Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

İzmir'de grafiker olmak bu kadar kötü mü?

batimat

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
5 Nis 2010
Mesajlar
14
Tepkime puanı
1
Arkadaşlar, İzmir'de grafikerlik bu kadar kötü mü gerçekten, yada nazmiyenin başına gelenler onun şanssızlığımı olmuş. İzmir de yaşamıyorum ama önümüzdeki aylarda İzmir'e yerleşecek biri olarak içim karardı walla. Her mesleğin kendine göre pekçok zorlukları var, grafikerliğinde pekçok. Ama dışarıdan bakanlar iki tık tık diyebiliyor. Sonuçta önemli olan zorluklarla başedebilmek, hiç düşmemek değil düştüğün yerden kalkmasını bilmek. Hayatta var olmakta mücadele etmeyi gerektirmiyor mu.
Yapılan grafikerliğin türleri var, ajans grafikerliği, matbaa grafikerliği, tabelacı grafikerliği, reprodüksiyon, dijital baskı merkezi, ambalaj sektörü vb.
Bu sektörlerde çalışıpta halinden memnun olan arkadaşlarda vardır herhalde.
İzmir de grafikerlik piyasası ve alınan maaşlar ile ilgili arkadaşlardan fikirlerini
rica ediyorum. Belki içimi ferahlatacak yorumlarda gelir.
Herkese iyi çalışmalar diliyorum,esen kalın.
 

royalle91

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
19 Nis 2008
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
izmir'de reklam sektörü sıfır olduğundan bu tür sorunlar doğaldır artık... ben kıbrıs da yaşıyorum burada yüksek ücretlere kalitesiz grafikerler çalışıyor... en iyi piyasa kıbrıs piyasası...
 

ma®tin

Kreatif Stratejist
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
10 Şub 2010
Mesajlar
5,536
Tepkime puanı
161
Valla sadece İzmir değil maalesef heryerde grafikerliğin bu zorlukları var. Bilgisayarı olan iki tık tık bir de mouse tutan grafikerim diye geçindiği için işimiz artık zor. Ama yılmak yok eğer yaptığınız işler kaliteli ise eninde sonunda çürükler ayırt ediliyor.
 

Grafink

Clone Trooper
♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
1,209
Tepkime puanı
38
Web sitesi
www.grafink.org
operatör kimdir, grafiker kimdir ayrılmadıkça bu tip kötü olaylar yaşanacaktır kuşkusuz...
matbaa hem basarım hem tasarılarım diyor, tabelacı aynını diyor kaşeci aynını diyor...

Grafiker Grafik Tasarımcı'nın almancası... zannedildiği gibi grafik tasarımcının bir kademe altı değil yani...

Grafiker'in bulunduğu yer bir Reklam ajansı ya da reklam departmanıdır... diğer yerlerde bulunan arkadaşlar operatörlük yaparlar.

yani grafikerlerden gelen işi renk ve içerik kaybı olmadan çıkış sürecine sokarlar.

velhasıl uyanık bi takım insanlar araya şu kartviziti de yap, beriye broşür sıkıştır diyerek ehil olmayan insanlara büyük sorumluluklar yüklerler, bu ehil olmayan insanlar doğal olarak bir çok problem doğurur sonuçta bu kalitesizliği ve grafiker titrini ciddiye almamayı getirir... Bu küçük görmeler bir çok ehil arkadaşımızın da aynı kefede erimesine sebep olur...

bunu düzeltecek olanlar ise yine sektörün emekçileridir.

bir Reklam ajansının ya da bir firmanın tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte olana kadar ben grafikerim diye ortalıkta gezmezseniz, zamanla herşey düzelecektir.

Aynı şekilde bir grafik tasarımcının da bir CTP nin başına oturmaması gerekir... Ya da Montajcılığa soyunmaması...

Bizler kendimiz sınırları belirlemediğimiz için, paragöz bi takım işverenlerler açık gördüğü yerden tüm sınırlarımızı ihlal edebiliyorlar.

ben grafikerim demek bir sınır çizmek demek ya da ben operatörüm demek...
Herşeyi yaparım abi demek ise, buyrun istediğiniz gibi sömürebilirsiniz demek...

bu sınırlarda düşünüldüğünde Türkiye'nin heryerinde grafikerik ya da operatörlük, sınırları olmayanlar için cehennem sınırıları olanlar ve bu sınırlara ihanet etmeyenler içinse güzel bir iştir.

ama tabii illaki arada istisnalar olacaktır. Bu durumlarda prensiplerden vazgeçmek ya da geçmemek delilik ile dahilik arasındaki çizgi gibidir...
 

tarzan45

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
370
Tepkime puanı
14
İşini iyi yapan grafiker, asla aç kalmıyor... Şu an elimde beni istanbul'dan bulan bir firmanın işi var. Manisa'da olmama rağman buradan adamlara iş yapıyorum... İstanbul'da o kadar ajans firma vs. varken...

