Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Artık Bıktım Bu İşten

laserion81

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
3 Kas 2010
Mesajlar
20
Tepkime puanı
0
dün bir yerde işe başladım ankarada gazete matbaa.900 tl ve sigorta istediğimi söyledim patron makul dedi. beni gazete bölümünde düşündüğünü bende gazete dergi yapmadığımı üste basa basa belirttim.yaklaşık 7 8 ay kadar çalışma deneyimim var ilk çalıştığım yerde 600 daha sonraki yerlerde 700 tl aldım artık kendimi daha fazla geliştirdiğimi düşünerek 900 tl istedim minimum 800 düşünüyordum.dün bir gazete ilanı verdiler hiç yapmadığım için sıkıntı çektim haliyle neyse bi şekilde yaptık beğendirdik.bugün patron yanına çağırdı ne dese beğenirsiniz bu gerizekalı adam benim çok yeterli olmadığımı burda prosyonel grafikerlerin bile o parayı almadığını söylemezmi.artık çıkar ağzındaki şu baklayı derken o müthiş rakamı telafuz etti 400tl.kafamdan aşşağı kaynar su boşaldı sanki.9-7 eşşek bağlasan o paraya durmaz orda.bide yüzsüz yüzsüz nisan ayındada asgari ücret verip sigortamı başlatacakmış ba ba ba ba b a ba.iş öğrenmem gerektiğini onun için bu rakamın çok iyi olduğunu ona dua edeceğimi felan zırvalayıp durdu hanzo sanki karşısında 18 20 yaşında çocuk var.ailem ile kaldığımı bana 400 tl nin rahatça yeteceğini felan söyledi içimden senin gelmişini geçmişini .. dedim. yaşlı olmasa sesli olaral söylerdim yaşına hürmeten bir şey demedim.ilk gördüğümde babacan düzgün bir adam sandım bu üçkağıtçıyı.abi imkansız dedim en son 500 tl verebileceğini iyi düşünmemi söyledi.dua edecekmişim ilerde bu p...venge.neyse ordan bir elemanla biraz muhabbet ettik 2 senedir ordaymış ve aldığı rakam 750 tl dedi 2. şok u yaşadım.adam evli bide nasıl geçiniyor aklım almadı.o kadar dolmuş ki adamcağız içerde dönen bütün dolapları anlattı sağolsun. hakkı olan parayı almak için bile adeta kavga ettiğini yoksa kimsenin aybaşı olunca gel buyur al maaşını demediğini söyledi.diğer elemanlara sordum onların durumu daha beter aylardır para almadan çalışan grafikerler var adam bunları işte ha bugün ha yarın düzelecek açılacak işlerimiz diyerek oyalıyormuş banada aynı edebiyatı yaptı.zaten elemanların çoğu yeniymiş.1 senede 20 den fazla grafiker çıktı dedi çocuk hepsi para alamadığı için çıkmış.şansımı s....yim dedim çektim kapıyı çıktım allahtan 2. gün durumu fark ettim .iyice hevesim kaçtı grafiker olmayı düşünen arkadaşlarda varsa gitsin başka iş yapsınlar bu sektör ölmüş 1 kaç seneye hepten biter benden söylemesi .kurslarda söylenen yalanlara kanıpda gaza gelmesin kimse
 
Son düzenleme:

TC3D Graphic Design

Kreatif Stratejist
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
23 Kas 2008
Mesajlar
5,277
Tepkime puanı
208
Konum
https://t.me/pump_upp
Web sitesi
t.me
Öğretmen misiniz ?
Malesef bazı yerlerde durum böyle...
Herkesin hakkı kendine gelecek şu veya bu şekilde,
Kimse kimsenin hakkını yiyemez hocam.
Siz moralinizi bozmayın bi kapı kapanırsa başkası açılır.
Başkasının hakkını yiyen kendini kandırıyor inanın buna.

Siz vicdanlı olun onlara inat hata yapmayın.
Kendinizden sevdiğiniz mesleği esirgemeyin neyi seviyorsanız oradan çıkarın rıskınızı derim...
 

laserion81

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
3 Kas 2010
Mesajlar
20
Tepkime puanı
0
Öğretmen misiniz ?
Malesef bazı yerlerde durum böyle...
Herkesin hakkı kendine gelecek şu veya bu şekilde,
Kimse kimsenin hakkını yiyemez hocam.
Siz moralinizi bozmayın bi kapı kapanırsa başkası açılır.
Başkasının hakkını yiyen kendini kandırıyor inanın buna.

Siz vicdanlı olun onlara inat hata yapmayın.
Kendinizden sevdiğiniz mesleği esirgemeyin neyi seviyorsanız oradan çıkarın rıskınızı derim...

bir kağıt parçasında öğretmen olduğum yazıyor dostum sadece o kadar.bir halta yaramıyor o paçavra 2 üniverstitede okudum 7 senem çöpe gitti.aklı olan bu zamanda üniversite okumaz.yaş geldi 30 a.çıkar yol bulamıyorum şeytan diyo git bi yerden at kendini onada cesaretim yok bıktım dostum hayattan işsizlik kadar kötü bir şey yok şu hayatta adamın psikolojisini bitiriyor.
 

TC3D Graphic Design

Kreatif Stratejist
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
23 Kas 2008
Mesajlar
5,277
Tepkime puanı
208
Konum
https://t.me/pump_upp
Web sitesi
t.me
bir kağıt parçasında öğretmen olduğum yazıyor dostum sadece o kadar.bir halta yaramıyor o paçavra 2 üniverstitede okudum 7 senem çöpe gitti.aklı olan bu zamanda üniversite okumaz.yaş geldi 30 a.çıkar yol bulamıyorum şeytan diyo git bi yerden at kendini onada cesaretim yok bıktım dostum hayattan işsizlik kadar kötü bir şey yok şu hayatta adamın psikolojisini bitiriyor.

Ben okumadım babam rahmetlik ilk okulu bitirince sordu
- Oğlum okuyacakmısın seni mesleğemivereyim çırak olarak...
diye bende
- 1 sene denemek istiyorum...
dedim
1. dönem 5 zayıf 2. dönem 7 zayıf ve okulu ortabirinci sınıfı bitirip bıraktım...

sonra çeşitli mesleklerde çalıştım oto tamirciliğinden tut tv tamirciliğine kada birçok işe girip çıktım.

En sonuda tabelacıya girdim kısa sürede bu işi sevdiğimi keşfettim fırça ile başladım pistore tabanca ile tabela yazarken bilgisayarla tanıştım...

Neyse kalfa oldum usta oldum ortak oldum sonra kendime iş kurdum evlenince.
Biraz saf olduğumdan ve ticarete kafamın basmamasından işi batırdım...

İzmir'e taşındım bi çok yerde çalıştım reklamcılarda. Atölyelerde yardımcı eleman olarak çok çalıştım montaja çıktım dağlarda totem ve yol tabelası çukurları çok kazdım elimde küskü balyoz kazma ile.

Sonra her girdiğim yerde alacağım kaldı sigortamı salladılar, anlıycaan baya bi yıprandım.

Birgün çalıştığım yerden 5 aylık maaşımı alabilmek umuduyla bir aptalın aklına uyup aptallık ettim.
Artık bıçak kemiğe dayandı dedim ve iş yerinin bilgisayarını komşu bürodaki meslektaşıma verdim sakladiye "samimiydik"

İçeriye şöyle bir not bıraktım

-5 aylık maaşımı verin bilgisayarınızı vereyim, 3 yaşındaki çocuğumun astım hastası olduğunu biliyorsunuz kriz anında zor yetiştiriyoruz hastaneye morarıp kollarımda kaldığında her seferinde lanet okuyorum kendime, ihtiyacım olmasa bunu yapmazdım.

ve anahtarla bereber büronun ortasına koyup çıktım kimse yokken.

bana bir kağıt geldi telefonla tehtidlerden sonra, mahkeme ye çağırılıyordum hırsızlık suçlamasıyla.

Benim notumu mahkemeye sunmuş patron, davacı olmuş...
hakim birinci ve ikinci celsede davacı gelmediğinden berat ile beni evime yolladı.

"Komşuda bilgisayarı satmış bu ara parayı yemiş..."

Lanet olsun dedim böyle hayata azdaha hırsız damgası yiyiyordum ve gittim bir demirçelik firmasında ağır işçilik yaptım vasıfsız olarak.

Yazın sıcağında ilk işe girdiğim günün gecesi eve geldim kendimi tanıyamadım göğsümdeki kılcal damarlar bile dışarıya vurmuş ölcem sandım...
1 hafta kendimde değildim zaten geceleri uyuyamıyordum sıçrayarak kalkmaktan
kızgın demirlerin ve tozdan zor nefes alınabilen tehlikeli bir ortamda etrafımda iş kazası geçirenleri görerek çalıştım,
bende çok kaza geçirdim sıcak demirler raydan çıkıp üzerime çok uçtu,
gözümün önünde arkadaşımın gözünden beynine demir saplandığında yerde sinek gibi titreyerek ölüşüne şahit oldum (Allah rahmet eylesin... )
Geceleri yatak kan oluyordu yatarken, yollarda kollarımı saklama ihtiyacı duyuyordum yanık izlerine bakıpta psikopat sanarlar diye. Hiç iyleşemeden aynı yaralar tekrar tekra yanıyordu.
İnanırmısın sıcak çaydanlık tava ellerimi yakmaz olmuştu artık ellerimle alıyordum ocaktan evde.
Çalışırken yanan yerlerimden resmenmangal kokuları geliyordu inanmazsın,
insan hayatı makinalardan sonra geliyordu orada.
Bir ara iki tane yankeski denilen tel kesmeye yarayan aletten almıştım,
niyeti bozmuştum evde kimse yokken şah damarlarımı tuttum onlarla banyoda işi noktalıycaktım artık ama ağlama krizine girdim yapamadım onun için g..t gerekiyor çünkü.

İş yerindede son kazamda şah damarıma yakın biyerden boynumdan yaralandım.

Ve şöyle dedim;
-Burada ecelsiz öleceğime mesleğimi yaparak açlıktan ölmeyi tercih ederim...

ve 4 zor yılın ardından işi bıraktım, yine kendi mesleğime döndüm.

4-5 ay işsiz kaldığım oldu o sürelerde 3dsMax ı öğrendim
İnanırmısın fabrikada çalışırken bilgisayarım yoktu evde, 1 liraya ikinci el eşya satan biyerden Q klave almıştım evde gazete yazılarını okuyup klavyede yazarak antrenman yapıyordum...

Çok işyeri değiştirdim, bazı arkadaşların tabiriyle TRAFİKER oldum resmen, ve dahada ileri gittim daha önceki çalıştığım bir işyerideyim şu an burasıda sabit değil,
her an her şey olabilir yani, hayatın akışına bıraktım kendimi...

Uzun lafın kısası sabret hocam...
Niyetini bozma iyi niyetli ol, Sen'den zor anlar yaşayanlarda var hayatta onları düşün.

Acıda olsa buda hayatın bir tadıdır herşeyde bir hayır vardır.

Alah'ın dünyasında hayırsız bişey olabileceğine inanmıyorum ben.

Kal sağlıcakla başını ağrıttım özür dilerim hocam.
Direnç gösterdiğin herşey güçlenir, serbest bırak kendini...



















.
 
Son düzenleme:

laserion81

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
3 Kas 2010
Mesajlar
20
Tepkime puanı
0
namasteeee dostum okudum hikayeni gerçekten zor şeyler yaşamışsın.benimde babam öldü sayılır ayrılar annemle ortalarda yok p.şt.elimizden tutan arka çıkan kimsemizde yok.o yüzden işte böyle şerefsiz insanlarla 3 kuruş için muhattap oluyoruz.adam 30 yaşındaki adama 400 tl sana 1 ay yeterde artar diyebiliyor ulan rahipmiyim ben p..veng benim hiçmi ihtiyacım harcamam yok 400 tl ne lan yol param.sigorta falan da yalan bu sektörde iyi bir şirkette iş bulmadıkça.gelecekde yaş yani.5 ay deneme süresi sonra yaparız diyorlar 5 aya kim öle kim kala yani diyorki 5 ay çalışırız senle sonra yol veririz .o kadar cahil pislik herifler patronki bu sektörde insanın katil olmaması içten değil.diploma var sözde içerde rafta yatıyor.insanı zorla hırsızlığa gaspçılığa iter bu devlet bu insanlar sonumuz hayrola.
 

TC3D Graphic Design

Kreatif Stratejist
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
23 Kas 2008
Mesajlar
5,277
Tepkime puanı
208
Konum
https://t.me/pump_upp
Web sitesi
t.me
Olumsuz cümleler kurmamaya gayret ediyorum,
Çünkü konuştuklarım, aklımda tuttuklarım etrafımı sarmaya başlıyor...

