grafipapatya
♾️Grafik Gurusu♾️
- Katılım
- 5 Eyl 2007
- Mesajlar
- 1,523
- Tepkime puanı
- 61
- Yaş
- 36
5 Ekim: Bugün var edildim. Buradayım. Varım. Müthiş bir duygu bu. Var
olduğumu henüz annem ve babam bilmiyor.Bir elma çekirdeğinden bile küçüğüm. Ama ne de olsa, ben benim. Varım ya!
Bu bana yetiyor. Henüz bedenim belli belirsiz, yüzüm yok ama, varlığımı
ve benliğimi hissedebiliyorum. Bir kız olacağım ve baharda çiçekleri
seveceğim.
19 Ekim: Biraz büyüdüm. Kımıldamam mümkün değil. Annem henüz farkında
değil ama onun kanıyla besleniyorum. Kalbini dolaşıp gelen sımsıcak kan
bana geliyor. Beni sevecek bir kalbin kıpırtılarını şimdiden
hissediyorum. Annem beni çok sevecek. Annem için güzel bir sürpriz
olacağım.
23 Ekim: Hiç göremediğim bir el ağzımı biçimlendirmeye başladı.
Dudaklarımda onun dokunuşunu hissediyorum. Bu “el”in dokunduğu yerler
dudağım damağım oluyor. Düşünün bir yıl sonra bu elin dokunduğu yerde
tebessümler açacak, güleceğim. Dudağımdan ve dilimden sözler dökülecek.
Herhalde önce “Anne!” diyeceğim. Anne duyuyor musun beni? Seninle
konuşacağım. Sana güleceğim. Kimilerine göre hâlâ daha var
değilmişim& Nasıl olur? Varım ve gülücükler sunacak dudaklarım da
olmak üzere ya& Hem sonra bir ekmek kırıntısı ne kadar küçük olursa
olsun yine ekmektir. Öyle değil mi anneciğim? Ah bir konuşabilsem!
27 Ekim: Bugün pek mutluyum. İçimde tatlı bir kıpırtı başladı. Artık bir
kalbim var. Kalbim atmaya başladı. Hayatım boyunca böyle atıp duracak.
Sevgilerle dolduracağım kalbimi. Tıpkı anneminki gibi… Annem bedeninde
iki kalbin birden atmaya başladığını bilseydi ne kadar sevinirdi! Duyuyor
musun anne?
2 Kasım: Her gün biraz daha büyüyorum. Kollarım ve bacaklarım da
biçimlenmeye başladı. Hele bir büyüsün kollarım bak nasıl kucaklayacağım
seni anneciğim. Şu ayaklarım da tamamlansın da, beraber çiçekli bahçemizde
yürürüz. Belki birlikte okula gideriz.
12 Kasım: Ah evet& Bunlar, bunlar ne kadar sevimli ve küçük şeyler.
Aman Allah’ım parmaklarım da çıkmaya başladı. Bunlarla çiçek
toplayacağım, annemin elini tutacağım, kalem tutacağım. Belki de güzel
bir şiir yazacağım. Anneciğim, orada mısın? Ellerimi ellerinin arasına
koymak için
sabırsızlanıyorum.
20 Kasım: Oh, nihayet.. Annem doktora gitti. Burada olduğumu öğrendi..
Yaşasın! Doktor teyze özel bir cihazla gördü beni. Ultrason diyorlarmış.
Resmimi bile çekti. Sevinmiyor musun anneciğim? Seneye kalmaz kollarının
arasında olacağım
25 Kasım: Artık babam da burada olduğumu biliyor. Fakat henüz kız
olduğumun farkında değiller. Onlara sürpriz yapacağım..
10 Aralık: Bugün yüzüm tamamlandı. Artık iki güzel gözüm, bir küçük
burnum, dudaklarım ve yanağım var. Anneme benziyorum galiba
13 Aralık: Artık çevreme bakabiliyorum. Etrafım çok karanlık ama olsun.
Yine de mutluyum. Yaşıyorum ve varım. Kısa bir süre sonra gün ışığını
görebileceğim, renkleri ve çiçekleri tanıyacağım. Rüyamda gördüm. Dünyada
gökkuşağı diye bir şey varmış.. Onu çok merak ediyorum.. Anneciğim,
babacığım sizin yüzünüzü de göreceğim. Tanışacağız&. Mutlu olacağız.
Gülüşeceğiz..
24 Aralık: Kulaklarım daha iyi duyuyor artık. Anneciğim, senin kalbinin
seslerini duyuyorum. Benim kalbimin atışlarını da sen duyabiliyor musun?
Hatta sesini bile tanıyabiliyorum. Sesin ne kadar tatlı& Hiç
duymadığım bir şey bu& Güzel ve sağlıklı bir kız olacağım. Kollarında
uyuyacağım, yüzüne bakacağım, o tatlı sesini dinleyeceğim. Benim için
ninni de söyleyecek misin anneciğim? Sen de beni özlüyorsundur
mutlaka& Beni koklayacaksın.. Çok seveceksin, değil mi?
28 Aralık: Anne burada bir şeyler oluyor. Doktor abla neden mutsuz bakıyor
böyle… Sen acı çekiyor gibisin. Kalp seslerin değişti… Sustun.
Benimle niye konuşmuyorsun anne? Anne. Anne! Anneciğim!!
Yüzümde soğuk bir şey hissediyorum. Anne, yüzümü parçalıyorlar… Anne
bir şeyler yap… Anne… Kolumu çekiyorlar anne! Canım yanıyor
anne… Anne.. Ayaklarımı parçalıyor bu şey anne… Beni sana bağlayan
damarı kopardılar anne… Anne kalbimi parçalıyorlar…
Anneciğim. Anne. Anne.. An…
Ah! Kürtajınız ta-mamlandı hanımefendi. Geçmiş olsun !..
olduğumu henüz annem ve babam bilmiyor.Bir elma çekirdeğinden bile küçüğüm. Ama ne de olsa, ben benim. Varım ya!