Yani işinizi iyi yapıyorsanız er ya da geç şartları kendiniz belirleyecek konuma geliyorsunuz... Bence piyasaya bu kadar takılmayın. Üç kuruşa iş yapıp kar ettiğini zannedip, grafikerim diye geçinen **ler her zaman olacak.

Onlar üreyecek, kervan yürüyecek...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

elifex

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
16 Eki 2008
Mesajlar
293
Tepkime puanı
32
İşini iyi yapan grafiker, asla aç kalmıyor... Şu an elimde beni istanbul'dan bulan bir firmanın işi var. Manisa'da olmama rağman buradan adamlara iş yapıyorum... İstanbul'da o kadar ajans firma vs. varken...

Yani işinizi iyi yapıyorsanız er ya da geç şartları kendiniz belirleyecek konuma geliyorsunuz... Bence piyasaya bu kadar takılmayın. Üç kuruşa iş yapıp kar ettiğini zannedip, grafikerim diye geçinen **ler her zaman olacak.

Onlar üreyecek, kervan yürüyecek...

( Üç kuruşa iş yapıp kar ettiğini zannedip, grafikerim diye geçinen **ler her zaman olacak.)


yukarıda ki cümlenizi kınıyorum... bu şekilde cümleler kurmak bize hiç yakışmaz bu piyasada iyisi var kötüsü var sonuçta.. zamanla herkes karşılığını alıyor...ama hakaret tarzı yazmak size yakışmadı...
 

raiff

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
29 Kas 2007
Mesajlar
395
Tepkime puanı
16
İşini iyi yapan grafiker, asla aç kalmıyor... Şu an elimde beni istanbul'dan bulan bir firmanın işi var. Manisa'da olmama rağman buradan adamlara iş yapıyorum... İstanbul'da o kadar ajans firma vs. varken...

Yani işinizi iyi yapıyorsanız er ya da geç şartları kendiniz belirleyecek konuma geliyorsunuz... Bence piyasaya bu kadar takılmayın. Üç kuruşa iş yapıp kar ettiğini zannedip, grafikerim diye geçinen **ler her zaman olacak.

Onlar üreyecek, kervan yürüyecek...

Arkadaşım ben sana katılmıyorum. Piyasa gerçekten kötü. Ben samsunda yaşıyorum, sen eğer bir kaç iş yapabiliyorsan ne mutlu sana otur şükret,
Bu zamanda artık:
--Müşteri Bulmak SORUN
--Müşteri Buldun İş Yapmak SORUN
--İş Yaptın Paranı Almak SORUN

Benim bu işte 11. yılım eskiden nasıldı şimdi nasıl çok iyi biliyorum.
 

elifex

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
16 Eki 2008
Mesajlar
293
Tepkime puanı
32
Arkadaşım ben sana katılmıyorum. Piyasa gerçekten kötü. Ben samsunda yaşıyorum, sen eğer bir kaç iş yapabiliyorsan ne mutlu sana otur şükret,
Bu zamanda artık:
--Müşteri Bulmak SORUN
--Müşteri Buldun İş Yapmak SORUN
--İş Yaptın Paranı Almak SORUN

Benim bu işte 11. yılım eskiden nasıldı şimdi nasıl çok iyi biliyorum.

size katılıyorum...
 

tarzan45

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
370
Tepkime puanı
14
Arkadaşım ben sana katılmıyorum. Piyasa gerçekten kötü. Ben samsunda yaşıyorum, sen eğer bir kaç iş yapabiliyorsan ne mutlu sana otur şükret,
Bu zamanda artık:
--Müşteri Bulmak SORUN
--Müşteri Buldun İş Yapmak SORUN
--İş Yaptın Paranı Almak SORUN

Benim bu işte 11. yılım eskiden nasıldı şimdi nasıl çok iyi biliyorum.

Sizce ben 2 aylık grafiker miyim?
Ben de 9 senedir bu piyasanın içindeyim. Ama sizin benden önce başladığınız 2 sene zarfında bir şeyler kaçırdıysam onu bilemeyeceğim tabi...

