hidroelektrik santralleri

bu çalışma grafik tasarımdan yoksun kalmış, neden?
tipografi yönü hiç yok, halbuki kitap kapağınızdan sonra burada daha başarılı bir çalışma görmek isterdim.

https://www.grafikerler.net/tasarim...yirlisi-olsun-bunu-da-okumalisin-t114223.html

faydalı olması dileğiyle....

yorumunuz için çok teşekkür ederim dikkate alırım

fikir güzel, anlatım da sade olmuş.
keyifle izlediğim bir tasarım, eline sağlık.

teşekkür ederim beğenmenize çok sevindim

rasarım ve fikir iyi ama anlatım yönü zayıf gibime geldi

peki teşekkür ederim yorumunuzu dikkate alırım

önce hidroelektirik santralinin ne olduğunu dahi bilmeden çevrenizden gördüğünüz tepkileri afişe çevirerek toplum üzerinde bilgilendirme çalışması yapmanızı anlamaya çalışsam da
ne yazık ki hidroelektirik santrali ile yukarıdaki görselin ne alakası var cidden anlayamadım.

hes ler barajdan ibarettir.

Yineleyerek geçmişte yazdığım bir yazıyı yazacağım. Ama öncesinde eklemem lazım gelen birşeyler var.

Türk toplumu bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayı çok sever ki bu çalışma bunun bir örneği. Soruyorum seventh;
hes nedir diye acaba hiç araştırma yaptın mı?
bu çalışmayı yapmak için seni yönelten güç nereden geldi? (televizyondaki haberlerden deme lütfen)
Çevrende gazete, dergi, kitap okumayan dünyadan bi haber olmasına ramen her konuda bilgi sahibi olan o muhteşem zatlardan kaç tane var?

Tepkim sana değil. Lütfen yanlış anlama ama bu ülkede nükleer olmasın, hes olmasın, o olmasın bu olmasın o zaman sen o kullandığın bilgisayarın power tuşuna basınca elektirik nereden gelsin. Komşu ermenistandan mı yunanistandan mı bulgaristandan mı iran dan mı?
Eğer o kadar büyük tehlike olsa idi G8 ülkelerinin hepsi nükleerden vazgeçerdi. Ama o 8 ülkede de nükleer ve hidro santralleri bolca var.
Lütfen aşağıdaki yazıyı bu konuyu okuyan herkes okusun. Katılır katılmazsınız orası sizin bileceğiniz iş.

arixira' Alıntı:

Amacınız her ne kadar güzel olsa da uygulama o kadar başarılı değil gibi.
Elinize sağlık
Not: Yeri gelmişken bu konu hakkındaki düşüncem Türkiye de nükleer bir santralin kurulması yönündedir. Japonyadaki felaket konusunda ne kadar hassas olduğum geçen ay ki çalışmalarımda bulunuyor ancak Türkiye kara sınırları içinde bir santralin olmaması bizim nükller tehdit altında bulunmayacağımız anlamına gelmiyor. Zira GSMH'sı 1000 dolar gibi bir sayı olan Ermenistan da dahil olmak üzere neredeyse tüm komşularımızda; bizlere bir elin parmak sayısı kadar yakın km'lerde bulununan onlarca nükleer santral var. Kısaca Bu ülkelerdeki santralleri yok edemiyorsak; kendi içimzde enerjiye bağımsız hale gelmenin alternatif yollarını aramak mantıklı. Türkiye en çok elektrik üretimin doğalgaz ve fosil yakıtlar ile sağlayarak her yıl nükleer enerjininkinden çok daha fazla zarar ortaya çıkartmaktadır. Önlemler alındığında nükleer enerjinin getireceği felaketler İHTİMAL dahilinde iken; fosil enerjinin getirdiği felaketler her yıl bir önceki yıla göre artan miktarlarda devam etmektedir. Rüzgar ve elektirik enerjisi için ise ODTÜ ucuza üretme yöntemleri araştırmaktadır zira bu sistemlerin kendini amorti edip, artı kazançlara çevirmesi için çok uzun bir süreye ihtiyaç vardır ki Türkiye henüz bu güçte değildir. Temennim tamamen su rüzgâr ve güneş enerjisinin kullanılmasıdır. Bu olana kadar alternatifleri değerlendirmekte sakınca görmüyorum. Benimle zıt düşüncelere sahip arkadaşlara da endişelerinden dolayı saygı duyuyorum.

