Nur
👑Efsanevi Grafiker👑
- Katılım
- 26 Ağu 2007
- Mesajlar
- 2,238
- Tepkime puanı
- 156
Hobi olarak başladığı fotoğraf çekmeyi 34 yıldır sürdüren fotoğraf sanatçısı Atilla Alp Bölükbaşı, doğadaki su damlalarını yansıtan fotoğraflarından oluşan 15. kişisel sergisi “Su Perisi”ni sanat severlere sundu.
Örümcek ağında gördüğü yansımayla damlaların fotoğraflarını çekmeye başlayan sanatçının arşivinden seçtiği 85 eserinin yer alacağı sergi, Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi'nde fotoğraf severlerle buluştu.
Akçaabat'ta dünyaya gelen 47 yaşındaki Bölükbaşı, 13 yaşındayken fotoğrafa ilgi duymaya başladı ve evinin çatısında karanlık oda oluşturdu. Siyah beyaz çektiği fotoğraflarını kendisi tab ederek fotoğrafçılığa başlayan Bölükbaşı, başta Trabzon ve Karadeniz yöresi olmak üzere Türkiye'nin birçok yöresinde çektiği fotoğraflardan oluşan çok zengin bir arşive sahip oldu.
Fotoğraflarını birçok karma sergide görücüye çıkaran Bölükbaşı, 2002 yılından bu yana Trabzon, İstanbul, Ankara, İzmir, Konya ve Niğde'de toplam 14 kişisel sergi açtı.
Kendisini tanıdığı andan itibaren sanatın içerisinde olduğunu ifade eden Bölükbaşı, “İlkokul yıllarında iyi bir gözlemci olduğumu fark etti. İlk şiirimi yazdığımda 9 yaşındaydım. Sonra ortaokul, lise derken birçok şeyi biriktirdiğimi ve yazdığımı fark ettim. Bu arada 13 yaşında Almanya'dan gelen fotoğraf makinesiyle bambaşka bir alan daha oluştu hayatımda” dedi.
Doğadaki su damlalarıyla tanışmasının tesadüf sonucu olduğunu belirten Bölükbaşı, şöyle devam etti:
“Karadeniz yaylalarından birinden bir organizasyona yetişmek için hızla inerken, çitlerin arasında örümceğin kurduğu ağda müthiş bir yansıma gözüme ilişti. Durdum, gözledim ve muhteşem bir dünyanın varlığını keşfettim. Bir kare çektim ve sonrasında da suyun izinde yürümeye karar verdim. Damlaların kocaman dünyasında o kadar güzel öyküler ruhumu okşadı ki bir tutkuya dönüştü.”
Sergisinin, on binlerce damlanın arasından gelen bir paylaşım olduğunu anlatan Bölükbaşı, “Türkiye'de damlalarla bu kadar yakından dostluk kuran bir başkası var mı bilmiyorum. Bu çok farklı bir dünyada yaşamak gibi bir şey” diye konuştu.
Fotoğrafın iyi bir okul, hep öğreten ama hiç mezun etmeyen bir sanat dalı olduğunu vurgulayan Bölükbaşı, “Yaptığım çalışmalar ayrı bir zevkti ama benim için önemli olan yapacağım çalışmaların bende uyandırdığı heyecan. Çünkü fotoğraf her geçen gün kendini geliştirir ve siz onun peşinde koşarsınız” dedi.
Özel kıyafetlerle yağmur sırasında ve yağmurdan sonra doğaya çıktığını ve damlaların tabiatla buluşmasını kaydettiğini dile getiren Bölükbaşı, objektifine yansıyan muhteşem kareleri “Zamanında olmam gereken yerde olduğum için bu kareleri yakalayabiliyorum” sözleriyle yorumladı.
(Alıntıdır)
Örümcek ağında gördüğü yansımayla damlaların fotoğraflarını çekmeye başlayan sanatçının arşivinden seçtiği 85 eserinin yer alacağı sergi, Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi'nde fotoğraf severlerle buluştu.
Akçaabat'ta dünyaya gelen 47 yaşındaki Bölükbaşı, 13 yaşındayken fotoğrafa ilgi duymaya başladı ve evinin çatısında karanlık oda oluşturdu. Siyah beyaz çektiği fotoğraflarını kendisi tab ederek fotoğrafçılığa başlayan Bölükbaşı, başta Trabzon ve Karadeniz yöresi olmak üzere Türkiye'nin birçok yöresinde çektiği fotoğraflardan oluşan çok zengin bir arşive sahip oldu.
Fotoğraflarını birçok karma sergide görücüye çıkaran Bölükbaşı, 2002 yılından bu yana Trabzon, İstanbul, Ankara, İzmir, Konya ve Niğde'de toplam 14 kişisel sergi açtı.
Kendisini tanıdığı andan itibaren sanatın içerisinde olduğunu ifade eden Bölükbaşı, “İlkokul yıllarında iyi bir gözlemci olduğumu fark etti. İlk şiirimi yazdığımda 9 yaşındaydım. Sonra ortaokul, lise derken birçok şeyi biriktirdiğimi ve yazdığımı fark ettim. Bu arada 13 yaşında Almanya'dan gelen fotoğraf makinesiyle bambaşka bir alan daha oluştu hayatımda” dedi.
Doğadaki su damlalarıyla tanışmasının tesadüf sonucu olduğunu belirten Bölükbaşı, şöyle devam etti:
“Karadeniz yaylalarından birinden bir organizasyona yetişmek için hızla inerken, çitlerin arasında örümceğin kurduğu ağda müthiş bir yansıma gözüme ilişti. Durdum, gözledim ve muhteşem bir dünyanın varlığını keşfettim. Bir kare çektim ve sonrasında da suyun izinde yürümeye karar verdim. Damlaların kocaman dünyasında o kadar güzel öyküler ruhumu okşadı ki bir tutkuya dönüştü.”
Sergisinin, on binlerce damlanın arasından gelen bir paylaşım olduğunu anlatan Bölükbaşı, “Türkiye'de damlalarla bu kadar yakından dostluk kuran bir başkası var mı bilmiyorum. Bu çok farklı bir dünyada yaşamak gibi bir şey” diye konuştu.
Fotoğrafın iyi bir okul, hep öğreten ama hiç mezun etmeyen bir sanat dalı olduğunu vurgulayan Bölükbaşı, “Yaptığım çalışmalar ayrı bir zevkti ama benim için önemli olan yapacağım çalışmaların bende uyandırdığı heyecan. Çünkü fotoğraf her geçen gün kendini geliştirir ve siz onun peşinde koşarsınız” dedi.
Özel kıyafetlerle yağmur sırasında ve yağmurdan sonra doğaya çıktığını ve damlaların tabiatla buluşmasını kaydettiğini dile getiren Bölükbaşı, objektifine yansıyan muhteşem kareleri “Zamanında olmam gereken yerde olduğum için bu kareleri yakalayabiliyorum” sözleriyle yorumladı.
(Alıntıdır)
