Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Türkçe Fontlar hakkında

yazarcizer

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
657
Tepkime puanı
26
"Günümüzde bilinçli olarak bir metin yazmak için font aradığınız zaman binlerce font arasından otuz tane font çıkmaz. Her makinada kullanılan Times karakteri bile çok küçük nüanslarla dört defa değişikliğe uğramıştır. Helvetica, Futura bazı küçük değişiklikle, farklı isimler altında yeniden tasarlanmıştır."

"Birkaç gün önce büyük bir firmanın yarım sayfaya yakın ilanı vardı. Bu ilanı bir ajans yapmış. Manşetteki 200punto Ş harfinin Türkçe işareti en çok 30 puntoyla uyum sağlayacak büyüklükte ve kötü idi. Sadece okunulabiliyor. Yani toplumumuzda yazı kültürü yok denecek düzeyde. Genelde çok kötü Türkçeleştirilmiş fontlar kullanılmaktadır."

"Kurum kimliği olan firmalar, fontlarını ajanslara kendileri veriyorlar veya ajansların önerdiği fontları satın alarak, Türkçeleştirilmesine de ayrıca ücret ödeyerek kullanıyorlar. Fakat bunların sayısı oldukça az. Ayrıca günümüzde aynı fontu kurum kimliği gibi tüm işlerinde kullanan büyük kuruluşlar var."
Dergi Şubat 2007 Sayısı - Kaligrafiye ve Fontlara Adanmış Bir Ömür: Abdullah Taşçı | Photoshop Magazin

"Bir fontun ailesini kullanmak daha iyi. Bizim metin fontumuz Palatino. Palatino'yu aldık, sonra Zaman Palatino yaptık. Böyle bir uygulama var; mesela alırsın Times'ı, sevmediğin yerini değiştirirsin ve ismini değiştirirsin. Mesela benim bir saplantım var. Karakterleri Türkçe'ye çevirirken kanca koyarlar. Bunu hiç sevmem. Çünkü tek kalınlıklı bir yazıya çift kalınlıklı bir kanca koyarlar. Güzel bir çözüm değil. Bunlar hep dikkati dağıtan unsurlar."
Dergi Nisan 2006 Sayısı - Fevzi Yazıcı | Photoshop Magazin

Grafiker aleminde, Türkçeleştirilmemiş veya farklı farklı kişilerce Türkçeleştirilmiş veya iyi Türkçeleştirilmemiş fontlar el altından dolaşımda...

Öyleyse sormadan edemeyiz:

1- Türkçeleştiren kişinin liyakatine güvenebiliyor musunuz? Alfabe tasarımı/tipografi uzmanlığı olduğundan emin misiniz?

2- Bu çerçevede, düzgün Türkçeleştirilmiş fontlara sahip misiniz? Mesela elinizde iyi bir Türkçe Helvetika veya Futura var mı? Emin misiniz ve nasıl buldunuz?
 

Benzer konular

yazarcizer

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
657
Tepkime puanı
26
Cevap yok, olmaz zaten...

"Günümüzde bilinçli olarak bir metin yazmak için font aradığınız zaman binlerce font arasından otuz tane font çıkmaz. Her makinada kullanılan Times karakteri bile çok küçük nüanslarla dört defa değişikliğe uğramıştır. Helvetica, Futura bazı küçük değişiklikle, farklı isimler altında yeniden tasarlanmıştır. Ben de çok istememe ve yazı bilgime rağmen henüz metin fontu tasarlayamadım. Serifli ve serifsiz metin fontu tasarlamayı istemişimdir."

Özel fontlar tasarlayan bir kaç tasarımcı var ama:

https://www.farukakin.com/default.asp?lang=tr&cat=font

https://muratdorkip.com/

https://vimeo.com/10133158

Metin fontu tasarlamış bir kimse biliyor musunuz? Selahattin Hoca'nın da yazı ve kaligrafi uzmanlığı vardı ama metin fontu tasarlamış mıydı hiç hatırlamıyorum:

https://www.selahattinganiz.com/

Rasgele font mont indirerek grafik tasarımla dalga geçmeyi ve gülünç duruma düşmeyi bırakalım da şu işi ciddiye alalım artık...
 
