Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

Kim Kimdir?

Ben,


  • Kullanılan toplam oy
    194
  • Anket kapatılmış .

shedesign

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
19 Mar 2008
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
104
Web sitesi
www.asigazetesi.com
Açıkçası shedesign arkadaşımızın bahsettiği farkı bende göremediğimi belirtmek isterim. :S

Bir insanın donanım özellikleri zaten yetenekleri ile alakalı bir durumdur. Meslekler de yeteneklere göre seçildiğinde başarılı olunduğuna göre...

Bu da demek oluyor ki:

mesleki yeterlilik - yeterliliğe göre meslek

Aralarında ki tek fark sanırım "göre" kelimesinin araya konması.

evet..
o göre kelimesi bu konuda çok farklı anlamlar kazanabılıyor sevgili volkan umarım son verdıgım ornekte ne demek ıstedıgımı daha ıyı anlamıssınızdır
 

sedat17

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
3 Ara 2007
Mesajlar
516
Tepkime puanı
8
ben hem fotoğrafçıyım hem grafikerim.... a mıdiyim b midiyim c midiym d miyim e midiyim :D:D:D:D
 

ayl

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
3 Eyl 2008
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
arkadslrr bn siteye yenı kayt oldm nereye yazcgmı bılemedm ama sizde tam çizim konusuorken bnmde bir sorum olacak.bn busene grfk tasarım bölümüne baslıoyrm tam olrk kagt kalem çizim yaptrıolar mı derslerde merak edıorm.cvplarsanz cokk sewnrm smdıden teskrler:(
 

Nüket HOTALI

♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
27 Ocak 2008
Mesajlar
1,139
Tepkime puanı
35
Yaş
51
Web sitesi
www.hotali.com.tr
arkadslrr bn siteye yenı kayt oldm nereye yazcgmı bılemedm ama sizde tam çizim konusuorken bnmde bir sorum olacak.bn busene grfk tasarım bölümüne baslıoyrm tam olrk kagt kalem çizim yaptrıolar mı derslerde merak edıorm.cvplarsanz cokk sewnrm smdıden teskrler:(

Forum kurallarını okuyup, site üzerinde arama yaparsanız, bolca yanıt bulacaksınız...
 

erdemcagla

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
27 Tem 2007
Mesajlar
163
Tepkime puanı
2
Web sitesi
www.erdemcagla.com
mesleki yeterlilik; (grafiker için) photoshop, corel, indesign, illüstrator v.s. gibi programları bilmekle başlıyor.. bunları bılıyorsanız eğitiminiz yeteneğiniz bilgi ve beceriniz varsa mesleğinizde yeterli seviyedesiniz denilebilir.. (en iyi seviye demiyorum yeterli seviye diyorum!)
yeterliliğe göre meslek adı; (ofset için) benim yeterliklerim arasında kalıp çekmek, baskı yapmak yok, boyadan anlamam, film çekmem, trase bilmem, aydınger kullanmam vs. peki ben kendıme ofsetçi diyebilir miyim? aralarında buyuk bır bag oldugu kadar buyuk de bır fark var yenı egıtım sıstemımıze gore meslek dallarına ayrılıyor tum meslek grupları.. artık herkes ofsetçi değil, kalıp ustası, baskı ustası, filmci gibi dallara aldıkları yeterlilikle ayrılıyor işte fark da buradan kaynaklanıyor..
bırı sizin donanımınız..
diğeri donanımınızın sektördeki adı..

birini siz belirliyor yolunu çiziyorsunuz sınırsızca eğitim alabiliyorsunuz
diğeri sizin belirlediklerinizi sınıflandırıyor..




sanırım sayın nüket anlatmak ıstedıgımı anlamamış,
şu şekilde izah edeyim isterseniz teknik terimlerden kurtulup;

tasarım yapabiliyorsanız bu sizin bildiğiniz birşeydir
ve tasarım yapabiliyorsanız bunun yanında Grafikerliğin diğer özniteliklerine sahipseniz siz grafikersiniz demektir..

bilgiler deneyimlerden
meslekler ise bilgilerden doğar anlatmak istediğim şey bu..

bilgi mesleki yeterliliktir
bildiklerinizin ne olduğu meslek adınızdır..

tıpkı grafiker, grafik tasarımcı, operatör de oldugu gibi..
bunlar neye göre birbirlerinden ayrılıyorlar? bilgi ve donanımlarına göre yeterliliklerine göre öyle değil mi?

bu meslekleri belirleyen bilgi ve deneyim de yeterliliklerimiz oluyor

benzerler birbirlerine çünkü biri diğerinden doğar
ama aralarındaki çok büyük fark;
yeterlilikleri meslek olarak yapmadan da edinebiliriz
ama mesleğimizi yeterliliklerimiz olmadan yapamayız..

ben corel photoshop bılmeden grafikerim diyemem
corel ve photoshop bilen herkes ben grafikerim diyemez...

umarım sımdı anlamıssınızdır..

herkes yemek yapar ama herkes ahçı olamaz
her ahçı yemek yapmayı bılmek zorundadır..


Bilgisayar programlarını bilmeyem grafiker olamaz diyorsunuz. Bu görüşünüze katılmıyorum. Eskiden bilgisayar mı vardı? Mac operatoru eğer program bilmez ise o mesleğini icra edemez. Ama grafik tasarımcı( aslında grafiker ama nüket hanımın dediği gibi operatorler kendilerini grafiker sandıkları için grafik tasarımcı diyorum) gerekirse operatorun yanına oturur tasarımı güzel bir şekilde yaptırır.

