Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Freelance Çalışmadan Önce Birkaç Soru.

Mukadderat

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
29 Tem 2011
Mesajlar
192
Tepkime puanı
11
Yaş
44
Freelance çalışmak istiyorum.
Bunun için birkaç sorum olacak.
Freelance çalışma kuralları nelerdir?
Örneğin bir iş hazırlandıktan sonra nasıl teslim edilmelidir?
Herşeyden önce görsel ne şekilde sunulmalıdır?
Hazırlanan örnekler ne şekilde ana dosyalarıyla mı teslim edilmeli, yoksa daha farklı bir yöntemi mi vardır?
En önemlisi de işi veren ve işi yapan arasındaki asgari güven nasıl sağlanmalıdır?
Bu konuda işin uzmanlarından öneri, bilgi ve deneyimlerini paylaşmalarını rica ediyorum.


Kısacası ilk adım nasıl atılmalıdır?
 

Hugareva

♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
11 Nis 2011
Mesajlar
1,319
Tepkime puanı
8
Paranı peşin iste, pek yanaşmazsa en azından yarısını al, asla paranı almadan işin tamamını teslim etme.

Tasarım olarak değilde baskıya gidecek şekilde göndermeye çalış, yoksa karşındaki senin tasarımında bi kaç değişiklikle aynı sektörden başka birine daha kolayca tasarım yapabilir.

Sunum bence önemsiz, iyi bir işi 3 boyutlu kutularda göstermeye gerek yok. O zaten kendini gösterir
 

muhendisane

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
75
Tepkime puanı
3
Freelance Tasarımcı Olmak?

Freelance çalışmak için yeterince hazır mısınız? Yoksa kurtlar sofrasına dönmüş bu piyasada para kazanamayacağınızı mı düşünüyorsunuz? Tekrar düşünün!

İlk yazımda yaklaşık 9 yıldır freelance sektöründe birçok belli başlı firmaya gerek inhouse (firma içinde belirli dönemlerde giden, yerinde hizmet sunulan iş modeli), direk home office olarak tasarım projelerinde hizmet sunmuş biri olarak olabildiğince edindiğim tecrübeleri aktarabilmeyi umuyorum. İlk yazımda “Siz gerçekten freelance iş yaparak mı? Ücretli çalışarak mı?” daha iyi bir standart yakalayabilirsiniz? Bunu irdeleyeceğiz. Öyleyse makalemin devamında nelerle karşılaşabileceğinize dair genel konuları ele alalım.

Freelance iş yapmak nedir?

Bir çoğumuz freelance iş yapmanın “Özgürce para kazanmak” olduğunu düşünür. Rahatsınız, sabah işe geç kalma probleminiz yok, çalar saat kurmak zorunda değilsiniz, sevgiliniz, eşiniz, dostunuz ya da bir çok organizasyona katılıp sabahlara kadar eğlenip öğleden sonra uyandığınızda işlere kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Buna benzer örnekler uzarda gider. Genel ön yargı olarak “Freelance” kelimesi aklınıza geldiğinde “Özgürçe para kazanmak” olarak algılanabilir. Ancak freelance çalışmanın çok ince ve titizlik gerektiren noktaları vardır. Birkaç cümle sonunda bu konularla ilgili fikirlerimi, edindiğim tecrübeleri de sizlerle paylaşacağım.

Freelance çalışmanın avantajları.

Bir önceki paragrafta bahsettiğim gibi özgür olduğunuzu size hissettirir. İşleriniz biraz rayındaysa dünyanın en rahat insanı gibi hissedersiniz. Kendinize daha çok vakit ayırabilir, daha sosyal bir yaşam sürebilirsiniz. Mevsime göre tatil ya da seyahat için birilerinden izin beklemek zorunda değilsiniz. Kendi organizasyon yeteneğinizi sınar, yönetici becerilerinizi geliştirirsiniz. Çevre edinir, yeni insanlar tanır, farklı branşta firmalarla iş yapma tadına varırsınız. Esnek bir kişilik, yenilikçi ve kendini sürekli geliştiren bir ivmeyle yolunuzda ilerlersiniz. Kız arkadaşınız ya da erkek arkadaşınıza ayırabileceğiniz vakit tamamen sizin programınızla birebir ilişkilidir. İşe gidip gelmek için her gün saatlerinizi yola harcamazsınız. Bu ve buna benzer avantajları elbette var ancak freelance çalışmanın gerekliliklerini yerine getirebilirseniz!

Freelance çalışmanın dezavantajları.

Freelance çalışmak her zaman iyi değildir! Özellikle kişilik özellikleriniz emir altına girmeyi gerektirecek bir disiplin anlayışı ile işliyorsa siz freelance iş yapmamalısınız! Neden mi? Hep birlikte irdeleyelim..

"Eğer bir iş aldığınızda iş avansını harcayarak kendinizi motive edeceğinizi ve işi daha iyi yapacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz."

İş avansını almak freelance çalışanlar için bir nevi akittir. İşe ciddiyet katar ve sizi müşteriye karşı sorumlu tutar. Ancak iş avansını hemen harcayan bir karakteriniz varsa işi hazırlamaya başladığınızda “Aman ya en fazla başka bir iş alır, o müşterimin avansını geri veririm laf işitmem” diyenleriniz olacaktır. Ancak atladığınız bir nokta, kaybettiğiniz her müşteri aslında kaybettiğiniz birden fazla müşteri potansiyelidir. Diğer taraftan unutlmaması gereken durum, ihtiyaçlarınız haricinde henüz teslim edilmemiş bir işin tahsil edilmiş avansı sizin kendi paranız değildir. Olabildiğince avans alınan meblayı harcamamaya özen göstermelisiniz.

Uyku düzeniniz normal değilse veriminiz düşecektir.

Sabahlara kadar çalışıyor, akşama kadar uyuyup tekrar sabahlara kadar bilgisayar başında duruyorsanız veriminiz hızla düşmeye devam ediyor demektir. Unutmayın insan vücudu güneşten enerjisini alır ve gündüz yaşamaya yatkındır. Gece metabolizmanız yavaşlayacak ve fikir üretme konusunda gündüzlere oranla daha verimsiz sonuçlar üreteceksiniz. Saat ve zaman kavramınız gece gündüzün tersine dönüyorsa çok değil, bir ya da iki yıl içerisinde neredeyse hiç birşey üretemez hale gelecek, aynı topun lacivertini sunmaktan öteye geçemeyeceksiniz. Uyku düzeniniz normal olmalı, gündüz çalışmalı, gece dinlenmeli ya da geceleri dinlenmeye yönelik iş dışında başka şeylere odaklanmalısınız. Sosyal kimliğinizi de beslemek zorundasınız.

Bir süre sonra asosyalleşmeye başlarsınız.

Bu işlere ilk başladığınız zamandan bu yana onca süre geçti ve herşey umduğunuzdan farklı bir sonuca ulaşmaya başladı değil mi? Her sabah aynı ev, aynı bilgisayar, benzer işler, dört duvar arası ve hemen hemen herşey aynı. Of ne kadar da sıkıcı değil mi? İşte endişelenmeye başlayabilirsiniz! Siz artık monoton ve asosyal bir hayata adım atmanın ötesine geçmek üzeresiniz. İşleriniz yoğunlaştı, tek başına onca şeye yetemiyor, hep aynı insanları görüyorsunuz. Eğer tek yaşıyorsanız daha da vahim. Sosyal medya tek eğlenceniz, youtube tek boş zaman geçirgeciniz oluvermiş. İşte kötü günler kapıda! Kişiliğiniz asosyalleşiyor ve sıkılmaya az kaldı! Freelance çalışmanın en büyük handikapı budur. İster istemez asosyal olmak zorundasınız. Çünkü müşterilerinize esnek çalışma saatlerini zaten siz aşıladınız. Onlar artık sizi her aradığında ulaşmalılar yoksa siz çalışmıyor gibi görünürsünüz. Belli bir süre sonra neredeyse hayatınızın %80′i tek bir bilgisayar ve müşteri dialoglarından ibaret olacaktır. Freelance çalışmak aslında kendi kafesine tıkılmak gibidir. Disiplin yoksa sonu ya parasız ve işsiz kalmak, ya da kontrolsüz ve boğucu bir iş akışıdır. Disiplin ve programlı olmak zorundasınız!

Pasifleştiğinizi hissedebilirsiniz.

Her zaman evde olmak, disiplinsiz çalışmak, spontane yaşamak bir süre sonra size aslında hiçbir iş yapmıyorsunuz gibi bir duyguyu uyandıracaktır. Bu döneme geçtiğinizde iş gücünüz düşecek, bilgisayar başında oturmaktan sıkılacak ve odaklanma problemi yaşayabilirsiniz. Bunu engellemenin belli bir yolu da ne yazık ki yoktur. Freelance çalışmanın en büyük dezavantajlarından bir tanesi budur. Yalnız yaşamaya yatkın ve durgun bir kişiliğiniz yoksa freelance çalışmaya çalışmak sizin için bir eziyet olabilir. İyi düşünmelisiniz.

