Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Renk Yönetimi (Kendi Makalem)

shedesign

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
19 Mar 2008
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
104
Web sitesi
www.asigazetesi.com
Bu başlıkla ıkıncı kez renk yönetimi konusuna değinmemdeki neden diğer konunun alıntı olması ve bu konunun tamamen bana ait olmasıdır........



4.RENK YÖNETİMİ

4.1.Renk Yönetimi

Renk Yönetimi, fotoğraf çekimi ve tasarımdan mücellit aşamasına kadar, tüm üretim safhalarında kullanılan giriş, görüntüleme ve çıkış-baskı ünite ve makinelerin, baskı sistemlerine göre uluslar arası standartlar ışığında kalibre edilerek, orijinal renklerin elde edilebilmesinin sağlanması için yapılan düzenleme, çalışma ve kontrollerin idaresidir. Grafik ve basım sektöründe kullanılmakta olan ürünlerin bir kısmı RGB sistemiyle çalışırken, bazı üniteler ve baskı sistemleri tümüyle CMYK renk düzeninde üretim yapmaktadır. İki farklı renk sisteminde çalışan bu makine ve cihazların aynı renk tonları gösterebilmesi ve üretim standartlarına göre adapte edilebilmesini sağlamak için renk yönetimi kullanılmaktadır.

Renk yönetim sistemiyle bütün makine, cihazların belirlenen standartlarda çalıştırılması ve bu doğrultuda kalibrasyonunun yapılması esastır. Daha geniş bir renk evrenine sahip olan monitör bize baskıda basamayacağımız renkleri gösterecek ve bizi beklediğimizden farklı baskı sonuçlan karşılayacaktır. O halde monitörümüz basabileceğimiz renkleri göstermelidir. Basamayacağımız renkleri çeşitli yöntemlerle monitörden çıkarmak gerekmektedir. Renk yönetimi bu işi yapar. Ancak bunu yaparken yalnız baskı makinesi ile monitörü değil, prova cihazlarını da kalibre eder. Böylelikle ekranda görülen rengin, aynı değerlerde provası alınır. Alınan prova ve monitördeki renk değerlerinde baskı sonuçları alınır ve renk değerleri bir makineden diğerine geçerken değişmez. Şüphesiz renk yönetimiyle kalite yönetimi birlikte uygulanması gereken unsurlardır. Ancak kullanılan malzemenin kalitesi ne olursa olsun, renk yönetiminin bilimsel olarak ve belli standartlara göre uygulanması şarttır. Renk yönetiminin tesis edilmesinin yanı sıra, başarıya ulaşmak için bu standartların sürekliliğinin korunması ve kontrol altında tutulması gerekir. Yüzey kaplama (selefon, lak, vernik) kimyasalları dahil, baskı aşamasında kullanılan boya, hazne suyu, nemlendirme suyu, kağıt, ortam sıcaklık ve nem değerleriyle ışıklandırma, renk yönetimini doğrudan etkileyen en önemli faktörlerdir.

Baskı aşamasında kullanılan bu ürünlerin sürekli değiştirilerek farklı markalar ve seriler kullanılması renk yönetiminin yeniden tesis edilmesi ve tüm ünitelerin yeni standartlara göre kalibre edilmesi zorunluluğunu doğurur. Kullanmış olduğumuz makine ve cihazları baskı standartlarına göre kalibre etmemiz gerekir. Bütün bu işlemlerin doğru olarak sağlanabilmesi ve renk tonlarının uyumluluğunun elde edilebilmesi için renk yönetiminin en ince ayrıntısına kadar öğrenilmesi ve firmalardaki altyapının uluslar arası standartlara göre tesis edilmesi gerekir. Uluslar arası kalite standartlarının tamamı tesis edilmeden, gerekli altyapı, donanım ve eğitim desteği alınmadan, uygulama esasları öğrenilmeden renk yönetiminden ve kaliteli baskıdan söz etmek mümkün olamaz. Renk yönetiminin temel amacı baskıya girecek herhangi bir projenin, başlangıcından itibaren, renk kalitesini etkileyecek tüm unsurların kontrol altında tutulmasını sağlayarak, dokümanlarda kullanılan görsellerdeki renk tonlarının orijinal objelerle aynı renk tonunda basımını temin etmektir. Ayrıca dokümanlarda kullanılan yazı, çizgi, zemin logo ve benzeri grafik unsurlarda kullanılan renklerinde müşteri isteği doğrultusunda gerçekleşebilmesi için renk yönetiminin doğru şekilde uygulanması şarttır.

Renk uyuşmazlıklarının en büyük sebebi, grafik ve basım sektörünün tüm birimlerinde kullanılan her marka ve her model makine, malzeme, sistem ve teçhizatların her birinin farklı renk alanları kullanması ve farklı renk genişliklerine (Color Gamut) sahip olmasıdır. Renk yönetimi ve ICC profiller tüm bu farklılıkları ortadan kaldırarak renk eşlemesinin gerçekleşmesini sağlamaktadır.

Günlük hayatta kullandığımız görüntü ve renkle ilgili cihazları basitçe sınıflandırırsak; Tarayıcılar, Dijital fotoğraf makineleri, Çıktı cihazları, Görüntüleme cihazları Monitörler (CRT, LCD), Projektörler, Baskı cihazları, İnkjet yazıcılar, Lazer yazıcılar, Ofset yazıcılar, Baskı Ortamları, Fotoğraf kağıtları.
Ancak buradaki problem, her cihazın farklı bir renk aralığını gösterme yeteneğine sahip olmasıdır. O halde farklı girdi cihazlarından elde edilen görüntüleri farklı çıktı cihazlarında doğru renklerle nasıl görüntüleyebiliriz?

