Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Porselen nedir? Kullanım alanları ve Seramikle arasındaki farklar nelerdir?

a.g.s.l

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
1 Eki 2008
Mesajlar
2,444
Tepkime puanı
134
seramik-porselen-farki-406.jpg


___________________________________________


Porselen nedir? Kullanım alanları ve Seramikle arasındaki farklar nelerdir?


Porselen, sadece doğal kaynaklı hammaddelerden üretilen, beyazlığını kullanılan boyalardan değil, kullanılan hammaddelerden alan, 1400°C civarında pişirilerek pekişen, ışık geçirgenliğine sahip, sağlıklı bir ürün olarak tarif edilmektedir.

Porseleni Avrupa’ya tanıtanlar, başta Marco Polo olmak üzere, çeşitli deniz yollarını keşfeden Portekizli tüccarlar olmuştur. Porselen sözcüğü, etimolojik açıdan Ortaçağ İtalyancasındaki porcellana’dan gelir. Kabuğundan sedef elde edilen, parlak beyaz deniz kabuklusuna İtalyanlar, bu midyenin şeklini dişi domuz yavrusunun cinsel organına benzettikleri için Porcella demişlerdir {{Latincede “küçük dişi domuz; kadınlık organı” manasındadır Porselen'e de aynı ismin verilmesinin nedeni, onun olsa olsa sedeften imal edilmiş olabileceğini sanmalarındandır. Kelime bize Fransızca porcelaine sözcüğünden geçmiştir.

Porselen; tümü killi topraktan yapılmış veya daha açık bir deyimle kil ihtiva eden ham maddelerden üretilmiş ürünlerin oluşturduğu büyük seramik grubunun bir elemanıdır. Seramik grubunun ilk ve en ilkel ürünleri balçık tuğla veya kerpiç tuğladır. Bu aşamada söz konusu olan basit, kaba seramiktir. Daha sonra ise üretim aşamaları sıralamasına göre sırasıyla toprak çanak çömlekler, majorka çinisi (elvan çini), fayans, taş eşya ,taştan oyma kap, seramik gelmekte ve porselenle bu grup en üstün ve en mükemmel formuna ulaşmış olmaktadır. Çömlek, killi topraktan elde edilen hamurun birkaç yüz derece ısıda fırınlanarak eldesidir. Kronolojik olarak bir sonraki aşama Çin’de VII.yy’dan sonra geliştirilmeye başlanan porselendir. Geleneksel manada porselen, iki tür kilin, Çin kili (kaolin) ve Çin taşının 1300°C üzerindeki ısıda fırınlanması ile yapılır. Çömleklerin aksine vitrifiye (camsı) ve şeffaftır. En bilinen porselen çeşitlerine örnek olarak dekoratif Çin işleri, diş kuronları ve elektrik izolatörleri verilebilir.

Bugün ev ve otel grubu olarak üretilen iki tip porselenden bahsedilebilir. Ev porselenleri, gün ışığına tutulduğunda ışığı geçiren porselenlerdir. Otel grubu ise, dünya standartlarına uygun olarak, daha kalın üretilmektedir. Bir lambaya tutulduklarında, ışığı geçirdikleri görülebilir. Günümüzde restaurantlar, içine konulan yemeğin sıcaklığını muhafaza etmesi için tabağı önceden ısıtarak servise almaktadırlar. Eğer tabak kalın olursa, sıcaklığın daha uzun süre muhafaza edecek ve yemeğin lezzetine keyif katacaktır.

Porselen, içerdiği hammaddelere oranlarına ve sıcaklık derecelerine göre de, sert ve yumuşak porselen olmak üzere ikiye ayrılır. Sert porselenin en önemli özelliği, bünyesinde yer alan yüksek kaolen oranı ve 1400°C gibi yüksek bir sıcaklıkta oluşan feldispat sırrıdır. Bu da, sırda yüzey sertliği ve dayanıklılığı yaratmaktadır. Yumuşak porselenin kaolen oranı ise az olup, sır oluşum sıcaklığı da daha düşüktür. Bu nedenle, sert porselene oranla daha az mekanik sertliği ve darbe dayanıklılığına sahiptir.

Birleşik bir bütün gibi görünmesine rağmen, iç yapısında bileşik bir gövde oluşturması nedeniyle "porselen" deyiminin kesin bilimsel bir tanımını yapmak zordur. Porselenler fiziksel olarak floresans, tranlusent ve opelasans gösteren seramiklerdir. Diğer bir değişle seramikler grubu içersinde ultraviole altında görülebilen ışık yayan; şeffaf; yansıyan ışık altında mavi renk veren, iletilen ışık altında ise turuncu-sarı renk veren malzemelere porselen adı verilmektedir.