Mali krizlere karşı psikolojik açıdan hazırlıklı olun!

Bir dönem işler size öyle bir yığılır ki, ne olduğunu anlayamaz her zaman böyle olacağını düşünerek normalden daha fazla harcama yapmaya başlarsınız. Zaten rahat bir çalışma tarzının üstüne hatırı sayılır bir kazanç elde ettiğinizde kontrol mekanizmanız yüksek olasılıkla değişecektir. “Zaten her zaman kazanabilirim, bu ay harcayayım gelecek ay yine kazanırım” diyebilirsiniz. Ancak bir baktınız ki paraları harcadınız, işleri hala teslim edemediniz, yeni iş ihtiyacınız var çünkü maddi açıdan tükendiniz. Hoşgeldin gerçek, yüzleş benimle! Artık düşüşe geçtiniz ve yüksek olasılıkla disiplinli çok sıkı bir çalışma yapamazsanız en geç 30 güne kadar maaşlı bir işte çalışmak için iş arıyor olacaksınız. Bu durumdan şunu çıkartıyoruz. Freelance çalışıyorsanız sizin paranız aslında kazandığınız paranın %50′si olmalıdır. Çünkü bir sonraki ay iş garantiniz yoktur. Her zaman yedek planınız olmalı. Aksi halde hiç istemediğiniz maaşlı çalışan konumuna hakettiğinizi düşündüğünüz ücretin yarı fiyatına çalışmak mecburiyetinde kalabilirsiniz.

Kazancınızı ne kadar yükseltebilirsiniz?

Freelance çalışıyorsanız unutmayın ki çok büyük bir fırsat tesadüf eseri karşınıza çıkmadıysa kendi evinizi arabanızı alacak kadar kazanamazsınız. Bunları başaran örnek freelance çalışanlar var elbet. Ancak bu biraz da şans meselesi. Biz ortalama civarı bir performansı yani genel kitleyi hedef alarak durumu gözden geçirdiğimizde, evet parasız kalmazsınız. Asla temel ihtiyaçlarınız için kimseden borç istemezsiniz. Ancak kazancınız sadece şahsi giderlerinizi karşılayabilir ve rutin yaşamınızı destekleyecek seviyenin üstüne muhtemelen çıkamaz . Burada karşınıza şu soru çıkacak. “Maaşlı çalıştığımda da bunları yapamıyorum, freelance çalıştığımda da yapamıyorum. Öyleyse neden maaşlı çalışayım?” diye sormuşsunuzdur kendinize. Bir sonraki yazımda bu ince noktalarla ilgili çok ince noktalara değineceğim.

https://www.cenkakyildiz.com/makale-freelance-tasarimci-olmak.php

Serbest Tasarımcılık Yapmaya Hazır mısınız?

Bu gidişe bir dur diyerek serbest tasarımcı olmaya karar verdiniz. Peki bunun için gereken işaretlere sahip misiniz, birlikte göz atalım..

Öncelikle bu kararı almadan önce bir süre bir ajans ya da yaratıcı işler üreten bir kurumda görev almanız sizin için en faydalısı olacaktır. Gerek iş disiplini edinme açısından, gerekse işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenme açısından edineceğiniz tecrübeler, ileride kendi başınıza sürdüreceğiniz iş yaşamında sizin için önemli bir yapıtaşı oluşturacaktır.

Unutmayın bilmediğiniz, deneyimlemediğiniz bir dünyaya adım atmadan önce edineceğiniz deneyimler sizin için mutlaka çok faydalı olacaktır.

Şimdi bu yeni dünyaya adım atmadan önce, sizin serbest tasarımcılık yapmaya hazır olup olmadığınızı gösteren belirtilere sahip olup olmadığınızı inceleyelim.

Daha fazla sorumluluk için hazır mısınız?

Serbest tasarımcı olmak yalnız başınıza olmak, ve sorunlarla tek başınıza boğuşmak demektir. Serbest çalışmak belki uzaktan rahat gibi gözükse de, tüm ticari ve hukuki konulardan haberdar olmak, zaman zaman bir işletme ciddiyetinde davranmak ve projelerdeki sorunları kendi insiyatifinizi kullanarak çözmek gibi bir çok zorlu engel ile karşı karşıya kalacağınız bir yoldur. Eğer kendinizi buna hazır hissediyorsanız birinci bölümü başarıyla geçtiniz demektir.

Meydan okumaya hazır mısınız?

Serbest tasarımcı olarak yola çıkmaya karar verdiğinizde bilin ki karşınıza sayısız sorun çıkacak. Bunları aşmak için yeterli güce, motivasyona sahip olduğunuza inanıyor musunuz? Bir çok projede kendinize yeni çalışma sistematikleri geliştirmek, proje içi ve dışı teknik sorunların yanı sıra, müşterilerin kişisel kaprisleri ile de uğraşmaya kendinizi hazır hissediyorsanız, serbest çalışmak üzere çıktığınız yolda bir kilometre taşı daha devrilmiş demektir!

Sosyal çevrenizi kullanmaya hazır mısınız?

Yeni iş ilişkilerine girmek, yeni projeler ve işbirlikleri peşinde koşmak için öncelikle mevcut kontaklarınızdan yola çıkmak gerekecektir. Sadece reel hayatta değil sosyal medyada da sahip olduğunuz çevreniz bu yolda size yardımcı olabilir. Sosyal çevrenizi ne kadar geniş tutarsanız, o kadar çok yeni iş ve projelere yol alabilirsiniz.

Mali sonuçlara hazırlıklı olun!

Mali konularda yaşayacağınız zorluklara hazırlıklı olun. Örneğin evde çalışmak yerine belki küçük bir ofis tutmak daha mantıklı olabilir, belki de tam tersi.. Mali konularda temkinli davranarak bütçenizi en iyi şekilde yönetmeye çalışmalısınız. Serbest tasarımcılığa başlamadan önce yeni bir bilgisayar veya yazılım gibi hesap etmeniz gereken ancak atladığınız bazı konular olabilir, bunları hesap edip hazırlıklı olmalısınız.

Kendinize özgü bir ticari anlayışınız var mı?

Kendi iş dünyanızı kendiniz yöneteceğiniz için, mutlaka ticari bir plana hatta a ve b planlarına sahip olmalısınız. Ödemeler, bütçeler, tahsilatlar konusunda kendinize bir sistem yaratarak bu yönde ilerlemeye hazır olmalsınız.

Minimum risk için maksimum tasarruf

Eğer hala serbest tasarımcı olma konusunda ciddi şekilde kararlıysanız, bir miktar birikmişe de ihtiyacınız olacağını unutmayın. Bu hayata merhaba dediğinizde işlerin size yağmayacanı hesap ederek, kenarda köşede sizi hiç olmazsa 2-3 ay idare edecek kadar bir nakite sahip olmanız gerekmekte. İstemeyerek de olsa yanlış planlayacağınız bir iş size hem zaman hem de para kaybettirebilir. Buna hazırlıklı olun.

İşinizin kolay olmayacağını bilin

Bir çok yeni ve daha önce deneyimlemediğiniz sorunla karşılaşmaya hazır olun. Bunların üstesinden gelebilmek için irade ve motivasyona ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Belki de hayatınızdaki bu yeni döneme merhaba demeden önce kısa bir tatil zihninizi toplamaya yardımcı olacak, sizi hazır hale getirecektir.

Yapmak istemediğiniz şeyleri yapmaya hazır olun!

Mutsuz müşteriler ile uğraşmak en zor iştir. Zaman zaman zor kararlar almak, idealinize uymayan işleri yapmak zorunda kalabilirsiniz. İstemediğiniz toplantılarda vakit harcayabilir, size gereksiz gelen bir çok işi yapmak zorunda kalabilirsiniz. Bunun için hazırlıklı mısınız?

Aileniz hazır mı?

Elbette siz bütün bu işlerle birey olarak uğraşırken sizin yakınlarınız da olup bitenden etkilenecektir. Onların da bu duruma hazırlıklı olması ve sizi kararlarınızda desteklemesi gereken zamanlar olacaktır.

Sonuç

Yeni hayatınıza adım atarken yukarıdaki tüm maddeleri sindirip hazır olduğunuza inanmanız gerekiyor. Çünkü serbest tasarımcılıkta sizin için bir kariyer yolu olacaktır. Başarılı veya başarısız olduğunuz zamanlar olacaktır. Önemli olan yılmadan, motivasyonunuzu ve iş disiplininizi kaybetmeden yola devam etmeyi becerebilmenizdir.

Bu önemli kararı alan ve uygulayan herkese başarılar ve bol şanslar!

