Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Sivil Örümceğin Ağında - Mustafa YILDIRIM

skyfox

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
9 Ara 2009
Mesajlar
2,603
Tepkime puanı
90
q3mkU.jpg


Mustafa Yıldırım
ULUS DAĞI YAYINLARI

“Tokat gibi bir kitap”
Attila İlhan

“Mustafa Yıldırım’ın dillere destan kitabı”
İlhan Selçuk

“Her Türk bu kitabı okumalı”
Rauf Denktaş

ABD parti örgütleri, Quantum şirketi bankerleri (Temsilcileri George Soros), Alman, İngiliz, Fransız, Hollanda, Belçika siyasal partileri ve uluslararası şirketlere bağlı örgütlerden oluşan şebekenin çabalarıyla birçok ülkede kitleler eylemlere sürüklendiler. Bazen ülke bütçelerini de aşan paralarla kışkırtılan bu eylemlerle, tarihsel köklere dayanan içyapılar parçalandı; çok partili, ama güdümlü bir siyasal ortam oluştu. Ülkelerin doğal kaynakları, sanayileri, para piyasaları, bankerlerin ya da kartellerin eline geçti. NATO Genişletme Projesi uyarınca yeni üye ülkelerde üsler kuruldu; güvenlik kurumları ABD’nin emrine girdi.

Ülkemizde de azınlık milliyetçiliği örgütlenmesi, örümcek ağıyla bütünleşti. “Yerel yönetimlerde özerklik” çalışmasıyla, kurulması düşünülen federasyonun alt yapısı oluşturuldu. Yabancı devletlerin elçiliklerinde, yayılma örgütlerinde yıllarca çalışmış olanlar meclise girdiler, hatta bakan oldular.

Örümcek ağı örgütleri, lider adaylarını seçtiler ve ödül olarak onları ABD’ye gönderdiler. Güdümlü örgütlerin temsilcileri, yıllardır yabancılarla birlikte hazırladıkları Anayasa tasarılarını ortaya sürdüler… Emekli TSK yöneticileriyle Örümcek Ağı’nın önde gelenleri, aynı kurullarda çalışmaya başladılar. ABD operatörlerinin amaçladıkları gibi “toplumsal algılama dizgesi” yeniden üretildi. “Uluslararası Din Hürriyeti” senaryosuyla güçlendirilen tarikatlarla azınlık milliyetçisi liberal teslimiyetçiler, aynı cephede yan yana geldiler…

Sorunlar ve çözümler açıktır: Ülkemizdeki, örümcek ağını destekleyen CIA, MOSSAD, MI6, BND, SAVAMA gibi örgütlerin istihbarat ağları ortaya çıkarılmadıkça, yabancıların içerdeki ortaklarının girişimleri engellenemeyeceğinden bu konudaki araştırma ve değerlendirme görevi de artık ertelenemez…

23 Nisan 2009, Mustafa Yıldırım” 20. Basım Sunuş Bölümünden


Mustafa YILDIRIM tarafından kaleme alınan kitap; İstanbul’da Toplumsal Dönüşüm Yayınları tarafından 2004 tarihinde, 597 sayfa olarak yayımlanmıştır.

Kitap, ABD ve Avrupa Birliği’nin güdümündeki Rum, Ermeni ve Yahudi örgütlerinin dışarıdan kuşattığı Ülkemizi içerden çökertmek isteyen sözde “Sivil Toplum Kuruluşları”nı, belgelerle deşifre eden Mustafa YILDIRIM, bu çirkin oyunun mutlaka bozulacağını açıklıyor.

“Sivil Örümceğin Ağında”yı açar açmaz Anthony SUM’un, bizim durumumuzu özetleyen şu cümlesiyle karşılaşıyoruz:

“Komplo teorilerim yok! Ama, komplolar hakkında teorilerim var.”

Yazar da komplo teorileri üretmiyor, Türkiye’ye ve Türk Milletine karşı kurulmuş olan uluslararası komploları, komplocuların gizleyemedikleri belgelerle, deşifre ediyor. Sivil Örümceğin Ağında başlıklı kitabı okuyunca, ya batılıların bizi çok sevdiklerine, bize maddi ve manevi destek vermek için birbiriyle yarıştıklarına inanacağız ya da öldürücü bir “tezgah”la karşı karşıya bulunduğumuzu anlayacağız. Burada üçüncü bir yol yok, kitaba, “Uymayanlar da varmış” başlıklı bir önsöz yazan M. Emin DEĞER, 1969 yılı başlarında Milli Savunma Bakanlığı Hukuk Müşavirliği odasında yaşadığı şu “acı” sürprizlerle söze başlıyor:

“Amerika’lı Albay, kapıdan çıkarken bir an durdu ve görüşmeyi şu acı sözlerle noktaladı:

“ABD ile Türkiye arasında Ortak Savunma İşbirliği Antlaşması’na göre yapılan yardım, hibe, satış yada malzemenin sahibi yalnız ve her zaman Amerika’dır, benim devletimdir. Bunlar size, Ortak Savunma Antlaşması’nın gereği olarak devrediliyor. Buna göre de Türkiye zilliyet durumundadır. Bu nedenle yasanızdaki bütçeye kaydedilir, hükmü uygulanamaz. Unutmayın ki, Başkan veya Kongre istediği an, yardımı durdurduğu gibi o madde yada bilgiyi geri isteyebilir. “

Yani dost bildiğimiz Amerika, bize yardımda bulunursa, bir şey hibe etse veya satsa bile bu şeyi istediği zaman geri alabilir. Çünkü ABD’nin kanunları böyle emrediyor. Bizim kanunlarımızın hiçbir önemi yok. Kitabı okuyunca, artık ABD’nin kendi vatandaşı CIA ajanlarıyla değişik ülkelerde operasyonlar düzenlemediğini fark ediyoruz. Bugün devrede çok uluslu şirketlerle içli-dışlı olan Ford Vakfı, Carnegie Vakfı ve Rockefeller Vakfı gibi kuruluşlar vardır ve bu kuruluşların 92 ülke ile sıkı işbirliği söz konusudur. Son yıllarda adı Türkiye’de de sık sık duyulan para piyasaları cambazı Saros da her zaman iş başındadır. Çok sayıda vakıf veya başka ad altında faaliyet gösteren kuruluş da işin içindedir.

ABD’nin iki büyük partisi, (Cumhuriyetçi ve Demokratlar) de tıpkı Almanya’daki gibi vakıflar kurarak hedefteki ülkelere yönlendirmeye başlamışlardır.

“Resmiyet dışı” göründükleri için “sivil toplum kuruluşu” adını alan bu örgütler, gerçekte ABD’nin devlet politikasına hizmet eden teşkilatlar arasında yer almaktadır.

Yaklaşık on yıldır Türkiye’yle çok yakından ilgilenen bu örgütler; demokratikleşme, insan hakları, Ermeni meselesi, Kürt sorunu, Aleviler... vesaire konuları içeren çalışmalara ciddi maddi destek sağlamaktadırlar. Türkiye’de ABD örgütlerinden maddi destek almada ilk sırayı Arı Derneği (Arı Hareketi) ile TESEV alıyor. Amerikan örgütleri, faaliyette bulundukları ülkelerde beyin temizleme, kimlik oluşturma, örgütleme ve eyleme geçirmek için 18 adımlık bir süreç izlemektedirler bunlar: kamuoyu oluşturma, alt örgütler kurma, yeni propaganda aygıtları sağlama, casuslar yerine yaygın bir yayıncı eğitim programı gerçekleştirme, bilimsel ve toplumsal konferanslar düzenleme, iş adamlarının örgütlenmesi, açık ve yaygın istihbaratın güçlendirilmesi, etnik grupların kışkırtılması, toplumu yanlış ve eksik bilgilendirme, yolsuzluk kampanyasıyla yeniden yönetim taleplerinin yükseltilmesi, iktisadi ortamı denetleme, merkezi devlet güvensizlik yaratma, gençlerin örgütlenmesi, milli sanayinin çökertilmesi, orduların milli savunma kimliğinden koparma, kendilerine inanmış örgüt lideri yetiştirme, milli bunalımlar yaratılması, kültürel kaynaşmanın yıkılması ...

Yakın zamana kadar, ülkemizde faaliyet gösteren bir kuruluşun dışardan para alması hem suç, hem de utanılacak bir durumdu.

Komünist parti veya örgütlerin Sovyetler Birliği’nden kendilerine “İslamcı” diyen grupların Araplardan maddi destek gördüğü iddiaları mahkemelere konu olurdu. Refah partisine Libya’dan 500 bin dolar yardım yapıldığı söylentileri bu partinin kapatılma sürecini başlattığını ve sonunun getirdiğini biliyoruz. Ama ABD’nin yarı resmi örgütü NED (Milli Demokrasi Fonu)’den Türkiye’deki “sivil” örgütlere 5 milyon dolara yakın para aktarıldığını belgeler ispatlıyor. Aynı kaynaklardan Saros’un 1 milyon 78 bin dolar, İngiliz WF örgütünün de 6250 sterlin verdiği kayıtlıdır. Bu paralar “demokrasi“ adı altında verildiği için “suç” teşkil etmiyor. ABD ve AB’den para alan kuruluşların bazıları şunlardır:

Yeni Forum Dergisi, Türk Demokrasi Vakfı, Stratejik Araştırmalar Vakfı (SAV), Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV), Toplumsal Sorunları Araştırma Vakfı (TESAV), Liberal Düşünce Topluluğu (LDT), Türk Kalkınma Vakfı, Helsinki Yurttaşlar Derneği, Arı Hareketi Sivil Örümceğin Ağında’nın sayfaları arasında dolaşınca adını önümüzdeki aylarda/yıllarda daha çok duyacağımız Arı Hareketi Derneği’ni de şimdiden yeterince tanıyoruz. Bu hareketten önce başkanı/lideri konumundaki Kemal KÖPRÜLÜ’yü tanımamız gerekiyor. Bu cevval Türkiyelinin babası da anası da cevval, Baba Ertuğrul KÖPRÜLÜ, 1996 yılında T.C. Washington Büyükelçiliğinde Basın Ataşesiymiş, Ne olmuşsa daha sonraki yıllarda geri çağırılmış, o da istifa edip Amerika’nın Sesi radyosuna geçmiş. Anne Tuna KÖPRÜLÜ ise Talabani’nin yakın dostu, iş ortağı İlnur ÇEVİK’in gazetesi Turkish Daily News’in Washington Muhabiri’dir, Kısaca bağlantılar aile boyudur.

Özetle, bu tezgahtan kurtulmak için ağın nasıl kurulduğunu bilmemiz gerekiyor.

'Her Türk bu kitabı okumalıdır!
- Rauf Denktaş


'... dillere destan Sivil Örümceğin Ağında kitabının 60 sayfası Soros'un marifetlerine ayrılmış; oku oku bitmiyor, telefon rehberine benziyor...

İçindeki isimleri saya saya tüketemiyorsun.

- İlhan Selçuk, Cumhuriyet,21.06.2005

(Arka Kapak'tan)


''Bugün de uyumayanlar var ve onlar bizim nasıl bir tuzağa düşürüldüğümüzün resmini çekmiş, dersem, resim değil ama, öyle bir çalışma ki, fazla zorlamaya gerek kalmadan, canlı bir fotoğrafa bakar gibi gerçeği göstermek için çalışmış. Bu kitabı okumak, içine düştüğümüz tuzağı görmemizi sağlayacak. Belki o zaman kendimizi sorgulamaya başlayabiliriz. Azıcık ulusal onurumuz kalmışsa ve gerçekleri okumayı biliyorsak; ders almayı biliyorsak. Oltanın ucundan kurtaramadığımız balığın, bu kez de bir ağda çırpınışını seyrettirmek isteyenlere ders vermenin gününü geciktirmemeliyiz.''

- M. Emin Değer-
 

child_play

♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
19 Mar 2009
Mesajlar
1,452
Tepkime puanı
73
Paylaşım için teşekkürler. :angel:
 

skyfox

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
9 Ara 2009
Mesajlar
2,603
Tepkime puanı
90
Paylaşım için teşekkürler. :angel:
İlginiz için teşekkürler..

skyfox kitabı okuduysanız sizinde kısaca yorumunuzu almak isterim teşekkürler :)
Yarıdan fazlasını okuyabildim sanırım. Sanırım diyorum; çünkü en çok ilgimi çeken bölümleri okuyarak karışık sırada gidiyorum. Halâ başucumdadır ve zaman zaman okuyorum, tamamını bitirmedim..

Doğrusu okudukça "Nasıl bu kadar rahat cirit atabiliyorlar?", "O da mı?", "O kuruluş da mı?", gibi hayretlerle birlikte, yalnızlık duygusu hissettim. Farkında olmak zorunda olduğumu, anlamsız gelen bir çok faaliyetin kaynağını ve nedenini kavrayabildim. Zaman zaman moralimin bozulduğunu da itiraf etmeliyim.

Teşekkürler ilginiz için.

teşekkürler paylaşım için...

Teşekkür ederim finfik.
 

Nur

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
26 Ağu 2007
Mesajlar
2,238
Tepkime puanı
156
Tanıtım için teşekkür ederim.
 

skyfox

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
9 Ara 2009
Mesajlar
2,603
Tepkime puanı
90
Tanıtım için teşekkür ederim.
Çok teşekkürler Nur, ilginiz için. :)

rica ederim aynı kitap bende de var ama henüz başlamadım okumaya

Bendeki 2008 tarihli 18. baskı.. Eğer daha yeni bir baskıyı edinmişseniz, daha geniş bir kaynağa sahipsiniz demektir. Çünkü yazar, yeni belge ve bilgilerle güncellemekte..

Umutlarımızın eksilmemesini diliyorum.. Teşekkürler sanaluser, şöyle bir karıştırsanız, içinde bulacaksınız kendinizi..
 
Üst