RaTRoJaN
⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
A tipi renkli film 3400ºK renk ışısına sahip yapay aydınlatmaya dengelenmiş filmlerin genel adı.
Agrandizör: Negatiflerin kendi orjinal boyutlarından daha büyük boyutlarda basılabilmesini sağlayan optik araç
Ajitasyon: Kimyasal işlemler sırasında, duyarlı yüzeye sürekli olarak bozulmamış banyonun temas etmesini sağlayan yöntem; Bu yöntem özellikle film ve kağıtların gelişterme banyosunda bulundukları sırada ve saptama banyosunun (tesbit banyosu ya da fix) ilk birkaç dakikasında çok önemlidir. Üretici firmaların bu konudaki uyarılarına aynen uyulmalıdır.
Akromatik: "Kromatik" görüntü bozulmasına karşı gerekli düzeltme yapılmış olan objektif
Aktinik: Işığın herhangi bir madde üzerinde kimyasal ya da fiziksel değişim yaratabilme gücü; film üzerine düşen ışık duyarkatı oluşturan gümüş tuzlarının yapı değişikliğine uğramalarını, siyah ****lik gümüşe dönüşerek görüntüyü oluşturma ayarını sağlamaktadır.
Aktinometre: Eski devirlerde kullanılmakta olan bir tür ışıkölçere verilen ad.
Akutans: Görüntü keskinliğinin ölçüsüdür.Görüntüyü oluşturan yoğunluk bölgelerindeki sınırların eğim açısının darlığı görüntünün kesinlik derecesini belirler. Bu açı büyüdükçe görüntü keskinliğe kaybolur.
Alan Derinliği: Üzerinde odaklama yapılan cismen önünde ve arkasında oluşan seçik alandır. Bu alan cismin önünde 1/3, arkasında ise 2/3 oranında oluşur.
Alan derinliğinin darlığını ya da genişliğini etkileyen üç öge, objektifin odak uzunluğu, kullanılan diyaframın açıklığı, ve cismin fotoğraf makinasına olan uzaklığıdır.
Anamorfik Objektif: Geniş bir görüş açısındaki görüntüyü sıkıştırarak belirli bir çerçeveye sığdıran objektif türü; Sinemaskop filmler de bu objektiflerle çekilmektedirler. Daha sonra göstericiye takılan bir parça ile görüntünün yayılması sağlamakta ve tüm perdeye kaplamaktadır.
Anti Halo Tabakası: Filmlerin arka yüzeylerine sürülen ve taşıyıcı taban ya da fotoğraf makinasının arka kısmından yansıxxxxx yeniden filme dönüp "halelenme"ye neden olan ışığı emerek yok eden boyalı katman.
Aplanat: Küresel görüntü bozulmasına karşı gerekli düzeltme yapılmış olan objektifler
Aperture: Diyafram
Fotoğraf makinesi objektifinin önünde yer alan, algılayıcı (sensöre) ya da filme ne kadar ışık düşeceğini kontrol eden, yapraklardan oluşmuş düzenektir. Objektiften girecek ışığın derecesini kullanıcı belirleme şansına sahiptir ve bu "f" rakamlarıyla ayarlanır.
Autofocus: Otomatik netleme[/b]
Algılayıcı'ya gelen ışığın aşamalarını otomatik olarak ölçerek, odaklamayı ya da netlemeyi gerçekleştiren sisteme verilen ad.
APS film:[/b] Advanced Photo System (gelişmiş fotoğraf sistemi) anlamına gelen "akıllı" bir film türüdür. Fotoğrafı üç değişik şekilde (geleneksel oran, geniş oran ve panaromik) olarak çekim olanağı sağlayan ve bunları film yüzeyine işleyebilen bir sistemdir. Filmi basım işleminden sonra minilab otomatik olarak tekrar kasedinin içine sarar. Ayrıca bu filmler fotoğraf makinesine yerleştirildiğinde makine otomatik olarak en son kareden (kullanılmamış ise ilk kareye gelecek şekilde) filmi kullanıma hazır hale getirir. Ancak oldukça düşük kalitede çekim yapabilirler. Amaçlanan özellikle anı fotoğrafına yönelen insanlara daha kolay ve pratik bir alternatif sunmak olsa da, filme gereksinim duymayan ve daha pratik dijital makinelerin çıkışıyla beraber kullanımı yaygınlaşmamıştır
Ark Lambası: Fotoğrafçılıkta aydınlatma amacıyla kullanılan, iki karbon çubuğun birbirinden diğerine elektrik atlaması ilkesine göre çalışan bir aydınlatma kaynağı türü.