Hammaddeleri

Porselenler kaolin, kuvars ve feldispat maddelerinden üretilir. Kaolin, porselen hamurunun kolay yoğurulmasını, şekil almasını ve rengini sağlayan hammaddedir. Kuvars ise, iskelet yapıcı hammadde olup, camsı faz oluşumunu sağlayan feldispat içinde önemli bir oranda çözünerek, porselen hamurunun sert, camsı, ısıya ve kimyasal etkilere dayanıklı olmasını sağlar.

Porselenin diş hekimliğinde kullanımı

Porselen, diş hekimliğinde protez yapımı amaçlı kullanılır. Porselenin ağız dokularına mükemmel biyolojik uyumu, ağızda çözünmemesi, renk değiştirmemesi, aşınmaması en önemli avantajlarıdır.

Porselen ve Seramik Arasındaki Farklar

İki ürün grubunun da, gerek hammaddeleri ve gerekse üretim şekilleri tamamen farklıdır. Bu farklılıklar, ürün özelliklerine yansımaktadır. Seramik ürünlerin pişirim sıcaklıkları porselen ürünlerden daha düşük olduğu için, poroz (su geçirgen)ürünlerdir. Bunun sonucunda, seramik ürünlerde uzun süreli kullanımlarda, su emmesinden kaynaklanan sır çatlakları ortaya çıkar. Ayrıca, pişirim sıcaklığının düşük olmasından dolayı, sır sert bir darbeyle çatlayabilir. Bir diğer fark ise, seramik ürünler ışığı geçirmezken, porselen ürünler ışık geçirgenliği özelliğine sahiptirler.

Alıntı: wikipedia
 

Benzer konular

wwaslıww

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
30 Ara 2008
Mesajlar
2,427
Tepkime puanı
58
çok yararlı bilgiler, paylaşım için teşekkürler canım
 

gulum352

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
21 Nis 2008
Mesajlar
578
Tepkime puanı
28
paylaşım için çok teşekkürler...
başarılar...
 

Güneşş1

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
29 Haz 2009
Mesajlar
453
Tepkime puanı
13
Güzel paylaşım..Kütahyadan geçerken annemın almak istedıgı tabakLAR olarak bakmıyorum artık :) tesekkurler
 

izge

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
22 Tem 2010
Mesajlar
139
Tepkime puanı
0
valla ben görüyorum(gerçi hepsini okumadım)tabağa koyuyolar yemeği,afiyetle yiyo sunucu ,televizyonda..öyle ısısıymış,geçirgenliğiymiş kime ne ya,gerçekten? :s
 

sevgiden-iz

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
26 Şub 2010
Mesajlar
335
Tepkime puanı
67
Mutfaklarımızın bu en sağlıklı ürününe ilişkin ilginç bir bilgi buldum.

İhtişamlı Bir Saraydan Müzeye
Topkapı Sarayı
…………… Bugün “Çin ve Japon Porselenleri Seksiyonu Sergi Salonu” adını taşıyan “Porselen Dairesi”, 1960’larda mutfaklar bölümüne yani Matbah-ı Âmire’ye taşınır. Burada porselenler ve mutfak eşyaları sergileniyor. Porselen bölümünde Ming Sülalesine ait Çin porselenleri göz kamaştırıyor.
Çin’de, yeşim taşını andıran yeşil sırlı ve altlarında ateş kırmızısı halka bulunan seladonların yapımına Tang Hanedanı (618-907) döneminde başlanmış, Sung (960-1279) ve Yuan (1271-1368) hanedanları zamanında en yüksek düzeye ulaşılmıştır. Seladonun önemi Ming Hanedanı (1368-1644) döneminde azalırken, 14. yüzyıl başlarında mavi-beyaz porselen yapımına başlanmıştır. Efsaneye göre, seladon, zehiri belli edermiş. İçinde zehir bulunan seladon bir kap ya da bardak, renk değiştirirmiş.
Topkapı Sarayı’na ilk Çin porselenleri Yavuz Sultan Selim döneminde girer, ama esas meraklı Kanunî’dir ve sarayda, dünyanın sayılı koleksiyonlarından birini oluşturan bu porselenlerin öyküsü, Kanunî’nin sofrasında başlar. Bu koleksiyonda yer alan porselenlerin pek çoğunun Saray’ın eski yemek takımları olduğunu vurgulayan Halil Edhem Elden (Türkiye’de modern müzeciliğin kurucularından, Topkapı Sarayı ve Eski Şark Eserleri müzelerinin kuruluşlarına büyük emeği geçen müzecimiz (1861-1938) bunların, muhtemelen I. Selim (Yavuz Sultan Selim) döneminde (1512-1520) toplanmaya başlandığını ancak Çin porselenlerine en büyük ilgiyi Kanunî Sultan Süleyman’ın gösterdiğini (1520-1566) belirtir. Kanunî’nin Çin porselenlerine “fevkalâde rağbet ve muhabbeti olduğunu” vurgular. Saraydaki 12 bin Çin porseleniyle toplam 2 bin civarındaki diğer porselenler arasındaki tabakların, tavanlardan aşağıya, tam bir koleksiyon olarak, Seferli Koğuşu salonlarının duvarlarında sergilendiğini belirtir. ……………..

