Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Grafik tasarımcının eğitimi için bazı öneriler!

cadara

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
16 Eki 2009
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
Hülya Telli
Autodesk Yetkili Eğitmeni
3dmax Eğitmeni
Autocad Eğitmeni


Bilgi toplumunda yaşıyor olmanın getirdiği gereklilik yaşam boyu öğrenimin esasını oluşturarak, beraberinde kurumlarda da kendisini hissettirmeye başlamıştır.“İçinde yaşadığımız yeniçağda, zenginlik bilginin ürünüdür. Bilgi, ekonominin başlıca hammaddeleri ve en önemli ürünleri haline gelmiş bulunuyor. Günümüzde zenginlik yaratmak için gerek duyulan sermaye varlıkları arazi, bedensel emek, imalat aletleri ve fabrikalar değildir. Bunların yerini bilgi almış durumdadır.” (Thomas A. Stewart)
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte birçok ülke, gelişmişlik düzeyini devam ettirmek ve maksimize edebilmek amacıyla, teknolojiye, bilimsel çalışmalara ve özelliklede insana yatırım yapılmasına önem vermekte ve bu alandaki çalışmalarına artan bir hızla devam etmektedir. Küresel rekabet hem ülkeler hem de kurumlar düzeyinde devam ederken rekabetin temeline hız, maliyet ve kalite yerleşmiş durumdadır. Ayrıca bu yapı içerisinde bilgi de önemli bir rol üstlenmektedir. Bilgi toplumunda yaşıyor olmanın getirdiği gereklilik yaşam boyu öğrenimin esasını oluşturarak, beraberinde kurumlarda da kendisini hissettirmeye başlamıştır. Hammaddeleri elde tutmak değil, bilginin ve bilgi teknolojilerinin elde tutulması ülkeler ve işletmeler için yeni gerçek kabul edilmektedir.
İşletim sistemlerinin gelişmesi, bilgisayarların güçlenmesi, kişisel bilgisayar kullanımının yaygınlaşması ve hayatı kolaylaştırmasıyla beraber yeni bilgi alanları da ortaya çıkmış, bireylerin ve işletmelerin ihtiyaçlarına yönelik yazılımlarda gelişmeye başlamıştır. Bugün birçok yazılım gündelik hayatımıza girdiği gibi istisnasız bütün iş dallarında kullanılmaktadır. Günümüzde her işletme bulunduğu sektöre, kendi koşul ve gereksinimlerine uygun ihtiyaç duyduğu yazılıma yatırım yapabilmektedir. Elle yapılan birçok iş, teknolojideki bu hızlı değişimden ve beraberindeki gelişmeden etkilenmiş, işin daha hızlı ve daha kısa bir sürede yapılması sağlanarak zamandan ve kaynaktan tasarruf edilmesi sağlanmıştır.
Ağ teknolojilerinin gelişmesiyle beraber, bilginin kişi ve kurumlar arasında etkin bir şekilde paylaşılması iş verimliliğinde artış sağlamakta ve elde edilen bilgi mekândan ve zamandan bağımsız değere dönüştürülebilmektedir. Burada önemli olan kişi veya kurumların kendi sektörlerine uygun sistemi veya ihtiyaç duydukları yazılımı doğru bir şekilde seçebilmeleridir.
Günümüzde tek bir yazılımla da her şey halledilebilir demek mümkün değildir. Farklı alanlardan örnekler verelim. Adobe ailesinin resim işleme, tasarım ve grafik üzerine kurulmuş, vektörel tabanlı bir resim düzenleme yazılımı olan photoshop programı ile düşündüklerinizi ekrana yansıtabilirsiniz. Ancak bir tasarımcının Photoshop dışında diğer tasarım programlarını da çok iyi bir şekilde kullanabilmesi gerekir. Mesela Macromedia ailesinin kartvizit logo, yazı mizanpaj olarak kullanılan Freehand veya katalog, broşür ve amblem çalışmaları için kullanılan Corel Draw yazılımı gibi. Bunların dışında kitap tasarım olanaklarını kullanarak uzun belge projelerinde kolaylık sağlayan QuarkXpress programlarını kullanabiliyor olmakta tasarım sektöründe yer alan firmaların ve bu sektörde görev alanların bir adım öne çıkmasını sağlamaktadır. Bu listeyi daha da genişletmek isteyenler baskı, multimedia ve grafikler için hazırlanmış Adobe Illstrator programını veya son yıllarda dergilerin, gazetelerin, kitap yayıncılarının ve reklam acentelerinin tercih ettiği Indesign programını da tercih etmelidirler.
Başka bir örnek, donanım ve yazılım sektöründeki gelişmelere bağlı olarak mimari yazılımlarda da ilerleme kaydedilmiş olmasına verilebilir. Öncesinde elle hazırlanması haftalar süren paftalar, mimari yazılımların gelişmesine paralel olarak daha kısa sürede ve daha az zamanda hazırlanabilir hale geldi. İki boyutlu çizimden 3 boyutlu modellemeye geçildi. Bunun sonucunda hazırlanan iki boyutlu çizim 3 boyuta dönüştürülmekte, otomatik olarak kesitleri alınabilmekte, malzeme ve ışık etkisiyle foto gerçekçi resimler elde edilebilmektedir. Örneğin Autodesk firmasının ürettiği AutoCAD yazılımı ile 2 boyutlu çizimleri kısa zamanda oluştururken, 3ds max yazılımıyla gerçek hayatta olabilen ama gerçekte olmayan tasarımları yapma olanağı elde edilebilmektedir. Bu ve sayısını artırabileceğimiz diğer yazılımlar örneğin birçok mimarın tercih ettiği ArchiCAD, ADT Revit, ya da makine mühendislerinin ve teknikerlerinin daha çok tercih ettiği MDT- Inventor veya Solidworks, ya da harita mühendislerine ve teknikerlerine hitap eden NetCAD, ArcView GIS gibi yazılımlar, üniversite diplomasını tamamlayan tüm teknik kişilerin iş hayatı için ön koşul olmuştur. Aynı şekilde İnşaat Mühendislerinin teknik bilgilerini tamamlayan SAP2000, STA4-CAD, Primavera yazılımlar da ihtiyaç haline gelmiştir.
Sonuç olarak; ileriyi gören, orta ve uzun vadeli hedeflerini oluştururken ve planlama yaparken ihtiyaç duyulan yazılımı önceden belirleyen, teknolojiyi doğru kullanan, veriyi kullanılabilir bilgiye dönüştürebilen, bu çabaların ve yatırımların uzun vadede fazlasıyla geri döneceğini tahmin edebilen kişi ve kurumların ön plana çıkacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.
 

