Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Grafiker olmanın yaş sınırı var mıdır?

Grafikerin olmanın yaş sınırı var mıdır?

  • Grafikerin yaş sınırı yoktur.

    Oy: 317 87.3%
  • Grafiker 40 yaşından sonra mesleğini yapmamalıdır.

    Oy: 46 12.7%

  • Kullanılan toplam oy
    363

Nüket HOTALI

♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
27 Ocak 2008
Mesajlar
1,139
Tepkime puanı
35
Yaş
51
Web sitesi
www.hotali.com.tr
"siz şanslıymışsınız nüket hanım... alaylı yetişmiş ve çalışarak kazandığınız parayla okumuşsunuz..."
Ben sansli degildim. Şansimi kendim yarattım...
İnsanların en kolayı ve ucuzu tercih etmesi... Bunun para ile imkan ile bir ilşkisi yok...İsteyen mutlaka başarır... (parasizliktan kırılan bir aile oğlum sirf bu ülkede meslek sahibi olsun diye program kursuna dünyanin parasini ödüyor şahit oldum) Nedenlerin sunulmasını bahane olarak yada savunu olarak görüyorum... önyargi olarak hiç degil...
 

:::AmbrosiA:::

♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
4 Nis 2008
Mesajlar
1,868
Tepkime puanı
27
Yaş
47
"siz şanslıymışsınız nüket hanım... alaylı yetişmiş ve çalışarak kazandığınız parayla okumuşsunuz..."
Ben sansli degildim. Şansimi kendim yarattım...
İnsanların en kolayı ve ucuzu tercih etmesi... Bunun para ile imkan ile bir ilşkisi yok...İsteyen mutlaka başarır... (parasizliktan kırılan bir aile oğlum sirf bu ülkede meslek sahibi olsun diye program kursuna dünyanin parasini ödüyor şahit oldum) Nedenlerin sunulmasını bahane olarak yada savunu olarak görüyorum... önyargi olarak hiç degil...

şansımı kendim yarattım diyorsunuz... soruyorum o zaman size... nasıl yarattınız? kendi kendinize bu mesleği öğrenmediniz... mutlaka ki birilerinin yanında çırak olarak başladınız ve oralardan bir şeyler kaparak bu mesleği ilerlettiniz... bende diyorum ki o zaman bu mesleği öğrenmek isteyenleri kapı dışarı itmeyelim... sizin gibi, benim gibi ve daha nice grafikerler gibi hepimiz birilerinin yanında öğrendik çoğu şeyi... onlara da öğretelim... ama mümkün mü? hayır... neden çünkü yetişmiş eleman alıp çalıştırmak daha uygun geliyor bize... yeni birini alıp yetiştirmekle uğraşmak istemiyoruz... bizim zamanımızda da böyle düşünceler olsaydı şimdiki pozisyonumuzda olabilirmiydik? belki bizlerde birer grafikercik olarak piyasada dolanır dururduk...

"parasizliktan kırılan bir aile oğlum sirf bu ülkede meslek sahibi olsun diye program kursuna dünyanin parasini ödüyor şahit oldum"demişsiniz... bunlara bende şahit oldum çoğu kez... hatta geçenlerde yeğenim kalkıp bana alev abla ben grafikerlik kursuna gideceğim ne dersin gibi bir soru sordu... neden dedim... sen ne güzel tasarımlar yapıyorsun annemler benimde senin gibi olmamı istiyorlar dedi... gitmemesini söyledim... çünkü onun ne çizim yeteneği var ne tasarım gücü... alın size boşa harcanan bir para daha...

ama burada tek suçlu aileler... çocuğun içinde bu mesleği yapmak yoksa, yeteneği yoksa yok canından paralar harcayarak, sırf kendileri istiyor diye çocuğu istemediği ve ne anlama bile geldiğini bilmediği bir mesleğe zorlamalarının anlamı ne?
 
Son düzenleme:

Nüket HOTALI

♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
27 Ocak 2008
Mesajlar
1,139
Tepkime puanı
35
Yaş
51
Web sitesi
www.hotali.com.tr
Sizde aynı hatayi yapıyorsunuz... grafikerlik kursu diyerek:(
Yazdiklariniz ile, sizin bana karsi ön yargili oldugunuzu düşünüyorum. Bana yazilmis cevaplar oldugunu için suçlamalarınızın sorumlsu benmisim gibi hissetim:)
Benim yardimci olmadigim fikrine nasil kapildiniz?
Konu basliğı yeterice kendini aştı...ve siz baska bir yöne doğru yol aliyorsunuz.... özel mesaj olarak cevap verirseniz sevnirim...
 

farukcagla

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
127
Tepkime puanı
2
Web sitesi
www.fcagla.com
haaaa o zamanda ortaya ne çıkıyor? evine bilgisayar alan iki program karıştırarak kendi çapında tasarım yaptığını zanneden grafikercikler kaynıyor ortada... sonrada burada "kimse kendine grafikerim demesin" başlıkları altında konuları açıp, grafiker kimdir tartışmasını yapıyoruz... peki bu grafikerciklerin piyasaya çıkmasında suçlu kim?

Alev hanım;
Adı lazım değil, bir başka sitede suçlu kim sorusuna yakın bir soru sordurarak ANKET çalışması başlattım;

Soruları düzenleyen arkadaş onunla olan uzun süreli yazışmalarımdan sonra ;
-Suçlu fakirlik ve işsizliktir.
-Kendini grafiker sananların piyasayı işgal etmesidir
-Önüne gelenin grafiker olması, grafikerliğin kolay bi şi olduğunun sanılmasıdır.
-Grafikerlere sahip çıkacak bir kurumun, bir meslek örgütünün olmayışıdır.
-Üniversitelerin ve liselerin bu işe sahip çıkmaması ve bu alanda boşluk olmasıdır.
-İki aylık kurslarla grafiker mezun edeceğini iddia eden özel dersanelerdir gibi maddeler yazmıştı.

Ama bu işlerle ilgilenmeyen devlet, kültür bakanlığı, ticaret bakanlığı da suçludur dememişti.

Mac operatörünü grafiker diye yutturan matbaacılar da suçludur dememişti.

Tasarımdan anlamayan cahil müşteriler de suçludur dememişti...

Sadece devlet maddesini sorular kısmına eklettim.

Buna rağmen cevaplarda büyük bir çoğunluk; SUÇLU olarak kendini GRAFİKER SANANLAR ve ÖNÜNE GELENİN GRAFİKER OLMASI ve İŞSİZLİK maddelerini işaretlemişlerdi.

Yani işsiz bırakanların SUÇU YOK. Millet kendi kendine işsiz kalıyor. Pazarcılık yapmıyor da grafikerlik yapıyorsa SUÇLUDUR !.

2 aylık kurslar ile milletin umutlarıyla oynayan dersanelerin hiç SUÇU yok, ama buradan çıkıp piyasaya grafiker diye girenlerin SUÇU var !

Eeee, bu dersaneleri kontrol etmeyen DEVLET GÖREVLİSİNİN hiç SUÇU YOK ! Üniversitede grafik öğretim üyesi olup da haftada 2 gün günde 3 saat ders verip , ayda 24 saat ders verip 2-3 grafiker maaşı kazanan eğitmenlerin bu gidişe DUR demeyişinin hiç SUÇU yok!

Grafikerler Meslek Kuruluşu diye bir örgüt var. Bunun sessiz kalmasının hiç SUÇU yok.

Tek SUÇLU işsiz kalıp, pazarcı olmaktansa GRAFİKER olmak isteyen ÇARESİZLER...

İşte her elmanın KURDU kendi içinden olur.

Sen cehaleti görme, sen zalimleri görme, sen MAZLUMLARI suçlu ilan et...

Grafiker milleti, çaresiz grafikerleri suçlu görüyor ama kimse SİSTEMİ göremiyor. Ağacı görüyor ama ormanı değil.

Onun için kuran'dan ayet söylüyoruz. Ki onların gözüne perde inmiştir , göremezler diye...

Onun için burada aynı günde 5 ayrı kişiye 5 ayrı mektup yazıyoruz, maaşlı eleman gibi...

Niçin? SUÇLUyu hep birlikte bulalım diye !

Hala bulamadık mı?
Hala suçlu gariban mac operatörü müdür, yoksa sivrisinek gibi mac operatörü üreten bataklık mıdır?

Mesele mektepli-alaylı ayrımı değildir.
Mesele çok kaliteli eğitimin çok yükseklerde ve ulaşılmaz olması, aşağı tabakalara ise işçi eğitimi verilerek kürek mahkumu yetiştirilmesidir.