-----------------------Yazar: Emin DOĞANDOR’ un yazısından Alıntıdır.---------------------------

Ayrıca porselen bir demlikte yavaş yavaş demlenen çayın lezzetini de başka hiçbir şey veremez. :smile:

Paylaşım için Teşekkürler
 

a.g.s.l

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
1 Eki 2008
Mesajlar
2,444
Tepkime puanı
134
valla ben görüyorum(gerçi hepsini okumadım)tabağa koyuyolar yemeği,afiyetle yiyo sunucu ,televizyonda..öyle ısısıymış,geçirgenliğiymiş kime ne ya,gerçekten? :s

O zaman okusaymışınız keşke.
Sizin için yemek yediğiniz tabak olabilir belki ama , o tabak ne yöntemlerle
ne uğraşlarla ortaya çıkıyor.Bu bölümün amacı seramik hakkında bilgi ve paylaşımların oldugu bır alandır.İlgili olanlar ve seramik bölümü okuyan öğrenciler için ve bu mesleğe sahip olanlar için bu konu eminim önemlidir.

Saygılar.

Mutfaklarımızın bu en sağlıklı ürününe ilişkin ilginç bir bilgi buldum.

İhtişamlı Bir Saraydan Müzeye
Topkapı Sarayı
…………… Bugün “Çin ve Japon Porselenleri Seksiyonu Sergi Salonu” adını taşıyan “Porselen Dairesi”, 1960’larda mutfaklar bölümüne yani Matbah-ı Âmire’ye taşınır. Burada porselenler ve mutfak eşyaları sergileniyor. Porselen bölümünde Ming Sülalesine ait Çin porselenleri göz kamaştırıyor.
Çin’de, yeşim taşını andıran yeşil sırlı ve altlarında ateş kırmızısı halka bulunan seladonların yapımına Tang Hanedanı (618-907) döneminde başlanmış, Sung (960-1279) ve Yuan (1271-1368) hanedanları zamanında en yüksek düzeye ulaşılmıştır. Seladonun önemi Ming Hanedanı (1368-1644) döneminde azalırken, 14. yüzyıl başlarında mavi-beyaz porselen yapımına başlanmıştır. Efsaneye göre, seladon, zehiri belli edermiş. İçinde zehir bulunan seladon bir kap ya da bardak, renk değiştirirmiş.
Topkapı Sarayı’na ilk Çin porselenleri Yavuz Sultan Selim döneminde girer, ama esas meraklı Kanunî’dir ve sarayda, dünyanın sayılı koleksiyonlarından birini oluşturan bu porselenlerin öyküsü, Kanunî’nin sofrasında başlar. Bu koleksiyonda yer alan porselenlerin pek çoğunun Saray’ın eski yemek takımları olduğunu vurgulayan Halil Edhem Elden (Türkiye’de modern müzeciliğin kurucularından, Topkapı Sarayı ve Eski Şark Eserleri müzelerinin kuruluşlarına büyük emeği geçen müzecimiz (1861-1938) bunların, muhtemelen I. Selim (Yavuz Sultan Selim) döneminde (1512-1520) toplanmaya başlandığını ancak Çin porselenlerine en büyük ilgiyi Kanunî Sultan Süleyman’ın gösterdiğini (1520-1566) belirtir. Kanunî’nin Çin porselenlerine “fevkalâde rağbet ve muhabbeti olduğunu” vurgular. Saraydaki 12 bin Çin porseleniyle toplam 2 bin civarındaki diğer porselenler arasındaki tabakların, tavanlardan aşağıya, tam bir koleksiyon olarak, Seferli Koğuşu salonlarının duvarlarında sergilendiğini belirtir. ……………..

-----------------------Yazar: Emin DOĞANDOR’ un yazısından Alıntıdır.---------------------------

Ayrıca porselen bir demlikte yavaş yavaş demlenen çayın lezzetini de başka hiçbir şey veremez.

Paylaşım için Teşekkürler


Bu güzel paylaşım için çok teşekkür ederim canım
Güzel yüreğine sağlık :angel:
 
Üst