Grafink

Clone Trooper
♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
1,209
Tepkime puanı
38
Web sitesi
www.grafink.org
Grafikerlik matbaada öğrenilmez, ancak matbaa her grafiker için görülmesi ve anlaşılması gereken bir tesistir. Matbaanın ihtiyacı, yaratıcı reklam çözümleri ya da estetik kaygı taşıyan sanatsal çıktılar olamaz. Matbaanın ihtiyacı çözüm üreten ve makinaları sürekli besleyebilen, hızlı, kalifiye operatörler olabilir. Ajans işleri de yapan bir matba, ürünlerin hazırlanmasında ve bunların baskı öncesi çalışmalarında aynı kişilere güveniyorsa, Tahüt ettiği işlerden en az birini düzgün yapamıyordur... Yapamayacaktır...
 
Son düzenleme:

vatandas2009

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
3 Tem 2009
Mesajlar
398
Tepkime puanı
10
Bugün Hürriyette okuduğum Fatih Çekirgenin yazısını sizle paylaşmak istiyorum.
Okulların sesini kısan, resmini karartan kim?
MİLLİ Eğitim Bakanlığı bir türlü anlam veremediğim saçma sapan bir karar aldı. Okullarda beden, resim ve müzik derslerini haftada bir saate düşüyor... Kim yapıyor bunu? Neden yapıyor? Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu böyle bir kararın altına nasıl imza atıyor?
Şu hale bir bakın. Dünya eğitimde, çocukların yeteneklerini ayırmaya ve geliştirmeye yönelirken Türkiye yalnızca “matematik ve fizik kafalı” çocuklara yöneliyor. Nedir şimdi bu?
Küçük yaşta bir çocuğun müzik yeteneğini nasıl anlayacağız? Kim bulacak o besteciyi? Ya da bir ressamı kim keşfedecek? Bırakın besteciyi, ressamı, dünyayı renkler ve seslerle algılamayan bir çocuk ne yapabilir?
Müzik dersinin o “aylak” saatleri, beden dersinin o “özgür ritmi” ve resim dersinin o “kağıt karşısındaki düşünme süresi” aslında çocuk için bir “nefes alma”dır...
Bir ruh teneffüsüdür...
O aylak saatler aslında çocuğun özgürce serpildiği saatlerdir... Sesler, renkler işte o zaman vardır... O sesleri o renkleri nasıl alıyorsunuz çocuklardan? İşte şimdi burada müzik dersinde tahtaya kalkmış bütün çocuklar adına bekliyorum:

Benim yorumum :İlkokul çağındaki bu resime yeteneği olan çocuklar geleceğin grafikerleri,reklamcıları,ressamları,karikatirüstçüleri nasıl olacak? fazla söze gerek yok
 
Üst