Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Oğuz Atay , Tutunamayanlar

ultrAs Deeply

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
23 Eyl 2008
Mesajlar
87
Tepkime puanı
1
Web sitesi
www.ultrAslanKarsi.com
Tutunamayanlar, Oğuz Atay'ın ilk romanıdır. 1970 yılında TRT Roman Ödülü'nü kazanmıştır.

Çoğu yazar ve okuyucuya göre Modern Türk Edebiyatı' nın en önemli eserlerinden biridir. Kullanılan dil ve anlatım şekli itibariyle edebiyatta bir devrim olarak kabul edilmektedir. Berna Moran, bu kitabı hem içerik hem de biçimsel özellikleri bakımından Türk edebiyattında yepyeni bir evre olarak değerlendirmekte, Jale Parla ise Don Kişot'tan Günümüze Roman adlı çalışmasında modern ve postmodern roman bağlamında Atay'ın ve Tutunamayanlar'ın yerini belirtmektedir.



Konusu: Selim Işık'ın intihar ettiğini öğrenen Turgut Özben, ihmal ettiğini düşündüğü arkadaşının geçmişinin izini sürmeye ve Selim'in tanıdığı insanlar aracılığıyla onu tanımaya çalışır. Her insana farklı bir yönünü gösteren Selim'in görüntüsü, Turgut'un bu insanlarla konuşması sonucu okuyucunun ve Turgut'un gözünde netlik kazanacaktır. Romanda bir çok kişi vardır ama her biri aslında Selim'in hayatındaki kişilerdir ve tüm anlatılanlar Selim Işık'ı aydınlatır. Selim Işık "düşünen ve sorgulayan insan"ın simgesidir ve bu yüzden "tutunamamış"tır.

Yıldız Ecevit'in yazdığı Ben Buradayım... adlı Oğuz Atay biyografisinin ardından, romanın pek çok otobiyografik öğe taşıdığı anlaşılmıştır.

Tutunamayanlar.jpg


Mutlaka okunması gereken bir kitaptır Tutunamayanlar , Çok soyut ve ağır bir kitaptır ..
 

Benzer konular

ultrAs Deeply

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
23 Eyl 2008
Mesajlar
87
Tepkime puanı
1
Web sitesi
www.ultrAslanKarsi.com
Kitap'ın içerisinde bir dizi ..

"anlatamiyorlar anlatilamayani.
anlatmak gerek: düsman sarmis her yani
oysa, mesela selim isik
anlatmadan anlasilmaya asik
böyle adama
darilma ama yakismaz hiç bir güzellik
dogdugu günden beri kalbinde bir delik
almak için bütün sizilari içine.
her zaman utanmistir baskalari yerine..."

---------------

"selim'in içgüdüleri iyi gelişmemişti. çıkarını pek bilmezdi. oysa... çıkarını düşünmeyenler unutulacaklardır. her olayda bir kenara çekilenler gerçekten de bir kenarda kalacaklardır. yaptıkları işlerin gizli kalmasını isteyenler, bunda başarıya ulaşacaklardır. kimse onların varlığıyla tedirgin olmayacakır. bir gün öldükleri zaman, arkalarında küçük bir iz, bir anı, bir gözyaşı, bir eser bırakmadan yok olacaklardır. gazatedeki ölüm ilanı bile, yedinci sayfada bir kenarda kalacak, kimsenin gözüne çarpmayacaktır. hayattan bir çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır. ölüm bile onların adlarını duyurmaya yetmeyecektir. herkesin mezarında güller ve menekşeler büyürken, onların mezarlarını ot bürüyecektir. mezarları bir kenarda kalmasa bile, büyük ve muhteşem anıtların arasına sıkışıp kaybolacaktır. cennetteki muhallebicide de garson onlarla ilgilenmeyecektir. ağız tadıyla bir keşkül yiyemeden masadan kalkacaklardır. gene de garsona bahşiş bırakmak zorunda kalacaklardır. hayattan çıkarı olmayanların hayatı, çıkmaza sürüklenecektir. kendini beğenmişliğin cezasını daha bu dünyadan çekmeye başlayacaklardır. sıkıntılarını kimseyle paylaşmayı bilmedikleri için, yalnız başına ıstırap çekeceklerdir. duygu alışverişinden nasipleri olmayacaktır. duygusuz, hareketsiz, tatsız bir hayat yaşadıkları sanılacaktır. ıstırapları, ne yüzlerindeki çizgilerden, ne de saçlarının beyazlaşmasından anlaşılacaktır. çektikleri acılarla, yüzlerinin buruşmasına, saçlarının beyazlaşmasına izin verilmeyecektir. güldükleri zaman sevinçli, ağladıkları zaman kederli oldukları sanılacaktır. hayattan çıkarları olmadığı da asla kabul edilmeyecektir. böye bir yanlışlığa düşülmeyecektir.
aslında, hayattan çıkarları olduğu ispat edilecektir; çıkarlarını korumak için canları çıktığı halde, bunu beceremedikleri için çıkarlarıyokmuşdabirşeybeklemiyormuşcasınagillerden göründükleri yüzlerine vurulacaktır. onlarda bu saldırılara bir karşılık bulamayacaklardır. kendilerini yokladıkları zaman, bütün ileri sürülenlerin gerçek olduğunu, hayatlarını boş yere harcadıklarını, ne yazık ki artık çok geç kaldıklarını onlar da açık ve seçik olarak göreceklerdir. işte o anda dahi, delice bir harekette bulunmalarına, anlamsız bir hayatı anlamlı bir şekilde bitirmelerine göz yumulmayacaktır. kendilerini öldüremeyeceklerdir. onlara anlatılacaktır ki, böyle bir davranış bütün yaşantılarıyla çelişki içindedir, gerçekle bir ilgisi yoktur: kendilerini öldürürlerse, onlar hakkında varılan isabetli yargıları çürütmek için gene boş bir çaba göstermiş olurlar. bu hiçbir şeyi değiştirmez. onlar, bu rezilliğe de katlanarak sürünmeye devam edeceklerdir. hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkan var mıdır? hayattan çıkarı olmamak, hem tanrının hem insanların gözünde affedilmez bir suçtur, gelişip yayılmaması için her türlü tedbir alınacaktır. bütün tarih, bütün iktisat, bütün sosyoloji, bütün psikoloji, kısacası bütün lojiler, hayatın çıkarcılığa dayandığını göstermek için yırtınacaklardır, yırtınmalıdırlar. "ben çıkarıma bakarım" diyeceksiniz, bunun için "babamı bile tanımam" diyeceksiniz. kimseyi tanımayacaksınız; hele hayattan çıkarı olmayanları hiç!"
 

irm.art

Kreatif Stratejist
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
11 Eyl 2008
Mesajlar
5,655
Tepkime puanı
111
" anlatmadan anlasilmaya asik "
neler barındırıyor içinde... teşekkürler paylaşım için
 
Üst