Önder Adem
👑Efsanevi Grafiker👑
Onur elbette insanoğlu doyumsuzdur, fakat bu anlamda obez olmanın da bir manası yok di mi.. Yani işte yine başa döndük, herşeyi yerinde, zamanında ve etkili kullanmak en güzeli değil mi...? Google'de arat ödevini, yap, kütüphaneye kadar yorulma ama bir zahmet tiyatroyu da internetten izleme, kitabı pdf dökümanından okuma, hatta onu da geçtim, Counter bilmem ne oynayacağına bir kitap oku PDF de olsa... askerdeki arkadaşına bir mektup yaz, e-posta gönderme, doğum günü olan arkadaşına e-kart gönderme, bir çorap al bizzat yanına git yanağından öp... Arkadaşınla internet kafede buluşacağına basketbol maçını izlemeye git... vs. vs. Demek istediğim biraz bundan, biraz şundan, biraz dizi, biraz kitap, biraz internet biraz siyaset.. Obez olmayalım.. Sınırsız internetin anlamı interneti sınırsızca kullan, hiç başından kalkma demek değil....
Peki madem aynı fikirdeyiz, o zaman biraz da iğneyi kendimize yani eskiyi de ve yeniyi de bilen, açlığı da tokluğu da bilen, tahta arabayı da uzaktan kumandalı arabayı da bilen bize batıralım. Sonuçta neyin doğru neyin yanlış olduğunu yeni yetişen kuşaktan daha iyi biliyoruz. Bir gencin, bir Türk gencinin aslında nasıl yetişmesi gerektiğini, sosyal anlamda nasıl bir genç kuşak olması gerektiğini biz daha iyi bilmiyor muyuz? Peki biz duyarsız olabilir miyiz, onları iyiye, doğruya yönlendirmemekle hata yapmıyor muyuz... Kendimize duyarsız diyebilir miyiz bu anlamda... Yoksa biz de açlığımızın kurbanı mı olduk...? Peki bu teknoloji denen ve doğru kullanılmadığında çok tehlikeli olan bu canavarı nasıl ehlileştirebiliriz.?
Bu konuda ne yapabiliriz...? Eğer bu küçük çaplı bir devrimse neden lider bekleyelim, neden lider biz olmayalım? Yeni kuşağı nasıl iyiye yönlendirebiliriz, bunu tartışalım...
Aynı şeyden bahsediyoruz önder. 25-40 yaş arası kesimin taa 95 lerde tanıştığı cep tel.leri, bilgisayarlar, internet, icq, mirc.. bizim sayemizde durum böyle.. Kimse suçlanamaz..bizim nesil başlattı sonrakiler anti sosyalleşti..Bizde hala sosyallik var ama bizden sonrakiler (15-20) için zor..
Peki madem aynı fikirdeyiz, o zaman biraz da iğneyi kendimize yani eskiyi de ve yeniyi de bilen, açlığı da tokluğu da bilen, tahta arabayı da uzaktan kumandalı arabayı da bilen bize batıralım. Sonuçta neyin doğru neyin yanlış olduğunu yeni yetişen kuşaktan daha iyi biliyoruz. Bir gencin, bir Türk gencinin aslında nasıl yetişmesi gerektiğini, sosyal anlamda nasıl bir genç kuşak olması gerektiğini biz daha iyi bilmiyor muyuz? Peki biz duyarsız olabilir miyiz, onları iyiye, doğruya yönlendirmemekle hata yapmıyor muyuz... Kendimize duyarsız diyebilir miyiz bu anlamda... Yoksa biz de açlığımızın kurbanı mı olduk...? Peki bu teknoloji denen ve doğru kullanılmadığında çok tehlikeli olan bu canavarı nasıl ehlileştirebiliriz.?
Bu konuda ne yapabiliriz...? Eğer bu küçük çaplı bir devrimse neden lider bekleyelim, neden lider biz olmayalım? Yeni kuşağı nasıl iyiye yönlendirebiliriz, bunu tartışalım...