İnsanların, toplumsal kurallarla nasıl standart bir şekle büründüğünü, bir toplumun üyesi olabilmek için de bunun kaçınılmaz olduğunu, ancak böylece o toplumun bir bireyi olabileceğini, fakat kişi olarak da her birinin bir fenomen olarak kaldığını grup yapıtlarının iyi eleştirilmesinde hemen yakalayabiliyoruz. Bu tür kompozisyonlar, alıcısında sadece estetik bir beğeni değil, aynı zaman da bir de kendini bulma, kendine güvenme gibi bir duygu yaratabiliyor ki bunun ardında sadece sanatçının başarısı yatmaktadır. "İnsan Yapıları" çalışmaları yalın bir görkem içinde alıcıyı insancıl duygularla sarmalayıveriyor...