Nur
👑Efsanevi Grafiker👑
- Katılım
- 26 Ağu 2007
- Mesajlar
- 2,238
- Tepkime puanı
- 156
Hou Hanru'nun küratörlüğünde düzenlenen 10. Uluslararası İstanbul Bienali'nde, "İmkânsız değil, Üstelik Gerekli: Küresel Savaş Çağında İyimserlik" başlığı altında birçok sanatçı eserlerini sergileme imkanı buldu.
Bu Bienal' de öne çıkan çalışmalardan biri de Zhu Jia' ya aitti..
Tüm bienali vaktim yettiği kadar gezip fotoğraflamıştım.
Ara ara sizlerle yeni sanat akımlarının örnekleri paylaşmak istiyorum. Ve bu ilki..
Bu fotoğraflar bir enstalasyona ait (Enstalasyon; geleneksel sanat eserlerinin aksine, çevreden bağımsız bir sanat nesnesi içermeyip belirli bir mekan için yaratılan, mekanın niteliklerini kullanıp irdeleyen ve izleyici katılımının temel bir gereklilik olduğu yerleştirme sanatıdır.)
Çoğunuzun bildiği gibi artık sanatçılar izleyici ile etkileşimi arttırmak adına, doğrudan izleyiciyi yapıta dahil eden yollar aramakta. Güzel bir deneyim yaşatan Kozadan Çıkışlar beni etkileyenler arasındaydı.
Sanatçının enstalasyonu ile ilgili söyledikleri şöyle;
Bu yapıta birbirleriyle çelişen daha çok sayıda öğeyi nasıl katabileceğimi hep düşündüm. Dikdörtgen bir alanda (yaklaşık 3 x 4 m) yüzeyde geçiciliği, birbirine tutturulmuş öğelerden oluşması ve sınıflandırma dışı özellikleriyle belirlenen bir ‘geçici barınma’ kavramı yaratmak istedim. İç mekândaki enstalasyon düşük maliyetli, ikinci el dükkânlarda bulunan, yersiz, hatta işe yaramaz gibi görünen gündelik eşyalarla doldurulacak. Gösterilecek video ise Pekin’de yaşayan sıradan vatandaşlarla yapılmış havadan sudan sohbetlerin belgeseli. Bu imgelerin diğer ilgili içeriğe erişecek ve onu kapsayacak merkezi noktalar olduğunu düşünüyorum. Bu imgeler, söz konusu sorunların belirli özelliklerini alternatif bir mekâna doğru yönlendirerek bu sorunların görsel açıdan farklı bir zaman ve uzayda psikolojik bir çatışma içerisinde gösterilmelerini sağlayacak. Daha geniş bir açıdan bakıldığında, bu nesnelerin herkes tarafından anlaşılan toplumsal deneyimi hafifletmesine izin veriyorum.
Dahası, bu geçici alanın duvarlarına daha çok imge ekliyorum, kullanılan bu imgelerin tümü, sokaklarda ve inşaat sahalarında bulduğum insanların yakın plan portreleri. Yaklaşık 2000 adet, yaklaşık 12,7 cm boyunda ve odanın duvarlarının bütün yüzeyini kaplayan bu fotoğrafların sayıca çokluğu, her bir imgenin benzersizliğini azaltmayı amaçlıyor.
Son söz: Uzaklaştıkça aynılaşan bir bütünün parçasıyız hepimiz.
Bu Bienal' de öne çıkan çalışmalardan biri de Zhu Jia' ya aitti..
Tüm bienali vaktim yettiği kadar gezip fotoğraflamıştım.
Ara ara sizlerle yeni sanat akımlarının örnekleri paylaşmak istiyorum. Ve bu ilki..
Bu fotoğraflar bir enstalasyona ait (Enstalasyon; geleneksel sanat eserlerinin aksine, çevreden bağımsız bir sanat nesnesi içermeyip belirli bir mekan için yaratılan, mekanın niteliklerini kullanıp irdeleyen ve izleyici katılımının temel bir gereklilik olduğu yerleştirme sanatıdır.)
Çoğunuzun bildiği gibi artık sanatçılar izleyici ile etkileşimi arttırmak adına, doğrudan izleyiciyi yapıta dahil eden yollar aramakta. Güzel bir deneyim yaşatan Kozadan Çıkışlar beni etkileyenler arasındaydı.
Sanatçının enstalasyonu ile ilgili söyledikleri şöyle;
Bu yapıta birbirleriyle çelişen daha çok sayıda öğeyi nasıl katabileceğimi hep düşündüm. Dikdörtgen bir alanda (yaklaşık 3 x 4 m) yüzeyde geçiciliği, birbirine tutturulmuş öğelerden oluşması ve sınıflandırma dışı özellikleriyle belirlenen bir ‘geçici barınma’ kavramı yaratmak istedim. İç mekândaki enstalasyon düşük maliyetli, ikinci el dükkânlarda bulunan, yersiz, hatta işe yaramaz gibi görünen gündelik eşyalarla doldurulacak. Gösterilecek video ise Pekin’de yaşayan sıradan vatandaşlarla yapılmış havadan sudan sohbetlerin belgeseli. Bu imgelerin diğer ilgili içeriğe erişecek ve onu kapsayacak merkezi noktalar olduğunu düşünüyorum. Bu imgeler, söz konusu sorunların belirli özelliklerini alternatif bir mekâna doğru yönlendirerek bu sorunların görsel açıdan farklı bir zaman ve uzayda psikolojik bir çatışma içerisinde gösterilmelerini sağlayacak. Daha geniş bir açıdan bakıldığında, bu nesnelerin herkes tarafından anlaşılan toplumsal deneyimi hafifletmesine izin veriyorum.
Dahası, bu geçici alanın duvarlarına daha çok imge ekliyorum, kullanılan bu imgelerin tümü, sokaklarda ve inşaat sahalarında bulduğum insanların yakın plan portreleri. Yaklaşık 2000 adet, yaklaşık 12,7 cm boyunda ve odanın duvarlarının bütün yüzeyini kaplayan bu fotoğrafların sayıca çokluğu, her bir imgenin benzersizliğini azaltmayı amaçlıyor.
Son söz: Uzaklaştıkça aynılaşan bir bütünün parçasıyız hepimiz.