Yapılan tasarım grafik tasarımcınındır. Mac operatoru yaptı ama. Hayır yaptıran grafik tasarımcı veya art director dur. Operatorun tek hakkı işin hammaliyesini üstlenmiş olmasıdır. Uygulamasını yapmasıdır. Yeni bir fikir üretip o fikir ile tasarım yapmış değildir.

Art director hem grafikerdir hem fotoğrafçıdır malesef hem de metin yazarıdır. Art director 4-5 kişilik grafik ekibini yönetebilmelidir. Adı üstünde "DIRECTOR" yani yönetmen. o kadar maaş alıyor slogan da bulsun, metin de yazsın diyor birileri. Art director fotoğrafı çok iyi bilmelidir. Kusurlu çekilmiş fotoğrafı düzeltebilmelidir veya fotoğrafçıya şöye çek böyle çek şu fonu kullan diyebilmelidir. 32 sayfa katalofun 4-5 sayfasını art direktor yapmalı geri kalanlarını tablolarını yazılarını ürün fotoğrafları vs. operator veya grafiker yapmalıdır.

Günümüzde art direktöre o kadar maaş alıyosun 32 sayfayı da sen yap diyen birileri bulunmaktadır.

Digital makine çıktığından beri eline D-SLR yi alan fotoğrafçı oldu. Babamın 25 yıllık PENTACON PRACTICA marka analog makinalarına bakıyorum, içimden bu makinalarla çalışmamış kişinin fotoğrafçı olması çok yanlış diyorum.

Mac operatorunun kendisine bırakın grafiker ART DIRECTOR dediği bile oluyor. İnşallah gelecek yıllarda piyasadaki çarpıklıklar ve sorunlar gerekli kurumlar tarafından denetlenir-çözülür.
 

Gökhan TEKİN

ARTniyetli
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
2 May 2007
Mesajlar
4,702
Tepkime puanı
74
Flood yapmayınız sayın erdemcağla.
Eğer mesajınıza ekleme yapmak istiyorsanız lütfen düzelt butonunu kullanırak ekleme yapınız.
 

farukcagla

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
127
Tepkime puanı
2
Web sitesi
www.fcagla.com
Önce geçmiş yazılarımdan konuyla ilgili olan yerlerini bir araya getiriyorum;

GRAFİK SANATI NEDİR?
* İlk çağ insanları duvarlara iz bırakmışlar...
* Grafik Tasarım; kağıda (yüzeye) bırakılan iz ile akıllara iz bırakma mesleğidir.
* Grafik; yazılı-çizili-basılı her şey demektir.

Bu işin eğitimini alarak yapan kişilere "Grafiker" (Almanca) veya "Grafik Tasarımcı" (Türkçe) veya Graphic Designer (İngilizce ) denilir.


GRAFİKER NEDİR?
* Grafik tasarımcıdır.
* Güzel Sanatlar meslek grubu içinde Müzisyen, Besteci, Yazar veya Ressam gibi sanatçıdır.
* Fikir ve Sanat Eseri Kanuna göre Grafik Tasarım Eseri Sahibidir.

GRAFİKER Neleri Bilmelidir?
* Grafiker her şeyden önce eski ustaların bildiği ışık, gölge, renk, doku, perspektif gibi resmin temel kurallarını bilmelidir.
* Fotoğrafçılığı iyi bilmelidir.
* Matbaacılık, yayıncılık ve iletişim kurallarını bilmelidir.
* Sanat tarihini ve kültürünü, uygarlık tarihini bilmelidir.
* Yaşadığı toplumu bilmeli, dünyanın farkında olmalıdır
* İyi bir tasarımcı olması için AYDIN kimliğine sahip olmalıdır.
D.S. (Dijital Sonrası) dönemde;
* Dijital görüntü teknikleri (dijital fotoğraf, web ve multi medya)
* Dijital Tasarım (bilgisayarda tasarım programları)
* Dijital Baskı gibi 3 önemli aşamayı bilmek durumundadır.

Grafikerlik seçkin toplumlarda seçkin bir meslektir.
* Osmanlıca bir söz vardır; Marifet iltifata tabidir, iltifat görmeyen marifet zayiidir.
* Marifet mesleği olan grafik tasarımcılık düşünceye, tasarıma değer verilmeyen ortamlarda yeşermez, körelir...
* Resim, yazı, edebiyat vs. gibi birçok sanatın modern teknolojiyle sentezi olduğundan çağdaş bir meslektir.
* Zevkli ve cazip yapısı nedeniyle ne yazık ki tasarım bilmeden yapılabileceğine inanılan, çok rağbet gören, çok kolay sanılan bir meslektir.* Grafikerlik; sanayi ve ticaretin ihtiyaç duyduğu çok önemli bir meslektir.
Grafikerlik ayrıcalıklı, zevkli ve dünyası çok geniş bir meslektir.
Çocuk kitapları dizaynından web dizaynına, kutu ve ambalaj dizaynından gazete ilanı dizaynına kadar ufku çok geniş kültürel olarak zengin bir meslektir.

Türkiye'nin kültürel düzeyi ilerledikçe grafikerlik çok daha tatminkar hale gelecektir.

Alıntılar bu kadar.

Şimdi Art Direktörlük bahsine temas etmek istiyorum.

Art Direktörlük?
Önce bilgisayar operatörü ve grafiker arasındaki farkı bilelim.

Sonra Grafiker mi Grafik Tasarımcı mı gibi biri Almancadan yerleşmiş, biri İngilizcenin Türkçesi iki kelime yüzünden gereksiz tartışmalara son verelim.

Daha sonra uyanık patronların icadı Grafik Tasarımcı mı, Tasarımcı Grafiker mi gibi saçma tartışmalardan vaz geçelim. (Sanki grafiker tasarımcı olmaz, tasarımcı olmayana grafiker denir. Çünkü o mac operatörüdür diyorlar ya, peki niye elmaya elma mac operatörüne mac operatörü demiyorsun da mac operatörüne grafiker anlamı yüklüyorsun?. Yine kurnaz patronların gaz vermesidir, dikkat edelim !)