Serbest Tasarımcılık Yapmaya Hazır mısınız? | Tasarımcının El Çantası | Hasan Yalçın

Serbest Çalışacaklar İçin İpuçları

Bilinen adı ile freelance, yada serbest çalışmaya başlamak isteyenler, bu yolda nelerle karşılacaklar, nelere göğüs gerip dikkat etmek zorundalar birlikte inceleyelim.

Zor iştir, yorulmaya hazır olun.
Bir kaç günde zengin olacağınızı zannetmeyin.
Çoğu kişi serbest çalışarak yaşamını sürdüremez. Başarısızığa hazır olun.
Aynı sonuca ulaşmak adına normal bir iştekinden daha fazla çalışmanız gerekecek.
Kendi patronunuz olmayı öğreneceksiniz.
Sabahın köründe uyanmak zorunda kalmayacaksınız.
Mali konularda tek patron siz olacaksınız.
Tanınılırlığınızı artırmak için çok çalışmanız gerekecek.
Her bir müşteriniz, sizin için yeni birer müşteri kapısı olacak.
Zor günler için birikim yapmayı öğreneceksiniz.
Özel sağlık sigortanız olmayacak!
Çalışacak bir ofis ya da ev/ofis’e ihtiyacınız olacak.
İşiniz ve hobileriniz arasındaki çizgiyi belirlemekte zorlanacaksınız.
Bozulan donanımınız için bütçe ayırmanız gerekecek.
Donanımınızı yenilemek için bütçe ayırmanız gerekecek.
İlk 3-6 ay çok ama çok zor geçecek.
7/24 işin içinde, iş düşünüyor olacaksınız.
Hep bir sonraki adımı düşüneceksiniz.
Bazen hoşlanmadığınız işleri yapmak zorunda kalacaksınız.
Zorlu müşteriler ile zorlu süreçler geçirerek anlaşmak durumunda kalacaksınız.
Kendi işinizin yüzü olacaksınız, aklınıza geleni pat diye söylememeyi öğreneceksiniz.
Zaman zaman çok çalışıp az kazanmaya razı olacaksınız.
Piyasanın finansal hareketlerinden olumsuz yönde etkilendiğiniz zamanlar olacak.
Serbest çalışmanın dünyanın en kolay işi olmadığını öğreneceksiniz.
Bilgi sahibi olmanız gereken onlarca hukuki ve mesleki kurallar öğreneceksiniz.
Her zaman bir B planına ihtiyacınız olduğunu unutmadan yaşamaya hazır olacaksınız.
Her zaman en az sizin kadar, hatta daha iyi rakiplerle yarışacaksınız.
Hızlı düşünüp, karar vermeyi ve kararınızı hemen uygulamayı öğreneceksiniz.
HAYIR demeyi öğreneceksiniz.

Serbest Çalışacaklar İçin İpuçları | Tasarımcının El Çantası | Hasan Yalçın

Kâbus Müşterinin 7 İşareti

Ne kadar profesyonel, anlayışlı ve sakin olursanız olun, hayatınızın mutlaka bir döneminde kâbus gibi müşteriler ile muhatap olmak zorunda kalacaksınız. Bu tip müşterileri ilk görüşte çözebilmeniz için size gereken 7 uyarı işareti bu yazıda!

Modern dünyada tasarım ve geliştirme işlerinde müşterileriniz ile ilişkileriniz biraz romantik ve duygusal bir aşk ilişkisine benzer. İlişkinin başında her iki tarafta birbirinden beklenti içerisindedir ve tanımaya çalışır. İki tarafta verici ve uyumludur. İlk buluşmadan sonra her iki tarafta aslında söylenmemiş bir kurallar kümesine uyumlu olarak ilişkilerini sürdürürler.

Müşteriyi mutlu etmek için çabalarken kendinizi unutmayın!

Yine romantik ilişki üzerinden gidersek, fazla verici olan tarafın sonunun hep hüsran olduğu varsayımı ile ilişkinizi dengede tutmanızı tavsiye etmek mümkün. Müşteriler ile ilişkilerinizde bir orta yol benimseyerek ne kendinizi ne de onları üzecek girişimlerden kaçınıp sakin ve düzgün bir yol izlemek en mantıklısı.

Kötü müşteri tipleri için uyarılar

Her zaman olmasa da zaman zaman karşılaşabileceğiniz kötü müşteri tipleri için uyarılara hazırsanız başlayalım!

Ekstra Bedavacılar

Bu tip müşteriler aslında mükemmeliyetçilikten çok işlevselcidirler. Detaylara önem gösterdikleri için sürekli proje içerisinde yeni ayrıntılar oluşturup bunları hayata geçirmek isterler. Ancak ufak bir farkla elbette! Bu değişiklik ya da yeni modülleri daha önce belirlenmiş bütçe dışına çıkmadan yapmak şartıyla. Onları memnun tutmak için projelerinizde işlevselliğe önem vererek size yeni ekstralar çıkarmadan gönüllerini alabilirsiniz.

Savunma: Proje detaylarını önceden bir sözleşme ve belki de bir taslak çizim ile yazılı hale getirin. Ekstra fikir ve modüllerin ekstra fiyata tabi olacağını en baştan belirtin.

Ne istediğimi biliyor olmalısın’cılar

Bu tip müşteriler sizin işin uzmanı olduğunuzu ve en iyisini yapacağınızı belirterek özgür bırakırlar. Muhtemelen siz onlar için en uygun tasarım ya da geliştirmeyi yaptıktan sonra devreye girerek tüm tasarım veya işi yavaş yavaş revize ederek değiştirmeye başlarlar. Başlarda memnun olduğunuz özgürlüğünüz artık bir anda köleliğe dönüşür ve aslında çok severek ve inanarak yaptığınız iş sizin vizyonunuz haricinde ve hayal ettiklerinizin tamamen dışında bir canavara dönüşmüştür. Üstelik buna karşı koymanız da pek mümkün olmaz, çünkü iş müşterinindir ve parayı da o ödemektedir. Bu durumda duyduğunuz argüman ise hep aynıdır: “Ne istediğimi biliyor olmalıydın!”

Savunma: İlişkilerinizi tüm olan bitene rağmen iyi tutmaya çalışın ve paranızı alın. Bu tip müşteriler için bir başka savunma yöntemi ise bir kaç alternatif sunmak olabilir. Müşteri kendine uygun olanı seçip onayladıktan sonra ipler sizin elinize geçecektir.

Nazlı kuğular

Bu tip müşteriler, her konu hakkında tereddüt eder, sonra da aksini iddia ederler. Bugün sözleşme imzalamak için sizi davet eder yarın vazgeçerek daha fazla detay isterler. Onlarca soru sorar, sonra başladıkları yere dönerler. Kararsız ve yorucudurlar.

Savunma: Tartışmak işi uzatacaktır, en iyisi siz müşterinizi kırmayın, aniden ilişkinizi bitirmek yerine çıkış yolları arayın, biraz direnin.Ancak baktınız olmuyor, müşterinizi çalışma listenizden çıkarın.

Kontrol Delileri

Bu tip müşteriler sizin işinizi yapmanıza pek olanak tanımaz. Her detay üzerinde fikir belirtirler ve kendi istediklerini yaptırmak isterler. Size durmadan talimat yağdırırlar.

Savunma: En az diğerleri kadar kâbus bu tip için yapılacak fazla bir şey yoktur, işinizi yavaşlatır, iletişim maliyetlerinizi artırırlar. Bir daha ki sefere bu tip bir müşteri hissetiğinizde çalışmamak belki en iyisi olacaktır.

İndirimci’ler

Bazıları her zaman en ucuzun en iyi olduğunu inanırlar. Oysa özellikle yaratıcı işlerde, bu yanlış bir inanıştan öteye geçmez. Ancak sizin için hiç para kazanamamaktansa ufak bir şeyler almak ta zaman zaman mantıklı olabilir.

Savunma: Kısa vadede teslim edebileceğinizi garanti edebiliyorsanız işi alın. Ancak masrafları kurtarmıyorsa, karar sizin. Uzak dursanız daha iyi olur.

Bezgin Bekir’ler

Tasarım ya da proje geliştirme işlerini 2 yönlü bir cadde gibi düşünebilirsiniz. Siz bir tarafta projeyi geliştirirken, diğer taraftanda o proje için içerik, fikir ve bilgi sağlanması gerekir. Müşteri tarafında eksiklik varsa, proje aksar, teslim zamanına yetişmez hatta belkide siz ödeme alamazsınız. Oysa bunlar sizden kaynaklı değil müşterinin tembelliğinden kaynaklıdır.

Savunma: Müşteri ile projeye başlarken tüm detayları ayrıntılı olarak belirleyip, istediklerinizi size sağlamasını garanti edin. Projenin her detayını tarihlendirerek ondan beklentileriniz olduğunu sık sık hatırlatın.

