Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
PM: Ülkemizde grafik tasarıma ilgi gün geçtikçe artıyor. Özellikle kurslar insanları bu konuda yönlendiriyor. Sizce bugün grafik tasarımın ülkemizdeki yeri, durumu nedir?
FY: Ben çok iyi görmüyorum. Bir kere çok net şunu söylüyorum; ben kendime grafiker demiyorum. Benim departmanımda çalışan hiçbir arkadaşım kendine grafiker demiyor. Neden? Çünkü piyasada Photoshop öğrenen herkes gidiyor bir matbaaya, bir yere kapağı atıyor, ne iş yapıyorsun denilince ââ¬ÅBen grafikerlik yapıyorum" diyor. Eğer o grafikerlik yapıyorsa, ben başka bir şey yapıyorum. Gururdan değil, yanlış anlamayın. Ama ben temel sanat eğitimi aldım, dört yıl dirsek çürüttüm, üç bin yıllık sanat tarihinin süzülmüş, bugüne gelmiş şeklini takip ettim, algıladım, kabul ettim, öğrendim. Sonra yıllarca da uyguladım, sen grafiker, ben grafiker olmaz. Nasıl iki yıllık kursta iğne yapmasını öğrenen adam doktor olmuyorsa, bizde de grafiker olmuyor. Ben tasarımcılara, gelen stajyerlere, öğrencilere diyorum ki; ââ¬ÅArkadaşlar, sakın bilgisayar başına oturup dizayn yapmayın. Kağıtta çözün, fikri oluşturun, sonra kalemi, Photoshop'u elinize alırsınız, orada yaparsınız." Gelen öğrencilere bakıyorum, temel sanat eğitimi aldınız mı diyorum; ââ¬ÅO ne abi?" diyorlar. Ben akademide net bir yıl, full time temel sanat eğitimi aldım. Bize kompozisyonu, lekeyi öğrettiler, perspektifi, algıyı, fotoğrafı anlattılar. Biz belli başlı fontları elle yazdık kocaman kocaman. Afişler yazdık elle. Niye? Çünkü yazının anatomisi böyle. Bir kere Türkiyeââââ¬Å¡¬ââ⬢de tipografi ustası yetişmiyor. Çünkü oturuyor bilgisayar başına, fontlar hazır. Dün konuşuyorduk, niye Türkiye'den font tasarımcısı çıkmıyor? Niye çıksın ki? Adam oturduğu yerde fontu buluyor ekranda, pata küte pata küte gidiyor.