Sayın Sercan02,
Öncelikle, baskı krosları ile kesim izlerini kavram olarak birbirinden ayırmak gerekir. Baskıdaki bütün renkleri basmanız gereken kroslar baskı kroslarıdır. Kesim izlerini yalnızca siyaha koymanız bile yeterli kalabilir. Ama bazı matbaalar veya bazı grafikerler kesim izlerini de baskıdaki tüm renkleri koyarlar. Böylece kesim izleri, baskı krosu gibi de kullanılır.
Bu bir çalışma şeklidir birşey diyemem.
Zaten siz de bu konuda bir ayrım yapmamışsınız. Ama bir kros (cross=türkçesi artı, haç, çarpı)
'dan bahsediyorsanız, kesimi değil baskıyı kasdediyorsunuz demektir.
İlke olarak, renkler baskı kroslarına konur. Zaten grafik programlarının hepsi, baskıya iş hazırlarken, yani otomatik olarak bunları birbirinden ayırır.
Kavramlar konusunda anlaştıktan sonra, yani doğru terminoloji kullanacak olursak, artık renklerden bahsedebiliriz.
En doğru iş; eğer sayfa büyüklüğünde bir proje basacak isek, bunu programa otomatik yaptırmaktır;
Bleed (taşırma) ayarlarını yap, baskı kros modellerini ayarla, ve printere gönder. Ya da PDF yap.
Ama bazı projelerde ise sayfadan daha küçük bir baskı alanı kullanacak isek, örneğin, emprime için film çıkış, veya çoklu kartvizit çalışması ya da çoklu etiket baskısı gibi... özgün baskı alanları olan projelerde hem kesim izlerini, hem de baskı kroslarını elle vermek gerekir.
Sorun böylece başlar.
Projenizde ne kadar renk kullanacak iseniz, bunların hepsi baskı kroslarında olması gerekir. Baskı ustası bu kroslara göre baskıyı yönetecektir. Eğer otomatik kros veriyorsanız, çalıştığınız program bunu hakkıyla yerine getirecektir.
Ama eğer elle kros verecekseniz, bu kros renkleri mutlaka Registre renkler olmalıdır. Aslında registration bir renk değildir. Bir sistemdir. Projenizde hangi renkler kullandıysanız (CMYK ve diğer bütün spot renkler) registration içinde vardır. Demek ki herzaman aynı bir renk değildir.
Öte yandan, baskı kroslarının şekli de bazen önemlidir. İyi bir baskı kontrolü için yan yana hem erkek hem dişi kroslar çalışmalısınız. Hatta ofsete iş gönderiyorsanız, renk skalası, gri skala yanında dansite barları, forsa ayar ikonları vs. de koymalısınız. Eğer elinizin altında hazır dansitometre bantları dijital olarak varsa, baskı kenarına bunu iliştirmelisiniz. Matbaa ustasının elinin altında dansitometre olmasa bile, çoğu zaman bu bantlar önemli fikirler verirler.
Demek ki sizin sorununuzda, baskı krosları koyuyorsanız, kros şekline yalnızca registration rengini (!) uygulamanız yeterlidir.
Sizin sorunuzu yanıtladıktan sonra, konuya devam etmek istiyorum.
Bazı programlar, ister kendi yapılarındaki kesim izleri (trim marks) yöntemiyle, ister sonradan eklenmiş makrolar veya plug in'ler yardımıyla elde edilen izleri; renk olarak registration'u kullansalar bile bunları baskı krosu olarak kullanmak veya yorumlamak doğru değildir. Üstelik bunlar, taşırma paylarını da dikkate almazlar. Ayrıca elle taşırma yapmanız gerekir.
Ama iş görüyor efendim! diyeceksiniz.
Doğru, ama bir işakışı olarak, ya da ilke olarak pek uygun değildir. Yukarıda, baskı ile ilgili sorunlar yüzünden (erkek-dişi kros), ayrıca işin kesim alanı dışında, ama sayfanın üst-ortaya ve alt-ortaya koyacağınız baskı krosları, ustaya örneğin, kağıdın açma sorunlarının çözümünde önemli avantajlar getirecektir.
Üşenmeyin, baskı kroslarını ve kesim izlerini ayrı ayrı koyun. Hatta forsa ikonlarını, dansite barlarını koymayı ihmal etmeyin.
Matbaada itibarınızın arttığını, işlerinizin daha dikkatle basıldığını göreceksiniz.
Kolay gelsin.
Tuncer ÖZKAN