Yukarda yazdıklarımın arkasındayım... eğer müşteriye "bu benim işim" meselesini hissettirebiliyorsanız. Bunun ayrı bir iş olduğunu anlatabiliyorsanız. En önemlisi de (bence yapılan en büyük hatadır.) Müşterinin yanınıza oturup, "şunu şöyle yap, bunu böyle yap, hmm böyle olmadı o zemini yeşil yapalım vs." gibi sizi bir tasarımcı olmaktan çıkarıp bir operatör seviyesine indirgeyen hem de müşteride "bu işte ne var ki programı bilsem ben de yaparım." hissiyatının oluşmasına müsaade etmiyosanız. Ağzınızdan çıkan her türlü ücret ve şart onlar için çok da abartı olmuyor.
Bir de maddi açıdan sıkışan grafiker arkadaşlara bir önerim var. Bence tasarımı yapılacak müşteri bulmak yerine grafiker çalıştıracak çapta olmayan ama kendilerinin de altından kalkamayacakları grafik işlerini de zaman zaman basmak isteyecek bir sürü matbaa vardır illaki her şehirde. Bence onlardan 2-3 ünü bulmak daha mantıklı. Çünkü matbaacı sizi müşteriye grafiker olarak lanse ettiği anda zaten 1-0 önde başlıyorsununuz meseleye. Ben bu şekilde 3 farklı matbaanın işlerini de yürütüyorum burada ve gerçek anlamda iş akış sürecinde ve müşterinin bilinçlenmesi noktasında çok rahatladığımızı söylemem gerek. Yani matbaacı baskı fiyatında anlaştıktan sonra "tasarımı biz yapmıyoruz bir arkadaşımız var tasarım ücretini ve diğer meseleleri kendisiyle görüşün" deyip size işi paslıyor. Siz de gidip görüşmenizi yapıyorsunuz. Ön hazırlığın nasıl olması gerektiğini anlatıyorsunuz.

Tasarım süreciyle uğraşmak zorunda kalmayan matbaacı arkadaşların da işine geliyor bu yöntem.

Ayrıca müşteriye tasarım sattığınız için ihtimal kitahsilat yapamadığınız durumlarda da kimseye borçlanmamış oluyorsunuz en azından... Zaten matbaanın faturasına ekletiyorum ben tasarım ücretini. Kayıt dışı da olmuyor böylece...

Bir kaç ince nokta daha var şimdi uzatmamak için yazmıyorum ama genel itibariyle işleyen bir yöntem oldu benim civarımda.

Ama temel kural müşteriyi yanınıza oturtmamak bence. Etrafımda gördüğüm kadarıyla pek çok matbaa ve ajans bu hataya düşüyor. Zaten ücret talep edemedikleri tasarım işleri için çok fazla zaman harcamış oluyorlar... Ben kendi adıma bu konuda ısrar eden ve "bi baksaydık, ben geleyim beraber yapalım tasarımı" falan diyen müşterilere kibarca anlatmaya çalışıyorum. Şu ana kadar da vazgeçiremediğim hiç olmadı. İş akışını rahatlatabilmek adına bende işe yarayan bir çözüm. Belki başka arkadaşların da işine yarar...
 

raiff

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
29 Kas 2007
Mesajlar
395
Tepkime puanı
16
Sizce ben 2 aylık grafiker miyim?
Ben de 9 senedir bu piyasanın içindeyim. Ama sizin benden önce başladığınız 2 sene zarfında bir şeyler kaçırdıysam onu bilemeyeceğim tabi...

