Dili kopasıca, eli kırılasıca medya!
Hasan Celal Güzel
Sevgili okuyucular, geçen perşembe günü, 75. Dil Bayramı münasebetiyle 'Kitle Haberleşme Araçlarında Türkçe' konusunda bir tebliğ verdim. Oturum Başkanı Zahit Akman, bana 'Bu kadar kelimeyi nasıl tesbit ettiniz?' diye sorunca, 'Her gün saatlerce televizyon seyredip gazete okuyorum ve yapılan yanlışlıklar karşısında sövüp sayıyorum' cevabını verdim.
Dünyanın en güzel, en âhenkli, en köklü diline sahibiz. Lâkin bu hazinemizin 24 saat boyunca ayaklar altında çiğnendiğine şahit oluyoruz. Her gün televizyonlarda, radyolarda, gazetelerde, dergilerde bu en değerli varlığımızın ırzına geçiliyor ve biz bu vahşete seyirci kalıyoruz.
'OLDUKÇA' kelimesini yanlış kullanıyorsunuz
Yıllardır yazıp çiziyoruz, feryâd ü figan ediyoruz, lâkin kimseye dinletemiyoruz. 'Oldukça' , 'çok' demek değildir. Ne yazık ki, bu kelimenin 'çok' anlamında yanlış kullanımı yaygınlaşmıştır. Son dönemde Türkçeyi en iyi kullanan siyaset adamı olan Başbakan Erdoğan'ın, Dil Bayramı'na gönderdiği kutlama telgrafında bile 'Türkçe oldukça güzel bir dildir' deniliyordu. Bu nevi metinleri Başbakanlar yazmaz, müşavirleri yazarlar. Yoksa sayın Başbakan'ın bu hatayı yapmayacağını biliyorum. Yukarıdaki cümleye göre, Türkçe'nin çok güzel değil, bir hayli güzel olduğunu söylüyorsunuz. Yani kastınızın tam tersini ifade etmiş oluyorsunuz.
Sadece bu mu? Meselâ bir 'atıyorum' kepazeliği var ki, böylesine bir kabalık, çirkinlik, nezaketsizlik görülmemiştir. Televizyonlarda, radyolarda sunucu ya da konuğu sıkışınca 'atıyorum' diyor. Kardeşim durup dururken ne atıyorsun? 'Varsayalım ki', 'farz edelim ki', 'diyelim ki' desene... Bunlar da aklına gelmiyorsa hiç değilse 'meselâ' ya da 'örneğin' diyemez misiniz? Atıp tutmaya ne lüzum var?!..
Bir de bizim entel takımının, televizyon konuşmalarında, köşe yazılarında son zamanlarda yanlış kullandığı bir kelime var. Bir kimsenin veya bir kurumun 'namına' anlamındaki 'adına' kelimesini 'için' yerine kullanıyorlar. Medyamızdaki birbirinin ağzından lâf kapan ve papağan gibi bunları tekrarlayan sığ düşünceli sözde aydınlar, ne yazık ki bu 'adına' sözünü yanlış anlamıyla yaygınlaştırdılar.
Bu arada, 'döncem' saçmalığını ve 'bana uyar' çirkinliğini de zikretmeyi unutmayalım. Sanki, 'Döncem' yerine 'Sizi arayacağız', 'Bana uyar' yerine de 'Benim için uygun', 'Tamam', 'Olur' deseler olmaz mı?...
İmlâ hataları
Efendim, medyanın kopasıca dili konusunda yüzlerce sayfalık makale yazsak yetmez. Ancak, binlerce yanlışın içinden seçtiğim çok tekrarlanan şu imlâ hatalarını sizinle paylaşmak istiyorum: (Önce yanlış, sonra doğru kullanımını veriyorum).
herkez-herkes
nüfus-nüfuz
şevkat-şefkat
muaffakiyet-muvaffakiyet
mahsur-mahzur
muassır-muasır
teammül-teamül
tasviye-tasfiye
tanzim-tazmin
mütâyit-müteahhit
Söyleyiş bozukluklarında görülen bazı yanlışları da sıralayalım:
dâhi-dahi
râkip-rakip
mîting-miting
hala-hâlâ
kar-kâr
aşık-âşık
âdem-adem
kazazâde-kazazede
elbîse-elbise
hâlk-halk
lîder-lider
Ermenî-Ermeni
adalet-adâlet
ekönomi-ekonomi
müzük-müzik
geliyo, gidiyo-geliyor, gidiyor
diyo, biliyosunuz-diyor, biliyorsunuz
etçez, yapçaz-edeceğiz, yapacağız
dii mi?-değil mi?
nassınızın efem?-nasılsınız efendim?