Başlangıçta, renklerin cihazlar arasında farklı yorumlandığı anlaşılınca her cihaz için bir “renk çeviricisi” kullanılıyordu. Yani tarayıcıdan bir fotoğraf tarandığı zaman “bu fotoğraf x marka tarayıcıda taranmıştır ve x marka LCD monitörde bakılacak” diye bir çeviriciye ihtiyaç duyulurdu. Eğer fotoğrafı bu monitörde işleyip renkleri değiştirilseydi, baskı yaparken de baskı yapılacak yazıcının üretici firmasının o monitörde değiştirilen renklerin yazıcıda doğru görünmesi için ürettiği bir çevirici gerekliydi.
Ancak üretici firmaların çoğalması ve her cihaz için özel üretilmiş çeviricilerin yarattığı karmaşa, bu soruna standart bir çözüm bulunması ihtiyacını da beraberin de getirdi. Bu nedenle bir çözüm bulundu: Yine çeviriciler kaçınılmaz olarak var olacaktı, ancak bunlar belli bir cihaz için değil, standart bir renk uzayına çevirmek için kullanılacaktı. Örneğin tarayıcıda taranılan ya da dijital makinayla çekilinen fotoğrafların renkleri o fotoğraf saklanırken standart bir renk uzayına çevrilecek, o fotoğrafı görüntüleyecek ya da basacak cihaz da kendisinde o renkleri doğru görüntülemek için bu standart renk uzayından gerekli çeviriyi yapacaktı. Böylece her üretici sadece bu standart uzaydaki renklerin kendi cihazında doğru görüntülenmesinden sorumlu olacaktı.
Bu standart renk uzayını ve çeviricilerin standardını belirlemek üzere 1998’de bir konsorsiyum kuruldu. Bu konsorsiyum “Uluslararası Renk Konsorsiyumu-International Color Consortium – ICC” olarak adlandırıldı. Başlangıçta 7 firma tarafından kurulan bu konsorsiyumun şu anda 70’in üzerinde üyesi vardır.
7 Kurucu üyenin adları şunlardır; Adobe, Agfa, Apple, Kodak, Microsoft, Silicon Graphics, Sun Microsystems

Bu konsorsiyumun amacı, kolay kullanılabilir, platformdan ve üreticiden bağımsız renk yönetimini sağlamaktır. Belirlenen standarda göre, her cihaz için standart uzaydaki renkleri nasıl göstereceğini belirleyen bir çevirici oluşturuldu. Bu çeviriciye “ICC Profili” adı verildi.

Örneğin çok kaliteli bir fotoğraf makinesinin oluşturabileceği renk aralığı (yani "Gamut"u) çok genis. Bu makineyle çekilen fotoğrafların tam çekildiği renklerle izlenebilmesi ancak gamut'u daha geniş ya da aynı büyüklükte bir monitörden baktığınızda mümkün olur. Renkler monitörün ICC profili sayesinde doğru olarak çevrilir ve gösterilir.
Monitörün görüntüleyebildiği renk aralığı ya da gamut'u fotoğrafın içerdiği renk aralığından daha düşükse, yine ICC profili sayesinde bire bir görüntüleyemediği renkleri kendi gamutu içinde en yakın renkle gösterir.

Bu sayede artık tüm cihazlar renkleri doğruya en yakın şekilde ifade edebilir. Bir cihazın renklere doğru göstermesi ancak doğru ICC Profilini kullanmasıyla mümkün olabilir. Bir donanım için yanlış ICC profili kullanılırsa renkler tamamen yanlış çıkabilir. Bu nedenle firmalar genellikle ürettikleri cihazlarla birlikte bu ICC profillerini de birlikte vermektedirler.

Fakat cihazların kullanımları çok farklı ortamlarda olduğundan (örneğin arkasında bir pencere olan ya da florasan lambayla aydınlatılan bir odada kullanılan monitör, önerilen mürekkep ya da kağıttan farklı mürekkep ya da kağıt kullanan yazıcı gibi), her cihaz için bu ortamlarda doğru renklerin görüntülenebilmesini sağlamak amacıyla ICC profillerinin tekrar oluşturulması gerekir. Bu işleme “kalibrasyon” denir. Kalibrasyonu yapılmayan monitörler ya da yazıcılar istenen doğru renkleri görüntüleyemezler. Bu nedenle ciddi çalışan her kurum ve kişinin kullandığı cihazları “kullanıldığı ortam ve şartlarda” kalibre etmesi gerekir.

4.1.1.Prova Dünyasında Renk Yönetimi
Endüstri duayenleri ve yenilikçi akımın öncüleri basılı ürünlere yönelik prova teknolojisinin fiyat/performans bakımından daha iyiye doğru bir değişim içerisinde olduğu konusunda hem fikirler. Bu değişimler prova işlemlerinin anolog işlemlerden bütün dijital iş akışlarına hızla ve derinlemesine dahil olarak gelişmesini destekledi. Prova artık yazı aşaması, baskı öncesi ve baskı işlemlerinin her adımına entegre olmuş bir işlem.

Bu devrim iletişimi geliştirdi ancak firmaların renk yönetimi ihtiyaçları, mevcut araçları ve kullanıcıların becerilerinin başarılı olması ve bu araçları yönetme konusunda normal hızından geriye düşürdü. Bunun sonucu olarak; prova baskıda renk yönetimi konusunda tutarsız standartlar ve uygulamalar olan bir endüstri ortaya çıktı. Bir belge niteliği taşıması bakımından provalar; ABD ve Avrupalı şirketlerde kabul görebilmeleri için standartları yakalamak durumundalar. Amacı olan bir prova nerede ya da nasıl olursa olsun çevresel koşullar gözetilmeden iş akışı içerisinde kullanılacak prova için renk yönetimi tipi gereklidir. Yazı ya da tasarım aşamasında bilgisayar monitorü tasarımcı için provanın bir aşamasını sağlayabilir. Sonra, dosya kontrolü ya da ön baskı yazılımı dosyanın provasını almanızı sağlayabilir. Her nekadar geleneksel bir yöntem olmasa da bir provadır. Kullanıcı fontları kontrol eder, eğer yüksek çözünürlüklü resimlere kesim gerekiyorsa bu görülür.

Baskı öncesi işlemde sayfa elementlerinin zorlu ve dağınık provaları vardır ve bunlar başlıca renk uyumlarının müşteri görüp incelemeden önce hızlı bir şekilde gözden geçirilmesini sağlar. Her nekadar aynı ekipmanlar kullanılarak üretilse de önce yapılan ve sonra yapılan işler arasındaki renk üretiminde farklılıklar ortaya çıkar. Sonraki aşama olan iş akışında içerik ya da sayfa provası bütün sayfa içeriğini ve sayfa sayfa baskıları doğrulamak etmek gerekiyordu. Bu bir renk ya da hatta siyah beyaz lazer prova olabilirdi.

İş akışına ve ürüne bağlı olarak bir sayfa anlaşma provası sonraki aşama olmalı. Bu prova baskı yapan ile alıcı arasında renk ve sayfa içeriği konusunda yapacağı son nihai anlaşmanın gerçekleşmesini sağlar. Atılacak bir imza baskıya verilen onay olacaktır. Ayrıca baskı operatörü bu provayı renk referansı olarak kullanır. Pozisyonal provalar (resmi olarak mavi çizgiler olarak bilinir) öncelikli olarak çift taraflı baskı için önden arkaya kayıt, yükleme emri, katlama, trimleme ve ciltleme gibi mekanik reprodüksiyonun uygunluk ihtiyaçlarına karar verme sürecinde kullanılır.









4.2.ICC Profilleri ile Renk Yönetimi
ICC profillerinin renk yönetimindeki safhalarının profesyonel renk yönetim kurucuları tarafından yapılması veya bu konuda gerekli tüm altyapı eğitimlerinin edinilmesi şarttır. Aksi takdirde yapılan yatırımlar ve harcanan zaman kaosa ve karmaşaya sebep olur.

Giriş, görüntüleme, çıkış ünitesi ve sistemlerin kendi cderindeki orijinal ICC profillerinin sisteme ve uygulama programlarına (QuarkXPress, Macromedia, Adobe InDesign) yüklenmesi, ColorSync (Macintosh) veya IMC (Windows) Renk Yönetimi programında ve uygulama programlarında orijinal ICC profillerinin seçimi IT8 film ve opak test tablosunun taranarak her çeşit kağıt, boya ve baskı makinesi standartlarına göre prova baskılarının hazırlanması, IT8 test tablosu baskı provalarının colorimetre veya spektrofotometre cihazlarıyla okutularak, ICC profil hazırlama programlarında renk profillerinin hazırlanması ve sisteme yüklenmesi, yeni ICC profillerinin ColorSync (Macintosh) veya IMC (Windows) Renk Yönetim programında ve uygulama programlarının renk yönetimi bölümlerinde seçimlerinin yapılması sisteme dahil tüm ünitelerin renk yönetimi tercihleri bölümlerinde ColorSync veya IMC seçilerek, manuel renk ayarlarının devre dışı bırakılması, baskı üretimi ICC profillerinin müşterilere gönderilmesi, müşterilerin kendi sistemlerine baskı üretimi ICC profillerini sisteme ve uygulama programlarına yüklemesi ve renk yönetimi programında doğru profillerin seçimi, grafik ve basım sektöründe renk yönetiminin başarıyla uygulanabilmesi için her şeyden önce uluslar arası standartların tüm birimlerde tesis edilmesi, uygulanması ve denetimi şarttır.

ICC profillerinin renk yönetimindeki başarısı bilhassa baskı üretimindeki standartlara doğrudan bağlıdır. Üretimde kullanılan kağıt cinsleri, boya, solvent, hazne suyu, nemlendirme suyu ve diğer katkı maddeleri ile ortam sıcaklık ve nem değerleri değiştikçe renk yönetiminde orijinal görüntüden söz etmek mümkün olamaz.

Ayrıca her cins kağıda yapılan baskılardaki CMYK boya densitelerinin (yoğunluklarının), trapping ve nokta kazancı değerlerinin de sürekli aynı standartlarda ve ISO değerlerine uygun gerçekleşmesi renk yönetimi ve ICC profillerin gerçek başarıya ulaşmasını sağlar. Bütün bu unsurların yanı sıra sektördeki tüm birimlerin ortam ışıklandırılması ve çevre renklendirilmesi de ICC profillerin başarısında önemli rol oynamaktadır. Fotoğraf çekimi ve taramadan bilgisayarların bulunduğu tüm tasarım birimlerine, prova cihazlarından baskı üretimi bölümlerine kadar renk üretim ve kontrollerinin yapıldığı tüm ortamlarda D50 (5000 Kelvin) uluslar arası grafik ve basım endüstrisi standart beyaz ışığın kullanılması ve çevre duvar, taban ve eşyaların da mat nötr gri renklerde olması gerekir. ICC profillerinin başarısını en çok etkileyen diğer bir faktör ise bilhassa renk rötuşlarının gerçekleştirildiği ekranların kalitesidir. CRT (tüplü) monitörler renk yönetimi konusunda tam bir orijinal görüntü sağlarken, LCD ekranlar kritik renk rötuşlarında birçok probleme sebep olmaktadır. Bakış ve oturma açısına göre LCD ekranlarında görüntülenen renk tonları farklı olarak algılanmakta ve yanlış değerlendirmelere sebep olduğu için hatalı rötuşların yapılmasına yol açmaktadır.

