womd
🌟Usta Tasarımcı🌟
- Katılım
- 19 Kas 2010
- Mesajlar
- 307
- Tepkime puanı
- 5
Merhaba arkadaşlar,
Kurduğum firma bugün 1 yaşında ve hala hayatta.
Ben de bu 1 senelik süreçte yaşadığım tecrübeleri burada paylaşmak istiyorum. Belki bazı arkadaşlara bir faydam olur.
Bir yerde çalışıyorsunuzdur, işinizden memnun değilsinizdir. Ya da freelance olarak çalışıyor ama fatura kesemiyorsunuzdur. Bu anlarda hepinizin aklından bazen geçiyordur şirket kurmak.
Öncelikle şirket kurmayı gözünüzde büyütmeyin, ticaret odasına veya esnaf odasına bile kayıt olmadan küçük harcamalarla basit bir şahıs şirketini 1 günde kurabilirsiniz. Ancak şirket kurmanızla birlikte artık bir mükellefsinizdir ve devlet ile sürekli yüzleşeceksiniz, buna hazır olun. :[
Şirket kurmadan önce kendinize sormanız gereken ilk soru: Çevrem kendi işimi yapabilmem için yeterli mi? Eğer iş çevrenize güvenmiyorsanız, macera aramayın. Ben kapı kapı gezer çevre yaparım diyenler olabilir, ama bu hayalci bir yaklaşımdır. İşler öyle kolay yürümüyor maalesef.
İkinci soru ise şu:Hedeflediğim müşteri profillerini tatmin edebilecek düzeyde miyim? Bir iş yaptığım müşteri ikinci kez kapımı çalar mı? Bu konuda da kendinize güveninizin tam olması gerekli. Zira sadık müşteri çok ama çok önemli. Buna tekrar değineceğim.
Bundan sonrası iki soruya da ''evet'' diyen arkadaşlar için...
Şirket kurmanın en önemli avantajı bence imajdır. Şirketim var, fatura kesebiliyorum demek firmaların size bakışını değiştirecek, harçlığını çıkaran genç arkadaş imajını yıkacaktır.
Bazı arkadaşların güzel bir ofis, pahalı cihazlar, personel, vs. gibi masrafları karşılayabilecek güçleri olabilir ve yatırım yaparak iş kurmak isteyebilirler. Ancak bu olmazsa olmaz bir kural değildir. Tek başınıza, home-office şeklinde de başlangıcınızı yapabilirsiniz ki ben de öyle yaptım. Bir de altınızda bir aracınız varsa tadından yenmez. Açıkçası bu meslek için cebinizden para koyarak iş kurmak ne kadar mantıklı tartışılır. Bence iş kendini büyütmeli ve öyle yatırım yapılmalı. İşler yolunda gitmezse ofis, personel masrafları çok büyük külfet olacaktır ve altından kalkamayabilirsiniz.
Tecrübelerimden çıkardığım dersleri kısaca özetlemek gerekirse:
1) İş ve eviniz ile ilgili aylık masrafınızı yaklaşık olarak hesaplayıp 6 ile çarpın ve o parayı bir kenara koyun. O para cebinizde olmadan iş kurmayın, zira çok sıkıntı çekebilirsiniz. 6 ay farazi bir rakamdır. Bu durağan başlangıç süreci daha kısa veya uzun sürebilir. Ama kendinize işin gidişatını görmek için en az 1 sene süre tanıyın ve bu süreçte asla pes etmeyin.
2) Şu anda bir firmada 2000 TL maaş ile çalıştığınızı varsayalım. Kendi şirketinizi kurduğunuzda tek başınıza home-office çalışsanız bile aylık masrafınız minimum 1000-1500 TL olacaktır. (bağkur, damga vergisi, stopaj, muhasebeci ücreti, yakıt, vs.) %20 de gelir vergisi ödeyeceğinizi hesaba katarsak 2000 TL net kar edebilmeniz için kabaca her ay 3500-4000 liralık tasarım işi almanız gerekmektedir. Eğer ofis açarsanız aylık masrafınız 2000-3000 TL arası, ofis + 1 personel çalıştırırsanız 4000-5000 TL arası olacaktır.