hakkaten-hakikaten
dakka-dakika
mütiş-müthiş
çoğusu-çoğu
restorant-restoran
uvaşingtın-vaşington
Deyim yanlışlarından da örnekler verelim:
Allahınızın aşkına-Allah aşkına
panik olmak-paniğe kapılmak
saplama yapmak-araya girmek
üstüne üstelik-üstüne üstlük
şok olmak-şoke olmak
keyif almak-zevk almak
akşam beş gibi-akşam beş sularında
Sözcüklerin yanlış kullanımına da şu örnekleri verelim:
genelde-genellikle
geneline-tamamına
yurt genelinde-bütün yurtta
sonuçta-nasıl olsa
illâki-mutlaka
sahne almak-sahneye çıkmak
sizden bir şarkı alalım-sizden bir şarkı dinleyelim
sorunuzu alalım-sorunuz nedir?
aptal şey-anlamsız, sevimsiz
kırsalda-kırsal alanda
olayı-konusu
neden-dolayı, ötürü, yüzünden, sayesinde, için, dolayısıyla, vesilesiyle, münasebetiyle
süper-çok iyi
acayip-çok fazla
ben kendim-bizzat
Bırakın artık şu çeviri dilini!
Çeviri dili, başlangıçta sadece yabancı dizi ve filmlerde rahatsız edici oluyordu. Ne yazık ki, bu yanlış çeviri dili medyanın baş köşesine kuruldu; oradan da halkımızın dilini yozlaştırmaya başladı.
Bu tırmalayıcı dilde beni en fazla rahatsız eden kullanımları şöyle tesbit ettim:
Waow!-Ooo!
üzgünüm-özür dilerim, affedersiniz
(I'm sorry)
kahretsin!-Allah kahretsin!
(damn!)
kendinize iyi bakıyorsunuz-dikkatli olun
(take care of yourself)
nasıl gidiyor?-nasılsın, ne var ne yok?
(how it is going?)
çok özelsin-çok önemlisin, çok farklısın
(you are very special)
görüşürüz-Allahaısmarladık, hoşça kal
(see you!)
telefon alacağız-bize telefon edilecek
(to have phone calls)
problem yok-her şey yolunda
(no problem)
bilirsin-var ya
(you know)
sanırım anladım-galiba anladım
Medyanın kullandığı yabancı kelimelere bir girersek kolay kolay içinden çıkamayız. Batı dillerinden apartılmış binlerce kelime güzelim Türkçemizi kirletip duruyor.
Son dönemde dillerde dolanan birkaçını sıralayalım:
morgıç, start almak, bekraunt, absürd, konsensüs, ultra, ekşın, okey, final, mersi, argüman, soft, reyon, asistlik, bilbord, skorbord, enformasyon, festfud, prezante, egzajere, derogasyon, vin-vin, anbiyans, tradisyon, rutin, hot kutür, finiş, sofistike, trend, trendi, vizyon, zaping, pıraym taym, popülasyon, ti vi, konsept, versiyon, performans vs. vs.
Abi muhteşem yaaa!
Son olarak, pop müziği ve magazin programlarında sıkça rastladığımız ve gençlerin dili olarak sunulan bir argo rezaleti var ki, hangisini yazacağımı şaşırıyorum. Ertuğrul Günay'ın dediği gibi, 'haay' diye selâmlayan, 'baay' diye uğurlayan bu garip ve çirkin dilden örnekler verelim:
takılmak, muhabbet etmek, kafayı yemek, kuul takılmak, dumur olmak, falan olmak, dicey, vicey, hit, klip, singıl, dabıl, remiks, tolk şov, sitendap, enkırmen, süper star, mega star, pop star, kanka vs. vs.
Biraz da kendi aralarındaki 'muhabbetler'inden örnekler sunalım:
'Abi muhteşem yaaa!', 'Hayret bi şey!', 'herıld yani', 'Ne iş?', 'Koptum abi yaaa!', 'İnanılmaz güzel', 'Manyak güzel!', 'Süper!', 'Waow!', 'Yok böyle bi şey!', 'Nasıl yani?', 'Yaaani', 'Deeermişim', 'Şey yani, ne diyim?', 'Çok acayip pardon?', 'Ayıpsın!', 'Kahretsin!', 'Sen benim için çok özelsin', 'Kendine çok çok iyi bakıyorsun!'
Bir de pabuçlarımın müziğindeki sözlerden misâller verelim:
'Ebabil bir kuştur/Bunu bilmeyen....tur', 'Neremi neremi?', 'Kaldıramazsan kaldırırlar gülüm', 'Bu aşk bana ekstra larc' ve daha sayısız densizlikler...
***
Ne diyelim? Güzel Türkçemizi yozlaştıran medyanın dili kopsun, eli kırılsın inşallah!..