Mesela bu problemle niçin Reklamcılar Derneği ilgilenmez? Elitlerin avamla ne işi olur ki? Onlar art direktöre art direktör, mac operatörüne mac operatörü derler.
Matbaacılar gibi mac operatörüne grafiker demezler. Niçin?

Bu sitede kendinizi ne olarak görüyorsunuz diye bir anket vardı, sanırsam bir tek ben art direktör dedim. %90'ı grafiker demiş. Bunun içinde eminim %80'i mac operatörüdür. Çünkü ya gerçekten grafiker olduğuna inanıyor garibim, ya da öyle gözükerek kendini kandırıyor ama öyle olmadığını biliyor. Geri kalan %5 veya 10 kadarı dürüstçe mac operatörüyüm demiş.

Ondan sonra herkes grafiker oldu diye hayıflanıyoruz. Ondan sonra ben safler belli olsun dediğimde veya nüket hanım kim kimdir dediğinde herkes kendi penceresinden bakıyor diyorlar...

Buyrun, bilimin penceresinden bakalım...

Bu pencereden bakacak ve görecek göz, duyacak kulak, düşünecek beyin lazımdır. Gördüklerini HAYKIRACAK AĞIZ ve Cesaretli YÜREK lazımdır. Gerisi teferruattır.

Problem tarlada ve tohumdadır. O tarlaya bu tokum atılırsa ürün de bu olur.TÜRKİYEDE GRAFİKER YERİNE MAC OPERATÖRÜ YETİŞTİREN BİR SİSTEM KURULMUŞTUR !
Anlamayan var mı? İtirazı olan var mı?
 
Son düzenleme:

I3oI2a

🌟Usta Tasarımcı🌟
Katılım
11 Ara 2007
Mesajlar
394
Tepkime puanı
3
bence yoktur hayal gucu olan ve bunu belırlı programlarla yansıtabılen her yastan ınsan olabılır yeterkı uretken olsun yenı seylere acık olsun
 

:::AmbrosiA:::

♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
4 Nis 2008
Mesajlar
1,868
Tepkime puanı
27
Yaş
47
faruk bey benimde belirttiğim zaten bunlar ama sanırım uzun yazılarım karışık ifadeler içeriyor... daha kısa yazayım... suçlu kim derken piyasadan, işverenden, devletten vs. saydıklarınızdan bahsediyorum zaten... sadece yazıyı daha da uzatmamak için üstü kapalı geçtim o kadar... sizin benim neyi yanlış bulduğumu ve düşüncelerimi anladığınızdan eminim aslında... sanırım yazarak anlatma konusunda biraz ifade noksanlığım oluyor... mümkün olsaydı yüzyüze bu konuları tartışabilmeyi isterdim... saygılar...

nüket hanım isteğinize saygı duyuyorum ve özelinize gereken açıklamayı yapıyorum bilginize...
 
Son düzenleme:

art_design

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
22 Mar 2008
Mesajlar
68
Tepkime puanı
0
sanat tarihi okumayan arkadaşların bir an önce kaynak kitapları edinmesi gerekiyor sanırım. beyin fonksiyonlarını yerine getirdiği müddetçe insan düşünür, tasarlar. yaş ne olursa olsun...
 

farukcagla

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
127
Tepkime puanı
2
Web sitesi
www.fcagla.com
hocam bu meslekte yeni sayilirim, hatta başka bir konuda bu kadar üstadın arasında kendime grafiker bile diyemiyorum demiştim.. ve sizi hiç tanımama rağmen yazilarinizi hiç usanmadan sonuna kadar okuyorum, ki uzun yazıları okumaktan hiç haz almam :)

Allah razı olsun siz böyle dedikçe ben gaza geliyorum, yemek yemeği bile unutup yazıyorum.

Evet uzun yazı okumak sıkıcı gelebilir, hele bizim toplumda kısa yazı bile okunmaz, spor sayfası veya haber başlıkları dışında.

Ama her nedense benim uzun yazılarım okunuyor. Bu da beni çok sevindiriyor.Umutlandırıyor.

Tekrar teşekkür ederim.
 

Büşra Giritoğlu

♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
21 Haz 2008
Mesajlar
1,443
Tepkime puanı
14
şakamı bu bence asıl 40dan sonra profesyonelleşiyo ve tam bir grafiker oluyo insan onca yılın tecrübesini bi çırpıda atamayız ozaman 40dan sonra kim nerden yicek ekmegini.
 

farukcagla

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
127
Tepkime puanı
2
Web sitesi
www.fcagla.com
şakamı bu bence asıl 40dan sonra profesyonelleşiyo ve tam bir grafiker oluyo insan onca yılın tecrübesini bi çırpıda atamayız ozaman 40dan sonra kim nerden yicek ekmegini.

Kendisini Avrupa topluluğuna girmeye layık gören; Türkiye gibi laik, sosyal ve demokratik bir hukuk devletinde 40'ından sonra maaşlı iş arayan grafiker ya aç kalacak, ya tecrübesizlerin aldığı maaşa razı olup hem maddi hem manevi yönden ezilecek, ya da parça başı iş yapacak veya kendi firmasının kuracaktır.

Yaşına uygun mevkiide ve pozisyonda mesela bir sanat yönetmeni olarak iş bulması artık çok ama çok zor. Çünkü ya Ekrem tipi grafikerler, ya da Damat tipi müşteriler çoğalmıştır.

Sanat yönetmenliği ya müşteri, ya da grafikerin patronu yapmaktadır.
Kısaca bilgisi olsun olmasın para veren emir vermektedir.

Ben Topkapı 2nci matbaacılar sitesinde büyük bir matbaada art direktör olarak çalışıyordum. O sitede bulunan binlerce matbaanın içinde art direktör maaşı olarak 3 grafikerin maaşının bir kişiye verildiği tek matbaaydı.

Matbaa patronunun aklını çelenler, beni kıskananlar oluyordu.

Mesela yemeklerini beğenmediğim için personeli başka lokantaya yönlendirmiştim. Müşteri kaybeden lokantanın sahibini, bir gün bizim patrona beni ispiyon ederken duydum. Benim için diyordu ki;

-Bir kere adam olsaydı bu zamana kadar emekli olurdu, her sene iş değiştirmezdi. Adam olmadığı oradan belli. Ayrıca akıllı biri olsaydı şimdiye kadar çoktan kendi yerini açmış olurdu. Senin yanında 45 yaşından sonra çalışmak zorunda kalmazdı. Buradan anla işte adam olmadığını...

Bizim paton da onu dinliyor ve hak veriyordu...

Demiyordu ki ; ne istiyorsun adamdan, namusu ile, bilgisi ile, tecrübesiyle 45 yaşından sonra halen çalışıyor. Her aşçı lokanta açmayabilir. Sen hiç 45 yaşında olan aşçı çalıştırmadın mı?

Kayseride çalıştım, Afyonda çalıştım. Anodolu insanında şu kanaat vardır; köşebaşındaki el arabasında köfte pişirip satan adama PATRON, büyük bir firmada muhasebeci olarak çalışan adama İŞÇİ gözüyle bakarlar.

İşçilerin arasında en kıdemlisi ve ağır olanı da müdür'dür.Herkese müdürüm derler...

Müdürden de saygı nedeniyle değil, devlet makamını çağrıştırdığı ve elinde yetki olup gerektiğinde milleti ezebileceği için korkulur.

Art direktör de sanat müdürüdür ama bunu kimse bilmez. Çünkü sanatı kimse bilmez.

45 yaşında sigortalı olarak çalışana da acırlar, çünkü gençlerin arasında, gençlerin kullandığı bilgisayarı gençler gibi kullanmaktadır. Tek farkı yaşlı olmasıdır.

Ah canıım bu yaşında bu gençlerin arasına nasıl düştün sen derler. Sanki erkeklerin girip çıktığı kötü bir eve düşmüş gibi...

Baştan kaybetmiştir, çünkü yönetici değildir. Çünkü grafikerlikte yöneticilik yok edilmiş. Operatörleri grafiker diye yutturan bir mekanizme işler hale getirilmiştir.Bu da daha çok sayıda, daha genç ve daha ucuz köle demektir.

45 yaşındaki grafiker de kendini patrona ezdirmeyeceği için, sistem de ezmek ve sömürmek üzerine kurulduğu için, ve herkes de bunu doğal gördüğü için doğaldır ki;
Yaşlı ve olgun grafiker 40 ından sonra ya aç kalacaktır, ya da maddi manevi zorlukları sineye çekecektir. Ya da kendi müşterisini kendi bulacaktır.

İstisnalar yok mudur? Vardır. Ama onlar adı üstünde istisnadır.
 
Son düzenleme:

Büşra Giritoğlu

♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
21 Haz 2008
Mesajlar
1,443
Tepkime puanı
14
valla hocam nediyeyim bazı insanlar kendinden çok tecrübeli kişilerden bşy öğrenmek yerine taktir etmek yerine arkanızdan kuyu kazarlar nedenmi çünkü siz tecrübelisinzdr iyi iş çıkarıyosnzdr ve bunu kıskanıyolardr ama patronunuzn o şekilde davranmsıda cok saçma patron olan benim ben karar verirm arkasından konuşmayp diyeceğini söylediğine bakın yazık nedim.
 

yasemin özbek

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
29 Ağu 2008
Mesajlar
751
Tepkime puanı
4
tasarım yapmanın yaşı yoktur bence.katılıyorm sıze ama bugn ku şartlar bizim sektordeki patronlar gnclerı tercıh edıyor hem daha ucuz hem daha cok hayal gucu demek kişiler çalısmak istesede sektor izin vermıyor demk istıyorm.
 

farukcagla

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
127
Tepkime puanı
2
Web sitesi
www.fcagla.com
tasarım yapmanın yaşı yoktur bence.katılıyorm sıze ama bugn ku şartlar bizim sektordeki patronlar gnclerı tercıh edıyor hem daha ucuz hem daha cok hayal gucu demek kişiler çalısmak istesede sektor izin vermıyor demk istıyorm.

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Demek yaşlıların hayal gücü daha sınırlı, demek gençler daha yaratıcı...
O zaman gençleri tercih etmeleri normal demektir.

Hayal gücü sınırlı ve taratıcı olmayan moruklareı kim ne yapsın ki? Bir de hocam diyorlar, usta diyorlar yaşlılara.

Hayal gücü sınırlı olan kişi usta olur mu ya?

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
 

korsanturk

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
8 Eki 2008
Mesajlar
18
Tepkime puanı
0
Picasso kaç yaşına kadar sanatını icra etti . 40 yaşından sonra resim çizmeyi bıraktımı ? Yada 40 yaşından sonra yeteneklerini yitirdimi ? Bu iş istekle olur bence , eğer kafandakileri hala çizime grafiğe dökebiliyorsan ve yaptığın işi seviyorsan 100 yaşındada olsan yaparsın . Ayrıca yaşın verdiği tecrübede üzerine eklenirse çok daha başarılı işler ortaya çıkar diye düşünüyorum . Bu iş beyinde bitiyor arkadaşlar yaşta değil .

Saygılarımla
 

shedesign

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
19 Mar 2008
Mesajlar
2,234
Tepkime puanı
104
Web sitesi
www.asigazetesi.com
grafiker olmanın yaş sınırı yoktur olmamalı da. tecrübe bazen yaratıcılıktan daha önemli ürünler koyuyor ortaya.. ama bana sorarsanız genelden biraz daha özele gidecek olursak gençler yapmalı tasarım işini. teknolojiyi daha yakından takip edebilen daha dinamik ve daha az tecrübe ile daha çok yaratıcı olan kişiler yapmalı.. neden olarak sıralayabılecegım o kadar cok sey varki.. örneğin kişiler zaman içerisinde çalıştıkları yere bağlı olarak yaratıcılıklarını kullanmaktansa standartlara uygun ortalama farklılıkta işler çıkarıyorlar ortaya bunun sebebi tam olarak bilinçli olmasada bilinç altında zaman içerisinde kendilerinden çok şey katarak, saatlerini hatta günlerini vererek yaptıkları tasarımların maddi olarak karşılığını yeterli bulamamaları.. bu nedenle yaş ve tecrübeler ilerledikçe kişi kendi standardını ve kriterlerini oluşturup dünyanın en dinamik sektörlerinden biri olan sektörümüzün hareketliliğinden soyutluyorlar kendılerini.. oysaki gençler sürekli yenilik ve kendilerini geliştirme peşinde oldukları için sektörde yer edinmeye çalışırken kendilerini en farklı en kaliteli en iyi tasarımı sunarak göstereceklerini düşündükleri için sürekli aktif, yaratıcı, farklı, ve potansiyel olarak hareketli çalışıyorlar.. daha heyecanlı oldukları için bu tasarımlarına da yansıyor.. bende bunlardan bırı oldugum için ve çevremde pek çok yaş grubuna dahil grafiker/grafik tasarımcı bulunduğu için bu yorumu rahatlıkla yapabılıyorum.. gençler yapmalı bu işi derken ustaları da bır kenara bırakalım dıyemem asla.. ama tasarımda olmasada bence bu konunun erbabı olmuş kişileri kalite kontrol sorumluları yapmalıyız.. tasarımı yapan gencin denetleyicisi tasarımı müşteriden hatta işverenden önce görüp onaylayan yanlıs ve eksık yerlerı teknık olarak daha ıyı bılen ve gosteren kişi olarak çalışmaları hem onların sektörde ne kadar önemli bir yere sahip olduklarını en azından kendılerıne unutturmaz. hemde bızlere ıyı bırer yol gösterici olurlar.. bana katılan yada katılmayan herkese söyleyebılecegım sonsöz şudur;
gençler daha yaratıcı olsada eskilerden öğreniyorlar yaratıcılıgın ne demek oldugunu.. onların tasarımlarına bakarak onların öğütleriyle büyüyorlar.. alaylılarda mekteplilerde.. tecrübeye saygı , yeni yetişenlere de yol açmak gerek...
 