3) Basit defter, beyanname gibi maliye ile ilgili işlemleri muhasebeciniz halledecektir. Ancak siz de mutlaka tüm gelirinizi/giderinizi, iş yaptığınız/yaptırdığınız firmaların carilerini excel'de veya basit bir muhasebe programında kayıt altına alın. Bu işinizle ilgili analizler yapabilmenizi, önünüzü görerek plan yapabilmenizi sağlayacak.
4) Kestiğiniz faturalar hizmet faturası olacağı için her ay sonunda çokça KDV ödemesi çıkacaktır. Siz bu parayı müşteriden alır, devlete verirsiniz. O parayı mümkün olduğunca harcamamaya çalışın, çünkü o sizin paranız değil. Bu KDV ödemelerini yapamazsanız birikir, başınızı ağrıtır.
5) Tasarım hizmetinin yanında matbaa, dijital baskı, promosyon ürünlerinin alım satımını yaparak karınızı arttırabilirsiniz. Aracı olduğunuz için üreticilerin fiyatlarına yüksek karlar koyarak satış yapamazsınız. O devir kapanalı çok oldu. Karınızı makul seviyelerde tutarak fiyat verin. Üretim süreci sizin kontrolünüzde olmadığı için müşterilerinize mahçup olmamak ve zarar etmemek adına kendinize işini savsaklamayan, düzgün yapan ve vadeli çalışabilen üreticiler bulun. Vadeli çalışmak önemli. Çünkü peşin ödeme, iş tesliminde ödeme yapan firma bulmak zor. Üreticinin parasını iş tesliminde ödeyip, müşteriden parayı vadeli alırsanız, bir süre sonra nakit sıkışıklığı yaşamanız kaçınılmazdır. Müşterileriniz ve üreticileriniz ile bir güven ilişkisi kurarsanız çek de alıp verebilirsiniz. Ama asla bedelini karşılayamayacağınız işler için ben yaparım diye ortaya çıkmayın, sözleşmesiz iş yapmayın.
6) Kendinize sadık müşteriler bulmaya çalışın. Özellikle her ay düzenli hizmet ihtiyacı olan firmaları araştırın. Birkaç firmayla aylık sabit ücret karşılığı hizmet anlaşması yapabilirseniz, bu size güven verecektir. Çünkü ay sonunda kazanacağınız minimum para belli olduğu için her aya bir belirsizlikle başlamaktan kurtulacaksınız.
7) Tek başınıza çalışıyorsanız mevcut müşterilerle görüşme, tasarım, teslimat, pazarlama, vs. Bunların hepsini bir arada yapabilmeniz mümkün değil. Muhtemelen iş yoğunluğunuz artınca pazarlama (yeni müşteri arama) noktasında sıkıntı yaşayacaksınız. Bu durumda eğer varsa başka firmalarda saha satış temsilcisi olarak çalışan ve iş çevresi geniş-sosyal arkadaşlarınızdan destek isteyin.
Son olarak şunu söyleyebilirim: Her işte olduğu gibi bu işin sonunda da ne olacağını asla bilemezsiniz. Çok emek sarfedip başladığınız noktada da sayabilirsiniz, iyi paralar da kazanabilirsiniz. Sıkıntılı dönemler geçirebilirsiniz, motivasyonunuz da düşebilir. Ama işini layıkıyla yapan hiç kimsenin emeğinin karşılıksız kalacağını düşünmüyorum. Moraliniz bozuldukça bardağın dolu tarafından bakın: Kendi işimin patronuyum, kimseye hesap vermiyorum, kimseden emir almıyorum, mesai saatlerimi kendim belirliyorum. Deneyin, hedefler koyun, ama olmuyorsa da zorlamayın.
