atalay43
🏅Acemi Tasarımcı🏅
- Katılım
- 31 Tem 2008
- Mesajlar
- 97
- Tepkime puanı
- 2
Bundan sonra fıkralar buraya DAĞINIKLIĞA SON :rofl:rofl:
madem konuyu ben actım ilk bir kaç fıkrada benden olsun o zaman
EVLENİRKEN NEREDEYDIN?
Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş,
tam uçağa binerken kulağında bir ses:
- "Binme, bu uçak düşecek!
Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş.
İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış:
- Uçak düştü kurtulan olmadı.
Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında:
- "Binme bu trene, raydan çıkacak!
Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş:
- Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı...
Allahına şükretmiş, koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses:
- "Bu otobüse binme, freni patlayacak!
Dönmüş yine kimse yok! Dayanamamış, sormuş:
- "Sen kimsin yahu?"
- "Ben senin iyilik meleğinim!
Adam iyice kızmış:
- Ulan evlenirken neredeydin?!
TOKAT
Bir albay, bir er, bir yasli kadin ve bir de genc kiz trende ayni kompartmanda yolculuk etmektedir. Tren bir tunele girip kompartman karardigi zaman, MUCUK bir öpücük sesi ve ardindan SIIRRRRAAAK ! diye bir tokat sesi duyulur. Tünelden ciktıktan sonra yasli kadin :
"Aferin genc kiza Nasil yapistirdi tokadi" diye düsünmekte ve kafasini sallamaktadir.
Genc kiz da :
"Zevksiz herif bu morukta ne buldu ki , bi de öpmeye kalkti ama kadin da iyi yapistirdi " diye dusunmektedir.
Albay ise :
"Ulan bizim esoglusu er, kizi öptü. Tokadi biz yedik" diye yanarken er de icinden soyle düsünmektedir:
"Hehe. Aferin lan bana. elimi öpüp nasil yapistirdim tokadi albaya...
BİSİKLETLİ MEKSİKLI
Meksikalının biri bisikletle Amerika'dan ülkesine dönüyormuş. Elinde bir torba, ağır ağır sınır kapısına gelmiş. Kapıdaki görevli, Meksikalının elindeki torbadan şüphelenmiş ve aramak istemiş. Torbayı açınca kum dolu olduğunu görmüş. Araştırmış karıştırmış ama kumdan başka bir şeye rastlayamamış ve Meksikalının geçmesine izin vermek zorunda kalmış.
Aradan iki hafta geçmeden aynı Meksikalı yine bisikletle ve elinde bir torbayla aynı sınır kapısından geçmek istemiş. Aynı görevli yine torbadan şüphelenip aramış ve yine kumdan başka bir şey bulamamış.
Bu böyle 5, 10 kere tekrarlamış. Her seferinde aynı şekilde geçen bu adamda hiç bir şey bulamamak görevliyi çıldırtıyormuş ama yapabileceği bir şey de yokmuş. 1 yıl sonra görevli bir barda içki içerken, sınırda arayıp durduğu Meksikalının da aynı barda olduğunu görmüş. Hemen yanına gitmiş ve:
- Artık sana bir şey yapamam. Çok iyi biliyorum ki sınırdan bir şey kaçırıyordun. 1 yıldır içim içimi yiyor, lütfen bana ne kaçırdığını söyle, demiş. Meksikalı kafasını hafifçe çevirip umarsızca mırıldanmış:
- Bisiklet.
GRAFİKERLER
üç isletmeci ve üç grafiker iş icabı trenle bir seyahate çıkacaklardır. tren garında üç işletmeci üç bilet aldığı halde, grafikerler yalnızca bir tane alırlar. ısletmeciler bunun sebebini sorduklarındaysa, "bekleyin ve görün" derler. trene binerler, bir süre sonra üç grafiker kalkıp beraberce tuvalete gider. kondüktör gelir, üç işletmeciden üç bileti aldıktan sonra tuvaletin kapısını çalar, "biletiniz lütfen" der. grafikerlerden biri eliyle bileti dışarı uzatır. isletmeciler de bunu görürler. artık taktiği kapmışlardır. dönüş zamanı gelmiştir, yine gardalardır. işletmeciler gidip bir bilet alırlar. bakarlar grafikerler bu sefer hiç bilet almıyor, şaşkınlıkla yine sebebini sorarlar, "bekleyin ve görün" der yine grafikerlerler. yolculuk başlar. ışletmeciler beraberce kalkip tuvalete giderler, ardından da grafikerler de karsisindaki tuvalete. kondüktörün gelmesine yakın,grafikerlerden biri dışarı çıkar, karşıdaki tuvaletin kapısını tıklatıp "biletiniz lütfen" der. açılan kapıdan bir el bileti uzatır. bileti alan grafiker diğer garifkerlerin yanına tuvalete geri girer.
madem konuyu ben actım ilk bir kaç fıkrada benden olsun o zaman
EVLENİRKEN NEREDEYDIN?
Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş,
tam uçağa binerken kulağında bir ses:
- "Binme, bu uçak düşecek!
Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş.
İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış:
- Uçak düştü kurtulan olmadı.
Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında:
- "Binme bu trene, raydan çıkacak!
Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş:
- Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı...
Allahına şükretmiş, koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses:
- "Bu otobüse binme, freni patlayacak!
Dönmüş yine kimse yok! Dayanamamış, sormuş:
- "Sen kimsin yahu?"
- "Ben senin iyilik meleğinim!
Adam iyice kızmış:
- Ulan evlenirken neredeydin?!
TOKAT
Bir albay, bir er, bir yasli kadin ve bir de genc kiz trende ayni kompartmanda yolculuk etmektedir. Tren bir tunele girip kompartman karardigi zaman, MUCUK bir öpücük sesi ve ardindan SIIRRRRAAAK ! diye bir tokat sesi duyulur. Tünelden ciktıktan sonra yasli kadin :
"Aferin genc kiza Nasil yapistirdi tokadi" diye düsünmekte ve kafasini sallamaktadir.
Genc kiz da :
"Zevksiz herif bu morukta ne buldu ki , bi de öpmeye kalkti ama kadin da iyi yapistirdi " diye dusunmektedir.
Albay ise :
"Ulan bizim esoglusu er, kizi öptü. Tokadi biz yedik" diye yanarken er de icinden soyle düsünmektedir:
"Hehe. Aferin lan bana. elimi öpüp nasil yapistirdim tokadi albaya...
BİSİKLETLİ MEKSİKLI
Meksikalının biri bisikletle Amerika'dan ülkesine dönüyormuş. Elinde bir torba, ağır ağır sınır kapısına gelmiş. Kapıdaki görevli, Meksikalının elindeki torbadan şüphelenmiş ve aramak istemiş. Torbayı açınca kum dolu olduğunu görmüş. Araştırmış karıştırmış ama kumdan başka bir şeye rastlayamamış ve Meksikalının geçmesine izin vermek zorunda kalmış.
Aradan iki hafta geçmeden aynı Meksikalı yine bisikletle ve elinde bir torbayla aynı sınır kapısından geçmek istemiş. Aynı görevli yine torbadan şüphelenip aramış ve yine kumdan başka bir şey bulamamış.
Bu böyle 5, 10 kere tekrarlamış. Her seferinde aynı şekilde geçen bu adamda hiç bir şey bulamamak görevliyi çıldırtıyormuş ama yapabileceği bir şey de yokmuş. 1 yıl sonra görevli bir barda içki içerken, sınırda arayıp durduğu Meksikalının da aynı barda olduğunu görmüş. Hemen yanına gitmiş ve:
- Artık sana bir şey yapamam. Çok iyi biliyorum ki sınırdan bir şey kaçırıyordun. 1 yıldır içim içimi yiyor, lütfen bana ne kaçırdığını söyle, demiş. Meksikalı kafasını hafifçe çevirip umarsızca mırıldanmış:
- Bisiklet.
GRAFİKERLER
üç isletmeci ve üç grafiker iş icabı trenle bir seyahate çıkacaklardır. tren garında üç işletmeci üç bilet aldığı halde, grafikerler yalnızca bir tane alırlar. ısletmeciler bunun sebebini sorduklarındaysa, "bekleyin ve görün" derler. trene binerler, bir süre sonra üç grafiker kalkıp beraberce tuvalete gider. kondüktör gelir, üç işletmeciden üç bileti aldıktan sonra tuvaletin kapısını çalar, "biletiniz lütfen" der. grafikerlerden biri eliyle bileti dışarı uzatır. isletmeciler de bunu görürler. artık taktiği kapmışlardır. dönüş zamanı gelmiştir, yine gardalardır. işletmeciler gidip bir bilet alırlar. bakarlar grafikerler bu sefer hiç bilet almıyor, şaşkınlıkla yine sebebini sorarlar, "bekleyin ve görün" der yine grafikerlerler. yolculuk başlar. ışletmeciler beraberce kalkip tuvalete giderler, ardından da grafikerler de karsisindaki tuvalete. kondüktörün gelmesine yakın,grafikerlerden biri dışarı çıkar, karşıdaki tuvaletin kapısını tıklatıp "biletiniz lütfen" der. açılan kapıdan bir el bileti uzatır. bileti alan grafiker diğer garifkerlerin yanına tuvalete geri girer.
Moderatör tarafında düzenlendi: