Bir uyarıda ben yapayım o zaman.....
Fırsattan istifade epeydir kafa ütülemiyorum. Bu gece ütücülüğüm üzerimde:smile:
Tasarım güçtür. Bu öyle bir güçtürki tüm toplumu sürükler. Kurallarını iyi uyguladığınızda yaptığınız işler kendinizden başlayarak etrafınıza, tüm topluma, ülkeye değer katar. Bir ülkeyi sömürmek istiyorsan, önce hazır vereceksin, üretmelerini engelleyeceksin, daha sonra bağımlı yaparak, kendin satacaksın. Şu anda halihazırda Uygulananda budur. Grafik tasarım alanından yola çıkarak bunu incelediğimizde, ne kadar ince hesaplanmış bir oyunun içinde olduğumuzu görürüz. Hazır verilen herşeyin bize yarın misliyle geri dönecek bir fatura çıkaracağının farkında bile değiliz. Her taraf hazır vektörel kalıplarla dolu iken. Biz kendi hazinelerimize sırtımızı dönüp uyukluyoruz. Yaptığı iş üzerinde düşünmeyen, hep başkasından alıp üretmeyi adet haline getiren bir toplum bir gün bunun faturasını çok acı öder.
Ben tasarımı bir kola benzetirim. Bu kol daha sonra parmaklara ayrılır, bunlar tasarımın alanlarıdır. Üstelik tasarım sadece birşeyleri görsel hale getirme işide değildir. Tasarım hayatın ta kendisidir. Bu bağlamda herkes tasarımcıdır, ödevini yapan bir öğrenciden tutunda, sokakları süpüren bir temizlikçiye varıncaya kadar. Yani bir doktor, hakim, mühendis toplumun her katmanı kuralına uygun tasarım yapmalı üretmeliki o ülke gerektiği gibi ilerleyebilsin. Bunu çok bariz bir örnekle açıklayalım. Buradaki iletişimi sağlayan tüm yapı A dan Z ye varıncaya kadar bir tasarımdır. Çoğumuzun bilgisayarında bulunan Windows işletim sistemi bir tasarımdır. Bu sistemin asli tasarımcısının şahsi serveti 60 milyar doların üstündedir. Bu rakam tüm ülkemizin 6-7 aylık ihracatına eşittir. Sattığı şey ise 25 kuruşluk cdlere yüklenmiş bir tasarımdır. Başka bir örnek, marka tasarımını gösterebiliriz, aklıma gelen en iyi örnek otomobiller. Piyasadaki herhengi bir markayı ele alalım ve bir karşılaştırma yapalım. Ortalama bir geliri olan birisinin aldığı otomobil ile, üst düzey geliri olan birisinin aldığı bir otomobil arasında performans veya parça değeri olarak pekte bariz bir fark yoktur. Birinin sıfır satış fiyatı 30.000 lira iken diğerinin satış fiyatı 300.000 dir. En fazla 3 kat olabilecek bu maliyet, tasarım sayesinde 10 kata kadar çıkabilmektedir.
Tüm bunları geçip birde bize bakalım. Biz ne yapıyoruz? İleride bir gün bizde ülkemize böyle bir katma değer sağlayabilecekmiyiz? Herşeyden önemlisi bizde her alanda kendi Bill Gates lerimizi yetiştirebilecekmiyiz? Açıkçası hepimizin tezgahından geçtiği eğitim sistemine baktığımda bunu pek olası görmüyorum.
Bir eğitimci olarak 25 yıllık tecrübem bana şunları gösterdi
*Herşey matematik veya fen bilimleri değildir, insanlara her konuda bilgi verilmeli, donanımlı insan yetiştirmeliyiz.
*Bireylere boş zaman bırakarak onların kendilerini ve çevresini tanımalarına fırsat vermeliyiz.
*Bireylere hayattan kopuk bir eğitim vermek yerine, hayatın doğal ritminde bir eğitim ortamı sağlamalıyız
*Toplumsal ve bireysel manada Ahlakı eğitim sistemimizin içerisine monte etmeliyiz.
*Sadece tüketen değil üreten bireyler yetiştirmeliyiz.
Her alanda ama her alanda toplum olarak çalarak, çırparak veya alıntılarla birşeyler ürettiğimizi sanıyoruz sadece. Bu hırsızlıkta değil aslında, bir nevi çaresizlik. Çünkü yapamıyoruz, yapacak özgüvenden ve cesaretten yoksunuz. Cesaretli olanlarıda kendi korkularımızla boğuyoruz.
Şöyle bir cümleyi konuşan bir toplumda ilerleme çok yavaş olur "Sen bir hayalcisin" Bu cümle çok masum gibi gelebilir ama gözümüzü kapayan at gözlüğü gibidir. Sen bir hayalcisin, cümlesi aşağılayıcı bir eleştiri işlevi görür toplum dilinde. Oysa hayalciler toplumları insanları gerektiği yerlere taşımışlardır. Kullandığınız bu pcler, bu sistem 30 sene önce bir hayaldi, çoğu sistemde öyle örneğin cep telefonları, 30 sene önce cep telefonu hayalini kuranlara insanlar bir taraflarıyla gülüyorlardı.
Nerden, nereye ama hep bağlantılı şeyler bunlar. Kendi fikirleri ile ayakta duramayan bir toplumun bireyleri önce kendilerini sonra bütün bir toplumu batırırlar. Bu arada hepten kopyeci değiliz bazı alanlarda seyrekte olsa özgün üretimlere rastlamıyorda değiliz, bunun çok daha sık olması dileğiyle.
Esen kalın........