Yaşamak istediğim hayatı canlandırmaya çalışıyorum düşüncelerimde,
tartışmalar da sorunu çözmediğini öğrendim, elimden geleni yapıyorum,
gerisini Allah'a havale ediyorum.
Burada anlatamadığım daha ne dertlerim var yazsam kitap olur.

Bütün sıkıntımı atmanın bir yolunu buldum "şiir"
şimdi ordan rahatlıyorum kardeşim...

Hayatında güzellikler peşini bırakmasın... Amin.

















.
 
Son düzenleme:

pınar67

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
26 Ocak 2011
Mesajlar
329
Tepkime puanı
13
merhaba sayın laserıon yazdıklarınızı okudum inanın yanlız değilsiniz ama şunuda bilin 7.8 aylık deneyimle malesef olmamakta bu işler kendinizi o kadar geliştirmelisinizki karşıdaki kişiyi şaşırtmalısınız (yanlış anlamayın sizi tanımıyorum forumda okuduğum kadarıyla) o zaman size bu kelimeleri sarf edemez tasarım gücünüz iyi ve en azından 2 programı bilmelisiniz. trakya üniversitesi 2002 mezunuyum bende mesleğimi 8 yıldır yapıyorum bu iş ucu bucağı olmayan bir iş grafikerinden tut açıkhava reklamcılığına kadar kısacası patronunuza o havayı vermeye fırsat vermeyeceksiniz her zaman karşı tarafa ben güçlüyüm ifadesini vermelisiniz sayın namesse arkadaşımızın yazdıklarından gerçekten etkilendim şu anda benim kendime ait bi ajansım var ama sanmayınki buralara kadar hooooop diye kuşlar getirmedi beni çok ezildim çok hırpalandım azarmı işitmedim iftirayamı uğrayamadım neler neler onun için bayağı mücadele etmeniz gerek eğer mesleğinizi seviyorsanız pes etmeyin iyi haftalar herkese.
 

macgirl

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
6 Ara 2007
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Maalesef grafikerlere önem vermiyorlar. piyasada evet doğru demişler usta grafikerleri bile anca 900-1000 tl ye çalıştırıyorlar. ben kamuda olduğum halde iş yaptırıyorlar fakat değer vermiyorlar işlerini yapana kadar geçiyorsun. 10 senelik deneyim ve üstüne üstlük matbaacı olmama rağmen olmuyor. bu işten bıkmamalısın kendini hergün geliştirmen gerekir hiçbirimiz yerimizde saymıyoruz. bir yerde işe başladığında her alanda iş beklerler senden bunu unutma. ben matbaa grafikeriyim ama cildide yaparım baskıyıda. web tasarım istediler onuda yaptım. araştırmak geliştirmek lazım. kızma sinirlenme herşeyde bir hayır vardır daha iyi bir yerde iş bulursun
 

soan

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
17 Mar 2011
Mesajlar
56
Tepkime puanı
0
insan bu sektörde böyle adamların eline düşe düşe tecrübe kazanıyor işte.. yoksa iki tane programı herkes öğrenir birşekilde.. artık bir süre sonra firmanın vermiş olduğu grafiker ilanından bile ne biçim bir yer olduğu belli oluyor.

Ancak aşağı yukarı her yerde bir sorun oluyor sonuçta hepsi patron şirketi al birini vur ötekine..
 

kurbaa

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
17 Kas 2008
Mesajlar
909
Tepkime puanı
87
Yaş
35
Ücretli ücretsiz birçok kurs "İş garantili grafik tasarım kursu" adı altında dersler veriyor... İş garantili deyip milleti özendiriyor.
Kursu veren kurum birkaç işverenle anlaşıyor. Kursu tamamlayan kişi işyerine yerleştiriliyor, bu sürede yeni dönem kursa gelenler kursu tamamlayacağı sürede işten çıkartılıp, yeni kişiyi işe alıyorlar...
Bu zaman dilimi içinde zaten işverenin eli cebine hiç gitmiyor.
Sigorta yook, maaş yook.
Neden?
Eee deneme süresi...

Üni.de 2 yıllık bölümler özel yetenek sınavı olmadan öğrenci yerleştiriyor, o okul öyle yada böyle bitiyor, mezun "ben grafikerim" diyor...

