Tekrar merhaba,
Şimdi biraz daha detaylara girebiliriz.
Bundan sonra anlatacaklarım ileri fotoğrafçılık konularına girer. Bu yüzden biraz altyapı bilgisinin varolduğunu kabul ederek devam etmek zorundayım. Yoksa çok detaya girecek olursam, buradaki sınırlarımızı epeyce zorlamış olurum.
Önce Sayın firkete için hemen bir açıklama yapmalıyım. Önceki yazımda tüpten bahsederken (extention tube) içinde lens olmadığını söylemiştim. Oysa siz bunu
konverter ile karıştırdınız. Belki de benim hızlı anlatmamdan dolayı eksik anlaşılmıştır.
Tıpkı
uzatma tüpleri gibi konverterler de objektif ile gövde arasına takılır. Konverterler içinde özel lensler vardır. Konverter; önüne takılan objektifleri iki kat, üç kat veya dört kat(üzerinde 2x, 3x...diye yazar) odak uzaklıklarını artırır. 80mmlik bir telenin arkasına 2x konverter takıldığında bu objektif 160mm'ye çıkar.
Çok pratik değil mi?
Oysa kazın ayağı öyle değildir. Çünkü konverterler, ciddi (bana göre) kalite kayıplarına neden olurlar. Konverter kullanıldığında, kullandığınız objektifin keskinlik kalitesi düşer. En önemli kayıp ise kullandığınız konverterin çarpanına bağlı olarak diyafram kayıpları oluşmasıdır.
Örneğin harici bir pozometre ile 2x konverterli bir sette yaptığınız ölçüm 11fstop ise, makinede bu sondaj 8fstop'a iner. eğer 4x'li bir set kullanıyorsanız o zaman kullanmanız gereken diyafram 5,6 fstop'a iner. Bunlar sizin için önemli
alan derinliği (dept-of-field, kısaca
DOF) kayıplarına sebep olur.
Bu yüzden reklam fotoğrafçıları asla konverter kullanmazlar. Ama basın fotoğrafçılığı, özellikle savaş fotoğçılığında bazen işe yararlar.
Konuya dönecek olursak, daha önce dedik ki, mücevher, çatal kaşık vs. gibi ürünlerin çekiminde nasıl bir objektif kullanmalıyız?
Eğer ürün, çok küçük ise ve biz kadrajı tamamen dolduracak isek, yukarıdaki tartışmada macro objektiflerin kullanılması üzerine durulmuştu. Ve ben buna karşı çıkmıştım. Çünkü bir ürün resmini reklam amaçlı çekiyorsanız, DOF maksimum olmalı. O zaman ürüne macro objektif ile yaklaşırsanız (hem de epeyce, yani 3-5 cm kadar) ciddi bir DOF sorunu ile karşı karşıyasınızdır. Ayrıca çekim setiniz de oldukça sıkıştı. Herşey ele ayağa dolaşmaya başladı... Üstelik diyaframı sonuna kadar (genellikle en fazla 32 fstop) kıssanız bile, eğer perspektif oluşturduğunuz bir çekim ise, maalesef yine ürün üzerinde hâlâ net olmayan kısımları göreceksinizdir. Muhtemelen kullandığınız makine ve objektif, ekstra diyafram delikleri (pin hole) kabul etmeyen türdendir.
Yani DOF'ta takıldınız.
Hatta bir sürü gölgeler, ayrıca fotoğrafçının silüeti bile hem gölge, hem de yansıma oluşturdu..
O zaman, belki perspektif plan yerine, ürüne 90 derece açıyla bakacak bir set ile çekim yaparak çözüm getirebilirsiniz. Yukarıda arkadaşımızın gönderdiği fotoğraf gibi yani.
İyi, ama fotoğrafın tasarımı konusunda bu ciddi bir sınırlama değil mi? Müşteri bir art direktör ise size gönderdiği taslağın dışına mı çıkacaksınız? Kusura bakma ben bunu çekemem mi diyeceksiniz?
Birden irtifa kaybettiniz, müşteri karşısında itibarınız deniz seviyesine indi!
İyi bir fotoğrafçının çekemiyeceği bir plan yoktur. Hem de Photoshop'a kul köle olmadan.
Tekrar konuya dönecek olursak, eğer perspektif çekecek olursanız, hatta 90 dereceden bir bakışla yüksekliği olan bir ürün çekecek iseniz, size uzatma tüpü (extention tube) veya körük (extention bellow) öneriyorum. Bu aparat(lar)ı, bir geniş açı ile kullanırsanız, konuya yaklaşmak zorunda kalırsınız. Oysa az önce dediğimiz gibi, yaklaşmak, DOF kayıpları ve setin sıkışıklığı demektir.
Demek ki teleobjektif kullanacağız. Yukarıdaki yazımda 35mm klasmanı için 250mm.lik bir tele objektifi FF (full frame) için önermiştim. Roll film klasmanı için (Hasselblad, Mamiya, Pentax vs) 350mm.lik bir teleobjektif önerebilirim. Roll film dememe aldırmayın, bunların dijitalleri için de aynı prosedür geçerli.
Evet sözünü ettiğimiz objektife bir uzatma körüğü taktığınızda, artık üründen epeyce uzaklaştınız demektir.
Set, birden rahatladı... Tabii ki iyi bir DOF için diyaframı kıstınız, uygun bir aydınlatma prosedürü ile.
Diyaframı kısmaya başladıkça, macro objektifte gıdım gıdım elde ettiğiniz mesafeler, teleobjektif+körük kombinasyonu ile birden sıçramaya başladı.
Fakat, tabii ki burada da bazı kayıplarınız var.
Endişelenmeyin, bu kalite kaybı değil. Körük uzadıkça, belli bir çarpan doğruldusunda, ışık kaybetmeye başlarsınız. Tıpkı zoomlarda, zoom büyüdükçe en açık diyafram değerinin de büyümesiyle, optikte "boru" etkisinden dolayı duyarkata (film veya sensör) gelen ışık miktarı azalması gibi.
Demek ki, körük veya tüp kullanacaksanız, daha fazla ışığa gereksiniminiz var. Eğer sürekli ışık kullanıyorsanız, yani flaş dışındaki ışık kaynakları için sorun yok. Enstantaneyi yavaşlatarak dengeyi sağlarsınız. Hatta sürekli ışık kaynağı kullanmanızı önerebilirim de.
Fakat çok iyi bir DOF için uygun bir objektifte (en üstten ikinci fotoğraf makinesi gibi) 90 fstop veya 125 fstop kullandığınızda, bazen 30 saniyeyi geçen enstantane değeri gerekebilir. 35mm. klasman, yani Canon, Nikon...vs. makineler için genellikle 30sn.den sonra bulb (B ayar)'a geçer. ISO'yu da yükseltmeyeceğinize göre (noise için) sorunu bir kablo deklanşör (cable release) ile, hem de üzerinde 99 saate kadar çıkabilen bir model ile çözeceksiniz demektir.
Evet, umarım yeni bir bakış açısı getirmişimdir. Körük kullanacaksanız, satın aldığınız kutu içinde körük mesafesine göre diyafram değerleri yazar. Yine de meraklısı için tablolar düzenleyebilirim.
Öte yandan, yakın plan çekimleri için tüp ve körük dışında da bazı teknikler vardır.
Retro, close up lensler gibi. Bunları bir başka zaman size anlatabilirim. Aşağıdaki fotoğraf, Canon için bir Retro tekniğidir. Objektifin ters takıldığına dikkat edin.
Kolay gelsin
Tuncer ÖZKAN