grafimel
🏅Acemi Tasarımcı🏅
- Katılım
- 17 Eki 2007
- Mesajlar
- 27
- Tepkime puanı
- 1
Çin’in ve Türklerin eski gölge oyunlarına dayanan çizgi film, 19. yüzyılın başlarında Fransız Emile Reynaud’un çalışmalarıyla hız kazandı. Emile, “Theatre Optique” adında Paris’te ilk sinema salonunu açtı. 1830 senelerinde, resimleri hareket ediyormuş gibi gösteren bâzı oyuncaklar yapıldı. Bu oyuncaklar, 1832’de Joseph Plateau adlı bir Fransız ve “hayat tekerleği” anlamına gelen Zoetrope’un yapımcısı Pierre Devignes tarafından geliştirildi. 1930 senelerinde ses ve desenin az bir zaman sonra da rengin bulunmasıyla çizgi film bütün dünyâya yayıldı.
İlk çizgi film denemelerini 1908 senesinde Fransız Emile Cohl yaptı. Beyaz bir kâğıt üzerine siyah renkle çizdiği çöpten adamlarını filme aldı. Ancak projeksiyonda negatif film kullanarak siyah fon üstünde hareket eden beyaz figürler elde etti. Bunu, Amerikalı Winson Mclav “Gertie the Trained Dinasaur” adlı filmi tâkib etti. 1913-17 yılları arasında ise, dünyada yeni sanatçılar ve yeni filmler ortaya çıktı. Artık seyirci, çizgi filmi bir eğlence çeşidi olarak görüyordu.
Sesli sinemanın ortaya çıkmasıyla, çizgi filmde yeni bir altın dönem başladı. 1923 senesinde stüdyosunu kuran Walt Disney (1901-1966) “Mickey Mouse-Miki Fare” adlı ilk sesli filmini ve “Donald Duck= Vakvak Kardeş” dizisini ve nihâyet “Snov White and the Seven Dwarfs= Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler” adlı uzun bir çizgi film yaptı. Disney’in hayvan tiplerine insan karakteri vererek, gerçeğe yakın bir biçimde filme hareketlilik kazandırması ve çocukları eğlendiren, güldüren, canlı ve müzikli oyunlar sergilemesi, kısa sürede şöhret bulmasına sebeb oldu. Disney’in bu çalışmalarını, Norman Mc. Laren, Alex Alexieff ve Claire Parkef gibi kimseler yeni tekniklerle tâkib ettiler.
İçinde bulunduğumuz asırda, film yapımı oldukça pahalı olmasına rağmen, yine de bütün dünya ülkelerinde gelişmekte ve yayılmaktadır.
Çeşitli gösteriler ve yarışmalar yapılmakta, üniversitelerde ve okullarda film ile ilgili dersler konmaktadır. Çizgi film, artık eğlendirici olmaktan ziyâde, çeşitli tanıtım vâsıtası ve reklâm görevi yapmaktadır. Bu konuda dergi ve kitaplar yayınlanmakta, okullarda eğitici filmler, propaganda filmleri yapılmaktadır.
Türkiye’de sinema sanatının gelişmesiyle birlikte, çizgi filmde de yeni bir gelişme göze çarpıyor. İstanbul Reklâm Ajansı, değişik bir takım çizgi film hazırlatmak için, bâzı karikatür sanatçılarını kadrosuna alarak çalışmalarına başladı. Hazırladıkları bâzı çizgi filmler çok basit olmasına rağmen, büyük ilgi gördü. Bu ajans, yurt dışından bâzı sanatçıların getirdiği yeni teknikleri alarak, çalışmalarına hız verdi. Bu arada Radar Reklâm bir animasyon bölümü açarken Ali Ulvi de bâzı ressamlarla Kare Reklâm ismini verdikleri yeni bir stüdyo kurdular. Stüdyo Çizgi, yeni film çalışmalarına başlarken, öte yandan Ferruh Doğan ve Oğuz Aral gibi isimler, Canlı Karikatür adını verdikleri bir stüdyo kurarak “Koca Yusuf” ve “Direklerarası” filmlerini çizdi. Bütün bu stüdyolar, reklâm filmlerini hazırlamak maksadıyla kurulmuştur. Yer yer başarılı olan stüdyolardan, bir kısmı zamanla dağıldı.