Hasan Celal Güzel
Sevgili okuyucular, geçen perşembe günü, 75. Dil Bayramı münasebetiyle 'Kitle Haberleşme Araçlarında Türkçe' konusunda bir tebliğ verdim. Oturum Başkanı Zahit Akman, bana 'Bu kadar kelimeyi nasıl tesbit ettiniz?' diye sorunca, 'Her gün saatlerce televizyon seyredip gazete okuyorum ve yapılan yanlışlıklar karşısında sövüp sayıyorum' cevabını verdim.
Dünyanın en güzel, en âhenkli, en köklü diline sahibiz. Lâkin bu hazinemizin 24 saat boyunca ayaklar altında çiğnendiğine şahit oluyoruz. Her gün televizyonlarda, radyolarda, gazetelerde, dergilerde bu en değerli varlığımızın ırzına geçiliyor ve biz bu vahşete seyirci kalıyoruz.
'OLDUKÇA' kelimesini yanlış kullanıyorsunuz
Yıllardır yazıp çiziyoruz, feryâd ü figan ediyoruz, lâkin kimseye dinletemiyoruz. 'Oldukça' , 'çok' demek değildir. Ne yazık ki, bu kelimenin 'çok' anlamında yanlış kullanımı yaygınlaşmıştır. Son dönemde Türkçeyi en iyi kullanan siyaset adamı olan Başbakan Erdoğan'ın, Dil Bayramı'na gönderdiği kutlama telgrafında bile 'Türkçe oldukça güzel bir dildir' deniliyordu. Bu nevi metinleri Başbakanlar yazmaz, müşavirleri yazarlar. Yoksa sayın Başbakan'ın bu hatayı yapmayacağını biliyorum. Yukarıdaki cümleye göre, Türkçe'nin çok güzel değil, bir hayli güzel olduğunu söylüyorsunuz. Yani kastınızın tam tersini ifade etmiş oluyorsunuz.
Sadece bu mu? Meselâ bir 'atıyorum' kepazeliği var ki, böylesine bir kabalık, çirkinlik, nezaketsizlik görülmemiştir. Televizyonlarda, radyolarda sunucu ya da konuğu sıkışınca 'atıyorum' diyor. Kardeşim durup dururken ne atıyorsun? 'Varsayalım ki', 'farz edelim ki', 'diyelim ki' desene... Bunlar da aklına gelmiyorsa hiç değilse 'meselâ' ya da 'örneğin' diyemez misiniz? Atıp tutmaya ne lüzum var?!..
Bir de bizim entel takımının, televizyon konuşmalarında, köşe yazılarında son zamanlarda yanlış kullandığı bir kelime var. Bir kimsenin veya bir kurumun 'namına' anlamındaki 'adına' kelimesini 'için' yerine kullanıyorlar. Medyamızdaki birbirinin ağzından lâf kapan ve papağan gibi bunları tekrarlayan sığ düşünceli sözde aydınlar, ne yazık ki bu 'adına' sözünü yanlış anlamıyla yaygınlaştırdılar.
Bu arada, 'döncem' saçmalığını ve 'bana uyar' çirkinliğini de zikretmeyi unutmayalım. Sanki, 'Döncem' yerine 'Sizi arayacağız', 'Bana uyar' yerine de 'Benim için uygun', 'Tamam', 'Olur' deseler olmaz mı?...
İmlâ hataları
Efendim, medyanın kopasıca dili konusunda yüzlerce sayfalık makale yazsak yetmez. Ancak, binlerce yanlışın içinden seçtiğim çok tekrarlanan şu imlâ hatalarını sizinle paylaşmak istiyorum: (Önce yanlış, sonra doğru kullanımını veriyorum).
herkez-herkes
nüfus-nüfuz
şevkat-şefkat
muaffakiyet-muvaffakiyet
mahsur-mahzur
muassır-muasır
teammül-teamül
tasviye-tasfiye
tanzim-tazmin
mütâyit-müteahhit
Söyleyiş bozukluklarında görülen bazı yanlışları da sıralayalım:
dâhi-dahi
râkip-rakip
mîting-miting
hala-hâlâ
kar-kâr
aşık-âşık
âdem-adem
kazazâde-kazazede
elbîse-elbise
hâlk-halk
lîder-lider
Ermenî-Ermeni
adalet-adâlet
ekönomi-ekonomi
müzük-müzik
geliyo, gidiyo-geliyor, gidiyor
diyo, biliyosunuz-diyor, biliyorsunuz
etçez, yapçaz-edeceğiz, yapacağız
dii mi?-değil mi?
nassınızın efem?-nasılsınız efendim?