Son düzenleme:

skyfox

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
9 Ara 2009
Mesajlar
2,603
Tepkime puanı
90
Bilgisayarında onbinlerce fontun olmasıyla övünmek yetiyor insanlara.
Üstelik, hepsi de sisteme yüklenmiş.. :)
 

muhendisane

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
75
Tepkime puanı
3
https://www.turkcetipografitoplulugu.org/
https://www.facebook.com/tipografi

Turkey | Typophile

alfabe03.jpg


alfabe02.jpg


https://www.barincilt.com.tr/eminGrafik.html

1994 yılında font Türkçeleştirme çalışmalarına başlayan Tipograf; zaman içinde bilgi birikimine dayalı bir biçimde çağdaş tipografik ilkelere uygun olarak çok sayıda yazı karakterini Türkçeleştirdi. Mevcut fontlarda düzenlemeler yapılmasını istediğinizde Tipograf’a başvurabilirsiniz.

Tipograf’ta fontlar; Macintosh işletim sisteminden, Windows işletim sistemine veya Windows işletim sisteminden, Macintosh işletim sistemine dönüştürülüyor.

Şirket logoları fonta dönüştürülerek hem Macintosh, hem de Windows işletim sistemlerinde
– özellikle kelime işlem programlarında – logoların daha rahat kullanımı sağlanıyor.

Carbon (MacOS 9 ve MacOS X) programlar için yapılmış Türkçe fontlar, hem Carbon hem de Unicode programlarda çalışır hale getirilebiliyor.

https://www.tipograf.com/

Para simgesi bir amblem değildir, her şeyden önce (genellikle majiskül) bir karakterdir ve sonuçta tipografinin bir unsurudur. Klavyelere girmeyen ve fontlara eklemlenmeyen bir simge kullanılamaz. Bu bakımdan her fonta kolay uyarlanabilmesi önemlidir. Mesela yazıyı Times’la yazıp serifsiz ve et kalınlığı uygun olmayan bir simgeyi araya sokuşturmak mümkün değildir. Bugünlerde gazetelerin TL simgesini hevesle kullanırken ne gibi abukluklara imza attıklarını görüyoruz, çünkü simgenin yanındaki fontlarla uyumu yok. Bu simgenin, bir yazı tipinin stil, ağırlık ve genişliğine uyumlu hale gelmediği sürece o yazı tipinin yanında yer alması tipografinin genel ilkelerine aykırıdır. Bir karakterin (hayali) satır çizgisi üzerindeki konumu, sarkıt ve dikitleri, et kalınlığı gibi nitelikleri nasıl belli ölçütlere tabiyse para simgesi olarak kullanılacak karakter de aynı ölçütlere tabidir. İşte bu yazıda $, €, £ ve ¥ gibi simgeleri uluslararası klaveylerden bulup yazının fontuyla kullanabiliyorum, oysa yazının konusu Türk Lirası simgesi olduğu halde bu simgeyi kullanamıyorum. Yoksa herkes gibi ben de simgenin aplikasyonunu bilgisayarıma indirebilir ve yazıda kullanabilirdim. Olur muydu? Olmazdı.

Her şeyden önce bir uzmanlık konusunu herkesin katıldığı ve uzman olmayanların değerlendirdiği bir yarışmaya dönüştürmek son derece yanlıştı. Daha önce benzer yarışmalarda hasbelkader jüri üyeliği yaptığım için biliyorum, beş bin başvuru arasından beş tane düzgün iş bulabilirseniz şanslısınız demektir. Bu da önemli değil, o beş tane işin yukarıda sözünü ettiğim kriterlere uygun olma ihtimali ise sıfırdır.

Yarışmanın değerlendirme kriterlerinden biri de simgeyi mesela en az beş fonta uyarlamak olsaydı, eminim böyle bir form ortaya çıkmazdı. Ya da bu yazının başlığındaki soruyu jüri üyelerinin hiç olmazsa birbirlerine sormaları beklenirdi. (Bürokratları kastetmiyorum, onlar seçimlerinde hangi kriterli kullandılar, bunu da gerçekten merak ediyorum.)

