Cok politik bir cevap olmus? Calismalarinda bir tekrar gormekle beraber elbette begeniyorum. Hatta bu soruyu sordugumda, keske Nukhet cevaplasin dedim icimden.
Ben cevabimin politik olduğunu düşünmüyorum.
Benim çalışmalarımda tekrar değilde benzerlik olabilir... Nedeni ise sanat için değil para için çiziyor + ambalaj tasarımı yapıyor olmamdır. Gerçek olan bir nokta daha ambalajlanacak ürünün pazarlama sonuçlarının aynı olmasından ve hedef kitlenin belirgin özelliklerinden dolayı çerçevenin dışına ne yazık ki çıkmak benim için zaman kaybına neden oluyor. Ben mutluyum (Allah bozmasın
) )
Sorunun cevaplarına yeniden geleyim,
Ben çalışmalarıma ürünü tanimakla, ürünün sağlık yada tarım köyişleri bakanlığı tarafından verilen izinlerini okumakla başlıyorum.
ikinci sırada ise ürünün paketleneceği, paketleme makinasının özeliklerini öğrenmek ve teknik çizimi istemek oluyor.
Sonra markete dalıyorum, ürününü ne kadar rakibi varsa satın alıyorum. (Çünkü, ne istiyorsunuz sorusunun cevabı hep aynı)
• Kırmızı olsun
• X ürünün ambalajina benzesin ama dava açılmasın
• Çok güzel olsun
• Çok satsın
Ürünü yiyor, içiyor kullanıyor, parçalara ayırıyor, suyunu sıkıyor ve çizmeye başlıyorum. Bir kalem ve kağıt... kabaca eskizi scan edip pohotoshopta başlıyorum işleme...ilustrasyonu yaparken CMYK değilde uygun pantone renkleri düşünerek ve kanallarda çalışıyorum.
(Örneğin bir portakal çiziyorsam 3 pantone yeter.pantone 102, 144, 485 gibi)
Bu özel renkler çok önemli çünkü ambalajin genel silindir sayısını belirlemiş ve üretici firmaya bildirmiş oluyorum.Onlarında maliyet çalışmasına başlamasını sağlamış oluyorum. Ürün illutsrasyonumun okeyini aldıktan sonra ambalaj tasarımının alternatiflerini oluşturmaya başlıyorum. Genellikle freehand kullanıyorum çok nadirde illustrator. Nedeni ise, alışkanlık ve freehandi seri kullanıyor olmam. Genel tasarım okeyini aldıktan sonra, silindir ayrımı yapıp Cd teslim ediyorum. Bu kadar....
LuNaTiC,
Şöylesi bir cevabım olacak,
Türkiyede ambalaj tasarımi ile ilgili detayları ulu orta söyleyebilen belkide ilk kişiyim.
Esnek ambalaj sektörü Türkiye koşullarında iyi paraların kazanıldığı bır sır kutusudur. Çok emek isteyen zor bir konudur. Bütün bildiğiniz, grafikerlik ve matbaa bilgilerinizin x4'ü gibi birşeydir. Türkiyede esnek ambalaj fabrikaları çok büyük tesisler olup, kendi bünyelerinde teknik açıdan çok gelişmiş durumdalar. Müşteriye bir ajans aracılığı olmaksızın çok kaliteli biçimde direkt hizmet verebiliyorlar. (ajan iş alır ofset tesisinde işini bastırır, bu konuda ise bu mümkün değil, müşteri malzemesini kendi bastırıyor. Nedeni maliyetlerin çok yüksek olması) Bu durumda, ajanslar teknik anlamda iş yapmadiği için gelişememiş oluyor. Birde konuyu ofset baskı teknigi gibi değerlendiren, kompleksli grafikerlerimiz yüzünden ne yazikki bilgi ilerliyemiyor. Baskı tesilerinde bu bilgiler kalıyor ve müsteri o tesise muhtaç kalıyor. Döngü budur.
Ben, bir esnek ambalaj fabrikasında yetişmiş ve tifdruk baskı tekniği bu şekilde öğrenmiş o zor kabuğu, çok zor kırıp dışardaki özgürlükle karışabilmiş birisiyim. Yalnız çalışıyorum. Benimle birlikte çalışmak isteyen yeni tasarımcı teklifi ile hergün yüzyüze geliyorum. Bu duruma olumsuz karşılıklar veriyorum. Nedeni, bilgilerimi paylaşmak istememek değildir. Çok hızlı hareket eden, tasarım yaparken dünya ile iletişimini kopartan bir kişiyim. Yeni gelen nesilin, çok zeki olmakla birlikte, disiplin içine giremedigini, ilgi dağınıklığının olduğu, sanal kişilik sorunları yaşadiğini ve sorumluluk almakta zorlandıgı fikrindeyim. (Bu fikre denemelerim sonuçunda vardım) inancım olmamakla birlikte, bir gün gerçekten o cevheri bulursam yanımdan ayırmıyacağım.