4 yıllık üni. okuyup mezun olanlar ise, 2-3 aylık kurs eğitimi alanlarla aynı kefeye koyuluyor...
Hatta o kadar ileri gidiyorlar ki, "ben 2-3 ayda öğrendim, 4 yıl neyi okudun sen yaa?" bile diyebiliyorlar...

Ne diyebilirim ki, "GRAFİKER"ler ortada, "İŞVEREN"ler ortada...
Al birini vur ötekine....

(Sözüm meclisten dışarı, forum içinde kimseyi kastederek konuşmadım, yanlış anlaşılmasın)
 

Erkan ERGEN

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
29 Ara 2007
Mesajlar
843
Tepkime puanı
26
Değerli meslektaşlarım ve değerli arkadaşlar. Öncelikle herkes geçmişinden anektotlar sunmuş ben de sunayım. Tasarımcılık ile ya da hayatla ilgili olarak herkes sitem etmekte. Öncelikle evet bazılarımız şanslı olurlar bazıları da şanssız. Ancak şanslı olanların da birçoğunun tesadüf olarak karşılarına çıkan fırsatları akıllıca değerlendirdiğini unutmamalıyız. Ben bu mesleğe başladığımda corel 4.0 ve photoshop 5.0 vardı piyasada. Renkli bilgisayar derseniz PC olarak yoktu maclerde ise biraz dpi yükseltmek için rame yüklenseniz makos hakkın rahmetine kavuşuyordu. 56 k modemin dahi lüks olduğu mustek tarayıcısı ve hp 4L yazıcısı olan yerlerin teknolojik sayıldığı dönemde başladık :) Şöyle diyeyim kartvizit serigrafi yöntemi ile basılıyor, kristal, koza davetiye hazır kart zeminlerinin satışı ile davetiyeden kazandığından daha fazlasını kazanıyordu. Mesleğimiz ve programların gelişimini o yıllarda tutulan arşivlerde yer alan reklamlar ile kendiniz de görebilirsiniz. Sonraları mesleğime üniversite, yöneticilik teklifi vb derken ara verdim. Askerlik sonrası tekrar eski işime (grafik ile alakası yok) dönmeye kalktığımda yerimin doldurulduğunu gördüm. Sonraları tekrar kendi mesleğime yani grafikerliğe geri döndüm. Döndüğümde baktım ki yeni yeni sınıflandırmalar türetilmiş. personel arayışında olan firmalar; grafikerlik, yardımcı grafikerlik, sanat yönetmenliği vb tanımlar türeterek karşımıza çıktılar bilge adam tarzı kursların verdiği sertifikalı eğitim mantaliteleri sonrasında.
Malesef üniversitelerimiz de güzel sanatlar bölümlerimizin eğitimcileri de kendilerini gelişen reklam yöntemlerini takip etmede yetersiz kaldıkları için ortalık kurslar kalmış.

Şimdi aşağı yukarı ben kendim işyerim için 1 yıldan fazladır grafiker arıyorum. Her gelen personelin ilk sorunu şu ki kaç para maaş alırım. Portfolyolar ile asla değerlendirme yapmam. Patron şirketleri dendiği için izahat yapmak zorunda kaldım. Şu anda ortak olarak bir ajans işletiyoruz. Kendimize bir maaş bedeli biçtik ve işyerimizi o şekilde idare ediyoruz. Ortağım pazarlama kısmını ben tasarım kısmını yürütüyorum. Öncelikle bir çok personel değiştirdim. Sırasıyla işlerin yoğunlu nedeniyle işyerine aldığım ve çıkardığım personelin çıkarılma nedenlerini sıralıyorum.

İlk aldığım personel : Konya Selçuk İki yıllık grafik tasarım bölümü mezunu : Corel ya da illustratör bilmiyorum sadece photoshop biliyorum dedi kabul ettim. En azından dekupe ile başlar kendini bu arada geliştirir dedim. Corel ekranında alt tarafı bir kartviziti önüne koyup basit piyasa işi bir kart yapması için pc başında bıraktım ve müşteri ile çay içiyorum. Tam 1 saat oldu geriye geldim ve nasıl birşeyler yapabildin mi şeklinde inceleyelim birlikte dedim. Sonuç Kartvizitte tasarıma değinmiyorum acemi olduğunu varsayarak ancak sadece basit bir kartvizitte 8 yazım hatası benim nazarımda affedilemez. Baktığını yazamayan ve işi umursamadan çalışan kişinin de yanımda yeri yoktur. Haliyle işine son verdim.

