Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

modern öykü-kısa öykü

henry

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
9 Ara 2007
Mesajlar
54
Tepkime puanı
3
GİRİŞ

''İlham olamayacak kadar eksiksin. Bir darbede yıkılabilirsin. O
kadar komiksin ki beni gülmekten ağlatabilirsin.''


Duvara yazılan anıların nereye gideceğini sanıyordun...
Elbette anlamı olmayan bir yere gidecekti. Elbette varlığının bir
kısmını da yanına almayı ihmal etmeyecekti. Ve elbette bir
yanının ölmesine yardım edecekti... '' I'm sorry'' .


Tüm yaşantıların çöpe atılabileceği bir düzlük sonu
olsaydı. Sonundaki çöplerden istediklerimizi toplasaydık; yeseydik
onları... Ayıklamadan tamamen... Tüm pisliğiyle; ki dünyada
onlardan güzel pislik yoktur... Bunun tadını çıkarıp ve bir de
canını çıkartıp birilerinin, karnavala katılsaydık. Yoklanmış
bütün delikler adına sert ve hafif pürüzlü bir zemine
oturabilseydik...


GELİŞME


Oturduğumuzu varsayan tüm iktidarlara karşı yumuşak kaslar
oluşturduk; haz vermesin diye; ve tüm idollerimize, üstünfikirli
tanıdıklarımıza sımsıkı kaslar sunduk. Yarattığı sonuç aynı
olmasına rağmen, yarattığı keyif aynı değildi. Önce her
seferindeki taktiklerin artması öncellenerek birincisi yeğ tutuldu,
fakat kasları rahat bıraktığımızdan olacak dedik; sıkınca geri
teptiler, sunuşun sonucu da bir olmuyor. Ya ikincisinde? Yavaş
yavaş, ağır ağır giren büyük deyişler... Artarak hızlanan ve
hiç durmayan bir boşalım. Sürekli hazzın verdiği keyifle
fikir-çakışması.
Olacak şey değil... Her yer ıslak. Kayıp düşmek ne kelime;
biz yüzmeyi öğrendik!


ÇIKIŞ


''Temizliği sevmiyorum. Alçakça... Neyi temizleyeceksin
üstünden? O kadar saf olduğunu hiç sanmıyorum... O Tanrı'ya
söyle beni becerirken dünyayı hiç olmadığı kadar pisletiyor.
Lavların nereden geldiğini sanıyorsun? Tanrı beni ne zaman becerse
bir yanardağ patlar.


Yine de sonunda kazanan kim hiç bilemedik . . .


Erkal Özge
 

Benzer konular

henry

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
9 Ara 2007
Mesajlar
54
Tepkime puanı
3
''Sen evinde oturmuş haşlanmış patatesleri soyarken,Tokyo’da iki
adam sevişiyor,Columbia’da öğrenciler katlediliyor,Londra’da akşam
yemeği saati. Olaylar birbirlerine sadece anlarla bağlanıyor. Kimse
zamanın hayatımız üzerindeki arsız hükmünü kabullenmek
istemiyor.
Farkında değilsin!Ne yaşamak istediğin geleceğin,ne de
kaybolmaya kabuk tutmuş hayallerin. Bedenin tesadüfen yokuştan
yuvarlanmaya başlıyor. Bir araba kazası ,köpeğinin intiharı,yarışlarda
kaybettiğin maaşın,mutsuzluğun başlangıcı. Dibini göremediğin
denizlerde yüzmekten korkuyorsun.
Susma,vazgeç,eski sevgilini unut! İnatlaşmak kimseyi hayata
bağlamıyor.
Seçim yap! Karmaşayı ,içkiyi,seni bekleyen kadını,taburedeki
orospuyu,binanın on sekizinci katını,manzaralı yatak odasını…
Artık olası yaşamdan tükenene geç!
Kolay değil biliyorum,sinsi zaman oyalanıyor.Sen yüksek
mertebe flört dönemindeyken, o başka bir oyuncak buluyor.Artık
onunla yaşayamayacağını kabullenip,ona rağmen var olmayı
deneme vakti.Her şey güzel olacak.'' ( G.A )



(ismi benim için değerlidir)
 

henry

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
9 Ara 2007
Mesajlar
54
Tepkime puanı
3
dili karmaşık ve aslında terbiyesizce yazılan öykülerdir çoğu zaman..avrupa tarzı..türkiye de necati tosuner'in bu alanda namı duyulmuştur...kısa olduğu için daha çok bilgelik ve öz barındırıyor diye düşünüyorum...örneğin bu bir öyküdür:'Hayat adil değil..hayat hiçbir zaman adil değil..on altı yaşında girdiğim ilk bar tuvaletinin kapısının arkasında bu yazıyordu.zaman doğrulugunu gösterdi..'

amaç kısa cümlelerde hayatı anlatabilmek..ya da herhangi bir şeyi.ya da şey'i..hiçkimse bilemez..duygu yogunluğu fazla,şiirsel özelliği ağırdır..herneyse..herkesin bilebileceği şeyler anlattıklarım..çünkü yazar değilim..sıradan biri olmanın en iyi yanı düşüncelerini zorlamadan aktarmaktır b deyince anlatabileceğim koca bir kitabın hemen anlaşılmasıdır ve tabi diğer iyi yanı anlaşılmadıgı için acı çekmemektir..faat zaten hayat acıları kendiliğinden getirir..


hikayeler ve öyküler forumundan farklıdır keza öykü-hikaye aynı anlama gelmektedir..başta açıkladıgım gibi her şey.
 