En sonra Art nedir Direktör nadir? Tek kişi çalışan art director olur mu? Art Direktörün ekibi olmalı mı? Ekipsiz art director neyi yönetir? Art director ile kreatif director arasında fark var mıdır? Mevzu kreatif ise, Türkçesi de yaratıcılık ise, sadece kreatif director mü yaratır, art director yaratamaz mı? gibi konulara gireriz.

Bu arada bir kopya vereyim;

1-Sadece çok sayfalı dergi katalog yapımında uzmanlaşmış grafikere mac-(bilgisayar) operatörü,

2-Kurumsal kimlik –logo-amblem konularında ve illüstrasyon- etiket-ambalaj konularında uzmanlaşmışlara grafik tasarımcı

3-Kampanya, konsept, basın ilanı, TV filmi vs gibi konularda uzmanlaşıp grafik ekibi yönetebilenlere de art direktör demek uygundur diye düşünüyorum.

Ama 3 grup arasında keskin hatların olduğunu savunmuyorum, yumuşak geçişler her zaman mümkündür diyorum.

(Bu arada web grafikerliğini de-web tasarımcılığını da-ihmal etmeyelim. Web programcıları web tasarımcıyım diyorlar ama tasarım bilmiyor, hazır template’leri dayıyorlar müşterilere. Tıpkı clip artları yaslayan mac operatörleri gibi)

Aslında bu tanımları veya sınıflandırmayı kim yapmalı, hangi grafiker örgütü? Devlet? Kurslar? Dersaneler? Üniversiteler? Matbaa patronları? Reklam ajansı patronları? Kim yapmalı, kim?

Son söz; ben grafikerin gerekli programları iyi kullananını , iyi tasarım bilenini, reklamcılık ve iletişimden anlayanını, zeki ve kültürlü olanını severim.

Saygıyla.
Faruk Çağla
 
Son düzenleme:

shedesign

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
19 Mar 2008
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
104
Web sitesi
www.asigazetesi.com
Önce geçmiş yazılarımdan konuyla ilgili olan yerlerini bir araya getiriyorum;

GRAFİK SANATI NEDİR?
* İlk çağ insanları duvarlara iz bırakmışlar...
* Grafik Tasarım; kağıda (yüzeye) bırakılan iz ile akıllara iz bırakma mesleğidir.
* Grafik; yazılı-çizili-basılı her şey demektir.

Bu işin eğitimini alarak yapan kişilere "Grafiker" (Almanca) veya "Grafik Tasarımcı" (Türkçe) veya Graphic Designer (İngilizce ) denilir.


GRAFİKER NEDİR?
* Grafik tasarımcıdır.
* Güzel Sanatlar meslek grubu içinde Müzisyen, Besteci, Yazar veya Ressam gibi sanatçıdır.
* Fikir ve Sanat Eseri Kanuna göre Grafik Tasarım Eseri Sahibidir.

GRAFİKER Neleri Bilmelidir?
* Grafiker her şeyden önce eski ustaların bildiği ışık, gölge, renk, doku, perspektif gibi resmin temel kurallarını bilmelidir.
* Fotoğrafçılığı iyi bilmelidir.
* Matbaacılık, yayıncılık ve iletişim kurallarını bilmelidir.
* Sanat tarihini ve kültürünü, uygarlık tarihini bilmelidir.
* Yaşadığı toplumu bilmeli, dünyanın farkında olmalıdır
* İyi bir tasarımcı olması için AYDIN kimliğine sahip olmalıdır.
D.S. (Dijital Sonrası) dönemde;
* Dijital görüntü teknikleri (dijital fotoğraf, web ve multi medya)
* Dijital Tasarım (bilgisayarda tasarım programları)
* Dijital Baskı gibi 3 önemli aşamayı bilmek durumundadır.

Grafikerlik seçkin toplumlarda seçkin bir meslektir.
* Osmanlıca bir söz vardır; Marifet iltifata tabidir, iltifat görmeyen marifet zayiidir.
* Marifet mesleği olan grafik tasarımcılık düşünceye, tasarıma değer verilmeyen ortamlarda yeşermez, körelir...
* Resim, yazı, edebiyat vs. gibi birçok sanatın modern teknolojiyle sentezi olduğundan çağdaş bir meslektir.
* Zevkli ve cazip yapısı nedeniyle ne yazık ki tasarım bilmeden yapılabileceğine inanılan, çok rağbet gören, çok kolay sanılan bir meslektir.* Grafikerlik; sanayi ve ticaretin ihtiyaç duyduğu çok önemli bir meslektir.
Grafikerlik ayrıcalıklı, zevkli ve dünyası çok geniş bir meslektir.
Çocuk kitapları dizaynından web dizaynına, kutu ve ambalaj dizaynından gazete ilanı dizaynına kadar ufku çok geniş kültürel olarak zengin bir meslektir.

Türkiye'nin kültürel düzeyi ilerledikçe grafikerlik çok daha tatminkar hale gelecektir.

Alıntılar bu kadar.

Şimdi Art Direktörlük bahsine temas etmek istiyorum.

Art Direktörlük?
Önce bilgisayar operatörü ve grafiker arasındaki farkı bilelim.

Sonra Grafiker mi Grafik Tasarımcı mı gibi biri Almancadan yerleşmiş, biri İngilizcenin Türkçesi iki kelime yüzünden gereksiz tartışmalara son verelim.