Genişletmek için tıkla ...

yani nükleer'e nasıl bakıyorsam hes'lere de aynı şekilde bakmaktayım. Kişisel düşüncem olduğunu tekrar ediyorum. Heslerin zararı elbet vardır. Bazı tarihi dokulara ve doğadaki bazı bölgelerde değişikliklere neden olmaktadır. Bu yazıyı okuyan kaç kişi evinde sıcak duşunu, cattle ile pişirdiği kahvesini, internetini vs vs vs çoğalacak onlarca nedenini bu sebepler için gözardı eder bilemem. Herkes bolkepçe hayır yapılmasın edilmesin demekte. Diyenlere bakınız lütfen tuzu kuru Tarkan(ki kendisi, kişiliğini çok severim) gibi insanlar karşı çıkıyor. Ama bizim gibi ortalama insanların ihtiyaçları tarihi değerlerinden önce gelmektedir. Bu ülke en çok gideri yaklaşık 70 milyar doları enerji için harcamakta. (Benzin ve elektirik)
elektriğimizi üretmemizi engelleyen bir tarihi eser ise kusura bakmayın ama o eser benim işime yaramaz; ancak temel ihtiyaçlarımı gidermem için gerekli olan elektirik benim için herşeydir.

çok konuşuyorum biliyorum ama bu tip konularda lütfen ama lütfen araştırma yapalım ve kesinlikle kişisel düşüncelerimizi ortaya koyalım. Kulaktan dolma fikirler (ç)alıntı tasarımlara benzerler.

arixira düşüncelerine katılıyorum elbette.
Bir ülkenin söz sahibi olabileceği materyallerden biri ÇELİK ve bunun da en çabuk elde edilme yoludur enerji ve bu tip santraller...

Benim korkum doğalgaz boru hattındaki gaz kaçağını dahi çakmakla kontrol eden eğitimli arkadaşlarımızın aramızda oluşları. Sigarasını demir çelik fabrıkasının fırınında yakmaya çalışan kardeşlerimizin olması. Eğitimsiz olmamız. Sanki gömlek biraz büyük gibi...

arixira' Alıntı:

önce hidroelektirik santralinin ne olduğunu dahi bilmeden çevrenizden gördüğünüz tepkileri afişe çevirerek toplum üzerinde bilgilendirme çalışması yapmanızı anlamaya çalışsam da
ne yazık ki hidroelektirik santrali ile yukarıdaki görselin ne alakası var cidden anlayamadım.

hes ler barajdan ibarettir.

Yineleyerek geçmişte yazdığım bir yazıyı yazacağım. Ama öncesinde eklemem lazım gelen birşeyler var.

Türk toplumu bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayı çok sever ki bu çalışma bunun bir örneği. Soruyorum seventh;
hes nedir diye acaba hiç araştırma yaptın mı?
bu çalışmayı yapmak için seni yönelten güç nereden geldi? (televizyondaki haberlerden deme lütfen)
Çevrende gazete, dergi, kitap okumayan dünyadan bi haber olmasına ramen her konuda bilgi sahibi olan o muhteşem zatlardan kaç tane var?

Tepkim sana değil. Lütfen yanlış anlama ama bu ülkede nükleer olmasın, hes olmasın, o olmasın bu olmasın o zaman sen o kullandığın bilgisayarın power tuşuna basınca elektirik nereden gelsin. Komşu ermenistandan mı yunanistandan mı bulgaristandan mı iran dan mı?
Eğer o kadar büyük tehlike olsa idi G8 ülkelerinin hepsi nükleerden vazgeçerdi. Ama o 8 ülkede de nükleer ve hidro santralleri bolca var.
Lütfen aşağıdaki yazıyı bu konuyu okuyan herkes okusun. Katılır katılmazsınız orası sizin bileceğiniz iş.




yani nükleer'e nasıl bakıyorsam hes'lere de aynı şekilde bakmaktayım. Kişisel düşüncem olduğunu tekrar ediyorum. Heslerin zararı elbet vardır. Bazı tarihi dokulara ve doğadaki bazı bölgelerde değişikliklere neden olmaktadır. Bu yazıyı okuyan kaç kişi evinde sıcak duşunu, cattle ile pişirdiği kahvesini, internetini vs vs vs çoğalacak onlarca nedenini bu sebepler için gözardı eder bilemem. Herkes bolkepçe hayır yapılmasın edilmesin demekte. Diyenlere bakınız lütfen tuzu kuru Tarkan(ki kendisi, kişiliğini çok severim) gibi insanlar karşı çıkıyor. Ama bizim gibi ortalama insanların ihtiyaçları tarihi değerlerinden önce gelmektedir. Bu ülke en çok gideri yaklaşık 70 milyar doları enerji için harcamakta. (Benzin ve elektirik)
elektriğimizi üretmemizi engelleyen bir tarihi eser ise kusura bakmayın ama o eser benim işime yaramaz; ancak temel ihtiyaçlarımı gidermem için gerekli olan elektirik benim için herşeydir.

