Bir kişisel gelişim kitabı okumuştum, ağırlıklı olarak yaratıcılığı geliştirmenin yollarını aktaran bir kitaptı. Kitapta; "eve dönerken aynı yollardan gelmeyin, farklı yollardan gelerek çağırışımlarınızı çoğaltın" diyordu. Çağırışımlar çok önemli gerçekten insan beyni çağırışımlardan yola çıkarak yaratıcılığı buluyor ve bu çağırışımlar insan beynine resim olarak düşüyor yani şekiller daha akılda kalıcı oluyor, gezmek o yüzden önemli, farklı şeyler görerek çağırışımları çoğaltmak ve daha üretken olabilmeyi sağlamak.
Bunun yanında akıl haritalama diye birşeyden söz ediliyor ki, bu birçok büyük firmada insanlara uygulanmış, dünyaca ünlü bilim adamları tarafından kullanılan bir yöntem. Belki çoğumuz zaman ayırmaz ama denemekte fayda var. Örneğin üzerinde düşündüğünüz konuyu bir kağıdın tam ortasına, sizin için o konuyu anlatan anlamlı yada anlamsız bir şekil çizin, önemli olan sizin o şekli anlamanız. Ardından o şeklin etrafına oklar çıkarak o konunun size yaptığı çağırışımları yine anlayabileceğiniz şekillerle belirtin, ardından bu çıkardığınız birçok şekil için de oklar çıkararak aynısını tekrarlayın, aklımız da tam böyle çalışıyormuş, insan beyni hızlı çalıştığı için düşünürken de aceleci davranıyor, arada kaçan ayrıntıları belki böyle yakalayabiliriz, yani planlı düşünme yöntemi de denilebilir belki.
Ayrıca beynin sağ ve sol loblarını çalıştırmanın yolları da anlatılıyor, insanların çoğunun ya sağ ya da sol lobu ağırlıklı olarak çalışıyor ikisinin de eşit kullanımı yaratıcılığı ve dahiliği beraberinde getiriyor Picasso, Albert Einstein gibi dahilerin durumu da bu. Bunu geliştirebilmek için de örneğin sağ elimizle yazı yazıyorsak, sol elle yazı yazmayı veya şekil çizmeyi denemek veya her iki elinizle farklı yönlere doğru yazı yazmak, dişlerinizi diğer elinizle fırçalamak, diğer elinizle yemek yemek vs. Biraz başınız ağrıyabilir ama normaldir
Umarım işe yarar bir bilgi olmuştur...
Özellikle ikinci paragraf çok ilginç. Paylaştığınız için teşekkürler.
Sol elimle yazmaya başlayıp, tam kağıdın ortasına geldiğimde kalemi sağ elime alıp, yazmaya devam etmeye takmıştım bir zamanlar..
Başarmaya da başlamıştım ki; konuşurken bariz şekilde kekelemeye başlayınca vazgeçmiştim. Kimbilir, belki fazla yüklendiğimdendir..