Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Cahit GÜLDEN

Eğitimci Grafiker
♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
26 May 2007
Mesajlar
1,199
Tepkime puanı
44
Web sitesi
www.cahitgulden.com
Ekslibris Nedir? *
Hasip Pektaş, 1999

Ekslibris, kitapseverlerin kitaplarının iç kapagına yapıştırdıkları üzerinde adlarının ve deıişik konularda resimlerin yer aldıgı küçük boyutlu grafik çalışmalardır. Kitabın kartviziti ya da tapusudur.İngilizce "Bookplate" olarak da bilinen ekslibris, kitap sahibini tanıtır, onu yüceltir ve kitabı ödünç alan kişiyi geri getirmesi konusunda uyarır. Bir mülkiyet işareti, sahiplenme göstergesi olmanın yanında kitabın hırsızlıga karşı korunmasını saglama işlevinin de oldugu söylenebilir. Sözcük olarak ...'nın kitabı, ...'nın kitaplıgına ait veya ...'nın kütüphanesinden anlamına gelir.

Ekslibris önemli bir iletişim aracıdır. Bir ihtiyaç grafigi olarak dogmasına karşın, estetik kaygılarla yapılan özgün yapıtlardır. Sanatı, insanın elleri arasına, kitapların içine kadar getirir, onun büyüleyici sıcaklııını hissettirir. Çok uzun bir geçmişe sahip bu sanat dalı, yapıldıgı döneme ait kültürel, tarihsel özellikleri günümüze taşıması nedeniyle de ilgi çekmekte, sanatçılar ve koleksiyoncular arasında önemli bir degiş tokuş objesi olarak kullanılmaktadır.

Ekslibrisin ilk ve en eski örneginin M.Ö. 1400 yıllarında açık mavi renk bir fayans üzerine yapıldıgı, bunun da III. Amenofis'in kitaplıgına ait oldugu ve bu levhaların papirüs rulolarını korumak için kullanılan agaç sandıklara takıldıgı tahmin edilmektedir. Gerçek anlamda ekslibrisler matbaanın icadıyla birlikte yapılmıştır. Önceleri sadece kilisenin ve prenslerin ellerinde bulunan çok degerli el yazması kitaplar, matbaa sayesinde alt düzeydeki soylular ve egitim görmüş burjuva sınıfı tarafında da elde edilmiştir. Böylece tek sayı olma durumunu kaybeden bu kitapların, hırsızlıktan ve kaybolmalardan korunması için özel bir mülkiyet işareti gerekliligi dogmuştur.

İlk ekslibrisin 15. yüzyılda Güney Almanya'da kullanıldıgı bilinmektedir. Bunlardan biri, 1450 yıllarında "Igler - kirpi” takma adıyla bilinen Alman papaz Johannes Knabenberg için yapılan ve çayırda bir çiçegi ısıran kirpinin resimlendigi 19 cm. boyutundaki ekslibristir. 16. yüzyılda, kitapların çogalmasıyla yaygınlaşan ekslibrisler, sadece Almanya'da degil diger Avrupa ülkelerinde de görülmeye başlanmıştır. Albrecht Dürer (1471-1528), Lucas Cranach (1472-1553), Edvard Munch (1863-1944), Kaethe Kolwitz (1867-1945), Emil Nolde (1867-1956), Paul Klee (1879-1940), Pablo Picasso (1881-1973), Oscar Kokoschka (1888-1980) gibi ünlü sanatçılar, zamanın önemli devlet ve bilim adamlarıyla yakınlarına ekslibris yapmışlardır.

Günümüzde ekslibris yapanlara baktıgımızda ise; gravürleriyle Rusya’dan Jury Borovitsky, Slovakya’dan Peter Augustovic, Çekoslovakya’dan Karol Felix, Robert Jancovic, Hollanda’dan Anneke Kuyper, İtalya’dan Ettore Antonini, Antonio Grimaldi, yüksek baskılarıyla Fransa’dan Jean Marcel Bertrand, Belçika’dan Mark Severin, Gerard Gaudaen, Frank Ivo Van Damme, Emiel Hoorne, Polonyo’dan Ryszard Tobianski, Çekoslovakya’dan Miroslav Houra, Ukrayna’dan Arkady Pugachevsky, litografileriyle Çekoslovakya’dan Marcel Hascic, Slovakya’dan Vladimir Gazovic, serigrafileriyle Belçika’dan Martin R. Bayens, Japonya’dan Masao Ohba, Romanya’dan Ovidiu Petca, bilgisayar tasarımlarıyla Belçika’dan Kurt Herman, Hollanda’dan Wim Zwiers gibi sanatçılar dikkat çekmektedir.