çok konuşuyorum biliyorum ama bu tip konularda lütfen ama lütfen araştırma yapalım ve kesinlikle kişisel düşüncelerimizi ortaya koyalım. Kulaktan dolma fikirler (ç)alıntı tasarımlara benzerler.

Genişletmek için tıkla ...

bilgilendirmeniz için teşekkür ederim tabiki araştırma yaptım fakat bunların %80 i araştırdığım hakkında iyi bilgi vermeyen sonuçlardı ayrıca bu afişi yapmaya iten güç de benim gibi 20 kişinin birden yaptığı bir çalışmanın konusuydu kabul gördü sizin anlattığınız bilgileride okudum elbette araştırmam sırasında ama bize yapmamız gereken afişin çarpıcı sonuç vermesiydi tehlikesine dikkat çekmesinin sağlanmasaydı tek başıma bir afiş yapacak olsam böyle bir konuyu ele almak istemezdim, aslında isterdim çünkü sizin gibi düşüncelerle karşıt düşüncelerin savaşmasından çıkan sonuçlardan her zaman zevk almışımdır bu çalışmayı neden yayınladım öyleyse? çok düşündüm ve kararsız kaldım yayımlayıp yayımlamamak konusunda sizin gibi düşüncelerin gelmesini bekledim başlarda ve gelecekti de düşündüğümde gerçekleşti hem ben bilgi alıyorum hem de diğer kişiler, burda da sizin karşınızda ezilecek değilim bir çalışma yaptım ve yayımladım beğenip beğenmeyenler yorum yapanlar yapmayanlar her zaman başımın üzerinde yerleri var çünkü böyle besleniyorum kimine göre yanlış yapmış olabilirim kimine göre de doğru ama dedim ya tek başıma olsaydım ve yapma zorunluluğum olmasaydı bu gibi konulara tercihim olmayabilirdi genelde
yine de teşekkürler bilgilendirmeniz için

seventh' Alıntı:

bilgilendirmeniz için teşekkür ederim tabiki araştırma yaptım fakat bunların %80 i araştırdığım hakkında iyi bilgi vermeyen sonuçlardı ayrıca bu afişi yapmaya iten güç de benim gibi 20 kişinin birden yaptığı bir çalışmanın konusuydu kabul gördü sizin anlattığınız bilgileride okudum elbette araştırmam sırasında ama bize yapmamız gereken afişin çarpıcı sonuç vermesiydi tehlikesine dikkat çekmesinin sağlanmasaydı tek başıma bir afiş yapacak olsam böyle bir konuyu ele almak istemezdim, aslında isterdim çünkü sizin gibi düşüncelerle karşıt düşüncelerin savaşmasından çıkan sonuçlardan her zaman zevk almışımdır bu çalışmayı neden yayınladım öyleyse? çok düşündüm ve kararsız kaldım yayımlayıp yayımlamamak konusunda sizin gibi düşüncelerin gelmesini bekledim başlarda ve gelecekti de düşündüğümde gerçekleşti hem ben bilgi alıyorum hem de diğer kişiler, burda da sizin karşınızda ezilecek değilim bir çalışma yaptım ve yayımladım beğenip beğenmeyenler yorum yapanlar yapmayanlar her zaman başımın üzerinde yerleri var çünkü böyle besleniyorum kimine göre yanlış yapmış olabilirim kimine göre de doğru ama dedim ya tek başıma olsaydım ve yapma zorunluluğum olmasaydı bu gibi konulara tercihim olmayabilirdi genelde
yine de teşekkürler bilgilendirmeniz için

Genişletmek için tıkla ...

ben karşıt görüşlerim ile savaşmıyorum sadece tartışıyorum. Bizim gibi düşünenlerin gelmesini beklerim derken sazanlık mahiyetinde değildir umarım. Ben kimseyi ezme amacı gütmüyorum. Estafirullah. Yalnız bariz hatanızı da gözardı edemiyorum. Zira fosil yakıt ile enerji üreten termik santral resmini koymuşsunuz.

Termik santral


hes (hidroelektrik santral) yani baraj


Çalışmalarınızdan da anlaşıldığı kadarı ile hidroelektrik santrallerine karşısınız.
Bunun nedeni nedir bilemem ama karşı çıkmanız için edindiğiniz sebepler umarım o %80 ini yanlış aldığınız bilgi kaynakları değildir. Belli ki o kaynaklar hes ile termik santrali bile ayırt edemeyecek kadar zavallılar. Tipik türk kaynakları.


Kısadan bir bilgi vereyim |Kaynak wikipedia|

Hidrolik santralların artıları, eksileri [değiştir]

Bir barajın yapımı ve öncesinde; uzun süreli yağış, su, jeolojik çalışmalar yapılması, su altında kalan arazi için ödenen istimlâk bedelleri, baraj yapım maliyetinin yüksek olması ilk yatırım maliyetinin çok fazla çıkmasına neden olur ki bu bir dezavantajdır. Ayrıca vahşi hayata ve doğal kaynaklara zararları, bölgesel kültürler ve tarihi yerlerin yok edilmesi (Zeugma, fırtına vadisi vs.), su kalitesine etki sorunu dezavantajlardan bazılarıdır. Su kaynağı bakımından zengin fakat yüksek debili akarsu bakımından fakir olan Türkiye'de maliyeti düşük ve çevreye zararı daha az olan Kanal Tipi Santralleri kurmak zordur. Küçük bir kasabaya yetecek kadar enerji üreten bir tesis için bile pek çok ağaç kesip yol açmak zorunda kalınması doğaya geri dönüşü olmayan zararlar vermektedir.
Dezavantajlarına karşın; ilk yatırım yapıldıktan sonra, enerji üretiminin ana kaynağı su olduğundan üretim maliyeti çok ucuz olmaktadır. Yakıtlı santralleri gibi hava ve çevre kirliliği yaratmazlar. Türbinler hakkında daha detaylı bilgi için teklif hazırlama mühendislerine başvurulabilir.
Ayrıca barajların, elektrik üretiminin yanı sıra;
Yerleşim yerlerinin suyunu karşılama,
Sel ve taşkınları önleme,
Tarım arazilerini sulama
Balıkçılık
Ağaçlandırmaya katkı, erozyonu önleme
Turizmi geliştirme
Ulaşım
İklimde yumuşama gibi yararları bulunur.

Hidrolik santrallar ile termik santralların karşılaştırılması [değiştir]

Hidrolik Santralların yıllık üretimleri, kaynağa gelen su miktarıyla doğru orantılı olduğundan ve bir yıl boyunca gelen su insanoğlunun elinde olmayıp tam kapasite çalıştırmaya yetmeyebileceğinden, genel olarak puant santralı olarak çalıştırılırlar. Devreye alınış ve çıkarışları çok kolay ve hızlı olduğundan su rejimine bağlı olarak günün, enerji gereksiniminin çok olduğu- ki buna puant saati denir - saatlerinde çalıştırılarak, enerjiye az gereksinim olduğu zamanlarda devre dışı bırakılırlar. Bir Hidrolik Santral ünitesi tam kapasite ile çalıştırılmayabilir. Örneğin 100 MW güçteki bir ünite bir saat tam kapasite çalıştığında 100 000 kWh enerji üretebilir. Tam kapasite çalışma türbin kanatlarının önündeki su giriş kapakçıkları tam açıktır ve saniyede geçen su miktarı en üst düzeydedir. Ancak, sistemden çekilen enerji, kullanıcıların devreye girme, çıkmalarına göre an be an değişir. Sisteme anlık olarak istenilen enerjinin verilmesini üretim ünitesindeki regülasyon sistemi sağlar. Regülasyon sistemi, türbin kanatlarının önündeki su giriş kapakçıklarına otomatik olarak hükmederek daha az su girişine paralel olarak daha az üretim yapar. Bu olaya sistemde frekans tutma denir. Tüm elektrikli alıcıların sağlıklı ve verimli çalışabilmesi için frekansın, alıcılarda imalat sırasında belirlenen frekansa - Türkiye ve Avrupa ülkelerinde 50 Hz -uygun olması gerekir.
Termik santrallerin devreye alınış ve çıkarışları çok kolay ve hızlı değildirler. Buna karşın yakıtlarını istenilen miktarda elde etmek insanoğlunun elindedir. Devreye alınış ve çıkarışları sırasında çok verim kaybına uğrarlar. Kızgın buharın, enerji üretimine hazır hale gelmesi için kazanların uzun süre yakılması gerekir. Bütün bu nedenlerden ötürü [termik santraller arıza, revizyon, bakım vs. durumlar dışında 24 saat sürekli çalıştırılmak üzere plan ve dizayn edilmişlerdir.
Stator sargılarında elde edilen orta gerilim elektrik enerjisidir. Orta gerilim enerjinin şehirlere taşınması için çok büyük kesitli iletkenler gerektiği, bunun da olanaksız olması nedeniyle oluşan gerilim Transformatörler vasıtasıyla Yüksek gerilim e çıkarılır ve elektrik iletim hatları ile şehirlere taşınır. Yüksek gerilim enerji kullanıma sunulamıyacağına göre, bu kez de yerleşim yerlerindeki Transformatörler vasıtasıyla kademeli olarak Alçak gerilim e düşürülerek kullanıma sunulur.
Elektrik enerjisi depo edilemez ama su depo ederek elektrik dolaylı olarak depo edilebilir.

