Bence bu konuda mesleğin, ondan da önemlisi tasarımcıların kelimenin tam anlamıyla suyu çıkartılıyor. grafik oldukça geniş bir kapsama alanına sahip ve kapsadığı herşeyi tek bir insandan beklemek hele hele tasarımcı gibi sanatçı bir ruha yüklemek o kişiye de, yapılan işe de, müşteriye de haksızlık bence.. eskiden grafik tasarımcıyla grafik operatörü ayrıydı ve ajansın bir de matbaa sorumlusu vardı ki bir iş alındığında oturulur hepbirlikte toplantı yapılır ve işe ondan sonra başlanırdı. küçük işler için belki toplanılmazdı ama ajansta matbaa sorumlusu olması, danışılacak ve matbaa aşamasını takip edecek birinin olması elzemdi. tabi bu söylediğim belli sevinenin üstündeki ajanslarda geçerliydi. diğerleri malum bakkal hesabı, müşteri içeri girer "bana ordan bir broşür" der, gerekenin yapılmasını, muhtemelen grafikerin başucunda beklerdi. müşteri temsilcisi nedir ne işe yarar bunlardan bihaberdi yöneticiler..
Şimdi bakıyorum, büyük denilebilecek ajanslar da bu kafaya bürünmeye başlıyor yavaş yavaş..zaten ülkemizdeki genel işsizliğin ve çıkan işlerdeki kalitesizliğin sebebi de bu değil mi? 3 kişinin yapacağı işi bir kişiye yaptırmaya çalışan uyanık geçinen yöneticiler.. kalan iki kişiyi işsizliğe mahkum eden, elindeki gayet nitelikli o bir kişiyiyse alabildiğine çalıştırıp, tabirimi mazur görün ama neredeyse telef eden yöneticiler.
Bütün sektörlerde var bu ancak bizim sektörde daha çok galiba.. ya da sektörün bizzat içinde olduğum için bana öyle geliyordur, bilemiyorum.. ama bildiğim birşey varsa o da işsizler istedikleri gibi iş bulamamaktan, işverenlerse istedikleri gibi eleman bulamamaktan şikayetçi.
İşsizlerin aradıkları malum, mesleklerini gönül rahatlığıyla, belli bir standardın üzerinde icra edebilmek ve elbette karşılığını alabilmek..
İşverenin aradığına gelince.. dörtbaşı mamur sittin tane programdan, matbaadan, ilistratör çiziminden, müşterinin dilinden anlayacak, esnek mesai saatlerine razı olacak bir eleman ha son olarak webden anlaması da tercih nedeni! vermeyi düşündükleri maaşa hiç gelmiyorum bile..
Bu arada değinmeden edemedim, artık ilanlarda aradıkları insanın kişilik özelliklerini de sıralamaya başlayanlar var. tasarım yeterince stresli bir süreçtir. sanatçıysa alabildiğine hassas. tüm o beklentilerin ve aşırı stresin insanlarda yarattığı kişilik bozukluğunun farkına varmış olmalı bazıları. yakında cinnet getirip çalıştığı ajansı yakan grafiker haberleri duymazsak iyidir.. kötü bir şaka oldu farkındayım ama insanları ne derece bıktırdıklarını farketsin istiyorum o bazıları. hiçkimse her ne kadar aksini iddia etse de böylesi bir baskının üstesinden uzun süre gelemez. Meslekte belli bir süreyi geride bırakanlara bakıyorum da çoğu cafe, pastane, fırın hayallariyle yaşıyor. hiçbirinin hayali kendi ajansını kurmak değil. ajans kuranlarsa genelde "abi bu işte çok para var." diyenler galiba..
Ben en çok güzel sanatlar fakültesinden yeni mezun cici grafiker kardeşlerime acıyorum. yazık ne hayallerle giriyorlar sektöre. üniversitesine göre çok iyi eğitimlerden geçenler var ve ne yazık ki iyi denebilecek ajanslar o kadar az ki. onlara tavsiyem yurtdışı alternatiflerini de değerlendirsinler.