Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

graphic00

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
2 May 2007
Mesajlar
320
Tepkime puanı
7
A'dan Z'ye Bilgisayar Sözlüğü..


A

A+: Bilgisayar sektöründe geçerli bir sertifika. Sertifikayı alabilmek için belirli bir sınavın geçilmesi zorunludur. Sınav yazılım ve donanım olmak üzere iki bölümden oluşur. Başarılı olunursa Microsoft' un ki gibi bir sertifika verilir. Bu sertifikanın birçok sektörde geçerliliği vardır.

A/UX: Apple Macintosh'lar için geliştirilmiş bir Unix işletim sistemi.

ABACUS: Üzerinde bir çubuğa sıralanmış, sağa sola kaydırılabilen toplar bulunan hesap makinesinin temeli sayılan bir alet. Kendi başına hesap yapmasa da sayılan sayıları insanlara hatırlatarak hesaplamaya yardımcı olur.

ABORT: İşletim sistemi üzerinde program çalışırken doğal olmayan bir sebepten programın durması veya durdurulması. Sonuç olarak program ya da işletim sistemi bir hata mesajı verir. Hata mesajının üzerinde devam, programı kapat seçenekleri vardır.

ACCELERATOR BOARD: Bilgisayarınızı hızlandırmak için takılan kart. Bu kartların işlevi, bilgisayarın CPU'sunun üzerindeki bazı işleri alıp kendi üzerlerinde çalıştırmasıdır. Böylece CPU'nun yükünü hafifletip bilgisayarınızın performansını arttırırlar.

ACCESS: Bir bilgiye, belleğe, diske, CD-ROM'a vb. erişmek.

ACCESS CODE: Erişim kodu. (şifre)

ACCESS TIME: Erişim için geçen zaman.

ACCESS POINT: WAN'larda telsiz sinyallerinin güçlendirilmesi ve paylaştırılması için kullanılan bir araçtır. Kablolu LAN'larda HUB'lara benzer biçimde, ACCESS POINT'ler de, veri paketlerinin telsiz ağlarda paylaşımını sağlar. Access Point'ler sinyalleri güçlendiren ve daha uzak mesafelere ulaştırılmasını sağlayan Repeater görevini de görür.

ACCESS PRIVILEGES: Giriş izni. Bilgisayar üzerindeki dosyalara giriş ve dosyalar üzerinde değişiklik yapmak için kullanıcılara tanımlanan haktır.

ACCOUNT: Hesap. İşletim sistemlerinde bir kişi adına açılan kullanıcı adı ve giriş şifresidir. Ayrıca kişinin erişim hakları ve kullanım ile ilgili diğer bilgilerinin kaydedilmesi için de kullanılabilir.

ACLS (Access Control Lists): Geçiş kontrol listeleri. Ağ üzerinden transfer edilen verilerin kimden geldiği, kime gideceği ve verinin büyüklüğü gibi kriterlerinin tutulduğu listedir.

ACRONYM: Kısaltma. Özel isimlerin kısaltılması baş harflerini birleştirerek yapılır. Örnek: ACLS (Access Control List)

ACTIVE: Aktif. İşletim sistemlerimizin üzerinde kullanımda olan programların ve dosyaların durumlarını belirtmek için kullanılır. Örnek: ICQ programı açık ve kullanılıyorsa o anda ICQ programı aktif demektir.

ACTIVE MATRİX: Sıvı kristal ekran teknolojisi. Genellikle taşınabilir bilgisayarların ekranlarında kullanılan teknolojidir.

ACTIVE-X: Microsoft firmasının hazırladığı işletim sistemlerinde Java dili gibi internet üzerinde çalışan programlar hazırlamak için kullanılan gelişmiş bir program geliştirme dilidir.

@ (AT İŞARETİ): Bu işaret klavyede Q tuşu ( F klavyede F tuşu) ve ALT GR tuşlarına birlikte basılarak yazılır. En yaygın kullanıldığı yer e-mail adresleridir, kullanıcı ve elektronik postanın gideceği posta sunucusunun adlarının birbirinden ayrılmasına yarar. Örnek; yardim@chip.com.tr

ADA: Amerika Birleşik Devleti Savunma Bakanlığı tarafından geliştirilmiş eski bir programlama dilidir.

ADAPTER: Uyum sağlamayan iki bağlantı çeşidi ya da cihazı birbirine bağlanmak için gerekli olan ara cihazdır.

ADC (Analog Digital Convertor): Gelen anolog sinyalleri alarak dijital sinyallere çeviren cihazdır.

ADD-IN: İşletim sistemine veya işletim sistemi üzerinde çalışan bir programa eklenebilen yardımcı programlara verilen isimdir.

ADD-ON: İşletim sistemi veya işletim sistemi üzerinde çalışan programların özelliğini arttırmak için, bilgisayar üzerine kurulan programlara verilen isimdir.

ADDRESS: Ulaşılmak istenen bilgi, bölüm, kayıtın bulunduğu yeri ifade eder . İnternet üzerinde üç farklı adres kullanılır: e-posta adresi, mac adresi, ip ya da internet adresi.

ADMINISTRATIVE DOMAIN: Yönetsel alan. Tek bir kişi, birim, sistem tarafından yönetilen alandır.

ADMINISTRATOR: Sistem yöneticisine verilen ad. Sistem birçok makineden oluşturulmuş bir ağ veya tek bir makine üzerinde olabilir. ADMINISTRATOR sistemin geliştirilmesi ve sorunların çözümünden sorumlu kimsedir.

ADN/Advanced Digital Network: 56 Kbps leased-line lar için kullanılan bir ağ çeşididir.

ADS/AUTOMATIC DRIVER SIGNING: Otomatik Sürücü Atlama. Windows tabanlı işletim sistemlerinde başlangıçta bilgisayar kilitlenmesi yaşanan durumlarda kilitlenmenin sebeplerini belirler. Bu sebepleri işaretleyerek bir sonraki başlangıçta sorunları atlanmasını sağlar.

ADSL/Asymmetric Digital Subscriber Line: Asimetrik Sayısal Abone Hattı. Standart telefon hatlarını kullanarak yapılan dijital haberleşme teknolojisi. Servis kalitesi merkeze olan uzaklığa göre deyişim gösterir. Bu tip hatlarda download ve upload hızı farklı olabilir.

ADVENTURE: Macera oyunlarına verilen isimdir.

AF/Auto Focus: Bu özellik kameralarda netliğin otomatik olarak sağlanması için kullanılır.

AGENT: İnternet üzerinden istediğiniz bilgileri otomatik olarak toplayabilen bir programdır. Bilgisayar başında olmanıza gerek kalmadan sizin yerinize bilgileri toplar.

AGGREGATE: Toplu işlem. İşletim sistemlerimiz veya programlarımız üzerinde tek bir değerle değil bir grup değer üzerinde çalışan işlemlerdir.

AGP/Accelerated Graphics Port: Üç boyutlu grafik kartlarından daha fazla verim alınması için Anakart firmaları tarafından üretilen bir bağlantı birimidir.

AIX: Unix tabanlı bir işletim sistemi
ARROW KEYS: OK tuşları. Bilgisayar klavyesi üzerinde bulunan sağ, sol, yukarı, aşağı tuşları.

ARTIFICIAL INTELLIGENCE: Yapay zeka. Bilgisayarlarımızın insanlar gibi düşünmesi ve davranması için yapılan çalışmaların tümüne verilen isim.

ASCENDING ORDER: Bir verinin küçük değerden büyük değere doğru sıralanması. Sayılar 0'dan 9'a doğru, harfler A'dan Z'ye doğru sıralanır.

ASCII/American Standard Code for Information Interchange: Bu koda göre dünya çapında kullanılan hemen hemen tüm harf ve sembollere bir değer atanmıştır. Böylece farklı bilgisayarlar arasında bilgi alışverişi yapılırken ortaya çıkması muhtemel karışıklıkların önüne geçilmesi hedeflenir.

ASP/Active Server Page: Bir tür programlama dili. Daha çok sunucu taraflı teknolojilerin kullanılmasına imkan sağlar. ASP ile yapılan ifadeler çalıştırılınca, sonuç çalıştıran kişiye HTML biçiminde gönderilir.

ASPECT RATIO: Bilgisayar üzerinde yapılan grafik işlemlerinde grafiğin yatay ve dikey ölçülerinin birbirlerine oranı. Bu oranın korunması grafiğin bozulmaması için önemlidir.

ASSEMBLER: Kurulu olduğu işletim sistemi üzerinde, işletim sisteminin doğrudan çalıştırabileceği programları üreten bir yazılım dilidir.

ASSIGN: Atama. Bilgisayar üzerinde bir alana veya değişkene değer atanması. Örnek, Excel programında A1 hücresine istediğiniz bir değeri ASSIGN edebilirsiniz .

ASSOCIATE: İlişkilendirme. Bir dosya tipini bir program ile bağlama. Örnek : *.avi dosyasını
Windows Media Player ile ilişkilendirebilirsiniz.

ASTERİSK: Yıldız şeklindeki simge. Bilgisayar üzerinde birçok işlevi vardır. Hesap makinesi, programlama, elektronik tablolarda kullanılır.

ATM (Asynchronous Transfer Mode ): Yüksek hız ve kalitede veri aktarımı için kullanılan teknoloji. Daha çok ses ve görüntü iletimi için kullanılır.

ATTRIBUTE: Çeşitli programlarda, kullanılan kontroller için verilen parametrelerdir. Bazı parametrelere değişik karakterlerde değerler verilebilir. Bazıları ise olduğu gibi kullanılırlar.

AUDIO CARD: Ses kartı. Bilgisayar üzerinden ses dosyalarının dinlenebilmesi için gereken kart. Bu kartlar anakartın slotlarına takılı ya da anakart üzerinde de ( On Board ) olabilirler.

AUDIT TRAIL: Sistem içindeki kullanıcıların belli zaman içinde kullandıkları kaynakların ölçülmesi için bu kaynakların kayıtlarının tutulması işlemidir. Örnek: Sistem içindeki kullanıcıların bilgisayarları üzerinde yaptıkları değişiklerin kayıtları tutulabilir.

AUP: Okuma ve yazma kafaları sabit olan sistemlerde, veri yazılan ve okunan ortamı harekete geçirmek için kullanılır.

AUTHENTICATION: Bilgisayar üzerindeki kullanıcı yetkilerinin doğrulanması işlemidir.

AUTHORING TOOL: Multimedya uygulamalarını hazırlamak için kullanılan yazılımlardır. Bu tür programlar, programlama bilmeyenler için büyük bir kolaylık sağlar.

AUTHORIZATION: Sistem yöneticisi , sisteme girebilecek kullanıcılara giriş izni ve kullanıcılara bağlı kullanım izni verebilir. Bu izin verme işine AUTHORIZATION denir.

AUTHORWARE: Multimedya gösteriler yaratmak için geliştirilmiş yazılım programları.

AUTOEXEC.BAT: Bilgisayarda bulunan bir dosya. Bu dosya bilgisayar ilk başlatıldığı zaman çalıştırılmak üzere içinde DOS komutları barındırır. Bu dosya içinde yer alan sistem komut yığını otomatik olarak çalıştırılıp ilgili gerekli ayarlamaları yapar.

AUTOMATION: Otomasyon. Bir işin bilgisayar ya da iş için gerekli olan cihazlar ile otomatik olarak yapılması.

AUTOREC SONER: Bilgisayarınızda ses kaydı yaparken, ses kaydının en yüksek kalitede kaydedilmesini sağlayan alıcı.

AUX: Müzik kaynağının bağlanabildiği bir bağlantı türü. Genellikle müzik seti ve videolarda kullanılır.

AUTO-ANSWER: Modemler için kullanılan bir özellik. Bilgisayarınızın başında olmadığınız zaman modemin gelen çağrıya cevap vermesi işlemidir.

AUTO-RUN: Bilgisayarın CD-ROM sürücüsüne yeni bir CD takıldığında, Windows işletim sistemi derhal harekete geçerek bunu inceler. Eğer CD üzerinde uygun yazılım varsa, o zaman Windows bu CD üzerindeki yazılımı kendiliğinden çalıştırır. Bunun olmasını sağlayan ve CD üzerindeki yazılımın bir parçası şeklinde tasarlanan küçük programa genellikle Auto-Run programı denir.

AUTO-SAVE: Otomatik Koruma. Bazı programların Auto-Save özelliği vardır. Bu özellik programın içinde bir dosya üzerinde çalışırken programın dosya üzerinde yaptığımız değişiklikleri belli aralıklarla otomatik olarak kaydetmesini sağlar.

AUTO-SELF TEST: Bilgisayarınız açıldığında hızla kendini gözden geçirir ve genel bir arıza kontrolü yapar. Bu şekilde hafıza modülleri ya da işlemci gibi hayati parçalarda önemli bir arıza olup olmadığını anlamaya çalışır, eğer arıza bulur ve açılmazsa o zaman sesli sinyalle bunu bildirir. Ancak bu özellik sadece bilgisayarınıza has değildir, faks ve baskı makinesi gibi cihazlarda da bu tür bir test uygulanır.

AUTO-START: Bu tür programlar genellikle bilgisayarın açılmasıyla beraber çalışmaya başlarlar. Çok çeşitli türden olabilir ve farklı işler yapabilirler. Windows işletim sisteminde, bilgisayar açıldığında çalışmaya başlayan AUTO-START özelliği olan yazılımdır ve kullanıcının bunu değiştirmesi genellikle mümkün değildir.

AVC ( Automatic Volume Control ): Gelen ses üzerinde alçak ses sinyalinin büyüklüğüdür.

AVI ( Audio Video İnterleaved ): Video ve ses dosyası formatıdır. Dosya uzantısı .avi'dir. Windows işletim sistemi ile beraber gelen Media Player adlı program bu görüntü dosyasını oynatabilir.

AXİS: Tasarlayan kişi tarafından verilen grafik üzerindeki eksen. Yatay eksen X ekseni, düşey eksen Y ekseni olarak gösterilir.


B

BACK DOOR: Arka kapı. Sistem üzerinde programcının kendi kullanımı için bıraktığı aralık. Sistemin düzgün çalışmaması halinde, programcı bu yoldan sisteme girerek, sistem üzerinde müdahale yapabilir.
BACK END: Arka uç. Kullanıcı verilerinin girilmesinden sonra, saklanmak üzere yollanan ya da kullanıcının belli bir veriyi görmek istediğinde, bu verileri derleyip kullanıcı arabirimine yollayan yazılım parçasına verilen isim.

BACKBONE: Omurga. Bir ağın çeşitli bölgelerini birbirine bağlıyan ana kablo hattına verilen isim.

BACKGROUND: Arka plan. İşletim sistemi üzerinde kullanıcıdan veri almadan çalışan programlara veya işlere verilen ad. Bu programlar veya işler, bir sorun olmadıkça kullanıcı ile etkileşime girmezler.

BACKLIGHT CORRECTION: Video kameralarda objenin karanlık görünmesini önleyen sistem.

BACKLIGHT: Arka aydınlatma. Dizüstü bilgisayarların ekran görüntüsünün daha kolay görünmesi için kullanılan teknoloji.

BACKSPACE KEY: Çalışma noktasının solundaki karakteri silmek için kullanılan klavye tuşuna verilen isim. Genellikle yapılan yanlış karakter girişlerini düzeltmek için kullanılır.

BACKUP: Yedekleme. Bilgisayar üzerinde sakladığımız bilgileri bozulmalara karşı korumak için kopyalarının alınması işlemi.

BAD SECTOR: Sabitdisk veya disket üzerinde bozulduğu için kullanılmaz hale gelen bölümlere verilen isim.

BANDWIDTH: Bant genişliği. Bir saniyede aktarılan bit sayısı olarak ifade edilir. Bant genişliği tüm sistemin hızını etkiler.

BAR CHART: Sunum grafiği çeşidi. Grafik üzerindeki değerlerin çubuklar yardımıyla belirtilmesidir.

BARCODE: Ürün ambalajı üzerinde bulunan, siyah beyaz çizgilerden oluşmuş, ürün hakkındaki bilgileri içeren dizi. Barcode optik okuyucular sayesinde bilgisayar ort***** aktarılır.

BARKOVISION: Bilgisayardan aldığı tüm sinyalleri perdeye yansıtabilen bir projeksiyon sistemidir. Görüntü kalitesi yüksektir.

BASEBAND TRANSMISSION: Sistem üzerinde aynı anda sinyal veya veri göndermemizi sağlayan iletişim standardı. Yerel ağ ve bilgisayar arasındaki iletişimde bu yöntem kullanılır.

BASIC/Beginner's All-purpose Symbolic Instruction Code: Bir programlama dilidir. Günümüzde birçok programın yapımında kullanılmaktadır.

BATCH FILE: Birçok program veya komutun, kullanıcı müdahalesi olmadan çalıştırılması için kullanılan dosya türüdür.

BAUD: İletişim hızını ölçmek için kullanılan değer. Çok küçük değerler oldukları için genelde kullanılmazlar.

BAUND RATE: Bilgisayar sistemlerinde seri hatlar üzerindeki veri akış hızı birimi.

BAY: Bilgisayar kasalarının üzerinde CD-ROM, sabitdisk, disket sürücü gibi donanımların yerleştirilmesi için ayrılmış bölümlere verilen isim.

BBS/Bulletin Board System: Bilgisayar kullanıcılarının, modem ve telefon hattıyla bağlanarak, mesaj alışverişinde bulundukları sisteme verilen isim.

BCD/Backup Domain Server: Windows NT sistemlerde sistem üzerindeki bilgilerin bir kopyasının tutulduğu bilgisayar.

BENCHMARK: Donanım veya yazılımların performanslarını ölçmek için kullanılan testlere verilen isim.

BINARY: İkili sayı sistemine denir. Genelde bilgisayar sistemlerinde kullanılan 0 ve 1 rakamlarından oluşur
BINARY FILE: İkili düzen ile oluşturulmuş dosya türü. Sadece 0 ve 1'lerden oluşan dizinleri içerir.

BINHEX: ASCII olmayan dosyaları, ASCII formatına çevirmek için kullanılan metot.

BIOS/Basic Input Output System: Anakartın üzerinde microişlemci tarafından çalıştırılan yazılım. Bu yazılım, sistemin çalışmaya başlamasını sağlar.

BIT/Binary Digit: Binary rakamlarından biri. Bir bit 0 ya da 1 değerini taşır.

BITMAP: Grafik görüntüleme yöntemidir. Bir grafik görüntüsünün sütun ve satır halinde noktalardan oluşturulmuş gösterimi.

BITNET: İnternet ağından bağımsız, sadece eğitim kurumlarına özel bir ağ çeşidi.

BLEND: Bir renkten diğerine, bir efektten diğerine vb. geçiş metodudur.

BLOCK: Veri transferinde hızı artırmak için verinin belli bölümlere ayrılması işlemine verilen ad. Bir grup bilgi, sabit uzunluklarda bloklara ayrılır. Bu bloklar teker teker gönderilir.

BMP: Bitmap grafik dosyalarının türü ve uzantısı.

BNC: Bir konnektör tipidir. Bilgisayarları ağlara bağlamak için kullanılır.

BODY: HTML sayfaları üzerindeki kodları bulunduran başlık ile son arasındaki bölüme denir.

BOLDFACE: Kelime işlem yazılımlarında, metnin diğer bölümlerden koyu ve kalın görünen bölümüne verilen isim.

BOOLEAN EXPRESSION: Doğru veya yanlış olarak değer alan bir ifade türüdür. 1+1=2 ifadesi doğrudur. Bu ifade bir boolean ifadedir.

BOOLEAN LOGIC: Değerlerin doğru veya yanlış olarak düşünüldüğü mantık türüdür. Bilgisayar sistemlerinde 0'lar yanlış, 1'ler doğru olarak ifade edilir.

BOOLEAN OPERATOR: Boolean ifadesini oluşturmak için kullanılan operatörlerdir. AND, OR, XOR, NOR, NOT olmak üzere toplam beş operatör vardır.

BOOT: Bilgisayarınızı çalıştırmak için yüklenen yazılıma verilen isim. Bu yazılımlar genellikle işletim sistemleridir.

BOOT SECTOR: Sabitdisklerin ve disketlerin sistem bilgileri kısmına boot sector adı verilir. Bu kısımda bulunan sistem bilgileri, bilgisayarın sözü edilen disk ya da disketleri kullanabilmesi için gereken bazı temel verilerden oluşurlar. Bilgisayar her açılışında, bu kısımda bulunan bilgileri okuyarak düzgün çalışabilmek için ihtiyaç duyduğu temel verilere sahip olur.

BOOTABLE DISK: İşletim sisteminin düzgün olarak çalıştırılabilmesi amacıyla hazırlanmış özel bir başlangıç diskidir.

BOUNCE: Gönderilen bir elektronik postanın teslimatta hata ile karşılaşıp bir kısmının geri dönmesi işlemine verilen isim.

BOX: Bilgisayarımızın ekranında gördüğümüz bir yazılımın veya bir işlevin çerçevelenmiş olarak görünen alanı. Kutular genelde bir hata veya bir uyarı mesajı içerirler.

BPS/Bits Per Second: Veri transfer hızını ölçmek için kullanılan birimdir. Örneğin 28.000 bps hızla çalışan modem saniyede 28.000 bit gönderiyor demektir.

BREAK KEY: Klavye tuşu. DOS ortamında kontrol tuşu ile birlikte basıldığında, çalışan programı keser. Her program, bu tuş bileşkesine yanıt vermeyebilir.

BROADBAND ISDN: Fiber optik telefon hatları üzerinden ses, video görüntü ve bilgileri aynı anda göndermeye yarayan iletişim standardıdır.

BROADBAND TRANSMISSION: Birden fazla kanal üzerinden bilgi göndermek için kullanılan yöntemdir. Kablo TV bu yöntem ile çalışır.

BROADCAST: Ağ üzerindeki bilgisayarın çevresini tanımak ve haberdar olmak için yaydığı sinyaller bütünü. Bilgisayarlar ilk ağa girişlerinde broadcast yaparlar.

BROWSE: Bilgisayar içindeki bilgilerin görüntüleme yöntemidir. Birçok veritabanı yazılımı, bilgilerin sadece gözle izlenebilmesini sağlayan bu olanağı kullanıcılara sunar.

BUFFER: Geçici saklama alanına verilen ad. Bu alan genellikle RAM üzerinde ayrılır ve dosya kopyalama yaparken kullanılır.

BUG: Bir yazılım veya donanımda meydana gelen hata ya da sorun.

BUILT-IN: Yazılımların kullanıcılar tarafından kullanılmasını sağlayan özelliklere verilen ad.

BUNDLE: Bundle terimi, bilgisayar pazarında rekabet edebilmek amacıyla geliştirilen bir satış tekniğine verilen isimdir. Bu teknikte büyük bir malın yanına müşterinin ilgisini çekecek daha küçük bir ürün bedava olarak katılır.

BUS: Veri yolu. Bilgisayar içindeki verilerin aktarıldığı yola verilen isimdir.

BYTE: Sekiz bit'ten oluşan bir saklama birimidir. Tek bir harfi saklamak için gerekli olan alana denir.


C


CA/CG : Computer Animation Computer Graphics için İngilizce'sinden kısaltma.

CAD: Grafik işlerinin mimari ve mühendislik sistemleri için çizim ve planların bilgisayarda üretilmesi.

CADD: Bilgisayar destekli Taslak ve Dizayn üretimi.

CAM: Bilgisayar Destekli Üretim.

Camcorder: Camera+recorder.

CWIS: Kampüs Çapında Bilgi SistemiKampüs çapında bilgi sistemleri bilgi ve hizmetleri iletişim ağları ve etkileşimli bilgisayar uygulamalarıyla kampüstekilere sunar. Genel kapsamı telefon ve adres rehberi, takvimler, ilan tahtaları, veritabanları gibi hizmetlerdir.

CAND: Bilgisayar Destekli Taslak ve Dizayn üretimi.

CANLANDIRMA: Yakın zamana kadar sadece sinema endüstrisinin bir etkinliği olan animasyonun dilimizdeki karşılığı canlandırma'dır. Teknik olarak baktığımızda animasyon, hareketli görüntü demektir. Bugün pazardaki pek çok ürün, masaüstü bir kişisel bilgisayarlarda animasyon yapmaya olanak sağlamaktadır.Elle çizilmeyen, özel donanım yardımıyla bilgisayar ort***** aktarılmış sabit resimlerdir.

Canon BJ200: Saniyede 86 karakter basım hızı ve kaliteli çıktı alma imkanı ile beğeni kazanan Canon BJ200, fiyatı ile de ilgi çekti. Tonlama yeteneği ve uzun süreli kulanıma olan yatkınlığıyla da dikkat çekici bir ürün olma özelliğini taşıyan yazıcı çeşidi.

CD-I (Interaktive-CD): Duran görnütler, audio, grafik ve bilgisayar bilgileri verebilen interaktif bir ürün için kullanılan deyim

CD-ROM XA: CD-I gibi, bu depo edici disk bilgisayar metin ve grafiklerini, ve durağan görüntülü video bilgileri ve yüksek kaliteli audio ile kombine eder.


CD-ROM: Herhangi bir dijital bilgiyi bir kompakt diskte toplamak için geliştirilmiş biçimsel bir standart.

CD-ROM: Yazılımların depolanmasında, arşivlenmesinde ve multimedya uygulamalarında kullanılan dünya standartıdır.

CD-ROM: CD-ROM, kişisel bilgisayar ortamlarında harici bir CD-ROM okuyucu yoluyla kullanılan CD'lerdir. Bilginin CD-ROM üzerine kaydediliş şekli hangi işletim sisteminde kullanılacağını belirler. CD-ROM okuyucular ise böyle bir ayrıma tabi değildir. Macintosh ve IBM uyumlu bilgisayarlar aynı CD-ROM okuyucusunu kullanabilirler. CD-ROM okuyucuların fiyat farklılıklarını belirleyen, bilgi erişim hızlarıdır. Bu hız, ortalama 31 milisaniye ile 120 ms arasında değişir. CD-ROM 'ların bilgi erişim hızı her geçen gün artmakta fiyatları ise düşmektedir.CD-ROM okuyucusu bilgisayara harici olarak veya disket sürücü gibi ana gövdeye de takılabilir.Tüm CD-Audio'ları bu okuyucular okuyabilir.CD-DOM'un bilgi kayıt formatı Sarı Kitap adı verilen teknik spesifikasyonla standartlaştırılmıştır.

CD-ROM Sürücünün Denetlenmesi: Bilgisayar bir CD sürücüsünü kontrol ederek, bir CD' deki depolanmış müziği okutabilir.

CD-Audio: Müzik CD'lerinin yayımlandığı medyadır ve tüm CD okuyucularında çalışabilme özelliğine sahiptir. CD-Audio'nun bilgi kayıt formatı Kırmızı Kitap adı verilen teknik spesifikasyonla standartlaştırılmıştır.

CDD: Işığı hassas bir elektronik levha veya kamera çeşidi.

CDI (intevaktive): İçinde müzik, grafik, ve videoyu etkileşimli bir şekilde bulundurabilen bir CD formatıdır. Sadece CDI formatını okuyabilen cihazlar mevcuttur. Bilgisayar ortamında CDI oynatmak için ek bir yazılım gerekmektedir.

CD-I: CD-Interactive, tüketici pazarına yönelik üretilen ve televizyonla birlikte kullanılan bir CD çalar aygıtı için geliştirilmiş bir formattır. Üzerine 19 saatlik mono ses, veya 72 dakikalık tam ekran video veya 5000 adet fotoğraf kaydedilebilmektedir. Bunların farklı oranlarda kombinasyonları mümkündür.Tüm detayları Yeşil kitapla standartlaşmıştır. CD-I okuyucunun diğer okuyuculardan temel farklılığı kullanımı için yalnızca bir TV'nin yeterli olmasıdır. Okuyucu, uzaktan kumanda bir fare, veya kablolu bir fare ile kullanılmaktadır. Ayrıca, tüm CD-Audio disklerini de okuyabilmektedir.

CD-XA: Bu format Sony'nin getirdiği bir standart olup fazla yaygınlık kazanmamıştır. Temelde CD-ROM formatının daha iyi görsel bilgi aktarabilmesi için geliştirilmiş bir ara çözümdür. Yine bilgisayarlara takılan özel bir okuyucu tarafından okunabilmektedir. Bilgi kayıt formatı Sarı kitapta standartlaştırılmıştır.

CD-Bridge: En yaygın kullanımında olan CD-ROM formatı ile yeni gelmesine rağmen hızla yaygınlaşan CD-I formatlarının bir anlamıyla bileşiminden çıkan bir formattır. Bu formatta kayıt yapılan disk hem CD-I okuyucuda hem de CD-ROM okuyucuda kullanılabilmektedir.Daha fazla, yazılım üreticilerinin yeni gelişen pazarlara CD-ROM ürünlerini aktarmaları için geliştirilmiştir.Özel bir okuyucusu yoktur.

CD TERMİNOLOJİSİ: CD'ler multimedya programlarının en yaygın kayıt ve kullanım ortamı haline gelmektedir. Bu gelişmenin nedeni, CD'lerin geniş hafıza kapasitesinden kaynaklanmaktadır. Bir CD, 650 MB hafıza kapasitesiyle 450 adet 1.4 MB hafızalı bilgisayar disketine eşdeğerdir. Bu özellikleriyle CD'ler doğal olarak bol miktarda hafıza gerektiren görsel işitsel veriler için en uygun ortamı sağlamaktadır.

Cel: Bir animasyon içindeki tek bir çizim veya çerçeve.

Cel Animation: Bir görüntünün ufak kısımlarının animasyonu

PC Tools: PC Tools, temel disk yönetimi, dosya işlemleri gibi alanlarda, işletim sistemi tasarımcılarının unuttuğu işlevleri kullanıcılara erişilebilir kılan kullanışlı bir yazılım.

CGA (Color Graphics Adapter) : 320x200 çözünürlükte 4 renk gösterebilir.

CGA: IBM PC'leri ve eş değerde cihazlar için konulan ilk video interface standardı

CGI: Bir Web hizmet birimi üzerinde arka planda çalışan uygulamalar yazan programcılar için bir arabirim.

CGI: Web tarayıcılarının Web Hizmetçileri ile iletişim kurmasını sağlayan arabirimdir. Web taraycıları CGI aracılığıyla, HTML içindeki formları ve döküman kaynaklı sorgulayıcıları Web hizmetçilerinin anlayabileceği hale sokarlar.

Channel (Kanal): Bir ağdaki iki yer arasında, belirli iletim hızına sahip bir iletişim hattı.

Character (karakter) : Bilgisayar tarafınrdan yazılıp okunabilen ve depolanan herhangi bir tek alfabetik, nümerik, noktalama veya değer işaretlerinden biri.
 

graphic00

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
2 May 2007
Mesajlar
320
Tepkime puanı
7
Chat: Gerçek zamanlı görüşmeyi tanımlamak için kullanılan bir terimdir. IRC, WebChat, gibi bir arabirim.

Check: CD player'de yapılan programın kontrol edilmesi.

Checksum: Sağlama toplamıBir veri paketinin içeriğinden yararlanarak hesaplanan değer. Bu değer paketle beraber aktarılır, alıcı sistem aldığı verilerden yararlanarak bu değeri yeniden hesaplar ve paketle gelen değerler karşılaştırır. İki değer aynıysa alıcı veriyi hatasız olarak aldığından emin olur.
Chip : İnce kesilmiş silisyum dilimi.

Chroma: Video sinyalinde ölçülen, hue'lerin miktarları ve izafi parlaklıkları. Bu sinyal olmaksızın alınan video görüntüsü siyah-beyaz olurdu.

Chromakey: Video görüntülerini ikinci bir video kaynağındaki seçilmiş bir renk üzerine bir özel efekt yaratıcı sistemi veya bilgisayar kullanarak geçirmek.

CLICKABLE MAP: HTML'nin bu özelliğini kullanarak bir resmin değişik yerlerine tıklandığında kullanıcıyı bambaşka adreslere taşımasını sağlayabilirsiniz.

CLIENT: Internet üzerindeki bir sunucuya bağlanmış olan "istemci" makinaya "aclient" ismi verilir.

Client: KullanıcıBir başka bilgisayar sistemini ya da programın hizmetini talep eden bilgisayar sistemi ya da programa verilen ad. Dosya dağıtıcısından (file server) herhangi bir dosyanın içeriğini isteyen diğer bilgisayar o dağıtıcının kullanıcısıdır. kullanıcı-dağıtıcı modeli (client-server model), hizmet birimi (server).

Client-server model: Kullanıcı-dağıtıcı modeliBir çok iletişim ağı protokolünün çalışma şeklini tanımlayan bir model. Bu modelde aynı ağ üzerinde bir dağıtıcı program (server), ve bu dağıtıcıdan bilgi talebinde bulunan kullanıcı programları (client) vardır. Örneğin bir çok yerel iletişim ağlarında bir dosya dağıtıcısı (file server) ve ondan gerektiğinde dosya talep eden kullanıcılar (client) vardır. Bu modelin en büyük avantajı işlem yükünün makineler arasında paylaşılmalıdır. kullanıcı (client), dağıtıcı (server), anasistem-terminal modeli
Client: Bir ağ servisini kullanan kullanıcı veya kullanıcıya hizmet eden program.

Clock : Saat sinyali.


CMS (Color Management System): Renk Yönetim Sistemi. Ekranların RGB, ofset baskı tekniğinin CMYK olmasından dolayı meydana gelen renk kayıplarını gidermek için kullanılan renk yönetim programları. EfiColor, KPCMS gibi..

CMYK: Cyan, Magenta, Yellow, Black renklerinden oluşan ve ofset baskı tekniğinde kullanılan renk dünyası. CMYK'da renkler birleştikçe (üstüste geldikçe) koyulaşır. Bu yüzden Subractive Colour (Çıkarılan Renkler) olarak isimlendirilir.

COAXİAL : Dış ortamdaki parazit gürültülerden etkilenmeyen dışı örgülü 75 W Ohm'luk kablo cinsi ve standardı.

COBOL: Komplike iş uygulamaları ile ilgili program yazmaya uygun bilgisayar programlama dili. COBOL, US savunma bakanlığı kuruluşu olan CODASYL ile çeşitli bilgisayar imalatçıları ve bilgi işlem cihazları kullanıcıları tarafından geliştirilmiştir.

Code (kod): 1- Bilgisayar sistemleri için talimat yazmak.2- Uygun tabloya göre bilgilerin sınıflandırılması3- Makine dilini kullanmak.4- Program yapmak.



Colorization (Renklendirme): Siyah - beyaz bir görüntüye renk katmak veya renkli bir görüntünün rengini değiştirmek.

Colour Bars: Herhangi bir video cihazı içindeki renk dengesini ayarlayan standart renk tablosu



Column Chart: Dikey kolonlardan oluşan bir tablo.

Command (komut) : Bilgisayara başlamasını, durmasını veya devam etmesini söyleyen bir pals, sinyal, kelime veya harf dizisi. Command, çok sık olarak instruction (talimat) ile karıştırılır.


Command İnterpreter : Komut Analizörü.Bir Turbo DOS'ta komutu inceleyip de yapması gerektiğini saptayan bölüm S.R. Ranganathan tarafından geliştirilmiş yüzeysel bir sınıflandırma düzeni.

Communication Link (İletişim Hattı): İki kullanıcıyı birbirine bağlayan donanım ve yazılımdan oluşan sistem.

Compact disc: Kompakt disk Laser ile okunan ses ve görüntü disklerdir. Yapımı foğtoğraf filimlerinin basımına benzemektedir. Önce müziğin üzerine işlendiği bir uzman disk hazırlanır. Bu diskten negatif çıkarılır ve negatife göre seri disk imaline geçilir. Laser disk üzerine depolanmış dijital müzik bilgilerini okur. Disk yüzeyinde yaklaşık olarak 5 milyar nokta bulunur. Her nokta sesin dijital bir sinyalini temsil eder. Bir saniyed 44 bin 100 nokta okunur. Böylece analog ses okuma sistemlerinin avantajları yakaklanmış olur. Disk yüzeyinde mekanik bir temas olmadığndan aşınma da olmaz. Diske müzik kaydetmek için yüksek güçlü bir laser kullanılır. Okunma sırasında düşük güçlü laser kaynağı eterli olmaktadıdr. Disk üzerindeki izlerin toplam uzunluğu 2.5mil kadardır. İz genişliği ise 0.5 mikrondur.Comparator Karşılaştırıcı

Compiler : Derleyici.

Compiler : Herhangi bir programlama dili ile yazılmış bir bilgisayar programını, bilgisayarın kendi diline çeviren program (Derleme)

Composite (Kompozit): Yayın amacı ile üç ayrı renk sinyali (kırmızı, yeşil ve mavi) artı zamanlama ve senkronizasyon sinyallerini hava dalgaları veya tek bir kablo yoluyla nakledilebilir. bir kompozit içine kombine edilebilmesi. Kompozit videolar ve televizyon setlerinde VCR'lerde ve diğer alt fiyat grubundaki video techizatında kullanırlar.

Composite Sync: Yatay ve dikey scan kontrolleri olan toplu bir senkronizasyon sistemi.

Compression/Decompression: Depolama ve iletişim araçlarının taşıyabileceğinden daha fazla bilgiyi saklamamızı ya da iletmemizi sağlayan sıkıştırma ve açma yöntemidir.


COMPUSERVE: Compuserve'de America On Line gibi, dünyanın en büyük on-line servislerinden biridir. Aradaki fark Compuserve'ün daha çok iş dünyasına yönelik olmasıdır. Compuserve'den Internet'in birçok servisine metin-tabanlı bağlanabilirsiniz. Compuserve aynı zamanda Spry Inc firmasının da sahibidir. Bu yüzden Spry Inc'e ait olan Mosaic web tarayıcısının promosyonlarını gerçekleştirmektedir. Compuserve, yakında kendisi dışında Internet'e ayrı bir tarayıcıyla bağlanmak istemeyenler için Microsoft Internet tarayıcısının özel bir sürümünü destekleyecektir. Compuserve hakkında Internet üzerinden bilgi abilirsiniz
Compuskip: Banttan bulunduğu durumdan ileride veya geride belli sayıda seçilmiş konumu arayıp bulan sistem.

Computer Simulation: Bir bilgisayar programı içindeki fiziksel işlemlerin simülasyonu

CONFERECING (KONFERANS): Web üzerinde, iki ya da daha fazla bilgisayar aracılığıyla, yüzyüze, görsel ve sesli iletişimdir. Günümüzde hatların elverişsiz olması nedeniyle eş-zamanlı bir görüşme sağlamak olanaksızdır. Web'ler bu tip iletişimi sağlamak açısından BBS'lerden daha elverişlidir. http//webnotes.ostech.com adresinde bu konu hakkında bir demo bulabilirsiniz.

Configuration (konfigürasyon) : Hardware için, sistemi oluşturan bir grup araç. (device) software için toplam software grubunun arasında kurulan ilişki.

Configuration: Bir bilgisayar sisteminin dizaynı cihazların birbirine uyumunu sağlayan arajman işlemi.

Congestion: TıkanıklıkVeri iletişim ağının kapasitesinden fazla yüklenmesi sonucu oluşan durum.Connection (Bağlantı)Bir noktadan diğer bir noktaya adanmış veya anahtarlanmış iletişim yolu.

Continue: CD player'de seçilmemiş bölümlerin çalınmasına devam edilmesini sağlayan özellik.

Contrast (Kontras): Bir görüntünün beyaz bölgelerinin siyah bölgelere oranının farkı.

Contrast Ratio (Kontras Oranı): Bir görüntünün mümkün olan en parlak bölgesinin, mümkün olan en karanlık bölgesine olan parlaklık oranı.

Contrast: Bir görüntünün beyaz bölgelerinin siyah bölgelere oranla ne denli parlak olduğu

Control unit : Bilgisayarda işlemleri organize ve kontrol eden bölüm.

Controller : Bir işlem veya makinenin işlemini kontrol eden aygıt.

Coprocessor : Mikroişlemci ile birlikte çalıştırılan ve mikro işlemcinin özel bazı hesaplamalarını daha hızlı yapabilmesini sağlayan mikroişlemci cihazı.

CorelIDRAW 7.0: Eski yavaşlığını yenerek karşımıza çıkan Coreldraw 7.0, vektör grafiğe dayalı, metin işleme olanakları ve 22.000 ClipArt, 825 tane font ve 100 tane High-Resolution olanakları ile beğeni kazanan bir program.

Counter: Sayaç. Mekanik ya da elektronik olarak çalışır. Kafa önünden geçen band uzunluğunu inç cinsinden verir.

CPU: Central Processing Unit. Merkezi İşlem Birimi. Bilgisayarın işlemlerinin yapıldığı ve transistörlerin bulunduğu küçük çip.

*****er: Sistem kırıcıSistem kırıcı yetkisi olmayan bilgisayar sistemlerine girmeye çalışan kişilere verilen isimdir. Bu kişiler bilgisayar hastalarının (hackers) tersine kötü niyetlidir ve kırdıkları sistemlerden bir çok menfaat elde ederler. bilgisayar hastası (hacker), Truva atı (Trojan Horse), virüs (virus), solucan (worm). vb.

*****er: Sisteme giriş yetkisi olmayan sistem kırıcı kişilere verilen isim. Hacker'ların tersine kötü niyetli kişiler olup, menfaat elde etme amacı güderler.

Crawis: Ekranda gözüken credit'lerin veya diğer grafik malzeimelerinin haraketleri

Cursor (imleç) : Bilgisayar ekranında göz kırpan çizgi veya kutu. Bir sonraki data girişinin nereye yapılacağını gösteren işaret.

Cut: Bir yapım içinde bir sekans ile diğer bir sekans arasında ani bir geçiş aynı zamanda bir video edit'i için de kullanılır (kesme).

CWIS: Campus Wide Information system

Cyan : Camgöbeği rengi.

Cyberspace (Siberuzay): Ünlü bilim kurgu yazarı William Gibson tarafından Neuromancer isimli romanında kullanılan terimdir. Bilgisayarlardan oluşan ve toplumun bu bilgisayarların etrafında oluştuğu bir dünyayı ifade etmektedir. İlk kez ünlü bilim kurgu yazarı William Gibson'un "Neuromancer" adlı romanında kullandığı, bilgisayar destekli iletişimin, insan beyni ve bilgisayar ağı ile tanımladığı bölge.

D

DA (Display Adapter): Görüntü adaptörü.

DA/Converter: Bilgisayar tarafından kullanılan dijital sinyalleri, analog sinyallere çeviren bir cihaz

DAC : Dijital ses kasedi

DARPA: Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Ajansı (Defense Advanced Research Projects Agency)

DAT : Dönel kafa prensibi ile sayısal yazan ve okuyan kesinlikle dip gürültüsü olmayan kayıt cihazları. Bunlar 44.1 ya da 48, KHz sampling rate kullanarak CD kalitesinde ya da daha yüksek kalitede kayıtlar gerçekleştirir. Bunların CD'ye çıkışları sayısal olarak yapılacaksa mutlaka 44.1 olarak kaydedilmelidir.

DAT : (Digital Audio Tape) Özel formatta kaseti üzerine 16 bit 44.1 ya da 48 KHz. sampling rate kullanarak digital ve dönel kafa prensibi ile çok kaliteli kayıt yapan teyp sistemi.

DAT : Digital Audio Tape günümüzde Master banda olarak standartlara yerleşmiş Teyp sistemi. Dönel kafa sistemi ile çalışmakta. CD ya da üzerinde kayıt yapan teyp sistemi.

DAT: Digital Audio Tape tamamıyla sayısal kayıt formatları ile kendine özgü kaseti üzerine video recorder prensibi gibi dönel kafa ile kayıt yapan teyp aygıtı.

Data (Bilgi-veri) : Bilgisayar tarafından üretilen ve işlenebilen bilgi elemanı için kullanılan genel terim.

Database Veri tabanı: Bir bilgisayar sistemi içinde saklı ve erişilebilir verilerin tümü. Bunlar değişik kullanıcıların aynı bilgilere erişebilmesi ve gereksiz tekrar ve fazlalıkları önlemek amacıyla büyük bir kütük şeklinde hazırlanabilir. Bu düzen veri saklama alanında daha az yer kapladığı gibi erişim süresini de hızlandırır. İzni olmayan kişilerin kullanmasını ve başkalarına ait verilerle karışımı veya bunların bozulmasını önlemek için bu kütüğe parolalar ve kullanıcı alanları konulabilir.

Data bus : Veri hattı.

Database (Veritabanı): Bilginin çok sayıda kullanıcının yararlanacağı şekilde saklanması.

DBS: Uydu televizyon yayınları televizyon sinyallerini uydulardan direkt olarak evlerdeki antenlere gönderen uydu yayın sisitemi.

Decimal : Onlu.

Decoder: Kod çözücü. Bazı uydu yayınları elektronik olarak kodlanmakta ve kod çözücü olmadan izlenmemektedir. Sadece abonelere dağıtılan bu kod çözücüler, sinyalleri izlenebilir hale getirir. Ancak rekabet nedeniyle pek çok kuruluş kodlama sisteminden vazgeçmek zorunda kalmıştır.

Decoder / Encoder : Bir decoder kompozit bir video sinyalini ayrı ayrı RGB sinyallerine çevirir. Bir encoder ise, bu RGB sinyallerini tek bir kompozit sinyale çevirir.

Dedicated Line: Bir iletişim şirketinden kiralanan özel hat.

Default route: Varsayılan rotaSevk tablosunda adresi bulunamayan paketlerin gönderileceği rota.

Default : Bilgisayarın otomatik olarak geçerli saydığı ve aksi belirtilene kadar geçerliliğini koruyan işlem veya değer.

DARPA: Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri AjansıAskeriye tarafından kullanılmak üzere yeni teknolojiler üretmekle sorumlu A.B.D. Savunma Bakanlığı Ajansı. DARPA (daha önce ARPA olarak bilinmekteydi) bugünkü Internet'in geliştirilmesinden sorumluydu ve Berkeley UNIX ve TCP/IP'yi de içeren bir çok geliştirme projesini finanse etti.