Ödemede Esnek Olalım’cılar

Son olarak en korkunç müşteri tipi ödemede zorluk çıkaranlardır. Belki diğer müşteri tipleri ile kolay ya da zor başa çıkabilirsiniz ama yaptığınız bitirdiğiniz bir işin ödemesini yapmayan ya da geciktiren bir müşteri ile uğraşmak şüphesiz en zoru olacaktır.

Savunma: Nezaketi elden bırakmayın. Paranızı alabilmek için kibarca her yolu deneyin. Gerekirse yeni ödeme planları çıkarın.

Sonuç olarak hayatta bu tip müşteriler hep karşınıza çıkacak ve bunlar tecrübe hanenize birer sayı olarak yazılacaktır. Eğer işin içine girdiyseniz bu tip müşteriler ile çalışmaktan korkmayın. Sonuç olarak uzun vadeli müşteri ilişkilerinde kontrolü kaçırmadan elinizde tutmak birazda sizin elinizde olacaktır. Ancak kötü bir şeyler hissediyor ve tecrübelerinize güveniyosanız da, bu tip müşterilerden anında vazgeçmekten çekinmeyin.

Kaynak: designreviver.com

Kâbus Müşterinin 7 İşareti | Tasarımcının El Çantası | Hasan Yalçın

Ayrıca:
https://www.cenkakyildiz.com/makale-freelance-tasarimci-secerken-dikkat-etmeniz-gerekenler.php
Tasarımcılara en çok söylenen 10 yalan! | Tasarımcının El Çantası | Hasan Yalçın
Müşteri replikleri « Reklam Günlüğü
https://www.grafikerler.net/serbest...-yasasi-hukumleri-ve-basin-yasasi-t70057.html
İbrahim Ergüden: GRAFİK TASARIM ve TASARIMCIYA DAİR
 
Son düzenleme:

womd

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
19 Kas 2010
Mesajlar
307
Tepkime puanı
5
Freelance çalışma kuralları nelerdir?
Freelance çalışan için kural yoktur, kuralları kendin belirlersin. Ama şöyle bir gerçek var ki başta nasıl başlarsa öyle devam ediyor.

Örneğin bir iş hazırlandıktan sonra nasıl teslim edilmelidir?
Çalışmalarınızı vektörel, pdf ve jpg, tiff gibi farklı farklı formatlarda müşteriye baştan teslim etmeniz faydalı olur. İlerde zırt pırt sizi arayıp rahatsız etmezler.
Görselleri sunmak için photoshop mock-up dosyaları birebir. Referanssız ve özellikle internetten yaptığınız işlerde kesinlikle çalışmalarınızı vektör, pdf, yüksek çözünürlüklü imaj şeklinde göndermeyin. Gönderirseniz de üstüne watermark ekleyin.

Hazırlanan örnekler ne şekilde ana dosyalarıyla mı teslim edilmeli, yoksa daha farklı bir yöntemi mi vardır?
Kurumsal firmalarla çalışmazsanız ikinci sorunuza verdiğim yanıt geçerlidir. Müşterilerin çoğu böyle özel teslim, sunum, vs. gibi şeyler talep etmezler. Bunlardan bazıları vardır ki ellerindeki 200 piksellik logonun afişe basılmasını filan bile talep ederler. İyi firmaların kurumsal kimlik işlerini alırsanız bir ''kurumsal kimlik kılavuzu'' hazırlamanız profesyonel bir davranış olur ve size ekstra prestij sağlar müşterinin gözünde.

En önemlisi de işi veren ve işi yapan arasındaki asgari güven nasıl sağlanmalıdır?
Siz yaptığınız işlerle, yani portfolyonuzla güven sağlarsınız. Firma da size davranış şekliyle bu güveni yaratır. Gardaş diye konuya girenler ile size ''bey'' diye hitap edenleri birbirinden ayırt etmek pek zor değil. Ben sadece referans ile çalıştığım için böyle bir sorun yaşamadım, ama referanssız bir işte firma ile ilgili internette veya çevrenizde kısaca bir araştırma yapabilirsiniz. Gerçi İstanbul'da yaşıyorsunuz, bu Antalya'daki kadar kolay olmayacaktır.

Umarım bunlar yararlı olur, 2 sene freelance çalıştıktan sonra bu aralar bir ajansta işe girmek üzereyim ve şu anda duygulandım. :D
 

Mukadderat

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
29 Tem 2011
Mesajlar
192
Tepkime puanı
11
Yaş
44
Freelance Tasarımcı Olmak?

Freelance çalışmak için yeterince hazır mısınız? Yoksa kurtlar sofrasına dönmüş bu piyasada para kazanamayacağınızı mı düşünüyorsunuz? Tekrar düşünün!

İlk yazımda yaklaşık 9 yıldır freelance sektöründe birçok belli başlı firmaya gerek inhouse (firma içinde belirli dönemlerde giden, yerinde hizmet sunulan iş modeli), direk home office olarak tasarım projelerinde hizmet sunmuş biri olarak olabildiğince edindiğim tecrübeleri aktarabilmeyi umuyorum. İlk yazımda “Siz gerçekten freelance iş yaparak mı? Ücretli çalışarak mı?” daha iyi bir standart yakalayabilirsiniz? Bunu irdeleyeceğiz. Öyleyse makalemin devamında nelerle karşılaşabileceğinize dair genel konuları ele alalım.

Freelance iş yapmak nedir?

Bir çoğumuz freelance iş yapmanın “Özgürce para kazanmak” olduğunu düşünür. Rahatsınız, sabah işe geç kalma probleminiz yok, çalar saat kurmak zorunda değilsiniz, sevgiliniz, eşiniz, dostunuz ya da bir çok organizasyona katılıp sabahlara kadar eğlenip öğleden sonra uyandığınızda işlere kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Buna benzer örnekler uzarda gider. Genel ön yargı olarak “Freelance” kelimesi aklınıza geldiğinde “Özgürçe para kazanmak” olarak algılanabilir. Ancak freelance çalışmanın çok ince ve titizlik gerektiren noktaları vardır. Birkaç cümle sonunda bu konularla ilgili fikirlerimi, edindiğim tecrübeleri de sizlerle paylaşacağım.

Freelance çalışmanın avantajları.

Bir önceki paragrafta bahsettiğim gibi özgür olduğunuzu size hissettirir. İşleriniz biraz rayındaysa dünyanın en rahat insanı gibi hissedersiniz. Kendinize daha çok vakit ayırabilir, daha sosyal bir yaşam sürebilirsiniz. Mevsime göre tatil ya da seyahat için birilerinden izin beklemek zorunda değilsiniz. Kendi organizasyon yeteneğinizi sınar, yönetici becerilerinizi geliştirirsiniz. Çevre edinir, yeni insanlar tanır, farklı branşta firmalarla iş yapma tadına varırsınız. Esnek bir kişilik, yenilikçi ve kendini sürekli geliştiren bir ivmeyle yolunuzda ilerlersiniz. Kız arkadaşınız ya da erkek arkadaşınıza ayırabileceğiniz vakit tamamen sizin programınızla birebir ilişkilidir. İşe gidip gelmek için her gün saatlerinizi yola harcamazsınız. Bu ve buna benzer avantajları elbette var ancak freelance çalışmanın gerekliliklerini yerine getirebilirseniz!

Freelance çalışmanın dezavantajları.

Freelance çalışmak her zaman iyi değildir! Özellikle kişilik özellikleriniz emir altına girmeyi gerektirecek bir disiplin anlayışı ile işliyorsa siz freelance iş yapmamalısınız! Neden mi? Hep birlikte irdeleyelim..

"Eğer bir iş aldığınızda iş avansını harcayarak kendinizi motive edeceğinizi ve işi daha iyi yapacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz."

İş avansını almak freelance çalışanlar için bir nevi akittir. İşe ciddiyet katar ve sizi müşteriye karşı sorumlu tutar. Ancak iş avansını hemen harcayan bir karakteriniz varsa işi hazırlamaya başladığınızda “Aman ya en fazla başka bir iş alır, o müşterimin avansını geri veririm laf işitmem” diyenleriniz olacaktır. Ancak atladığınız bir nokta, kaybettiğiniz her müşteri aslında kaybettiğiniz birden fazla müşteri potansiyelidir. Diğer taraftan unutlmaması gereken durum, ihtiyaçlarınız haricinde henüz teslim edilmemiş bir işin tahsil edilmiş avansı sizin kendi paranız değildir. Olabildiğince avans alınan meblayı harcamamaya özen göstermelisiniz.

Uyku düzeniniz normal değilse veriminiz düşecektir.

Sabahlara kadar çalışıyor, akşama kadar uyuyup tekrar sabahlara kadar bilgisayar başında duruyorsanız veriminiz hızla düşmeye devam ediyor demektir. Unutmayın insan vücudu güneşten enerjisini alır ve gündüz yaşamaya yatkındır. Gece metabolizmanız yavaşlayacak ve fikir üretme konusunda gündüzlere oranla daha verimsiz sonuçlar üreteceksiniz. Saat ve zaman kavramınız gece gündüzün tersine dönüyorsa çok değil, bir ya da iki yıl içerisinde neredeyse hiç birşey üretemez hale gelecek, aynı topun lacivertini sunmaktan öteye geçemeyeceksiniz. Uyku düzeniniz normal olmalı, gündüz çalışmalı, gece dinlenmeli ya da geceleri dinlenmeye yönelik iş dışında başka şeylere odaklanmalısınız. Sosyal kimliğinizi de beslemek zorundasınız.

