Merhabalar Derya Hanım...
İsimlerini yada nicklerini yazdığınız arkadaşlardan herbirinin çalışmaları farklı farklıdır...Cengizin kendine has garip bir tarzı var (oldukça beğeniyorum)...Benim tarzım daha farklı.Miray ve Mercao için birşey söyleme hakkım yok...Sizinde belirttiğiniz gibi tipografiyle fazla ilgili olmayınca hepsi birbirine benziyor...
Eskiden şöyle derdim, " bu ne saçma birşey, hiçbirşey anlaşılmıyor" Hemde bu cümlemi BERK KIZILAY çalışmalarına bakıp söylüyordum
Neyse ,ben ne yaptığıma ufakça değineyim; Bu tarz çalışmalarımda kurgusal parçacıklar ve onları bütüne sürükleyen elemanlar var genelde.İşlenen tema benim için bu tarz birşeyken (sonbahar mesela) bir başkası için daha farklı olabiliyor. Mevcut görsellerin yada rakamların yada harflerin hepsinin bir anlamı olacak diye birşey yok, görsel bütünlük,lekesel ihtişam vs gibi durumları korumak içinde uygulamalar yapılıyor.
Yukardan bir el ile müdahale söz konusu bu çalışmamda...İster Tanrı Sonbaharı yarattı deyin, ister sonbahardan etkilenen insanlar diye yorumlayın.Yapandan çok bakanı içine nasıl çektiği önem arz ediyor.
Yada başka bir örnek, ort katmandaki kurumuş yaprağın altında bir miktar çimenlik var? onuda siz yorumlayın...
-Çalışmanın merkezi 2 rakamı değil, ' benim en sevdiğim ikinci mevsim yani sonbahar (ilki kış)
-İngilizceniz var mı bilmiyorum ancak çalışmadaki bazıcümleleri okuyuncada herşey anlaşılıyor aslında...
"the season secret,secret zone vb" sonbaharın gizemli bir tarafı vardır, birşey, herşeyi intahara sürükler Sanki...
Unutmadan; Tarz oluşurmak kolay değildir...Ben dahil saydığınız isimlerden hiçbirinin henüz bir tarzı yok...Tarz oturtmak için uzun yıllar ve detaylı deneysel çalışmalar gerekiyor...
Kesinlikle yanlış anlamadım...
Saygı bizden....İyi çalışmalar.