ASA: Filmlerin ışığa karşı duyarlılıklarını belirleyen Amerikan standartlarına uygun ölçü birimi; (ASA-American Standarts Association) ASA değeri büyüdükçe filmin ışığa karşı duyarlılığı da artar.
Asetat Taban: Filmlerde ışığa karşı duyarlı katmanın üzerine sürüldüğü, selüloz asetat'tan yapılmış, yanmaz ve saydam taşıyıcı taban katmanı.
Asetik Asit: Ara banyonun (durdurma banyosu) hazırlanmasında kullanılan asit özelikli madde.
Atmosferik: Perspektif Atmosferde oluşan sis ve pus gibi meteorolojik olayların fotoğrafta yarattığı uzaklık ya da derinlik duygusu; sis ve pus havada zaten varolan ve tüm filmlerin aşırı derecede duyarlı oldukları morötesi ışınları olağanüstü derecede artırır. Bu ise duyarkat üzerinde genel bir yoğunluk yaratır. Sonuçta çekime konu olan cisimler uzakta, silik, ayrıntıdan yoksun ve belli belirsiz görülürler.
Aynalı Objektif: Yapılışında çeşitli aynaların kullanıldığı objektif türü; Bunlar "katadioptirik" objektifler olarak da anılırlar. Çok büyük odak uzunluklarına, objektifin gövdesini uzatmadan sağlarlar.
Balık Gözü Objektif: Çoğu zaman görüş açısı 100ºnin üzerindeki geniş açılı (çok kısa odak uzunluklu) objektiflere verilen genel ad. Bu objektiflerin kimileriyle 180º görüş açısı elde edilebilmektedir. Bu tür objektiflerin verdikleri görüntüde ise aşırı bir görüntü bozulması (dairesel görüntü) söz konusudur.
Banyo: Filmlerde ya da kağıtlarda oluşturulan gizli görüntüyü görülebilir kılmak, geliştirme banyosunun kimyasal işleminin sona ermesini sağlamak ve ışık görmemiş olan gümüş bromür zerreciklerini kendi içine alarak filmin saydamlaşmasını ve ışıktan etkilenme özelliğini yok etmek ve benzeri daha bir çok işlemi yapmak için kullanılan çeşitli kimyasal bileşimler
Barit: Kağıt ve diğer lifli malzemelerden yapılmış olan fotograf kağıtlarında duyarlı katmanın emilmesini önlemek için kullanılan kaplama. Bu kaplama baryum sülfattan yapılmaktadır.
Bindirme: İki ya da daha fazla görüntünün birbiri üzerine bindirilerek, başka bir deyişle farklı filmlerdeki farkı görüntülerin aynı kağıt üzerinde birleştirilerek kullanılması
Bit: Binary Digit
Hafızanın en küçük birimi. Dijital kavram olarak “0” ve “1”i ifade eden "binary" ve "digit" kelimelerinin kısaltmasıdır.
Bromür Kağıdı: En yaygın olarak kullanılmakta olan fotoğraf kağıdı türüdür. Duyarlı katmanın gümüş bromürden (AgBr) yapılmış olduğunu belirtir.
Camera Obscura: Ön yüzünde küçük bir delik bulunan (önceleri karanlık odalara ancak daha sonra) kutulara verilen addır. İlk kullanım amacı ay tutulmasını izlemek olan camera obscura, daha sonra ilk fotoğraf makinesine giden yolda çok önemli bir köşe taşıdır.
Compact: Kompakt fotoğraflar makinelerine verilen addır. Bu makineler netlik, ışık, alan derinliği gibi detaylarla uğraşmak istemeyen ve genellikle anı fotoğrafı çekmek isteyen kullanıcılar için üretilirler. Bu makinelerde, SLR makinelerin aksine, filmin ışık alacağı lens ile vizör ayrıdır. Genellikle filmin ışık alacağı lens sabittir. Vizör lensin hemen üzerinde yer alır. Ancak bu aradaki ufak fark paralaks hatasına yol açar.
CCD (Charged Coupled Device)
CCD, Bir fotoğraf makinesinin görüntü algılayıcısıdır. CCD yani "charged-coupled device" Türkçe'ye çevrildiğinde “birleştirilmiş-yüklü cihaz “anlamına gelir. Makinenin kalbi olan CCD, renk ve ışık bilgilerini tutarak bu bilgileri sayısal veri ya da piksellere dönüştüren aygıttır.
Contrast: Zıtlık
Kontrast. Bir görüntüdeki parlaklık değişim miktarının ölçümüdür. Kontrast kontrolü dijital fotoğrafçılıkta önemlidir. Dijital makinelerde kontrastlık doğal nesne kontrastlığından, nesnenin ışığının oranı, lens faktörü ve algılayıcıya gelen yeşil tonun miktarına göre değişir.