farukcagla

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
127
Tepkime puanı
2
Web sitesi
www.fcagla.com
grafiker olmanın yaş sınırı yoktur olmamalı da. tecrübe bazen yaratıcılıktan daha önemli ürünler koyuyor ortaya.. ama bana sorarsanız genelden biraz daha özele gidecek olursak gençler yapmalı tasarım işini. teknolojiyi daha yakından takip edebilen daha dinamik ve daha az tecrübe ile daha çok yaratıcı olan kişiler yapmalı.. neden olarak sıralayabılecegım o kadar cok sey varki.. örneğin kişiler zaman içerisinde çalıştıkları yere bağlı olarak yaratıcılıklarını kullanmaktansa standartlara uygun ortalama farklılıkta işler çıkarıyorlar ortaya bunun sebebi tam olarak bilinçli olmasada bilinç altında zaman içerisinde kendilerinden çok şey katarak, saatlerini hatta günlerini vererek yaptıkları tasarımların maddi olarak karşılığını yeterli bulamamaları.. bu nedenle yaş ve tecrübeler ilerledikçe kişi kendi standardını ve kriterlerini oluşturup dünyanın en dinamik sektörlerinden biri olan sektörümüzün hareketliliğinden soyutluyorlar kendılerini.. oysaki gençler sürekli yenilik ve kendilerini geliştirme peşinde oldukları için sektörde yer edinmeye çalışırken kendilerini en farklı en kaliteli en iyi tasarımı sunarak göstereceklerini düşündükleri için sürekli aktif, yaratıcı, farklı, ve potansiyel olarak hareketli çalışıyorlar.. daha heyecanlı oldukları için bu tasarımlarına da yansıyor.. bende bunlardan bırı oldugum için ve çevremde pek çok yaş grubuna dahil grafiker/grafik tasarımcı bulunduğu için bu yorumu rahatlıkla yapabılıyorum.. gençler yapmalı bu işi derken ustaları da bır kenara bırakalım dıyemem asla.. ama tasarımda olmasada bence bu konunun erbabı olmuş kişileri kalite kontrol sorumluları yapmalıyız.. tasarımı yapan gencin denetleyicisi tasarımı müşteriden hatta işverenden önce görüp onaylayan yanlıs ve eksık yerlerı teknık olarak daha ıyı bılen ve gosteren kişi olarak çalışmaları hem onların sektörde ne kadar önemli bir yere sahip olduklarını en azından kendılerıne unutturmaz. hemde bızlere ıyı bırer yol gösterici olurlar.. bana katılan yada katılmayan herkese söyleyebılecegım sonsöz şudur;
gençler daha yaratıcı olsada eskilerden öğreniyorlar yaratıcılıgın ne demek oldugunu.. onların tasarımlarına bakarak onların öğütleriyle büyüyorlar.. alaylılarda mekteplilerde.. tecrübeye saygı , yeni yetişenlere de yol açmak gerek...

Yaşlıların daha karar verici noktada bulunmalarını ben de destekliyorum.

Gençler bilebilse, yaşlılar yapabilse diye bir söz vardır.

Yaşlılar yönetici ve idareci konumunda olmalı, bu meziyetleri ile çalışıp para kazanmalıdırlar.

Ama bu; bilgiye ve tecrübeye değer veren toplumlarda olur.

Ucuz iş gücü ve kalitesiz emek arayan toplumlarda art direktörler işsiz kalır.

Gençler her zaman kalitesizdir demek istemiyorum. Onların yaratıcılıklarını, çalışkanlıklarını, dinamizmini olgunluklarıyla ve tecrübeleriyle yönlendirecek kişilere de ihtiyaç vardır.

İşte bu kişiler Shedesign dostumuzun deyimiyle kalite kontrol elemanı veya benim deyimimle süpervizör'dür. Veya genel meslek deyimiyle art direktördür. (sanat müdürü).(sanat yönetmeni).

Bunun gerekli olduğuna inanan toplumlar nitelikli toplumlardır ve bu toplumlardan nitelikli iş çıkar.

Bu yüzden batı ülkelerinde yapılan grafik tasarımlara hayran oluruz.

Bizde ise bir kişiden 5 kişinin yapacağı iş beklenir.

Gençler ise kolay sömürüldüğü tercih edilir.
Yaşlı elemanın ise emekli maaşı olanı ve geçim sıkıntısı olmayanı ve küçük bir ek ücrete çalışanı tercih edilir bizde.

Ve bu özellikleri taşımayan yaşlılar özellikle tercih edilmez...Tecrübesi ve uyanıklılılığı ile gençlere kötü olur diye de istenmez.

Ve asla yaşlı grafikere sen otur, iş yapma, iş yapanları kontrol et ve yol göster demezler. Bu işi iş diye görmezler. Bunu görecek kültür yoktur, kültür varsa vicdan yoktur.

Yaşlı grafikerin önüne de bir bilgisayar verip, otur tasarım yap, arada sırada gençleri de kontrol et derler.

Hep bir koyundan birden fazla post elde etmeye bakar benim uyanık işletmecilerim.

Bizde işletmeler elemanlarına ücret ederken layık oldukları parayı takdir ederek yaklaşım göstermezler ne kadar az ödersek o kadar kardır, ne kadar ezersek o kadar itaat eder diyerek yaklaşırlar.

Yani kul hakkını gözeterek değil, piyasaki genel ücret düzeyini gözeterek ücret verirler.

Mesela bir grafiker ayda 20 milyarlık iş üretse de 1,5 milyar maaş alır, ayda 10 milyarlık iş üretse de...

20 milyar iş üretene belki 200 milyon daha fazla verilir, ama aradaki 200 milyon fark asla ürettiğine orantılı değildir.

Bir anımı anlatmak istiyorum;
Massit Yüzyıl matbaacılar sitesinde bir matbaaya grafiker ile art direktör arasında bir konumda girmiştim.

6 ayın sonunda matbaanın iş hacmini tam 6 misli arttırdım. Yalan değil, abartı değil, tam 6 misli arttı işler.

Patronun oğlu," Faruk abi, sen yanımızda oldukça ben Akbank'tan bile iş alırım, kampanya ve konsept bulamama, tasarım yapamama diye bir derdim kalmadı. Şimdi Kozyatağında bir kat tuttuk, tüm ilaç firmalarına yakınlaştık, artık ajansımız orası, burası da matbaamız... Artık ajansı olan matbaayız veya matbaası olan ajansız" demişti...

Dediği doğruydu, Ford Otosan, Avensis, Organon gibi ilaç firmaları artık büyük ajanslarda yaptırabileceği grafik tasarımlarını bu matbaada bana yaptırabiliyordu, konseptini müşteriyle birlikte buluyor, metnini yazıyor, lay-out'unu hazırlıyor ve tasarımı okeyletip baskıya veriyorduk.

Yanıma eski ajansımdan getirdiğim çırağımı veya kalfamıda almıştım, onunla flash animasyonlar ve reklam filmleri bile yapıyorduk...

Ve ciddi olarak da tasarım fiyatı yazıyorduk.

Bir afişin tasarım fiyatı neredeyse benim bir maaşım kadardı...

Sonra ne oldu?
6 ayın sonunda benim zam zamanım geldi ve bana yüzde on zam yapıldı... Ben, benden 5-6 yaş daha yaşlı olan patrona gittim ve bu zammın benim şirkete olan artı değerimin çok altında olduğunu, hiç olmazsa yüzde 20 olması gerektiğini söyledim.

Aldığım cevap şu oldu; "elimizden gelen budur, işine gelirse..."

"İşime gelmiyor, ne zaman çıkıp gideyim?" dedim.