hakkaten-hakikaten
dakka-dakika
mütiş-müthiş
çoğusu-çoğu
restorant-restoran
uvaşingtın-vaşington
Deyim yanlışlarından da örnekler verelim:
Allahınızın aşkına-Allah aşkına
panik olmak-paniğe kapılmak
saplama yapmak-araya girmek
üstüne üstelik-üstüne üstlük
şok olmak-şoke olmak
keyif almak-zevk almak
akşam beş gibi-akşam beş sularında
Sözcüklerin yanlış kullanımına da şu örnekleri verelim:
genelde-genellikle
geneline-tamamına
yurt genelinde-bütün yurtta
sonuçta-nasıl olsa
illâki-mutlaka
sahne almak-sahneye çıkmak
sizden bir şarkı alalım-sizden bir şarkı dinleyelim
sorunuzu alalım-sorunuz nedir?
aptal şey-anlamsız, sevimsiz
kırsalda-kırsal alanda
olayı-konusu
neden-dolayı, ötürü, yüzünden, sayesinde, için, dolayısıyla, vesilesiyle, münasebetiyle
süper-çok iyi
acayip-çok fazla
ben kendim-bizzat
Bırakın artık şu çeviri dilini!
Çeviri dili, başlangıçta sadece yabancı dizi ve filmlerde rahatsız edici oluyordu. Ne yazık ki, bu yanlış çeviri dili medyanın baş köşesine kuruldu; oradan da halkımızın dilini yozlaştırmaya başladı.
Bu tırmalayıcı dilde beni en fazla rahatsız eden kullanımları şöyle tesbit ettim:
Waow!-Ooo!
üzgünüm-özür dilerim, affedersiniz
(I'm sorry)
kahretsin!-Allah kahretsin!
(damn!)
kendinize iyi bakıyorsunuz-dikkatli olun
(take care of yourself)
nasıl gidiyor?-nasılsın, ne var ne yok?
(how it is going?)
çok özelsin-çok önemlisin, çok farklısın
(you are very special)
görüşürüz-Allahaısmarladık, hoşça kal
(see you!)
telefon alacağız-bize telefon edilecek
(to have phone calls)
problem yok-her şey yolunda
(no problem)
bilirsin-var ya
(you know)
sanırım anladım-galiba anladım
Medyanın kullandığı yabancı kelimelere bir girersek kolay kolay içinden çıkamayız. Batı dillerinden apartılmış binlerce kelime güzelim Türkçemizi kirletip duruyor.
Son dönemde dillerde dolanan birkaçını sıralayalım:
morgıç, start almak, bekraunt, absürd, konsensüs, ultra, ekşın, okey, final, mersi, argüman, soft, reyon, asistlik, bilbord, skorbord, enformasyon, festfud, prezante, egzajere, derogasyon, vin-vin, anbiyans, tradisyon, rutin, hot kutür, finiş, sofistike, trend, trendi, vizyon, zaping, pıraym taym, popülasyon, ti vi, konsept, versiyon, performans vs. vs.
Abi muhteşem yaaa!
Son olarak, pop müziği ve magazin programlarında sıkça rastladığımız ve gençlerin dili olarak sunulan bir argo rezaleti var ki, hangisini yazacağımı şaşırıyorum. Ertuğrul Günay'ın dediği gibi, 'haay' diye selâmlayan, 'baay' diye uğurlayan bu garip ve çirkin dilden örnekler verelim:
takılmak, muhabbet etmek, kafayı yemek, kuul takılmak, dumur olmak, falan olmak, dicey, vicey, hit, klip, singıl, dabıl, remiks, tolk şov, sitendap, enkırmen, süper star, mega star, pop star, kanka vs. vs.
Biraz da kendi aralarındaki 'muhabbetler'inden örnekler sunalım:
'Abi muhteşem yaaa!', 'Hayret bi şey!', 'herıld yani', 'Ne iş?', 'Koptum abi yaaa!', 'İnanılmaz güzel', 'Manyak güzel!', 'Süper!', 'Waow!', 'Yok böyle bi şey!', 'Nasıl yani?', 'Yaaani', 'Deeermişim', 'Şey yani, ne diyim?', 'Çok acayip pardon?', 'Ayıpsın!', 'Kahretsin!', 'Sen benim için çok özelsin', 'Kendine çok çok iyi bakıyorsun!'
Bir de pabuçlarımın müziğindeki sözlerden misâller verelim:
'Ebabil bir kuştur/Bunu bilmeyen....tur', 'Neremi neremi?', 'Kaldıramazsan kaldırırlar gülüm', 'Bu aşk bana ekstra larc' ve daha sayısız densizlikler...
***
Ne diyelim? Güzel Türkçemizi yozlaştıran medyanın dili kopsun, eli kırılsın inşallah!..