Nacizane tavsiyelerimdir. Umarım genç arkadaşlara faydası olur.
Kurduğum firma bugün 1 yaşında ve hala hayatta.
Ben de bu 1 senelik süreçte yaşadığım tecrübeleri burada paylaşmak istiyorum. Belki bazı arkadaşlara bir faydam olur.Bir yerde çalışıyorsunuzdur, işinizden memnun değilsinizdir. Ya da freelance olarak çalışıyor ama fatura kesemiyorsunuzdur. Bu anlarda hepinizin aklından bazen geçiyordur şirket kurmak.
Öncelikle şirket kurmayı gözünüzde büyütmeyin, ticaret odasına veya esnaf odasına bile kayıt olmadan küçük harcamalarla basit bir şahıs şirketini 1 günde kurabilirsiniz. Ancak şirket kurmanızla birlikte artık bir mükellefsinizdir ve devlet ile sürekli yüzleşeceksiniz, buna hazır olun. :[
Şirket kurmadan önce kendinize sormanız gereken ilk soru: Çevrem kendi işimi yapabilmem için yeterli mi? Eğer iş çevrenize güvenmiyorsanız, macera aramayın. Ben kapı kapı gezer çevre yaparım diyenler olabilir, ama bu hayalci bir yaklaşımdır. İşler öyle kolay yürümüyor maalesef.
İkinci soru ise şu:Hedeflediğim müşteri profillerini tatmin edebilecek düzeyde miyim? Bir iş yaptığım müşteri ikinci kez kapımı çalar mı? Bu konuda da kendinize güveninizin tam olması gerekli. Zira sadık müşteri çok ama çok önemli. Buna tekrar değineceğim.
Bundan sonrası iki soruya da ''evet'' diyen arkadaşlar için...
Şirket kurmanın en önemli avantajı bence imajdır. Şirketim var, fatura kesebiliyorum demek firmaların size bakışını değiştirecek, harçlığını çıkaran genç arkadaş imajını yıkacaktır.
Bazı arkadaşların güzel bir ofis, pahalı cihazlar, personel, vs. gibi masrafları karşılayabilecek güçleri olabilir ve yatırım yaparak iş kurmak isteyebilirler. Ancak bu olmazsa olmaz bir kural değildir. Tek başınıza, home-office şeklinde de başlangıcınızı yapabilirsiniz ki ben de öyle yaptım. Bir de altınızda bir aracınız varsa tadından yenmez. Açıkçası bu meslek için cebinizden para koyarak iş kurmak ne kadar mantıklı tartışılır. Bence iş kendini büyütmeli ve öyle yatırım yapılmalı. İşler yolunda gitmezse ofis, personel masrafları çok büyük külfet olacaktır ve altından kalkamayabilirsiniz.
Tecrübelerimden çıkardığım dersleri kısaca özetlemek gerekirse:
1) İş ve eviniz ile ilgili aylık masrafınızı yaklaşık olarak hesaplayıp 6 ile çarpın ve o parayı bir kenara koyun. O para cebinizde olmadan iş kurmayın, zira çok sıkıntı çekebilirsiniz. 6 ay farazi bir rakamdır. Bu durağan başlangıç süreci daha kısa veya uzun sürebilir. Ama kendinize işin gidişatını görmek için en az 1 sene süre tanıyın ve bu süreçte asla pes etmeyin.
2) Şu anda bir firmada 2000 TL maaş ile çalıştığınızı varsayalım. Kendi şirketinizi kurduğunuzda tek başınıza home-office çalışsanız bile aylık masrafınız minimum 1000-1500 TL olacaktır. (bağkur, damga vergisi, stopaj, muhasebeci ücreti, yakıt, vs.) %20 de gelir vergisi ödeyeceğinizi hesaba katarsak 2000 TL net kar edebilmeniz için kabaca her ay 3500-4000 liralık tasarım işi almanız gerekmektedir. Eğer ofis açarsanız aylık masrafınız 2000-3000 TL arası, ofis + 1 personel çalıştırırsanız 4000-5000 TL arası olacaktır.
3) Basit defter, beyanname gibi maliye ile ilgili işlemleri muhasebeciniz halledecektir. Ancak siz de mutlaka tüm gelirinizi/giderinizi, iş yaptığınız/yaptırdığınız firmaların carilerini excel'de veya basit bir muhasebe programında kayıt altına alın. Bu işinizle ilgili analizler yapabilmenizi, önünüzü görerek plan yapabilmenizi sağlayacak.
4) Kestiğiniz faturalar hizmet faturası olacağı için her ay sonunda çokça KDV ödemesi çıkacaktır. Siz bu parayı müşteriden alır, devlete verirsiniz. O parayı mümkün olduğunca harcamamaya çalışın, çünkü o sizin paranız değil. Bu KDV ödemelerini yapamazsanız birikir, başınızı ağrıtır.
5) Tasarım hizmetinin yanında matbaa, dijital baskı, promosyon ürünlerinin alım satımını yaparak karınızı arttırabilirsiniz. Aracı olduğunuz için üreticilerin fiyatlarına yüksek karlar koyarak satış yapamazsınız. O devir kapanalı çok oldu. Karınızı makul seviyelerde tutarak fiyat verin. Üretim süreci sizin kontrolünüzde olmadığı için müşterilerinize mahçup olmamak ve zarar etmemek adına kendinize işini savsaklamayan, düzgün yapan ve vadeli çalışabilen üreticiler bulun. Vadeli çalışmak önemli. Çünkü peşin ödeme, iş tesliminde ödeme yapan firma bulmak zor. Üreticinin parasını iş tesliminde ödeyip, müşteriden parayı vadeli alırsanız, bir süre sonra nakit sıkışıklığı yaşamanız kaçınılmazdır. Müşterileriniz ve üreticileriniz ile bir güven ilişkisi kurarsanız çek de alıp verebilirsiniz. Ama asla bedelini karşılayamayacağınız işler için ben yaparım diye ortaya çıkmayın, sözleşmesiz iş yapmayın.
6) Kendinize sadık müşteriler bulmaya çalışın. Özellikle her ay düzenli hizmet ihtiyacı olan firmaları araştırın. Birkaç firmayla aylık sabit ücret karşılığı hizmet anlaşması yapabilirseniz, bu size güven verecektir. Çünkü ay sonunda kazanacağınız minimum para belli olduğu için her aya bir belirsizlikle başlamaktan kurtulacaksınız.
7) Tek başınıza çalışıyorsanız mevcut müşterilerle görüşme, tasarım, teslimat, pazarlama, vs. Bunların hepsini bir arada yapabilmeniz mümkün değil. Muhtemelen iş yoğunluğunuz artınca pazarlama (yeni müşteri arama) noktasında sıkıntı yaşayacaksınız. Bu durumda eğer varsa başka firmalarda saha satış temsilcisi olarak çalışan ve iş çevresi geniş-sosyal arkadaşlarınızdan destek isteyin.
Son olarak şunu söyleyebilirim: Her işte olduğu gibi bu işin sonunda da ne olacağını asla bilemezsiniz. Çok emek sarfedip başladığınız noktada da sayabilirsiniz, iyi paralar da kazanabilirsiniz. Sıkıntılı dönemler geçirebilirsiniz, motivasyonunuz da düşebilir. Ama işini layıkıyla yapan hiç kimsenin emeğinin karşılıksız kalacağını düşünmüyorum. Moraliniz bozuldukça bardağın dolu tarafından bakın: Kendi işimin patronuyum, kimseye hesap vermiyorum, kimseden emir almıyorum, mesai saatlerimi kendim belirliyorum. Deneyin, hedefler koyun, ama olmuyorsa da zorlamayın.
Nacizane tavsiyelerimdir. Umarım genç arkadaşlara faydası olur.