Yukarda yazdıklarımın arkasındayım... eğer müşteriye "bu benim işim" meselesini hissettirebiliyorsanız. Bunun ayrı bir iş olduğunu anlatabiliyorsanız. En önemlisi de (bence yapılan en büyük hatadır.) Müşterinin yanınıza oturup, "şunu şöyle yap, bunu böyle yap, hmm böyle olmadı o zemini yeşil yapalım vs." gibi sizi bir tasarımcı olmaktan çıkarıp bir operatör seviyesine indirgeyen hem de müşteride "bu işte ne var ki programı bilsem ben de yaparım." hissiyatının oluşmasına müsaade etmiyosanız. Ağzınızdan çıkan her türlü ücret ve şart onlar için çok da abartı olmuyor.
Bir de maddi açıdan sıkışan grafiker arkadaşlara bir önerim var. Bence tasarımı yapılacak müşteri bulmak yerine grafiker çalıştıracak çapta olmayan ama kendilerinin de altından kalkamayacakları grafik işlerini de zaman zaman basmak isteyecek bir sürü matbaa vardır illaki her şehirde. Bence onlardan 2-3 ünü bulmak daha mantıklı. Çünkü matbaacı sizi müşteriye grafiker olarak lanse ettiği anda zaten 1-0 önde başlıyorsununuz meseleye. Ben bu şekilde 3 farklı matbaanın işlerini de yürütüyorum burada ve gerçek anlamda iş akış sürecinde ve müşterinin bilinçlenmesi noktasında çok rahatladığımızı söylemem gerek. Yani matbaacı baskı fiyatında anlaştıktan sonra "tasarımı biz yapmıyoruz bir arkadaşımız var tasarım ücretini ve diğer meseleleri kendisiyle görüşün" deyip size işi paslıyor. Siz de gidip görüşmenizi yapıyorsunuz. Ön hazırlığın nasıl olması gerektiğini anlatıyorsunuz.

Tasarım süreciyle uğraşmak zorunda kalmayan matbaacı arkadaşların da işine geliyor bu yöntem.

Ayrıca müşteriye tasarım sattığınız için ihtimal kitahsilat yapamadığınız durumlarda da kimseye borçlanmamış oluyorsunuz en azından... Zaten matbaanın faturasına ekletiyorum ben tasarım ücretini. Kayıt dışı da olmuyor böylece...

Bir kaç ince nokta daha var şimdi uzatmamak için yazmıyorum ama genel itibariyle işleyen bir yöntem oldu benim civarımda.

Ama temel kural müşteriyi yanınıza oturtmamak bence. Etrafımda gördüğüm kadarıyla pek çok matbaa ve ajans bu hataya düşüyor. Zaten ücret talep edemedikleri tasarım işleri için çok fazla zaman harcamış oluyorlar... Ben kendi adıma bu konuda ısrar eden ve "bi baksaydık, ben geleyim beraber yapalım tasarımı" falan diyen müşterilere kibarca anlatmaya çalışıyorum. Şu ana kadar da vazgeçiremediğim hiç olmadı. İş akışını rahatlatabilmek adına bende işe yarayan bir çözüm. Belki başka arkadaşların da işine yarar...


Diyorsun ki kendine matbaa tanıdıklar bul, aklı mantığı olan insanlar piyasadaki matbaaların nasıl çalıştığını bilir ama senin bilmediğin bir gerçek, Piyasadaki matbacılar sadece baskı yaparlar, müşteriler direk matbalara gitmezer, gitselerde matbalar dışarıya tasarım parası vermezler, Diyelim ki matbaa sana iş verdi, sana demicek mi ben müşteriden paramı alınca paranı veririrm die, önce işi yapcan teslim etcen, onlar basacak işi teslim edecekler sorna onlar parasını almaya çalışacak sende git gel yapacaksın, bana çok mantıksız geldi. Senin dediğin gibi al gülüm ver gülüm die bir şey yok, burası Alice Harikalar diyarı değil. ( Tabi bölgesine göre değişir ben Samsun için konuşuyorum)
Şuan hiçbir reklam firmasına Bankalar kredi vermiyor. Çünki reklam piyasası gerçekten kötü... Dilerim o masaldan hiç uyanmassın.....
 

tarzan45

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
370
Tepkime puanı
14
Diyorsun ki kendine matbaa tanıdıklar bul, aklı mantığı olan insanlar piyasadaki matbaaların nasıl çalıştığını bilir ama senin bilmediğin bir gerçek, Piyasadaki matbacılar sadece baskı yaparlar, müşteriler direk matbalara gitmezer, gitselerde matbalar dışarıya tasarım parası vermezler, Diyelim ki matbaa sana iş verdi, sana demicek mi ben müşteriden paramı alınca paranı veririrm die, önce işi yapcan teslim etcen, onlar basacak işi teslim edecekler sorna onlar parasını almaya çalışacak sende git gel yapacaksın, bana çok mantıksız geldi. Senin dediğin gibi al gülüm ver gülüm die bir şey yok, burası Alice Harikalar diyarı değil. ( Tabi bölgesine göre değişir ben Samsun için konuşuyorum)
Şuan hiçbir reklam firmasına Bankalar kredi vermiyor. Çünki reklam piyasası gerçekten kötü... Dilerim o masaldan hiç uyanmassın.....