Bilhassa müşteri ile birlikte yapılan çalışmalarda veya rengin önemli olduğu onay sunumlarında LCD ekranların kullanımından kaçınılması gerekir. Sistem ve uygulama programlarında bulunan önceden yüklenmiş orijinal baskı üretimi ICC profillerinin (Euro, Toyo, Japan, Swop, US. Vs.) kullanımıda birçok probleme sebep olmaktadır. Uluslar arası standartlara göre belli özelliklerde hazırlanmış olan bu profillerin çok iyi incelenmesi ve baskı üretim sisteminize %100 uyumlu olması gerekir. Aksi takdirde üretimde kullandığınız boya, kağıt, su ve diğer kimyasallar ile makine parkuru ve ortam değerleri tamamiyle matbaaya özel bir durum teşkil ettiği için, bahsi geçen standart baskı üretimi ICC profilleri kullanılarak yapılan baskılarda olumlu netice elde edilemez. Gerçekçi bir renk yönetimi sistemi kurmak ve başarılı olmak için, matbaaya özel koşullara göre kendi baskı üretimi ICC profilleri hazırlanması ve sistem ile uygulama programlarına yüklenerek matbaaya özel profilin seçilmesi gerekir.

Günümüzde prova olarak çok yaygın şekilde kullanılan renkli yazıcılar ile dijital prova ve dijital baskı sistemlerinden ICC profiller kullanılarak sağlıklı çıktı alınabilmesi ve renk yönetiminin tüm birimlerde başarılı olabilmesi için, bu ünitelerin renk ayarları (settings) veya tercihler (preferences) bölümünde mutlaka ColorSync ya da ICM renk yönetimi seçilerek manuel ayarlar devre dışı bırakılmalıdır. ICC profilleriyle renk yönetimi sistemi bir bütün olduğu ve tek bir kaynak merkezden yönetildiği için, sisteme dahil tüm ünitelerinde de ColorSync veya ICM renk yönetimi tercihlerinin yapılarak diğer renk ayarlarının komple devre dışı bırakılması gerekir.

Renk yönetiminin gerçekleştirilmesinde ister konvansiyonel isterse ICC profil sistemi olsun, tümüyle profesyonel bir çalışma gerektiğinden ve sisteme dahil tüm birim, bölüm ve ünitelerde komple tesis edilmesi şart olduğundan, konunun uzmanı olmayan kişiler tarafından uygulanmasına izin verilmemesi gerekir. Renk yönetiminin başarıya ulaşabilmesi için uluslar arası grafik ve basım standartlarının da çok iyi bilinmesi ve sistem kurulmadan önce bu standartların tüm birimlerde oluşturularak sürekli denetim altında tutulması ve tüm personelin renk yönetimi konusunda eğitilmesi şarttır.

4.3.Renk Genişliği
İnsan gözünün görebildiği renk tayfı (spektrum) en büyük renk genişliği (Color Gamut) olarak kabul edilmekte ve tüm sistem, makine, malzeme ve teçhizat giriş ve çıkış renkleri bu grafik üzerinde ölçümlenerek değerlendirilmektedir. Kullanılan bütün ekranlar, diapozitif filmler, fotoğraf kartları, dijital fotoğraf makineleri, masaüstü tarayıcılar, konvansiyonel tarama makineleri, renkli toner bazlı veya inkjet yazıcılar, prova baskı makineleri ve nihayetinde ofset, tipo, serigraf, tampon, flekso, gravür vs., baskı üniteleri, kullandıkları boya, baskı kimyasalları, ortam şartları ve kağıt çeşitleri vs., çok farklı renk genişliklerine sahiptirler. Bu ünitelerin CIE (x,y) alan grafikleri incelendiğinde, değişik ünite ve sistemler arasındaki renk genişlik farklılıkları açık olarak görülmektedir.

Bunların yanı sıra, her bir marka ürünün de kendi içinde farklı renk genişlikleri bulunmaktadır. 'X' marka bir monitörün gösterebildiği renk çeşitliliğiyle 4Y' veya 'Z' marka başka monitörlerin gösterebildikleri renk çeşitliliği de önemli ölçüde farklılık gösterir. Aynı şekilde parlak kuşeyle mat kuşe, 1. hamur veya 3. hamur kağıtlarında her değişik markaya göre baskıda oluşturdukları renk genişlikleri farklıdır. Çünkü bütün bu kağıtların yüzey fiziksel, kimyasal ve görsel yapılan değişiktir. Kullanılan boya çeşitlerinin pigment özellikleri ve kimyasal karışımları da farklı olduğundan, her değişik marka boyayla elde edilen renk genişliği de farklılık gösterir.

Ayrıca boyaların ortam sıcaklık ve nem değişimlerinden, alkol, hazne suyu, solvent ve diğer katkı maddelerinden doğrudan etkilenerek farklı kimyasal reaksiyonlara girmeleri ve renk tonlarındaki özellikleri yitirmeleri de renk uyuşmazlığının ne kadar büyük bir problem olduğunu açık şekilde ifade etmektedir. Gece gündüz, saatlerce uğraşıp hazırlanan dökümanlardaki renklerin her seferinde ekrandaki görüntüden ve prova baskılardan çok farklı baskı neticeleri vermesi bütün bu makine, sistem ve kullanılan malzemelerin değişik renk genişliklerine sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Ülkemizde uluslar arası standartlar oluşturulmadığı ve uygulanmadığı için, basılabilen renk genişlikleri her gün ve her saat baskı makinelerinin bulunduğu ortamlara göre de sürekli değişmektedir. Tüm bu unsurların kendilerine öz renk genişliklerini eşit hale getirmek için renk yönetiminin tesis edilmesi gerekir. Ancak renk yönetimini uygulamadan önce renk genişliklerini etkileyen faktörlerin de çok iyi bilinmesi gerekir.


Grafikerler.net dısında yayınlanmamasını rica ediyorum.
her satırı şahsıma aittir.
 