Türk Lirası simgesi yaratılırken her fonta kolay uyumunu sağlamak için mevcut karakterlerden istifade etmek mantıklı olurdu. Bu işin en güvenli yolu, hiç çıpa mıpa kıvrımlarına girmeyip elle yazmayı zora sokmadan kapital L’nin (isterseniz de T’nin) ortasına iki çizik atmaktı, Japon Yeni (¥) simgesinin Y’nin ortasına iki çizik atılarak tasarlandığı gibi. Böylece font uyumu sorunu yaşanmazdı.

Bu yöntemi güvenli, fakat çok mu sıradan buluyorsunuz? O durumda da işi, dünyadaki (zaten sayıları fazla olmayan) birkaç yetkin font tasarımcısına sipariş eder, ortaya çıkan tasarımlardan birini seçerdiniz.

Bir de jüri üyelerinin, bu pek beğenerek birinci seçtikleri simgeyi elle meşk etmeleri yanlış yaptıklarını anlamaları açısından çok iyi olurdu. Nitekim, el yazısı kitabi bir font olmasa bile, herkesin yazısı ayrı bir karakterdir (El yazısından karakter tahlilleri bile yapılıyor, biliyorsunuz.) ve Latin yazısında formların oluşmasıyla elle yazma kolaylığı (en az çaba yasası) arasında kesin bir bağ vardır. İsterseniz bir kalem ve boş kağıt alıp sınayın, görecekseniz ki bütün harfleri yukarıdan aşağıya ve soldan sağa el hareketleriyle yazıyorsunuz. Aşağıdan yukarıya doğru hareketin birkaç istisnası O, U, V gibi karakterlerdir. Fakat O ve U, bizim para simgemizdeki gibi aşağıdan yukarıya çıkarken herhangi bir kırılmaya uğramazlar. V ise, aşağıda keskin bir kırılmaya uğramakla birlikte, yukarıya çıkan kanat düzdür. Oysa para simgesi, yukarıdan aşağıya 90 derece inen bir çizgiden sonra kırılmakta, o noktadan itibaren de yukarıya O’nun sağ alt çeyreği gibi kavis çizerek çıkmaktadır. Şunu söyleyeyim, emin olun bu hareketi elle yapmak kolay olsaydı, harfler arasında formu buna benzer bir harf mutlaka olurdu. Veya alfabede böyle bir karakter olsaydı, bu simgeyi yazmak da mutlaka kolay olacaktı.
https://selimtuncer.blogspot.com/2012/05/bana-bunun-franklin-gothicini-yapabilir.html
 
Son düzenleme:

skyfox

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
9 Ara 2009
Mesajlar
2,603
Tepkime puanı
90
tl-simgesi-teknik-o%CC%88zellikler.jpg
Bana bunun Franklin Gothic’ini yapabilir misin Abidin?

... emin olun bu hareketi elle yapmak kolay olsaydı, harfler arasında formu buna benzer bir harf mutlaka olurdu. Veya alfabede böyle bir karakter olsaydı, bu simgeyi yazmak da mutlaka kolay olacaktı.

Ben, bu sorunlarından dolayı yeni simgeyi kullanmamayı, yerine hiçbir arızası olmayan TL simgesini kullanmayı yeğliyorum. Fakat bazı müşteriler yeni simgeyi kullanmaya heves ettikleri için, ajansta arkadaşlar, bunu kullandıkları fontlara uyumlu hale getirmek üzere olabildiğince yeniden tasarlamak zorunda kalıyorlar. Gazetelerden hayır yok da, belki hassasiyet gösteren reklamcıların çabalarıyla simgenin en azından belli başlı fontlara adapte edilmiş formları yaratılmış olur.

Teşekkürler muhendisane
 

yazarcizer

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
657
Tepkime puanı
26
SAVAŞ ÇEVİK on Vimeo