Çizgi film, çok sabır ve titizlik gerektiren bir sanattır. Zîrâ birkaç dakikalık bir film gösterisi yapmak için, binlerce resim çizmek gerekir. Yapımının zorluğuna rağmen herkes tarafından televizyonda ilgiyle seyredilmektedir. Bu ilgi üzerine TRT, yabancı kaynaklı çizgi filmler getirmeye başladı. Bu arada kendi sanatçılarımıza yerli çizgi film hazırlatma çalışmaları başlatılmakla beraber yetersiz kalmaktadır. 1987’den sonra Kültür Bakanlığının kendi kahramanlarımızı çizgi film yaptırma çalışmaları, devâm etmekte, yeni bir takım stüdyolar açılmaktadır. Türkiye’de ilk defâ büyük bir kuruluş kendi adına kendi millî konularını işleyecek bir çizgi film atölyesi kurdu. Türkiye Gazetesi Radyo Televizyonunun bir ünitesi olarak vazîfeye başlayan TGRT Animasyon “Abdullah” isminde 15’lik deneme filminden sonra “Deli Balta”, “Kemankeş-Dayıbey” çizgi filmini de tamamlayarak bu sâhada bir boşluğu doldurmaya aday olduğunu ispatladı.
Canlandırma teknikleri: Çizgi film sanatçıları, kendi sanatlarıyla ilgili her şeyi sahalarında kullanmışlardır. Çok çeşitli teknikler uygulamış ve zamanla bu durum değişik türlerde devam etmiştir. Kullanılan malzemeye göre, canlandırma örnekleri de değişmiştir. Çizgi film, özel ışıklı animasyon masalarında tasarlanıp çizilir. Çizimde selüloit yapraklar kullanılır. Selüloitin saydamlığı çizimi kolaylaştırmaktadır.
Çizgi filmin en bilinen tekniği “Celanimation” tekniğidir. İkinci bir çizgi film tekniği, asetat kullanmadan doğrudan kâğıtlara çizilip boyayarak hazırlanan “Paper Animation” tekniğidir. Bunlardan başka; Simplified Cel System, üç boyutlu bir teknik olan Kukla filmler, Clay Animation, Object Animation= Nesnelerle yapılan animasyon, Kolaj (Collage) ve Kinestasis ile bizdeki Karagöz oyununu andıran Kesme Animasyon (Cut Dut) ve Silüet Animasyon, Kum Tekniği, Time-Lapse Animation, Cameraless Animation, Computer Animation, Pixilation, Rotoscoping ve Pın Screen teknikleri mevcuttur.
Çizgi filmde araç ve gereç olarak; çeşitli kalemler, boyalar, standart delikli kâğıt, pim ve zımba, asetat, ışıklı masa, kamera ve kadraj (çerçeve) kullanılır.
1970’li yıllardan başlayarak 1980 ve sonrasında bilgisayar ve video âletlerinin gelişmesi, çizgi film için yeni bir imkân getirmiştir. Bütün dünyâda çizgi film yapımı yeni metodlarla hızla artmaktadır.
Çizgi filmin safhaları:
1. Sinopsis: Senaryonun ana teması doğrultusunda, senarist ve yönetmen tarafından hazırlanır.
2. Story-board (Resimli senaryo): Yönetmenin düşündüğü çizgi film sahneleridir.
3. Timing (Zamanlama): Plânlanan sahnelerin süresinin tesbitidir.
4. Fon müziği: Filmin atmosferine ve ritmine göre besteci tarafından hazırlanır.
5. Lay-out: Yönetmen veya vazifelendireceği bir yardımcı tarafından story- board’a uygun olarak dekor ve tiplerin son şeklini almasıdır.
6. Animasyon (hareketlendirme): Story board’daki hareketli sahneler animatörler tarafından gerçekleştirilir.
Bir sâniyelik çizgi film elde edebilmek için 24 kare resim çizmek lâzımdır. Gözümüzün görme özelliğinden faydalanarak daha az resimle (24 kare yerine 12 kare çekim yapılmaktadır).
7. Dekorlar: Bacg-round Story-board’daki sahnelerin geri plânları, hâdiselerin geçeceği yer ve mekanlar, Bacg-roundcular tarafından çizilir.
8. Kopya ve renklendirme: Animatörlerce hazırlanan hareketli figürler, çini mürekkeple veya fotokopi ile asetat’a kopye edilir. Renklendirmeciler tarafından boyanır.