"Hemen bu akşam, ama önce elineki işleri bitir"dedi.

Elimdeki işler çok önemli, ama 6 kat iş hacminin artması önemsiz idi.

Oğlu yanıma geldi, "abi, ne yaptın yaktın beni" dedi.

Babasına rağmen reklam ajansı patronu olabileceğine dair umut taşıyan bu gencin hayallerini ben yıkmıştım, babası değil !!!!

Onun hayallerinin gerçekleşmesi, benim sömürülmeme bağlıydı...

Ayrıca sanki sadece onun hayalleri yıkılmıştı, benim hiç hayalim yok muydu? Arabamı yenilemek, daha iyi bir evde oturmak gibi. Bunlar yıkılmamış mıydı?

Ben çıktım, daha az maaşa iş buldum, Kozyatağındaki ajansı 2 ay sonra kapattılar, benim içerdeki maaşımı da özellikle geç ödediler... Aradan bir yıl geçti ve şu haberleri aldım; patronun oğlu babasını yönetimden uzaklaştırmış, kendisi başa geçmiş, 2 renkli makineyi satıp 4 renkli almışlar, ve artık ajanslıktan vaz geçmişler ve matbaacılık yolunda devam ediyorlarmış...

Ne kalite kontrolü, ne süpervizörü, ne art direktörü? Nerede yaşıyoruz, bir daha düşünelim...

Bir yaşlı grafikerden, bir yaşlılık öyküsü dinlediniz ! (okudunuz !)

Saygılarımla...
 
Son düzenleme:

Selim MERCANO

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
2 Tem 2008
Mesajlar
3,346
Tepkime puanı
96
işin özü sektör ise yaşa bağımlı diyebiliriz.Elit firmalarda ise yaşa bakılmaz yapılan işe bakılır.
İşin özü Grafiker ve tasarımcı arkadaslar ise.Hissetiği heyecanı ve monotonluguna yenik düşene kadar devam etmeli.
Her yaşın ayrı bir anlamı ,değeri,tecrübesi,sosyalkonumu vardır. Önemli olan şahsın kendisi tüm bunları üstünde nasıl taşıdıgı ve yansıttığıdır. Gerisi etki tepki olarak hayat normların uyuşmasıyla devam eder. Elbet Para ekonomisi önemlidir ,Ancak insan ekonomisini asla gözardı edemezler basamakları adım adım kullanmak kalıcı başarıyı istiyorlarsa..
saygılarımla...
 

shedesign

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
19 Mar 2008
Mesajlar
2,234
Tepkime puanı
104
Web sitesi
www.asigazetesi.com
sevgili faruk çağla yapmış oldugunuz açıklamalar ve gosterdıgınız anlayısdan dolayı tesekkur ederım..
 

salihsirmacekic

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
19 Eki 2008
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Merhaba,

erdemirs arkadaşım, tebrik ederim güzel bir konuya değindin güzel cevaplar. arkadaşlar öncelikle şunu unutmamalıyız tasarım bir sanattır. tasarım yapan insan bir sanatçıdır ve sanatçılar olayalara daha farklı gözle bakar daha hassas daha ayrıntılı düşünür. yani böyle bazen garip konuşan düşünen kişilerle karşılaşıyorum. genelde bu işin sanatına ulaşamamış işleri kalıplaşmış kişiler. yani gerçek tasarımı yapmak için bu alanın sanatınıda bilmek ve görmek gerek. evet genel olarak hiç bir mesleğin yaş sınırlaması yoktur. olmamalıdır. müzikte bir tasarımdır. resimde tasarımdır. mimarlık yada içmimarlıkta öyle ve sanatla uğraşıpta 50nin 60ın hatta 70in üstüne çok sanatçı var.
 

Dağlarkızı

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
11 Kas 2008
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
merhaba

Ben matbaada çalıştım ve bir abimiz vardı 56 yaşında maşallahı vardı harika tasarımları çalışmaları vardı bütün matbaa onun çalışmalarına bakar tasarım yaparken hiç birşey kaçırmamak için onu izlerdik.birde çantası vardı ki içinde geçmişte para verip aldığı cd ler onun için çok değerliydi. şimdi biz elimizi kaldırsak hepsi önümüzde işini harika yapıyordu onun gibilere çok ihtiyacımız var o yüzden fazla lafa gerek yok diyorum...
 
Üst