Daha sonra uyanık patronların icadı Grafik Tasarımcı mı, Tasarımcı Grafiker mi gibi saçma tartışmalardan vaz geçelim. (Sanki grafiker tasarımcı olmaz, tasarımcı olmayana grafiker denir. Çünkü o mac operatörüdür diyorlar ya, peki niye elmaya elma mac operatörüne mac operatörü demiyorsun da mac operatörüne grafiker anlamı yüklüyorsun?. Yine kurnaz patronların gaz vermesidir, dikkat edelim !)

En sonra Art nedir Direktör nadir? Tek kişi çalışan art director olur mu? Art Direktörün ekibi olmalı mı? Ekipsiz art director neyi yönetir? Art director ile kreatif director arasında fark var mıdır? Mevzu kreatif ise, Türkçesi de yaratıcılık ise, sadece kreatif director mü yaratır, art director yaratamaz mı? gibi konulara gireriz.

Bu arada bir kopya vereyim;

1-Sadece çok sayfalı dergi katalog yapımında uzmanlaşmış grafikere mac-(bilgisayar) operatörü,

2-Kurumsal kimlik –logo-amblem konularında ve illüstrasyon- etiket-ambalaj konularında uzmanlaşmışlara grafik tasarımcı

3-Kampanya, konsept, basın ilanı, TV filmi vs gibi konularda uzmanlaşıp grafik ekibi yönetebilenlere de art direktör demek uygundur diye düşünüyorum.

Ama 3 grup arasında keskin hatların olduğunu savunmuyorum, yumuşak geçişler her zaman mümkündür diyorum.

(Bu arada web grafikerliğini de-web tasarımcılığını da-ihmal etmeyelim. Web programcıları web tasarımcıyım diyorlar ama tasarım bilmiyor, hazır template’leri dayıyorlar müşterilere. Tıpkı clip artları yaslayan mac operatörleri gibi)

Aslında bu tanımları veya sınıflandırmayı kim yapmalı, hangi grafiker örgütü? Devlet? Kurslar? Dersaneler? Üniversiteler? Matbaa patronları? Reklam ajansı patronları? Kim yapmalı, kim?

Son söz; ben grafikerin gerekli programları iyi kullananını , iyi tasarım bilenini, reklamcılık ve iletişimden anlayanını, zeki ve kültürlü olanını severim.

Saygıyla.
Faruk Çağla

sevgılı faruk çağla;
yapmıs oldugunuz acıklamalar ve konuya katmıs oldugunuz acıklıktan dolayı sıze tesekkur edıyorum.. son noktayı koymus sayıyorum sızı kendı adıma.. anlam karmasasından dodugu sanılan meslek karmasası aslında anlam bılgısızlıgınden kaynaklanıyormus... aydınlattıgınız ıcın sıze cok tesekkur ederım.. bana katılan yada katılmayan herkese söyleyebılecegım tek sey sudur;


sıfatın ne olursa olsun yaptıgın işe bakar insan,
sen kendıne ne dersen de, aynanın gosterdıgı kadarsındır bu hayatta
ılerı gıtmek ıstıyorsan aynaya yaklas ve kırısık alnına bak
oradakı deneyım ve bılgı
isminin ne oldugundan cok daha fazla sey ogretmıstır sana
shedesign








yukarıdakı metın alıntı degıldır.. tamamen kendı yargılarımdır..
 

farukcagla

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
127
Tepkime puanı
2
Web sitesi
www.fcagla.com
sevgılı faruk çağla;
yapmıs oldugunuz acıklamalar ve konuya katmıs oldugunuz acıklıktan dolayı sıze tesekkur edıyorum.. son noktayı koymus sayıyorum sızı kendı adıma.. anlam karmasasından dodugu sanılan meslek karmasası aslında anlam bılgısızlıgınden kaynaklanıyormus... aydınlattıgınız ıcın sıze cok tesekkur ederım.. bana katılan yada katılmayan herkese söyleyebılecegım tek sey sudur;

sıfatın ne olursa olsun yaptıgın işe bakar insan,
sen kendıne ne dersen de, aynanın gosterdıgı kadarsındır bu hayatta
ılerı gıtmek ıstıyorsan aynaya yaklas ve kırısık alnına bak
oradakı deneyım ve bılgı
isminin ne oldugundan cok daha fazla sey ogretmıstır sana
shedesign


yukarıdakı metın alıntı degıldır.. tamamen kendı yargılarımdır..

Güzel övgüleriniz, takdirleriniz ve anlamlı şiiriniz için teşekkür ederim;takdiriniz ile şiiriniz ikisi bir birini tamamladı.
Bir şiir de benden olsun;

Bilenler nedense olamıyor mutlu,
Cahiller hem cesur, hem de umutlu.
Boş başaklar dik, dolu başaklar eğik.
Sanat kültür dedik, ne hallere geldik.
Büyük başın derdi de büyük oluyor,
Bilmek Türkiyede adama yük oluyor.

Faruk Çağla (2006)

(lütfen kişisel web sitemin sağ altındaki sanat-kültür butonuna basınız. oradan ilerleyerek karikatürlerime ulaşınız, ve boynu eğik -kesik- adamların olduğu karikatürüme bakınız. sonra bu şiiri tekrar okuyunuz.)
 

shedesign

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
19 Mar 2008
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
104
Web sitesi
www.asigazetesi.com
Güzel övgüleriniz, takdirleriniz ve anlamlı şiiriniz için teşekkür ederim;takdiriniz ile şiiriniz ikisi bir birini tamamladı.
Bir şiir de benden olsun;

Bilenler nedense olamıyor mutlu,
Cahiller hem cesur, hem de umutlu.
Boş başaklar dik, dolu başaklar eğik.
Sanat kültür dedik, ne hallere geldik.
Büyük başın derdi de büyük oluyor,
Bilmek Türkiyede adama yük oluyor.

Faruk Çağla (2006)

(lütfen kişisel web sitemin sağ altındaki sanat-kültür butonuna basınız. oradan ilerleyerek karikatürlerime ulaşınız, ve boynu eğik -kesik- adamların olduğu karikatürüme bakınız. sonra bu şiiri tekrar okuyunuz.)



sevgili faruk çağla;
cevap yazma ıncelıgını gosterdıgınız ıcın ben tesekkur ederım.. sıtenızı en kısa zamanda kesınlıkle ınceleyecegımden emın olabılırsınız.. şiirinize gelınce emın olun karıkaturlerınıze bakmadan anlayabılıyorum ne demek ıstedıgınızı.. ızın verırsenız boş başaklar dik, dolu başaklar eğik cumlenızı imza olarak kullanmak ıstıyorum.. anonım bır söz olarak anımsıyorum bu sözu.. anımsattıgınız ıcın de ayrıca tesekkur ederım
 

farukcagla

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
127
Tepkime puanı
2
Web sitesi
www.fcagla.com
Bu müşterimle bir veya bir buçuk yıldan beri tanışıyordum. Ama bana türlü tasarım işi vermemişti. Bir defa lüks bir kahve içim salonuna çağırdı, bir fincan kahveye 20 milyon falan ödedi. Yanında eşi de vardı. Eşim diye tanıştırmadı, bayanın adını söyledi. Hanım arkadaşı sandım.

Bir ürün katalogu yaptıracakmış. Sayfa başına tasarım fiyatı aldı. O gece epey konuştuk.
Reklamcılık bilgilerimi aktardım, çizgi altı iş nedir, çizgi üstü iş nedir bunları anlattım. Ajans tasarımı nedir, matbaa tasarımı nedir. Bunları anlattım.

Adanalı şivesiyle ve tüccar üslubuyla;
“Abi senin gonuştuhlarını anlamayom ya, gulturünle beni eziyon valla.” diyordu.

“Gıymatlı fikirlerinden istifade edek, seni reklam danışmanımız mı ne yapah ya…” diyordu.

Dışarıdan baksan en pahalı giysileri giyiyor, en pahalı kahve salonlarında yüksek sosyete ile kahve içiyor ama anadolu esnafı gibi konuşuyordu.

****l fabrikaları, un fabrikaları, gıda ve içecek fabrikaları olduğunu sonradan öğrendim.

Neyse, aradan 10-15 gün geçti. Oğlu ve hanımıyla bizim eve geldi. Bayanın eşi olduğunu ve düzenli bir aileye sahip olduğunu o zaman öğrendim. bu Anadolu fabrikatörü abimizin, bir oğlu Amerika’da, bir kızı da İngiltere’de okuyormuş,. Ben kendisini fabrikatör sanıyordum.

Bu arada hanımı benim kediyi görünce, çığlık atarak koltukların tepesine çıktı oturdu. Kediden çok korkarmış. Kediyi öteki odaya kapadık, bütün gece miyavlayıp durdu. Oysa hanıma “kedi seni koklasın, kokunu hafızasına alsın, minderine gider yatar, kobra yılanı değil bu,” dediysek de anlatamadık. Kadının çığlıkları dinmiyordu.

Kediyi odaya kapatınca bu kez kedinin çığlıkları dinmedi. Ben bu toplantıdan zevk almadım.

Bir taraftan kadının ya da adamın anlattıklarını dinlemeye çalışıyor, bir tarafta 5 yıldır elimde büyüyen kedimin yalvarışlarını duymamaya çalışıyordum.

Neyse, esas fabrikatörün bayan olduğunu, Adanalı abimizin bu fabrikatör aileye damat olarak girdiğini, üretime de reklama da bayanın baktığını, damat abimizin bu yüzden reklam toplantılarına hanımını da getirdiğini, esas karar verici yetkilinin hanım ablamız olduğumu kedimizin ağlamaları sırasında öğrendik.

Derken konu, Açıkhava reklamcılığına ve tabelacılığa geldi. Bayan dedi ki, fazla pahalı olmayan bir duvar reklamı vermek istiyorum, şöööyle bir binanın yan duvarına, şöyle 10-15 metre filan. Kaça çıkar bu?

Dedim ki, digital baskı olarak çok çıkmaz, metrekaresi 6 dolardan bastırırız, 100 metrekare olsa 600 dolar eder. Hadi duvara germesi filan hepsi 1000 dolar olsun, minimum buradan başlar.

Ama esas maliyeti duvar kirası tutar, dedim. BU reklama elverişli apartman duvarları önceden tespit edilmiştir ve çok pahalıdır dedim.

“Olsun ben de ucuz semtlerde ara sokaklarda bir duvar bulurum, ona vinil baskı kaplatırım” dedi.

O zamanlar 14 yaşındaki oğlum dedi ki, “ama abla kenar mahallede senin reklamını kim görecek, reklam çok görülen yerlere yapılır” dedi.

Bayan dedi ki;
“olsun ben öyle istiyorum”

Vay be dedim, Allah bu damat abimize sabır versin, para için nelere katlanıyor?

Neyse oğlum ve ben baktık ki, bu aile karı-koca reklamı yalamış yutmuş. Her şeyi bizden daha iyi biliyor. Gözünü sevdiğimin parası dedim, ne biçim konuşturuyor adamı…

Neyse kazasız belasız evimizden gittiler. Benim kedi de ağlaya ağlaya öteki odada uyuyup kalmış.