Agrandizör: Negatiflerin kendi orjinal boyutlarından daha büyük boyutlarda basılabilmesini sağlayan optik araç
Ajitasyon: Kimyasal işlemler sırasında, duyarlı yüzeye sürekli olarak bozulmamış banyonun temas etmesini sağlayan yöntem; Bu yöntem özellikle film ve kağıtların gelişterme banyosunda bulundukları sırada ve saptama banyosunun (tesbit banyosu ya da fix) ilk birkaç dakikasında çok önemlidir. Üretici firmaların bu konudaki uyarılarına aynen uyulmalıdır.
Akromatik: "Kromatik" görüntü bozulmasına karşı gerekli düzeltme yapılmış olan objektif
Aktinik: Işığın herhangi bir madde üzerinde kimyasal ya da fiziksel değişim yaratabilme gücü; film üzerine düşen ışık duyarkatı oluşturan gümüş tuzlarının yapı değişikliğine uğramalarını, siyah ****lik gümüşe dönüşerek görüntüyü oluşturma ayarını sağlamaktadır.
Aktinometre: Eski devirlerde kullanılmakta olan bir tür ışıkölçere verilen ad.
Akutans: Görüntü keskinliğinin ölçüsüdür.Görüntüyü oluşturan yoğunluk bölgelerindeki sınırların eğim açısının darlığı görüntünün kesinlik derecesini belirler. Bu açı büyüdükçe görüntü keskinliğe kaybolur.
Alan Derinliği: Üzerinde odaklama yapılan cismen önünde ve arkasında oluşan seçik alandır. Bu alan cismin önünde 1/3, arkasında ise 2/3 oranında oluşur.
Alan derinliğinin darlığını ya da genişliğini etkileyen üç öge, objektifin odak uzunluğu, kullanılan diyaframın açıklığı, ve cismin fotoğraf makinasına olan uzaklığıdır.
Anamorfik Objektif: Geniş bir görüş açısındaki görüntüyü sıkıştırarak belirli bir çerçeveye sığdıran objektif türü; Sinemaskop filmler de bu objektiflerle çekilmektedirler. Daha sonra göstericiye takılan bir parça ile görüntünün yayılması sağlamakta ve tüm perdeye kaplamaktadır.
Anti Halo Tabakası: Filmlerin arka yüzeylerine sürülen ve taşıyıcı taban ya da fotoğraf makinasının arka kısmından yansıxxxxx yeniden filme dönüp "halelenme"ye neden olan ışığı emerek yok eden boyalı katman.
Aplanat: Küresel görüntü bozulmasına karşı gerekli düzeltme yapılmış olan objektifler
Aperture: Diyafram
Fotoğraf makinesi objektifinin önünde yer alan, algılayıcı (sensöre) ya da filme ne kadar ışık düşeceğini kontrol eden, yapraklardan oluşmuş düzenektir. Objektiften girecek ışığın derecesini kullanıcı belirleme şansına sahiptir ve bu "f" rakamlarıyla ayarlanır.
Autofocus: Otomatik netleme[/b]
Algılayıcı'ya gelen ışığın aşamalarını otomatik olarak ölçerek, odaklamayı ya da netlemeyi gerçekleştiren sisteme verilen ad.
APS film:[/b] Advanced Photo System (gelişmiş fotoğraf sistemi) anlamına gelen "akıllı" bir film türüdür. Fotoğrafı üç değişik şekilde (geleneksel oran, geniş oran ve panaromik) olarak çekim olanağı sağlayan ve bunları film yüzeyine işleyebilen bir sistemdir. Filmi basım işleminden sonra minilab otomatik olarak tekrar kasedinin içine sarar. Ayrıca bu filmler fotoğraf makinesine yerleştirildiğinde makine otomatik olarak en son kareden (kullanılmamış ise ilk kareye gelecek şekilde) filmi kullanıma hazır hale getirir. Ancak oldukça düşük kalitede çekim yapabilirler. Amaçlanan özellikle anı fotoğrafına yönelen insanlara daha kolay ve pratik bir alternatif sunmak olsa da, filme gereksinim duymayan ve daha pratik dijital makinelerin çıkışıyla beraber kullanımı yaygınlaşmamıştır
Ark Lambası: Fotoğrafçılıkta aydınlatma amacıyla kullanılan, iki karbon çubuğun birbirinden diğerine elektrik atlaması ilkesine göre çalışan bir aydınlatma kaynağı türü.
ASA: Filmlerin ışığa karşı duyarlılıklarını belirleyen Amerikan standartlarına uygun ölçü birimi; (ASA-American Standarts Association) ASA değeri büyüdükçe filmin ışığa karşı duyarlılığı da artar.