DDN NIC: Savunma Bakanlığı Bilgisayar Ağı için Ağ Danışma MerkeziGenelde "The NIC" olarak bilinen bu yerin en önemli sorumlulukları arasında Internet ağ adreslerini ve özerk sistem numaralarının dağıtılması, hiyerarşideki en üst alanın yöntemi, ve DDN için danışma ve destek hizmetleri vermesi gibi konular sayılabilir. Burası ayrıca RFC'ler için birincil başvuru kaynağıdır. ağ adresi (network address), Ağ Danışma Merkezi (Network Information Center), Yorumlar İçin Rica (Request For Comments).
Definiton: Bir görüntünün kesinlikği veya ayrışımı.

Defringe: Photoshop'da, A zeminindeki bir B alanını kopyalayıp, bir C alanı üzerine yapıştırdığınızda, B alanın kenarlarında oluşan ve A zeminine ait olan pikseller. Bu piksellerdeki renk, C ile uyumsuz ise çok çirkin bir görüntü oluşur.

Degrade: Bir rengin bir başka renge dönüşmesi esnasında oluşan renk geçişi. Koyudan açığı gibi..
DEJANEWS: DejaNews aradığınız konuyu UseNet haber grupları aracılığıyla bulur. Bulunan bilgiler ise yazdığınız kelime tutarlılık derecesine göre sıralanır.

Dekuplaj : İstenmeyen sinyallerin şaseye iletilmesi.

Dekuple : Bir sonraki kata iletilmeyen, şaseye aktarılan

Delete: CD playerde diskin istenmeyen bölümlerinin çalınmamasını sağlayan özelik (veya silme tuşu).

Delimiter : Bir depolama bölgesinde bilginin başlangıç ve bitişini işaretleyen karakter.Bu işlem için genellikle virgül, iki nokta üst üste, space kullanılır.

Desaturate: Solgunluk. Bir rengin veya bir alandaki renklerin, olduğundan daha cansız, tram değeri düşük görünmesi.

Device : Özel bir işlem yapabilen hardware parçası. Printer, bir device örneğidir.

Deşarj : Boşalma, üzerindeki yükü atma.

Dial-up: İki makine arasında telefon hattı üzerinden arama yapılarak sağlanan geçici bağlantıya verilen isim.

Difüzyon : Dağılma, yayılma, püskürtme.
Digital (Sayısal): Ses, görüntü, bilgisayar verisi ya da diğer bilgiler için işlemleri yapmak veya ikilik (sıfır veya bir) sinyalleri iletmek için voltaj, frekans, genlik, zaman vb. ayrık değişkenleri kullanan bir yöntem.

Digital Analog Converter : Sayısal analog dönüştürücü.

Dijital/Anolog Çevirme : Bilsayarın hafızasında herhangi bir şekilde depolanmış örnekler sayısal olarak işlenip, analog sinyallere çevrilir. Bu sinyallerinde uygun bir cihaza iletilmesiyle hafızadaki o verinin temsil ettiği sesi duyarız.

Digital Audio: Sesi daha yüksek kalite sağlmak amacıyla bir sayısal dizi şeklinde kodlayarak saklanan bir ses alma tekniği.

Digital Computer : Sayısal bilgisayar. Digital Date: Bilgisayarda kullanılan ve işlemi yapılan sayısal bilgiler

Digital : Sayısal.

Digitize: Bir audio veya video sinyalini analog halinde, bilgisayar cinsi dijital kod numaralarına dönüştürmek.

Digitizer: Analog bir video görüntüsünü dijital bilgisayar grafiğine dönüştüren bir cihaz.

DA Conversion: Bilsayarın hafızasında herhangi bir şekilde depolanmış örnekler sayısal olarak işlenip analog sinyallere çevrilir. Bu sinyallerinde uygun bir cihaza iletilmesiyle hafızadaki o verinin temsil ettiği sesi duyarız.Sentezleme yoluBilgisayar ses kartına veya içerdiği ses düzeneğine nota bilgisini yollar. O düzenekte bu bilgiye analog sinyaller üretir.En uygun iki tür sentezleme metodu FM ve dalga tablosu sentezlemeleridir.MIDI Yardımıyla Nota bilgisi, bir midi aracısıyla, midi standartını destekleyen müzik aletlerine bilgisayardan yollanır. Bu müzik aletleri de gelen bilgiye göre müzik üretir. Burada gerçekleşen olay kısaca şudur Bilgisayar çeşitli müzik aletleriyle belli bir aracı sayesinde iletişim kurabilmektedir.CD-ROM Sürücünün Denetlenmesi Bilgisayar bir CD sürücüsünü kontrol ederek, bir CD' deki depolanmış müziği okutabilir.Ses kartlarının bilgisayar dünyasında anlayabileceği sayılar dijital halinde ifade etmenin temelinde analog/dijital çevirme işlemi bulunmaktadır. Örneklemenin kalitesi alınan örneklerin ne kadar sıklıkla alındığı ve her bir örneğin ne kadar bit'le anlatıldığıyla doğru orantılıdır. Örnek olarak, l6 bitlik, 44 Khz.lik bir örneklemenin anlamı bir doğal sesi, bir/44000 sinyalde, bir değerini ölçmek ve elde edilen değeri 2 üzeri l6 değerden birisine (2^16)eşitlemektedir. Günümüzde l6 bitlik örneklemeler yaygındır. Fakat değişik çözünürlüklerde vardır.Adlib Gold l000, l2 bitlik Genoa Audiobahn l0 bitlik örnekleme kullanılır.ADPCM PCM`in değişik bir çeşidi olup daha çok sıkıştırma olanağı sağlar. Bunun bedeli de ses kalitesinin PCM de olduğundan daha az olmasıyla ödenir.FM Sentezleme Yukarıda bahsedilen bu sentezleme metodunda ses verisi: dalga şekli üretebilen işlemciler tarafından yaratılır. Bunu da bazı basit dalga şekillerini kullanarak, bunları çeşitli şekilde belirleştirerek yapmaya çalışırlar. Temel olarak Sinüs kare, üçgün, testere dişi şeklindeki bazı basit dalga şekillerini birleştirip ezip büzüp gerçek bir ses datasına yaklaşmaya çalışırlar.Bu tabi ki çok zordur. Etrafımızda duyduğumuz doğal sesleri yapısında o kadar fazla Sinüs dalgası vardır ki bunlar sayı olarak taklit edilmesi bile şekil olarak taklit edilmeleri imkansıza yakındır. FM sentezleme yoluyla gerçekci sesler elde etmek zordur. Zaten FM sentezleme ile elde edilmiş sesleri dinlerken, elektronik devreleri bu işte bir parmağı olduğu hissine kapılırız. Gerçek sese yaklaşmak için gelişigüzel dalga birimlerinin de kullanıldığı olur. Fakat daha çok işlemci kullanmak kaliteli ses elde etmek için daha uygun bir yöntemdir. Adlib FM sentezlemeyi kullanan ilk kartı. Bu kart'da iki işlemcili bir yamaha YM 3812 FM çipi bu görevi üstlenmişdir. Bir çok Adlip uyumlu kartlarda FM sentezlemeyi kullanırlar. FM sentezleme yapan daha yeni kartlar yamaha SBPro daha mantıklı bir seçim olacaktır.
Directory (dizin) : Depolama bölümü için her dosyaya ait adı, yeri, boyutu, yazılım veya son düzeltme tarihini veren tablo.

Disket : Software veya data kaydetmeye yarayan, düz, eğilebilir, magnetik materyal ile kaplı ve koruyucu zarf içindeki çevre birimi
Display size: Bir monitörde, kullanıcının çalışabileceği gerçek ekran alanı


Display: Bir görüntünün elektriksel işaretlerden optik işaretlere çevrildiği düzen.

DCE: Dağıtılmış İşlem OrtamıStandart programlama arabirimleri, yöntemleri ve hizmet birimi işlevlerinden oluşan ve aynı uygulama programlarını değişik mimariye sahip bilgisayarlar üzerinde kullanabilmeye olanak sağlayan mimari. Digital, IBM ve Hewlet Packard tarafından öncülük edilen Açık Yazılım Kurumu (OSF-Open Software Foundation) tarafından desteklenmekte ve gelişmeler kontrol edilmektedir.

Distorsiyon : Bozulma, değişikliğe uğrama, girişe uygulanan ya da üretilen sinyalin orijinal dalga şeklinde bulunmayan özelliklerin çıkışta meydana gelmesi. Distorsiyon, haberleşme sistemlerinde önemli bir problemdir. Arzu edilmez. Çeşitleri: Genlik, Atenüasyon, Geçiş, Gecikme, Sapma, Harmonik, İçmodülasyon, Lineer olmayan, Faz, Optiksel, Aralık distorsiyonlarıdır.

Distorsiyon : Orijinal sinyalin faz, frekans, genlik ve dalga şekli bakımından bozulmaya uğraması.

Distortion: Bir devrede giriş karakteristiğinin çıkışta tam olarak yeniden elde edilmemesi, şekil bozukluğu, deformasyon, distorsiyon, sesin güçlendirilmesi sırasında oluşan bozulma miktarı. Oran, yüzde 1'den küçük olmalıdır. Müzik seti alırken broşüründe bu oranın düşük olmasına dikkat etmek gerekir.

Distributed database: Dağıtılmış veritabanıKullanıcıya tek bir veritabanı gibi gözüken fakat ayrı yerlerdeki veritabanlarından oluşan veritabanı. Buna iyi bir örnek olarak Alan Adı Sistemi'ni (DNS-Domain Name System) verebiliriz.

Dizüstü bilgisayarlar: Multimedya tasarımı bir dizüstü bilgisayarın sabit diskine kopyalanır ve mevcut ekranından gösterilir. Prezantasyon birebir veya birkaç kişiye yapılacaksa kullanılır.

DNS: Alan İsmi Sistemi (Domain Name Server).

DNS : Bağlanılan sunucu ismini açık Internet adresine çevirmek için kullanılan bir mekanizmadır. Internet üzerinde aynı adlı iki veya daha fazla sunucu isminin olmaması da yine DNS sistemi sayesinde gerçekleşmiştir.

DNS : Internet alfanümerik adreslerini sayısal adreslere (IP numarası) çeviren yöntem.

DOCUMENT : Bir HTML dosyasının tüm içeriğine birden döküman denir.DOLinamik seslerin fizyolojik düzeltimi. Domain: AlanAlan terimi Internet'te oldukça fazla kullanılmaktadır. Bu terim Yönetimsel Alan mevzusunda ve Alan İsmi mevzusunda geçmektedir. Yönetsel Alan (Administrative Domain), Alan İsmi Sistemi (Domain Name System).

DOMAIN NAME: Internet sitesini tanımlayan isimdir. Bir "Domain Name" noktalarla ayrılan iki ya da daha çok parçadan oluşmak zorundadır. Bir makinenin birden çok ismi olabilir, fakat bu adreslerin hepsi aynı makineyi işaret eder. Ortada, gerçek bir bilgisayar olmamasına karşın bir "domain name" olabilir. Bu, Internet'te bir Web sayfası olmasını isteyen firmalar tarafından sıklıkla kullanıllan bir yöntemdir.Bu erişimi sağlayan firmalar genellikle "Internet Erişim Sağlayıcılarıdır. Web sayfasına gelen postalar öncelikle ana makina tarafından alınıp, sonradan sanal "domain name"e sahip makinaya iletilir.

Domain Name System : Alan Adı SistemiDNS genel amaçlı dağıtılmış (distributed), kopyalanmış (replicated) veri sorgulama (data query) hizmetidir. Temel kullanımı bir sistem ismi vererek bu sistemin IP adresini bulunmaktır. Internet üzerinde kulllanılan sistem isimleri alan adı (domain name) olarak anılmaktadır, çünkü yazım şekilleri DNS tarzına uygundur. Bazı önemli alanlar arasında .COM (ticari-commercial), .EDU (eğitim-educational), .NET (ağ işletimi-network commercial), .GOV (hükümet), ve .MIL (askeri-military) alanlarını sayabiliriz. Ayrıca bir çok ülkenin kendine ait alan adı vardır; .TR Türkiye, .AU Avustralya gibi. Alan Adı Sistemi STD 13, RFCs 1034 and 1035'te tanımlanmıştır. Tam Tanımlı Alan İsmi (Fully Qualified Domain Name).

Domain: Bir Internet adresinde kullanıcı adının sağındaki kısım. Mesela; cc.İTÜ.edu.tr

DOS : Bilgisayarın bilgi girişi ve depolama işlemleri için hazır hale gelmesini sağlayan işlemler topluluğu. Dos İşletim Sistemi
DOSKEY : Komut isteminde girilen komutları tekrar kullanmak için bazı klavye kısa yol tuşlarını kullanır. Yukarı ok tuşunu kullanarak bilgisayarı açtıktan sonra girdiğiniz komutları yeniden çağırabilirsiniz.Dot address (dotted decimal notation):Noktalı adres (noktalı sayısal gösterim)Nokta adres terimi A.B.C.D gibi gösterilen IP adreslerini nitelemek için kullanılır, her biri harf toplam dört byte'lık IP adresinin onluk düzende gösterilen bir byte'lık kısmını oluşturur.

DOT Pitch: Monitör ekranında beliren beneklerin arasındaki mesafenin ölçüsü.

Double density : Standart tek yoğunluklu disketlere göre iki katı depolama kapasitesi olan disket çeşidi.

Double precission : Her sayıyı ifade etmek için iki bilgisayar kelimesi kullanma işlemi. Hesaplama işlemlerinde fazladan hassasiyet gerektiğinde bu teknik normal durumun iki katı hane sayısı kullanılır.

Double sided : Her iki yüzüne de bilgi yazılabilen disket çeşidi.

Dove: DOS ve WİNDOWS ortamları için harici ve dahili faks/modem cihazları

Downlink: Uydudan dünyaya sinyal nakli


Download: Program ve / veya bilgilerin dosyalarını bir bilgisayarndan bir başka cihaz veya bilgisayara geçirmek.

Download: Bir bilgisayardan, ona bağlı diğer bir cihaza (genellikle bir hizmet biriminden bir PC'ye) program ya da veri aktarmak.

Downsampling: Photoshop'da, bir resmin boyutlarının, piksel atılarak küçültülmesi.


DPI: Dot per Inches. Film çıkış cihazlarının, bir inç karelik alana (2.5 cm x 2.5 cm.) pozlayabildiği nokta sayısını belirtir. Bir döküman çıkışa gönderilirken, Dpi değeri, Lpi değerinin en az 16 katı olmalıdır. Daha fazla da olabilir.

Drag and Drop: Bir ekran nesnesini (ikon) seçip işaretleyerek, bir başka ekran nesnesinin içine koymak anlamında kullanılan bir GUI deyimi.


Drain (dreyn) : FET transistörün taşıyıcıları toplayan, bipolar transistördeki kollektör elektrodunun karşılığıdır.

Drift : Sürüklenmek, yığılmak, birikmek, tıkanmak,

Drive : Magnetik elemanları yazıp okuyabilen ve CPU'nun işlem yapabilmesini sağlayan araç. (sürücü)

Driver: Harici teçhizatı kontrol etmek veya diğer programları yürütmek için kullanılan bilgisayar programı.

DSP: Sayısal sinyal işleme.

Dual : İkili, çift.


Düğüm: Bilgisayar ağına bağlı, ve adresi verilerek erişilebilen cihaza verilen isim. anasistem (host), yöneltici (router).

Dump: Bir bilgisayarın hafızasının içeriğini görüntülemek, yazmak veya depolamak


Duotone: Bir resmin, bir veya dört ayrı spot renk ile basılmasını sağlayan, eskinin dubleks tekniğinde efekt üretmemizi sağlayan mod
 

graphic00

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
2 May 2007
Mesajlar
320
Tepkime puanı
7
E


E-mail (E-posta): Elektronik mektup. Internet üzerinde kişisel mektupların bir noktadan bir diğerine yollanması için kullanılan yöntem.

E-MAIL: Internet'e bağlı makineler birbirlerine elektronik-posta atmak suretiyle haberleşebilirler. Elektronik-postalar'a tarih, saat, gönderen kişi, postayı alması gereken kişi ve postanın konusu mutlaka yazılmalı, sade ve anlaşılır bir dil kullanılmalıdır.

E-posta adresi: Belirli bir hedefe elektronik posta göndermek için kullanılan alan adı tabanlı adres ya da UUCP adresi. Örneğin: İlhami net. com.com gibi.ünlemli makine adresi (bang path), Unix'ten Unix'e Kopya (UNIX-to-UNIX CoPy).

E-zine (Electronic magazine): Internet üzerinde periyodik sürelerle yayınlanan dergiler. Bazıları ücretli olup değişik ilgi alanlarında çıkar.

EARN: Avrupa Akademi ve Araştırma Kurumları Arası Bilgisayar Ağı (European Academic and Research Network)

Echo: Yankı

EDTV: İngiltere'de IBM (Independent Broadcasting Auttorih) tarafından geliştirilen televizyon sistemi, Ekranın yükseklik ve en oranı HDTV ile aynıdır (16.9). Ancak satır sayısı yine 625'tir.

EEPROM: Elektriksel olarak sürekli silinip, yazılabilen EPROM denilebilir. Silme işlemi ultraviole ışık yerine, elektrik akımıyla yapılmaktadır.

EFF: Electronic Frontier Foundation


EFFECT PROCESSOR : Stüdyoda eko, derinlik ve değişik dinleme hacimlerinin etkilerini yaratan sistemler.


EHT : Ekstra (fazladan) yüksek gerilim.

ELA: Amerika Birleşik Devletlerinde öngörülen audio ve video standartlarının tespit eden kuruluş.

Elapsed time: CD'de çalınan bölümlerin süresine gösteren hane.

Electronic Editing: Program bölümlerini video bandına fiziki anlamda kesilmeden yerleştirmek ya da monte etmek.

EFF: Bilgisayar kullanımının, dolayısıyla iletişim ve bilgi dağılımının gitgide artamasının toplumda yarattığı sosyal ve hukuksal etkileri saptamak için oluşturulmuş bir kurum.

Electronic Mail (email): Elektronik Posta (e-posta)Bir bilgisayar kullanıcısının aralarındaki iletişim ağı vasıtasıyla diğer bilgisayar kullanıcıları ya da kullanıcı grupları ile mesaj alışverişi yapıtığı sistem. Elektronik posta Internet'in en popüler kullanım alanlarından birini oluşturmaktadır.

Electronic : Elektronik: Elektronun hareketini boşlukta ve yarı iletkende kontrol eden bilim dalı.

ELEKTRONİK YAYINCILIK: Multimedyanın ana kullanım alanlarından biridir. İletişim teknolojisinin ulaştığı son nokta multimedya ve Internet'dir. Bu nedenle medya kavramını oluşturan tüm birimlerin (Televizyon, ansiklopedi, katalog, kitap, dergi, gazete vs.) yüksek teknolojiyi kullanarak daha iyi hizmet vermek ve bu yolla rakiplerini de teşvik etmek ve bir yerde toplumsal sorumlulukları altına girmektedir.Günümüzde ekonomik olanaksızlıklar nedeniyle multimedya, medyanın tüm işlevlerini yerine getirememektedir. Bu ekonomik olanaksızlıklar sebebiyle multimedya henüz alternatif bir yayıncılık olarak uygulanmaktadır. CD-ROM kullanabilme imkanı olmayan kesim gözönünde bulundurularak, genellikle yazılı ****ryalin ekinde gönderilmektedir.Avantajları:Birden fazla ansiklopedi bir CD-ROM içinde yer alabilir. CD-ROM içindeki bilgiler ve sesler, fotoğraflar ve filmlerle desteklenebilir. CD-ROM baskı maliyeti kağıt baskı maliyetinden çok daha düşük olduğu gibi, iyi korunduğu takdirde 100 yıl kullanılması mümkündür. On ciltlik bir ansiklopedi yerine 100gr.'lık bir CD-ROM'un dağıtımı çok daha kolay ve ekonomiktir. CD-ROM'un güncelleştirilmesi daha basit ve az maliyetlidir. Etkileşim faktörü son kullanıcıya büyük zaman ve kullanım kolaylığı kazandırır.
Emisyon : Katı, sıvı yüzeyden ya da genellikle bir ****lden elektronların elektromanyetik radyasyon yoluyla veya elektronların ısı yoluyla açığa çıkarılması.

Encoder : Kodlayıcı.

Enhance: Temel bir imgeyi, daha iyi dizayn standartlarına ve görüntüsel anlatma ulaştırma için yapılan işlemler.

Entegre devre : Bir çok devrenin veya devre kısımlarının bir muhafaza içinde bir araya getirilmesi (toplayıcı).

EP: Video veya kamerada hızın düşürülerek bant kapasitesinin iki misline çıkarılması

EPS: (Encapsulated PostScript) Sınırlandırılmış PostScript diyebiliriz. Bir dökümanın PostScript dilinde kaydedilmesi.

EQUALIZATION : Ton kontrol (Bas-orta-Tiz) seslerin işlenmesi, düzeylendirilmesi ve bu prensiplere verilen isim.

Equalize: Videoda görüntü sinyallerinin karakteristiklerini kontrollü bir şekilde değiştirmek.

Erase : Magnetik bir bilgiyi yenilemek veya silmek.

Error mesajı : Hardware veya software uygulamalarında uygun olmayan bir data girişinin yapıldığını belirten görülebilir veya duyulabilir uyarı.
Ethernet: Başlangıçta Xerox tarafından geliştirilen, daha sonra Digital, Intel ve Xerox (DIX) tarafından düzenlenen 10Mb/s iletişim ağı standardı. Eşmerkezli (coaxial) bir kabloya bağlanan tüm sistemler kabloyu kullanmak için (CSMA/CD denilen bir yönteme göre mücadele ederler. Yerel Alan (Local Area Network).

EXCITE: Adres: https://www.excite.com/Gerçekten ne istediğinizi bulamıyorsanız, Excite'ın gelişmiş yardımcı teknolojisi sayesinde ne istediğinizi bulabilirsiniz.Her hafta yenilenen 11.5 milyon tam text sayfası, Konularında oldukça bilgili olan yazarlar ve makaleleri, Use Net haber grupları, saatlik haberler, yorumlar ve INTERNET üzerindeki ilk interaktif çizgi film gösterisi.

Extension : Dosya adından sonra yazılan üç karaktere kadar ek. Extension, dosya adının belirleyicisi veya ayırıcısı olarak görev yapar. Dosya adından (.) ile ayrılır. .DOS, .AVI, .WRI, .BAS vb.

Exterpolation: Bilinen iki noktanın dışındaki bilinmeyen üçüncü noktanın bulunmasına dayalı matematiksel işlem türü. Tersi, İnterpolasyon'dur
F

Fade in/out: Görüntünün yavaş yavaş açılması/kararması, Video kamerada fader düğmesine basıldığı zaman devrye girer. Görüntünün karanlıktan yavaş yavaş belirmesini istiyorsanız objektin yandaki FADER düğmesine basarsanız kayıt düğmesini kapatıp kaydı bitirirdiğinizde görüntü yavaş yavaş kararacaktır. Eğer fader düğmesine iki kez basarsanız görüntü mozaik biçimi kararıp kaybolacaktır. Bu özellik de monitör ekranından görülebilir. Görüntünün normal açılıp kapanmasında FADER yazısı, mozaik kararma ise M.FADER yazısı görülür. Bu özelliği kullanmaktan vazgeçtiyseniz tekrar FADER düğmesine basınız. Ekrandaki yazı da silinecektir.

