evet pratik ve eğitim önemli ama en önemlisi (yetenek ve hayalgücü)
Sanırım benim özel bir durumum var. Çok küçüklükten beri resim ve illustrasyon hastasıydım. 4-5 yaşında çizmeye başladım. Yaşıma göre çizimim iyiydi hatırlıyorum çizimleri gören bazı kişiler eve bol bol resim kağıdı gönderiyorlardı.
Fakat Almanyadan Türkiyeye gelince olay değişti. Çok az kullanılan bir defterimin ortasına hastayken çizdiğim resimler yüzünden ilkokul öğretmenimden evire çevire dayak yedim. Böyle bir dayağı yemeniz için normal şartlarda sapıklık yapmanız gerekir
Biraz dersler biraz ortam biraz aile yüzünden ilgim azaldı. Arada çiziyordum gene bir şeyler ama eskisi kadar iyi değildi. Lisede resim konusunda teorik-teknik bilgiler alıyorduk. Biz gün Resim hocası bi çizimimi görünce sen kesinlikle grafik tasarımcı olmalısın dedi.
Neden Ressam, resimci demedi orasını hatırlamıyorum.
Fakat ben aileden nasıl tepki alacağımı bilmediğimden hiç konunun üstünde durmadım. Tarih öğr. kazanıp sırf kolay ve kabul edilebilir diye
Ankaraya geldim. Orda ev arkadaşlarımın ve iş yerlerinde çalışkan arkadaşların bilgisayarlarında yeniden kendimi buldum. Programlar öğrendim. Flashla çizim ve animasyon yapmaya başladım. Yıl 2000'di.
Anladım ki yaparken tek sevicem iş bu tasarım-illustrasyon-animasyon arası bir meslek bulmalıydım. Lakin 2. bi okul çok zordu.
Daha sonraki yıllarda gerek arkadaşların gerek okulların çizim, animasyon, video edit gibi işlerini amatörce yapmaya başladım. Ve dedimki ben bu işi yapmalıyım ne olursa olsun. Dedim ki kafam çalışıyor bilgim var neyi öğrenebileceğimi kendim bulabilirim.
Ondan sonrada delicesine internet olsun basılı materyal olsun okumaya başladım. İnternet sitelerini takip ettim. Forumlarda ustalarla tanıştım sürekli sordum. Ve sonra kendi isteğimle çok düşük bir maaşla çok kötü bi ajansda çalışmaya başladım. Bunu özellikle yaptım. Staj olacaktı benim için girerkende herşeyi anlattım. Sonra bir matbaaya girdim. Zaten teorik olarak öğrendiğim şeylerin uygulamasını yaptım. Ondan sonra da kendime güvenerek daha iyi yerlerde çalışmaya başladım.
Bu süreç zarfında yüksek okul ya da fakülteye gitmeyi hep düşündüm güzel sanatlarda. Ama dedimki kendime istiyorsan yapabilirsin ama para kazanman ve kesinlikle daha fazla pratik bilgiye ihtiyacın var. O yüzden bunu sürekli erteledim.
Bende tasarım kitapları ve ebooklardan faydalanmaya başladım eğer bir yerde bilmediğim bi terim varsa araştırdım buldum öğrendim. Öğrenmek için tesadüfen olayın başıma gelmesini ve bi hata yapmayı beklemedim, birinin bana öğretmesini hiç beklemedim. Bu yüzden birim zamanda normal bir eğitim-öğretim sürecindeki (alaylı olsun okullu olsun) kişiden kat kat fazla ilerlediğime eminim.
O yüzden 3 yıllık mı? 3 yıllık tecrübemi olur diye konuşan arkadaşlara herkesin kendi süratinde ve ortamında ilerlemediğini hatırlatmak isterim. Ben 12 saatlik mesai sonunda 4-5 saatte evde çalışıyordum. Hem sanat tarihi dersi de aldım
Şu anda rahatladım eskisi kadar sıkmıyorum yeni şeyler öğrenmeyi zamana bıraktım.
Ama hala çok eksiğimin olduğunun farkındayım hala öğrenecek çok şey var mesleğimin en güzel tarafı bu. Mesleğim diyorum her yerde de savunuyorum. Acemi arkadaşlara çevremde sürekli okula gitmelerini öneriyorum.
Herkese kolay gelsin.