Bir süre sonra asosyalleşmeye başlarsınız.

Bu işlere ilk başladığınız zamandan bu yana onca süre geçti ve herşey umduğunuzdan farklı bir sonuca ulaşmaya başladı değil mi? Her sabah aynı ev, aynı bilgisayar, benzer işler, dört duvar arası ve hemen hemen herşey aynı. Of ne kadar da sıkıcı değil mi? İşte endişelenmeye başlayabilirsiniz! Siz artık monoton ve asosyal bir hayata adım atmanın ötesine geçmek üzeresiniz. İşleriniz yoğunlaştı, tek başına onca şeye yetemiyor, hep aynı insanları görüyorsunuz. Eğer tek yaşıyorsanız daha da vahim. Sosyal medya tek eğlenceniz, youtube tek boş zaman geçirgeciniz oluvermiş. İşte kötü günler kapıda! Kişiliğiniz asosyalleşiyor ve sıkılmaya az kaldı! Freelance çalışmanın en büyük handikapı budur. İster istemez asosyal olmak zorundasınız. Çünkü müşterilerinize esnek çalışma saatlerini zaten siz aşıladınız. Onlar artık sizi her aradığında ulaşmalılar yoksa siz çalışmıyor gibi görünürsünüz. Belli bir süre sonra neredeyse hayatınızın %80′i tek bir bilgisayar ve müşteri dialoglarından ibaret olacaktır. Freelance çalışmak aslında kendi kafesine tıkılmak gibidir. Disiplin yoksa sonu ya parasız ve işsiz kalmak, ya da kontrolsüz ve boğucu bir iş akışıdır. Disiplin ve programlı olmak zorundasınız!

Pasifleştiğinizi hissedebilirsiniz.

Her zaman evde olmak, disiplinsiz çalışmak, spontane yaşamak bir süre sonra size aslında hiçbir iş yapmıyorsunuz gibi bir duyguyu uyandıracaktır. Bu döneme geçtiğinizde iş gücünüz düşecek, bilgisayar başında oturmaktan sıkılacak ve odaklanma problemi yaşayabilirsiniz. Bunu engellemenin belli bir yolu da ne yazık ki yoktur. Freelance çalışmanın en büyük dezavantajlarından bir tanesi budur. Yalnız yaşamaya yatkın ve durgun bir kişiliğiniz yoksa freelance çalışmaya çalışmak sizin için bir eziyet olabilir. İyi düşünmelisiniz.

Mali krizlere karşı psikolojik açıdan hazırlıklı olun!

Bir dönem işler size öyle bir yığılır ki, ne olduğunu anlayamaz her zaman böyle olacağını düşünerek normalden daha fazla harcama yapmaya başlarsınız. Zaten rahat bir çalışma tarzının üstüne hatırı sayılır bir kazanç elde ettiğinizde kontrol mekanizmanız yüksek olasılıkla değişecektir. “Zaten her zaman kazanabilirim, bu ay harcayayım gelecek ay yine kazanırım” diyebilirsiniz. Ancak bir baktınız ki paraları harcadınız, işleri hala teslim edemediniz, yeni iş ihtiyacınız var çünkü maddi açıdan tükendiniz. Hoşgeldin gerçek, yüzleş benimle! Artık düşüşe geçtiniz ve yüksek olasılıkla disiplinli çok sıkı bir çalışma yapamazsanız en geç 30 güne kadar maaşlı bir işte çalışmak için iş arıyor olacaksınız. Bu durumdan şunu çıkartıyoruz. Freelance çalışıyorsanız sizin paranız aslında kazandığınız paranın %50′si olmalıdır. Çünkü bir sonraki ay iş garantiniz yoktur. Her zaman yedek planınız olmalı. Aksi halde hiç istemediğiniz maaşlı çalışan konumuna hakettiğinizi düşündüğünüz ücretin yarı fiyatına çalışmak mecburiyetinde kalabilirsiniz.

Kazancınızı ne kadar yükseltebilirsiniz?

Freelance çalışıyorsanız unutmayın ki çok büyük bir fırsat tesadüf eseri karşınıza çıkmadıysa kendi evinizi arabanızı alacak kadar kazanamazsınız. Bunları başaran örnek freelance çalışanlar var elbet. Ancak bu biraz da şans meselesi. Biz ortalama civarı bir performansı yani genel kitleyi hedef alarak durumu gözden geçirdiğimizde, evet parasız kalmazsınız. Asla temel ihtiyaçlarınız için kimseden borç istemezsiniz. Ancak kazancınız sadece şahsi giderlerinizi karşılayabilir ve rutin yaşamınızı destekleyecek seviyenin üstüne muhtemelen çıkamaz . Burada karşınıza şu soru çıkacak. “Maaşlı çalıştığımda da bunları yapamıyorum, freelance çalıştığımda da yapamıyorum. Öyleyse neden maaşlı çalışayım?” diye sormuşsunuzdur kendinize. Bir sonraki yazımda bu ince noktalarla ilgili çok ince noktalara değineceğim.

Freelance Tasarımcı Olmak?| cenkakyildiz.com

Serbest Tasarımcılık Yapmaya Hazır mısınız?

Bu gidişe bir dur diyerek serbest tasarımcı olmaya karar verdiniz. Peki bunun için gereken işaretlere sahip misiniz, birlikte göz atalım..

Öncelikle bu kararı almadan önce bir süre bir ajans ya da yaratıcı işler üreten bir kurumda görev almanız sizin için en faydalısı olacaktır. Gerek iş disiplini edinme açısından, gerekse işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenme açısından edineceğiniz tecrübeler, ileride kendi başınıza sürdüreceğiniz iş yaşamında sizin için önemli bir yapıtaşı oluşturacaktır.

Unutmayın bilmediğiniz, deneyimlemediğiniz bir dünyaya adım atmadan önce edineceğiniz deneyimler sizin için mutlaka çok faydalı olacaktır.

Şimdi bu yeni dünyaya adım atmadan önce, sizin serbest tasarımcılık yapmaya hazır olup olmadığınızı gösteren belirtilere sahip olup olmadığınızı inceleyelim.

Daha fazla sorumluluk için hazır mısınız?

Serbest tasarımcı olmak yalnız başınıza olmak, ve sorunlarla tek başınıza boğuşmak demektir. Serbest çalışmak belki uzaktan rahat gibi gözükse de, tüm ticari ve hukuki konulardan haberdar olmak, zaman zaman bir işletme ciddiyetinde davranmak ve projelerdeki sorunları kendi insiyatifinizi kullanarak çözmek gibi bir çok zorlu engel ile karşı karşıya kalacağınız bir yoldur. Eğer kendinizi buna hazır hissediyorsanız birinci bölümü başarıyla geçtiniz demektir.

Meydan okumaya hazır mısınız?

Serbest tasarımcı olarak yola çıkmaya karar verdiğinizde bilin ki karşınıza sayısız sorun çıkacak. Bunları aşmak için yeterli güce, motivasyona sahip olduğunuza inanıyor musunuz? Bir çok projede kendinize yeni çalışma sistematikleri geliştirmek, proje içi ve dışı teknik sorunların yanı sıra, müşterilerin kişisel kaprisleri ile de uğraşmaya kendinizi hazır hissediyorsanız, serbest çalışmak üzere çıktığınız yolda bir kilometre taşı daha devrilmiş demektir!

Sosyal çevrenizi kullanmaya hazır mısınız?

Yeni iş ilişkilerine girmek, yeni projeler ve işbirlikleri peşinde koşmak için öncelikle mevcut kontaklarınızdan yola çıkmak gerekecektir. Sadece reel hayatta değil sosyal medyada da sahip olduğunuz çevreniz bu yolda size yardımcı olabilir. Sosyal çevrenizi ne kadar geniş tutarsanız, o kadar çok yeni iş ve projelere yol alabilirsiniz.

Mali sonuçlara hazırlıklı olun!

Mali konularda yaşayacağınız zorluklara hazırlıklı olun. Örneğin evde çalışmak yerine belki küçük bir ofis tutmak daha mantıklı olabilir, belki de tam tersi.. Mali konularda temkinli davranarak bütçenizi en iyi şekilde yönetmeye çalışmalısınız. Serbest tasarımcılığa başlamadan önce yeni bir bilgisayar veya yazılım gibi hesap etmeniz gereken ancak atladığınız bazı konular olabilir, bunları hesap edip hazırlıklı olmalısınız.

