- Katılım
- 14 Ağu 2007
- Mesajlar
- 3,962
- Tepkime puanı
- 175
- Yaş
- 41
Alanlar düz sembolik boyamalarla verilmiş , arka plan film mavisi renkte düz boyanmış. Geometrik baklava dilim, soyut olarak konmuş; tıpkı Türk Anadolu kilimlerinde gördüğümüz gibi;ancak arka plan da dahil olmak üzere, bu kilm motifi bize bir kuş bulutunu,kırmızı leke de güneşi çağrıştırır.
Surlar , yelkenliler soyut birer fırça tuşu ile verilmiş akromatik renkli lekelerden oluşur .
Deniz formu, denizi çağrıştıracak renk ve lekelerden oluşur ,naturel endişe kaygısıyla detaya inilmemiş olup , duyumlara yönelik bir ifade yolu seçilmiştir.
Evler klasik, gelenekçi, mimesist çalışmadan çok uzak olup ,geometrik renk lekelerinden oluşur .Örneğin; çatıdaki antende aynı geometrik lekeler görünmektedir.
Kırmızının egemen olduğu resimde, kırmızı fon üzerinde siyah geometrik arabesk, bize İslam kaligrafisini çağrıştırır .Kırmızı ve mor kontraslığı üzerine boyanmış resimde, yatay bir arka plan üzerinde dikey bir atılım gösteren yelkenli direkleri , resimdeki ana dengenin temel öğeleri olup; yelkenleri çağrıştıran , yarım yuvarlak çizgiler ; hareketi geliştirirken ,yatay bağlantı öğeleri dikeylerle denge sağlamaktadır.Tablonun her iki köşesine konan açık renkli geometrik lekeler ile yelkenlilerin gövdelerini oluşturan açı kolorist ( çok renkli ) lekeler , yatay denizi oluşturan mor leke üzerinde direksiyonu sağlar.
Sanatçı , gelenekçi biçimlerin dışına çıkmış; içsel duyarlılığa yönelik spontane ve enstantane bir şekilde duygularını dışa vurmuş; expresive ifade ağırlıklı geometrik düzlemlerden oluşan bir boyamayı içerir. Arka plandaki en son plan, yağ-yeşilinin tonlarını oluşturan geometrik koyu alan boyaması ile açık mavi fon rölyef etki bırakır .Bize bu yönü ile kübistleri çağrıştırır.
Kolorist lekelerden oluşan bu resimde amorf biçimlerin egemen olduğu bir ifade görülür.Uzun dikdörtgen tuvalin arka planı açık kahve , sarı , açık mor ,pembe ,yağ yeşili, mavi hatta birkaç beyaz lekeden oluşur. Bu küçük ve hareketli lekelerdeki titreşimli boyama tekniği atmosfere bir hareket duygusu katar. Her şey ve hiç bir nesneye benzetemeyeceğimiz tablonun sol üst köşesine yatık, sağ alttan hareketlenen, mavi tonlarının ağırlıklı olduğu leke tamamen biçimci endişenin soyut ifadesinde oluşturur. Artık analitik göndermelerin yerini , sentetik ifade almıştır. Öykücülükten en ufak bir iz yakalamak mümkün değildir.
Yelkenliler” isimli yapıt , analitik formların , spontane tuşlarla eridiği soyutlamacı bir teknikle ifade edilmiştir. Lirik soyutlamacı olarak kabul edilen bu yapıtta akromatik bir soyutlama göze çarpar. Işık ve denizdeki ışık oyunları renk lekeleri ile verilmiştir. Beyaz ve mavi tonların egemen olduğu geniş renklerin yanısıra, kahvenin açık - koyu bir kaç tonu yanında dikey ve yatay siyah lekelerle oluşan yelkenliler resme kontrastlık nedeniyle hareket kazandırır.
Abidin Elderoğlu 'nun lirik non- figüratif kabul edilen bu resmi gerçekte kaligrafinin bir dansı gibi. Sanatçının analitik ifadeden uzaklaşmış olmasına karşın resim tümüyle analitik olgudan kopmuş değildir. Açık maviden gri- beyaza doğru yükselen fon üzerine arabesk siyah kaligrafiden oluşan; birbirine paralel bazen de birbirini kesiyormuş gibi kıvrılan arabesk çizgiler, bir fil , bir tahtırevan, bir kule şeklinde olan minarenin öte yanında daha soyut formlar , kübik renklerle boyanmış.Yeşil-beyaz elips form bana çarşaflı bir kadın figürünü çağrıştırıyor .Gerçekte bunlar her hangi bir nesnenin resmi değil , sanatçının bilinç altının estetik kaygısının ifadesidir.
Suluboya kağıdı üzerine, kağıdın dokusunu da estetik algıya katan sanatçının, soyut lirik olarak sunulan bu resmi, iki çeyrek plastik formlu bir beyaz küreden ve onların birleştirme yönünü oluşturan yere oturan bir küre-elma formu gibi seyirciye yönelik iki yarım kürenin ortasından tablonun merkezine doğru iner. Merkezden yukarıya doğru topaç uçlu bir beyaz form da görülür ki; bütün bu formlar bir ters ilişkinin, sanatçının bilinç altındaki ifadesi olabilir.
Samani sarı dikdörtgen bir tuval üzerinde koyu kahve, belki de siyah, kırık ve sert çizgilerle oluşmuş armut formunda bir ağaç. İki boyutlu bir resim, yapraksız bir ağaç, sadece çalı çırpıdan oluşan bir gövde sadece deforme olmuş bir örümcek formunu çağrıştırıyor.
Forte piyano isimli yapıt lirik soyutlama olarak adlandırılmasına karşın lirizmin içine sokulması biraz gariptir. Siyah pistole ile atılmış bir fon etkisi üzerinde kontrast beyaz krem etkili soyutlanmış yarı mekanik bir form tuvali yatay yönde boydan boya ikiye ayırır. İçerik biçimin saklandığı formdadır.
Kompozisyonda her türlü yoruma açık ama bir o kadarda yorumsuz öznel bir formla karşı karşıyayız. Siyah üzerinde bozuk bir holigrafi ile oluşturulan damalama, tuvalin 3/2 sini kaplar. Altta beyaza yakın haki bir şerit , onunda altında o şeritin yarısı kadar ten rengi bir yatay boyama onun tam ortasında sarı -siyah –kırmızı karışımı nasıl bir nesne olduğu anlaşılmayan “şey” sanatçının bilinç altının sentetik objesinden oluşmuştur.
Kavruk bir toprağı anımsatan fon üstünde çocuksu deformasyonlara dayalı merkeze boydan boya dikey yerleştirilmiş sazı elinde Aşık Veysel figürü görülür. Burada köylü erdemli bir ozanın dramatik öyküsünün öznel ifadesidir.
Kolorist lirik bir yapıt. Kent, sıcak poşet tuşlardan oluşur. Sarı, mavi, yeşil ve sarı renkselliğinin oluşturduğu bir biçim armonisinin yanında renklerde mutluluk görülür.
Alıntıdır
Son düzenleme: