Yavuz Sultan Selim Han

Kimdir nedir kısmına girmeden direk olarak sadece emeğe bakıyorum oldkça çaba sarfedilmiş bir çalışma olmuş emeğinize sağlık ama tabi iyinin de iyisi vardır bunuda unutmamak lazım başarılar dilerim..

LaYeR' Alıntı:

Kimdir nedir kısmına girmeden direk olarak sadece emeğe bakıyorum oldkça çaba sarfedilmiş bir çalışma olmuş emeğinize sağlık ama tabi iyinin de iyisi vardır bunuda unutmamak lazım başarılar dilerim..

Genişletmek için tıkla ...

Teşekkürler. zaten öyle çok iyi oldu diye bir iddam yok sadece kendimi geliştirmek amacıyla çizdiğim bir çalışma hatalar var tabiki

youngman_3736' Alıntı:

Teşekkürler. zaten öyle çok iyi oldu diye bir iddam yok sadece kendimi geliştirmek amacıyla çizdiğim bir çalışma hatalar var tabiki

Genişletmek için tıkla ...

Evet geliştirmelisin zira çok yeteneklisin belli benimde illüstrasyon çalışmalarım var bende geliştirmeyi düşünüyorum gördüğüm kadarıyla benden öndesin şuan..

LaYeR' Alıntı:

Evet geliştirmelisin zira çok yeteneklisin belli benimde illüstrasyon çalışmalarım var bende geliştirmeyi düşünüyorum gördüğüm kadarıyla benden öndesin şuan..

Genişletmek için tıkla ...

Teşekkür ederim ama kendinize haksızlık etmeyin çalışmalarınızı inceledim sizde de ışık var Devam!

youngman_3736' Alıntı:

Teşekkür ederim ama kendinize haksızlık etmeyin çalışmalarınızı inceledim sizde de ışık var Devam!

Genişletmek için tıkla ...

bende teşekkür ederim aynen devam..

youngman_3736' Alıntı:

Yorumlar için teşekkürler. çalışıyorum daha iyileri olacak

Genişletmek için tıkla ...

kardeşim ne yapmışın koskoca osmanlı sultanını kadına benzetmişin

serefli' Alıntı:

kardeşim ne yapmışın koskoca osmanlı sultanını kadına benzetmişin

Genişletmek için tıkla ...

1. ben benzetmedim o resmin orjinaline bakarsan oda böyledir!
2. o kulağındaki küpeyi soracak olursanhikayesi şudur;
Yavuz sultan selim han çarşıda gezinirken küpeli adamlara rastlamış. ve hiddetlenmiş adamlar neden küpe takıyor diye. sebebini sormuş ve cevaplamışlar " onlar köle dir sultanım, köle oldukları belli olsun diye küpe takarlar." bunun üzerine yavuz sultan selim han da buyurur; Tez bana da bir küpe getirin. Bende ALLAH'ın kölesiyim!
3.sadece seninle alakalı söylemiyorum bunu ama cidden abartıldı bu konu. Biri geliyo o yavuz sultan değil biri geliyo gay a benzemiş diyo biri geliyo başka bişeyler diyo. sıkıldım cidden.

hocam bıyık orada güzel bir perspektif te durmamış sanki oraya yapıştırılmış takma bıyık ve sanki kaymış gibi duruyor

ilk bakışta burun sırıtmıs, bıyık mevzsunada katılıyorm güzel çalısma tbrler

başarılı bir çalışşma olmuş

rumos' Alıntı:

başarılı bir çalışşma olmuş

Genişletmek için tıkla ...

Teşekkürler yorum için.

iyide bu Selim Han değil Şah İsmail.

biraz genç durmuş... atları belli edersen yaşı da oturacaktır ve istenen görüntüye ulaşılacaktır.

Emeğinize sağlık hoşuma gitti açıkçası evet burun bıyık gibi sorunlar var ama ben bunu bile yapamadığım için susuyorum başarınızın ilerlemesini dilerim

emek harcanmış güzel bir çalışma bunu yapabilmekte bir başarı.. ellerinize sağlık...

mervekahraman' Alıntı:

emek harcanmış güzel bir çalışma bunu yapabilmekte bir başarı.. ellerinize sağlık...

Genişletmek için tıkla ...

teşekkür ederim.

Bir çoğunuz belki bu hikayeyi biliyordur. Ama bilmeyen arkadaşlarımız olabilir.
Bu yazıyı sonuna kadar okuyalım. Önemli bir kaç ders var içinde.

Hindistan’da çok ünlü bir ressam varmış. Herkes bu ressamın yapıtlarını kusursuz kabul edecek kadar beğenirmiş ve onu “Renklerin Ustası” anlamına gelen Ranga Geleri olarak tanısa da kısaca Ranga Guru derlermiş. Onun yetiştirdiği bir ressam olan Racigi ise artik eğitimini tamamlamış ve son resmini bitirerek Ranga Guru’ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş. Ranga Guru;

“Sen artık ressam sayılırsın Racagi. Artık senin resmini halk değerlendirecek.”

diyerek resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve meydanda en görünen yere koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Racigi denileni yapmış.

Racigi birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki tüm resim çarpılardan neredeyse görünmüyor. Çok üzülmüş tabii. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki. Resmi alıp götürmüş Ranga Guru’ya ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş. Ranga Guru üzülmemesini ve yeni bir resim yapmasını istemiş. Racigi yeniden yapmış resmi ve gene Ranga Guru’ya götürmüş.

Ranga Guru resmi tekrar şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş. Ama bu defa yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya, birkaç fırça ile birlikte insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Racigi denileni yapmış…

Birkaç gün sonra gittiği meydanda görmüş ki resmine hiç dokunulmamış, fırçalar da boyalar da bırakıldığı gibi duruyor. Çok sevinmiş ve koşarak Ranga Guru’ya gitmiş ve resme dokunulmadığını anlatmış. Ranga Guru demiş ki;

“Sevgili Racigi, sen ilk resminde insanlara firsat verildiginde ne kadar acımasız eleştirebileceklerini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı… Oysa ikinci resminde onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin, yapıcı olmalarını istedin. Şunu hiç unutma sevgili Racigi, kötü yönde eleştirmek kolaydır, yapıcı eleştiride bulunmak ise eğitim gerektirir. “ (alıntıdır)


emeğinize sağlık, daha yeni çalışmalarınızı da görmek isterim.

Murat VARDAR' Alıntı:

Bir çoğunuz belki bu hikayeyi biliyordur. Ama bilmeyen arkadaşlarımız olabilir.
Bu yazıyı sonuna kadar okuyalım. Önemli bir kaç ders var içinde.

Hindistan’da çok ünlü bir ressam varmış. Herkes bu ressamın yapıtlarını kusursuz kabul edecek kadar beğenirmiş ve onu “Renklerin Ustası” anlamına gelen Ranga Geleri olarak tanısa da kısaca Ranga Guru derlermiş. Onun yetiştirdiği bir ressam olan Racigi ise artik eğitimini tamamlamış ve son resmini bitirerek Ranga Guru’ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş. Ranga Guru;

“Sen artık ressam sayılırsın Racagi. Artık senin resmini halk değerlendirecek.”

diyerek resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve meydanda en görünen yere koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Racigi denileni yapmış.

Racigi birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki tüm resim çarpılardan neredeyse görünmüyor. Çok üzülmüş tabii. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki. Resmi alıp götürmüş Ranga Guru’ya ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş. Ranga Guru üzülmemesini ve yeni bir resim yapmasını istemiş. Racigi yeniden yapmış resmi ve gene Ranga Guru’ya götürmüş.

Ranga Guru resmi tekrar şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş. Ama bu defa yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya, birkaç fırça ile birlikte insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Racigi denileni yapmış…

Birkaç gün sonra gittiği meydanda görmüş ki resmine hiç dokunulmamış, fırçalar da boyalar da bırakıldığı gibi duruyor. Çok sevinmiş ve koşarak Ranga Guru’ya gitmiş ve resme dokunulmadığını anlatmış. Ranga Guru demiş ki;

“Sevgili Racigi, sen ilk resminde insanlara firsat verildiginde ne kadar acımasız eleştirebileceklerini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı… Oysa ikinci resminde onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin, yapıcı olmalarını istedin. Şunu hiç unutma sevgili Racigi, kötü yönde eleştirmek kolaydır, yapıcı eleştiride bulunmak ise eğitim gerektirir. “ (alıntıdır)


emeğinize sağlık, daha yeni çalışmalarınızı da görmek isterim.

Genişletmek için tıkla ...

valla ne yalan söyliim bu "yavuz sultan selim han" isimli konuya her mesaj gelişinde "yahu yeter artık yavuz-şah ismail tartışması" diyerek açıyorum. bu hikayeyi siz buraya yazdıktan sonra millet artık ne yazarsa yazsın içim rahat olacak çok çok teşekkür ederim hocam. malesef çoğu insanda önyargı ve bardağa boş tarafından bakma hastalığı var. her zaman bardağa dolu tarafından bakmak gerek... tekrar tekrar çok teşekkür ederim...

rica ederim sadece kanayan bir yaraya müdehaleydi benim ki :wink:

eline sağlık bende beğendim hoş bir çalışma olmuş