Ekslibris Koleksiyonculugu

Ekslibrisler, konulara, sanatçılara, tekniklere göre degerlendirilip meraklıları tarafından toplanmaktadır. Koleksiyoncular, ellerindeki çift baskıları diger kişilerle degiştirerek çok sayıda ekslibrise sahip olmakta, bu degiş tokuş sayesinde kendi koleksiyonlarını kalite olarak geliştirmekte, sayı olarak artırmaktadırlar. Ekslibris koleksiyonculugu, uluslararası ilişkilerin gelişmesini, yeni dostlukların oluşmasını, farklı dönemlerdeki sanatın ve tekniklerin ögrenilmesini saglamaktadır.

Koleksiyoncular, tanınmış sanatçıların ekslibrislerini, özellikle de müzik ve erotik konuları içerenleri tercih etmektedirler. Onlar için ekslibrislerin estetik bütünlügü, teknik yetkinligi ve resim - yazı ilişkisi de önemlidir. Bu küçük baskıların sanatçısı tarafından imzalanmasına, ne zaman, ne kadar sayıda ve hangi teknikle basıldıgının belirtilmesine dikkat edilmektedir. Bazı kitapçılarda satılan herkesin alabilecegi türdeki isim yerleri boş bırakılmış "evrensel ekslibrisler" koleksiyoncular tarafından tercih edilmemektedir.

Özellikle Avrupa ülkelerinde uzman kişilerce fiyatlarının özenle takip edildigi bir ekslibris piyasası oluşmuştur. Almanya'da 100 sayılık gravür ekslibrisler 500 - 1500 mark, agaç veya linolyum baskılar 300 - 600 mark, litografiler 300 - 500 mark arasında alıcı bulmaktadır.

Amerika'da bir ekslibris tasarımı, baskı hariç 200 - 1000 dolar arasında yapılmakta, tanınmış sanatçılar, bu rakamı üç - dçrt katına çıkarabilmektedirler. Kolay bulunmayan eski tür ekslibrisler ise, normal fiyatın üzerinde satılmaktadır.

Avrupa ülkelerinin hemen hemen hepsinde, Amerika'da ve Japonya'da ekslibris sanatçılarının ve koleksiyoncuların bir araya geldikleri ekslibris dernekleri vardır. Bu derneklerin bazıları, kapsamlı ekslibris yıllıkları ve periyodik bültenler yayımlarlar. Bültenlerde tanıtımı yapılan bazı sanatçıların orijinal çalışmaları da bulunur.

Üzerinde kültürel ve tarihsel degerler taşıyan ekslibrisler, 500 yıldan bu yana sanatsal kaygılarla tasarlanmakta ve meraklıları tarafından toplanmaktadır. Ünsanı farklı düşüncelere yönelten bu özgün çalışmalar; genellikle kitapların boyutuna baglı kalınarak hazırlanıp, degişik baskı teknikleriyle üretilmektedir. Boyutunun en fazla 13 cm. büyük olmaması gerekir. Koleksiyoncuların kullanışlı buldukları 5 - 7,5 cm. civarında olanlardır. Baskı kagıdı olarak her türlü kagıt kullanılabilir. Hatta el yapımı kagıtlar, baskıları daha çekici göstermesi ve farklı dokular yaratması açısından tercih edilebilirler. Kitaba yapıştırılacagı da düşünülerek ekslibris kagıdının fazla kalın olmamasına özen gösterilmelidir.

Ekslibrislerin özgün baskı olanları tercih edilmekle birlikte asıl işlevini yerine getirmesi ve geniş kitleye ulaşması düşünüldügünde ofset (P7), fotograf (P8) ve bilgisayarla tasarım (CGD) da çogaltma yapılabilir. Genellikle siyah beyaz kitaplara agaç (X1) ve linolyum (X3) baskılar, renkli kitaplara litografiler (L), serigrafiler (S), çok kıymetli kitaplara ise gravürler (C3) konulmaktadır. Tıpkı özgün baskıresimde oldugu gibi ekslibrislerin sol alt köşesine baskı tekniginin simgesi, kaç adet basıldıgı ve eldeki baskının kaçıncı oldugu, sanatçının adı ve yapıldıgı yıl kurşun kalemle yazılmakta, eger çalışma renkli ise kaç renk oldugu belirtilmektedir. Ekslibrisin arkasına sanatçı adresini de yazabilir.

Türkiye'de Ekslibris

Osmanlılar döneminden kalma el yazması ve basılmış kitaplarda mülkiyet işareti olarak mühürleri görüyoruz. Mühürler, ekslibris türüne girmese de özgün kaligrafik yapılarıyla ait oldukları kişilerin arması veya Logotayp'ı olarak ekslibris işlevini görmüşlerdir.

Türkiye'nin ekslibrisi tanıması, batıdan alınmış kitaplarla olmuştur. Avrupa ülkelerinde yaygın olarak kullanılan ekslibrisli kitaplar, ikinci el satışlarla ülkemize girmiş, bu kitapların sahipleri öldügü zaman ise yakınları tarafından kütüphanelere bagışlanıp sahaflara satılmıştır. Yurtdışındaki müzayedelerden alınan bazı kitaplarda ekslibrislere rastlanıyor. Örnegin Milli Kütüphane, Bogaziçi Üniversitesi ve Yapı Kredi Bankası Kütüphaneleri ile Basın Müzesi'ndeki eski kitapların çogunda ekslibrisler vardır.

Türkiye'de adına ilk ekslibris yaptıranlar, yabancı uyruklu kitapseverlerdir. Üsküdar Amerikan Koleji, Robert Kolej gibi okullarda görev yapan ögretmenlerin kendileri için ekslibris yaptırdıkları, ayrılırken kütüphaneye bıraktıkları kitaplardan anlaşılmaktadır. Şimdi Bogaziçi Üniversitesi olan Robert Kolej kütüphanesindeki kitapların bazılarında kütüphaneye özgü standart ekslibrisler de bulunmaktadır. 1920'den itibaren Robert Kolej ögrenci yıllıklarına, yıllık sahibinin ismini yazabilecegi boşlukların da bulundugu ekslibrisler yapılmıştır. Yıllıgın sanat sorumluları tarafından yürütülen bu gelenege 1950 yılına gelindiginde ne yazık ara verilmiştir.

1980'li yıllardan bu yana, özellikle güzel sanatlar egitimi veren kurumlardaki özgün baskıresim ve grafik tasarım derslerine giren ögretim elemanlarının özendirmeleriyle, ekslibris yapan kişiler yetişmeye baılamıştır. Artık yurt dışında yapılan ekslibris sergilerinde ve yarışmalarında ülkemizin adını duyuran sanatçı ve tasarımcılarımızın isimleri geçmektedir. 1996 yılında İtalya'da yapılan 3. Ekslibris Bienali'nde Hasip Pektaş birincilik, Ismail Ilhan ikincilik ödülü, 1997 yılında yine Italya'da yapılan "müzik" konulu ekslibris yarışmasında Sema Ilgaz Temel üçüncülük ödülü almışlardır. Türk sanatçıları, 1980 yılından bu yana baıta Belçika ve Yugoslavya olmak üzere pek çok Avrupa ülkesindeki ekslibris sergisine katılmışlardır. Ekslibrise gönül veren, bu konuda çalışmalar yapan ve onun yaygınlaşması için çaba gösteren sanaHakan Erkam, Nazan Erkmen, Erdogan Ergun, Sukru Erturk, Yesim Gazioglu, Emel Gursoy, Mine Gunduz, Deniz Karanis Huysal, Murside Icmeli, Ismail Ilhan, Aysegul Izer, Berran Kancal, Sevda Kantarci, Ahmet Aydin Kaptan, Devabil Kara, Sadik Karamustafa, Mehmet Kavukcu, Hasan Kiran, Emin Koc, Hayati Misman, Gokhan Okur, Erol Olcay, Hasan Pekmezci, Hasip Pektas, Nurten Seferoglu, Nazan Tekbas Tanyu, Sema Ilgaz Temel, Ercan Tuna, Mehmet Ulusel, Faruk Unver ve Fedail Yilmaz'a yeni yeni katılımlar olacaktır. 1997 yılında kurulan Ankara Ekslibris Dernegi ile 1998 yılında kurulan Istanbul Ekslibris Akademisi Dernegi ve kurulacak diger örgütlerin çabalarıyla ekslibris sanatı yaygınlaşacak, belki de pek çok ülkede oldugu gibi ülkemizde de bir ekslibris müzesi oluşacaktır. Ankara Ekslibris Dernegi Nisan 2003'de Uluslararası Ekslibris Yarışması gerçekleştirecektir.

* "Ekslibris ve Türkiye'deki Oluşumu", İçel Sanat Kulübü Bülteni, Ekim 1999, Sayı: 85, Sayfa: 27-30

Alıntıdır:
Exlibris nedir
 

Benzer konular

Üst