İnsan "ben" kavramını iyi düşünmeli.
"Ben", yanlışıyla, doğrusuyla şu ana kadar yaşadıklarınızla, yaşadıklarınızdan artakalanlarla şekillenir. (Bir çocuğun, bir eşin varsa "ben" her zaman, yalnızca "sen"den oluşmaz)
Hayatın neresinde duruyorsun?
Neler yaşadın, ne istiyorsun, neler olabilir?
Kadın ailenin temeli değildir. Ailenin temeli kadın ve erkektir. Devingen, dinamik olan hiç bir şey, tek ayağı üzerinde, uzun süreli ya da rahat ettirici biçimde duramaz.
Kadın da, erkek de kendi yaşamlarını biçimlendirme konusunda eşittir. Ortak yaşama gelindiğinde ne istediklerini, nelerden vaz geçip, geçmeyeceklerini iyi düşünmeliler.
Yaşam durağan değildir. istekler, beklentiler zaman içinde biçim değiştirebilir.
Değişimlere, oluşumlara hazır olmalıdır, gerek erkek, gerek kadın.
Kadın, eğer öyle istiyorsa;
-yalnızca çocuk ve evinin kadını olmayi seçebilir.
-yalnızca kariyer yapmayı seçebilir.
-kariyerini sürdürürken, çocuğum da olsun diyebilir.
Bunlardan hangisini seçerse seçsin, yaşamı paylaştığı biri varsa onunla uzlaşmalıdır.
Yaşamı paylaşan erkek, bu uzlaşmaya hazırlıklı olmalıdır.
Ya da uzlaşmamaya, yoluna yalnız devam etmeye belki.
Eğer ki çocuk yapmışsınız, o çocuk artık, öyle ya da böyle, sizin "ben" kavramınıza dahildir, erkek ya da kadın.
Davranışlarımızın sonuçları bizi mutlu etmişse "iyi", mutsuz olmuşsak "kötü" yapmışızdır.
İyi yaşamak, yaşatılmak, hakkımız olduğu kadar sorumluluğumuzdur aynı zamanda.