Oğlumla ben birbirimize dedik ki, bunlardan bize müşteri olmaz, aile dostu da olmaz. Boşuna zaman geçirmeyelim, onlar Çukurovadaki pamuk tüccarlarıyla veya maden ocakları sahipleriyle oturup ben bunu istiyorum, ben şunu yaptırıyorum, ben bunu alıyorum gibi derin felsefi muhabbetlere dalsınlar. Biz de grafikerler niçin eziliyor diye kafamızı yoralım.

Sonra öğrendik ki; 64 sayfalık tasarımı ürün fotoğraflarını çektirdiği fotoğrafçıya vermiş 64 sayfanın her sayfası bir öncekinin kopyası. Fotoğrafçı da tutmuş grafiker, işi yaptırmış.Aslında bir sayfa tasarım yapmışlar 64 sayfaya kopyalamışlar. Her sayfaya da iyi bir rakam tasarım parası almışlar.

Sağolsun beni arkadaş grubunun mail listesine dahil etmiş olan bu damat abimiz; 1 yıl boyunca bana ve tüm mail grubundaki dostlarına güzel sözler, ilginç power point gösterileri , ünlü şairlerden hoş şiirler vs gibi şeyler forward ederek KÜLTÜR ve SANAT etkinlikleri yapıyordu.

Veya bu eylemlerini kültür-sanat etkinliği sanıyor ve mutlu oluyordu.

Bir gün oğlumun benim için yaptığı web sitesini yenilediğimizi söyledim ona. Yeni web sitemi görüp beğenmiş. Hanımına da söylemiş. Hanımı, “Faruk beye yakışan bir web sitesi olmuş “ demiş.

İstesek filanca şarap markasının web sitesi gibi ödül almış ve mükemmel bir web sitesi yapabileceğimizi söyleyince, Şarap firmasının sitesine baktı ve beni telefonla aradı. “Sahi şarap firması gibi yapabilen mi ağbi” dedi bana. Daha iyisini bile yaparım deyince, gaça yapıyon deyiverdi. Kaç ürün var dedim.50-60 dedi. Neyse, olması gereken fiyatın çok ama çok altında bir fiyat söyledim, ona bile itiraz etti. Kurbanlık koç pazarlığı yaptı… O fiyatı da kırdı… Sonra işi bize verdi, hemen kaparomuzu verdi. Ev kiramızı o kaparo ile verebildik.

Çok ucuz fiyat verdik oğlum dedim, oğluma. Baba pahalı verirsek iş kaçıyor, ucuz versek bize yazık oluyor. Nedir bunun ortası? dedi. Oğlum bunun ortası ya marka olup, istediğin fiyatı çekeceksin, ya da marka olamazsan bu kahrı çekeceksin dedim.

Neyse işe başladık, 50-60 tane olan ürün sayısı 90-100 oldu. İşçiliğimiz ve emeğimiz yarım kat daha arttı. Bir de İngilizce kısmını da sokuşturdu bize, bu kez emek bir buçuk kat arttı.

Derken bayi listesi ve ürün teknik listesini de sokuşturdu…1 ay sürecek site 3 ay sürdü.
Ama ortaya gerçekten mükemmel bir iş çıktı.

Bu arada işin ortasında müdahale etti, şarap firması stilinden başka bir stile döndürdü, açılan butonları. Gerekçesi şu; “Ağbi bizim müşteriler sabırsızdır, geriye dön okuna basmazlar, sen bütün menüleri gözükecek şekilde ayarla ki geriye gitmeden hepsini görsünler.”

O zaman prestij formatındaki site satış ve pazarlama formatına döndü. Kısaca 1,5-2 misli olan işçiliğimiz 4 misline filan çıktı. Çok küçük bir miktar ilave para istedim. Hemen verdi. Demek ki bu siteyi çok ucuza kapattığını biliyordu. Resmen ölmüş eşek arıyordu ve bulmuştu.

Neyse site bitti.
Yeni işler beklerken, bir bloknot işi getirdi. Yahu dedim, bunu bana getirme, bana kampanya getir de seni grubunda bir numara yapayım. Bu bloknotu ver matbaadaki grafikere logoyu şöyle koysun, olur.

Sen reklamcıya ne yapacağını söyleme. Sen matbaa grafikerinin yanına oturup art direktörlük etmeye bayılıyorsun. Sen işçiliğe para ödemeye alışmışsın, esas reklam fikir kısmındadır.

Sen kafandaki fikri matbaa grafikerine uygulatmaya alışmışsın.

Hadi yazsana bana 1-2 tane basın ilanı metni… Hadi bulsana bana reklam kampanyası konsepti. Bunlar zor değil mi? Ama şu resmi buraya koy, burayı da şu renk yap demek hoşuna gidiyor değil mi? dedim.

Tamam ağbi, bana kampanya yap o zaman dedi.

Bak damat abi dedim, kampanya yap demekle olmaz. Gazetelerin ilan sayfalarının fiyatlarını alacaksın… Reklam için ayırdığın bütçe ile karşılaştıracaksın. Araba almaya gidiyorsan, ev alacaksan kaç paralık araba, kaç paralık ev alacağını bileceksin.

Bu nedenle reklam ajansları reklam verene ; reklam bütçeniz ne kadar diye sorarlar. Buna herkes kızar ama, emlakçı da kaç paraya kadar ev arıyorsun der.

Önce bir reklam bütçeni saptayacaksın, o bütçeye göre hangi günler, hangi sayfada, hangi ölçüde ilan vereceğini ayarlayacağız. Buna medya satın almak ve medya planı yapmak denir.

Ondan sonra seninle oturup anlaşma yapacağız ve kampanyaya kademe kademe başlayacağız, bir savaş yapar gibi harp planımızı adım adım uygulayacağız. Bazı gün büyük bir sayfa, bazı günler çeyrek sayfa ilan vereceğiz, tıpkı top atışı veya tank saldırısı gibi olacak dedim.