Asetat Taban: Filmlerde ışığa karşı duyarlı katmanın üzerine sürüldüğü, selüloz asetat'tan yapılmış, yanmaz ve saydam taşıyıcı taban katmanı.
Asetik Asit: Ara banyonun (durdurma banyosu) hazırlanmasında kullanılan asit özelikli madde.
Atmosferik: Perspektif Atmosferde oluşan sis ve pus gibi meteorolojik olayların fotoğrafta yarattığı uzaklık ya da derinlik duygusu; sis ve pus havada zaten varolan ve tüm filmlerin aşırı derecede duyarlı oldukları morötesi ışınları olağanüstü derecede artırır. Bu ise duyarkat üzerinde genel bir yoğunluk yaratır. Sonuçta çekime konu olan cisimler uzakta, silik, ayrıntıdan yoksun ve belli belirsiz görülürler.
Aynalı Objektif: Yapılışında çeşitli aynaların kullanıldığı objektif türü; Bunlar "katadioptirik" objektifler olarak da anılırlar. Çok büyük odak uzunluklarına, objektifin gövdesini uzatmadan sağlarlar.
Balık Gözü Objektif: Çoğu zaman görüş açısı 100ºnin üzerindeki geniş açılı (çok kısa odak uzunluklu) objektiflere verilen genel ad. Bu objektiflerin kimileriyle 180º görüş açısı elde edilebilmektedir. Bu tür objektiflerin verdikleri görüntüde ise aşırı bir görüntü bozulması (dairesel görüntü) söz konusudur.
Banyo: Filmlerde ya da kağıtlarda oluşturulan gizli görüntüyü görülebilir kılmak, geliştirme banyosunun kimyasal işleminin sona ermesini sağlamak ve ışık görmemiş olan gümüş bromür zerreciklerini kendi içine alarak filmin saydamlaşmasını ve ışıktan etkilenme özelliğini yok etmek ve benzeri daha bir çok işlemi yapmak için kullanılan çeşitli kimyasal bileşimler
Barit: Kağıt ve diğer lifli malzemelerden yapılmış olan fotograf kağıtlarında duyarlı katmanın emilmesini önlemek için kullanılan kaplama. Bu kaplama baryum sülfattan yapılmaktadır.
Bindirme: İki ya da daha fazla görüntünün birbiri üzerine bindirilerek, başka bir deyişle farklı filmlerdeki farkı görüntülerin aynı kağıt üzerinde birleştirilerek kullanılması
Bit: Binary Digit
Hafızanın en küçük birimi. Dijital kavram olarak “0” ve “1”i ifade eden "binary" ve "digit" kelimelerinin kısaltmasıdır.
Bromür Kağıdı: En yaygın olarak kullanılmakta olan fotoğraf kağıdı türüdür. Duyarlı katmanın gümüş bromürden (AgBr) yapılmış olduğunu belirtir.
Camera Obscura: Ön yüzünde küçük bir delik bulunan (önceleri karanlık odalara ancak daha sonra) kutulara verilen addır. İlk kullanım amacı ay tutulmasını izlemek olan camera obscura, daha sonra ilk fotoğraf makinesine giden yolda çok önemli bir köşe taşıdır.
Compact: Kompakt fotoğraflar makinelerine verilen addır. Bu makineler netlik, ışık, alan derinliği gibi detaylarla uğraşmak istemeyen ve genellikle anı fotoğrafı çekmek isteyen kullanıcılar için üretilirler. Bu makinelerde, SLR makinelerin aksine, filmin ışık alacağı lens ile vizör ayrıdır. Genellikle filmin ışık alacağı lens sabittir. Vizör lensin hemen üzerinde yer alır. Ancak bu aradaki ufak fark paralaks hatasına yol açar.
CCD (Charged Coupled Device)
CCD, Bir fotoğraf makinesinin görüntü algılayıcısıdır. CCD yani "charged-coupled device" Türkçe'ye çevrildiğinde “birleştirilmiş-yüklü cihaz “anlamına gelir. Makinenin kalbi olan CCD, renk ve ışık bilgilerini tutarak bu bilgileri sayısal veri ya da piksellere dönüştüren aygıttır.
Contrast: Zıtlık
Kontrast. Bir görüntüdeki parlaklık değişim miktarının ölçümüdür. Kontrast kontrolü dijital fotoğrafçılıkta önemlidir. Dijital makinelerde kontrastlık doğal nesne kontrastlığından, nesnenin ışığının oranı, lens faktörü ve algılayıcıya gelen yeşil tonun miktarına göre değişir.