Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Yeni profil mesajları

Kimselerin başını bile bilmediği o günlerde,
ayrılık sevgiyi hissettiğim ilk anda korkum oldu.
seni bulup bulup yitirdim düşlerimde,
sonra yeniden buldum yeniden yitirdim...
bende kalacağın bir yarın kurgulayamadım.
sevgiyi ve korkuyu birlikte yaşadım.
bu yüzden bir daha göremeyecekmişim gibi uzun ve derindi bakışlarım.
her yeni gün heyecanlıydı ve sensizlik hep seninleydi...

Hani olur ya!..
hatırlatırsa birşeyler beni,
'ziyan ömürler kucağında kendine has ölümler büyüten bir deli çocuktu' dersin…
hadi git şimdi... git ki gözlerine ayrılık değmesin...
Bırak ve Yaşa..!!!..
Kaybetmekten mi korkuyorsun; kaybet.
Düşmekten mi korkuyorsun; düş.
Yaralanmaktan mı korkuyorsun; yaralan.
Sonra iyileş. Yeniden kalk. Yeniden sev.
Yeniden aşık ol.
Bir daha mı düştün?
Bir daha kalk,
Er ya da gec beklediğin gelecek.
Er ya da gec aradığın seni bulacak.
Ama sen bir kez yıldın mı,korktun mu,
Maskeni yüzüne geçirip kalkanlarını kuşandın mı,
O zaman bitecek.
Beklediğin asla gelmeyecek..
  • Beğen
Tepkiler: KingsMan
KingsMan
KingsMan
Maskemizi takalı çok oldu yüzümüze ve kuşandık kalkanlarımızı gündüzü olmayan gecelerde. Korkmadım, yılmadım ama artık beklemektende vazgeçtik be @Value Anlladımki hayat istediğimizi değil istediğini yaşatıyor bizlere. Ağacımız yaşken eğildi ve kuruların yanında yandı bitti kül oldu...
Value
Value
O zaman gerekirse anka kuşu olacaksın. Nefes aldığın sürece, yaşam enerjini ve motivasyonunu yüksek tuttuğun sürece hiçbir şey için geç değildir.
Hayatta hiçbir şey imkansız değildir.
Büyümek’ denir adına.
Benliğini içeri çekersin.
Saklarsın yaralı kalbini.
Gözyaşını içine akıtırsın.
Perde üzerine perde çekersin kimsesiz odanın penceresine.
Perde üstüne perde çekersin çocuksu düşlerine, aykırılığına, içinden konuşmalarına.
Büyümek dedikleri aslında, bu korkunç boşlukta hep üşümektir…
Çaresizlik nedir bilir misin ? Kalbin kanatlanıp gittiği yere... '' Bedenin '' gidememesidir.
Bazen insan öyle bir özlenir ki... Özlenen bilse, yokluğundan utanır...
Onurlu olmalı gelişler...
Bir kadının ANA oluşu, bir erkeğin ADAM oluşu gibi...
Asil ve olgun gelmelisin...
Başın dik, alnın açık, tüm kalbinle gelmelisin...
Ne kadarına yetiyorsa yüreğin yettiği kadar sevmelisin...
Aklını başından alacak kadar değil, aklı başında olacak kadar sevmelisin...
Az olsun, öz olsun ama yürekten...
CAN'ı Gönülden olsun.
İçimin tünellerine girer girmez bir fener alıyorum elime.
Buralar çok karışık...
Kaç defa geldim, gene de hep kayboluyorum.
Onunla ben hep sevişecek gibi baktık birbirimize,
Bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık....
Bir gün bir adam bir çölün ortasında bir vaha gördü.
Önce sevindi, sonra “Bu olsa olsa bir seraptır” diye düşünerek endişelendi.
Yine de o tarafa doğru koşmaktan kendini alamadı. Koştu koştu.
Siz deyin kırk dakika, ben diyeyim 40 yıl boyunca…
Nihayet varması gereken yere vardı.
Heyhat, orada gerçekten bir vaha vardı.
Serap olan adamdı...

Gökhan Özcan
Kadınlara hep gülümsemelisin; güzellerse sen zevk alırsın, çirkinlerse onlar zevk alır.
Yanımda olsaydın anlatacak çok şeyim vardı sana.
Belki de susardım saatler boyu.
Konuşmam gereken hiçbir yerde konuşamadığım gibi.
Çizginin öbür yanı intihardır.
Öyleyse yaşamak, intiharın kenarında kıyısında, belki de tam eşiğinde zıplayıp durup, zaman zaman ayaklarını boşluğa sarkıtmak pahasına oynamak, oynamak, hiç yanmayacakmış gibi oynamaktır.
Bazen herşeyden, kendimden bile kaçıp sana sığınmak istiyorum. Öyle güvenilir ki yüreğin, hep orda kalayım...
Senin için buldum :angel: al da gel Nunu, fıstığım bekliyor, parti yapıciz :kiss1::kiss1::kiss1::kiss1:

Ertelemek, yaşamın mayasını kaçırır.

Kızdıysan bağır, sevindiysen söyle, acıktıysan ye, uykun geldiyse yat, özlediysen arkasından koş, sıkıldıysan çarp kapıyı çık, konuşmak istiyorsan konuş.

Sonraya ertelenen ne varsa ruhunu, kokusunu, tazeliğini, öz suyunu yitirir....
Babamın küçük kızıydım ben.
Elinden tutup bakkala götürdüğü, şeker alıp mutlu ettiği küçük kızı.
Küçücük bir kızdım ben kanayan dizleri olan,
Pembe pembe elbiseler içinde saçı iki yana örülüp prenses ilan edilen.
Yetmedi bana bu mutluluk büyümek istedim.
Ve bir gün geldi büyüdüm.
Babam artık elimden tutmuyor, şekerle alınacak bir gönlüm bile yok.
İnsan kanayan dizlerini özler mi?
Ben özledim...


:heart::heart::heart:
Öğrendim ki;
Hayatta insanın başına gelebilecek en kötü şey:
'Yapayalnız' hissetmesine neden olan insanlarla yaşamasıdır...!
Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni....

Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın…
‘Nereden çıktın bu vakitte’ dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında; gözünün dilini bilmeli; dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı…
Arka bahçede varlığını sezdirmeden, mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında; sen, her daim onun orada durduğunu hissetmelisin. İhtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, kovuklarına saklanabilmelisin.Kucaklamalı seni güvenli kolları, dalları bitkin başına omuz, yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı…En mahrem sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin; gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz…Onca dalkavuk arasında bir tek o, sözünü eğip bükmeden söylemeli, yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.
Üst