Tamam abi bir bütçe ayarlayayım sana dönerim dedi.

Bu arada yine bana çeşitli güzel sözler, çeşitli güzel reklamlar yollayıp durdu.

15 gün sonra mail attım.”Reklam bütçeni planladın mı?”

Gelen cevap “güzel bir reklam fikri buldun mu?”

Verdiğim cevap;”sen paradan haber ver, bende fikir çook !”

Damat efendi bedava mezar bulsa girecek…10 gün ses çıkmadı, damattan tık yok.
Derken ATWS (Ali Taran Work Shop) firmasının artık homeoffice türü çalışacağını ve Ali Taran’ın elemanlarının Ali Taranın iş yerinde değil, her elemanın kendi evinde çalışacağına dair bir haber yolladı bana.

Yani tüm çalışanlar artık işyerine gelmeyecek, ve herkes evinden çalışıp tasarımları, metinleri vs.yi patrona yollayacakmış.

Zaten bunu hep düşünürdüm, artık okula gitmenin bile gereksiz olduğunu eğitimin internet kanalıyla yapılması gerektiğini, okula kalem defter yerine lap-toplarla gidilmesini düşünürdüm, ama korkumdan ancak çok yakınlarıma açılırdım.

Damat bey, bu haberi yollayınca bana; bu adam kampanya fiyatı araştıracağına bunları yolluyor, kampanya filan yaptıramaz bu adam, ancak matbaa işleri bastırır diye düşündüm ve şu maili yazdım;

“Ali Taran’a sordun mu kampanyayı kaça yapıyor?”

Amacım, “beni matbaa grafikerleriyle karşılaştırma, ciddi reklamcılarla karşılaştır”, demekti.

Hemen cevap verdi;
“Ağbi, Ali Taran kampanyayı bana bedavaya yapıyor”

Hani sen de bedava yap, demenin kurnazcası…Ya, içimden, sen kimsin ki sana Ali Taran gibi bir dev reklamcı bedavaya kampanya yapsın dedim, kimi kandırıyor bu Anadolu kurnazı dedim, ve oturup şu şiiri yazdım;

Ali Taran demek ki bedavaya iş yapıyor,
Demek Dubaide bedavaya kalıyor.

Anladım ki bu yüzden ofis kirası vermiyor.
Home ofisin garipleri bedavaya tepiniyor..

Hava yiyor bunlar, su içiyor.
Bedava çalışarak kendinden geçiyor.

Reklamcılıkta bedava fikir..Otelde bedava oda...
Sende de herhalde bedava un, yağ, baklava...

Amerika istemez çocuklardan para,
Amerikada okumak zaten bedava.

Olamadık bedavadan bir damat,
Tut da damatlığından dama at.

Bedavadan kim kime ne veriyor?
Hanımlara sor, onlar biliyor.

Eminim Ali Taran da iyi şiirler yazar...
İnsanlar fazla paradan azar.

Bulunmuyor bile bedava mezar,
Maşallah aklına değmesin nazar.

Yine ölmüş eşek bulmuşsun, tebrik ederim.
Ama eşek bir kere ölür, dikkatini çekerim.

Bedava yaşıyoruz artık bedava...
Bak bu şiir de bedavadır, anlayana...

Faruk Çağla (2008)

Bu şiirden sonra garibim altta kalmayacak ya; o da bir şiir yollamış, ama kendi şiiri değil elbet. Kendisi asker mektubu yaz desen ortasında tıkanır, daha ne yazayım diye ona buna sorar, çırpınır.

Can Yücel’den bir şiir yollamış.

Ben de şu cevabı yazdım;

Abi,
Demek Can Yücel bu şiiri sana bedava yazmış ha?
Sende ne hikmet vardır ki, bütün sanatçılar, reklamcılar sana bedava hizmet ediyor abi?

Faruk Çağla
(Bedava Fikir Verilir)

Ondan şu karşılık geldi;
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

“Ağabey bunun bedava oldugunu nasıl anladın gerçekten hayret. Bana bugüne kadar kimse bedava hizmet vermedi.
Bulursam bedava hizmet veren niçin almayayım?

Bedava fikrin varsa da alalım. Aziz mübarek günlerde sevap işlemiş olursun.

Size kolay gelsin, Dersler başladı mı?”
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Dersler dediği, üniversitedeki yeni görevim, bir üniversite beni sonunda ders verecek nitelikte buldu da, öğrencilere iletişim grafiğini anlat dedi, onu soruyor.

Bir de ramazanda bedava fikir ver, sevaba gir diyor… Kurnaza bak kurnaza… Yüzsüzlük bu kadar olur ha… Din ile iman ile kandıracak beni. Ne tüccar ha !

Cevabım şu oldu;

“Üniversite fikirlerime para ödüyor abi...

Şiirin bedava olduğunu nasıl mı anladım?
Senin fikire değil de işçiliğe para ödediğini bildiğimden abi...

Gelişmiş toplumlar fikire para öder kalkınır. Gelişmiş firmalar da böyle kalkınır, yanlış mı abi?

Dersler 22 sinde başlıyor.

Anlaşılan o ki, ilk dersi sana vermek gerekiyor, damat bey kardeşim (bak Ali Taran bile bu dersi bedava vermez, kıymetini bil);

"Bana bugüne kadar kimse bedava hizmet vermedi."
diyorsun damat bey. Ali Taran bedava verecekmiş işte. Sen dememiş miydin?
Bundan iyi fırsat olur mu, aman kaçırma. Ama niye bedava imiş, onu da sorgula...