Son düzenleme:

henry

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
9 Ara 2007
Mesajlar
54
Tepkime puanı
3
“Çok kısa öykü, öyle olması gerektiği için çok kısa olan öyküdür.'' Necati Tosuner.
 

henry

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
9 Ara 2007
Mesajlar
54
Tepkime puanı
3
Benim zavallı hikayem...
Demirci anıların vardı,artık saklamana gerek yok.Her gece benı
kuyularımdan uyandırdın.Dalgalar ,depremler, erozyonlar.Hiç bir
şey bu kadar acı olamazdı.
Çocukluğumda annemin beni yaramazlıklarım için
karanlık odalara kilitlediği zamanlarda hissettiğim acı kadar
varsın.ölüm parmaklarım arasında...
Belki denersin artık kaçmayı.Korkuların korkusuz
çaresizce geziniyorsun.Feryatlarımı artırıyor
yalnızlığın.Gözlerimi kör ediyor duyguların, yaşayışın
ölmekten beter.
Bu alliterasyonlar yeter …
Benim zavallı hikayem!
Ben zavallı bir kadınım.Musluklarımdan su
akmaz.Kapımın anahtarı hep kayıp .Ocağımda sadece tencerem pişer
ve arasıra içine kendi kanımı dökerim .
Başım açık ,bir kaç tane yırtık pantolonum var.Eve bir
çerçeve aldım,içinde zavallıların resmi var.
Evim mezar taşlarının orda.Ve birkaç tane dostum var
.İnan ki ruhum her gün ölülerle sohbet eder.Yarım kalmış
işlerimi onlar halleder,çoğu zaman intikamımı alırlar
zavallılardan .(ben zavallıyım)
Köpekler vardı o gün sokakta, hepsini salona
aldım.Ziyafet verdim onlara, dondurucuda sakladığım insan eti
vardı,hepsinden kurtuldum.
Zayıf ve soğukkanlı bir kadınım. çizgiler oluşunca
alnımda , saçlarıma aklar basınca, ayaklarım yer çekimi
dinlemedi.Herkesten üstün olmak için öldürdüm kendimi.
Gizli ve sinsi bir kadınım artık.Hüznüm kendimi kaybettiğimden.

Her zaman yeter demeye gücün yetmez. Susmuşsun
,susturmuşlar seni .Ne yazık!Köprülerde bitti.Uzun yollarda
çekemez seni gidemezsin.Gitme zaten.

Düşündüklerim hep argo ve ölüm üstüne.Bu her şeyden
beter.
Zavallı hikayem... (A.S)




(ismi benim için değerli değildir)
 

henry

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
9 Ara 2007
Mesajlar
54
Tepkime puanı
3
Bilmelisin ki Dan, biz sadece varız..
bindiğin arabalar,günde on sekiz saat kullandığın bilgisayarın,
sevişmekten bile güzel dediğin kitaplar…Dan biz sadece varız ve her şey kendiliğinden oluyor bir süre sonra bizi kontrol etmeye başlıyor…

Dan, seni hiçbir şey kurtaramayacak..ne ideallerin,gelecek planların,
olmak istediğin kişi, çabaların…
ne sokakta dövülmekten kurtardığın çocuk ne de merhametin yüzünden acısını hafifletmek için yan dairedeki komşun yaşlı margaret’le sevişmiş olman..
Dan seni sadece Tanrı kurtarabilir..artık onu yaratmalısın herkes gibi…yaptığın her şey,yaptıkların bir sabah uyandığında midene büyük bir ağrıyla girecek..bacaklarının arasında duracak..seni hastaneye kaldıracaklar Dan..midende toplanan asitten..28 yaşında..işte hepsi bu kadar Dan.hepsi bu..seni düşünüyorum çünkü senin için endişeleniyorum Dan.



(öykünün orjinali yok)
 

henry

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
9 Ara 2007
Mesajlar
54
Tepkime puanı
3
Sen dostuna verdiğin değeri gösterdin
dolayısıyla kendi değerini yücelttin Dan..
 

henry

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
9 Ara 2007
Mesajlar
54
Tepkime puanı
3
(...)Bedenini yok etmek ve yeniden yaratmak. Yitirdiklerini yeniden yitirmek. Unutmak. Müzikte yok olmak. Korkuyla terlemek, düşünmekten vazgeçmek, bir an bile gözünü ayıramadan, sabit bakışlarla duvarlara bakmak, artık geri gelmeyen bir ezgiyi boş yere beklemek. Bedenini parçalara ayırmaya devam etmek. Hiçbir şey ummamak, hiçbir şey beklememek. Bir taş, bir ağaç, bir toz zerresi olmayı öğrenmek. Acıyı kaslarında, karnında duyumsamak, dünyayı rahminde taşımak. Kırılan tırnaklarla çizmek. Kendi ellerinle konuşmak. Ölmek. Olmak.(...)