9. Görüntüleme: Çizgi filmi meydana getiren şahıslar ve hâdiseler geçeceği mekanlar, çekim plânına göre tek kare çekim yapılabilecek bir kamera yardımıyla 8 mm-16 mm-35 mm veya video olarak görüntülenir.
10. Kurgu: Görüntü, ses, gürültü, müzik, Story-board’a göre yerlerine konur.
11. Eşleme: Değişik seslerin sahnelerdeki dozlarının ayarlanması.
12. Laboratuar: Çekim video dışında film olarak yapılmışsa, negatiflerden pozitif filmler elde etme.
İlk çizgi film denemelerini 1908 senesinde Fransız Emile Cohl yaptı. Beyaz bir kâğıt üzerine siyah renkle çizdiği çöpten adamlarını filme aldı. Ancak projeksiyonda negatif film kullanarak siyah fon üstünde hareket eden beyaz figürler elde etti. Bunu, Amerikalı Winson Mclav “Gertie the Trained Dinasaur” adlı filmi tâkib etti. 1913-17 yılları arasında ise, dünyada yeni sanatçılar ve yeni filmler ortaya çıktı. Artık seyirci, çizgi filmi bir eğlence çeşidi olarak görüyordu.
Sesli sinemanın ortaya çıkmasıyla, çizgi filmde yeni bir altın dönem başladı. 1923 senesinde stüdyosunu kuran Walt Disney (1901-1966) “Mickey Mouse-Miki Fare” adlı ilk sesli filmini ve “Donald Duck= Vakvak Kardeş” dizisini ve nihâyet “Snov White and the Seven Dwarfs= Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler” adlı uzun bir çizgi film yaptı. Disney’in hayvan tiplerine insan karakteri vererek, gerçeğe yakın bir biçimde filme hareketlilik kazandırması ve çocukları eğlendiren, güldüren, canlı ve müzikli oyunlar sergilemesi, kısa sürede şöhret bulmasına sebeb oldu. Disney’in bu çalışmalarını, Norman Mc. Laren, Alex Alexieff ve Claire Parkef gibi kimseler yeni tekniklerle tâkib ettiler.
İçinde bulunduğumuz asırda, film yapımı oldukça pahalı olmasına rağmen, yine de bütün dünya ülkelerinde gelişmekte ve yayılmaktadır.
Çeşitli gösteriler ve yarışmalar yapılmakta, üniversitelerde ve okullarda film ile ilgili dersler konmaktadır. Çizgi film, artık eğlendirici olmaktan ziyâde, çeşitli tanıtım vâsıtası ve reklâm görevi yapmaktadır. Bu konuda dergi ve kitaplar yayınlanmakta, okullarda eğitici filmler, propaganda filmleri yapılmaktadır.
Türkiye’de sinema sanatının gelişmesiyle birlikte, çizgi filmde de yeni bir gelişme göze çarpıyor. İstanbul Reklâm Ajansı, değişik bir takım çizgi film hazırlatmak için, bâzı karikatür sanatçılarını kadrosuna alarak çalışmalarına başladı. Hazırladıkları bâzı çizgi filmler çok basit olmasına rağmen, büyük ilgi gördü. Bu ajans, yurt dışından bâzı sanatçıların getirdiği yeni teknikleri alarak, çalışmalarına hız verdi. Bu arada Radar Reklâm bir animasyon bölümü açarken Ali Ulvi de bâzı ressamlarla Kare Reklâm ismini verdikleri yeni bir stüdyo kurdular. Stüdyo Çizgi, yeni film çalışmalarına başlarken, öte yandan Ferruh Doğan ve Oğuz Aral gibi isimler, Canlı Karikatür adını verdikleri bir stüdyo kurarak “Koca Yusuf” ve “Direklerarası” filmlerini çizdi. Bütün bu stüdyolar, reklâm filmlerini hazırlamak maksadıyla kurulmuştur. Yer yer başarılı olan stüdyolardan, bir kısmı zamanla dağıldı.