Bedava sirke baldan tatlıdır, onu biliyorum. Bedava günahımı versem alacaksın derler.
Ama bir de bedava bomba olsun da içimde patlasın diyenler vardır. Bir de bedava kazık bulsam üstüne otururum diyenler vardır. Acısı sonra çıkar.

Bedavanın faydası kadar zararı da olabilir.

Biz ne kadar birbirimize takılsak boş. Bu sistemde haklı olan değil güçlü olan konuşur. Türkiye gibi toplumlarda güç bilgiye sahip olanın elinde değildir.

Bu ülkede zihniyet değişmedikçe fikire değil işçiliğe para ödenir, Türkiyede fikir para etmez... Bu düşüncemden vaz geçmem. Reklamcılar Derneği bile BU fikrin ucuzu yokmu diye ilanlar vererek fikir denilen şeyi ucuza kapatmak isteyenlerle dalgasını geçmişti.

Kısaca Türkiyede Ali Taran gibi bir reklam dehası senin işini bedava yapacaksa ve karşılık olarak senden hiç bir şey UMMUYOR ve BEKLENTİSİ yoksa buna şaşırmamak elde değil. Ama sonra, fikir bedava, uygulama parayla demesin... Fikre para ödemeyip, işçiliğe para ödeyen zihniyetler bu tuzağa kolay düşer. Terzi dikişe para almıyorsa acısını kumaştan çıkartır...

Ayrıca; elbette ucuz mal veya hizmet bulursan alacaksın. Bu ticaretin kuralıdır. Ama benim vereceğim bedava fikirle kimsenin servet yapmasına izin veremem. Kimse bana bedava fabrikadan hisse vermiyor...

İşin ticari ve kültürel boyutu budur, bir de dini boyutu vardır. O da şudur;

Zekat ve sadaka yoksuldan alınmaz, zenginden alınır.
Zekat ve sadakayı ihtiyaç sahibi olmayan kişi ihtiyaç sahibi olana verir. Sevap böyle oluşur, fakir zengine sadaka verirse dinimizde bu sevap değil, ahmaklık veya sömürüdür. Alan zengin de günaha girer. Seni günaha sokmamayım.

Eğer Ali Taran gibi servetim olsaydı, belki o zaman "fikirlerimi sadaka" niyetine dağıtırdım. İhtiyaç sahibi olan zavallı "öksüz oğlu öksüzler" mübarek günde istifade etsinler diye.

İyi ramazanlar dilerim.

Faruk Çağla
(İhtiyaç sahiplerine SEVABINA bedava kültür dersleri verilir)

Xxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Bir yaşlı grafikerin anılarını okudunuz.( Öksüz oğlu, damat beyin holdinginin adıdır)

Ben sadece bu siteye yazmıyorum. Bir de böyle seçkin ve kültürlü müşterilerime yazıyorum.

Efendim?
Elbette BEDAVA tabii ki…
 
Son düzenleme:

shedesign

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
19 Mar 2008
Mesajlar
2,233
Tepkime puanı
104
Web sitesi
www.asigazetesi.com
üstad gercekten kıssadan hisse dersler cıkarılabılecek bır yazı.. izninizle yazınızı bır yerlere kaydedıyorum.. zamanı gelınce yenıden okumak için.. emeklerınıze saglık gerçekten..

eee teşekkür de bedava oyle degıl mı :D
teşekkurler paylaşım için..
damat beye de vesıle oldugu için tesekkurler :)
 

emuxa

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
8 Mar 2008
Mesajlar
95
Tepkime puanı
0
donanımcı yazılımcıyım yane grafiker filan degilim de genede grafikle ugraştıgım oluyorum :)
 

blueplanetone

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
20 Eyl 2008
Mesajlar
27
Tepkime puanı
0
16 senedir resim, animasyon, grafik, v.b. dallarda görev yaptım okulunu okumadım bende zaten çocukluktan gelen bir aşktı resim ile uğraşmak. İllustrasyon, resim, grafik ile alakalı hocalarım genellikle yeteneklerini kanıtlamış ve sadece kalemleri kuvvetli olmayan kültür ve sosyal aktiviteleri de yüksek olan insanlarla tanışmak ve çalışmak şerefine nail oldum. Onlardan birşeyle kapabildiysem ne mutlu bana. Mektepli ve Alaylı tartışmalarını yersiz buluyorum. İnsanın içindeki yeteneğe, hayalgücüne ve isteğe bağlıdır bu işler içinizde var ise kartvizite ve diplomaya değil emeğe bakılmalıdır bence. Saygılar.
 

AbduRRahmaN_60

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
10 Kas 2008
Mesajlar
83
Tepkime puanı
1
ben hem grafikerim, hem de operatörüm....
böyle bir şık yok ama olması lazım bence.....
 

graphblues

♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
15 Haz 2007
Mesajlar
1,084
Tepkime puanı
15
Yaş
37
Tabii ben grafikerim hayatımda :)
 

burcu

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
10 Ağu 2007
Mesajlar
133
Tepkime puanı
1
4 yıldır ilistrasyon ,desen,corel ve photoshop v.b eğitimi alıyorum.kendimi hala amatör bir grafiker olarak görüyorum.ama rhatlıkla söyleyebilirim ben bir grafikerim.....
 

mslmkrblt

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
29 Ara 2008
Mesajlar
18
Tepkime puanı
0
Grafik ressamlık bölümünü okumuş arkadaşların alınmasını istemediğim için bende alaylı grafikerim diyorum
 

yorgunella

♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
6 Ocak 2009
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
46
grafikerim ama illüstrasyon çizmeyi çok seviyorum :blush:
grafikerlikten illüstratörlüğe geçen çok meslektaşımız var umarım bende olurum :) çok eğlenceli bir meslek :)
 
Üst