a.g.s.l
👑Efsanevi Grafiker👑
- Katılım
- 1 Eki 2008
- Mesajlar
- 2,444
- Tepkime puanı
- 134
Neş'e Erdok kimdir
1940 İstanbul doğumlu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü Neşet Günal Atölyesi'nden 1963 yılında mezun oldu. 1965-1966 yılları arasında İspanyol hükümetinin bursuyla Madrid'de İspanyol Dili ve Edebiyatı, Uygarlığı ve Sanat Tarihi üzerine çalışmalar yaptı. 1967-1972 yıllarında, devlet bursuyla ENSBA'da resim, fresk ve vitray öğrenimi gördü.
Sanatçı daha sonra Paris'te Devlet Güzel Sanatlar Okulu'nda ünlü hocalarla çalıştı. Dönüşte ise İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde (İDGSA) öğretim üyesi olarak göreve başladı. Akademik çalışmalarını sürdüren Erdok, 1981'de profesör oldu. 2008 başında ise görevinden ayrıldı. Çalışmalarını halen atölyesinde sürdüren Neş'e Erdok'un eserleri İstanbul Devlet Resim ve Heykel Müzesi, İstanbul Modern, Norton Simon Müzesi ile yurtiçi ve yurtdışında birçok özel koleksiyonda yer almakta. Bugüne kadar 28 kişisel sergi açan Neş'e Erdok, yüzü aşkın da karma sergiye katıldı.
_________________________________________
Neş’e Erdok resimlerinin, anlatılanın değil anlatanın kontrolünde olduğu, figürde ilk bakışta dikkat çeken unsurların özellikle vurgulandığı ve figürün karakterinin her yönüyle ortaya çıktığı söylenebilir. Her bir resmin kendi içinde farklı hikayeler barındırdığını vurgulayan sanatçı, tuvalde yarattığı derin ve etkili planlarla anlatımını somutlaştırıyor.
____________________________________
Yaşlılıkla yüzleştirme
Sanatçı resimlerinde 1 yıl içinde 15 yataklı bu küçük bakımevinde gözlemlediklerini, şahit olduklarını anlatıyor. Kişisel gibi görünen bir konudan yola çıkarak aslında insanların kaçmak istedikleri yaşlılık ve hastalık gerçeğiyle yüzleşmelerini sağlıyor.
_____________________________
Sergide yer alan portrelerde; sanatçının etkilendiği, ilginin yönelmesini istediği merkezde konumlanan izlenimci fondaki figürler, çarpıcı deformasyonlarla, renk ve desen egemenliğinde gelişen bir anıtsallıkla resmediliyor. Resmin merkezini yakınlık duyduğu figürlerle oluşturan ve bir anlamda onlarla özdeşleşen sanatçı, içselliği çeşitli uzuvlarda yoğunlaşan ifadelerde hissetiriyor. Coşkulu anlatımı ile gerçekçiliğe duyduğu ilgiyi yansıtan Erdok, sınıflandırmaların dışında kalan tekniği ve sorgulamaları ile gerçekçilikten çok gerçeği boyayan, belleğindeki imgelerin izini süren bir tavrı benimsiyor
Ama bu sergide sadece yaşlılar değil, gençler ve çocuklar da var. Erdok, "Tahammül edilebilir olmazdı eğer onları koymasaydım, zaten kimileri bozuluyorlar benim resimlerimin konusuna. Bazı gerçekleri işaret etmek benim için önemli ama bu her zaman umutsuz, karamsar olduğum anlamına gelmemeli. Fakat nedense genelde beni neşesiz, hüzünlü olmakla suçlarlar" diyor, son sergisinde resmini alan bir izleyicinin "İyi bir kalem ve fırçasınız ama daha neşeli işler yapsanız olmaz mı?" sözünü gülümseyerek aktarırken.
____________________________________________