Kendinize özgü bir ticari anlayışınız var mı?

Kendi iş dünyanızı kendiniz yöneteceğiniz için, mutlaka ticari bir plana hatta a ve b planlarına sahip olmalısınız. Ödemeler, bütçeler, tahsilatlar konusunda kendinize bir sistem yaratarak bu yönde ilerlemeye hazır olmalsınız.

Minimum risk için maksimum tasarruf

Eğer hala serbest tasarımcı olma konusunda ciddi şekilde kararlıysanız, bir miktar birikmişe de ihtiyacınız olacağını unutmayın. Bu hayata merhaba dediğinizde işlerin size yağmayacanı hesap ederek, kenarda köşede sizi hiç olmazsa 2-3 ay idare edecek kadar bir nakite sahip olmanız gerekmekte. İstemeyerek de olsa yanlış planlayacağınız bir iş size hem zaman hem de para kaybettirebilir. Buna hazırlıklı olun.

İşinizin kolay olmayacağını bilin

Bir çok yeni ve daha önce deneyimlemediğiniz sorunla karşılaşmaya hazır olun. Bunların üstesinden gelebilmek için irade ve motivasyona ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Belki de hayatınızdaki bu yeni döneme merhaba demeden önce kısa bir tatil zihninizi toplamaya yardımcı olacak, sizi hazır hale getirecektir.

Yapmak istemediğiniz şeyleri yapmaya hazır olun!

Mutsuz müşteriler ile uğraşmak en zor iştir. Zaman zaman zor kararlar almak, idealinize uymayan işleri yapmak zorunda kalabilirsiniz. İstemediğiniz toplantılarda vakit harcayabilir, size gereksiz gelen bir çok işi yapmak zorunda kalabilirsiniz. Bunun için hazırlıklı mısınız?

Aileniz hazır mı?

Elbette siz bütün bu işlerle birey olarak uğraşırken sizin yakınlarınız da olup bitenden etkilenecektir. Onların da bu duruma hazırlıklı olması ve sizi kararlarınızda desteklemesi gereken zamanlar olacaktır.

Sonuç

Yeni hayatınıza adım atarken yukarıdaki tüm maddeleri sindirip hazır olduğunuza inanmanız gerekiyor. Çünkü serbest tasarımcılıkta sizin için bir kariyer yolu olacaktır. Başarılı veya başarısız olduğunuz zamanlar olacaktır. Önemli olan yılmadan, motivasyonunuzu ve iş disiplininizi kaybetmeden yola devam etmeyi becerebilmenizdir.

Bu önemli kararı alan ve uygulayan herkese başarılar ve bol şanslar!

Serbest Tasarımcılık Yapmaya Hazır mısınız? | Tasarımcının El Çantası | Hasan Yalçın

Serbest Çalışacaklar İçin İpuçları

Bilinen adı ile freelance, yada serbest çalışmaya başlamak isteyenler, bu yolda nelerle karşılacaklar, nelere göğüs gerip dikkat etmek zorundalar birlikte inceleyelim.

Zor iştir, yorulmaya hazır olun.
Bir kaç günde zengin olacağınızı zannetmeyin.
Çoğu kişi serbest çalışarak yaşamını sürdüremez. Başarısızığa hazır olun.
Aynı sonuca ulaşmak adına normal bir iştekinden daha fazla çalışmanız gerekecek.
Kendi patronunuz olmayı öğreneceksiniz.
Sabahın köründe uyanmak zorunda kalmayacaksınız.
Mali konularda tek patron siz olacaksınız.
Tanınılırlığınızı artırmak için çok çalışmanız gerekecek.
Her bir müşteriniz, sizin için yeni birer müşteri kapısı olacak.
Zor günler için birikim yapmayı öğreneceksiniz.
Özel sağlık sigortanız olmayacak!
Çalışacak bir ofis ya da ev/ofis’e ihtiyacınız olacak.
İşiniz ve hobileriniz arasındaki çizgiyi belirlemekte zorlanacaksınız.
Bozulan donanımınız için bütçe ayırmanız gerekecek.
Donanımınızı yenilemek için bütçe ayırmanız gerekecek.
İlk 3-6 ay çok ama çok zor geçecek.
7/24 işin içinde, iş düşünüyor olacaksınız.
Hep bir sonraki adımı düşüneceksiniz.
Bazen hoşlanmadığınız işleri yapmak zorunda kalacaksınız.
Zorlu müşteriler ile zorlu süreçler geçirerek anlaşmak durumunda kalacaksınız.
Kendi işinizin yüzü olacaksınız, aklınıza geleni pat diye söylememeyi öğreneceksiniz.
Zaman zaman çok çalışıp az kazanmaya razı olacaksınız.
Piyasanın finansal hareketlerinden olumsuz yönde etkilendiğiniz zamanlar olacak.
Serbest çalışmanın dünyanın en kolay işi olmadığını öğreneceksiniz.
Bilgi sahibi olmanız gereken onlarca hukuki ve mesleki kurallar öğreneceksiniz.
Her zaman bir B planına ihtiyacınız olduğunu unutmadan yaşamaya hazır olacaksınız.
Her zaman en az sizin kadar, hatta daha iyi rakiplerle yarışacaksınız.
Hızlı düşünüp, karar vermeyi ve kararınızı hemen uygulamayı öğreneceksiniz.
HAYIR demeyi öğreneceksiniz.

Serbest Çalışacaklar İçin İpuçları | Tasarımcının El Çantası | Hasan Yalçın

Kâbus Müşterinin 7 İşareti

Ne kadar profesyonel, anlayışlı ve sakin olursanız olun, hayatınızın mutlaka bir döneminde kâbus gibi müşteriler ile muhatap olmak zorunda kalacaksınız. Bu tip müşterileri ilk görüşte çözebilmeniz için size gereken 7 uyarı işareti bu yazıda!

Modern dünyada tasarım ve geliştirme işlerinde müşterileriniz ile ilişkileriniz biraz romantik ve duygusal bir aşk ilişkisine benzer. İlişkinin başında her iki tarafta birbirinden beklenti içerisindedir ve tanımaya çalışır. İki tarafta verici ve uyumludur. İlk buluşmadan sonra her iki tarafta aslında söylenmemiş bir kurallar kümesine uyumlu olarak ilişkilerini sürdürürler.

Müşteriyi mutlu etmek için çabalarken kendinizi unutmayın!

Yine romantik ilişki üzerinden gidersek, fazla verici olan tarafın sonunun hep hüsran olduğu varsayımı ile ilişkinizi dengede tutmanızı tavsiye etmek mümkün. Müşteriler ile ilişkilerinizde bir orta yol benimseyerek ne kendinizi ne de onları üzecek girişimlerden kaçınıp sakin ve düzgün bir yol izlemek en mantıklısı.

Kötü müşteri tipleri için uyarılar

Her zaman olmasa da zaman zaman karşılaşabileceğiniz kötü müşteri tipleri için uyarılara hazırsanız başlayalım!

Ekstra Bedavacılar

Bu tip müşteriler aslında mükemmeliyetçilikten çok işlevselcidirler. Detaylara önem gösterdikleri için sürekli proje içerisinde yeni ayrıntılar oluşturup bunları hayata geçirmek isterler. Ancak ufak bir farkla elbette! Bu değişiklik ya da yeni modülleri daha önce belirlenmiş bütçe dışına çıkmadan yapmak şartıyla. Onları memnun tutmak için projelerinizde işlevselliğe önem vererek size yeni ekstralar çıkarmadan gönüllerini alabilirsiniz.

Savunma: Proje detaylarını önceden bir sözleşme ve belki de bir taslak çizim ile yazılı hale getirin. Ekstra fikir ve modüllerin ekstra fiyata tabi olacağını en baştan belirtin.

Ne istediğimi biliyor olmalısın’cılar

Bu tip müşteriler sizin işin uzmanı olduğunuzu ve en iyisini yapacağınızı belirterek özgür bırakırlar. Muhtemelen siz onlar için en uygun tasarım ya da geliştirmeyi yaptıktan sonra devreye girerek tüm tasarım veya işi yavaş yavaş revize ederek değiştirmeye başlarlar. Başlarda memnun olduğunuz özgürlüğünüz artık bir anda köleliğe dönüşür ve aslında çok severek ve inanarak yaptığınız iş sizin vizyonunuz haricinde ve hayal ettiklerinizin tamamen dışında bir canavara dönüşmüştür. Üstelik buna karşı koymanız da pek mümkün olmaz, çünkü iş müşterinindir ve parayı da o ödemektedir. Bu durumda duyduğunuz argüman ise hep aynıdır: “Ne istediğimi biliyor olmalıydın!”

Savunma: İlişkilerinizi tüm olan bitene rağmen iyi tutmaya çalışın ve paranızı alın. Bu tip müşteriler için bir başka savunma yöntemi ise bir kaç alternatif sunmak olabilir. Müşteri kendine uygun olanı seçip onayladıktan sonra ipler sizin elinize geçecektir.