FAQ: Sıkça Sorulan Sorular (SSS).

Fast motion: Hızlı hareket.

Feasibility Study : Olurluk İncelemesi (Fizibilite etüdü)Bu terimin bir başka söylenişi de ön-incelemedir ve aşağıdaki üç alan ile ilgilidir:1- Mevcut sistemin veya sistemin içinde işlediği çevrenin karakteristikleri ve özellikleri,2- Yeni bir sistemin geliştirilmesinin mi yoksa mevcut sistemin gözden geçirilerek düzenlenmesinin mi uygun olacağının incelenmesi,3- Önerilen sistemin, incelemeyi yaptıran kuruluş veya organizasyon için gerçekleştirilebilir olup olmadığının incelenmesi.

Feather: Erime. Select, Feather.

FCC: İletişim ve yayıncılıkta hava dalgalarının kullanılmasını kontrol eden hükümet dairesi.

Feding : Alıcıda ses dalgalarının hava ve coğrafi şartalara göre değişmesi olayı.

Feedbck: Bir mikrofonun kendi Hoparlörlerinden çıkan ses vasıtasıyla yeniden ses yaratma işlemi. Zil sesi ya da diğer tiz sesleri gibi.

Fetch : Bilgisayarda emirlerin getirilmesi.

Fidelite : Kalite

Field : Belirli kategorideki datalar için ayrılmış kayıt bölümleri.

Filcker: Televizyon ekranıda ışık kırpışması.

File protection : Depolama cihazında, mesela diskette; beklenmedik data silinmelerini önlemek için kullanılan işlem veya cihaz.

File Server (Dosya Hizmet Birimi): Uzaktaki kullanıcılar (istek birimleri) için dosyalara erişim sağlayan bilgisayar.

File system : Dosya sistemi.

File transfer: Dosya aktarmaBir bilgisayardan diğer bir bilgisayara dosya aktarma işlemi Dosya Aktarma Protokolü (File Transfer Protocol), Kermit.

File Transfer Protocol (FTP): Dosya Aktarma ProtokolüBir sistemdeki kullanıcının iletişim ağı üzerinden diğer bir sisteme erişme-sini ve oradaki dosyaları kendine veya kendi dosyalarını oraya aktarmasını sağlayan protokol. Ayrıca, FTP kullanıcıların bu protokolü kullanmalırını sağlayan programa verilen isimdir. Protokolün tanımı STD 9 ve RFC 959'da yapılmıştır. anonim FTP (anonymous FTP).

File : Bilgisayar tarafından bir bütün olarak kabul edilen, birbirleri ile ilgili data gruplarının toplandığı program.Filitre: Süzgeç, süzme

Fill Pattern: Yazılımda bulunan esas renk ve dizayn. Bir tablo ya da çizimin bölümlerine biçim vermek için kullanılır.


Film strip: Yatay pozisyonu 18mm x 24mm'lik bir görüntü olan bir devamlı film bandında durağan imgeler.

Filter: Bir audio veya video sinyalinin frekansında bant veya disk hızına oranla görülen ani değişim.

Finger: Belirli bir kullanıcı hakkında bilgi veren programdır, ayrıca kendi sisteminizde veya uzak sistemde giriş yapmış kullanıcıları listelemek için de kullanılır. Genelde kullanıcının tam adını, ne kadar zamandır işlem yapmadan beklediğini, hangi terminal hattından bağlandığını, ve terminalin yerini gösterir. Bunlara ilaveten eğer mevcutsa kullanıcıya ait .plan ve .project dosyalarını görüntüler.
Finger: Sizin bağlı bulunduğunuz ağdaki kullanıcılar hakkında bilgileri bulmanızı sağlayan bir protokol. Bazı ağlar dışarıdaki sistemlerden arama yapılmasına izin vermez, bazıları ağ içinden de izin vermez.

Fixed disk : Data depolaması için kullanılan, çevre etkilerinden korunmak için sıkı kalıplara alınmış hard disk.

Flame: (Hiddetten dolayı) parlamaElektronik posta mesajında bir şey hakkında sert eleştiri ve düşüncelerin tahrik edici bir şekilde ifade edilmesi. Kişiler birbirlerine parlamamaları gerektiği konusunda parlamaya başlarsa parlama savaşları ya da bir başka deyişle parlama festivalleri oluşur. Elektronik Posta (Electronic Mail).


Flame War: Canlı olarak yapılan, zaman zaman nezaket kurallarının unutulduğu hararetli ve heyecanlı tartışma.

FLC,FLI: Animasyon formatı. İlk olarak Autodesk tarafından kullnılmaya başlanılan bu format günümüzde bir çok grafik yazılımında kullanılmaktadır.

FLI/FLC : FLI ve buna bağlı olarak sonradan çıkan FLC formatı, PC'deki animasyonlar için standardı belirliyorlar. Autodesk tarafından Autodesk-Anima-tor ile birlikte geliştirildi ve bir süre sonra da FLC formatı ve Animator Pro olarak genişletildi. FLI, 320X200 çözünürlüğünü, FLC ise 256 renk 1024X768'e kadar olan tüm çözünürlükleri destekliyor. FLI/FLC formatının değişik mutasyonları 15/16/24 bit renk derinliği sunuyorlar, ancak bunlar standarttan sapıyorlar ve özel bir Player gerektiriyorlar.



Floating point aritmetic : Programın radix noktası (virgülün bulunduğu yer) otomatik olarak hesaplayıp kaydettiği hesaplama çeşididir. Programlayıcı, bunu hesaplamaya uğraşmaz.

Flowchart : Programdaki işlemi grafik metodla gösterme.


Focal Blur : Raytracing ile hesaplanan resimlerde önden arkaya kadar her şey tam olarak keskin değil. Bu ise hiçbir şekilde görme alışkanlıklarına uygun değil. Çok yakında duran bir cisme bakıldığında arkadaki her şey keskin görünmez. Bazı Raytracerlar bu efekti simüle ediyorlar ve böylece resimler çok daha doğal görünüyor.

Font: Romen, italik, Helvetica vs. cinsinden yazı karakterleri.

FOOTER: HTML dökümanının "dip" bölümüdür. Bu bölümde genellikle tarih, yapımcı ve döküman hakkında bilgiler bulunur.



Fore front Venüs: 486DX2/66 tabanlı, aktif matris renkli ekrana sahip güçlü bir notebook. Bellek 8,12 ve 20MB'a yükseltilebiliyor. Ayrıca harici disk sürücü, PCMCIA yuvasına takılan Faks/Modem ve harici batarya şarj cihazı takılabiliyor (ve şimdi de Pentiumlara uyumlu).



FORM: HTML sayfalarında Web servisine bağlanan kullanıcıdan Web tarayıcısı sayesinde bilgi almak için kullanılır. Daha sonra bu bilgiler sunucu makinede kurulu olan özel bir programla değerlendirilir.Web sayfaları üzerinde formlar yaratmak için CGI programlamayı bilmek gerekir. CGI hakkında daha çok bilgi edinmek için internette Web sayfası yaratmak ve CGI ile formlar yaratmak hakkında güzel bilgiler bulacaksınız.

FPU: (Floating Point Unit. Kayan Nokta Ünitesi.) CPU üzerinde bulunan ve çok hassas işlemlerin yapılmasında görev alan ünite.



FQDN: Tam Tanımlanmış Alan İsmi (Fully Qualified Domain Name).

Freenet: Ücretsiz ağE-posta bilgi hizmetleri, etkileşimli iletişim ve konferans gibi işlevleri olan halke açık sistemlere verilen isim. Freenet'ler kişiler ve gönüllüler tarafından finanse edilir. A.B.D. freenet'leri bilgisayarla iletişimi halka açık kütüphaneler gibi yaygın hale getirmeye çalışan NPTN (National Public Telecomputing Network) üyesidirler.



Freeware: Ücretsiz kullanılabilen yazılım. Bu programları hiçbir ödeme yapmadan kullanmak mümkündür. Programın satılması ise ancak izin verilmiş ise mümkündür. Dağıtılması ise serbesttir.

FTP (File Transfer Protocol): Sadece bir protokol değildir, bu protokol Internet üzerinde veri yollamanın ve almanın en çok kullanılan biçimidir. FTP kullanılarak başka bir Internet sitesine "login" olunur ve buradaki dosyalara "site sorumlusu"nun hak tanıdığı kadar erişim sağlanır.


FTP: Dosya Aktarma Protokolü (File Transfer Protocol).



FTP (File Transfer Protocol): Çeşitli sistemler arasında dosya aktarımı yapılmasını
sağlamak için kullanılan bir protokol.

Full-Motion Video: Gerekli sayıda imge (saniyede 30 Frame) yarattıkları için televizyonda görülenleri envüle eden video sekansları.

FQDN: Tam Tanımlanmış Alan Adı:FQDN bir sistemin tüm alan adını içeren adresine denir. Örneğin asiyan bir sistem adıdır, asiyan.cc.boun.edu.tr FQDN'dir anasistem (hostname), Alan İsmi Sistemi (Domain Name System).


Function keys : Keybord üzerindeki belirli tuşlardır ve basıldığında bilgisayara belli bir işi yapma talimatı verir. Fonksiyon tuşları, kullanılan uygulama progr***** bağlı olarak belirlenebilir.

Function : Özel talimatlar aracılığı ile belirlenen bilgisayar işlemidir. (Alt) Bazı GWBASIC fonksiyonlar COS, EOF, LEFTS, TAN



H

Hacker: Bilgisayar hastasıBilgisayar sistemleri ve iletişim ağlarının yapısını derinlemesine anlamaktan zevk duyan kişi. Bu terim bazen yanlışlıkla *****er yerine kullanılır. Sistem kırıcı (*****er).Ham: Odyo frekans sistemlerinde bulunan gürültü, kalın sesli vızıltı.


Hardware : Bilgisayar sisteminin sahip olduğu cihazların tümü (Donanımı).


Head: Kafa, video cihazında bandı okuyan ya da kayıt yapan ve bir tambur içine gizlenmiş hareketli parça iki üç ya da dört adet olur.


HEADING (BAŞLIK): HTML dökümanlarında genellikle yazının başlığının ve genel tanımların bulunduğu bölgedir. ve takıları arasına yazılır.

Hexadecimal : Taban olarak 16'yı kabul eden sayı sistemi. Bu sistemde, 0-9 arası sayılara ilave olarak A, B, C, D, E ve F harfleri sayı olarak kullanılır.

Hidden file : Normal directory araştırmasında görülemeyen dosyalar. Normal DOS komutları ile bu tür dosyalar üzerinde işlem yapılamaz.


High grade: Yüksek manyetik özelliğe sahip video bant.

Hiss: Teypte band hışırtısı.

Histem adı: Bir bilgisayara verilen isim. Tam Tanımlı Alan İsmi (Fully Qualified Domain Name).

Holl : Oyuk, boşluk.

Home Page: Bir Web hizmet biriminin kimlik ve içindekiler bilgilerini içeren başlangıç sayfası. Ana sayfa.

Horizantal Resolution: Ekran üzerinde yatay olarak bulunan pixel'lerin sayısını belirtir.


Horizontal Scan Rate: Elektron ışın scanlarının bir CRT'nin ekranındaki hızını belirtir.Horizontal Scan Rate:Elektron ışın scanlarının bir CRT'nin ekranındaki hızını belirtir.
Host: Grafik teminatını kontrol eden video sinyalini bilgisayar veya diğer kaynağı.

Host number: Sistem numarası


Host : İletişim ana sistemiKullanıcıların diğer iletişim ana sistemleriyle haberleşmesini sağlayan bilgisayar. Kişiler haberleşmeyi elektronik posta, telnet ve FTP gibi programlar vasıtasıyla yaparlar.


Hostname: Internet bağlantısı olan bir bilgisayara verilen isim.


Hot Line : Sıcak Hat.Sadece iki telefon abonesine hizmet eden özel bir hat. Bu hatta bağlı bir abone ahizesini kaldırınca diğer abonenin zili otomatik çalmaya başlar.

HOTJAVA: Sun MicroSystems tarafından tasarlanmış Mosaic-tipi web tarayıcılarına alternatif olarak tasarlanan yeni bir Java destekli web tarayıcısıdır. Özellikle "etkileşimli" web sayfaları geliştirmek isteyenler için tasarlanan bu tarayıcının yapımı henüz bitmemiştir.

Howtek: Tarayıcı ürün gruplarından ilki olan Howtek'de A4 ve A3 değişik çözünürlüklerde flatbed tarayıcılar yer almaktadır. Ayrıca 400 dpi'lık durum scanner da mevcuttur.

HP DeskJet 320: Notebook PC'ler için tasarlanan HP DeskJet 320, notebook bilgisayarın yarısı oranında ve renkli ve siyah/beyaz baskı olanağı sunuyor. 2kg'lık ağırlığı ile ev ve büro dışında rahatlıkla kullanılabiliyor.

HP LaserJet 4L (Lazer Yazıcı): Kullanımının kolay, hafif ve ekonomik oluşu ile dikkat çeken HP LaserJet 4L, dakikada 4 sayfa basma özelliğine sahip ve 300 dpi olmasına karşın, çözünürlük iyileştirme teknolojisi sayesinde çıktı kalitesi oldukça yüksek.


HP Vectra XU 5/90C: Yüksek performansı, gömme Ethernet desteği ve kolay sökülüp takılabilmesi özellikleri ile diğer Pentium işlemcili bilgisayarlar arasında dikkat çekiyor. Ayrıca, bakımı kolaylaştıran kolay sökülebilmesi özelliğiyle iyi bir tasarıma sahip.


HR (High Resolution): Yüksek çözümlü bant.

HSL: (Hue, Saturation and Lightness) En geniş renk spektrumudur. Hem RGB, hem de CMYK renk dünyasını içine alır.


HTML: Web sayfalarının düzenlediği ve Web bilgilerinin dağıtıldığı ortam için kullanılan bir kısaltma. Bir birleşik döküman formatı.

HHTP: Internet üzerinde HTML sayfalarının aktarılması için "Hyper Text Transport Protocol" isimli standart bir protokol kullanılır. Hiç şüphe yok ki World Wide Web üzerinde en çok kullanılan (ve en önemli) protokoldür.


HTR: Yüksek ısıya dayanıklı direnç.


HTTP: Servis sağlayan bilgisayardan döküman aktarmak için kullanılan bir yöntem. Kullanıcılar ve tarayıcılar için hizmet veren servis biriminin adı.

Hyperlink: Bir bilgi parçası ile diğeri arasındaki bağlantı.

HYPERMEDIA: Az kullanılan bir terimdir. metin, grafik, ses, hareketli görüntü gibi Internet üzerinde iletişimi mümkün olan her türlü medyayı ifade eder.


HYPERTEXT: HyperText, dökümanları biçimlendirmek, resim ekleme, bağlantılar yaratmak için kullanılan metotdur.

HYPERLINK: HTML sayfasında bir takı (tag) kullanılarak başka bir dosya ile oluşturulan bağlantıdır.

Hypertext: Anında etkileşimli sorgulama fonksiyonuna sahip bir metin dosyası tipini tanımlamak için kullanılır. Metin içine yerleştirilmiş kelime ve kelime gruplarının kullanıcı tarafından (fare tıklamasıyla) seçilmesiyle bağlantı kurarak, ilişkili olduğu bilgi ve multimedya malzemesinin anında görüntülenmesini sağlar.



I

IBM Lexmark 2381 Plus: Yüksek hızı, Win Word ve grafik uygulamalarındaki kaliteli baskı özelliği, yine dört yerleşik fontu, barkot basabilme özelliği ile 94 yılının dikkat çeken ürünleri arasına girmiştir.

IBM ThinkPad 755C: Güçlü Intel DX4 ve DX2 işlemcileri ile çifte taramalı renkli ekranlar kullanılıyor. CD Rom sürücüsü, ses kartı ve iki speaker sayesinde Multimedya olanaklarından rahatlıkla faydalanma imkanını sağlıyor.

Icon: Kullanıcını istediği fonksiyonu yerine getirebilmesi için seçtiği yazılım; işlemlerini sembolik imgeleri.

IFF: Standard dosyalama formatları.

İletim Kontrol Protokolü: Gönderilen paketlerin hedefe eksiksiz varmasını sağlayan bir protokol.

IMAGEMAP: Imagemap birçok bağlantı barındıran bir grafiktir. Bu grafik değişik yerlerine basıldığında sizi farklı URL adreslerine veya bağlantılarına götürecek biçimde bölümlerine ayrılmıştır. Böyle bir tekniği gerçekleştirmek için öncelikle ilgili GIF dosyasını yaratmalı sonra da "harita dosyasını" yaratmak için internette bulabileceğiniz MapEdit gibi bir program kullanmalısınız. bu tip programlar CGI dilini kullanarak görüntünün içine değişik bağlantılar yerleştirir.

IN-Band Signaling : Bant içi işaret gönderme.Normal olarak ses iletimi için kullanılan bir taşıyıcı kanal içinde bulunan bir frekans veya frekanslarda işaretleşme bilgilerinin iletilmesi.

İn-Point: Edit'in başladığı yer. Ayrıca start ponit deyimi de kullanılır.

Input Form: Bir iş yönetimi grafiği programında kullanıcının programa data vermek ve bir tablo ortaya çıkarmak amacıyla cevaplandırması gereken sorunlar gurubu.

Input/Output : Bilgisayarlar ile haberleşme yapan cihazlar için kullanılan genel terim. Bu terim için I/O kısaltması kullanılır.

Input: Merkezi bir işlem ünitesine veya ünitesinde bilgi transferi için gerekli işlemler.

Insert Editing: Audio veya videounun önceden kaydedilmiş malzemeye sanki beraber alınmış gibi geçirildiği video edit tekniği. Hem kaynak hemde master video bandında control track'i veya zaman kodu gerektirir.

Instruction : Bilgisayara bir sonraki işlemde ne yapacağını söyleyen program adımıdır. Instruction, sık sık command (komut) ile karıştırılır.

Integer : Tam büyüklük. Bölüntüsü olmayan, doğal sayıların tamamı. Örnek olarak 60 bir integer (tamsayı)'dır. 60,5 ise değildir.
Interactive: Etkileşimli televizyon ekranda resim izlenirken bir köşede kayıt tarihi band uzunluğu program süresi vs. gibi bilglerin yeralması. (Seyircinin Aktif olarak Televizyona müdahale edebilmesi).

Interface (ara birim) : Bilgisayarın bir bölümünden başka bir bilgisayara veya harici bir cihaza (printer, monitör veya modem gibi) bilgi iletişiminin kanalize edildiği yer. (ara birim)

Interlaca: Titreşimleri azaltmalk için her 'frame'in iki komple şebeke gurubuna bölündüğü, bir tarama metodu...Veya elektron ışığının her geçişinde ekranın sadece yarısının tazelendiği bir monitör tipi.

Interlaced Fields: Görüntü ekranındaki kamaşmayı en aza indirmek için testler scan gösterim sitemlerinde bulunan bir teknik.
INTERLACED GIF'LER: Normal bir GIF resmi HTML sayfası yüklenirken yukarıdan aşağıya doğru yüklenir. Eğer GIF veya JPEG formatındaki resminiz "Interlaced" özelliğine sahipse. HTML sayfanız yüklenirken kademe kademe, çözünürlüğü gittikçe artarak görülecektir. Böyle GIF dosyaları kullanıcıya, dosya daha hızlı yükleniyormuş hissi verir. (Aslında daha hızlı yüklenmez, sadece bir göz yanılmasına neden olurlar.) GIF'lerinizi bu formatta kaydetmeniz aynı zamanda kullanıcıya nasıl bir resmin yükleneceğini önceden bilme şansı verir.

Interlock: Bir cihazın yalnız önceden belirlenmiş şartlarda çalışabilmesine imkan veren güvenlik tertibatı.

Internet address: Internet adresiInternet üzerindeki bir düğümü ifade eden adres. ağ (internet), Internet, IP adresi (IP address).

Internet Aktarmalı Sohbet: Kişilerin gerçek zamanda birbiriyle konuşmalarını sağlayan dünya çapında "parti hattı" protokolü. Dünya üzerindeki IRC hizmet birimleri (IRC Servers) kendi aralarında bir ağ oluştururlar, ve IRC kullanıcı programlarının (client) bağlantı taleplerini kabul ederler.

INTERNET nedir ?: Internet, dünya üzerindeki bilgisayar ağlarının birbirleri ile bağlanması sonucu ortaya çıkmış olan,herhangi bir sınırlaması ve yöneticisi olmayan "International" bir bilgisayar ve bilgi iletişim ağıdır.Günümüzde Internet üzerinde yaklaşık olarak 5.000.000 Bilgisayar ('host'yani ana sistem olarak) fakat kişisel olarak 100 miliyonu geçmektedir. Bu kadar büyük bir ağın başlangıcı nasıl ortaya çıktı ? diye düşünecek olursak, ilk olarak Amerikan ordusunun birimleri arasında iletişimi sağlamak için düşünülmüş olan ARPANET gösteriliyor.Günümüz internetine göre daha yavaş ve basit bir altyapıya sahip olan Arpanet 1969'da ilk kurulduğunda işlerin bu kadar büyüyeceği kimsenin aklına gelmemişti. Ancak Ordunun bilgisayar merkezleri arasındaki iletişimi bu kadar kolaylaştıran sistem bir sistemin uzun zaman sadece orduya bağlı çalışmayacağı anlaşılıp ihtiyaç duyulunca çok kısa sürede bu sistemin alt yapısını genişletilerek Hükümet ve Eğitim kurumları da bilgi paylaşımı için bu ağ sistemini kullanmaya başladılar.Üzerindeki bilgi yoğunluğa veya yüke uzun süre dayanamayan Arpanet, bir süre sonra ikiye bölünmek zorunda kaldı. Bir bölümü ordu adına MİLNET işlendi diğer bölümü de Arpanet olarak bir süre devam etti. Sonra büyük firmalar ve şirketle, belli bir katkı payıları ile Arpanet'e üye olarak altyapısını geliştirerek ve şirketler çoğalarak Amerika'yı bir baştan bir başa Ağ sistemi ile donatmaya başladılar. Ve hemen hemen Amerika'nın her kesimine girmeye başlandı. Tam bu sırada İletişim Protokolllerinde bir devrim olayı yaşandı. Ve ARPANET üzerinden TCP/IP protokolüne geçiş başlandı. Bu protokol Hem çok daha esnek bir protokol hem de bilgi paylaşımında değişik metodların bir arada kullanmasına imkan tanıyordu.UNIX Sisteminin ağlar üzerinde popülerliğinin artması ile Arpanet'in Abone sayısı bir anda beklenmeyen ilgiç sayılara ulaştı. Ve doğal olarakta, ikinci Arpanet de belli bir süre sonra şişmeye ve üzerinden yapılan bağlantıların yükünü taşımamaya başladı. Amerikalıların TÜBİTAK'ı NSF bu şişmeye (doluluğa) karşı önlem alarak daha geniş bant kapasiteli bir global ağ sistemi olan NSFNET'i geliştirdi. Arpanet'e yapılan bağlantılar kısa sürede NSFNET üzerinden transfer edilmeye başlandı ve Arpanet bitmiş oldu. Böylece büyük Bilgisayar Firmaları kendi global ağlarını kurmaya başlayarak daha geniş bantlara sahip oldular. Kulanıcı, server ve biribirine bağlı ağ sayısı bir anda katlanan rakamlarla büyümeye başladı. Bir ara sadece E- MAİL (Elekronik- POSTA) iletişimi FTP dosya Transferi kullanılan İnternet üzerinde uygulamalar bir anda değişik alanlara kaymaya başladı. TCP/IP protokolünün esnek olması , ortaya internet üzerinde bilgi paylaşımında bir devrim olan WWW(World Wide Web) oluşumunu çıkardı. Ve Internet bir anda Bilgisayar Gruplarından' evdeki vatandaşın kullanabileceği bir sistem olma yoluna girdi. Basitlik anlaşılabilirlik ve kullanım kolaylığı Internet'i popülerliğini artırdıkça arttırdı ve böylece 2000'li yıllara doğru kendini hazırlamış oldu. Artık İNTERNET'e "Bilgi Otobanı" da diyoruz.Günümüzde bilgi paylaşımın en kolay , en pratik ve en hızlı yolu da İNTERNET'ten geçmektedir. İnternet üç bölümden oluşuyor. Internet Kullanıcıları, İnternet üzerinde kullanıma hazır olan sayısal bilgi ve İnternet'i oluşturan Server, ağlar, Bilgisayarlar vb. gibi altyapılar diyebiliriz. Kısaca dünyanın en ücra köşesinde ulaşmak istediğimiz bir bilgiye en kısa sürede ve en kısa yol'dan İNTERNET Sistemiyle ulaşabiliyoruz.

IP (Internet Protocol): Sistemler arasında bilgi birimleri geçişini tanımlayan Internet protokolü.

IP: 1. Internet Protocol- Internet'in temel işletme protokolüdür.2. Internet Provider- ya da Internet Access Provider. Kendi servisleri üzerinden başka kullanıcıları Internet'e bağlayan, genellikle ticari amaçlı kuruluşlardır. IP adress Internet üzerindeki her makine sadece bir tane IP numarasına sahip olabilir. Buna karşılık kullanıcıların servis isimlerini daha rahat hatırlamaları için makinelere bir ya da daha fazla "Domain Name" atanabilir. IP adresi noktalarla bölünmüş 4 sayıdan oluşur. (Örnek: 194.762.183.106)
Internet Protocol (IP): Internet ProtokolüBir bilgisayardan diğerine veri paketi aktarma işlemiyle ilgili bir protokol. Tanımı STD 5 ve RFC 791'de bulunabilir. Yorumlar İçin Rica (Request For Comments), TCP/IP Protokol Ailesi (TCP/IP Protocol Suite).

Interpolation: Bilinen iki nokta arasındaki bilinmeyen üçüncü noktanın bulunması tekniği, matematiksel işlem türü.


Interpreter : Bir bilgisayar dili ile yazılmış programı okuyan, tercüme eden ve işleten program. Öte taraftan COMPILER, programı okuyup işletiminden önce tercüme eden programdır.

INTERRUPT: Bir G/4 (1/10) cihazından veya bir yonga'dan MPU'ya gönderilen ve hizmet isteyen bir işaret. Kabul edildiği zaman, kesilme işareti MPU'nun mevcut durumunu (program sayacı, dahili rejisterler vb.) korumasını sağlar ve uygun bir işlem birimine dallanması temin eder. Kesilme işareti çalıştırıldıktan ve istenen hizmet tamamlandıktan sonra korunmuş olan duruma yeniden dönülür ve çalışması kesilen programın icrasına devam edilir. Birden fazla sayıda kesilmelerin sözkonusu olması halinde ise bunların öncelik sıraları belirlenmelidir.

IP address: IP adresiInternet Protokolü tarafından tanımlanmış 32 bit'lik adres, STD 5 ve RFC 791'de tanımlanmış olup genelde noktalı gösterimde ifade edilir. Örneğin 128.45.67.255 gibi. noktalı adres (dot address), Internet adresi (internet address), Internet Protokolü (Internet Protocol), ağ adresi (network address), sistem adresi (host address).

IP Address: Bir hizmet birimine atanmış 32 bit'lik Internet protokol adresi. IP adresi bir ağ bileşeni ve bir servis birimi bileşenine sahiptir.

IRC: Internet Bağlantılı Sohbet (Internet Relay Chat)


IRC (Internet Relay Chat): Kişilerin gerçek zamanda birbiriyle konuşmasını sağlayan, dünya çapında bir sohbet hattı protokolü.

ISDN: Tümleşik dijitak şebeke hizmetleri. Dijital ses, data ve video sinyallerinin aynı devreler üzerinde taşınmasına imkan verir.

ISDN: Eşzamanlı ses, veri ve görüntü bilgisinin birkaç kanal üzerinden yüksek hızlı iletimi

IVIA: Çok yönlü video Sanayicileri Birliği
 

graphic00

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
2 May 2007
Mesajlar
320
Tepkime puanı
7
J

Jaggies: Şekillerin bilgisayar grafiğindeki köşeleri. Aynı zamanda "Alasing" diye de adlandırılır.

Jamming: Bir işletim sistemini istenemeyen sinyallerle kasten bozma.

JAVA: Sun Microsystems'in yarattığı kolay kullanılır, güvenli, nesneye yönelik ve güçlü bir programlama dilidir. HTML dilinin eksiklerini kapamaya yöneliktir. Bu dil Netscape 4.0 veya Sun Microsystems'in HotJava web tarayıcısıla görüntülenebilir.

Jilter free still play: Ekrandaki resmin donması sırasında görüntü parazitlerini azaltılması . Genellikle üç ya da dört kafalı sistemler bu özelliğe sahiptir.

Joystick: Bir edit kontrolü için kullanılırlar. Tek tek VTR'lere ulaşmak amacıyla yukarı aşağı haraket etirilir (Playback VTR için yukarı VTR'si için aşağı). Bandı öne veya arkaya sarmak için sağa veya sola oynatılır. Bilgisaylar oyunları ve animasyon için bir çeşit uzaktan kumanda cihazıdır.

JPEG : Joint Photographic Experts Group, Sözcüklerinin kısaltılmasından meydana gelen grafik formatıdır. Çözünürlüğü ve renk sayısı çok fazla durağan grafikleri yüksek oranda sıkıştırıp saklayabilen bir formattır. JPEG formatı grafik dosyalarında sıkıştırma yaparken "tolerans oranları" kullanır. Bu oranlar dosyanın gerçeğe yakınlık derecesini belirtir.

JPEG : (Joint Photographic Expert Group) Bu uzmanlar grubu, 24 bit renkli resimleri kayıpla sıkıştıran bir dosya formatı yoktu, zira sadece sıkıştırma metodu belirlenmişti, bu da bazı kullanıcıların, başka programlar tarafından üretilen resimlerin okunmasında problemler yaşamasına neden oldu. Sonradan JPEG, belirgin bir dosya formatı tanımlandı, JPEG File Interchange Format (JFIF). Standart dosya uzantısı olarak JIF (ya da JFIF)'i öngörüyor, ancak ne yazık ki birçok program buna uymuyor ve eski uzantı olan JPG'yi kullanmaya devam ediyorlar.
JPEG : Fotoğrafik görüntüleri sıkıştırmada kullanılan yaygın bir yöntem. Web tarayıcılarının çoğu, resim dosyalarını görmek için standart dosya formatı olarak JPEG'i kabul ederler. Justification: Bir alandaki yazı veya baskının konumu. Sağ baştan başlayıp sol başta bitirmek için ayarlanmıştır



K

Kamera : Görüntüyü elektriksel işaretlere çeviren sistem.

Kermit: Kolombiya Üniversitesi tarafından geliştirilmiş popüler bir dosya aktarma protokolü. Kermit bir çok işletim sisteminde çalıştığı ve kullanımı kolay olduğu için oldukça yaygınlaşmıştır. Kermit FTP ile aynı değildir. Dosya Aktarma Protokolü (File Transfer Protocol).

Key (Anahtar): Video imgesinde bir delik açarak (elektronik olarak) bir görütü veya bir renk eklemek suretiyle elde edilen özel bir efekt. Anahtar deliği bir video kameranın veya bir CG'nin sinyalleri ile elde edilebilir. Sonuç süper empozisyona yakın, hatta daha temiz ve parlatılır. Anahtar genellikle "title'ler (jenerik) için kullanılırlar.

Key Frame: Cel animasyonunda bir sekansın başlangıcını ya da sonunu belirten görüntü.

Keyer: Bilgisayar grafiklerinin görüntüsünü, video görüntüsünün üstüne almak için kullanılan bir cihaz. Genelde bir genlock parçasıdır.

Kilobyte (K veya Kb): 1.024 Bayt.

Kilohertz (kHz): 1000 hertz.

KİOSK: Kiosk bir PC ve dokunmatik ekrandan oluşan bir sistemdir. Kullanıcı klavye ve fare kullanmadığı gibi bilgisayar da görebileceği zarar ve estetik nedenlerden ötürü bir kutu içinde saklanır. Küçük bir yazıcı ekiyle kioskların yazılı materyal verebilen mekanizmalar şeklinde kullanılmaları da mümkündür.Basit bir PC ve dokunmatik ekrandan oluşan bu sistemin kullanım alanlarına her geçen gün bir yenisi eklenmektedir. Firmalar kioskları satış ve pazarlama desteği, tüketici enformasyon merkezi, araştırma merkezi olarak veya reklam amaçlı kullanabilirler. Kiosklar; tüketicinin, herhangi bir faaliyete bilet alma, rezervasyon yapma hatta sipariş verme gibi isteklerine cevap veren sistemler olarak da kullanılmaktadır. Kolay taşınabilmesi, düşük kurulma bedelleri ve kapladığı alanın küçüklüğü nedeniyle istenilen yere (alışveriş merkezi, süpermarket, tiyatro, otel vs.) konulabilir.Kioskların bu iletişim ağı aracılığıyla birbirleriyle haberleşmesi mümkün olduğu gibi, şirket bünyesinde kurulan bir merkez birim aracılığı ile istenilen aralıklarla bilginin güncelleştirilmesi de mümkündür.Enformasyon veriminin yanısıra, kullanıcıya sordukları sorularla kiosklar birer data toplama merkezi olarakta kullanılabilir. Toplanan bilgiler yine bir ağ aracılığıyla ana merkeze aktarılabilir ve analiz programları sayesinde istenilen çerçevede raporlar alınabilir.

Knowbot: Deneme safhasında bir rehber hizmeti. beyaz sayfalar (white pages), WHOIS.

Kodlama : Gizleme işlemini yapma.

Kullanıcı-Ağ Arabirimi: (User-to-Network Interface/UNI) fiziksel bağlantı tanımları, veri transferi, tıkanıklık yönetimi ile PVC'lerin (kalıcı sanal devre) yönetimini kapsamaktadır.

Kurta: CAD/CAM kullanıcıları veya yoğun olarak grafik ağırlıklı uygulamaları kullananlar için digizer tabletler.



L

LAN: Yerel Alan Ağı (Local Area Network).

LAN: PC'lerin terminallerin, ara Frame'lerin ve periferal cihazların enterkonekte edip bilgi dosyaları alışverişinde kullanımlarını sağlayan bir cihaz.

LAN: Yerel bilgisayar ağı.

LCD: Sıvı kristal ekran. Kristal uygulanan elektrik akımında değişme prensibine göre çalışır. Akım görme kristal açık veya opak olabilir. Kendi kendine ışık üretmediğinden iyi aydınlatılmış bir ortamda kullanılabilir. Dizi ekranlı (Fat screen) göstergesidir.

LCD Paneli: Bir PC'den alınan metin veya grafik bilgilerini, ışık kaynağı olarak standart bir transmissif tipi projeksiyon cihazı kullanarak büyük bir ekrana veya duvara yansıtmayı yaratan bir panel. Büyük insan gruplarının bilgisayar gösterimi ve imgelerini bir karede izlemelerini sağlar.

LCD : (Liquid Crystal Display) sıvı kristal ekran. Her ekran noktası bir matriksle yöneltir. Kesişme noktalarında piksel aydınlanır.

LCD: Bilgisayara kablo ile bağlanarak aldığı görüntüyü perdeye yansıtan bir projeksiyon aletidir. Bilgisayardan gelen video sinyalini sağlıklı bir şekilde yansıtamaz. Geniş bir topluluğa yapılacak, içinde video bulunmayan basit prezantasyonlar bir LCD yardımıyla perdeye yansıtılabilir.

LD-ROM: Bilgisayardan alınan talimatların, 12 inçlik diske video ve audio trackleri olarak kayıt edilmelerini sağlayan yeni bir kompact disk.


Lexmark Winwriter Ailesi: Yılın sonuna doğru çok yeni tanıdığımız ürün ailesi; Winwriter 200, Winwrite 400, Winwriter 600 ürünlerinden oluşuyor. Yazıcının en önemli özelliği üzerinde Mikrosoft logosu bulunan ilk yazıcılar olması. "Mikrosoft at work" anlayışından yola çıkılarak hazırlanmış Windows Printing System yazılımı sayesinde, bilgisayarın yazıcının yükünü paylaşması ve basım süresini benzerlerinin yarı zamanında gerçekleştiriyor.

Light Source Shading: Bilgisayar grafiklerinde, bir 3-d nesnesinin üstüne vuran bir ya da daha fazla ışığın efektleri.


Line Chart: Birbirine bağlanan data noktalarından oluşur
Line Drawing: Bir nesnenin imgesini yüzeylerin çizgilerine girerek göstermek.

Line Drawing, 2-D: Düz bir imge üstünde çizim yapılmasından oluşan gösterim metodu. (bir yapının zemin planı veya çift yaylı bir grafik gibi) Derinlik öngörülmemektedir.

Line Drawing, 3-D: Üç boyutlu bir nesnenin iki boyutlu bir görüntü düzeyinde projeksiyonunu açıklar. Gerçek bir nesnenin bir lensten geçerek bir kameranın düz c***** projeksiyonuna benzeyen, perspektif projeksiyon teknikleri uygulanmaktadır.

Line trafo : Hat trnasformatoru.


Lineer : Doğrusal, çizgisel.

LINK (BAĞLANTI): HTML bağlantıları döküman içinde sizi başka bir konuma, aynı serviste başka bir dosyaya veya bambaşka bir servise yollayabilir. Not: Bağlantılar genellikle mavi ve altı çizili metinden oluşur.

Link: CD'den teybe kayıtta kalan boş sürenin değerlendirilmesine imkan veren özellik.


Link : Bir haberleşme kanalı veya devresini diğer kanal ya da devrelere bağlamada kullanılan sistemdir. Otomatik anahtarlamalı merkez kontrol sisteminin iki anahtarı arasındaki geçişi sağlayan sistemdir. Bağlantı.

Link : Yayınlanacak işareti asıl vericiye gönderen küçük güçlü yüksek frekanslı verici.


List-Serv: E-posta listelerindeki dosyaların otomatik olarak dağıtımı ve yönetimi için kullanılan ücretsiz yazılım programıdır. Çok değişik konularda mektuplaşmak için listeler vardır. Bazı listeler "açık", bazıları ise "kapalı"dır. Açık listenin anlamı, herhangi bir kişi, listedeki herkese bir mesaj gönderebilir. Kapalı listelerde ise belirli kişiler birbirleriyle mesajlaşabilir.

LISTSERV: Çok kullanılan bir e-mail programıdır. Kullanıcılara posta listelerine abone olma, katkıda bulunma ve çıkma şansı verir.

Listserv: Bitnet/EARN iletişim ağı için tasarlanmış bir otomatik posta listelerine dağıtım sistemi. Avrupa Akademik ve Araştırma Kurumları Arası Bilgisayar Ağı (European Acadamic Research Network), posta listesi (mailing list).

Loop : Track üzerine yazılmış icranın kopya ile bellek kullanılmadan tekrar track üzerinde geri dönmesini sağlar.

Loop : Devamlı olarak bir dizi bilgisayar instructionu (talimatı)'nı tekrarlayan ve bu işlemi belli bir sonuç elde edilene veya önceden belirlenen bir şart gerçekleşene kadar sürdüren program bölümü.

Lotus Notes: Lotus Notes, rakiplerinin olanca ataklarına rağmen, bu kadar çok değişik platformda, bu denli ayrık çalışma tarzlarına sahip kişiler arasında çalışma sırasında görüşme ve fikir alışverişi sağlama adına şimdilik daha gelişen program.

LYCOS: Altavista tarafından zirvedeki yeri tehdit edilen Lycos, popüler web tarama ilk servislerinden biridir. Lycos "backlinking (bkz. backlinking)", Java animasyon desteği, 8 milyon URL adresi ve her ay eklenen 700.000 yeni adres ile çok güçlü bir veritabanı oluşturmaktadır.

LYCOS: Adres: karşılaştırmalı katalog, INTERNET üzerinde ne ararsanız saniyeler içinde karşınıza getirir. Text, grafik, ses, video... Lycos, PC Magazine magazin tarafından ilk 11 Web servisi arasına girmeye hak kazanmıştır


M

MAC: Renk, aydınlık, ses ve eşzamanlama işaretlerinin sıkıştırılarak bir satır boyunca ayrı ayrı zamanlarda gönderildiği yeni TV yayın sistemi.

Machine language : Makine dili.

Mailing List: Elektronik mektuplaşma listesi. Aynı ilgi alanındaki kişilerin bilgisayar ağı üzerinden mektuplaştıkları ortak tartışma listesi servisleri.

Mainframe (Ana Frame) : Ölçüleri ve kapasitesi itibarı ile büyük bir bilgisayar.

MAJORDOMO: En çok kullanılan listeleme ve e-mail programıdır. Kullanıcılara posta listelerine abone olma, katkıda bulunma ve çıkma şansı verir.

MAP: Web tasarımında kullanılan, yüklenen grafiğin belirli bölgelerine
basıldığında değişik bağlantıları çağırmak için kullanılan sistemdir.

Map Chart (Harita) : Belirli bir coğrafi bölgenin yerlerini gösteren bir grafik.

Markers Window : Performer programının en kullanışlı pencerelerinden biri de Markers Windowdur. Burada parça üzerinde sık dönüş yapılacak ya da defalarca dinlenip karşılaştırma yapılacaksa, üzeri belli ölçüde ya da yerlere etiket konulup listelenir. Liste yanında bulunan sürgülü işaret, önüne getirildiği yerden çalmaya devam eder.

MARKUP LANGUAGE: Internet üzerinde dökümanlara biçim kazandırmak üzere hazırlanmış mark-up karakterlerini deşifre eden dile denir. Bilgisayara okunan dosyanın ekranda nasıl biçim alması gerektiğini anlatır? HTML Web sayfaları hazırlamak için geliştirilmiş bir mark-up dildir.

Mass memory : Yığın bellek.

Mass Storage : Büyük kapasiteli (megabayt, gigabayt) ikinci depolama sistemleri. Tipik büyük depolama cihazları ise kayıt bantları ve manyetik
disklerdir.

MASTER KEYBOARD : Bilgisayar tabanlı sequencer programlarında step ya da realtime olarak müzikal icraların girilmesi için kullanılan klavyeli ve MIDI OUT portu olan enstürman.

Master : Bir kayıt işlemindeki esas kopya. (ana kayıt)

Matrox MGA VLB/4: 4MB belleğe sahip ve bu bellek miktarı ile mümkün olan yüksek çözünürlük ve renk sayılarındaki ekran modlarını titreşimsiz ekran tazelemesinde destekliyor. Auto CAD sürücüsünün sağladığı özel pencerede geçek-zamanda pan ve zoom yapmanız mümkün kılan görüntü kartı.

MBS: Karşılıklı radyo yayın sistemi.

MCGA: Çok renkli grafik adaptörü.

MDS : (Microprocesor Devellopment System): Mikro İşlem Birimi, mikro işlem birimi sistemleri için program geliştirme ve donanım arızalarını bulma işlemlerini sağlayan donanım ve yazılımı araçları ile donatılmış bir mikrobilgisayar.

Media: Bilgi saklama ve dağıtma ortamı (video kaset, disket, optik disk, vb.). İnsanlığın iletişimde bulunduğu her ortam.

Megabyte (MB) : Bir milyon bayt.

Megahertz (MHz) : Bir saniyede milyonlarca saykıl.

Memo: Bakınız. (Memory-Hafıza)

Memory scan : Tunerlerde hafıza taraması, önceden seçilip hafızaya alınmış istasyonların bir buçuk saniye süreyle dinlenmesine imkan veren sistem.

Memory Window : Kullanılmakta olan ve kalan belleği gösterir.

Memory : Bilgisayarda, bilginin depo edildiği, kopyalandığı ve yeniden kullanıldığı yüksek erişim hızına sahip bölüm. (RAM-ROM vb.)
Menu (Menü) : Programlanmış bir seçenekler listesi. Genelde ekranda görüntülenir. Kullanıcı bilgisayarın yapmasını istediği işlemleri bu listeden seçebilir.

MENUCOLOR : Çıkacak menünün renklerini saptamak için kullanılır.

MENUITEM : Menüde kullanılacak seçenekleri belirtmek için kullanılır.

Message format : Bildiri biçimi.Bir bildirinin başlık, adres, metin, metin sonu işareti ve hata bulma bit'lerinin nasıl yerleştirileceğini tanımlayan kurallar.

****balls/Blobs: "Damla formu". Bu çizimler sabit bir büyüklüğe sahip değildir, zira dinamik olarak kendilerini değiştirirler. Tek tek elemanlar bu sırada birbirlerini karşılıklı olarak etkilerler. Bloblar organik-yuvarlak formlar için çok uygundur.

****CHARACTER: HTML dosyası içinde özel bir durumu gerçekleştirmek için kullanılan karakterlerdir. Bu karakterler parantez "()", ve "&", diyez "#" ve noktalı virgüldür ";".
****CRAWLER: Adres: .....bölgelere ayırarak tarama yapan, tarama sırasında ne kadar beklemek istediğinizi belirttiğiniz bir tarama sayfası.

MHz (Megahertz): MHz. Megahertz. 1 Milyon Hz.

Mic (Mik) : Çeşitli mikrofonlardan veya diğer audio kaynaklarından alınan sesleri mono veya stereo olarak kayıt etmek için kullanılan cihaz.

Mic level : Mikrofona gelen sesin seviyesi.
Micro Code : Mikro Kod.Merkez işlem veya kontrol birimindeki PROM veya RAM yongaları (chip) üzerinde bulunan çeviri dili tipinde bir sabit program. Bu program CPU komutunun (veya kontrol birimi fonksiyonunun) alt elemanları olan bir dizi yordamlardan oluşur. Örneğin, bir bilgisayar komutunun kodu kontrol birimi tarafından o şekilde çözülür ki her komut, kendini uygulayacak olan mikro kodun başlangıç yerini tayin eder. Böylece bir CPU komutunu, bu komutların kullanıcı programındaki bir işlemi uyguladığı biçimde yerine getirmek için bir dizi mikro kod komutları kullanılır. Bir mikrokod komutu CPU'da 64 bit genişliğinde bir yer işgal eder.

Micro processor : Mikro işlemci.Microcomputer: Mikro bilgisayar.

Microphone : Mikrofon, ses enerjisini elektrik enerjisine çevirin araç. Ses dalgalarının havada oluşturduğu basınç değişikliklerine uyabilen esnek bir diyafram içerir. Bu diyafram ya doğrudan basınçla ya da basınç değişikliği ile çalışır. Mikrofonlar, yapılarına göre, karbonlu (kömürlü), Kristal (seramik), elektrodinamik, band ve kondansatörlü olabilirler. Karakteristliklerine göre ise şu şekilde sıralanırlar: Yönsüz mikrofonlar (omnidirectional), tek yönlü mikrofonlar (unidirectional), çift yönlü mikrofonlar (bidirectional), Frekans dizilere (freguency response) 20Hz-20KHz ve empedansları 150 ohm civarında olur. Kutup düzenleri (polor pattern), tek yönlü (unidirectional-cardioid) ve çok yönlü (omnidirectional) olabilirler
Microwave: Mikrodalga. Frekansı 500MHz'den yüksek olan dalgalar.

Midi : (Musical Instruments Digital Interface) elektronik müzik enstrümanlarının birbirleri arasında bilgi gönderebilmeleri amacı ile geliştirilmiş bir ara birim.

MIDI Configuration Window : Bu bölüm de, birlikte kullanılan MIDI'li enstürmanların kanal, port ve ses listelerinin girildiği tanımlama bölümüdür. Gerekirse SYSEX formatında bilgiler girilebilir.
MIDI IN: Gelen MIDI mesajlarını almak içindir.MIDI KANALLARI:Midi alışverişi bağımsız 16 kanaldan oluşur. Kanaldan maksat bilgilerin gönderilebileceği ve alınabileceği elektriksel yollardır. Ve bu 16 kanal 16 tane bilgi yolunun birbirinin trafiğini engellemeden aynı anda çalışmasını sağlar. Gönderilen veya alınan bilgiler meyanında, mikro işlemcisine göre, 1000 kanala kadar çıkar.

MIDI MODLARI: OMNI-POLY-MONOMULTİ olarak bugün için dört tanedir. OMNI MODE kısaca bir synthesizercının bir kaç aletle birden aynı melodiyi çalmasıdır. Aslında bir aleti çalıyordur da sanki birkaç alet aynı melodiyi çalıyor gibi olur. "UNISON çalış"POLY MODE,Birkaç müzik aletiyle değişik melodiler çalmasını sağlar bu da Stüdyo kayıtlarında kolaylık yaratır.MONO MODE,Bu mode da MULTI-TIMBRAL (aynı anda birkaç sesi çıkarabilmek) bir müzik aletinin her sesine ayrı bir midi kanalı verir ki bu mode bugün kullanılmıyor.MULTI MODE,En önemli özelliği Multi-Tımbral çalışmasında tek bir kanal hizmeti verir ayrı ayrı MIDI Kanalları gerekmez. Bu en iyi bağlantı MODE'u dur.

MIDI Monitor Window : MIDI portlarından giren ve çıkan bilgileri gösterir. Bu da programa işaretin girdiğini ya da çıktığını kullanıcıya belirterek herhangi bir arıza halinde ya da seslerin duyulmaması durumunda standart Hata bilgisayarda mı? Ses modülünde mi? sorusunu yanıtlamaya yardımcı olur.Bunlar Performer'ın ana kontrol menüleridir. Diğer menüler de EDIT menüleri olarak geçer. Bunlar Audio, Score, Step, Grid, List Edit menüleridir. Bu editörlerin biri ya da birkaçı, diğer sequencer programlarında da mevcut olmasına karşın, Performer'ın kendi pencere düzeni ve olanakları bir hayli farklıdır. Cubase yazımızda bu editör şekillerine değindiğimiz için bir kere daha anlatmak istemiyoruz. Bunun yerine programın, diğer sequencer programlarından ayrılmasını sağlayan profesyonel bölümlerinden sözedeceğiz. Örneğin Performer üzerinde accelerendo ve ritardando yapmak çok konforlu. Tempo ve zaman ölçülerinin not edildiği "Conductor Track" her zaman track ve window üzerinde yatay olarak görülmekte. Change menüsü üzerindeki "change tempo" penceresi üzerinde ölçü sınırları, başlangıç ve bitiş metronom değerleri verilip arada alacağı değerleri ve hızlanma şeklini bilgisayara hesaplatmak olasıdır.

MIDI OUT: Giden MIDI mesajlarını vermek içindir.

Midi Patch-Bay : Arada başka bir Midi arabirimi de almak koşuluyla Midi'li enstürmanları sequencer ya da bilgisayara giriş çıkış olarak bağlayan cihaz.

Midi Processor : Midi işaretleri üzerindeki her türlü bilgiye ayrı ayrı erişebilen, değiştirebilen, midi kanallarını arttırabilen kendi mikro işlemcisine sahip ünite.

MIDI THR: Birkaç aletin birbirine bağlanması için gerekli komut.

MIME: (Multipurpose Internet Mail Extensions) Internet üzerinde postalara grafik, sıkıştırılmış dosya gibi dökümanların iliştirilmesini sağlayan standarda verilen addır. MIME sayesinde bir postaya eklenen metin tabanlı olmayan (örneğin sıkıştırılmış bir dosya) bir dosya, ilişkisi bulunan program vasıtasıyla görüntülenir.

MIME: Çok Amaçlı Internet Posta Uzantıları (Multipurpose Internet Mail Extensions).

MiroCRYSTAL 32S: Titreşimsiz modda yüksek ekran tazeleme frekansları ve 4 MB VRAM belleğe sahip MicroCRYSTAL 32S'in 1024x768 çözünürlüğüne 16M renk görüntüleyebilmesi dikkatinizi çekecektir.
mümkündür.
Mirror (Ayna) : Bir işlemin yansıtılması için ortaya çıkarılması efekti. Orijinal (özgün) imgenin baştan aşağı çizimi.

Mixer : Ses karıştırıcı cihaz. Genelde 4 kanallı olur. Birinci ve ikinci kanallar mikrofon, mono cihazlar gibi tek sesli (mono) girişlerde üçüncü ve dördüncü kanallar da stereo girişlerde kullanılır. Bu kanallara da pikaplar, deck'ler ve CD cihazları bağlanır. Üçüncü ve dördüncü kanallar arasında çift pikap kullanılarak "fade in" ve "fade out" ile bir parçadan diğerine yumuşak geçişler yapılabilir (Bilgisayarla da 1000 kanala kadar çıkarılabilir).

Mixing : Karıştırma.

MMS: Teypte önceden belirlenen şarkılar arasında istenen parçayı arayıp bulabilen bilgisayarlı seçici sistem.

MODE : Müzik setinin mono ve stereo konumu. Varsa bunlara "quadrophonic" (dörtlü ses) ve yankı (reverberation) konumları da eklenebilir.Modem (MODülator-DEModülator):Telefon hatları gibi analog iletim hatları üzerinden iletilen sayısal verileri alan arabirim donanımı. Bilgisayarın telefon hatları vasıtasıyla başka bilgisayarlarla iletişimde bulunmasını sağlayan cihaz. Bilgilerin sese dönüştürülmesi işlemini ve tersini yapar.

Modem : Modilatör - Demodülatörun kısa yazılışı. Bilgisayardan gelen sinyalleri analog sinyal haline dönüştürerek telefon hattı üzerinden nakledilebilmesini mümkün kılar veya bu yolla gelen sinyalleri bilgisayarın kullanabileceği hale dönüştürür.

Monitor (Monitör) : Video dilinde, video girdileri olan bir televizyon. Bir bilgisayar monitörü ise, genelde bileşik algılama yerine RGB kabul eder.
Monitör: Geniş bir topluluğa hitap etmeyecek prezantasyonları kendi toplantı odanızdaki bir bilgisayarın monitöründen yapabilirsiniz. Özel prezantasyonlar bu yolla çok daha ayrıntılı ve etkileyici bir şekilde gerçekleştirilebilir. Yapılan tasarım bilgisayara yükleneceğinden prezantasyon defalarca masrafsız bir şekilde gerçekleştirilebilir.

Mono : Tek.

Monoaural : Tek ses.

Monocroma: Siyah/beyaz, renksiz.

Montage (Montaj) : Editing.

Morphing/Morfen : (Kesintisiz Dönüşüm): Bilgisayar animasyonunda Morphing (****morfozdan geliyor, dönüştürmek demek), iki obje arasındaki akıcı ve dikişsiz geçiş olarak tanımlanır. Burada 2D ve 3D objeler birbirlerinden ayırdedilmelidir.2D ****morfozlar iki resmi dönüştürürler, 3-D varyasyonu ise bir animasyondaki iki üç boyutlu (3D) objeyi dönüştürür. Terminatör 2'deki efektlerin 2D ve 3D dönüşümleridir. Çoğu 3-D program sadece aynı nokta ve üçgen sayısına sahip objeleri dönüştürebiliyor.

MOSAIC: NCSA tarafından tasarlanan Machintosh, Windows ve Unix ortamlarının tümünde birden çalışabilen ilk Web tarayıcısıdır.

Mosaic screen display : Görüntünün ekranda mozaik biçimi gösterilmesi. Video kameralarda "fade out/in" işlevi mozaik görüntü ile de yapılabilir.

Motion Blur : Hareket keskinliği video kamera sahibi olan ve bir video kaydın tek tek resimlerini inceleyen biri, hızlı hareket eden objelerin (eller, ayaklar, oyundaki top) silinmiş olduğunu görecektir. İnsan algılamasına uygun olan bu efekt (göz de hızlı hareketleri sadece silinmiş olarak algılıyor) iyi animasyon programları tarafından simüle edilebiliyor. Sonuç animasyonda gerçek gibi görünen hareketler oluyor.
Motion JPEG/MPEG : Motion JPEG hareketli resimler için geliştirilmiş videolar için bir JPEG sıkıştırma metodudur (Windows için Video tarafından kullanılır)Bu sadece JPEG formatıyla ilgili bir kompozisyonu olduğu için, başka bir uzmanlar grubu Motion Picture Expert Group (MPEG), başka bir metod buldu, bu metod ek olarak film sahneleri sıkıştırabiliyordu. MPEG1'den MPEG4'e kadar birçok basamak vardır, bunlar da değişik görev ve hedeflere sahiptir.

Motion Morf: Hareketteki dönüşüm. Normal olarak dönüşüm için bir başlangıç ve bitiş resmi kullanılır; ama uygun bir yazılımla mesela yürüyen bir insanı, yürüyen bir maymuna dönüştürmek
Motorbot : Alçak frekanslı gürültü.

Move : Track'lerin sıralamada yerlerini değiştirir (taşıma modu).
MPEG: Hareketli görüntüleri 200:1 oranına kadar sıkıştırmaya yarayan oldukça etkili bir grafik formatıdır. Format sadece bir sonraki karedeki değişen pixelleri gözlemlediğinden sıkıştırma oranı durağan görüntülerde daha da artmaktadır. Motion Picture Experts Group tarafından geliştirilen format PC'lerde oldukça çok kullanılmaktadır.

MPEG: Hareketli görüntüleri sıkıştırmada kullanılan standart bir yöntem.

MS-DOS: Microsoft disk işletim sistemi

MSSS : Çok yönlü ses sistemi, çift hoparlör bağlantı terminalleri.

MTBF : Bir cihazın bozulmadan önceki ortalama kullanılma süresi.

MUD: Çok Kullanıcılı Oyun (Multi-User Dungeon).

MUD: Çok Kullanıcılı Ortam. Internet üzerindeki çok kullanıcılı macera oyunları ve simülasyonlara verilen isim.

Multi - İmage : Programlanmış bir gösterim esnasında bir veya daha fazla slayt projeksiyonu kullanılan bir slayt gösterisi.

Multi Disc program : Tek disk alabilen CD player'larda çoklu disk programı yapma. Diskleri teker teker takıp çıkararak istenen şarkılardan bir konbinasyon yapılabilir.

Multi standard : Videonun PAL/SECAM/NTSC standartlarını bünyesinde bulundurma özelliği.
Multi strobe : Aşamalı görüntü. Ekran dokuz eşit bölgeye ayrılır. Merkezdeki orijinal görüntü sesli olarak izlenebilir. Bu görüntülerin 0.1-1.0 saniye aralıklarla birbirini izleyen 8 aşaması, dondurulmuş resimler halinde merkezdeki görünütüyü çevreler.

Multi-Screen : Çeşitli imge alanlarına imgelerin projeksiyonu işlemi. Aynı zamanda birden fazla iş yapabilen bir operasyon sistemi.

Multi-User Dungeon (MUD): Çok Kullanıcılı OyunInternet üzerindeki macera, rol yapma oyunları ve simülasyonlara verilen isim. Bu oyunlar oynayanlar tarafından "metin tabanlı sanal gerçeklik" olarak nitelenmektedir. Oyunlarda hayali savaşlar, tuzaklar, büyüler vardır. Oyuncular gerçek zamanda oynarlar ve oyundaki "dünyayı" değiştirebilir. Çoğu MUD telnet protokolüyle çalışır. Telnet.

Multiprotocol Interconnect: Frame Relay üzerinden başka protokollerin taşınması için düzenlemeleri kapsamaktadır.

MIME: Çok Amaçlı Internet Posta UzantılarıInternet e-postasının grafik, ses, fax gibi metin olmayan bilgileri de gönde-rebilen genişletilmiş hali.

Multiscan Monitor : Bir çok frekansta tarama yapma yeteneği olan, aynı zamanda kullanıcıya çeşitli grafik adaptörleri imkân sağlayan bir monitör.

MULTITIMRAL : Birden fazla enstürman sesini aynı anda farklı MIDI kanallarından gelen mesajlarla değerlendiren enstürman
 

graphic00

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
2 May 2007
Mesajlar
320
Tepkime puanı
7
N

NCSA: Mosaic web tarayıcısının yaratıldığı akademik bir kuruluş olan national Center for Supercomputer Applications'un kısaltılmışıdır.

NCSA: Ağ görgü kuralları, NETwork (ağ) ve etlQUETTE (görgü kuralı) kelimelerinin birleştirilmesiyle türetilen bu kelimeyle, bir ağ üzerinde uyulması gereken davranış kuralları ifade edilmektedir.

NEC Multisync 5FGe: Sonsuz sayıda renk gösterebilen, maksimum çözünürlüğü 1024x768 Non-Interlaced ve bant genişliği 80 MHz olan MultiSync 5FGe düşük enerji maliyeti ile de dikkat çeken bir Monitör çeşidi.



NETSCAPE: Netscape firmasının bir ürünü olan Netscape Navigator NCSA tarafından geliştirien Mosaic'in temeleri üzerine kurulmuştur. Şu günlerde 32 Bit sürümündeki Java eklemesiyle ve her sürümünde gelen yeniliklerle en çok aranan Web tarayıcısı durumuna gelmiştir. Mosiac'in asıl yaratıcısı olan Mark Andreessen NCSA firması tarafından kiralanarak Netscape'i yarattı. Firma ismini Netscape Communications Co. olarak değiştirip halka açıldı ve her biri milyarder oldu. Firma aynı zamanda Web sunucusu olmak isteyenler için de yazılım pazarlıyor. NCSA'ya bağlanıp Netscape'in son sürümünü örenebilirsiniz..


NIC: Ağ Danışma MerkeziAğ danışma merkezi (NIC) ağ kullanıcılarına bilgi, yardım ve diğer hizmetleri sunan yerdir.

NNTP: Ağ Haberleri Aktarma ProtokolüAğ Haberlerinin dağıtılması, incelenmesi, elde edilmesi, postalanması işlemleri için oluşturulmuş protokole verilen isim. Tanımı RFC 977'de bulunabilir (Usenet).

Network: Bilgisayar ağı. Birçok bilgisayarın çeşitli yöntemlerle birbirine bağlanarak bazı bilgileri paylaşabilmelerini sağlar.NewgenA3 ve A4 ebatlarında baskı yapan postscript multiplatform yazıcılar.

NIC.DDN.MIL: Savunma Bakanlığı İletişim Ağı (DDN) Ağ Bilgi Merkezi'nin (NIC) alan ismi. Savunma Bakanlığı Bilgisayar Ağı için Ağ Danışma Merkezi, Alan İsmi Sistemi, Ağ Danışma Merkezi.

NNTP: Ağ Haberleri Aktarma Protokolü (Network News Transfer Protocol).

Node: Bilgisayar ağına bağlı ve adresi verilerek erişilebilen cihazlara verilen isim. Düğüm.

Node : DüğümBir örgünün topolojik tanımında düğüm (halkaların) bir bağlantı noktasıdır. sözcük veri örgüleri kapsamında özellikle paket hat değiştirmede bir hat değiştirme merkezi olarak da kullanılagelmiştir.

Noise (Parazit) : Audio sitemlerinde bir elektirk karışıklığı ya da istenmeyen bir ses. Videoda elektrik enerjisinin "random spruts" veya karşılığı denir. Çok parazit snow (karlanma) da denilmektedir.

NOISE REDUCTION : Stüdyoda mevcut dip gürültüyü bastıran ya da kaybetmeye çalışan cihaz.Noise reduction: Bandın ses kanalındaki parazitleri gideren sistem.

Noise Temperature: Gürültü Sıcaklığı. Bir sistemde işarete eklenen gürültünün miktarını göstermek üzere kullanılan eşdeğer sıcaklık. Gürültü sıcaklığı ne kadar az ise eklenen gürültü o kadar azdır.

Noise: Gürültü. Rasgele değişen bozucu işaretler. Gürültü seste hışırtı halinde, resimde ise karlanma olarak ortaya çıkar.

NoNoise : Sonic Solitions adlı firmanın Apple Macintosh bilgisayarlarında çalışan digital audio sisteminin önemli fonksiyonlarından biridir. Müzikal yapı altındaki her türlü gürültü (Noise) parazit ve çıtırdıyı filtreleyen özel sistem.

Novell Netware 3.12: Novell NetWare, hem küçük hem de orta boy iletişim ağları için mükemmel bir çözüm sunmaya devam ediyor. Yine, dosya ve yazıcı paylaşımı, hız, güvenlik ve çoğu işletim sistemi için iletişim.

NR (Noise Redictor) : Düşük seviyeli yüksek frekans sinyalindeki parazitleri otomatik olarak azaltan sistem (=Dolby)

NRC: İnorganik maddelerden yapılan ve pikabı istenmeyen vibrasyonlara, akusik beslemelere karşı koruyan devre.

NTSC: ABD'nin kullanıldığı renkli yayın standardı. 525 satır ve 60 Hz frekans kullanır. Renkli yayını ilk deneyen ülke ABD olmuştur. Bunun sonucu olarak ABD'ye özgü bir renk sistemi ortaya çıkmıştır. Japonya, Kanada ve Meksika'da bu sistemi kullanır.


P

Packet: Paketİletişim ağı üzerinden gönderilen veri birimi.

PING: Internet Paketi AraştırıcısıHedef makinelerin ulaşılabilirliğini test amacıyla kullanılan bir program. Genelde "filanca sisteme ping yap" şeklinde kullanılır.

Page View : Nota yazımında sayfa düzeninin görülmesi.

Page: Web'teki hypertext dökümanları.

Pan : Yatay x-aksı boyunca uzanan bir kamera hareketi.

Paradox for Windows 4.5: Analiz ve çizelgeler oluşturma çalışmalarında mükemmel, hızlı uygulama geliştirme ve kişiye özel uygulama geliştirme gücü mükemmel, kullanım kolaylığı iyi düzeyde yer alıyor. Front-end geliştirme özelliği orta düzeydeki bir program.

Parametre : Özel bir program için verilmiş değeri gösteren değişken. Bir sistem, araç veya birimin sonradan belirlenebilen değişkeni.

Parity : Hafızadaki data errorlarını tespit etmek için kullanılan fazladan bir bitlik kod. Data içerisindeki aktif bitlerin toplamının tek veya çift olduğunu sayarak kontrol işlemini gerçekleştirir.

Partition : Sabit disk içerisindeki, özel amaçlar için kullanılan küçük bir bölüm. Hartdiskin varsa bölüntüsünü, kapasitesini, işletim sisteminin yerini vs. gösterir.

Path (Yol, iz) : Bir bilgisayar grafik nesnesinin izlediği yol.

Path : 3D bir doğru. Bu düz, eğrilmiş ya da basamaklar şeklinde olabilir. Bu tip
bir Path boyunca objeler, ışıklar ya da kamera hareket edebilir. Pathler genelde Keyframe'lerden daha yumuşak bir hareket verirler.

Pause : Videoda kısa durdurma tuşu. Banda zarar vermemesi için belli bir süre sonra otomatik olarak playbach konumuna dönüşür (=still).

PC (Personel Computer): Kişisel Bilgisayar.

PCM : (Pulse Code Modulation) Ses renklerinin örneklenebilmesinde kullanılan bir teknik.

PD : Genel kullanıma açıkPublic DomainÜcretsiz olarak kopyalayıp kullanabileceğiniz programlara verilen isim.

Peripheral : Dışarıdan bağlanarak kullanılan I/O veya depolama (kayıt) cihazları.

PERL: Unix altında CGI programlarına alternatif olarak çıkan güçlü bir programlama dilidir.

Perspective Interpolation: Perspektif bir alan içindeki hatalı yüzeyleri düzgün bir duruma getirir. Örneğin, uzun bir mesafeye doğru giden bir demiryolu görüntüsü daralır ve renk değiştirir. Bu renkler bir bilgisayar ekranında 'Perspektive Inetrpolation' kullanılarak görüntülenebilir.

PGA: Profesyonel Grafik Adaptörü

Picture search (PS) : Resim arama. Görüntü geçişini on kat hızlandırabilir.

Pie Chart (Pasta tablosu) : Bölümlerin bir bütün ile büyüklük veya fazlalık bakımından mukayese edildikleri bir grafik yorumu.

Pinch-off : Daraltma, sıkma, kıstırma.
PING: Internet Paketi Araştırıcısı (Packet Internet Groper).

Ping: Internet üzerindeki bir adrese ulaşılıp ulaşılmadığını kontrol eden bir yardımcı program.

PIP (Picture in Picture) : Resim içinde resim. Aynı ekran içinde televizyonun birkaç kanalının ve video görüntüsünün izlenmesine imkan verir. Görüntü kaydırılabilir veya dondurulabilir.

PITCH WHEEL: Frekans ve modülasyon seviyesi ayarı için

Pixel: CCD gibi bir bilgisayar ekranının veya bir grafik sensor cihazının temel görüntü elemanı. Bilgisayar yaratabildiği en ufak nokta

Pixel : Resim elemanı için kullanılan kısaltma. Tek bir bitlik bilgi ile monitör üzerinde adreslenebilen tek bir noktadır.

Pixelization : Devamlı bir imgeyi bloklara ayırıp dijital bir görüntü vermek için, imgesel yapabilen yazılım kullanımı.

PKZIP: PC'ler için paylaşımı ve kullanımı ücretsiz olan bir sıkıştırma yardımcı programı. PKUNZIP adındaki bir diğer program da bu sıkıştırma dosyaları açar.