İkinci personel : Güzel sanatlar lisesi mezunu. Ctesi öğlen 12 de gelip kapıdan gülerek giren ve ben geldim şeklinde yüzünde bir sempatiklik ile affediceğimi düşünen karşılığında hiç gelmeseydin cümleme e gideyim o zaman diye ukalaca cevap veren ve kovulan personel.

Üçüncü personel : Bayram tatilini kamu kurumları gibi kendi kendine 9 güne çıkaran ertesi hafta da cumartesi günü için köye gidicem diye izin alan ve bunun akabinde pazar tatilini de gerçekleştirip 9.45'de işe gelip 45 dakika geç kalan personel.

Dördüncü personel: Bir müşteriye ait insertte yer alan fiyatlarda çok dip telefon fiyatları görüp insert yayınlanmadan fiyatları bir telefoncuya söyleyen ve müşteri ile kavga etmeme neden olan işyeri sırlarını açıklayan personel

Beşinci Personel:6 gün boyunca 4 kartviziti ve bir inserti tamamlayamayan aldığı maaşın bedeli kadar işi çıkaramayan personel.

Yedinci personel: 50 yaşında bir müşterimin ziyaretinde sekreter çıktığı için soda almasını rica ettiğim (büro 1. katta zemin kat market) ve buna gocunup gece uyuyamadım sinirim bozuldu bana soda aldırdın diye sitem eden ve işinin 2. gününde biz anlaşamayabiliriz cümlesini söyleyen ve yolun açık olsun dediğim personel.

Sonuç olarak ben buradan ayrılan her personelin gözünde anlaşılamayan, huysuz, aksi, çabuk eleman kovan biri olarak gözüküyorum. Kulağıma laflar geliyor sonuçta işte onu çıkarmışsın bunu çıkarmışsın diye hatta :))) inanmazsınız bu ayrılanlar facede birbirlerini bulup grup kuralım geyiği bile yapmışlar.

Şimdi bu kadar personelin çıkarılmasında bana haksız olduğum bir neden gösterin de ben de patron şirketi ne de olsa mantığının haklılığını kabul edeyim. Günümüz çalışanları (30 yaş ve üstünü katmıyorum sadece aldığı maaşı, çıkış saatini ve izin istemesini biliyor ise, geliş saatindeki beş dakika geç kalmayı affedilebilir hata olarak görürken işten 10 dakika erken çıkmak için vakit kolluyor ise, gayri izinlerinde maaş kesintisine karşı olup da ekstra saatlerine mesaim niye verilmiyor diye düşünüyor ise patron zihniyeti diye düşünmeyelim. Size bir hesaplama ile açıklayayım: Bir personelin sigortası ile birlikte asgari ücret alsa dahi işyerine getirdiği yükün ortalama 1200 TL olduğunu düşünün. Haftanın 6 günü çalıştığını düşünürseniz bu personelin günlük işyeri maliyeti 47 TL'dir. Ortalama işyerinin yaptığı işlerden karpayının %30 olduğunu varsayalım. Bu da demektirki işçinin maaşını çıkarması için işyerinin günlük yapması gereken iş miktarı (47/30)x100 = 156 TL aylık ise = 3.750 TL işyerinde bu personelin minimum 3.500 TL'lik iş yapması gerekir ki sadece kendi maaşını amorti edebilsin. Şimdi böyle bir durumda bir kartvizit için 3-4 saat, broşür için 2 gün, insertlerde 3-4 gün yiyen, katalog dediğinizde kara kara düşünen kişilerin işyerinde barınabilmesi mümkün müdür? Kusura bakmayın ama günümüzde patronlardan talep edilen ücretlerin karşılığında masa başında facebook açıp farmvilleler, canak okeyler oynayan, patron geldi deyip ctrl tab tuşlarına basıp kendini akıllı sanan personeller sayesinde personel aramayı bıraktım. Sözüm iş etiği ile çalışanlara ya da bu mesleği hakkıyla yapanlara değil ama sonuçta patronlardan birşey isterken vermeniz gerekenleri de düşününüz.
 
Üst