seventh' Alıntı:

bilgilendirmeniz için teşekkür ederim tabiki araştırma yaptım fakat bunların %80 i araştırdığım hakkında iyi bilgi vermeyen sonuçlardı ayrıca bu afişi yapmaya iten güç de benim gibi 20 kişinin birden yaptığı bir çalışmanın konusuydu kabul gördü sizin anlattığınız bilgileride okudum elbette araştırmam sırasında ama bize yapmamız gereken afişin çarpıcı sonuç vermesiydi tehlikesine dikkat çekmesinin sağlanmasaydı tek başıma bir afiş yapacak olsam böyle bir konuyu ele almak istemezdim, aslında isterdim çünkü sizin gibi düşüncelerle karşıt düşüncelerin savaşmasından çıkan sonuçlardan her zaman zevk almışımdır bu çalışmayı neden yayınladım öyleyse? çok düşündüm ve kararsız kaldım yayımlayıp yayımlamamak konusunda sizin gibi düşüncelerin gelmesini bekledim başlarda ve gelecekti de düşündüğümde gerçekleşti hem ben bilgi alıyorum hem de diğer kişiler, burda da sizin karşınızda ezilecek değilim bir çalışma yaptım ve yayımladım beğenip beğenmeyenler yorum yapanlar yapmayanlar her zaman başımın üzerinde yerleri var çünkü böyle besleniyorum kimine göre yanlış yapmış olabilirim kimine göre de doğru ama dedim ya tek başıma olsaydım ve yapma zorunluluğum olmasaydı bu gibi konulara tercihim olmayabilirdi genelde
yine de teşekkürler bilgilendirmeniz için

Genişletmek için tıkla ...

ben karşıt görüşlerim ile savaşmıyorum sadece tartışıyorum. Bizim gibi düşünenlerin gelmesini beklerim derken sazanlık mahiyetinde değildir umarım. Ben kimseyi ezme amacı gütmüyorum. Estafirullah. Yalnız bariz hatanızı da gözardı edemiyorum. Zira fosil yakıt ile enerji üreten termik santral resmini koymuşsunuz.

Termik santral


hes (hidroelektrik santral) yani baraj


Çalışmalarınızdan da anlaşıldığı kadarı ile hidroelektrik santrallerine karşısınız.
Bunun nedeni nedir bilemem ama karşı çıkmanız için edindiğiniz sebepler umarım o %80 ini yanlış aldığınız bilgi kaynakları değildir. Belli ki o kaynaklar hes ile termik santrali bile ayırt edemeyecek kadar zavallılar. Tipik türk kaynakları.