Latin alfabesi, İslâm yazısı ile kıyaslanmaz ama yine de bu alfabe ile sanatlı ve eli-yüzü düzgün yazmak mümkündür. Muhtemelen çoğunuzun bilgisi var; okuduğunuz bu yazı, kimliğini bile bilip merak etmediğimiz bazı sanatçılar tarafından endüstriyel kullanım için tasarlandı, güzel bir biçim verildi. Bu sanatçılara “Typograph”, sanata ise Tipografi adı veriliyor. Baskı yoluyla ve endüstriyel maksatla çoğaltılabilen bütün yazılar tipografiye giriyor. Tipografların düzenlediği harf, rakam ve işaretler takımına ise font adı veriliyor. Bilgisayarlarda bedava kullandığımız yüzlerce font türünün her biri kendince bir sanat eseri. Batı âleminde tipografinin tarihi Gutenberg'e kadar uzanıyor ve ondan bu yana 100 bini aşkın font türünden söz edilebiliyor. Tipograflar, tasarladıkları harf takımına (Font) kendi isimlerini veya bir şehir veya ülke adı veriyorlar. Bilebildiğim kadarıyla bizim font alemine şimdiye kadar yapabildiğimiz bir katkı yok; bir Türk fontundan söz edemiyoruz, sadece başka sanatçıların tasarladığı fontlara Türkçe karakterler ilâve edebilme imkânımız var.

Aslında bir Türk fontu olması şart değil ama fontları doğru ve güzel kullanmak şart; medenî ve mübrem bir ihtiyaç. Bizim harflerle ve fontlarla ilişkimiz sadece tüketicilikle sınırlı değil, fontları çok kötü kullanıyoruz. Fotoğrafta görülen yazı bunun bir örneği. Gazete ve dergilerde, basın dünyasında, televizyonlarda artık iyi yetişmiş grafiklerler istihdam ediliyor ve grafikerler genellikle iyi iş çıkarıyorlar ama ne yazık ki etrafımız buna rağmen birbirinden çirkin tabelalar, yazılar, reklam panoları vesaire ile dolu. Küçük esnafımız olsun, resmi dairelerimiz olsun bir yazının güzel olabileceğinden habersiz kimselerin verdiği kararlarla göz zevkimizi bozuyorlar.
Latin alfabesi ile

1.Bir toplum için alfabe değişikliği ciddi bir kırılma noktası olmakla birlikte, bu konudaki tartışmanın çok yönlü ve çok boyutlu yapılması gerekir. Bizim burada yapabileceğimiz şey, tipografi ve grafik tasarım açısından bazı sorular sormak ve bazı hususları hatırlatmaktan ibaret olacaktır. Zamanında yazıyı bir duvar süsü olacak kadar yetkinleştirenlerin, maalesef Latin alfabesiyle her alanda pespayelikler, çirkinlikler üretmeleri gerçekten üzüntü vericidir. Tipografi ve grafik tasarım noktasında yaşanan arz sorunu, daha da önemlisi talep noksanlığının temelinde yatan en önemli etmen yeni alfabemizin henüz içselleştirilememiş olmasıdır.

2.Alfabe değişikliğiyle ilgili olarak benim de bazı rezevlerim olmuştur. İnsanın, dedesinin mezar taşı üzerindeki yazıları okuyamıyor olması gerçekten de hazin bir durumdur, ama benim kaygılarımın odaklandığı ağırlıklı nokta, toplumsal ölçütlerin kaybolup gitmesinden dolayı yazının ve grafik sanatının yeterli değer görmemesini oluşturan nedenlere kafa takmaktı. Fakat birkaç yıl önce Japonya’ya yaptığım bir seyahatle ciddi bir şekilde kafam başka türlü karıştı. Geleneksel değerlerini koruyarak modernleştiği söylenen Japonya’da neredeyse ulusal alfabe ile Latin alfabesi her yerde kol kola görünüyordu. Tam bir keşmekeş yani. Geleneklerine bağlı ve daha tutucu bir karaktere sahip olduğunu düşündüğümüz Japonya’da ortaya çıkan durumun, eğer alfabemizi değiştirmemiş olsaydık bizdeki yansımasını hayal edebiliyorum. Siz de edersiniz. Bu bakımdan belki de Türk harf devrimini her şeye rağmen Atatürk’ün bir uzgörüsü olarak kabul etmek mümkündür. Ancak yine de her baskın uygarlık dairesinin etki alanı içine girdiğimizde yeni bir alfabe tercihinde bulunmak, yarın Çin kültürünün egemen bir unsur olması halinde başımıza yeni dertler açılabileceği anlamına gelmektedir.
| “Kuran Mekke’de indi, Kahire’de okundu, İstanbul’da ise yazıldı.” ~ A. SELIM TUNCER | DIYALOG
 
Üst