Yer yer savrulduk saman ateşi gibi o ajanstan o ajansa. Rüyalarımıza girdi bıçak paylarındaki milimetreler. Montajlarla, pantone'lerle harcadık gençlik yıllarımızı... Kah güldük, kah ağladık çöpe atılan kartvizitlere, broşürlere. Sıkıştı kaldı hayatlarımız revolta, tumba montajlarda.
Kaytardık dekupe yaparken ilk içilen çaylarda. Küfürler ettik hep bir ağızdan geçersiz bir işlem yürüttüğümüzde...
Paylaştık tüm sevgilerimizi, umutlarımızı parmak izli monitörlerimizle, klavyemizle. Az mı sığındık ctrl+Z'ye? Bir an boş kalamadık hayellerimizle. Uykusuz kaldık uzun mesai gecelerinde. Sabahı karşıladık save as'le.
Bizler kimmiyiz?
Bizler
işimizi seven, isimsiz dijital
çocuklarız...
alıntıdır