Ben afişler konusunda ağlamak istiyorum!!! İlk yıllardaki afişler değil belki; onlar benim konumun dışında. Ancak geçtiğimiz bir kaç yıl içinde afişler soyut bir hava içinde idi. Çok da başarılılardı. Tam olarak yansıttığı sinemaydı... olması gereken yani. Şudur budur demeyeceğim, hazır yeri gelmişken bu seneki afişler ne alaka anlayabilmiş değilim. Fırsat bu fırsat dile getirmeyi istedim. Yani merak ediyorum; biz Sinema deyince, Özgü Namal'ı mı düşünüyoruz. O mudur, bizdeki sinema kavramı? Ben çok riskli, kısıtlanmış olarak nitelendiriyorum bu çalışmaları. Hele bir tane 4 kollu Namal var görülmeye değer!!! bazı şeyler kötü örnek olma faydasını taşıyor. Bilemiyorum kaç kişi benim gibi düşünür ancak; sadece son çalışmayla diğer çalışmaları karşılaştırın yeter bence. Bu arada çalışmaları yapan arkadaşımdan özür diliyorum ancak geriye adım atmaktır bu. Altın Portakal bunu haketmiyor. Not Özgü Namal'ı çok severim bu arada. Ancak ben hangi ünlü gelirse gelsin bu tepkiyi verirdim. Son bir kaç yıldan sonra.