Benzer konular

shedesign

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
19 Mar 2008
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
104
Web sitesi
www.asigazetesi.com
4.4.Renk Yönetiminin Önemi
Renk reprodüksiyonunun başlangıcından itibaren, Renk Yönetimi çeşitli şekillerde yapılıyordu. Basit olarak renk yönetimi matbaanın bütün iş akışının güvenilir ve tutarlı olmasını sağlama faaliyeti olarak açıklanabilir. Bu sonuçtan yola çıkarak matbaacılıkta renge etki eden bütün etkenleri bilmemiz ve kontrol altına almamız gerekir. Bu günün büyük ölçüde dijitalleşmiş matbaacılık işlemlerinde kesin renk kontrolü için yeni stratejiler ve gelişimler gerekmektedir. Bir çok teknik nedenden dolayı geleneksel sistemlerle renk kontrolü bu günün ihtiyaçlarını karşılamamaktadır.

Görüntünün sayısallaştırılmasından baskıya kadarki aşamada geleneksel röprodüksiyonun iş akışı CMYK bazlıdır. Renk iletişiminde kesinliği ve doğruluğu (üretim işlemleri arasındaki renk bilgisinin aktarımı) sağlamak için tarayıcılar ve film çıkış cihazları kalibre edildi ve linerizasyonları yapıldı.
Gri skalaların parlaklıkları ve gri skalayı kaplama değerleri her renk kanalı için referans değerlere göre kalibre edildi. Bunlara ek olarak pozlandırma ve baskı karakteristiklerinin karşılaştırılmasıyla görüntüler ve tram noktalarına müdahale edilerek düzeltmeler yapıldı denstometrelerin kullanılarak gerekli veriler toplandı. Scanner operatörü orijinali tarar, CMYK modunda kaydeder ve sonra bu görüntüyü baskıya hazır hale getirir. Baskıya göre ve orijinale göre değişen her CMYK görüntünün total mürekkep miktarı ve siyah oluşumu ayrı ayrı belirlenirdi. Baskıda kullanılacak kağıdın özellikleri, kullanılacak mürekkep ve kullanılacak baskı yöntemi göz önüne alınmalıdır. Bunlara ek olarak baskı karakteristikleri tarama işleminde farklı baskı makinelerine göre nokta kazancını ayarlamak için genellikle görüntü bilgisi içinde bulunur.

CMYK görüntülerin röprodüksiyon işleminin kalitesi ve kararlılığı scanner operatörünün yeteneğine bağlıydı. Tarama işleminden sonra görüntü Masaüstü Yayıncılık ünitesine gelir. İşlemler süresince CMYK renk kanallarının her birinin gri kalibrasyonu tarayıcıdan gelirken veya film pozlandırıcıya giderken bozulmamalıdır. Sayfanın son hali daha sonra kalıp çekimine gider.

Baskı sonucu elde edilenler, orijinalin benzeri olarak çoğaltılmış kopyalardır. Orijinalin benzeri baskılar yapabiliyorsak peki biz neden Renk Yönetim Sistemine ihtiyaç duyuyoruz. Bu günün modern sistemlerinin iş akışları renk yönetimini gerekli kılmaktadır. Bu günün modern dünyasının baskı öncesi sistemleri tamamen dijital, modüler ve başka sistemlere açık olarak tasarlanmıştır. Baskı öncesi iş akışında giriş ünitelerinin çok çeşitli olması, renk işlenmesinde kullanılan araçların ve programların farkları ve çıkış cihazlarının çeşitliliği baskı öncesi işlemlerde anahtar faktörlerdir. Bu cihazlara özel renk sistemlerinin olmasını gerektirmektedir. İki tarayıcının RGB sistemleri, monitörlerin RGB sistemleri veya CMYK sistemler birbirinin aynısı olamaz. Bu nedenlerden dolayı modüler sistemlerin dünyası renk bilgilerinin doğru ve emniyetli bir şekilde aktaralabilmesini sağlamak için yeni bir metoda ihtiyaç duymaktadır.

Aynı zamanda her gün daha da artan bir şekilde tasarımcılar ile üretim yapanlar arasında oldukça yoğun veri transferi yapılmaktadır. Üretim şekilleri artık eskisi gibi değil iş her zaman baskı tamamlanınca bitmiyor. Yapılan tasarımlar bazen internet ortamında, baskı yoluyla, veya CD-Rom olarak kullanıcıya iletiliyor. Bu üretim şekilleri de yeni üretim iş akışlarının oluşmasına neden olmaktadır. Bu yeni iş akışlarını, "cihaz bağımsız renk verisi işleme" olarak adlandırabiliriz. Renk yönetim sisteminin modern röprodüksiyon iş akışlarındaki ana felsefesi aynı geleneksel metotlarda olduğu gibi orijinalin güvenilir ve doğru röprodüksiyonunu yapmaktır. Orijinal tarandıktan veya dijital kamera ile çekildikten sonra orijinalin renkleri monitörde doğru olarak görülmelidir. Bununla beraber resimdeki renkler herhangi bir baskı yöntemi ile veya dijital renkli bir yazıcı ile basıldığı zaman da orijinal ile aynı olmalıdır. Eğer renk düzeltmeleri dikkatli yapılırsa baskı sonuçlan da ekrandaki görüntüye oldukça benzeyecektir.

Bunlarla beraber renk yönetimi renklerin provası konusunda da büyük yarar sağlar. İlk olarak görüntü monitörde sanki basılmış hali gibi doğru renklerde görülmelidir, buna ekran provası (soft proof) adı verilir. Bu CMYK ve diğer renk bilgilerini kapsar. İkinci olarak dijital görüntü asıl baskı sonucunu görmek üzere bir dijital prova cihazı ile kağıda aktarılır buna prova (hard proof) adı verilir. Sonuç olarak modern dijital renkli baskı sistemleri bütün baskı yöntemleri ile elde edilen görüntüleri simüle (taklit) edebilmelidir. Monitörde ve provada baskıyı taklit etmek gibi hedefler için sunulan çözüm Renk Yönetim Sistemidir. Temel olarak iş akışında dört adet cihazlara özel renk evreni (renk gamutu) bulunmaktadır: Tarayıcı (RGB), monitör RGB, baskı işleminde kullanılan CMYK ve prova işleminde kullanılan CMYK evreni. Renk yönetiminin temel fonksiyonu dijital dosyanın RGB evrenini bir sonraki işlemde kullanılacak renk evrenine örneğin tarama işleminden sonra baskı yapılacaksa baskı CMYK renk evrenine dönüştürmektir. Bu dönüştürme işlemi ile daha geniş olan tarayıcı RGB renk evreni daha dar olan monitör RGB veya Baskı CMYK evrenine uygun olarak ayarlanmış olur.

Renk yönetim sistemi tarayıcının RGB renk evrenini orijinalin siyah, beyaz ve renk ayarlan gibi renk ayrımı özelliklerine uygun olarak hedef renk evrenine uygun olarak yeniden üretmelidir. Bunlara ek olarak tarayıcı RGB renk evrenindeki bazı renkler eğer hedef renk evreninin içinde yoksa bu renkler, hedef renk evreninde bulunan orijinal renklere en yakın renkler ile değiştirmelidir. Birçok uygulamada bu işlem, renk evreni sıkıştınlması (gamut mapping) olarak adlandırılır. Bu ihtiyaçlara cevap verebilmek için renk yönetim sisteminde kolorimetri tabanlı bir iletişim kullanılmaktadır. Buradan çıkaracağımız sonuç: üretimde kullanılan bütün tarayıcıların, monitörlerin, dijital baskı sistemlerinin ve geleneksel baskı sistemlerinin (ofset, flekso, tifdruk, serigrafi) sadece kalibre edilmeleri değil densitometreler yardımıyla aynı zamanda profillerinin de oluşturulması gerekir.

Basit olarak açıklamak gerekirse renk profili, bir cihazın ( monitör, prova, baskı makinesi) rengi okuma, gösterme veya basma kalitesini kolorimetrik olarak tanımlanması veya karakterize edilmesidir. Kolorimetrik teriminin anlamı: herhangi bir cihazın renk evreninin, insan gözüne göre uyarlanmış CIE gibi bir cihaz bağımsız renk evreni baz alınarak karakterize edilmesidir. Kolorimetrik sistemin en büyük avantajı elektromanyetik spektrumun insan gözü tarafından görülebilir bütün renklerini içermesidir. Bu sistem ayrıca üretim akışı içinde kullanılan bütün cihazların renk evrenlerini de kapsamaktadır. Üretim iş akışında rengin görüldüğü çevresel gereçler birbirinden farklı renk sistemlerinde çalışmaktadırlar. Bu durumda ise cihaz bağımsız bir kolorimetrik referans sistemi esas alınarak karakterizasyon yapılması kontrollü bir renk işleme işlemi için kaçınılmazdır.

1993' te uluslar arası renk konsorsiyumu (ICC) ICC profil formatınm özelliklerini belirleyerek renk profilleri için uniform bir yapı oluşturdu. Bu format dünya çapında tanındı ve böylece renk profilinin nasıl oluşturulacağı ve hangi bilgileri içereceği saptanmış oldu. Bu yolla ICC profilleri dünya çapında kullanılmaya başladı. Artık cihazların veya baskı yöntemlerinin renk karakteristikleri dijital renk bilgisinden, renk profili formunda alınarak veri transferi sırasında gerekli olan yerlere iletilmektedir. Üretim şekli belirlendikten sonra resmin bulunduğu dosya ICC profili sayesinde hangi cihazda işlenecekse (örneğin bir inkjet prova cihazı) o cihazın renk evrenine dönüştürülür. Aşağıdaki nedenlerden dolayı renk yönetim sistemi teknik bir zorunluluktur:
Geleneksel iş akışındaki kontrollü renk işleme sadece kapalı sistemlerde geçerlidir. Bunun temel iki nedeni vardır. CMYK görüntü bilgisi kullanılacak baskı yöntemine göre değişir. Örneğin siyahın yüzdesi kullanılacak baskı yöntemine göre değişir. Bu yüzde her baskı yöntemi için ve her resim için ayrı ayrı belirlenir. Bu GCR veya UCR olarak bilinir. Bunlara ek olarak resim üzerinde baskı yöntemine bağlı olarak renk düzeltmeleri yapılır. Sonuç olarak CMYK resim dosyası hangi üretim şekline göre hazırlandıysa sadece o sistemde kaliteli basacak şekilde hazırlanmış olur. Aynı dosyayı başka üretim tiplerinde uygulamaya kalktığımızda başarılı olamayız. Görüntünün parlaklığı ancak görüntünün bakıldığı cihazların aynı renk modellerine sahip olmasıyla sağlanabilir. Birincil renkler ve karışımları kolorimetrik kurallar çerçevesinde birbirleri üzerinde etkileşmelidirler. Renk yönetimi yukarıda bahsedilen problemleri giderir.

Herhangi bir baskı sistemine bağlı kalmadan renk ayrım yapılabilmesi görüntünün bütün baskı sistemleri için kullanılabilmesini sağlar. Görüntünün renk bilgisinde baskıya ayarlanana kadar hiçbir indirgeme olmaz. Bu sayede orijinal renk verileri saklanmış olur. Kolorimetri tabanlı bir renk bilgisi alış verişi konvensiyonel ve elektronik sistemlerin beraber kullanıldığı günümüz baskı öncesi iş akışına adaptasyonu sağlar. Bu geleceğe yönelik bir stratejidir. Renk yönetimi resimleri otomatik olarak düzeltemez. Basitçe renk yönetimi uygulayarak kötü ve zayıf görüntülerden iyi baskılar elde edilemez. Renk yönetim sisteminin amacı orijinalin renk bilgisini gerçeğe en yakın ve en az kayıpla işlemektir. Taranmış resim üzerinde manuel olarak yapılacak düzeltmeler için hala tecrübeli operatörler gerekmektedir. Renk yönetiminin operatöre sağlayacağı fayda monitörde güvenilir ve doğru bir görüntünün oluşturulmasıdır.







4.5.Aydınlatma Standartları
Renk ile ilgili çalışma yapılan ve renk uyumu kontrollerinin gerçekleştirildiği firmaların tüm birimlerinde kullanılan ışıkların mutlaka ISO 3664:2000 standardı D50 (5000 Kelvin) ışık sıcaklığı değerinde olması gerekir.

Renk genişliğinde kelvin eğrisi, D50 standart beyaz ışık (7) Normal ampuller ve halojen lambalar 5000 Kelvin'in altında olmalıdır. Bu tür ışıkla aydınlatılmış ortamlarda gördüğümüz tüm renklerin üstünde san 'CAST' Renk Sapması oluşur. Bu durumda san rengi (sıcak tonlan) geri çekerek işlerimizi olması gerektiğinden daha fazla mavileştirmiş (soğuklaştırmış) oluruz. Floresan lambalar ise 5000 Kelvin üstünde değere sahiptirler. Bu kez de tam renklerin üstünde mavi 'CAST' Renk Sapması oluşur. Bu durumda tüm renkleri olduğundan daha soğuk (mavimtrak) algılarız. Bunun sonucunda ise mavi rengi (soğuk tonlan) geri çekmek zorunda kalır ve tüm renkleri olması gerektiğinden daha fazla sıcaklaştırmış oluruz. Fotoğraf stüdyoları, tarama üniteleri ile bilgisayar ortamları, Pantone katolokları bakıldığı ve kullanıldığı yerler, baskı atölyeleri, orijinal ve prova ile baskıları karşılaştırıldığı, değerlendirildiği odalardaki yer, tavan ve duvarlar ile eşya yüzeylerinin yansıma yapmayacak mat veya yan mat, nötr gri tonlarda olması gerekir. Bütün bu ortamlarda çalışan operatör ve elamanların da üzerindeki giysileri olanaklara dahilinde nötr gri tonlarda seçmeleri veya nötr gri önlük, iş elbisesi giymeleri Renk Yönetiminin kurallarındandır. Bilgisayar operatörünün giydiği mavi bir gömlek ekran yüzeyine yansıma yaparak renklerin olduğundan daha soğuk ve mavimsi gözükmesine sebep olur. Günün belli saatlerinde dışardan gelen güneş ışığının renk sıcaklıkları da farklı tonlarda olduğundan, bilhassa bilgisayar ekranlarının pencerelere paralel olmasında fayda vardır. Renk ve ışık yansımalarının önlenmesi için bilgisayar ekranlarının çevresine mutlaka koyu, mat nötr gri veya siyah paneller takılmalıdır.

Aynı şekilde fotoğraf çekimlerinin yapıldığı alanlarda kullanılan ışıkların da ISO 3664:2000 standartlarına uygun olarak seçilmesi gerekir. Görseller üzerine düşen ışınların renk sıcaklıkları faklı değerlerde olduğu takdirde, fotoğrafı çekilen objelerin orijinal renklerinde ton sapmaları oluşur ve bu görsellerin tarama ile renk rötuşlarında problemler yaşanır. Duvar, yer, tavan veya çevredeki objelerin nötr gri tonlar dışında renkleri ihtiva ederse, bu farklı renkler prova çıktıları ile basılmış işlerin, bilgisayar ekranlarının, orijinal opak ve diaların üzerine yansıma yaparak gerçek renklerin farklı tonlarda gözükmesine sebep olur.

Öte yandan transparan diapozitif ve opak görsellerin seçimi, kontrolü, karşılaştırılması ve renk rötuşlarının yapılması için mutlaka 5000 Kelvin lambalarla donatılmış ışıklı masaların kullanılması gerekir. Renk kontrol ve karşılaştırma işlemlerinin yapıldığı ışık dolapları Renk Yönetimi’ne önem veren, yüksek kalitede işler basmayı hedefleyen bütün firmalarda bulunması gerekir. Değişik ışık standartları ile donatılmış nötr gri tondaki bu kabinler en kritik işlerde ve bilhassa 3 boyutlu objelerle baskıda elde edilen renk tonlarının karşılaştırılmasında büyük kolaylık sağlamaktadır.

Baskı makinelerinin kumanda masasındaki ışıklar orijinal 5000 Kelvin(D50) lambalarla donatılır. Ancak birçok matbaada kumanda masalarındaki bu lambaların ömürleri bittiğinde yerine maalesef Kelvin değeri belli olmayan standart dışı floresan lambalar takılmakta, Renk Yönetimi’nin en önemli başlangıç faktörü bilgisizlik sebebiyle ortadan kalkmış olmaktadır. Baskı kontrol masalarındaki tüm ışıklandırmanın mutlaka D50 standart beyaz ışık olması şarttır. Kontrol alanlarındaki 5000K lamba ve paneller tozdan korumalı, sık sık temizlenmeli ve belli aralıklarla bu ışıkların renk sıcaklık değerleri Kelvinometre cihazı ile ölçülmelidir. Baskı kumanda masalarında renk ton ayarlarını yaparken kullanılın prova çıktıları ile opak ve diapozitif orijinallerin de mutlaka 5000 Kelvin lambalarla donatılmış ışıklı panel ve kutularda bakılması gerekir. Standart dışı ışığa tutularak bakılan orijinallerdeki renk tonları her zaman operatörleri hatalı renk ayarları yapmalarına yol açar. Müşterilerden gelen birçok renk uyuşmazlığı şikayetlerinin sebeplerinden birisi de standart dışı ışıkların kullanılması sebebiyle kaynaklanan hatalardan oluşmaktadır.
ISO 3664.2000-D50(5000 Kelvin) ışıklandırma standardı, Grafik ve Basım sektöründeki tüm birimlerde uygulanması gereken en önemli faktörlerin başında gelmektedir. Fotoğraf stüdyoları, reklam ajansları, grafik tasarım atölyeleri ve servis büroları da bu standartlara uymak zorundadır. Aksi takdirde Renk Yönetimi sadece matbaaların bünyesinde kalır.
4.6.Renk Eşleşmesi Ve Gamut