Kısadan bir bilgi vereyim |Kaynak wikipedia|

Hidrolik santralların artıları, eksileri [değiştir]

Bir barajın yapımı ve öncesinde; uzun süreli yağış, su, jeolojik çalışmalar yapılması, su altında kalan arazi için ödenen istimlâk bedelleri, baraj yapım maliyetinin yüksek olması ilk yatırım maliyetinin çok fazla çıkmasına neden olur ki bu bir dezavantajdır. Ayrıca vahşi hayata ve doğal kaynaklara zararları, bölgesel kültürler ve tarihi yerlerin yok edilmesi (Zeugma, fırtına vadisi vs.), su kalitesine etki sorunu dezavantajlardan bazılarıdır. Su kaynağı bakımından zengin fakat yüksek debili akarsu bakımından fakir olan Türkiye'de maliyeti düşük ve çevreye zararı daha az olan Kanal Tipi Santralleri kurmak zordur. Küçük bir kasabaya yetecek kadar enerji üreten bir tesis için bile pek çok ağaç kesip yol açmak zorunda kalınması doğaya geri dönüşü olmayan zararlar vermektedir.
Dezavantajlarına karşın; ilk yatırım yapıldıktan sonra, enerji üretiminin ana kaynağı su olduğundan üretim maliyeti çok ucuz olmaktadır. Yakıtlı santralleri gibi hava ve çevre kirliliği yaratmazlar. Türbinler hakkında daha detaylı bilgi için teklif hazırlama mühendislerine başvurulabilir.
Ayrıca barajların, elektrik üretiminin yanı sıra;
Yerleşim yerlerinin suyunu karşılama,
Sel ve taşkınları önleme,
Tarım arazilerini sulama
Balıkçılık
Ağaçlandırmaya katkı, erozyonu önleme
Turizmi geliştirme
Ulaşım
İklimde yumuşama gibi yararları bulunur.

Hidrolik santrallar ile termik santralların karşılaştırılması [değiştir]

Hidrolik Santralların yıllık üretimleri, kaynağa gelen su miktarıyla doğru orantılı olduğundan ve bir yıl boyunca gelen su insanoğlunun elinde olmayıp tam kapasite çalıştırmaya yetmeyebileceğinden, genel olarak puant santralı olarak çalıştırılırlar. Devreye alınış ve çıkarışları çok kolay ve hızlı olduğundan su rejimine bağlı olarak günün, enerji gereksiniminin çok olduğu- ki buna puant saati denir - saatlerinde çalıştırılarak, enerjiye az gereksinim olduğu zamanlarda devre dışı bırakılırlar. Bir Hidrolik Santral ünitesi tam kapasite ile çalıştırılmayabilir. Örneğin 100 MW güçteki bir ünite bir saat tam kapasite çalıştığında 100 000 kWh enerji üretebilir. Tam kapasite çalışma türbin kanatlarının önündeki su giriş kapakçıkları tam açıktır ve saniyede geçen su miktarı en üst düzeydedir. Ancak, sistemden çekilen enerji, kullanıcıların devreye girme, çıkmalarına göre an be an değişir. Sisteme anlık olarak istenilen enerjinin verilmesini üretim ünitesindeki regülasyon sistemi sağlar. Regülasyon sistemi, türbin kanatlarının önündeki su giriş kapakçıklarına otomatik olarak hükmederek daha az su girişine paralel olarak daha az üretim yapar. Bu olaya sistemde frekans tutma denir. Tüm elektrikli alıcıların sağlıklı ve verimli çalışabilmesi için frekansın, alıcılarda imalat sırasında belirlenen frekansa - Türkiye ve Avrupa ülkelerinde 50 Hz -uygun olması gerekir.
Termik santrallerin devreye alınış ve çıkarışları çok kolay ve hızlı değildirler. Buna karşın yakıtlarını istenilen miktarda elde etmek insanoğlunun elindedir. Devreye alınış ve çıkarışları sırasında çok verim kaybına uğrarlar. Kızgın buharın, enerji üretimine hazır hale gelmesi için kazanların uzun süre yakılması gerekir. Bütün bu nedenlerden ötürü [termik santraller arıza, revizyon, bakım vs. durumlar dışında 24 saat sürekli çalıştırılmak üzere plan ve dizayn edilmişlerdir.
Stator sargılarında elde edilen orta gerilim elektrik enerjisidir. Orta gerilim enerjinin şehirlere taşınması için çok büyük kesitli iletkenler gerektiği, bunun da olanaksız olması nedeniyle oluşan gerilim Transformatörler vasıtasıyla Yüksek gerilim e çıkarılır ve elektrik iletim hatları ile şehirlere taşınır. Yüksek gerilim enerji kullanıma sunulamıyacağına göre, bu kez de yerleşim yerlerindeki Transformatörler vasıtasıyla kademeli olarak Alçak gerilim e düşürülerek kullanıma sunulur.
Elektrik enerjisi depo edilemez ama su depo ederek elektrik dolaylı olarak depo edilebilir.

arixira' Alıntı:

ben karşıt görüşlerim ile savaşmıyorum sadece tartışıyorum. Bizim gibi düşünenlerin gelmesini beklerim derken sazanlık mahiyetinde değildir umarım. Ben kimseyi ezme amacı gütmüyorum. Estafirullah. Yalnız bariz hatanızı da gözardı edemiyorum. Zira fosil yakıt ile enerji üreten termik santral resmini koymuşsunuz.