Point-to-Point Protocol (PPP): Noktalar Arası ProtokolRFC 1171'de tanımlanan bu protokol, seri bir hat üzerinden (örneğin telefon hattı) iki noktayı birbirine bağlama işlemini tanımlar. Seri Hat Üzerinden Internet Protokolü (Serial Line IP).

Polarite : Uygulanan DC gerilimi.Polarizationolarizasyon. Bir elektromagnetik dalganın elektirk alan vektörünün doğrultusu. Elektromagnetik dalgalar yatay, düşey, dairesel ve eliptik polarizasyonlu olabilirler.

POP: Posta Ofisi Protokolü (Post Office Protocol).

POP: Herhangi bir SLIP, PPP bağlantı sağladığınızda genellikle bir POP hesabınız olur. Bu hesap postanızı atmak için e-mail programınızı kullanmanızı sağlar. Kısaltmanın diğer bir açılımı ise Point of Presence'dir.

PORT ADRESS: TCP/IP tabanlı uygulamalar hattın diğer ucundaki bilgisayarla konuşmak için belirli bir port adresi kullanırlar. Port adresi, içinde verilerin nereden alınıp nereye verileceğini kesin olarak saptayan bir mekanizma barındırır.

Port : Diğer çevre birim elemanları ile haberleşmeyi sağlamak için kullanılan giriş-çıkış bağlantı noktası (kanalı)'dır. (seri veya paralel port)

Post Office Protocol (POP): Posta Ofisi ProtokolüTek kullanıcı sistemlerin bağlandıkları hizmet birimlerinden posta mesajı alışverişi yapabilmelerini sağlayan protokol. POP, POP2 ve POP3 diye üç uyarlaması vardır. Sonraki uyarlamalar önceliklerle uyumlu değildir. Elektronik Posta (Electronic Mail).

Postmaster: Bir ağ üzerindeki E-posta problemleri ile ilgilenen personel.

Power supply : Güç kaynağı.

Power : Güç, enerjinin harcandığı ya da işin yapıldığı değer.

PPP: Noktalar arası protokol. Seri bir hat üzerinden (örneğin bir telefon hattı) iki noktayı birbirine bağlama işlemini tanımlar.

PPP: Modem aracılığıyla seri bağlantılar gerçekleştirmede kullanılan yeni bir protokoldür. SLIP protokolüne göre hatta düzeltme ve sıkıştırma özellikleri daha gelişmiş olduğundan bu protokolden % 5-10 daha hızlıdır. Çoğu Web tarayıcısı PPP veya SLIP bağlantısı istemektedir.

PAS 16: Media- Vizion' in bu iki kartı bir birine çok benziyor. Yanlız PAS + in örnekleme ve çalma genişliği sadece 8 bit"ken PAS 16 , 8 , 12 ve 16 bitlik örneklemeler yapıp , çalabiliyor. Her ikisinin de 44.1 KHz.e kadar kapasitesi var bu iki kart ADPCM sıkıştırma ve dinamik filitreleme özelliklerine sahip . SBPro ve SB 16 gibi paslarda yamahanın 4 işlemcili FM çipi OPL 3 ' kullanıyorlar . PAS 16 'nın program desteği çok tatminkar PAS 'ların SB ve SBPro uyumlulu her ne kadar Media Vizion tarafından %100 olarak belirtese de , bazı problemlerle karşılaşmak mümkün . PAS 16 oldukça iyi bir kart , fakat ucuz değil . En iyi avantajlarından birisi SCSI aracısını içermesi . Kartın mekanik kalitesi üzerin 'de biraz çalışılmış. Midi parçalarının FM çipinden dinlemek hayal kırıklığı yaratabilir.Fakat 16 bitlik müzik modlüleri çok iyi duyuluyor. PAS 16 birlikte gelen programlar miktar ve kalite açısında bu kart'a artı puan getiriyor.

Prob : Frekans ve benzeri etkenlerde empedans uygunluğu sağlayan araç ya da bağlantı kablosu.
Program search : Kaset teyplerde bandın önceden programlanan belirli sayıdaki bölümünün çalışmasına imkan veren sistem. Bu program sayısı genelde 12 olur. Programlardan birkaç tanesi yardımcı bir tuş ile tekrarlanabilir. Çift kasetli teyplerde birinci kasetteki programların sırası ile ikincisi arasında bir uyum yaratılabilir.

Program select Button: Program seçici düğme.

Program : Bilgisayarların çalışmasını kontrol eden komutlar grubu.

Program : Bilgisayara özel işlemler veya hedefler için verilen talimatlar dizisi. Programlara aynı zamanda 'software-yazılım' adı verilir.

PROM: PROM adlı programlanabilen ROM'dan gelmektedir. PROM satın alındıktan sonra kullanıcı tarafından programlanabilir. Program kullanıcı tarafından bir kez yazıldıktan sonra, başka bir program yazılamaz. PROM içerisinde ince nikel krom teller bulunur, bu teller sigorta teli gibidir. PROM programlayıcısı hazırladığı doğruluk tablosuna göre ve tümleşik devrenin adres girişlerine uygun akım uygulayarak bu telleri yakar. Bu işlemi yapan hazır PROM programlayıcısı cihazları piyasada bulunmaktadır. PROM üreten fabrikalarda kullanıcının doğruluk tablosuna göre programlayabilmektedir.

Prompt : Ekranda görünerek, kullanıcıdan komut beklendiğini ifade eden bir karakter veya karakter dizisi. >: a veya c >:

PROTOCOL: Protokol, iki bilgisayarın birbirlerine veri yollarken izledikleri biçim, veri aktarma formudur. Protokoller bilgisayara alt düzey kodlar yollayarak iki makina arasındaki iletişimi sağlar.

Protocol : Protokolİki bilgisayar arasında mesaj alışverişi sırasında kullanılacak mesaj yapıları ve kurallara protokol denir.

Protocol: Bilgisayar arası iletişimde iki bilgisayarın uyması gereken iletişim kuralları.

PS: Picture Search.

PTC : Pozitif sıcaklık katsayılı direnç.

Public Domain Software : Telif hakkı olmayan ve serbestçe el değiştirilen ve kopya edilen yazılım.

R

Rafine etmek :Tamamen RAM'a depolanabilmesi için sıkıştırılmış bir bilgisayar animasyonlu sekans.

RAM-Animation :RAM (Silinebilen Bellek) olarak bilinen bu elemanlar oku/yaz belleği olarak da adlandırılır. RAM, gelişi güzel geçişi olan bellek demektir. RAM'lar her türlü sayısal devrede ve özellikle bilgisayarlarda geçici veri ve program saklanmasında kullanılır.Bilgisayar programı işleme girdikçe, RAM bölgelerinin çoğunun içindekiler de sürekli olarak değişecektir. Bu nedenle bilgisayar hızının düşmemesi için okuma ve yazmayı tamamlama süreleri RAM'da hızlı olması istenir. RAM'ların en büyük sorunu geçici bellek olmasıdır, yani RAM'ın elektrik enerjisi kesildiğinde saklı olan bilgi de kaybedilir. Bazı devrelerde elektrik kesildiği anlarda saklanan bilginin silinmemesi için batarya ile besleme sağlanır.

RAM:Slayt, film şeridi veya video ya da audio bant bölümlerine, orijinal kronolojisine bakılmaksızın girebilme olanağı.

Random Access :Rasgele Erişim.1. Bilginin elde edileceği bir sonraki konumun, hiç bir şekilde bilginin son olarak elde edilmiş olduğu konuma bağlı olmadığı koşullarda, bir veri saklama yerine erişim yöntemi.2. Her sözcüğe erişimin, diğer tüm sözcüklerin yerlerinden bağımsız olduğu ve sözcüğün adresine göre yapılan erişim yöntemi.3. Bilginin elde edilecek yerin, daha önce alınan bilgi yerlerinden tamamen bağımsız olduğu veri saklama yerine erişim yöntemi. Örnek olarak manyetik davullar, diskler veya çekirdek bellekler gösterilebilir.

RANDOM ACCESS :Radyo ve televizyon vericisinden yayın alımının mümkün olduğu maksimum uzaklık.

Raster:İmgenin görüntülendiği monitör ekranındaki taranmış olan ışıklı ekran.

Raster :Yüksek çözünürlüklü monitör ve kartlar, dye-sublimation yazıcı, multimedya ürünleri renk kalibratör sistemleri

Raytracing :Radyo ile bilgi veri hizmeti. Yayınla birlikte kısa mesajlar yazılı olarak seçilebilir. Ancak radyonun bu alıma uygun bir dijital akımın olması gerekir.

RDS (Radio Data Service):Kahrolası Elkitabını Oku (İnternette)Bu kısaltma genelde birisi çok basit ya da genel bir soru sorduğu zaman kullanılır.

RTFM:kullanım kılavuzunu oku

Real Time kayıt :Sequencer programlarında metronom dinlenerek yapılan canlı müzik şekli.
Real Time Recording :Artık bilgisayarlarımız bu kart sayesinde bir sinema ekranı, bir TV ekranı,bir konuşan Ansiklopedi ve hatta konuşan döküman sistemi diyebiliriz. İlk resimli ansiklopediyi 1922'de basan COMPTON ilk multimedya ansiklopedisini de 1990'larda piyasaya sürdü. Compton's Interactive EnyclopediaŞimdi COMPTON'un tüm CD kütüphaneleri; video oyunlarının her cinsi, ansiklopedilere başvurulan dökümanlar, iş dünyası, almanaklar, atlaslar, seyehat kılavuzları, safariler, müzik, avcılık, tenis, balıkçılık, golf vs. dersleri,dünya kupası albümleri, mega starların klipleri, video klipler hemen hepsi CD-ROM sürücüsü olan bütün bilgisayar kullanıcılarının elinin altında, renkli ve hareketli olarak ekranlarında...Çağdaş teknoloji sizi bilim ve eğlence dünyasına davet ediyor,bu daveti kaçırmayın.




Real-Time Animation:Bilgisayar ekranında gerçek saat zaman dilimine bire bir nispetinde uyan zaman.

Real-Time :Web Tarayıcılara FM kalitesinde konuşma ve müzik dinlemek için eklenen bir programdır. Bu programı tek başına kullanabileceğiniz gibi Netscape'e de ekleyebilirsiniz. Bu program hakkındaki demolar için Sony Magic adresinden yararlanabilirsiniz...

REAL AUDIO:Bireysel veya grup gösterimi için imgenin şeffaf cam veya özel madde ile kaplanmış bir akrilik ekrandan geçirilmesi. Ekran projeksiyon cihazı ve seyirci arasına yerleştirilir.

Referans :Yansıma.

Reflection:Yansıtıcı eleman.

Reflector:Ani tepki geriye çekmek.

Refleks :Yazıcı
Register :AC ya da DC gerilim değerini kararlı tutmaya çalışan devre.Regüle: Kararlı, kararlı duruma getirme.

Regülatör :Teypte iki kasedin arka arkaya çalınması.

Relay play :CD'de kalan sürenin gösterildiği hane.

Remaining time :Cihazın veya cihazın bir işlevini kablolu veya kablosuz olarak uzaktan kontrol eden cihaz.

Remote Controls Windows :Uzak girişUzak bir bilgisayarda sanki o bilgisayara doğrudan bağlıymış gibi işlem yapmak, bu işlem genelde iletişim ağı üzerinde bir protokol kullanılarak yapılır. Telnet
Remote login:Uzaktan kumanda cihazından gelecek sinyalleri alan küçük pencere. Bu bölümün temiz olmasına dikkat etmek gerekir. Aksi halde sinyal almayabilir.

Render eğişik saatlere ayarlanan programların her hafta aynı saatte alınmasını sağlayan sistem. CD player'da bir şarkının devamlı olarak tekrar edilmesini sağlayan özellik.

Reset :RTL.

Resolution (Ayrışım) :Çok kısa süreli eko ya da ses derinliğine verilen isim.Reversad imge television:Normal görüntüyü simetrik olarak tersine çeviren televizyon. arkadan bir perdeye projeksiyon yapabilen televizyonda da olması gereken bir özelliktir. Reverse Video: Karanlık bir geri planda aydınlık görünümden ziyade, aydınlık geri planda karanlık görüntüler.

REVERBERATION :Karanlık bir geri planda aydınlık görünümden çok, aydınlık geri planda karanlık görünümler.

RF (Radio Frequency) :Request For Comments.

RFC:Elektronik posta başlıklarının biçimi için Internet standardı. Elektronik Posta (Electronic Mail).

Ring counter :Bilgisayarlar için çalışma yeri.

Router:Yönlendirici. Bir ağ ile diğeri arasındaki iletişimi sağlayan cihaz.Routing:YöneltmeVeri paketinin gideceği bir sonraki sisteminin doğru olarak seçimi.

Router:Yöneltim alanıBir kişinin yönetimi altında olan ve kendi aralarında bilgi alışverişinde bulunan yönelticilerin kümesi. Yönetsel Alan, yöneltici


S

SAP (Sound Audio Program) : İki dilde yapılan yayınlardan birinin kaydeden ses alma programı.
Se desimal : Ekran, değişik boyutlarda yapılır. Büyüklüğü diyagonal (çarprazlama) ölçü ile belirtilir. Ekran yüksekliğinin enine oranı da bir ölçüdür. Bu ölçü genellikle 4:3 olur. EDTV ve HDTV'de bu oran 16:9'dur.
SEARCH ENGINES: Kişileri istedikleri bilgiye veya Web sayfasına ulaştırmayı amaçlayan "Internet tarayıcı" servisleridir.

Search : Arama, videoda istasyon arama.
Senkronizasyon : İki sinyali faz ve frekans bakımından uyumlu hale getirme olayı.
Senkronize : Peryodik olarak değişen iki sinyal arasındaki faz ve frekans bakımından uyum.
Sequencer : MIDI müzik cihazlarının kontrolünü yapan yazılım.IP paketlerini iki sistem arasında aktarmak için telefon hatları ya da RS-232 devrelerini kullanan protokol. Tanımı RFC 1055'de mevcuttur. Noktalararası protokol (Point-to-Point Protocol).
Serial Line IP (SLIP): Seri Hat Internet ProtokolüServer:Hizmet birimi, dağıtıcı programKaynak sağlayıcı (örneğin dosya hizmet birimi gibi) kullanıcı (client), kullanıcı-dağıtıcı modeli (client-server model).
SGML: Tüm platformlarda aynı olarak görülecek dökümanlar yaratmak için kullanılan ISO standardıdır.
SGML: Diğer yapısal döküman dillerinin tanımlanmasında kullanılan bir dil. Mesela; HTML, SGML kullanılarak tanımlanmıştır.Resmin hesaplanması sırasında kamera önce ışığın olduğu yere çevrilir ve bir gölge yaratması gereken obje oradan hesaplanır. Sonra da gölge simüle edilir.
Shadow Mapping : Daha önce de belirtildiği gibi gölgeler sadece Raytracing yöntemi ile hesaplanabilir. Rendering'de hesaplanamaz.
Shareware: Belirli bir süre ücretsiz kullanılan, ancak yazılımın deneme süresi bitince yazılımın sahibine ücret ödenmesini gerektiren türden yazılımlara verilen isim.
Sharpen: Netleştirmek, keskinleştirmek. Photoshop dökümanlarında daha net bir görüntü demek, tam beyaza yakın renkteki piksellerin tam beyaza, koyuya yakın piksillerin daha koyuya çevrilmesi demektir. Netlik, kontrastlık ile sağlanır. Piksellerin netleşmesi diye birşey sözkonusu değildir.
Sharpness : Videoda keskinlik ayarı, görüntüdeki hatları keskin gösteren suni netlik ayarı. Bu düğme hatların yumuşatılması ve görüntüye romantik bir hava verilmesi için de kullanılır.
Shotgun : Sesi mikrofonun önünde dar bir koni içinde yakalayan bir kardioid tipi. Genelde kameraya monte edilmiş olup, yalnızca kameranın yönetildiği taraftaki sesleri kaydeder.

SIGMA DESIGN: Real Magıc PC Uyumlu MPEG Playback yapılabilmektedir.

Signature: İmza

Site: Internet üzerindeki bir hizmet biriminin adresi.

SLIP: Seri Hat Üzerinden Internet Protokolü (Serial Line IP).

SLIP: TCP/IP protokolünde IP paketlerini iki sistem arasında aktarmak için telefon hatlarını ya da RS 232 devrelerini kullanan protokol.

SLIP: TCP/IP'ye göre modası geçmiş bir iletişim protokolüdür. Protokolün amacı modem aracılığıyla, bir ağ ort***** tıpkı ağ'da bir kullanıcıymış gibi bağlanmaktadır. Bu protokolün yerini fonksiyonları bakımından bir farkı olmayan fakat daha hızlı olan PPP protokolü almıştır.

SMARTDRV : Sabit diskinizin hızını artırmak için kullanılır.

Software (yazılım) : Çalıştırıldığında bilgisayara belirli fonksiyonları yaptıran bir dizi instruction.

Software : Yazılım donanımı, bilgisayarın çalışmasını kontrol eden programlar.

SBPro: Creative Labs`dan SoundBlaster (SB) Adlib uyumlu ilk ses kartıdır. FM sentezleme yayınında aynı zamanda sekiz bitlik örnekleme ve örnek çalma olanağına sahiptir. SB ve İlk SB Pro yamaha`nın YM üçbin sekizyüz on iki çiplerini kullandılar. Fakat yeni versiyonlar (SBPro 2.0 ve üstü) yeni OPL3 çipini kullanıyorlar.

Sound Galaxy NXII Pro: Sınırlı kullanım olanağına sahip olsa da özellikle insan sesi kaydetmede ve çalmada başarılı sonuçlar veriyor. Ayrıca fiyat olarak da çok uygun.Gerçeğe oldukça yakın sese sahip. Üzerindeki ASP entegresi programlanabilir olduğundan, seslere efekt kazandırmak gibi başka işler içinde kullanılabiliyor olması ona önemli bir değer kazandırıyor.

SoundBlaster 16(SB 16): SB`nin geliştirilmiş hali olan SB 16; 16 bitlik stereo ses üstünlüğünü hizmete sunuyor. SB l6`nın stereo 44.l KHZ. ye kadar 8 bit l6 bitlik kaydetme ve çalma imkanı var. Bunun yanında dinamik filtre ve ADPCM sıkıştırma nimetleri sunulmuştur. SB 16'nın en heyecanlandırıcı özelliği ise , bir tane 16 bitlik asp yani (advanced signal procossor) devresi içermesi. Bu bir çok işe yarar, en azından sıkıştırma sürecinde bu çipin kullanılması durumunda, CPU'nun üzerinden yüzde yetmişleri ( %70 ) varan ölçülere yük kalkar. Peki sıkıştırma olmazsa olur mu? Eğer birisi hafızayla kart arasında saniyede 176 Kbyte'lık bir transfer hızını (44 Khz.de l6 bitlik stereo örnekleme için) garantilerse olur. Yeni SBPro'lar gibi SB l6 `lar FM sentezleme için dört işlemcili bir yamaha YMF 262 (OPL 3) içermekte. SB 16 tasarlanmış WaveBlaster (WB) adında bir yardımcı kart da piyasada bulunmakta WB, Turtle Beach MultiSound da kullanılan Proteus sentezleyici çipinden içeriyor. Creative Labs'in dediğine göre SB l6 da MPU 401 tipi Midi aracısı var. Ama bu aracı sadece aptal modunda (UARt) çalışıyor. SB 16'da bir dolu programla geliyor. SB 16 da Soundblaster ailesinde olduğu için oyunlar tarafından desteklenmeme sorunu yok. Bir SCSI aracısı ve birde ASP çipi İçermesi SB 16`yı çekici kılan unsurlardan yardımcı kartı WB ile birlikte olduğu zaman SB l6 profesyonel ihtiyaçlara da cevap verecek duruma geliyor. Ama bu durumda da pek hesaplı olduğunu söyleyemeyiz. Aynı fiyat civarında daha iyi seçimler yapmak mümkün.

Speaker: Loudspeaker. Hoparlör.

SPIDER (ÖRÜMCEK): Web tarama servislerinin veritabanlarını büyütmek için bıkmadan, usanmadan yeni Web sayfaları ve onlara ait bağlantıları bulan programlara "örümcek" ismi verilir.

Splitter: Splitter. Ayırıcı. Dağıtıcı. Bir işareti iki veya daha fazla yola ayırmak veya dağıtmak için kullanılan alet veya sistem
Stack (Ek Bellek): Destek bellek.

Stack : CD player'a birden fazla disk alınmasını sağlayan ve çalma kapasitesini artıran katlı tepsi.

Stacked Bar Chart: Birbirini takip eder şekilde değil de birbiri üstüne konulmuş kolonlardan oluşan bir tablo.

Star LC 90: Konfigürasyon seçimi ve değişikliği, yazılımla bilgisayardan yapılabiliyor. Güç yönetiminde yapılan değişiklikle açma-kapama düğmesi olmayan bu yazıcılar, kabloları ile güç bağlantısı yapıldıktan sonra otomatik olarak uyku konumuna geçiriyor. Herhangi yazma komutu geldiğinde, gecikme olmadan çıktı veriyor.Haber, spor, eğlence gibi kategorilere ayrılmış konulardan istediğinizi seçerek Web sayfalarına göz atabilir, o gün en çok ziyaret edilen servisleri öğrenebilirsiniz.

STD: Internet standartlarını belirleyen RFC alt serileri. Internet standartlarının listesi STD 1'de verilmiştir. Bilginiz İçin (For Your Information), Yorumlar İçin Rica (Request For Comments).

Step Time kayıt : Sequencer programlarında yalnızca belirlenmiş nota yeri ve süresi gözönüne alınarak belirli olmayan aralıklarla yapılan kayıt sistemi.

Step Time Recording : Real time kayıt yapamayan ya da icrası çok zor olan müzikal uygulamaların adım adım giriş şekli olup, istenirse master keyboard'dan kontrolü de olanaklı.

SUBMIT: Kendi web sayfalarının reklamını yapmak isteyenler için izlenebilecek en kolay yol, URL adresini gözde tarama servislerine yazdırmaktır. URL adresinizi verdiğinizde adresiniz 15 ayrı tarama servisine otomatik olarak yollanacaktır. Bunun dışında URL adresinizi yazdırmadan geçmemeniz gereken bazı tarama servisleri şunlardır:

Subroutine : Küçük özel program (alt program).

Symantec Norton Utilities: İşletim sistemleri kendilerini ne kadar geliştirirlerse geliştirsinler, her zaman kullanıcıların istekleri bir adım önde oluyor. Norton Utilities, disk yönetimi ve başka birçok gelişmiş hizmeti kullanıcılara sunmaya devam ediyor.