Renk eşlemesi, grafik, basım ve yayıncılık sektöründe ya da rengin önemli olduğu tüm sektörlerde, üretimin başlangıcından bitimine kadar tüm bölüm ve birimlerde kullanılan renk ile ilgili bütün cihaz ve ünitelerin gerçek baskı aşamasında standart değerlerle elde edilebilecek bütün renk tonlarına göre renk genişliklerinin düzenlenerek renk gamutlarının eşit hale getirilmesidir. Bölüm ve birimlerde kullanılan cihaz veya ünitelerin her birinin renk genişlikleri farklıdır ve standart ofset baskı renk gamutundan daha zengin renk tonları verebilmektedir. Ancak bizim için önemli olan gerçek baskı üretiminde elde edilebilen renk genişliğidir. Bu sebeple temel olarak tüm ünite ve cihazların ofset baskıda elde edilebilecek renk genişliklerine göre düzenlenerek daraltılması gerekir.

Renk eşlemesinin temel amacı da, baskı öncesinde kullanılan tüm cihaz ve ünitelerin, kağıt cinsi, boya çeşidi, baskı makinesi ve diğer fiziksel-kimyasal standart koşullar ışığında, baskıda elde edilen renklere göre renk gamutlarının yeniden yapılandırılmasıdır. Ton sıkıştırması, geniş bir ton yelpazesini (ör: tarayıcı), dar bir ton yelpazesine (ör: yazıcı) sıkıştırma ile ilgilidir. Ancak, tarayıcının doygun (sature) renkleri yine de yelpazenin dışında olabilir. Buna bağlı olarak, orijinallerden tüm renk yelpazesini simüle etmek için gamut eşlemesi yapılmaktadır.

4.6.1.Görüntülenebilen GAMUT ve Renk Uzayları

Her cihazın kalitesine bağlı olarak görüntüleyebildiği renk aralığı farklıdır. Bütün bu cihazlar insan gözünün gördüğü tüm renklerin sadece bir kısmını görüntüleyebilir. İnsan gözünün görebildiği tüm renklerin oluşturduğu uzayı 1931 yılında CIE (Commission Internationale L’Eclairage – International Commission on Illumination) modellemiştir. 1976 yılında bu model gözün ışığa duyarlılığının logaritmik olmasını da göz önüne alarak yeniden revize edilmiş ve CIE Lab ya da CIELAB denen renk uzayı ortaya çıkmıştır.

Renkleri gösteren her cihazın bir "gamut"u yani gösterebildiği renklerin oluşturduğu bir uzayı vardır. Aynı durum yazıcılarda kullandığımız kağıtlar için de geçerlidir. Fotoğraf baskısı için kullanılan farklı kağıtların gamutları farklıdır. Kimi kağıtlar zengin bir renk doygunluğu sağlarken bazı kağıtlarda renkler o kadar canlı değildir.[13]



Grafikerler.net dısında yayınlanmamasını rica ediyorum.
her satırı şahsıma aittir.
 

Braveart

♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
1,569
Tepkime puanı
124
Önemli bir konuyu tüm detaylarıyla ele almışsınız.
Emeğinize elelrinize sağlık.
Teşükkürler...
 

vlkann

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
4 Nis 2011
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Merhaba,

Gerçekten cok faydalı bir makale.Teşekkür ederim.
Ben bu makaleyi okulda ödev olarak kullanıcam. Fakat kaynak olarak öğretmenim yazan kişinin adını ve soyadını istiyor bana yardımcı olur musun?
 

shedesign

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
19 Mar 2008
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
104
Web sitesi
www.asigazetesi.com
Merhaba,

Gerçekten cok faydalı bir makale.Teşekkür ederim.
Ben bu makaleyi okulda ödev olarak kullanıcam. Fakat kaynak olarak öğretmenim yazan kişinin adını ve soyadını istiyor bana yardımcı olur musun?

çok üzgünüm mesajını yeni gördüm eğer hala lazımsa özelden mesaj atarsan sana bilgi verebilirim.
 

coulrophobic

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
2 Ara 2009
Mesajlar
25
Tepkime puanı
0
Çok güzel bir makale, ders niteliğinde. Ellerinize sağlık. Ben de grafik ve baskı teknikleri ile ilgileniyorum. Hayatım boyunca profesyonel olarak yapamayacağımı bilsem de bu sanatla ilgili her şeyi öğrenmek istiyorum çünkü çok ilgimi çekiyor. Benim pantone renklerle ilgili bir sorum olacak.
Gördüğümüz bütün renkler cyan, magenta ve yellow'un karışımından oluşuyorsa, pantone renkler de bunlardan oluşmuş olmuyor mu? Yani neden CMYK kombinasyonlarıyla oluşturulamıyor bu spot renkler? Mantığını anlatırsanız çok sevinirim.
 

mersoyk

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
26 Ağu 2008
Mesajlar
14
Tepkime puanı
0
Guzel makale herkez okumalı

merhaba konu guzel aciklanmis
konuyla alakali mesela isyerimize gelip 2-3 monitore kalibrasyon yapabilicek biri varmi aramizda. Veya bu işi yapan firma tavsiyesi.
 

pfdundar

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
4 Ara 2011
Mesajlar
69
Tepkime puanı
1
üst düzey bir makale, her satırında önemli bilgiler buldum. Bilgi hazinenizi paylaştığınız için çok teşekkür ederim kendi adıma
 
Üst