Nazlı kuğular

Bu tip müşteriler, her konu hakkında tereddüt eder, sonra da aksini iddia ederler. Bugün sözleşme imzalamak için sizi davet eder yarın vazgeçerek daha fazla detay isterler. Onlarca soru sorar, sonra başladıkları yere dönerler. Kararsız ve yorucudurlar.

Savunma: Tartışmak işi uzatacaktır, en iyisi siz müşterinizi kırmayın, aniden ilişkinizi bitirmek yerine çıkış yolları arayın, biraz direnin.Ancak baktınız olmuyor, müşterinizi çalışma listenizden çıkarın.

Kontrol Delileri

Bu tip müşteriler sizin işinizi yapmanıza pek olanak tanımaz. Her detay üzerinde fikir belirtirler ve kendi istediklerini yaptırmak isterler. Size durmadan talimat yağdırırlar.

Savunma: En az diğerleri kadar kâbus bu tip için yapılacak fazla bir şey yoktur, işinizi yavaşlatır, iletişim maliyetlerinizi artırırlar. Bir daha ki sefere bu tip bir müşteri hissetiğinizde çalışmamak belki en iyisi olacaktır.

İndirimci’ler

Bazıları her zaman en ucuzun en iyi olduğunu inanırlar. Oysa özellikle yaratıcı işlerde, bu yanlış bir inanıştan öteye geçmez. Ancak sizin için hiç para kazanamamaktansa ufak bir şeyler almak ta zaman zaman mantıklı olabilir.

Savunma: Kısa vadede teslim edebileceğinizi garanti edebiliyorsanız işi alın. Ancak masrafları kurtarmıyorsa, karar sizin. Uzak dursanız daha iyi olur.

Bezgin Bekir’ler

Tasarım ya da proje geliştirme işlerini 2 yönlü bir cadde gibi düşünebilirsiniz. Siz bir tarafta projeyi geliştirirken, diğer taraftanda o proje için içerik, fikir ve bilgi sağlanması gerekir. Müşteri tarafında eksiklik varsa, proje aksar, teslim zamanına yetişmez hatta belkide siz ödeme alamazsınız. Oysa bunlar sizden kaynaklı değil müşterinin tembelliğinden kaynaklıdır.

Savunma: Müşteri ile projeye başlarken tüm detayları ayrıntılı olarak belirleyip, istediklerinizi size sağlamasını garanti edin. Projenin her detayını tarihlendirerek ondan beklentileriniz olduğunu sık sık hatırlatın.

Ödemede Esnek Olalım’cılar

Son olarak en korkunç müşteri tipi ödemede zorluk çıkaranlardır. Belki diğer müşteri tipleri ile kolay ya da zor başa çıkabilirsiniz ama yaptığınız bitirdiğiniz bir işin ödemesini yapmayan ya da geciktiren bir müşteri ile uğraşmak şüphesiz en zoru olacaktır.

Savunma: Nezaketi elden bırakmayın. Paranızı alabilmek için kibarca her yolu deneyin. Gerekirse yeni ödeme planları çıkarın.

Sonuç olarak hayatta bu tip müşteriler hep karşınıza çıkacak ve bunlar tecrübe hanenize birer sayı olarak yazılacaktır. Eğer işin içine girdiyseniz bu tip müşteriler ile çalışmaktan korkmayın. Sonuç olarak uzun vadeli müşteri ilişkilerinde kontrolü kaçırmadan elinizde tutmak birazda sizin elinizde olacaktır. Ancak kötü bir şeyler hissediyor ve tecrübelerinize güveniyosanız da, bu tip müşterilerden anında vazgeçmekten çekinmeyin.

Kaynak: designreviver.com

Kâbus Müşterinin 7 İşareti | Tasarımcının El Çantası | Hasan Yalçın

Ayrıca:
Freelance Tasarımcı Seçmeden Önce Bilmeniz Gerekenler? | cenkakyildiz.com
Tasarımcılara en çok söylenen 10 yalan! | Tasarımcının El Çantası | Hasan Yalçın
Müşteri replikleri « Reklam Günlüğü
https://www.grafikerler.net/serbest...-yasasi-hukumleri-ve-basin-yasasi-t70057.html
İbrahim Ergüden: GRAFİK TASARIM ve TASARIMCIYA DAİR


Bu çok açıklayıcı ve aydınlatıcı olan fikir ve önerileriniz için çok teşekkür ederim. Gerçekten ufuk açan ansiklopedik bilgi değerinde benim için.


Freelance çalışma kuralları nelerdir?
Freelance çalışan için kural yoktur, kuralları kendin belirlersin. Ama şöyle bir gerçek var ki başta nasıl başlarsa öyle devam ediyor.

Örneğin bir iş hazırlandıktan sonra nasıl teslim edilmelidir?
Çalışmalarınızı vektörel, pdf ve jpg, tiff gibi farklı farklı formatlarda müşteriye baştan teslim etmeniz faydalı olur. İlerde zırt pırt sizi arayıp rahatsız etmezler.
Görselleri sunmak için photoshop mock-up dosyaları birebir. Referanssız ve özellikle internetten yaptığınız işlerde kesinlikle çalışmalarınızı vektör, pdf, yüksek çözünürlüklü imaj şeklinde göndermeyin. Gönderirseniz de üstüne watermark ekleyin.

Hazırlanan örnekler ne şekilde ana dosyalarıyla mı teslim edilmeli, yoksa daha farklı bir yöntemi mi vardır?
Kurumsal firmalarla çalışmazsanız ikinci sorunuza verdiğim yanıt geçerlidir. Müşterilerin çoğu böyle özel teslim, sunum, vs. gibi şeyler talep etmezler. Bunlardan bazıları vardır ki ellerindeki 200 piksellik logonun afişe basılmasını filan bile talep ederler. İyi firmaların kurumsal kimlik işlerini alırsanız bir ''kurumsal kimlik kılavuzu'' hazırlamanız profesyonel bir davranış olur ve size ekstra prestij sağlar müşterinin gözünde.

En önemlisi de işi veren ve işi yapan arasındaki asgari güven nasıl sağlanmalıdır?
Siz yaptığınız işlerle, yani portfolyonuzla güven sağlarsınız. Firma da size davranış şekliyle bu güveni yaratır. Gardaş diye konuya girenler ile size ''bey'' diye hitap edenleri birbirinden ayırt etmek pek zor değil. Ben sadece referans ile çalıştığım için böyle bir sorun yaşamadım, ama referanssız bir işte firma ile ilgili internette veya çevrenizde kısaca bir araştırma yapabilirsiniz. Gerçi İstanbul'da yaşıyorsunuz, bu Antalya'daki kadar kolay olmayacaktır.

Umarım bunlar yararlı olur, 2 sene freelance çalıştıktan sonra bu aralar bir ajansta işe girmek üzereyim ve şu anda duygulandım. :D


Şu anda İstanbuldayım ama daha sonrası ne getirir bilemiyorum. Önerileriniz için teşekkürler.


Paranı peşin iste, pek yanaşmazsa en azından yarısını al, asla paranı almadan işin tamamını teslim etme.

Tasarım olarak değilde baskıya gidecek şekilde göndermeye çalış, yoksa karşındaki senin tasarımında bi kaç değişiklikle aynı sektörden başka birine daha kolayca tasarım yapabilir.

Sunum bence önemsiz, iyi bir işi 3 boyutlu kutularda göstermeye gerek yok. O zaten kendini gösterir


İlgi ve öneriniz için teşekkürler.
 

yazarcizer

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
657
Tepkime puanı
26
https://www.facebook.com/freelancemagdurlar

935565_296717560461047_644912503_n.jpg


563564_232458656886938_1641977356_n.jpg


282855_232459820220155_741467748_n.jpg


61476_232463266886477_1848077043_n.jpg


282077_233187776814026_2138695510_n.jpg


382042_232802243519246_2131438239_n.jpg


400674_296762477123222_1202528458_n.jpg


15585_234592743340196_599996312_n.jpg


544815_288989477900522_740449290_n.jpg


548248_236208103178660_556281242_n.jpg


28029_232704146862389_1836100778_n.jpg


3556_296721603793976_2095665021_n.jpg


305393_232764836856320_776148912_n.jpg


https://typefornow.co.uk/i-am-a-designer-not-a-****ing-screwdriver/

designer-01.png
 
Son düzenleme:

yazarcizer

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
657
Tepkime puanı
26
Freelance çalışan web tasarımcıların ve grafik tasarımcıların yaşadıkları ve pek de memnun olmadıkları bazı durumlar söz konusu. Hem iş verenin hem de işi yapanın çeşitli hatalarından kaynaklanan bu problemleri gündeme getirmeye çalışan bir Facebook sayfası var. Adı Freelance Mağdurlar. Sayfa epey aktif. Biz de sektöre dair bu konuları, alınabilecek önlemleri ve çalışanların kendilerini nasıl koruyacaklarına dair, sayfa admini ile bir röportaj gerçekleştirdik. Kendilerine bu keyifli röportaj için teşekkürlerimizi sunuyoruz. İşte bu keyifli röportajımız.:

1- Öncelikle bu sayfayı açma fikri nereden geldi? Daha önceden kötü deneyimleriniz olduğunu düşünüyoruz, doğru mudur?

