Sevgili Horus,
Ben gerekli gördüğüm yerlerde düzeltme imi (^) kullanımına devam ediyorum. Örneğin 'kar' ve 'kâr' ayrımını, düzeltme imi olmadan yazım dilinde gösterebilmek mümkün değil diye düşünüyorum.
Metin düzeltmelerinde esas olarak aldığım Nijat Özön'ün Büyük Yazım Kılavuzu'nda da düzeltme imi kullanılmaktadır. Bu konuyla ilgili bilgiyi ilgilenenlerin dikkatine aşağıda sunuyorum.
sevgiler,
Düzeltme imi (^)
a) Arapça, Farsça kökenli sözçüklerde (K, g) ünsüzlerinden sonra kimi yerde inceltmeyi kimi yerde uzatmayı kimi yerde de her ikisini belirtmek için (a, u) ünlülerinin üzerine konur: dergâh, dükkân, gâh, gâvur, hünkâr, kâfir, kâgir, kâğıt, kâh, kâin, kâinat, mahkûm, mefkûre, mekân, meskûn, sükûn, tezgâh, yadigâr, yegâne, yekûn...
b) Yazımları aynı, anlamları ve okunuşları ayrı olan kimi yabancı sözçükleri ayırt etmede kullanılır: adem (yokluk) / âdem (insan), adet (sayı) / âdet (alışkanlık), alem (bayrak) / âlem (dünya), hala (babanın kızkardeşi) / halâ (boşluk)/ hâlâ (henüz)...
- Üzerinde düzeltme imi olan bu ünlüler uzun okunur.
- Arapça, Farsça sözçüklerde (l) ünsüzünden sonra gelen (a, u) ünlüleri üzerindeki düzetme imi kaldırılmıştır. Bu (l) ünsüzü ince okunur: billur (billûr değil), alaka (alâka değil), laf, lahza, lakap, lacivert, latif, selamet, telaffuz...
- Arapça Farsça sözcüklerin sonuna ulanarak bunlardan önad üreten nispet 'i'sindeki düzeltme imi kaldırılmıştır. Bu i'ler uzun okunur: ailevi (ailevî değil), askeri, bedeni, cüzi, dünyevi, gıyabi, harici, iktisadi, insani, milli, siyasi, tarihi, şahsi...
Nijat Özön'ün Büyük Yazım Kılavuzu kitabından alıntıdır.