Bu bana yetiyor. Henüz bedenim belli belirsiz, yüzüm yok ama, varlığımı
ve benliğimi hissedebiliyorum. Bir kız olacağım ve baharda çiçekleri
seveceğim.
19 Ekim: Biraz büyüdüm. Kımıldamam mümkün değil. Annem henüz farkında
değil ama onun kanıyla besleniyorum. Kalbini dolaşıp gelen sımsıcak kan
bana geliyor. Beni sevecek bir kalbin kıpırtılarını şimdiden
hissediyorum. Annem beni çok sevecek. Annem için güzel bir sürpriz
olacağım.
23 Ekim: Hiç göremediğim bir el ağzımı biçimlendirmeye başladı.
Dudaklarımda onun dokunuşunu hissediyorum. Bu “el”in dokunduğu yerler
dudağım damağım oluyor. Düşünün bir yıl sonra bu elin dokunduğu yerde
tebessümler açacak, güleceğim. Dudağımdan ve dilimden sözler dökülecek.
Herhalde önce “Anne!” diyeceğim. Anne duyuyor musun beni? Seninle
konuşacağım. Sana güleceğim. Kimilerine göre hâlâ daha var
değilmişim& Nasıl olur? Varım ve gülücükler sunacak dudaklarım da
olmak üzere ya& Hem sonra bir ekmek kırıntısı ne kadar küçük olursa
olsun yine ekmektir. Öyle değil mi anneciğim? Ah bir konuşabilsem!
27 Ekim: Bugün pek mutluyum. İçimde tatlı bir kıpırtı başladı. Artık bir
kalbim var. Kalbim atmaya başladı. Hayatım boyunca böyle atıp duracak.
Sevgilerle dolduracağım kalbimi. Tıpkı anneminki gibi… Annem bedeninde
iki kalbin birden atmaya başladığını bilseydi ne kadar sevinirdi! Duyuyor
musun anne?
2 Kasım: Her gün biraz daha büyüyorum. Kollarım ve bacaklarım da
biçimlenmeye başladı. Hele bir büyüsün kollarım bak nasıl kucaklayacağım
seni anneciğim. Şu ayaklarım da tamamlansın da, beraber çiçekli bahçemizde
yürürüz. Belki birlikte okula gideriz.
12 Kasım: Ah evet& Bunlar, bunlar ne kadar sevimli ve küçük şeyler.
Aman Allah’ım parmaklarım da çıkmaya başladı. Bunlarla çiçek
toplayacağım, annemin elini tutacağım, kalem tutacağım. Belki de güzel
bir şiir yazacağım. Anneciğim, orada mısın? Ellerimi ellerinin arasına
koymak için
sabırsızlanıyorum.
20 Kasım: Oh, nihayet.. Annem doktora gitti. Burada olduğumu öğrendi..
Yaşasın! Doktor teyze özel bir cihazla gördü beni. Ultrason diyorlarmış.
Resmimi bile çekti. Sevinmiyor musun anneciğim? Seneye kalmaz kollarının
arasında olacağım
25 Kasım: Artık babam da burada olduğumu biliyor. Fakat henüz kız
olduğumun farkında değiller. Onlara sürpriz yapacağım..
10 Aralık: Bugün yüzüm tamamlandı. Artık iki güzel gözüm, bir küçük
burnum, dudaklarım ve yanağım var. Anneme benziyorum galiba
13 Aralık: Artık çevreme bakabiliyorum. Etrafım çok karanlık ama olsun.
Yine de mutluyum. Yaşıyorum ve varım. Kısa bir süre sonra gün ışığını
görebileceğim, renkleri ve çiçekleri tanıyacağım. Rüyamda gördüm. Dünyada
gökkuşağı diye bir şey varmış.. Onu çok merak ediyorum.. Anneciğim,
babacığım sizin yüzünüzü de göreceğim. Tanışacağız&. Mutlu olacağız.
Gülüşeceğiz..
24 Aralık: Kulaklarım daha iyi duyuyor artık. Anneciğim, senin kalbinin
seslerini duyuyorum. Benim kalbimin atışlarını da sen duyabiliyor musun?
Hatta sesini bile tanıyabiliyorum. Sesin ne kadar tatlı& Hiç
duymadığım bir şey bu& Güzel ve sağlıklı bir kız olacağım. Kollarında
uyuyacağım, yüzüne bakacağım, o tatlı sesini dinleyeceğim. Benim için
ninni de söyleyecek misin anneciğim? Sen de beni özlüyorsundur
mutlaka& Beni koklayacaksın.. Çok seveceksin, değil mi?
28 Aralık: Anne burada bir şeyler oluyor. Doktor abla neden mutsuz bakıyor
böyle… Sen acı çekiyor gibisin. Kalp seslerin değişti… Sustun.
Benimle niye konuşmuyorsun anne? Anne. Anne! Anneciğim!!
Yüzümde soğuk bir şey hissediyorum. Anne, yüzümü parçalıyorlar… Anne
bir şeyler yap… Anne… Kolumu çekiyorlar anne! Canım yanıyor
anne… Anne.. Ayaklarımı parçalıyor bu şey anne… Beni sana bağlayan
damarı kopardılar anne… Anne kalbimi parçalıyorlar…
Anneciğim. Anne. Anne.. An…
Ah! Kürtajınız ta-mamlandı hanımefendi. Geçmiş olsun !..