Önemsiz Gibi Ama

matbaa ustaları genelde grafikerleri sevmezler, (istisnalar var tabi, kurumsal yerlerde bu problem yasanaz ama daha küçük yerlerde bu çok açiktir) çünki bir grafiker oturduğu yeden boyaya bulasmadan calisir, havasi vardir ve bir makina ustasindan daha cok para kazanir. durum böyle olunca - bana ne kardesim bana ne gelirse onu basarim diyen ustalar vardir. grafiker bir is hakkinda bilgi almak istediginde cevap vermez. sonra grafiker kendi bildigi gibi (yapabildigi kadar) isi baskiyo hazirlar iste bir problem cikarsa ustanin bayram günüdür (meslegimin ilk yillarinda böyle biriyle calistigim icin söylüyorum) onun icin arkadaslar biz grafikerlerin yapmasi gereken bisey var o da bu konuda kendimizi gelistirmek, forma düzeni, revolta, hangi renkler extra basilmali, makina ebatlari, kagit ebatlari, isi firesiz nasil hazirlayacagimizi ve su anda aklima gelmeyen birçok baski ve baski sonrasi islemler hakkinda kendimizi gelistirmemiz olmalidir. ben sahsen imisi hazirlarim, filmini kendim alirim ve baski ve mücellit asamasinda mutlaka kontrol ederim. inanin bana kontrol grafikerin elinde olursa islerde cok daha az hata yasaniyor hatta yasanmiyor bile... tesekkürler

DoĞru SÖze Ne Hacet

İşte burada çok haklısın arkadaşım önemli olan ekip ruhunu anlayıp işi bir bütün olarak düşünmekte yatıyor.

Böyle bir ayrım olmamalı. MATBAACI - GRAFİKER diye; Ne kadar çok bilgi, tecrübe, o kadar güzel işler demek. Mesela bun burada fikirlerinizden çok faydalanıyorum. Ben sizleri ayrı tutamam. Çünkü bana birşeyler verebiliyorsunuz. Haklısınız demekden başka yapacak bir şey yok. Dostça kalın..

Çok doğru tasarım yapılırken ölçüsünü uygulanabilirliğini baskısını kesim payını vs. düşünerek ayarlanmalı ki bu da grafikerin bilincinde olması gereken bir durum.Tasarla gönder, olmaz ...Bu bir zincirdir her halka görevini ve diğer halkaları düşünmeli ki iyi sonuçlar alınabilsin...

merhaba burhan hora nın yazdıklarına katılıyorum yazılı basın da 15 sene matbaa sorumlusu idim hala da reklam işleri yapıyorum .. baskı öncesi hazırlıkların sondan yani kağıt kalıp ve baskı sonucunu düşünerek hazırlanması gerekir. renklerde filmden kalıba çekilirken % 10-15 kayıplar göz önüne alınmalı ? % 10 oluyor sanırım hata payı başarılar kolay gelsin

aslında grafikerlik güzel, fakat ömür boyuda sabah 9 da başla belirsiz sürede işi burak.
az kazan, bir işi yaparken bunu burak şu işi bir aç, tamam buda kalsın şu müşterinin bir kartı vardı ondan çıkış al... bir ömür boyu nasıl gider diye düşünüyorum.. cevap bekliyorum

eeee bir ömür böyle gidecek işimiz bu...
ozaman kendi işyrini açıcan sen dicen şu kartı aç die başkalarına

setire' Alıntı:

aslında grafikerlik güzel, fakat ömür boyuda sabah 9 da başla belirsiz sürede işi burak.
az kazan, bir işi yaparken bunu burak şu işi bir aç, tamam buda kalsın şu müşterinin bir kartı vardı ondan çıkış al... bir ömür boyu nasıl gider diye düşünüyorum.. cevap bekliyorum

Genişletmek için tıkla ...

Keşke her şey kapital olmasaydı, sanatkarlık önde dursaydı ama mümkün değil tabiki. Bence sen yinede sanatkarlığı ön planda tut, gün gelecek sanatkarlar parmakla gösterilecek. Ve para akmaya başlayacak. Sevgiyle, Ustaca, mutlu ve paralı günler....

bizim eşimle birlikte ajansımız var. Eşim heilderberg makina ustası senelerce bu işi yapmış. bende grafikerim. bilgilerimizin bilgilerinden faydalanıyoruz. şimdiye kadar hiç bi problem çıkmadı işlerde.

birbirimizin bilgilerinden olucaktı yanlış yazmışım

Ne mutlu ki berabersiniz. Kolay gelsin. Hem iş mutluluğu, hem aile mutluluğu dilerim.

Ben bu hafta yaşadığım olayı anlatayım... Bir dergi çıkarttık. Ben tasarımını yaptım, onayını aldım, filme verirken overprintlerini verdim, kroslarını koydum, skalayı yerleştirdim, taşırmalarını ayarladım, vs... ve formaya bağladım. İşin her aşamasında ustayla makinacıyla birebir paslaştık. Yeter ki bir sorun çıkmasın. Ve bu dergi benim için güzel bir portfolyo olacaktı. Dergi basıldı elime alır almaz şok oldum! Resmen çamur... Derginin ilk sayılarının kapağı lacivert son sayılara doğru açık eflatuna dönüşüyor (ben patlıcan moru vermiştim) tek renk zemin verdiğim sayfanın altı açık renk ortaları koyu aşağısı yine açılmış ve benim verdiğim renkle alakası yok... Nitekim benim heveslerim boşa gitti. O kadar emeğim, isteğim ve evde kendime ayıracağım zamanıda dergiye ayırmam çöpe gitti. Mazeretler: Ustanın kafası dağınıktı kalıplar çin malıydı çok yoğundu falan filan. Patates baskısı yapsaydınız daha iyi olurdu dedim patrona... Dergiyi portfolyoma alamazdım yazık oldu. Müşterimi? Onların hayal kırıklığını hiç düşünemiyorum zaten seneye bize yaptırmayacaklarmış, bende seneye burada olurmuyum bilmem.

LuNaTiC' Alıntı:

Ben bu hafta yaşadığım olayı anlatayım... Bir dergi çıkarttık. Ben tasarımını yaptım, onayını aldım, filme verirken overprintlerini verdim, kroslarını koydum, skalayı yerleştirdim, taşırmalarını ayarladım, vs... ve formaya bağladım. İşin her aşamasında ustayla makinacıyla birebir paslaştık. Yeter ki bir sorun çıkmasın. Ve bu dergi benim için güzel bir portfolyo olacaktı. Dergi basıldı elime alır almaz şok oldum! Resmen çamur... Derginin ilk sayılarının kapağı lacivert son sayılara doğru açık eflatuna dönüşüyor (ben patlıcan moru vermiştim) tek renk zemin verdiğim sayfanın altı açık renk ortaları koyu aşağısı yine açılmış ve benim verdiğim renkle alakası yok... Nitekim benim heveslerim boşa gitti. O kadar emeğim, isteğim ve evde kendime ayıracağım zamanıda dergiye ayırmam çöpe gitti. Mazeretler: Ustanın kafası dağınıktı kalıplar çin malıydı çok yoğundu falan filan. Patates baskısı yapsaydınız daha iyi olurdu dedim patrona... Dergiyi portfolyoma alamazdım yazık oldu. Müşterimi? Onların hayal kırıklığını hiç düşünemiyorum zaten seneye bize yaptırmayacaklarmış, bende seneye burada olurmuyum bilmem.

Genişletmek için tıkla ...

Ürün tek renk makinadami basildi ? O matbaaya ilk defami bastirtidiniz, hic kalitelerini baskalarina teyit ettirmedinizmi. Sayet ilk defa o matbaaya bastiriyorsaniz, sizin icin cok önemli bir ürün ilk defa tanimadiginiz matbaaya bastirmak aslinda birazda kendi sucunuz degilmi ?

neden daha önce kücük oranda siparisler verip kalitelerini denemediniz ?

Patlican moru basimi gercekten zor bi renktir, ama bu bahane olmamali.

Memnun olmadiginiz ürünü almak zorundamisiniz ?

Yanlis anlamayin ben yurtdisinda kaldigim icin, burda en kücük hatada ajanslar yada müsterier reklamasyon yapip, ya ürünü tekrar bastiriyorlar yada fiyatta kirim yapiyorlar.


sizin ora öyle burasi böyle demeyin, cok kisiyle bu konudaki sohbetlerimde, aman ben ne bassam müsteri nasil olsa kabul ediyo diyen matbaacilar var, müsteride yeterki ucuz olsun üstünde ismim yazsin deyip kaliteye önem vermezse reklamasyon yapmaz ise, haliyle matbaalar yada grafik ajanslarida angaryaya is yaparlar, ve senin gibi kaliteye önem verenin isi düsüncede sudan bahaneler uydururlar.

bastan bu is kalite üzerine kurulsa, kalite ön planda tutulsa hernekadar kagit yada kalip kalitesiz olsa bile en iyisini cikarmak icin calisilsa, made in Turkey deyince aklimiza kalite gelse daha iyi olmazmi ?

Ben bu işe 1990 yılında mücellit çırağı olarak başladım. Sonra kısa bi süre baskı operatörlüğü ve montajcılık yaptım. Sonra da grafikerliğe geçtim. Burada yorum yazan arkadaşlar "ben gidip ustaya soruyorum" demişler. Ben kimseye sormam. Sadece baskı sorumlusuna baskıyı kimin yapacağını sorarım. Yeni yetişen grafikerler sadece grafik eğitimi alıyor. Olayı alaylı-mektepli meselesine çekmeden şunu söyleyeyim. Baskı işinde sadece grafiker olmak yetmez. Yoksa sadece baskı işini bilen operatörlere sürekli soru sormak durumunda kalırız. Onlar da "bunlardan matbaacı olmaz" deyip dururlar. Eğitim şart arkadaşlar.

Birilerine bir?eyler sormak, bu kadar zor olmamal?. Herkezin bir bildi?i fazla vard?r. Onun içinde bir?eyler sorman?n ezikli?i olmamal?. Siz belki i?inizde çok iyisinizdir ama, sizinde bilmedikleriniz olabilir. Sa?l?cakla ve Ustaca kal?n.

sentezboyut' Alıntı:

Ben bu işe 1990 yılında mücellit çırağı olarak başladım. Sonra kısa bi süre baskı operatörlüğü ve montajcılık yaptım. Sonra da grafikerliğe geçtim. Burada yorum yazan arkadaşlar "ben gidip ustaya soruyorum" demişler. Ben kimseye sormam. Sadece baskı sorumlusuna baskıyı kimin yapacağını sorarım. Yeni yetişen grafikerler sadece grafik eğitimi alıyor. Olayı alaylı-mektepli meselesine çekmeden şunu söyleyeyim. Baskı işinde sadece grafiker olmak yetmez. Yoksa sadece baskı işini bilen operatörlere sürekli soru sormak durumunda kalırız. Onlar da "bunlardan matbaacı olmaz" deyip dururlar. Eğitim şart arkadaşlar.

Genişletmek için tıkla ...

Evet ben ustaya soruyorum! Basılacak kağıdın cinsini ebatlarını kros kalınlığından revolta şekline kadar ustayla konuşuyorum bunda yanlış bir şey yok, aksine olması gereken bir şey. Ben kafama göre forma bağlayıp üretime göndermem, baskı için en uygun şekli sorup, ona göre çalışmamı yaparım. Grafikerin ustayla mücellitle kesimcisiyle paslaşması her zaman daha iyidir...

Bu arada ben matbaa grafikeriyim, işler çalıştığım yerde basıldı. Basım yerini değiştirmek gibi bir lüksüm yok. Ayrıca ben işyerlerinde yetiştim baskının ne olduğunu iyi bilirim. Senin ima ettiğin gibi ekran grafikeri değilim....

ya
bazı arkadaşlar ne kadarda önemli kişiler
ne önemli işler yapıyor
düşün ey millet yıldızlardan
alt tarafı grafikersiniz
zaten türkiyede bilgisayarını açabilen bilgisayar profösörü zannediyor kendini
her photo shop ve corel kullanan kendini çok çok önemli zannediyor
azıcık alçak gönüllü olalım
oldumu canlarım

LuNaTiC' Alıntı:

Ben bu hafta yaşadığım olayı anlatayım... Bir dergi çıkarttık. Ben tasarımını yaptım, onayını aldım, filme verirken overprintlerini verdim, kroslarını koydum, skalayı yerleştirdim, taşırmalarını ayarladım, vs... ve formaya bağladım. İşin her aşamasında ustayla makinacıyla birebir paslaştık. Yeter ki bir sorun çıkmasın. Ve bu dergi benim için güzel bir portfolyo olacaktı. Dergi basıldı elime alır almaz şok oldum! Resmen çamur... Derginin ilk sayılarının kapağı lacivert son sayılara doğru açık eflatuna dönüşüyor (ben patlıcan moru vermiştim) tek renk zemin verdiğim sayfanın altı açık renk ortaları koyu aşağısı yine açılmış ve benim verdiğim renkle alakası yok... Nitekim benim heveslerim boşa gitti. O kadar emeğim, isteğim ve evde kendime ayıracağım zamanıda dergiye ayırmam çöpe gitti. Mazeretler: Ustanın kafası dağınıktı kalıplar çin malıydı çok yoğundu falan filan. Patates baskısı yapsaydınız daha iyi olurdu dedim patrona... Dergiyi portfolyoma alamazdım yazık oldu. Müşterimi? Onların hayal kırıklığını hiç düşünemiyorum zaten seneye bize yaptırmayacaklarmış, bende seneye burada olurmuyum bilmem.

Genişletmek için tıkla ...

Belki filimcinin verdiği tram değerlerini bir öğrenin.Dergi ise heralde parlak kuşeye basılmıstır.Kuseye verilen tram degerini sorabılırsınız. Yanlıs hatırlamıyorsam 70 veya 80 olması lazım. Yani budur demıyorum, olabilir.

Çamur gibi cıkmasının nedeni sadece, baskı ustasıda olabılır.

sentezboyut' Alıntı:

Ben bu işe 1990 yılında mücellit çırağı olarak başladım. Sonra kısa bi süre baskı operatörlüğü ve montajcılık yaptım. Sonra da grafikerliğe geçtim. Burada yorum yazan arkadaşlar "ben gidip ustaya soruyorum" demişler. Ben kimseye sormam. Sadece baskı sorumlusuna baskıyı kimin yapacağını sorarım. Yeni yetişen grafikerler sadece grafik eğitimi alıyor. Olayı alaylı-mektepli meselesine çekmeden şunu söyleyeyim. Baskı işinde sadece grafiker olmak yetmez. Yoksa sadece baskı işini bilen operatörlere sürekli soru sormak durumunda kalırız. Onlar da "bunlardan matbaacı olmaz" deyip dururlar. Eğitim şart arkadaşlar.

Genişletmek için tıkla ...

Kardes senın mucellithane cıragı olmanla bu sorunun bı alakası varmı.Çoğu grafiker zaten matbaa dan gelme.

Ortak çalışmak değilde iletişim halinde olmakla çözülebilir, çünkü her ne kadar ilişkili işler olsada grafikerlik ve matbacılık ayrı işler.
Diye düşünüyorum...

merzer' Alıntı:

Belki filimcinin verdiği tram değerlerini bir öğrenin.Dergi ise heralde parlak kuşeye basılmıstır.Kuseye verilen tram degerini sorabılırsınız. Yanlıs hatırlamıyorsam 70 veya 80 olması lazım. Yani budur demıyorum, olabilir.

Çamur gibi cıkmasının nedeni sadece, baskı ustasıda olabılır.





Kardes senın mucellithane cıragı olmanla bu sorunun bı alakası varmı.Çoğu grafiker zaten matbaa dan gelme.

Genişletmek için tıkla ...

Aynı dergi başka matbaada bir defa daha basıldı (aynı filmlerle) ayna gibi bastılar...

bir tasarımcı tasarımını yaparken materyalin tesellüm esnasındaki paketini görebilmeli