Öncelikle bana tekil şahıs kipleriyle hitap etmezseniz sevinirim...

Diyelim ki diye başlayıp sayıp dökmüşsünüz. Sizinle bu meseleyi tartışmanın pek manası kalmadı artık. Ben varsayımlar üzerine konuşmuyorum çünkü inanıp inanmamak size kalmış tabi ama benim yazdıklarımda hayal ürünü bir mesele yok. bir de anlamadığım şey şu müşteri önce ajansa geliyorsa, bu işin bir tasarım bedelinin olacağını da düşünmüş olması gerekmiyor mu? Orda bir açık var dediğiniz meselede müşteri (manisa'da en azından) önce matbaaya gidiyor. Bu kısmı çok uzatmayayım aklım mantığım yoksa da mesaimden arta kalan zamanlarda tasarım yaparak çok şükür ayda ortalama 2000 lirayı bu şekilde kazanabiliyorum...

Benim yazdıklarımı masal olarak nitelendirmeniz de pek etik olmadı ayrıca. Yani ne bileyim siz bunları bazı nedenlerden ötürü yapamıyorsunuz diye, yada kimse yapamıyor diye bu benim de yapamayacağım anlamına mı geliyor? Burda şartlarım uygun gitmiş ve bazı kişisel özelliklerim de bu ortamı oluşturmaya müsait olmuş olabilir. Sizin hafsalanız bunu almıyorsa yapacak birşey yok... Ben de 2 sene önce aynen sizin gibi düşünüyordum ve bu işi bırakmak için uzun süre başka işlere baktım. Ama nasip burdaymış böyle bir çıkış yolu buldum kendimce şimdi baktığım zaman da iyi ki bırakmamışım diyorum... Belki size de bir faydası olabilir diye az olan bilgimi paylaştım. Üstad olduğumu ya da çok büyük bir iş başardığımı iddia etmiyorum... İnanırsınız, inanmazsınız, şartlarınız müsait değildir uygulayamazsınız, yada beceremezsiniz orasını bilemem... Faydalanabileceğiniz birşey varsa benim yaşadıklarım bunlar...

Subjektif değerlendirmeler yapmazsanız kendiniz için daha iyi olur kanaatindeyim... Sonuçta bilgimizi paylaşmak için buradayız...
 

redeath333

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
29 Kas 2007
Mesajlar
830
Tepkime puanı
11
izmirde sadece tatil yapılır, eğlenilir, kumru yenilir..heyecanla yaz beklenilir; kuşadası ve çeşmeye haftasonları kaçmak için,
rahattır izmir acelesi yoktur; her şey yaya yaya yapılır burada..
 

batimat

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
5 Nis 2010
Mesajlar
14
Tepkime puanı
1
Bölgesine göre değişiyor.

Arkadaşlar bazı tartışmalara girdi fakat, bence herkes haklı çünkü her bölgenin kendine has özellikleri var. Mesela İstanbul'da sadece Ajanslar müşteri diyoloğunda olur, Matbaa lar bu ajanslardan film yada cd de gelen işleri basar.
( istisnalar hariç) diğer küçük illerde müşteri direk matbaa ya gider matbaa iyi kötü bir grafiker yada operatör bulundurmak zorunda kalır. En düşük ücrete calıştırabileceği ( muhtemelen acemi yada dar kapasiteli) bir grafikerciği calıştırır.
Bence asıl sorun grafikerlik yada matbaacılığın bir doktorlar yada avukatlar gibi
bilinçli olmamaları ve de örgütlü olmamaları. Siz hiç ben 5 tl ye diş çekerim diyen bir dişçi gördünüz mü? ya da benim avukatlık danışma ücretim 7,5 tl
diyen bir avukat. demezler çünkü bilinçli insanlar mesleğinide kendinide ayaağa düşürmez. düşürür se bağlı olduğu meslek örgütü onu şutlar oda o mesleği yapamaz. Keşke matbaa iş fiyatları da böyle olabilseydi. o zaman daha iyi kazanan matbaacıdaa daha iyi maaşlar verebilirdi.......
 

Grafink

Clone Trooper
♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
1,209
Tepkime puanı
38
Web sitesi
www.grafink.org
Matbaaların freelancer lar ile çalışmaları sık rastlanılır bir durum değil aslında. 3 kuruşa adam çalıştırarak ona bir RAMBO sorumluluğu yüklemek daha kolaylarına geliyor. Bu işi anlasyan ve hakkı ile yapan matbaaların ise kendi kadroları mevcut. Yani film atolyesinden ayrı bir ortamda ajans gibi çalışan bir ekipleri var. Ya da film çıkışlarını alan ve montaj yapan kişi ile tasarımları yapan kişi aynı değil...

Ancak herşartta tuzunu kurutmak insanın büyük ölçüde kendi elindedir. 2 çizgi çekip altına başlık atan adama "amaan 2 çizgi çekiyon bi de üstüne para mı istiyon?" denmesi doğru olmasa bile beklenebilir bir tepkidir.

Ancak yaptığınız iş ezber bozuyor, etkliyor ve bir farklılık sunabiliyosa büyük ölçüde sorunlarınızı geride bırakmış oluyorsunuz.


işstanbulda sadece ajanslardan gelen işleri kabul eden matbaalar olduğu gibi yoldan geçen adamı çeviren gel sana kart basalım diyen de bir çok matbaa var.

izmir de de bu şekilde, ankara da da ve benzer bir çok anadolu kentinde de durum bu şekilde.

değişik olan tek şey bu iki örneğin birbirine oranı, yani istanbulda ajans destekli matbaalar daha çok ise atıyorum karamanda çantacı destekli matbaa daha çok... gibi...
Böyle düşünmekte yarar var.
 

yazarcizer

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
657
Tepkime puanı
26
Sizce ben 2 aylık grafiker miyim?
Ben de 9 senedir bu piyasanın içindeyim. Ama sizin benden önce başladığınız 2 sene zarfında bir şeyler kaçırdıysam onu bilemeyeceğim tabi...

Yukarda yazdıklarımın arkasındayım... eğer müşteriye "bu benim işim" meselesini hissettirebiliyorsanız. Bunun ayrı bir iş olduğunu anlatabiliyorsanız. En önemlisi de (bence yapılan en büyük hatadır.) Müşterinin yanınıza oturup, "şunu şöyle yap, bunu böyle yap, hmm böyle olmadı o zemini yeşil yapalım vs." gibi sizi bir tasarımcı olmaktan çıkarıp bir operatör seviyesine indirgeyen hem de müşteride "bu işte ne var ki programı bilsem ben de yaparım." hissiyatının oluşmasına müsaade etmiyosanız. Ağzınızdan çıkan her türlü ücret ve şart onlar için çok da abartı olmuyor.

Çok haklı tespitler...

Kendi mesleğinin reklamını yapamayan başkasının reklamını nasıl yapacak? "Körler sağırlar birbirini ağırlar" durumuna düşmemek için grafik tasarımın çerçevesini doğru çizmeli ve -tabiri caizse- müşterinizin gözüne sokmalısınız.

İyi-kötü, doğru-yanlış, güzel-çirkin, hakiki-sahte... Somut örneklerle!
 

bullent

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
21 Eki 2008
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Arkadaslar düsüncelerinizin bazilarina katiliyorum ama onemli olan Izmir'e tasinmak isteyen arkadasa bir kac fikir verebilmek. Izmir aslinda cok güzel bir sehir. Genel olarak insanlarin mantigi sadece sosyal yasamin iyiligi olarak gorunsede izmir gercek anlamiyla bir potansiyel. Ancak yapilmayani yapmalisin. Türkiye'deki mantik hep ayni. Bir isi iyi yapan bir firma varsa hemen yanina yada yakinlarina ayni isi yapan bir yer acmak. Senin yerinde olsam farkli seyler üretirim. Hic discussion a girme. mesela ben seninle fikir alis verisinde bulunabilirim. Herkesin yaptigi bir yanlis var izmir hakkinda. "Yahu izmirde sadece restaurantlar yok cafeler bilmem neler var. Baski isi yürümez" Hayir arkadasim yürür. Mesela sen cok Creative bir tasarim yaparsin Pasta börek kutusu yaparsin. Disco ve diger eglence yerlerine Poster calismasi yaparsin ama saglam bir sekilde. Eger calismak istersen bir kac firma adresi verebilirim sana. icini karartma. Büyük insanlar büyük seyler düsünür kücük insanlar kücük seyler. Elindeki imkanlarla güzel seyler yaparak adini duyura bilirsin. Yapilmayani yap. Düsünülmeyeni düsün. Fikir cok. Grafiker olan insanda dahada cok olmak zorunda. Yani kisacasi Izmirde veya baska yerde Düsün DÜSÜN ve DÜSÜN. Para kendiliginden gelir. Isini güzel yap Arabistanda bile tutulursun.
 
Üst