Sayfayı açma fikri, ismi lazım değil bir şahısın yüzünden bir anlık patlama ile geldi. Bardağı taşıran son damla da diyebiliriz. Aslında ilk olarak sayfayı sinirli bir şekilde açtığımda amacım bu şahsı ifşa etmekti ama sonradan yazmaya başladıkça neden daha faydalı bir hale dönüştürmüyorum bunu dedim. Öfke ile başlayan bir oluşum daha sonradan eğlenceli ama trajikomik bir hal aldı. Evet malesef yazılanların büyük çoğunluğu başıma gelmiş tecrübeler. Kendimde de buluyorum tabiki suç, bunlara izin verdiğim için. İyi niyetli olmanın ceremesini çektim yıllarca sanırım.

2- Sayfanızın epey aktif olduğunu görüyoruz. Buradan tüm freelance çalışanların bu sorunları yaşadığı sonucunu çıkartabilir miyiz?

Evet şimdilik sayı olarak az olduğumuzu düşünsem de sayfa aktiflik açısından kesinlikle tatmin edici bir noktada. Tüm freelance çalışanların, yazdığımız maddelerden en azından bir kaçı mutlaka başına gelmiştir. Adım gibi eminim buna. Bazıları çıkıp “bunların hiç biri benim başıma gelmedi, sorunu biraz da kendinizde arayın” diyebiliyor. Ben inandırıcı bulmuyorum bunu. Yazdığım maddeleri tecrübe edinmek bence faydamıza. İnsan bunları yaşadıkça çok daha kesin, net kararlar verebiliyor. O yüzden kimse bunları yaşamadım demesin, utanılacak ya da aşağılanacak bir tarafı yok bunları yaşamanın.

3- Piyasada freelance çalışanlara hak ettikleri değeri gösteren firma var mıdır? Varsa bu oran sizin tahmininize göre ne kadardır?

Elbette var. Sadece firmalar değil şahıslarla da çalışılıyor. Yıllardır düzenli bir şekilde çalıştığım firma ve şahıslar var. Ama malesef bu oran benim gördüğüm ve yaşadığım kadarı ile %20 gibi küçük bir rakam. (bence bu iyimser bir oran!) Yani her 10 müşteriden 2′si sorunsuz çıkıyor. Tabi sorunlu müşteri ve sorunsuz müşteri diye ikiye ayırmamak gerek. Bence ne istediğini bilen ve bilinçli müşteri, ne istediğini bilmeyen ve bilinçsiz müşteri ve en tehlikelisi kötü niyetli müşteri vardır.

4- Freelance çalışan web ve grafik tasarımcıların bu tarz sorunları yaşamamaları için sektörde ne gibi önlemler alınabilir?

Başlangıç olarak kesinlikle tüm freelance çalışanların bir çatı altında toplanması şart. Bir grup, oluşum, sendika vs olabilir bu. Sayfanın amacı artık buna dönüştü diyebilirim. Tabiki bu aşamadan sonra bu işin kurallarını resmi bir şekilde açık ve net koyabilmek gerekir. Bu kurallar sadece freelance çalışanı değil müşteriyi de güvence altına alır. Ülkemizde malesef bu sektörde güven eksikliği bu yüzden inanılmaz boyutlarda. Bu kuralları ve önlemleri hep birlikte oluşturmak gerekir.

5- Yurt dışındaki durumdan haberdar mısınız? Türkiye ile yurt dışını kıyaslarsak ne gibi sonuçlar çıkabilir?

Yurtdışında bir sendikalaşma söz konusu mu açıkçası bilmiyorum. Tek bildiğim yurtdışında bu sektör çok daha profesyonel, kuralları olan, bu kurallara uyulan, en önemlisi emeğin karşılığı fazlasıyla verilebilen bir durumda. Türkiye ile kıyaslarsak durum içler acısı. Aklıma gelen büyük farklar; Türkiye’de ödemeler en büyük sıkıntı. Çünkü dediğim gibi güven sorunu var. Müşteri proje tamamen bitmeden ödeme yapmak istemiyor. Ön ödemeden öcü gibi korkan bir ülkeyiz. Çoğu zaman ödemeler kesinlikle gecikiyor. Projeyi bitirdikten sonra iş ödemeyi almaya geldiğinde oldukça göz ardı edilebiliyorsunuz. Bunun yanında yapmış olduğunuz işin fiyatı oldukça düşük kalıyor yurtdışına nazaran. Zamanlama konusunda da çoğunlukla çok ama çok kötüyüz. Bir müşteri parasını verdiği işin hemen en kısa sürede olmasını istiyor kesinlikle biraz daha fazla zaman ayırmak istemiyor. Bu yüzden de freelancer çalışana kabus gibi uykusuz geceler yaşatabiliyor. Tabi en kötüsü yaptığınız işe saygı yurtdışındaki kadar duyulmuyor.

6- Sizce devlet ve yasalar freelance çalışanlar için önlem almalı mıdır? Eğer önlem alınması gerektiğini düşünüyorsanız ne gibi önlemler alınabilir?

Kesinlikle önlem alınmalıdır. Ama bu önlemleri ve kuralları freelance çalışanlar olarak öncelikle bizim belirlememiz ve oluşturmamız gerekiyor. Oluşturulan bu istek, önlem ve kurallar daha sonra devletin bünyesindeki yetkili mercilere ulaştırılıp gereğinin yapılması istenmelidir. Artık bu sektörü yasal olarak herkes tanımaldır. Ülkemizde freelance çalışmak yasadışı bir iş yapmak gibi görülüyor.

7- Sayfanızdaki paylaşımlardan, bazı freelance çalışanları da suçlu bulduğunuzu görüyoruz. Bu tip freelance çalışanların sektöre zarar vermeleri sizce nasıl engellenebilir?

Evet sayfayı ilk açtığımda bazı haklı tepkilerle de karşılaştım. Freelancer çalışan ile sorun yaşayan müşteri de tabiki var. Madalyonun öteki yüzünü düşünmedim açıkçası başta ama daha sonra düşünmek zorunda olduğumu anladım. Çünkü madalyonun öteki yüzü de aslında direkt olarak bizi ilgilendiriyor. Kendi sektörümüze zarar veriyor, güven zedeliyor. Bunun önüne geçmek için de yukarıda da üstüne basa basa belirttiğim gibi bu işin kurallarını koymak şart. Tek taraflı değil tabiki her iki tarafı da koruyan kurallar.

8- Freelance çalışanlardan sayfanıza gelen ilginç hikayeler oluyor mu? İlginç hikayelerden bir tanesini bizimle paylaşabilir misiniz?

Evet oluyor tabi. Gelen tüm ilginç hikayeleri zaten paylaşıyorum sayfada. Ama bana asıl ilginç gelen bunlar değil. Freelance olmayıp yaşadığı tecrübeleri gönderenler var. Yani mesela adamın bir firması var ve donanım üzerine çalışıyor, müşterisi ile yaşadığı sıkıntıyı paylaşıyor. Bi keresinde bir elektrikçi de sağolsun tecrübesini paylaşmıştı. Tabi kendilerine uygun bir dille bizim dile getirmeye çalıştığımız fikre ve tepkiye uygun olmadığını belirttim.
Facebook’taki “Freelance Mağdurlar” Adlı Sayfa İle Röportaj | Sosyaling - Sosyal Medya
 

yazarcizer

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
657
Tepkime puanı
26
"O kadarını da yapmaz" diye düşündüğüm herkes, tam olarak o kadarını yaptı...
(?)

İnsanlar, nankör, yalancı, iki yüzlü, tehlike karşısında korkak, kazanç karşısında çıkarcıdırlar. Bütün bunları bilerek onları yönetmek gerekir. İyi olmayan insanlar arasında iyi kalmak isteyen bir insan er geç ortadan silinir. Şu halde, hükümdar iyi olmamayı öğrenmelidir.
(Niccolò Machiavelli)

Zîrâ insan, cibilliyeti ve fıtratı hasebiyle, nefsini sever. Belki, evvelâ ve bizzat yalnız zâtını sever; başka herşeyi nefsine fedâ eder. Mâbuda lâyık bir tarzda nefsini metheder, mâbuda lâyık bir tenzih ile nefsini meâyibden tenzih ve tebrie eder. Elden geldiği kadar, kusurları kendine lâyık görmez ve kabul etmez; nefsine perestiş eder tarzında, şiddetle müdâfaa eder.
(Bediüzzaman)
 
Son düzenleme:
Üst