System 7.0: 'Apple Computer'in Macintosh bilgisayarlarında kullanılan yeni bir işletim sistemi.1) MIDI Clock : (MIDI saat işareti)Üzerinde kullanılan tempo değerine bağlı olarak, bir dörtlük nota süresinde 24 pulse gönderir. Yani MIDI portundan bu sayıda gönderilen "F8" Hex kodudur. Bu işareti dinleyen cihazın iç zamanlama üreteci artık bu işaretle kilitlenip senkronize olarak çalışır. İç tempo değeri buna bağlıdır.2) Start : (Parça başlangıcı işareti)Sistemdeki sequenceri başlatır. Kodu "FA"dır.3) Continue : (Kalınan yerden otomatik devam etme)Performer sysex mesajları editörü.Sisteme bağlı sequencer, parçanın ortasında stop komutuyla durdurulursa, bu komutla kaldığı yerden devam ettirilir.Kodu "FB"dir. Sistemdeki sequenceri durdurur. Kodu "FC"dir.5) Active Sensing : (Aktif birim sensoru)Sistemdeki bazı MIDI'li enstürmanlar diğerlerinin varlığını sorgulamak üzere 300 ms aralıklarla "FE" kodunu gönderir. Bu da sistemde aktif MIDI'li enstürmanın olduğunu gösterir. Bazı ürünler 300 ms içinde bu işareti duymadığı zaman seslerini kapatırlar.Günümüzde üretilen aygıtlarda bu kod, o kadar geçerli değildir. Sadece sistem üzerinde herhangi bir şekilde kullanılabilir düşüncesi ile sistem komutlarına dahil edilmiştir.6) System Reset : (Aktif sistemleri sıfırlama)MIDI birimlerinde oldukça önemli yeri olan bir komuttur. MIDI hattından yollandığı zaman tüm enstürmanlar ilk açılış durumuna gelirler. MIDI transmisyonu için kullandıkları bellek sıfırlanır. Çalınan notalar susturulur. Her üretici firma, bu komutu kullanarak makinalarının yeniden çalışmaya başlayacağı en uygun ortama getirirler. Kodu "FF"dir.İşte genel anlamları ile diğer sistem bilgilerinden de şöyle bir sözettik. Bunlar her geçen gün biraz daha geliştirilmeye çalışılmaktadır. MIDI 1.0 versiyonunun 1983 yılından bu yana getirdiği kurallar zaman zaman yenilenmesi düşünülmekte. Daha hızlı teknolojilerinin müzik endüstrilerine girmesinin sonuçları bakalım ne olacak? Burada önemli olan bazı standartlar ve onları kullanan sistemlerdir.

System : Hardware, software ve diğer yardımcı birimlerden oluşan ve bir ünite olarak çalışan grup.

Sıkıştırma yöntemi: Standard bilgisayarlar saniyede 15 veya 12 film karesini ekrana getiremezler ve kare atlamalar meydana gelir. Bu bilgisayarların filmi akıcı bir şekilde oynatabilmeleri için film dosyaları çeşitli yöntemlerle sıkıştırılır. Filmin niteliği, hareketliliği, büyüklüğü, taşıdığı renk bilgisi ve hedef platform gözönüne alınarak bu yöntemlerden biri seçilir. Herbir sıkıştırma yönteminin kendi ayarları vardır.
 

graphic00

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
2 May 2007
Mesajlar
320
Tepkime puanı
7
T


T1: DS-1 biçiminde yapılanmış sinyali 1.544 megabit/saniye hızında aktaran hatlara verilen isim.

T3: DS-3 biçiminde yapılanmış sinyali 44.746 megabit/saniye hızında aktaran hatlara verilen isim.

TAG (TAKI): HTML'de dökümana biçim vermek için kullanılan etiketlerdir. Kaynak içinde kolayca fark edilirler çünkü her zaman "<" ve ">" işaretleri arasına yazılırlar.İki bilgisayar arasındaki kişilerin gerçek zamanda konuşmalarına izin veren bir protokol. Internet Bağlantılı Sohbet (Internet Relay Chat).

TCP/IP Protocol : Internet üzerindeki bilgisayar sistemlerinin birbirlerine bağlanması için kullanılan standart ağ iletişim protokolüdür.Internet Protokolü (IP) üzerinde çalışan Transfer Kontrol Protokolü (TCP) ve bunlara bağlı çalışan diğer protokollerin oluşturduğu aile. IP, TCP, FTP, Telnet.

TCP/IP Protocol Suite: TCP/IP Protokol Ailesi

TCP/IP: Transmission Control Protocol/Internet Protocol cümlelerinin kısaltılmış halidir. Internet'i oluşturan protokollerdir. Başlangıçta Unix işletim sistemi için tasarlanmış olup günümüzde birçok işletim sistemini desteklemektedir.

TELNET: Bir Internet sitesinden diğerine bağlanmak için kullanılan komut ve programdır. Komutu kullanarak bir internet sitesine bağlandığınızda karşınıza sitenin "login:" komut satırı gelecektir. Böylece Internet üzerinde iki makine direkt (ve özel) olarak birbirine bağlanabilir.

Telnet: Telnet uzak terminal bağlantısı için Internet standart protokolüdür. Tanımı STD 8 ve RFC 854'te yapılmıştır.

Telnet: Bir bilgisayarın diğer bir bilgisayara uzaktan terminal bağlantısı yapmasını sağlayan standart Internet protokol programıdır.

Terabyte (Tera): Bir Terabyte= Bin Gigabyte. Birkaç sene sonraki yeni hardisk standardı diyebiliriz (1.1012 byte).

Terminal Emulator: Bilgisayarın terminal taklidi yapmasını sağlayan program. Bu programı kullanan bir bilgisayar, uzaktaki başka bir sisteme ait bir terminal gibi görünür.

TEXT-TO-SPEECH : Text-to-Speech (TTS) sistemleri yazılı metni karşı tarafa ses olarak iletmekte kullanılmaktadır. Bu sistemler vasıtasıyla Sesli Yanıt Sistemleri sadece rakamlar ve bir kaç kelimeyle kısıtlı kalmak yerine bilgisayara girilmiş olan tüm yazılı verileri sese çevirebilmektedir. şu anda kullanılan sistemlerin yapabildiği sadece yazılı veri halindeki sayıları sesli hale çevirmektir. Örneğin, 123 sayısı "yüz ... yirmi.... üç" olarak okunmakta ancak herhangi bir başka yazılı bilgi (isim ya da adres gibi) bu şekilde sese çevrilememektedir. Türkçe'ye uyarlanmış TTS sistemlerinin kullanılmaya başlanmasıyla elektronik ortamda yazılı tüm metinler sesli olarak okunabilecektir. Yani ofis içi elektronik posta yoluyla (e-mail) gelen yazışmalarınızı ya da benzer diğer bilgileri evinizdeki telefondan sisteme okutabilirsiniz. Türkçe TSS sistemlerinin 1994'ün ilk yarısında çıkmaya başlamıştır.

Texture or Surface Mapping: Bilgisayar grafiklerinde, iki boyutlu bir görüntüyü üç boyutlu bir nesnenin etrafına sararak nesneye değişik bir yapısal görüntü vermek.
Texture: Desen, zemin, düzensiz ve belirsiz şekillerin oluşturduğu arka plan.

TFT : Thin Film Transistor, aktif matriks ekran tekniği. Ekran noktalarının yönetimi milyonlarca transistör üzerinden gerçekleşiyor.Web servislerini taramak yerine Elektronik kütüphanenin devasal içeriğine bir gözatmak isteyebilirsiniz.Elektronik kütüphanenin sayfalarını 1000 tam sayfa gazete haberi, magazinler, akademik günlükler, resimler, referans kitapları, sanat ve bunun gibi hergün yenilenen birçok kaynak oluşturuyor.

TIFF (Tag Image File Format): Taranmış imgelerin dijitaleştirilmiş versiyonlarını nakletmek için kullanılan format.Basit arama formatıyla posta listeleri, Usenet, haber grupları, bilgisayar üretim firmaları ve FTP siteleri üzerinde arama yapmanıza olanak sağlar.

Tint: Koyulaşma (Saturation) bir rengin içindeki beyazın miktarı.

TN3270: IBM 3270 terminal taklidi yaparak IBM anasistemlerine bağlanmayı sağlayan bir telnet programı çeşidi.

Track (sector) : Hareketli depolama aygıtlarından olan drive, disket veya teyp kartuşunda sürücü kafasının ulaşabildiği özel bir bölüm.

TRANSPARAN GIF'LER: Bir çok servis Web sayfalarının güzel görünmesi için grafik arka fonlar kullanıyor. Bu fonun üzerine bir resim yerleştirildiğinde resmin hiç işinize yaramayacak yerleri güzel arka fonunuzun görünmesini engelleyebilir. Bunu önlemek için "transparan GIF"ler kullanılır. GIF dosyasındaki herhangi bir rengi transparan olarak atadığınızda o renk görülmeyecek, onun yerine arka fonunuz görüntülenecektir. Paint Shop Pro'nun 3.12 sürümü bu işi yapabilmektedir.

Tray : CD player'da diskin alındığı tepsi. Genellikle 12 cm (5 inç) diskler için yapılır. Ancak 8 cm (3 inç) boyutlu küçük diskler için de ayrıca yuvası bulunabilir. Bu yuva yoksa küçük diskleri çalmaya kalkmamak gerekir.

Truncation : Hesaplamanın özel bir kural tarafından durdurulması.

Trunk: Trank. Anahat. Kablo-TV Dağıtımında kullanılan ana dağıtım kabloları.

Trunkey : Ekleme veya düzeltme işlemlerine gerek olmaksızın çalışan bir sistem.

TTL : Transistör-Transistör Lojik.

Tune: Televizyonda cihazın tam istasyona ayarlanması işlemi.

Tuner : Bir radyo veya TV alıcısının alçak frekansa kadar olan kısmı.

Tuner (Kanal seçici): TV ve videoda istasyonların alınabildiği ayar devreleri. (1) Değişken kondansatör veya endüktör gibi ayarlı bir devrenin rezonans frekansını değiştirmekte kullanılan araç. (2) Radyo ya da televizyon alıcısının, yayınlanan kanalı seçmekte kullanılan ilk kademesi. İstenen kanal frekansını elde etmek için rezonans frekansını değiştiren ayarlı bir devre ihtiva eder.Kanal ve bant seçici ünite, kısım.

Tuner : Akortlu bir devrenin rezonans frekansını değiştirmek için kullanılan değişken kondansatör ya da endüktanslardan oluşan devre, belli kanalları seçmek için radyo veya TV alıcılarında kullanılan genellikle RF mikser ve osilatörü içine alan kat


U

UNIX-to-UNIX CoPy (UUCP): Unix'ten Unix'e Kopya

UNIX: Çok kullanıcılı, çok hedefli bir operasyon sistemi. Genellikle çalışma hayatında kullanılan bir işletim sistemi.

UNZIP: Daha önce bir sıkıştırma yardımcı programı kullanılarak sıkıştırılmış bir dosyayı açmak.Upgrade: Daha yüksek performans veya ilerlemiş özellikler gösteren parçalarının eksiklerin yerlerine yerleştirilmesi.

Upload : Direk interface ya da bir modem yolu ile diğer bir bilgisayardan data almak.Konuya göre adlandırılmış binlerce ağ haberleri grubu, protokolleri çalıştıran bilgisayarlar ve Usenet ağ haberlerini ve makaleler yazan kullanıcıların oluşturduğu sistem. Tüm Internet sistemeleri Usenet'e üye değildir ve tüm Usenet sistemleri de Internet üzerinde değildir. Ağ Haberleri Aktarma Protokolü (Network News Transfer Protokol), Unix'ten Unix'e Kopya (UNIX-to-UNIX CoPy).

URL: (Uniform Resource Locator) Web üzerinde ulaştığınız yerin kimliğini belirler. Tam bir URL'nin görünümü aşağıdaki gibidir.mailto://e,mail yollamak için kullanılacak uygulamaya bağlanırfile://lokal bir dosyayı işaret ederalan ismi (domain name) bağlanılmak istenen sunucunun Internet üzerindeki ismidir. Bir alan isminin uzantısı genellikle onun tipini de belirler:.com ticari kuruluş.edu öğretim.mil askeri.net servis sağlayıcı.org kar amaçlı olmayan organizasyonPORT ADRESİhttps:// protokolü sadece :80 portunu kullandığından genellikle bu takı kullanılmaz. atlanacak dizin adıWeb sayfasının sunucu üzerindeki dizinini belirtir.

Usenet (USEer NETwork): Konuya göre isimlendirilmiş binlerce ağ haber grubu, protokolleri çalıştıran bilgisayarlar ve ağ haberlerini okuyan ve makaleler yazan kullanıcıların oluşturduğu sistem. Internet sistemlerinin tümü Usenet'te bulunmaz ve Usenet sistemlerinin tümü de Internet üzerinde değildir.

User Interface: Program içinde ilgili alanı bulması için kullanılan ekrandaki menü.

Üstel: Üssel, eksponansiyel, üs.

UTC: Koordine Edilmiş Evrensel Zaman (Universal Tima Coordinated).Rutin işler için kullanılan yazılım birimleri. Yardımcı yazılımlar, bilgisayarın kullanımı ve işletiminde yardımcı olan veya işletimini kolaylaştıran programlardır. Bunlara örnek olarak, editör, hata-bulucu programlar ve kütük yönetici programlar adı verilebilir.

UTILITIES : Yardımcı yazılımlar.

UUCP: (UNIX-to-UNIX CoPy).

UUCP: UUCP bağlantıları büyük çoğunlukla 1200 bps'ten 38.4Kbps'e varan hızlara sahip modemlerle sağlanıyor. Bağlantılar genelde sakla ve-ilet mantığıyla yürütülüyor. Ayrıca Internet-tabanlı UUCP bağlantıları da kullanıyor. Düşük maliyeti UUCP bağlantıları 1970'lerde ortaya çıktıklarından bu yana geniş kullanıma sahiptir.


V

VDOWAVE: VDOWave hareketli görüntüleri sıkıştırmakta kullanılan ilginç bir yöntemdir. Bu yöntemin en somut örneği VDOLive'dir. Bu aygıt popüler Web tarayıcılara eklenerek eş-zamanlı videoların büyük ölçüde sıkıştırılarak görüntülenebilmesini sağlamıştır.

VERONICA: Nevada Üniversitesinde geliştirilmiş olan Veronica (Very Easy Rodent Oriented Net-Wide Index to Computerized Archives) binlerce gopher servisindeki her bir menü maddesini içeren devasal bir veritabanıdır. Devamlı güncellenen Vernonica veritabanı, birçok gopher menüsünden bulunabilir. Internet dahilindeki Gopher sitelerinin % 99'unun kayıdı bulunan Veronica Gopher adresi arayanların ilk uğradıkları nokta olmakta.


VGA (Video Graphies Aray) : IBM PS/2 EGA'ya uyumlu grafik cihazı. Analog monitörleri de destekler.

VHD (Video High Density) : Yüksek yoğunluklu video disk. Üç renk sistemine de uyar. Amerika'nin 525, Avrupa'nın 625 satırlı TV ekranlarına adapte olabilir.

VHF (Very High Frequency) : Çok Yüksek Frekans 2'den 13'e kadar olan kanallarda televizyon yayını.

VHF (Very High Frequency) : Çok yüksek frekans. 30 MHz'den yukarı, dalga boyu da 10 metrenin altındadır. Çok kısa dalgaların yayım ve alımı için genellikle yönlendirilmiş anten kullanılır.JVC tarafından bulunan en popüler 1/2 inçlik tüketici bantı formatı. Daha geliştirilmiş bir şekli ise Super VHS (S-VHS) diye bilinir.

VIRTUAL REALITY: Kullanıcının müdahale edebildiği 3-boyutlu ortama verilen addır. Sanal gerçeklik sayesinde kişi ilüzyonlarla yaratılmış 3-Boyutlu dünyaya adım atabilir, oradaki nesnelerle iletişim kurabilir.

Virtual Reality : Bir yerde gerçekten bulunduğunuz hissi, sağlayan, yüksek derecede gerçekçi bilgisayar simulasyonları.Kendini programlara yamalayan, bu programlarla ilişki kuran sistemlerdeki programlara da yamalanarak yayılan program. Virüsler genelde bulundukları sisteme çeşitli zararlar verirler. Truva Atı (Trojen Horse), solucan (worm).

Virus: Virüs

Virus: Zarar vermek amacıyla kendini programlara kopyalayan, bu programlarla ilişki kuran, sistemdeki diğer programlara da yamanarak yayılan program.

Visual Basic: Görsel diller içerisinde, gerçekten esnek bir dil olması, üzerinde herhangi bir değişkenliğin kısa zamanda yapılabilmesi büyük avantaj. Esnek bir dil oluşu nedeniyle uyumlu çalışma özelliği ileri düzeyde. Günümüzde Visual BASIC'in 4.0 versiyonu bile çıkmıştır.

Visual search : Video kameralarda çekilen görüntülerin kontrol edilmesini sağlayan ve normalden üç misli hızla yapılan arama.

VİVA MAESTRO 16 VR: Bir ses kartı çeşididir.

Volatile memory : Geçici bellek.

VPS: Video programlama sistemi. Televizyondaki bir programın başlangıcından sonuna kadar tam olarak alınabilmesine imkan verir. Bunun için televizyon verici istasyonun özel bir sinyal göndermesi gerekir. Bu sinyali tanıyan video cihazı otomatik kayda geçer. Yayın sonunda gönderilen bir başka sinyalle de video cihazı otomatik kapanır. Bu özellikle şimdilik Türkiye'de bulunmamaktadır.

VRML: 3 boyutlu görüntüleri taşıyabilecek şekilde Web sayfaları oluşturabilen bir dil.

VSAFE : Bilgisayarınızdaki virüs hareketlerini izler


W

W3: Dünya Çapında Ağ (World Wide Web):

WAIS: Geniş Alan Bilgi Sistemi (Wide Area Information Servers)

WAIS: Internet üzerinde basit ve doğal bir dilde sorgulama girişlerini tanıyan, bilgilere hızlı erişim için indeksler kullanan, önceki aramaların sonuçlarının sonraki aramaları etkilememesini sağlayan bir mekanizması olan dağıtılmış bilgi hizmet birimidir.

WAN: Geniş alan ağı. Birbirleri arasında oldukça uzak mesafe olan ve genelde PTT altyapısı kullanılarak oluşturulan bilgisayar ağı.Ses dosya tiplerinden bazılarının kullandığı dosya uzantısı.

WEBCRAWLER: America On Line'ın bedava Internet tarama servisidir. Lycos tarama servisinden küçük olan servis her ay 3.000 yenisi eklenen 60.000 web sitesini tarayabilmektedir. WebCrawler'in yeni kullanıcı arabirimi ile tanışabilirsiniz.Bu servis diğer Web tarayıcılarından farklı olarak sizi rastgele bir servise bağlayabiliyor.Böylece yeni ve alışılmadık yerler keşfedebilirsiniz. Bu servisten ayrıca çok ziyaret edilen Web servislerini öğrenebilirsiniz.

Webmaster/Webmistress: Bir Web hizmet biriminin sistem operatörü.

White balance (Beyaz ayarı) : Renk dengesini otomatik olarak ayarlayan sistem. Kamera otomatik moddan çıktıktan sonra "WHT BAL", düğmesine arka arkaya basarsanız, "HOLD" yazısı, güneş sembolü (outdoors) ve yanan lamba sembolü (indoors) görürsünüz. Böylece üç ayrı beyaz dengesi ayarını manuel olarak yapma imkanınız olur. Beyaz dengesi, beyaz ve parlak görülen konuların doğal renk dengesini sağlayabilmektedir. Işık şartları hızla değişen diskoteklerde, fotoğraf stüdyoları gibi ışığın çok yoğun ve parlak olduğu yerlerde, sodyum lambayla ve civa buharlı lambayla yapılan karayolu tüneli aydınlatmalarında "indors" konumu seçilir. Konunun ya da fonun tek renk olması halinde "HOLD" konumuna geçilir. Basit ve doğal bir dilde sorgulama girişlerini tanıyan, bilgilere hızlı erişim için indexler kullanan, önceki aramaların sonuçlarının sonraki aramaları etkilemesini sağlayan bir mekanizması olan, dağıtılmış bilgi hizmetidir. archie, Gopher, Prospero.

WINZIP: Winzip, Windows 95, 3.1 ve NT kullanıcılarının dosyalarını Internet üzerinden daha hızlı aktarmak için daha küçük hale getirmeye yarayan bir sıkıştırma yardımcı programıdır. PKZIP ve TAR kullanılarak sıkıştırılmış dosyaları da açabilir.

Wire-Frame Represertation : Bir nesnenin sanki şeffaflaşmışcasına iskeleti ile görüntüye getirilerek üç boyutlu gösterilmesi.

Wobbel : Çeşitli elektronik devrelerin karakteristik eğrilerinin ekranında oluşturduğu cihaz.

Word processing : Kelime işleme.

Word : Bilgisayarda bilgi. (kelime işlem)Bir yapımın ham kopyası Offine edit işleminde kulanılır.

Write protect : Disket üzerindeki bir tırnak. Kapatıldığı zaman diskete birşey yazılamıyor veya silinemiyor.

WWW (Word Wide Web): Dünya çapında ağ. Hypertext tabanlı, dağıtılmış Internet bilgi sistemi. Kullanıcılar hypertext dökümanları oluşturabilir, daha önce oluşturulan dökümanları düzenleyebilir, gözden geçirebilir. İstek birimi ve hizmet birimi programlarını ücretsiz olarak temin edebilirİsviçre parçacık araştırma merkezi tarafından yaratılmış olan hipertext tabanlı, dağıtılmış bilgi sistemi. Kullanıcılar hipertext dökümanları yaratabilir, düzeltebilir, yaratılmışları gözden geçirebilir. Kullanıcı (client) ve dağıtıcı (server) programalarını ücretsiz olarak temin etmek mümkündür.

WYSIWYG: Ne Görürsen onu alırsın


X

X Windows : Çalışma sistemi veya grafik terminal satıcılarının çoğu tarafından kabul edilen bir Window operasyon sitemi.

X-asis : Bir tablonun yatay çizgisi.

Xenon Projector : Xenon gaz dolu bir lambada ark kullanan çok güçlü bir projektör.

Xrs: Opak ve transperanın yanısıra X-Ray taramayı da gerçekleştiren 6cx modelinin bulunduğu PhotoStyler ile beraber gelen tarayıcılar.


Y


Y-axis : Bir tablonun genelikle data rakamının bulunduğu dikey çizgisi.

YAHOO!: Adres: https://www.yahoo.com

Yazılım (Software): Daha çok programlanan yazılımlardır.Sarı Sayfalar (Yellow Pages).


Z


Z-axis : 3 boyutlu bir tabloda önden arkaya doğru olan.

ZIP: PKZIP kullanılarak sıkıştırılmış (daha küçük dosya boyunda, ama eşdeğer bir dosya yapılan) bir dosya "zıp" dosyası olarak adlandırılır. Dosya uzantısı, ZIP'tir.

Zoom Lens: Devamlı değişken görüntüsel uzaklıktaki bir lens.

ZyXEL U-1496 Plus (Modem): Geniş LSD ekranı ve menü sisteminin kullanım kolaylığı, 57600/14400bps veri ve 14400 faks hızının yanında ses işleme yeteneği, ayrıca özel protokolle de olsa 19200bps transfer hızı, bu modeli yüksek fiyatına rağmen cazip kılıyor. (Modem)


Tamamı Alıntıdır….
 

aynuriyem

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
18 Eki 2007
Mesajlar
50
Tepkime puanı
0
ellerine soğlık süper olmuş
çok işime yaradı
 
Üst