sevgiden-iz
🌟Usta Tasarımcı🌟
- Katılım
- 26 Şub 2010
- Mesajlar
- 335
- Tepkime puanı
- 67
Türk Sanat Müziğine katkısı olan bu sanatçımızın da bulunması gerekir diye düşündüm ve paylaşmak istedim.
Selahattin Pınar, 22 Ocak 1902 tarihinde İstanbul'da doğdu. Babası eski hukukçulardan Sadık Bey'dir. İlkokulu okuduğu yıllarda Sadık Bey, Çal'a tayin olduğundan Selahattin Pınar ilk öğrenimini burada tamamladı. Buradan sonra sırasıyla önce Saros adasına, sonra Edirne'ye tayin oldular. Ortaokulu burada okuduktan sonra 1918 yılında İstanbul'a geldiler. Babası oğlunun ciddi bir öğrenim görmesini istiyordu. Bu mümkün olamadı; çünkü o musıkişinas olmaya karar vermişti. Bir süre İtalyan Ticaret Okulu'nda okudu ise de yarıda bıraktı. Musıkî çalışmalarına on iki yaşında iken, Udî Sami Bey'den Ud dersleri alarak başladı. 1920 yılında kurulan, daha sonra "Üsküdar Musıki Cemiyeti" adını alacak olan "Darü'l-Feyz-i Musıki" nin kurucuları arasında bulundu. Burada Telgrafçı Ata Bey, Udî Sami Bey, Tanburi Cemil Bey'in öğrencilerinden Kadıköylü Fuat Bey gibi kimselerle ciddi çalışmalar yapılırdı. Üsküdar Musıki Cemiyeti olduktan sonra bu çalışmalara Necati Tokyay, Emin Ongan, Şükrü Tunar, Hafız Burhan ve daha nice isim yapmış ve yapacak olan sanatkârlar katılmıştı. Bestenigâr Ziya Bey, Mızıkalı Celâl Bey, Udî Sami Bey, Hanende Hüsameddin Bey, Kâzım Uz ve Ali Rıfat Çağatay hoca olarak görev yapıyordu. Selahattin Pınar bütün bu hocaların çeşitli yönlerinden yararlandı. 1919 yılında Tanbur çalmaya yöneldi. Udi Selahattin Bey' likten ayrılmış, tanburî Selahattin Pınar olmuştu. Aynı zamanda kendine özgü bir uslup ve boğuk sesi ile okurdu. Bestekarlığa on sekiz yaşlarında başladı. İlk eseri sözleri adliyeci Senihî'nin olan Kürdilihicazkar makamından ve aksak usülünde bestelediği "Mülkün ne yaman şule-i ikbali karardı" güfteli şarkısıdır. En çok bu makamı sevdiğini her fırsatta dile getirdiğini yakınları bilirlerdi. Yıllar ilerledikçe musıki repertuvarımıza birbirinden güzel şarkılar hediye etti. Çok temiz giyinen, zarif, efendi, güzel ve esprili konuşan Selahattin Pınar gerek musıki çevreleri nde, gerekse dostları arasında sevilen, sayılan bir kimseydi. Ölümünden iki yıl önce Bursa'da ciddi olarak hastalanmış, bir kalp krizi geçirmişti. Pınar, 6 Şubat 1960'da Todori'nin lokantasında, yanında söz yazarı Selim Aru olduğu halde, yemek yemek üzereyken yine bir kalp krizi sonucu öldü.
Sabiha Gökçen`in anlattığına göre bestelediği Gel Gitme Kadın şarkısı Mustafa Kemal Atatürk`ün en sevdiği şarkılar arasında yer alır.
Bestelediği eserler
Atatürk`ün karşısında da tambur çalan Selahattin Pınar`ın bestelediği eserleri Zeki Müren, Sabite Tur Gülerman gibi birçok önemli sanatçı okudu. 100`e yakın bestesi olduğu sanılmaktadır. Bunlardan, "Nereden sevdim o zalim kadını" ve "Anladım sevmeyeceksin beni sen nazlı çiçek" isimli şarkılarını Afife Jale için bestelediği söylenir. En çok bilinen bestelerine aşağıdaki eserler örnek sayılabilir:
• Anladım sevmeyeceksin beni sen nazlı çiçek( Hicaz) - Söz : Mustafa Nâfiz Irmak
• Beni de alın ne olur koynunuza hatıralar (Hisarbuselik) - Söz: Baki Süha Edipoğlu
• Bir bahar akşamı rastladım size (Hicaz) - Söz : Fuat Edip Baksı
• Gel gitme kadın ruhumu hicranına yakma( Kürdilihicazkâr) - Söz : Celadet Barbarosoğlu
• Hala yaşıyor kalbimin en gizli yerinde (Nihavend) - Söz: Zekai Cankardeş
• Nereden sevdim o zalim kadını (Kürdîli Hicâzkâr) - Söz : Yusuf Ziya Ortaç
• Kalbim yine üzgün seni andım da derinden (Bayâtî) - Söz: Yahya Kemâl Beyatlı

Selahattin Pınar, 22 Ocak 1902 tarihinde İstanbul'da doğdu. Babası eski hukukçulardan Sadık Bey'dir. İlkokulu okuduğu yıllarda Sadık Bey, Çal'a tayin olduğundan Selahattin Pınar ilk öğrenimini burada tamamladı. Buradan sonra sırasıyla önce Saros adasına, sonra Edirne'ye tayin oldular. Ortaokulu burada okuduktan sonra 1918 yılında İstanbul'a geldiler. Babası oğlunun ciddi bir öğrenim görmesini istiyordu. Bu mümkün olamadı; çünkü o musıkişinas olmaya karar vermişti. Bir süre İtalyan Ticaret Okulu'nda okudu ise de yarıda bıraktı. Musıkî çalışmalarına on iki yaşında iken, Udî Sami Bey'den Ud dersleri alarak başladı. 1920 yılında kurulan, daha sonra "Üsküdar Musıki Cemiyeti" adını alacak olan "Darü'l-Feyz-i Musıki" nin kurucuları arasında bulundu. Burada Telgrafçı Ata Bey, Udî Sami Bey, Tanburi Cemil Bey'in öğrencilerinden Kadıköylü Fuat Bey gibi kimselerle ciddi çalışmalar yapılırdı. Üsküdar Musıki Cemiyeti olduktan sonra bu çalışmalara Necati Tokyay, Emin Ongan, Şükrü Tunar, Hafız Burhan ve daha nice isim yapmış ve yapacak olan sanatkârlar katılmıştı. Bestenigâr Ziya Bey, Mızıkalı Celâl Bey, Udî Sami Bey, Hanende Hüsameddin Bey, Kâzım Uz ve Ali Rıfat Çağatay hoca olarak görev yapıyordu. Selahattin Pınar bütün bu hocaların çeşitli yönlerinden yararlandı. 1919 yılında Tanbur çalmaya yöneldi. Udi Selahattin Bey' likten ayrılmış, tanburî Selahattin Pınar olmuştu. Aynı zamanda kendine özgü bir uslup ve boğuk sesi ile okurdu. Bestekarlığa on sekiz yaşlarında başladı. İlk eseri sözleri adliyeci Senihî'nin olan Kürdilihicazkar makamından ve aksak usülünde bestelediği "Mülkün ne yaman şule-i ikbali karardı" güfteli şarkısıdır. En çok bu makamı sevdiğini her fırsatta dile getirdiğini yakınları bilirlerdi. Yıllar ilerledikçe musıki repertuvarımıza birbirinden güzel şarkılar hediye etti. Çok temiz giyinen, zarif, efendi, güzel ve esprili konuşan Selahattin Pınar gerek musıki çevreleri nde, gerekse dostları arasında sevilen, sayılan bir kimseydi. Ölümünden iki yıl önce Bursa'da ciddi olarak hastalanmış, bir kalp krizi geçirmişti. Pınar, 6 Şubat 1960'da Todori'nin lokantasında, yanında söz yazarı Selim Aru olduğu halde, yemek yemek üzereyken yine bir kalp krizi sonucu öldü.
Sabiha Gökçen`in anlattığına göre bestelediği Gel Gitme Kadın şarkısı Mustafa Kemal Atatürk`ün en sevdiği şarkılar arasında yer alır.
Bestelediği eserler
Atatürk`ün karşısında da tambur çalan Selahattin Pınar`ın bestelediği eserleri Zeki Müren, Sabite Tur Gülerman gibi birçok önemli sanatçı okudu. 100`e yakın bestesi olduğu sanılmaktadır. Bunlardan, "Nereden sevdim o zalim kadını" ve "Anladım sevmeyeceksin beni sen nazlı çiçek" isimli şarkılarını Afife Jale için bestelediği söylenir. En çok bilinen bestelerine aşağıdaki eserler örnek sayılabilir:
• Anladım sevmeyeceksin beni sen nazlı çiçek( Hicaz) - Söz : Mustafa Nâfiz Irmak
• Beni de alın ne olur koynunuza hatıralar (Hisarbuselik) - Söz: Baki Süha Edipoğlu
• Bir bahar akşamı rastladım size (Hicaz) - Söz : Fuat Edip Baksı
• Gel gitme kadın ruhumu hicranına yakma( Kürdilihicazkâr) - Söz : Celadet Barbarosoğlu
• Hala yaşıyor kalbimin en gizli yerinde (Nihavend) - Söz: Zekai Cankardeş
• Nereden sevdim o zalim kadını (Kürdîli Hicâzkâr) - Söz : Yusuf Ziya Ortaç
• Kalbim yine üzgün seni andım da derinden (Bayâtî) - Söz: Yahya Kemâl Beyatlı
Son düzenleme: