Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Oğluş Kedimin Doğum Günü..........

sevgiden-iz

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
26 Şub 2010
Mesajlar
335
Tepkime puanı
67
OĞLUŞ KEDİMİN DOĞUM GÜNÜ!………………

1 Ağustos 2007 de doğdu…….

O masmavi gözlerini gözlerime dikti bakıyor. Yaklaşık üç sene önceydi. Birden bire geldi girdi hayatıma ilk zamanlar istemiyorummm desem de yaklaşık üç hafta iki göz iki çeşme ağlasam da maviş maviş gözümün içine bakan bu canlı beni kendine öyle bir alıştırdı ki. Şimdi mümkün değil hiçbir şekilde hiçbir yere bırakamam. Kimi mi? Daha fazla merak ettirmeden yazayım Kedimi.

Eve girdiği anda sürekli miyavlayan avuç içi kadar bir şey. Sarı ve beyaz rengi olan tüylü bir canlı işte.:sadsmile:

(Bir de kızım demez mi -Anne oda bizim gibi sarışın ne olur kalsın bizimle diye. Ama sarışın olmasa da kalması için bir sebep bulacaktı kuşkusuz.)

Çok pis kokulu olduğu için doğruca banyoya küvete atıp bebe şampuanıyla yıkadım. (Bebe şampuanı gözlerini yakmasın diye özellikle seçilmişti. Ölmeyeceğini bilsem çamaşır makinesine atacağım o kadar pis bir kediydi.)

Üzerinden atlayan pireler hala daha gözümün önünde pirenin adını duyunca kaşınan birisi olarak delirmek işten bile değil. Aman Allah’ ım ben ve bir kedi üstelik pis kokulu, üstelik kaşıntılı, üstelik pireli ne yaparım ben şimdi? Sürekli bana geliyor ama. Yıkadıktan sonra saç kurutma makinesiyle kuruturken (ıslak kalıp da üşümesin diye) o güzel gözlerini kocaman açmış, dört patisiyle sol elime ve bileğime yapışmıştı. Kımıldayacak hali kalmamış ve korkmuş vaziyette bana bakıyordu. Kurularken bile bedeninden hala pire atlıyordu. O gün, o saat o dakika vakit geçirmeden veterinerin yolu tutuldu.

A-4 kağıt kutusunun yanlarına delik açılmış hava alsın diye o şekilde gelmişti yol boyunca İstanbul’dan. Veterinere giderken yine aynı kutu içindeydi. Arabadaki pis ve ağır kedi kokusu günlerce sürdü.:puke:

Umutla gidiyorum ben veterinere: :sadsmile:
- Aman kurtarın beni verin birisine gitsin benden. Diyeceğim ama

(Aaaaa nerdeee )

Önce tırnakları kesildi. Ardından vücudunda kalan pireler ilaçlanarak yok edildi. Bütün aşıları yapıldı. Bir sağlık karnesi kaydı açıldı. Kedinin cinsiyetini bir türlü anlayamayan iki üç kez bakınca bu oğlan diyen adama karşı iyice somurtan, ağlamaklı yüzümle bakıyorum. Bir de bana bilmiş bilmiş:

–Ablacım siz ne yaptınız? Kediler kendi kendini temizler yıkanmaz ki diyen veterineri içimden gelen oracıkta boğma hissi.

Maması, mama kabı, kumu, kum kabı, küreği, taşıma kutusu, mama ölçeği, vitaminleri, bir adet ucunda zil olan fareye benzer oyuncağıyla birlikte, gereksinim duyacağı ne varsa hepsi verildi. Ben veterinere çaresiz yalvarır gözle bakıyorum ve söyleniyorum

-Ne olur bırakılacak bir yer varsa bırakalım ben hiç istemiyorum bu kediyi diye. Bu aldığımız eşyalarını da verelim kediyi alana diyorum. Ama benden başka herkes kediyi çok sevince benim yalvarışlarım havada kalıyor tabii.

Yüzüme gözlerini kırpıştırarak bakan, sevimli gözükmeye çalışan adamın söyledikleri hala kulağımda.
–Bu cins bir kedi değil ki sıradan bir sokak kedisi kim ne yapsın? Hem biz hep görüyoruz en son anneler seviyor ama sağlam seviyor kedileri. Öff Allahım bana bu eziyet niye?
Niye?
Ağlayarak ayrılıyorum veterinerin yanından (ciddiyim gerçekten çok ağladım) bu arada içimdeki his (Veterineri yok etme hissi) devam ediyor...

Eve dönerken bizim miniğin keyfi yerine gelmiş, kaşıntısı geçmiş, ilaçlarını almış, uyumaya bile başlamıştı taşıma kutusunun içinde. Çocuklar mutluluktan uçuyorlardı yanımda ve ben sürekli somurtuyordum gitsin ben istemiyorum bu kediyi diye. (Şimdi düşünüyorum bu kadar aşırı tepkiyi niye gösterdim acaba diye de cevap bulamıyorum.)

Ağladım, ağladım epeyce ağladım:crying: bir sabah ben şimdi bununla ne yapacağım Allah’ım yeniden bebekli gibi oldum ne işim var bunca yıl sonra hiç tanımadığım cinste bir canlı ile (üstelik evin her tarafı tüylendi) yaşamak zorunda mıyım ben? İsyanlarını yaşarken, beynimden geçen bu sorulara bir türlü cevap bulamamaktayken, aklıma Belediyeler geldi. Hemen Büyükşehir Belediyesinin yolunu tuttum. Gidip görüştüm. Bu arada birkaç gün geçmişti kedimiz geleli ve artık dışarı bırakma fikrinden uzaklaşmaya başlamıştım. Çünkü gelip gelip dizime yatıyor ve o maviş gözlerini gözlerime dikip sürekli yüzüme bakıyor, taa ki uykusu gelip kucağımda esneye esneye uyuyuncaya kadar.

Şimdi bu anne sevgisini de almaya başladı dışarıda ne yapar diye düşünürken buldum kendimi bir anda. (Vicdan işte)

(Veterinerin dedikleri çıkıyor muydu yoksa!... Ben sağlam mı sevmeye başlamıştım yoksa?...Yok yok ben bu kediyi hiç sevmedim ve istemedim. Yanılıyor muydum yoksa? Bu gel-gitler arasında delirmiş miydim yoksa?:D Tam kestiremedim. )

Büyükşehir Belediyesinin köpekleri alma ve barındırma yeri varmış ama kedilere karışmıyorlarmış. Bırakıp sokağa kurtulma fikri gittikçe uzaklaşıyordu benden bu arada. İlçe Belediyesine sorduğumda ise böyle bir hizmetlerinin olmadığını söylediler bana. Kızım, oğlum, yeğenim hepsi ilk günden itibaren benimsediler bakımını üstlendiler. Çocuklarım:
-Bak anne,
Yeğenim:
-Bak teyze sana hiçbir işini yaptırmayacağız yeter ki bir yere gönderme diyorlardı.

Bana sevimli göstermek için sürekli yanıma getiriyorlardı kediyi o da gitmiyordu yanımdan iyi mi? Çocuklar okula gidince evin kapısını arkasına kadar açık bırakıyordum hiç değilse kaçsın gitsin diye eşiğe kadar geliyor, dışarı bakıyor, ardından evin içine kaçıyor ve gitmiyordu bir türlü. Bu arada ismi konmuş (Oğluş), Yavaş yavaş evde egemenliğini ilan etmeye başlamış, ben hariç herkesin tek neşesi olmuştu. Annem bile beni ve çocukları sormuyor kediyi soruyordu. Beslenmesi de basitti. Mamasına su katılıp yumuşaması sağlanıyordu çünkü daha dişleri bile yoktu o kadar bebekti yani.
Kıyamadım çocuklarımın ve yeğenimin onu çok sevdiğini göre göre atamadım dışarıya.

Bu yazdıklarım geldiği ilk günlerde hissettiklerim. Şimdi ona karşı çok farklı bir sevgim var. O benim küçük oğlum. Oğluşum. Artık gözleri mavi değil. Sarımsı yeşilimsi bir renk ama gece olunca simsiyah yusyuvarlak bir göz halini alıyor ve hafif şehla. Hala daha gözümün içine bakıyor. Sanki konuşacak gibi. :rofl:

Şu yazıları yazarken bile yanımda bilgisayarımın üstünde, geçenlerde ekranı yalamaya kalktı ama hemen indirdim masadan. (Şımarabilir ama o kadar da değil artık.) Hiç kimseyi umursamayan, hiçbir alışkanlığından taviz vermeyen tamamen karakterini koruyan bir canlı benim kedim. (Tamam abartmayayım herkesin kedisi öyledir. Ama bu benim kedim.) :D

Çocuklarıma hayvan sevgisini aşılamak için ben de kendimce bir şeyler yapmıştım ama hep yarım kalmıştı. Daha önce civcivlerimiz vardı. Üç tane çocuklar sevsin diye almıştım. Kolinin içinden zıplayıp etrafı kirletmeye başlayınca doğru komşunun bahçesine gönderildiler tarafımdan. Bir de cam kavanoz içinde Japon balıklarımız. Ama uzun süre yaşatamadık. Kuşmuş, kanaryaymış, muhabbet kuşuymuş hiç heveslenmedim. Sürekli gürültülüler çünkü.

Bu sessiz, tüylü ama olsun çok tatlı. Güzel bir kedi artık alıştık birbirimize şimdi üç yaşı bitti dörde döndü. Her türlü bakımını biz yaparız diyenler sözlerini unuttu bu iş bana devredildi artık. Evlendirelim çoluğa çocuğa karışsın dedik ama yalnız büyüdüğü için başka kedi görünce korkup kaçacak kadar paranoyak bir kedi.:rofl: Saç kurutma makinesi, ütünün buhar püskürtürken çıkardığı ses, elektrik süpürgesi onu korkutup dolapların üstüne çıkaracak kadar etkili. Güzel ve korkak Oğluş’ um benim…:rofl:


----------------Alıntı değildir. Hayatıma bir anda giren bir tatlı kedi işte.--------------
 

özgüll

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
3,704
Tepkime puanı
168
Nasıl bir anlatımdır bu, kayboldum adeta...:)

Anılarınızı paylaşmanız dileğiyle, sevgiyle kalın.:)

Teşekkürler.:)
 

Güneşş1

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
29 Haz 2009
Mesajlar
453
Tepkime puanı
13
Harika bir yazı olmuş :D
O ustaca tasvirlerde neyin nesi efenim :)kedi gözümün önünde canlandı:)pardon Oğluş.
Allah ayırmasın nediyelim :) sevin bizim yerimizede.
 

sevgiden-iz

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
26 Şub 2010
Mesajlar
335
Tepkime puanı
67
Harika bir yazı olmuş :D
O ustaca tasvirlerde neyin nesi efenim :)kedi gözümün önünde canlandı:)pardon Oğluş.
Allah ayırmasın nediyelim :) sevin bizim yerimizede.

Teşekkür Ederim Yorumunuz için.

Baktım gitmeyecek önce mama yerken banyoda taşa basmasın diye patilerinin altına paspas yaydım. Sonra büyüdükçe yenisini yaptığım yatakları oldu. :D :D :D
 

Value

Hasta la vista
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
10 Eki 2008
Mesajlar
3,656
Tepkime puanı
214
Çok hoş bipaylaşım :) Yüreğinize sağlık.
Kedilere bende bayılırım, benim içinde sevin :)
 

Hepyek

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
17 Eyl 2007
Mesajlar
3,069
Tepkime puanı
84
Kedi bakmak bir ayrıcalıktır :D

Kutluyorum sizi aynı duygu ve düşünceleri paylaşan herkesi anlatan bir yazı olmuş:D
 

oreiro

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
8 Haz 2010
Mesajlar
636
Tepkime puanı
31
harika bir yazı olmuş. o kadar güzel anlatmışsınızki inanırmısınız ağladım. benim ilk kedim zehirlenerek ölmüştü. yaşlı bi komşumuz vardı kediyle okadar ilgileniyorduk ki kıskançlıktan fare zehiri koymuş tabağına. aklıma o geldi şimdi:(
 

sevgiden-iz

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
26 Şub 2010
Mesajlar
335
Tepkime puanı
67
harika bir yazı olmuş. o kadar güzel anlatmışsınızki inanırmısınız ağladım. benim ilk kedim zehirlenerek ölmüştü. yaşlı bi komşumuz vardı kediyle okadar ilgileniyorduk ki kıskançlıktan fare zehiri koymuş tabağına. aklıma o geldi şimdi:(

Kedinizin başına gelene üzüldüm. Teşekkür Ederim yorumunuz için.
 

kurbaa

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
17 Kas 2008
Mesajlar
909
Tepkime puanı
87
Yaş
36
Yine harika bir anlatım olmuş...
Bizimle paylaştığınız için çook teşekkür ederim.. :)
Kendisini de görmek isterim... En azından fotoğrafını :(:(:(
 

sevgiden-iz

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
26 Şub 2010
Mesajlar
335
Tepkime puanı
67
Yine harika bir anlatım olmuş...
Bizimle paylaştığınız için çook teşekkür ederim.. :)
Kendisini de görmek isterim... En azından fotoğrafını :(:(:(

Teşekkür Ederim. Beğendiğinize sevindim.:smile:

İşte Oğluş;
Bu ilk geldiği sıralarda oyuncağıyla uyurken

goruntu004.jpg


Bu da yenilerdeki görüntüsü. Bilgisayara merakı çok.

img0446a.jpg
 

Value

Hasta la vista
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
10 Eki 2008
Mesajlar
3,656
Tepkime puanı
214
Çok sevimli :) oyuncağıyla uyuyor :))
Ama artık abi olmuş, tasarım yapıyor galiba :)
 

pisi_pisi

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
4 Ağu 2010
Mesajlar
75
Tepkime puanı
7
Yaş
38
Bu bir kedi hikayesidir…
Bu hikayeyi okumaya başlamadan önce, lütfen sol gözünüzün üzerine bir tampon koyun ve görme yeteneğinizi 0/0 50 oranında azaltın.Acılar, sadece okumak, yazmak,hayal edip kendimizi onların yerine koymaya çalışmakla olmuyor; bazen yaşayarak tecrübe etmekte lazım…

Sıradan bir sabah …
Karnım ne aç,ne de tok Allaha çok şükür yaşayıp gidiyoruz işte.Havalar iyice bozdu ama soğuk geceler kapıda…Yazın Ooohhh sereserpe sahildeki banklarda,çimlerin üzerinde keyifff… havada deniz kokusu...Kış geliyor kış,kendime sığınacak bir yerler ayarlamam gerek.Soğuktan,yağmurdan korunacak bir apartman girişi,balkon altı falan.Ama buralarda barınabilmek için de havanın kararmasını,ortalıktan elin ayağın çekilmesini beklemek gerekiyor.Ya apartman görevlisi kovalıyor yada ev sahibesi...Park halindeki arabaların altları kolay bir sığınak ama onlarda çekip gidiyor uykunun orta yerinde! yine açıkta kalıyoruz.Hem kaç arkadaş feda etti bir patisini sıcak motorun koynunda uyuyakalarak…Yukarıdaki caddede bir inşaat vardı belki orada uygun bir yer bulabilirim.Ama karşıya geçerken dikkatli olmam gerek.Solumu kollamalıyım.Dün zor kurtardım kuyruğumu.Benim sol gözüm kör!Solumda bir karanlık perde ile yaşıyorum.Zaten caddeden karşıya geçmek oldukça zor bir de ben üstüne üstlük körüm.Acaba insanlar,onların peşine takılsam trafik ışıklarından geçebilir miyim?Peki hangisi daha tehlikeli!
insanlar mı, cadde ve trafik mi?
Yok yok hadi bir cesaret,kolla arabaları,kolla solunu koş!koş!koş! ohhh tamamdır karşı kaldırımdayım.Şimdi sakin sükunet içinde yürüyebilirim.Karşımdan gelen iki kız kıkırdayarak hararetli bir şekilde konuşuyordu,son ana kadar beni fark etmediler.Centilmen bir erkek kedi olarak kaldırımın kıyısından sokağa inerek onlara yol verdiğim bir sırada kızlardan biri beni fark ederek basıyor çığlığı’’aaaayyyyy kediiiiiiiii’’…Boş bulunuyorum hiç böyle bir hareket beklemiyorum tabiî ki!Bende kendi çapımda çığlığı basıyorum
’’MIAAAUUUUWWWW’’sokak ortasında aksiyon yaşıyoruz ne gerek varsa…Biri korku dolu gözlerle,diğeri iğrenerek bana bakarak ‘pis yaratık,pire torbası,bir de kör sevimsiz şey’diyor.Basımı önüme eğiyorum tamam doğru pisim ve üstelik kokuyorum.Dün boş balık sandıklarının arasında yattım ve bir tek balık bile unutmamışlardı sandıkların içinde.Ama ilk sonbahar yağmurları yağdığında geceler ayaza kesmeden yıkanıp temizleneceğim,hem her gün yalanıyoruz biz kızım…Kendimize göre bir de gururumuz var yani…
Neyse köşeyi döndükleri anda hayatlarından ve hafızalarından çıkacaktım zaten ,kör-pis bir sokak kedisiydim alt tarafı…Yolumu mu kaybettim?Yaşlanıyor muyum ne?Hadi tamam bir gözüm kör anladık! bıyıklarımda mı işe yaramıyor?Burnumda mı koku almıyor artık.Nereye gider koca inşaat?Bu alış-veriş merkezi de neyin nesi?
Bu ne kalabalık?Buraya yeşillikler içinde bir site yapılacağını hayal etmiştim.Barınmak için korunaklı bir mekan,hem zengin ailelerin çöplerini karıştırmak oldukça doyurucu oluyordu.Neyse şans meselesi,bu kalabalık insan topluluğu beni görüp çığlık atmadan ve bana hakaret etmeden mahalleye dönsem benim için daha hayırlı olacak.Eveeeeet,tek gözümün gördüğünden ve burnumun iyi koku aldığından emin olarak bizim sokağın yolunu tutum.Bu sokaktan aşağı.köşedeki ciğerciden sağa(pinti herif sadece kendi kedisini besliyor)…Ve birden olduğum yerde donup kaldım Allah’ım kıpırdayamıyorum,oysa koşmalıyım,hemen saklanacak bir yer bulmalıyım.Karşıdan gelen biri şişko diğer ikisi cılız on iki yaşlarında üç çocuk ve ellerinde o vahşet aleti,Yolun tam ortasından yürüyorlar.
’’Y’’şeklindeki bu aleti görünce yüreğim buz kesiyor,kör olan gözüm onu sanki şu an kaybediyormuşum gibi sızlıyor ve bir damla kanlı yaş akıtıyor…Kendimi bir bodrum kat penceresinin önündeki çiçek saksılarının arkasına zor atıyorum.Oysa artık yetikşin bir erkek kediyim.Tırnaklarımı çıkarabilir,dişlerimi geçirebilir,kendimi savunabilirim.Fakat o yavru kedilere yapılan işkencelerin acı hatırasını beynimden silemiyorum.
Kardeşlerimden birisinin kuyruğunun keşilişini hatırlıyorum.O acı miyavlamayı…
Sonra sıra bana gelmişti zaten bir gözümü kaybettim.Kendi korkum ve ızdırabım yüzünden diğer kardeşlerime ne olduğunu hatırlamıyorum bile…Beni bu acı hatıralarımdan kıçıma yediğim bir terlik uyandırdı.’’pis mendebur’’diyordu yaşlı ve bir o kadar da suratsız bir kadın.Alelacele yola bir bakış fırlattım.Ben geçmişime dalmışken üç çocuk çoktaaan gitmişti.Acı hatıralarımı bir kenara bırakıp terliğin kıçımdaki yeni acısı ile saklandığım yerden fırladım ve iki saksı devirdim.Kadın arkamdan bağırıyordu’’kör ol emiiii !!!’’ burası biraz trajikomik ben bile gülümseyebildim’’zaten körüm beee teyze’’…
Caddeden de karşıya sağ sağlim geçtikten sonra nihayet mahallemize geldim.Kışlık bir yer arama işine yarın devam edebilirim artık.Hava kararmak üzere heeeey şuraya bakın, yeni apartmanın görevlisi akşam servisini bitirmiş çöpleri dışarıya çıkartıyor.Acele etmeliyim yorucu bir gündü ve acıktığımı şimdi hissediyorum.Patilerimi çabuk tutmazsam diğer arkadaşlardan artanlarla akşam yemeğimi geçiştirmek zorunda kalabilirim ya da yemeğinin ortasındaki bir arkadaş yemeğini benimle paylaşmak istemeyebilir.Hiç tartışma psikolojisinde değilim bu akşam veya en kötüsü çöpçü ağabeyler poşetlerin hepsini toplayıp götürürler.Ben acele,merak ve belki de beni bekleyen bir ziyafetin hayali içinde apartmanın önündeki çöp poşetlerini açmaya çalışırken kaldırımda yürüyen bir genç kız yanıma yaklaşmış…’’aaaa ne şeker şey,yazık bir gözünü kaybetmiş canım ne oldu sana böyle.Ama hala çok yakışıklısın gel yakından bakayım sana’’Daha ne olduğunu anlayamadan beni koltuk altlarımdan yakalayarak kucağına aldı.’’Yaaaa dur be güzelim’’bu arada aynı kelimeleri abla da bana sesli olarak ifade etmekte…Biraz kaşlarımı çattım.hırlar gibi yaptım,tırnaklarımı çıkartsam mı acaba diye düşünmeye başladım.Ama canını da yakmak istemiyordum ablanın’’bırak beni yaaaa ne olur’’anlamında kıpırdandım biraz sertçe.’’Ooooffff!!! çok şükür patilerim tekrar yeryüzü ile buluştu.Fakat bu sefer de beni bir eli ile sıkıca tutmuş’’dur kaçma tatlım sevecegim seni’’diyor.Tatlım? ben mi? Sevmek???
O yumuşacık pamuk gibi ellerini sırtımda,boynumda,basımda dolaştırıyor.
Bu nedir böyle…Gözlerimi kapatmak, kendimi bu sevgi denen duygunun kollarına bırakmak istiyorum,içimden engel olmayı başaramadığım bir ses yükseliyor’’mııııırrrrr,mıııırrrr,mııııırrrrr’’
Dayanamıyorum yaaaaa…Ohhhh Allahım
Ne kadar farklı bir his bu? Peki adı ne?
‘mutluluk’ dedikleri bu mu???
Sıcacık evlerinde oturup,camın arkasından biz sokak kedilerini süzen süslü ev kedilerinin yaşadığı,onları sarıp-sarmalayan,koruyan duygu bu mu?içime bir sıcaklık yayıldı,hani geçen yıl ölen yaşlı teyze’nin ayaz kış gecelerinde biz sokak kedilerini düşünerek kapısının önüne bıraktığı ılık süt gibi…
Hop hop hop kaptırma oğlum kendini,geri çekil biraz!Alıştırma kendini,bu gelip geçici.Ani bir hamle yapıp genç kızın o pamuk ellerinden kurtulmayı başardım,kendimi yol kenarına park etmiş olan bir arabanın altına saklamaya çalıştım.Genç kız arabanın altına doğru eğilmiş ‘’gel pisi pisi gel oğlum’’ diye hala ısrar ediyor.Sokak kanunlarına uymaz be güzel ablacım,
hiç mi ders almadın sen hayattan?Kendimi tekerleği siper alarak iyice saklamaya çalıştım.Korunma duvarlarımı gönüllü olarak kaldıramam,üzgünüm… ama unutma ki kanayan yaralarımızı sonra kendimiz yalıyoruz.Sağlam ,güçlü durmak lazım!Direncini kırılmasına izin vermemek,her an tetikte hazır olmak lazım!Kuyruğu daima dik tutmak lazım!Yaşamak,her şeye rağmen yaşamak lazım!Genç kız’’seni unutmayacağım cici kedi’’diyerek uzaklaşırken ben saklandığım arabanın ardından usulca çıkıp boynum biraz bükük,içim ılık ılık,ama mağrur bir ifade ile ardından baktım.Bir kedi hırlaması duyarak başımı çöp poşetlerinin olduğu tarafa çevirdim.Yaşamaya devam etmek için karnımı doyurmam gerekiyordu.Genç kız sokağın köşesini dönmeden son kez başını çevirip bana baktı,sonra dudaklarında bir şarkı mırıldanarak evinin yolunu tuttu.
’’sil baştan başlamak gerek bazen,hayatı sıfırlamak ,
Sil baştan sevmek gerek bazen her şeyi unutmak…’’

İister inanın ister inanmayın dün akşam bu yazıyı karaladım ve son satırları temize çekerken mesai bittiği için size ulaştıramadım.Eve geldiğimde kapıcımız çöpleri dışarıya çıkartıyordu.Birden çöp poşetlerinin yanında sol gözü kör tekir bir erkek kedi belirdi.Hayal mi görüyordum?Bütün gün kafamda canlandırıp kişiliğine bürünmeye çalıştığım sokak kedisi karşımda duruyordu.Yanına gittim ,yere çömelip sevdim ,okşadım gözlerimizle konuştuk biraz.Bilmem belki de hikayedeki genç kız bendim…
 

sevgiden-iz

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
26 Şub 2010
Mesajlar
335
Tepkime puanı
67
Bu bir kedi hikayesidir…
Bu hikayeyi okumaya başlamadan önce, lütfen sol gözünüzün üzerine bir tampon koyun ve görme yeteneğinizi 0/0 50 oranında azaltın.Acılar, sadece okumak, yazmak,hayal edip kendimizi onların yerine koymaya çalışmakla olmuyor; bazen yaşayarak tecrübe etmekte lazım…
............................
............................

İster inanın ister inanmayın dün akşam bu yazıyı karaladım ve son satırları temize çekerken mesai bittiği için size ulaştıramadım.Eve geldiğimde kapıcımız çöpleri dışarıya çıkartıyordu.Birden çöp poşetlerinin yanında sol gözü kör tekir bir erkek kedi belirdi.Hayal mi görüyordum?Bütün gün kafamda canlandırıp kişiliğine bürünmeye çalıştığım sokak kedisi karşımda duruyordu.Yanına gittim ,yere çömelip sevdim ,okşadım gözlerimizle konuştuk biraz.Bilmem belki de hikayedeki genç kız bendim…


Çok Teşekkür Ederim. Yazdıklarınız çok duygulu.

İnanmaz olur muyum hiç? En çok da kediciğin gözleriyle konuşmak çok anlamlı.
 

kurbaa

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
17 Kas 2008
Mesajlar
909
Tepkime puanı
87
Yaş
36
Pisiciğinize bayıldım gerçekten, sarılasım geldi....
Allah nazarlardan korusun; usuuuuuuuun ömür versin inşallah...
Fotoğraflar içinda ayrıca teşekkür ederim :)
(Yaşadıklarınızın darısı da annemin başına inşallah :()
 

sevgiden-iz

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
26 Şub 2010
Mesajlar
335
Tepkime puanı
67
Pisiciğinize bayıldım gerçekten, sarılasım geldi....
Allah nazarlardan korusun; usuuuuuuuun ömür versin inşallah...
Fotoğraflar içinda ayrıca teşekkür ederim :)
(Yaşadıklarınızın darısı da annemin başına inşallah :()

:rofl: Teşekkür Ederim amin. Küçük halinin fotoğrafları pek kalmamış rica ederim.

Siz alın eve götürün bizimkilerin yaptığı gibi ilk günler bakımını üstlenin sonrasını bırakın anneniz halleder. :D :)D Bende ne diyorum yaa? :D)
İnşAllah sever anneniz de.:rofl:
 
Üst