Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Yaratıcılık ve tasarım...

tuncer özkan

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
12 Ağu 2009
Mesajlar
84
Tepkime puanı
9
Gözlemlediğim kadarıyla sık sık birbirine karıştırılan iki kavramdır bunlar. Bazen tasarımın yaratıcılık ile aynı olduğu, tasarımın bir yetenek olduğu veya yaratıcığın yetenek olduğundan söz edilir.
Hiç kuşkusuz, bu yazıda yaratıcılıktan bahsederken, bunun ilahi yaratıcılık ile karıştırılamıyacağını, burada "Creativite" den bahsedeceğimizi öncelikle söylemek istiyorum. Terimlerin doğru kullanılması için şimdiden basit tanımlar yapmakta fayda görüyorum.

Yaratıcılık, hemen bir tanım yapmak gerekirse, bu edimin sadece grafik konusunda olmayacağı, genel olarak bütün sanatsal üretim alanlarını kapsayacağını düşünerek kısaca, "çeşitleme (varyasyon) yapabilme yeteneği" olarak tanımlanabilir. Daha geniş tanımlar da yapılabilir, hatta beyindeki bazı merkezler ile de bağlantı kurulabilir. Tanımın bu kısmı beni aşıyor, ama, yaratıcılığın zeka ile bağlantılı olduğu söylenebilir. Çünkü genellikle, yaratıcı yeteneğe sahip olanların aynı zamanda zeki oldukları gözlemlenebilir.
Yaratıcılık neredeyse herkeste vardır! Fakat bu, miktar meselesidir. Herkeste aynı düzeyde olmaz. Mozart, küçüklüğünde, duyduğu her melodiyi hemen çeşitleme yöntemiyle kendine özgü tasarımlara çevirirdi. Yetişkinliğinde ise zaten üslubunu oluşturmuştu.
Yaratıcı insanlarda bitmez tükenmez bir çeşitleme yeteneği vardır. Her defasında yeniden üretebilir, üslup çerçevesinde bağımsız eserler ortaya çıkarabilir. Dikkatli bir izleyici, Nuri İyem'in tablolarında kendini tekrarlamadığını, her defasında farklı eserler ortaya koyduğunu görür. Aynı tespiti, örneğin Brahms'da da yapabilirsiniz. Dikkatli bir Brahms dinleyicisi, eserin anonsu yapılmasa bile eserin Brahms'a ait olduğunu tahmin edebilir.

Yaratıcılığın, bugün bir yetenek olduğu, doğuştan geldiği rahatlıkla söylenebilir. Fakat çoğu kimse, yeteneğinin ya farkında değildir, ya da yeteneğini ortaya çıkaracak ortamlarda değillerdir. Yeteneğini ortaya koyacak ortamlara ulaşamadan kaybolup giderler.. Yaratıcı eğitime önem verilen batılı eğitim sistemleri, bu yetenekleri bir ölçüde kazanmaktadır. Kendi adıma söyleyecek olursam, bütün öğrencilerimde bu yeteneğin herkeste yeterince olduğunu varsayarak öğretmeye gayret ederim. Konusu ne olursa olsun her eğitici, bu yaratıcı formasyonların ortaya çıkmasına katkıda bulunmalıdır. Bazen olağanüstü yetenekte gençlerle karşılaşmışımdır. Biraz tasarım bilgisiyle inanılmaz işler çıkardıklarına bizzat tanık olmuşumdur.
Yaratıcı yeteneklerin ortaya çıkarılmasında, çalışılan kurumun da ciddi etkileri vardır. Bazen, oldukça yetenekli bir grafikerin, iş akışı içinde bencil bir Art Direktörün bu gelişime köstek olduğunu da görmüşümdür.
Konudan sapmadan, tasarımın tarifini yapacak olursak, Tasarım; kısaca bilgidir. Grafik konusu çerçevesinde düşünecek olursak, planlama, yerleştirme, ahenk oluşturma.. bilgileri gibi kavramlarla tanımlanabilir. Grafiker, nasıl iş üreteceğini tasarım bilgisi ile yapar. Leke bilgisi, renk bilgisi, tipografi.... bilgileri grafik tasarımın unsurlarıdır. Ama tasarım genel bir kavramdır. Edebiyatçı da eserini tasarlayarak yapar, heykeltraş da, mimar da aynı süreci izler. Hatta müzisyen de tasarım yapar, eserini oluşturur.

Ama tasarım; yaratıcılık değildir.

Tasarım öğrenilir. İster okulundan, ister ustasından, isterse kitabından... Her tasarım yapan, yaratıcı olamayabilir. Zaten, iyi bir tasarımcıyı piyasada öne çıkaran, onun tasarım bilgisi yanında, yaratıcı bir dimağa da sahip olmasıdır. Ancak yaratıcı bir yeteneğe sahip olan bir grafiker, eğer güçlü bir tasarım bilgisine de sahip ise hızla yükselir. Tabii ki şans faktörünü de küçümsemiyorum.
Şu sözü aklımıza kazımalıyız:

Şans, hazırlıklı kafalara güler.

Piyasamızda, her grafikerin tasarım yaptığını söylüyoruz. Zaten grafiker, sadece tasarım yapar. İyi grafiker, tasarım bilgisini yaratıcı yeteneğiyle ortaya koyan grafikerdir. Bu iki özelliği yapısında bulunduran grafiker, hemen göze çarpar, hızla yükselir. Fakat grafiker aynı zamanda dizgi yapmaz, metin oluşturmaz, fotoğraf çekmez vs.. Ama ister ise, bu konularda yeteneği ve bilgisi de var ise yapabilir. Bu ayrı bir konu. Ama bir grafikere, şunun metnini de yaz, bir de slogan bul deniyorsa, ya da şu ürünlerin fotoğraflarını bir çekiver deniyorsa, ya da "kap şurdan iki çay, getiriver" deniyorsa bu yanlıştır. Bunlar, grafikerin işi değildir. Metni metin yazarı, fotoğrafı fotoğrafçı çeker. Grafiker bunların tasarımına katkıda bulunur ama asıl işi grafik tasarımdır.

Sonuç olarak şunlar söylenebilir:

Tasarım bilgiye dayanır. Yetenek değildir.
Yaratıcılık yetenektir.
Yaratıcı olmadan da tasarım yapılır. Yaratıcı olmayan ya kendini tekrar eder, ya da başkalarını taklit eder.
Yaratıcı, eserini ortaya koymak için tasarım bilmek zorundadır.
Tasarım eğitimle olur.
Yaratıcılık eğitimle olmaz, kişide yaratıcılık pırıltısı olmalı. Bu varsa vardır. Yoksa yoktur.
Yaratıcılık geliştirilebilir.Ama sadece varolan bir şey geliştirilebilir. Zaten yaratıcılığı geliştiren bilgiler, tasarım bilgileridir.


Güzel Sanatlar Fakültelerinde tasarım bilgileri, sanat tarihi, vs. bilgileri verilir. Yaratıcılık öğretilmez. Türkiye'de iki elin parmak sayısı kadar GSF vardır. Bunların hepsi, resim bilgisi, grafik bilgisi, fotoğraf bilgisi aktararak öğrencilerini mezun ederler. Ama her resim bölümü mezunu iyi bir ressam olacak diye bir şey yoktur. Aynı şey mimarlık, fotoğrafçılık, grafik... bölümleri için de söylenebilir. İyi bir ressam olabilmek için tasarım bilgisi yanında yaratıcılık da gereklidir. Bu yüzden, yüzlerce mezun çıkar, ama bazı yıllar ya bir iki, bazı yıllar hiç ressam çıkmaz!

Demek tasarım bilgisi yetmiyor. Biraz da peri tozu lazım.

Görüşmek üzere.

Tuncer ÖZKAN
 

Benzer konular

Murat VARDAR

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
27 Ara 2008
Mesajlar
3,774
Tepkime puanı
128
Teşekkürler,
Birikimlerinizi Bizimle Paylaştığınız İçin.
 

skyfox

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
9 Ara 2009
Mesajlar
2,603
Tepkime puanı
90
Minare gölgesi ve davul tozunu biliyordum da, peri tozu nereden edinilebilir? :D


Teşekkürler..
 

coldnodia

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
4 Mar 2011
Mesajlar
32
Tepkime puanı
1
Bir biyolog olarak şu da eklenebilir.

Yaratıcı algıyı beynin sağ tarafı oluşturur, düzenler, sol lobu ise analizleri yorumlar. Özellikle sağlak olmamızdan dolayı beynimizin sürekli sol lobunu geliştiriyor oluruz. Yaratıcı algı sağ lob ile ilişikli olmasına karşın beynin sağ ve sol lobları arasında sürekli bir etkileşim olduğu için beynin yaratıcı gücü'nü, zayıf olan lob belirler diyebiliriz. Bu yüzden beyin gelişimine yönelik çalışmalar, yaratıcı veriminizi matematiksel olarak "kare" şeklinde arttırır.

Beyin ile vücut uzuvlarının ters ilgili olduğunu söylemiştim. O yüzden sol el ve sol ayak ile pratikler yapmanız. Sol el ile çizimler denemeniz yardımcı olabilir. 15 yıldır davul çalıyorum her iki el ve ayakları ayrı ayrı kontrol etme etüdlerinin nasıl bir etki yapabileceğini bir düşünün :)

ve genel olarak
1- BOL KİTAP OKU
Kitap okumak en faydalı beyin geliştirme yöntemidir. Kitap okumak sağ ve sol lobu beraber geliştirir. Çünkü kitap okurken sol tarafla takip edilen ve kavranan kavramlar, sağ tarafta hayal edilir. Bunun için televizyon izlemek sağ lobu pasif bırakır.

2- BULMACA ÇÖZ
Sık sık bulmaca çözmek, beyni çalıştırır.

3- DENEY YAP
Okunan bilgilerin uygulamaya geçirilmesi önemlidir. Okullardaki deneyler sonucunda dersler daha iyi anlaşılır.

4- HOBİ BUL
Öğrencilikte ve çalışma hayatı içinde resim, müzik veya el işi gibi sağ tarafı geliştirecek hobiler edinin.

5- SPORA BAŞLA
Spor yapmak, yeterli uyumak ve beslenmeye özen göstermek, beynin dinç ve güçlü kalmasını, olumsuz düşünceleri yok ederek beynin daha kolay öğrenmesini sağlar. Önerim açık havada kitap okumanız.

Yaratıcı algıyı geliştirmeye yönelik olumlu hareketler olabilir. Ancak bir konuyu unutmamak lazım Deneyim, Yaratıcı algıyı daha da zenginleştirir. 1.Basamağa nasıl çıkılacağını tecrübe ettiyseniz artık amacanız 2. ve 3. basamaklar olur.
 
Üst