Termik santral

hes (hidroelektrik santral) yani baraj

Çalışmalarınızdan da anlaşıldığı kadarı ile hidroelektrik santrallerine karşısınız.
Bunun nedeni nedir bilemem ama karşı çıkmanız için edindiğiniz sebepler umarım o %80 ini yanlış aldığınız bilgi kaynakları değildir. Belli ki o kaynaklar hes ile termik santrali bile ayırt edemeyecek kadar zavallılar. Tipik türk kaynakları.

Genişletmek için tıkla ...

hidroelektrik santrallerine karşı değilim çalışmamın amacını anlamadınız galiba verilen bir afiş göreviydi o şekilde düzenlendi benimle birlikte 20 kişiye daha bu görev verildi ve yapıldı
evet sizin gibi düşüncelerin ve diğer düşüncelerin gelmesini bekledim ama bu dediğiniz tabirde 'sazanlık mahiyetinde' değildi karşı bir düşüncenin vereceği bilgi ve nedenlerini öğrenmekti
evet anlattıklarınız nette mevcut kaçırdığım başka noktalar olabilirdi ki olmuş zaten
teşekkür ederim siz de gayet iyi açıkladınız
bilgilendirmeniz ve bariz yanlışımı belirttiğiniz için de tekrar teşekkür ederim, dikkat ederim

iyi de sayfa konusu hidroelektrik santralleri(yenilenebilir enerji); yaptığın çalışma ise nükleer enerji santralleri olmuş. kafanı karıştıran konu bu olmasın?

dodo34' Alıntı:

iyi de sayfa konusu hidroelektrik santralleri(yenilenebilir enerji); yaptığın çalışma ise nükleer enerji santralleri olmuş. kafanı karıştıran konu bu olmasın?

Genişletmek için tıkla ...

Bence çok doğru bir tespit.

dodo34' Alıntı:

iyi de sayfa konusu hidroelektrik santralleri(yenilenebilir enerji); yaptığın çalışma ise nükleer enerji santralleri olmuş. kafanı karıştıran konu bu olmasın?

Genişletmek için tıkla ...

martin78' Alıntı:

Bence çok doğru bir tespit.

Genişletmek için tıkla ...

evet haklısınız bir yanlışlık yapılmıştır düzeltme şansım olursa -ki sanırım bu konu biraz sıkıntılı- düzeltilmeye çalışılacaktır ya da konunun komple kaldırılması için talepte bulunacağım fakat bir süre daha bu konunun bulunması gerekiyor arkadaşımızın paylaştığı yorumlar önemlidir

seventh' Alıntı:

evet haklısınız bir yanlışlık yapılmıştır düzeltme şansım olursa -ki sanırım bu konu biraz sıkıntılı- düzeltilmeye çalışılacaktır ya da konunun komple kaldırılması için talepte bulunacağım fakat bir süre daha bu konunun bulunması gerekiyor arkadaşımızın paylaştığı yorumlar önemlidir

Genişletmek için tıkla ...

Aslında içerik tamam ama başlık yalnış olmuş yani içerik ile başlık birbirinden farklı, yoksa çalışma ile ilgili sıkıntı yok.

martin78' Alıntı:

Aslında içerik tamam ama başlık yalnış olmuş yani içerik ile başlık birbirinden farklı, yoksa çalışma ile ilgili sıkıntı yok.

Genişletmek için tıkla ...

haklısınız farkındayım fakat başlık değişmiyor başlık ile ilgili içerik de şu anda elimde mevcut değil olsa da o da düzelmez zaten yazdığım ilk mesajda da düzeltme yapamıyorum gerekli düzeltme de yorumların içinde yapılmıştır yapabileceğim pek bir seçenek kalmıyor başlık ve içerik arasında ki bariz hatayı kabul etmenin dışında tabi

güzel uyarıcı bir çalışma