(...)Kendinin Medea’sı olmak. Bedenini parçalamak, göğüslerini kesip açmak, gizledikleri acıyı çekip çıkarmak. Sahipsiz gözlere sunmak, bir avuntu bekleyemeden. Yüzünü maskesiz ve çırılçıplak gösterecek aynalar, kanından aynalar yaratmak. Ne kadar derinlere dalsan da bulamayacağın bir şeyi, hiç ulaşamayacağın dipleri aramak. Çirkin bir maskeyi yüzün sanmak. Her kopuşta parçalanmak. Bir parçanı geride bırakmak, her ayrılışta, her unutuşta. Sonra izlerinden, o çürümeye başlamış uzuvlarından ve kan pıhtılarından ve korkunç öykülerinden kendini yeniden kurmaya çalışmak. Geriye doğru yaşayan büyücü gibi ölümünü yaşamından önce öğrenmek. Hiçliğe feda olmak. Kendini bulmak ve yeniden yitirmek.(...) A.E.


bu kısa öyküler..kalın kitaplar okumaya ihtiyacımız yok..kısa sözcükler çoğu zaman daha çok bilgelik taşır...kendime koyduğum sınır 13 sayfa.. daha fazlasına hiç gerek yok..hayat kitaplarda saklı değil,sokakta..bazıları gibi ölüme karşı sanatı savunuyor değilim..ben sanata karşı ölümü savunurum...öyküler,kitaplar. sanat... olmasa onlar dünyada tek tip insanlar var olacaktı..sanat bunu engellemiştir aslında..bu yüzden ruh devinimlerini önemsiyor herkes ,olduklarından öteyi görmek istiyorlar..herkes bildiklerini yaşar,herkes bildiği kadar yaşar...
 

henry

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
9 Ara 2007
Mesajlar
54
Tepkime puanı
3
bulunduğum ortamdan rahatsız oldum.ancak yarım saat dayanabildim..
sürekli içki ikram ediliyordu ve ben artık içmeyeceğim diye babama söz vermiştim...

eve döndüğümde hiç aralıksız 32 saat uyudum...
uyandığımda tarihin 2015 olması için küçük bir de dua ettim..
hiç bir duayı unutmadım zaten ezberlemedim .

evet bugün kendimle gurur duyuyorum çünkü beyin hücrelerimin yarısını kaybettim..ukalayım ,harikayım, ben farklıyım..muhteşemim...
ben delilik sempatizanıyım..
ismimi az önce unutmaya da karar verdim.
ruh halim üzre kendime yazının soytarısı demeyi uygun gördüm..
beni öyle çağırınız..sesiniz hep başkasınındır..
ben öyle yaparım annemle konuşurken sert ,
bir yabancıyla konuşurken oldukça zarif adeta neremden çıkarıyorum o sesi bilmem..
hocalarla konuşmam,yazarlarla asla..kendimle konuşurken de çok küfürbazım..
dostlarımı ise kendimden çok severim.

kalın kitaplar okumama gerek yok..çok kitap okuyanları bazen aptal bulurum..her şeyi bilmeye ve öğrenmeye de gerek yok...her şey her şeydir.herkes herkestir...
ve felsefem daha fazla uyuyup zamanı olabildiğince farkına varmadan yaşamak..
fakat yine de geliyor aklıma ölmeden önce yazdıgı mektupta eğer Tanrı bana güvenip yeniden bir yaşamak verseydi az uyur,çok yaşardım diyen garciez'i..


yine de unutun olabiliteleri..bankalar çalışır,çöpçüler yolları temizler,
bazı yazarlar bizim için kitap yazar,yeni filmler çıkar..içmediğiniz içkileri ve sigaraları başkaları içer...
dolaşmadıgınız yerleri başkası adımlar..hepimiz delirmemeye çalışıyoruz..

ve buraya kadar..
 

CorelDesing

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
43
Tepkime puanı
0
Yaş
46
:)

Bu tip hikayelerden hoşlanıyor musun gerçekten merak ettim ,,,,,
 

henry

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
9 Ara 2007
Mesajlar
54
Tepkime puanı
3
Bu tip hikayelerden hoşlanıyor musun gerçekten merak ettim ,,,,,


hoşlanıyorum...ama asıl soru bu değildir..asıl soru hep; neden sevdiğidir bu şeyi.bu da aslında mükemmel zevkler konusuna girer..yaşamdan tad alma becerisine..anlamazsınız iyi anlatmayı seçmediğim için..geçiniz.

kısa öyküleri etkili kılan bu tür vurucu cümleleri olsa gerek:)tüm paylaşımlar için teşekkürler henry

rica ederim..bi daha yapmayacağım zaten.iyi şanslar.:)
 
Üst