Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Yeter artık!... Türkçe Türkçe'dir!...

Gülsüm ÖZER

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
26 May 2008
Mesajlar
660
Tepkime puanı
20
Yaş
33
Bir ulusun kimliğini dili belirler. Bunu koruyamayan uluslar da yok olmaya mahkumdur.
Bu vatan üç kupona alınmadı. Birçok TÜRK kardeşimiz bizim için bu ülkenin bütünlüğü için hayatlarını feda etti.
Peki siz, biz ne yapıyoruz... Lütfen bize teslim edilen vatana sahip çıkalım.
En azından dilimizi korumaya çalışalım.
Hassasiyetin için de sana ayrıca teşekkür ederim Onur.
 

özgüll

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
3,704
Tepkime puanı
168
Ben bu konuda o kadar doluyum ki küçük bir anımı paylaşmak istiyorum sizlerle. Yeğenim 6.sınıfa gidiyor. Avrupa Yakası'nda bir karakter var (şişman, esmer bir bayan, izlemediğim için ismini bilmiyorum). Kız bu kadının konuşmalarını o kadar benimsemiş ki ne dediğini anlamam dakikalar sürüyordu. Baktım ki olmayacak sorunu çözmeye karar verdim. Konuşmasını düzeltmezse ona hiçbir şekilde ders anlatmayacağımı, ve anlamadığım hiçbir lafına karşılık vermeyeceğimi sert bir şekilde ifade ettim. Arkadaşlarının da böyle konuştuğunu, öğretmenlerininse bu duruma hiç dikkat etmediklerini falan saydı. Hatta bu tepkime bayağı bir şaşırdı. İşin enteresan yani ne annesinin ne de babasının duruma müdahale etmeyişiydi.

Çocuk bir müddet zorlandı. Alışmış ya Türkçe konuşmak ona zor geldi ilk başlarda. Zorlana zorlana bir süre sonra düzgün konuşmaya başladı. Tabi bu durum sadece bizde oldukları o akşamla sınırlı kaldı. Ara ara görüyorum onu aynı tas aynı hamam. Hiçbir şey değişmemiş.

Çocuklarımız dizilerden çok etkileniyorlar. Bir kere zaten o yaşta birinin dizi izlemesine karşıyım kaldı ki böyle bir diziyi izlemesine ebeveyni olsam kesinlikle izin vermezdim. İş sadece eğlenmekse, eğlence dozunda kalsın. Bunu konuşmamıza uygulamak zorunda değiliz. Bu tarz Türkçe'yi katleden dizilere nasıl izin veriyorlar onu da anlamış değilim. Sanırım dili çökertmek için kasıtlı yapılan birşey bu. Hedef de çocuklar. Onları güldürüyor görünüp alttan alta konuşmalarını baltalıyorlar. 12 yaşında biri ne kadar duyarlı olabilir ki diline karşı. Bu çocuk böyle şeyleri izleyerek büyürse ve kimse ona bunun yanlış olduğunu söylemezse, yetişkin olduğunda Türkçe'yi düzgün konuşmasını bekleyemezsiniz. İlerde çocuğu olduğunda ona da aynı şeyler olacak ve nesilden nesile Türkçe diye birşey kalmayacak.

Bence tüm bunların altında bilinçsizlik yatıyor. Birazcık olsa bilinçlensek ve bunu sürekli hale getirsek eminim iyileşmeler olacaktır. Düşünmeden konuşuyoruz, yazıyoruz, okuyoruz ve izliyoruz. Burada veya başka yerde fikirlerimizi savunuyoruz ama iş eyleme geçtiğinde yine aynı vurdumduymazlıkla, sırf ortama uymak adına fikirlerimizden ödün veriyoruz.
Herkesi bilinçli olmaya davet ediyorum.

Bu arada bir dönem çok etkilendiğim Oktay Sinanoğlu'nun tüm eserlerini okumanızı tavsiye ediyorum. Dilimiz konusunda bu adamın fikirleri çok değerlidir.
Uzattıysam kusura bakmayın. Herkese iyi haftasonları:)
 

özgüll

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
3,704
Tepkime puanı
168
Konuyu görünce sevinmiştim. Dilimizin gidişatı hakkında fikir alışverişleri olacak, bu konuya duyarlı insanlarla güzel bir tartışma ortamı oluşacak sanmıştım ama yanılmışım. Bu kadar mıdır? Katılım ne kadar az olmuş yazık. 5 gündür kimse fikrini söylemiyor. Bu kadar duyarsızlık da gidişatın kötüye gittiğinin belirtisidir. Geçmiş ola hepimize :(
 

creedwar

Kreatif Stratejist
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
17 Haz 2008
Mesajlar
7,974
Tepkime puanı
104
Konuyu görünce sevinmiştim. Dilimizin gidişatı hakkında fikir alışverişleri olacak, bu konuya duyarlı insanlarla güzel bir tartışma ortamı oluşacak sanmıştım ama yanılmışım. Bu kadar mıdır? Katılım ne kadar az olmuş yazık. 5 gündür kimse fikrini söylemiyor. Bu kadar duyarsızlık da gidişatın kötüye gittiğinin belirtisidir. Geçmiş ola hepimize :(

Ana sayfanın altında şöyle biryazı yazmakta..
Konular: 58.362, Mesajlar: 594.146, Üyeler: 183.943

Yani 58.362 konuya 594.146 cevap gelmiş.. Yani biraz sabırda erdemdir.

Onur, bu konu üzerine uzun zamandır hassas olduğunu biliyorum. Gerek toplantılarda gerekse yazışmalarda herşey ortada zaten. Ve herzaman ki gibi desteğim seninle.

Güzel konu, güzel sitem ve umarım bir sonucu da olur.
 

özgüll

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
3,704
Tepkime puanı
168
Ana sayfanın altında şöyle biryazı yazmakta..
Konular: 58.362, Mesajlar: 594.146, Üyeler: 183.943

Yani 58.362 konuya 594.146 cevap gelmiş.. Yani biraz sabırda erdemdir.

Onur, bu konu üzerine uzun zamandır hassas olduğunu biliyorum. Gerek toplantılarda gerekse yazışmalarda herşey ortada zaten. Ve herzaman ki gibi desteğim seninle.

Güzel konu, güzel sitem ve umarım bir sonucu da olur.

Gözlerim kederli ağzımda bir tebessüm:)
Hani yeni bir ürün çıkar ya piyasaya, hani ilk başlarda çok tutulur ya, hani sonradan fos der unutulur gider ya işte öyle birşey bu bizimkisi. Tüketmeye çok alıştık. Maymun iştahlılık her yerimizi sardı sarmaladı. Bu konu da sanırım çoktan miladını doldurdu...
 

sevi tas

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
6 Mar 2008
Mesajlar
104
Tepkime puanı
5
Türkçemiz kimliğimizdir ve sahip çıkmalıyız.
 

özgüll

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
3,704
Tepkime puanı
168
Ana sayfanın altında şöyle biryazı yazmakta..
Konular: 58.362, Mesajlar: 594.146, Üyeler: 183.943

Yani 58.362 konuya 594.146 cevap gelmiş.. Yani biraz sabırda erdemdir.

Onur, bu konu üzerine uzun zamandır hassas olduğunu biliyorum. Gerek toplantılarda gerekse yazışmalarda herşey ortada zaten. Ve herzaman ki gibi desteğim seninle.

Güzel konu, güzel sitem ve umarım bir sonucu da olur.

creedwar ne güzel yazmışTIN. Sayısal değerler vermişsin üye sayısı ve üye yorumları ile ilgili. "Biraz sabır da erdemdir" demişsin doğru söz. Bir söz de benden olsun: "sabrın sonu selamettir" :) Bu konunun sonunun hiç selamete ulaşacağını ümit etmiyorum ya neyse.

Diyorum ki lafta kalmasın bu sitemler. Bir şeyler yapılsın istiyorum. Mesajlar rasgele yazılmasın istiyorum. Diyeceksiniz ki milletin işi gücü var bir de noktasına virgülüne mi dikkat edecek? Çizdiği şeye dikkat ediyorsa yazdığı şeye de dikkat edecek. Çok basit bir örnek vereyim. Adam tasarım yapıyor Türkçe'yi tam öğrenememiş ki İngilizce'yi tam söksün. Gitmiş "desing" yazmış sloganın birine. Müşteri de aynı mantıkta olduğu için görmemiş. Ne müşteri ne de tasarımını yapan kişi farkında hatanın. Böyle böyle kalite diye bir şey kalmayacak.

Çok uzattım galiba. Bu konu ne kapanır ne de çözümlenir.
Herkese iyi çalışmalar.

Küçük bir ekleme daha yapacağım. Konuşma dili ve yazma dili bir bahane üretmişler aralarında. Konuşma dili adı üstünde konuşurken kullanılır. Yazma dili de adı üstünde yazarken kullanılır. "Ben konuşma diliyle yazıyorum" diye bir şey olabilir mi ya? Ne kadar saçma!
 

skyfox

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
9 Ara 2009
Mesajlar
2,603
Tepkime puanı
90
Küçük bir ekleme daha yapacağım. Konuşma dili ve yazma dili bir bahane üretmişler aralarında. Konuşma dili adı üstünde konuşurken kullanılır. Yazma dili de adı üstünde yazarken kullanılır. "Ben konuşma diliyle yazıyorum" diye bir şey olabilir mi ya? Ne kadar saçma!
Sanırım ben de konuşma diliyle yazıyorum.

Ama ne kelimeleri, ne de anlamlarını deforme etmeden..

Belki bunda başta Y.ÖZDİL olmak üzere, köşe yazarlarını çok okuyor olmamın etkisi vardır..

Bu yazdıklarım da buna bir örnek.. Yani paragraf yapısı, cümle kuruluşları farklı sadece.. Konuşur, anlatır gibi..

Konuştuğum gibi yazmak daha kolay geliyor. Ve yazarken gülüşlerle de (smiley) mimikleri eklemeye çalışıyorum.

Noktalama işaretleri bu tarz yazının olmazsa olmazları.. Hiç kullanılmayan veya yanlış yere konulan noktalar, virgüller ise tamamen yazının anlamını değiştirebiliyor..


Konuşma diliyle diye; dejenere, yoz bir yazı yazana ancak şunu diyebiliriz sanırım: "O halde sen, konuşmayı da bilmiyorsun!" :)

İletişimin en temel gereği/aracı olan konuşma ve yazmada başarısız olan birinin iletişim sektöründe ne kadar başarılı olacağı ise sermayesi ile doğru orantılıdır herhalde..


Bu konuya dikkat çeken, duyarlılık gösteren herkese teşekkürler.
 

özgüll

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
3,704
Tepkime puanı
168
Yazarken ben de "smile" dediğiniz ifadeleri kullanıyorum. Çünkü konuşmadaki duyguları ifade edebilmemizi sağlıyor. Sert bir lafın sonuna gülücük işareti koy, kimse senin kızdığını zannetmez. Aksine şaka yaptığını anlar. Benim rahatsızlık duyduğum bu ifadelerin kullanılması değil zaten; kelimelerin özünden saptırılması, bunun bir alışkanlık haline gelmesi ve bunun farkına varılmamasıdır. Çok sık oynadığım bir oyun vardır forumda "son kelimeyi başa koy" adı altında. Onda yazarken bile bazen cümle yapısını bozduğum için üzüldüğüm olmuştur.

Y.Özdil'in bir yazısına baktım. Paragraf yapısı, cümle kuruluşları dediğiniz gibi konuşur ve anlatır gibi. Ama hiçbir şekilde ne kelimelerde ne de anlamlarda bir deforme var. Gerçi bir gazetede zaten yazım yanlışı olamaz diye düşünüyorum. Yazar ne kadar özensiz de yazsa bir editör onları mutlaka düzeltecektir.

Konunun güncel kalması biraz umutlandırdı. Bu yazılanların lafta kalmaması dileğiyle, iyi haftasonları diliyorum.
 

özgüll

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
3,704
Tepkime puanı
168
Böyle bir linke gerek var mıydı???
 

özgüll

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
3,704
Tepkime puanı
168
Peki o zaman. İnşallah faydalı olur:)
 

Grafink

Clone Trooper
♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
1,209
Tepkime puanı
38
Web sitesi
www.grafink.org
Ayitlik ihtiyacı ile doğuyor insan. Bir nesne ya da nesneler gurubuna dahil olma isteği ile. Dili olduğundan farklı olarak kullanan ya da buna benzer farklılıkları arayan insan o farka ayit hissediyor kendisini kısaca, farklı olanların içerisinde yer aldığından emin bir halde, kendsii gibi olmayanlara kıyasla daha özel bir yerde durduğunu hissediyor...

Farklı olmayan, yani olağan olana yakınım ama onlar gibi de değilim kompleksi bu farklılıkların da dallanıp budaklaşmasına, marjinallik içinde marjinallikler doğmasına sebep oluyor.

Bunlar hedefe yönelme ihtiyacındaki birinin yollarındaki ayrımlar veya alternatifler olarak o kimsenin karar verme ve kendine güven sorununu pekiştiriyor... Kısacası gelişmekte olan ülkeler'in tamamında görülen komplekslerin çıkış noktası halini alıyor.

İşin ilginci toplum da, kendinden farklı olanı ezerek ya da yadırgayarak bu sürecin hızlanmasına sebep olur bir tempoda ilerliyor...

toplumumuzun etnik ya da kültürel farklılıklara bazı siyasi yeteneksizliklerinde etkisiylle, nasıl bir tepki gösterdiği ortadadır. Aynı katlanamazlığı ve reddedişi, türkçeyi doğru kullanmak ya da buna benzer tepkileri zorunluluk haline getirdiğimiz ölçüde, bu insanları daha da asl olandan uzaklaştırıyor, daha dışarılara itiyor, daha yanlız bırakıyoruz.

sonuç itibari ile, dil toplum ihtiyaçlarına göre evrimleşmek zorunda olan bir kavram. Kaldı ki konuştuğumuz Türkçe asıl olan halinden tamami ile uzak ve dağınık bir durumda. Zaten "dil" nesnesinin aslına uygun olmayan geliştirme ya da değiştirme çabaları çocukça şımarmalardan öteye gidemeyecekken bunu bir sorun olarak görüp bunun için üzülmeye gerek görmüyorum.

Özünde iyi niyetle başlayan her koruma güdüsünün, koruduğu nesneyi kendinden uzaklaştırmaya meğilli olduğunu da birkez daha hatırlatmak ister ve daha esnek günler dilerim...
 

özgüll

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
3,704
Tepkime puanı
168
Grafink laflarınız yerini bulmuştur. Teşekkür ederim...
 

C3ng0

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
28 Ara 2007
Mesajlar
3,602
Tepkime puanı
62
Sayın "Grafink" ayitlik midir yoksa aitlik mi ?
Bu başlığı mümkün mertebe takip etmekteyim fakat Türkçemizi düzgün kullanan birisi olduğumu söyleyemem bu yüzdendir ki buraya pek fazla birşeyler yazmaktan kaçınıyorum...
Okumakla ve kendimi en kısa zamanda düzene sokmak için çabalamakla yetindiğimi belirtmek istiyorum... :)
Umarım ki önce kendi Türkçemi düzeltip, sonra burada söz hakkımın olduğuna tamamen ve yürekten inandığım vakit içimden gelenleri yazarım... Çünkü "kaş yaparken göz çıkartmak" istemiyorum...
 

Grafink

Clone Trooper
♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
1,209
Tepkime puanı
38
Web sitesi
www.grafink.org
C3ngO...
şimdi bak kaç paragraf yazmışım, onları okuyup bana yönelttiğin soru ne kadar yazdıklarıma "ayit" olmaktan uzak... ZAten bu kadar muhafaza etmenin iyi bişey olmadığını söyleyen birine "Sözüm ona kıssadan hisse söylüyosun" Lüzumsuz girişimler bunlar. Mesela deki düşüncelerine şu açıdan katılıyorum ya da katılmıyorum. O zaman iletişim yürür.

ayrıca çok basit bir derstir, daha ilk okul sıralarında öğretilir.

Türkçe'de iki sesli harf yan yana gelmez... ait olmaz, ayit olur... Ancak sen ait diyosun diye söylediğin şeylerin bir usturubu varsa aklı başında hiç kimse, ayite ait yazdın diye seni azarlamaz. Bu kimsenin gözüne batmaz...

Kimse dilbilgisi öğretmeni olmak zorunda değil, ya da TDK nın tartışmalı saptamalarını takip etmek ve öğrenmek zorunda değil.

Kıssadan hisse olsun :)
 
Son düzenleme:

Nur

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
26 Ağu 2007
Mesajlar
2,238
Tepkime puanı
156
Türkçe'de iki sesli harf yan yana gelmez... ait olmaz, ayit olur... Ancak sen ait diyosun diye söylediğin şeylerin bir usturubu varsa aklı başında kimse, ayite ait yazdın diye seni azarlamaz. Bu kimsenin gözüne batmaz...

Kıssadan hisse olsun :)

bu nasıl bir kuralmış ki iki sesli yanyana gelemiyor:) saat (sizin tabirinizle sayat), vaat(vayat), laik(layik), faik(fayik) ve daha niceleri.... hepsi TDK' da mevcuttur efendim..

Not: siz söyleyemiyorsunuz diye böyle bir kural oluşturmamalısınız!
 

Grafink

Clone Trooper
♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
1,209
Tepkime puanı
38
Web sitesi
www.grafink.org
Nur, bunlar tükçe olmayan kelimeler olarak var sözlüğümüzde... Ben olmadıklarını söylemedim elbette. Ama öz dilin bazı kuralları var... iki sesli harfin yan yana gelmemesi bununla ilgili bir durum... Ben ait değil ayit olarak kullanıyorum. Bu şekilde kullanan, ya da hala Kar kelimesinde şapka kullanan 10 larca yazar çizer var...

Ama bir fikir söylemişken bir düşünce ifade etmişken, ve bunun Türkçeyi doğru kullanmak ile hiç bir alakası yokken, kalkıp bunun üzerinde tartışmayı yönlendirmeye çalışmak ne kadar doğru?

bunun üzerinde bir düşünmeniz lazım.

sonuç itibari ile benim " Türkçe'yi en doğru ben biliyorum" diye bir önermem olmadığı gibi!
Aksine fazla korumacı olmanın topluma daha çok zarar verdiğini belirten bir yazım var bu başlık altında...

fikri beğenmiyorsanız, o ölçüde tartışalım mesela, ama kalkıp magazin muhabiri gibi içinden sorun ayıklamaya çalışırsanız, ciddiyetinizden şüphe etmem gayet normaldir.
 
Üst