Çizgi film, çok sabır ve titizlik gerektiren bir sanattır. Zîrâ birkaç dakikalık bir film gösterisi yapmak için, binlerce resim çizmek gerekir. Yapımının zorluğuna rağmen herkes tarafından televizyonda ilgiyle seyredilmektedir. Bu ilgi üzerine TRT, yabancı kaynaklı çizgi filmler getirmeye başladı. Bu arada kendi sanatçılarımıza yerli çizgi film hazırlatma çalışmaları başlatılmakla beraber yetersiz kalmaktadır. 1987’den sonra Kültür Bakanlığının kendi kahramanlarımızı çizgi film yaptırma çalışmaları, devâm etmekte, yeni bir takım stüdyolar açılmaktadır. Türkiye’de ilk defâ büyük bir kuruluş kendi adına kendi millî konularını işleyecek bir çizgi film atölyesi kurdu. Türkiye Gazetesi Radyo Televizyonunun bir ünitesi olarak vazîfeye başlayan TGRT Animasyon “Abdullah” isminde 15’lik deneme filminden sonra “Deli Balta”, “Kemankeş-Dayıbey” çizgi filmini de tamamlayarak bu sâhada bir boşluğu doldurmaya aday olduğunu ispatladı.
Canlandırma teknikleri: Çizgi film sanatçıları, kendi sanatlarıyla ilgili her şeyi sahalarında kullanmışlardır. Çok çeşitli teknikler uygulamış ve zamanla bu durum değişik türlerde devam etmiştir. Kullanılan malzemeye göre, canlandırma örnekleri de değişmiştir. Çizgi film, özel ışıklı animasyon masalarında tasarlanıp çizilir. Çizimde selüloit yapraklar kullanılır. Selüloitin saydamlığı çizimi kolaylaştırmaktadır.
Çizgi filmin en bilinen tekniği “Celanimation” tekniğidir. İkinci bir çizgi film tekniği, asetat kullanmadan doğrudan kâğıtlara çizilip boyayarak hazırlanan “Paper Animation” tekniğidir. Bunlardan başka; Simplified Cel System, üç boyutlu bir teknik olan Kukla filmler, Clay Animation, Object Animation= Nesnelerle yapılan animasyon, Kolaj (Collage) ve Kinestasis ile bizdeki Karagöz oyununu andıran Kesme Animasyon (Cut Dut) ve Silüet Animasyon, Kum Tekniği, Time-Lapse Animation, Cameraless Animation, Computer Animation, Pixilation, Rotoscoping ve Pın Screen teknikleri mevcuttur.
Çizgi filmde araç ve gereç olarak; çeşitli kalemler, boyalar, standart delikli kâğıt, pim ve zımba, asetat, ışıklı masa, kamera ve kadraj (çerçeve) kullanılır.
1970’li yıllardan başlayarak 1980 ve sonrasında bilgisayar ve video âletlerinin gelişmesi, çizgi film için yeni bir imkân getirmiştir. Bütün dünyâda çizgi film yapımı yeni metodlarla hızla artmaktadır.
Çizgi filmin safhaları:
1. Sinopsis: Senaryonun ana teması doğrultusunda, senarist ve yönetmen tarafından hazırlanır.
2. Story-board (Resimli senaryo): Yönetmenin düşündüğü çizgi film sahneleridir.
3. Timing (Zamanlama): Plânlanan sahnelerin süresinin tesbitidir.
4. Fon müziği: Filmin atmosferine ve ritmine göre besteci tarafından hazırlanır.
5. Lay-out: Yönetmen veya vazifelendireceği bir yardımcı tarafından story- board’a uygun olarak dekor ve tiplerin son şeklini almasıdır.
6. Animasyon (hareketlendirme): Story board’daki hareketli sahneler animatörler tarafından gerçekleştirilir.
Bir sâniyelik çizgi film elde edebilmek için 24 kare resim çizmek lâzımdır. Gözümüzün görme özelliğinden faydalanarak daha az resimle (24 kare yerine 12 kare çekim yapılmaktadır).
7. Dekorlar: Bacg-round Story-board’daki sahnelerin geri plânları, hâdiselerin geçeceği yer ve mekanlar, Bacg-roundcular tarafından çizilir.
8. Kopya ve renklendirme: Animatörlerce hazırlanan hareketli figürler, çini mürekkeple veya fotokopi ile asetat’a kopye edilir. Renklendirmeciler tarafından boyanır.
9. Görüntüleme: Çizgi filmi meydana getiren şahıslar ve hâdiseler geçeceği mekanlar, çekim plânına göre tek kare çekim yapılabilecek bir kamera yardımıyla 8 mm-16 mm-35 mm veya video olarak görüntülenir.
10. Kurgu: Görüntü, ses, gürültü, müzik, Story-board’a göre yerlerine konur.
11. Eşleme: Değişik seslerin sahnelerdeki dozlarının ayarlanması.
12. Laboratuar: Çekim video dışında film olarak yapılmışsa, negatiflerden pozitif filmler elde etme.