sizce bir kadını tanımak bu kadar güzel birşeymi?:)

MissGraphic' Alıntı:

Güzel bir yazı...

Kime ait?

Genişletmek için tıkla ...

kime ait olduğunu bilmiyorum bana mail geldi bu yazı... Bir arkadaşım benim için göndermişti sizinle paylaşmak istedim...

MissGraphic' Alıntı:

Güzel bir yazı...

Kime ait?

Genişletmek için tıkla ...

dikkat ettim de benim yukarda anlatmaya çalıştığım şeyi siz kendinize düstur yapmışsınız.


Aslında...
Söylediklerimden çok, sakladıklarımda gizliyim...
Siz en iyisi anlamak için, konuştuklarımdan çok sustuklarıma kulak verin...

dinleşilmiştir.

ADAMINbiri' Alıntı:

Kadınları tanımak mümkünmüki?

Öperseniz beyfendi değilsinizdir, öpmezseniz adam değilsiniz.
İltifat edersiniz yalan der, etmezseniz bırakır gider.
Her isteğine evet derseniz karaktersiz olursunuz, karşı çıkarsanız anlayışsız.
Çok yanına giderseniz usandım der, az giderseniz sizi ilgisizlikle suçlar.
İyi giyinirseniz çapkınsın der, dikkat etmezseniz zevksizlikle suçlar.
Kıskanırsınız huyun kötü der, kıskanmazsınız sevmiyorsun der.
Siz bir dakika geç kalın kıyamet kopar, kendisi bir saat gecikirse bunda ne var der.
Arkadaşınızla buluşursunuz adı ihmal olur, o buluşur "Bizim kızlar" olur.
Siz başka kadına bakacak olsanız gözleriniz oyulur, başka bir adam ona baktığında adı hayranlık konur.
Konuştuğunuz anda dinlemenizi ister, dinlediğiniz anda "Neden konuşmuyorsun?" der.
Ayrılmak istersin üstüne üstüne gelir... Üstüne üstüne gidersin ayrılmak ister. Dakka başı "beni seviyormusun" der. Evet seviyorum huleyn dersin "bunu kaç kıza söyledin hee" der.
Kısacası... Sade ama çok karışık. Çok güzelse nadiren sadıktır, Çok sadıksa da nadiren güzel...

Kadınları tanımak kolaydı da sanki biz tanıyamadık...

Genişletmek için tıkla ...

ya ben bu yazıyı daha önce de okumuştum ve erkekler sıkıştıkların da genelde bu yazıyı ortaya atarlar... güldüm gerçekten doğruluk payı olmakla beraber içinde abartılı olanlarda var sadece bu kıyaslamaların arasında olmak lazım yada olduğun gibi davranmak lazım...kimse kimseyi değiştiremez...

doğru haklısın sana katılıyorum. erkekler sıkışınca bu yazıyı hep ortaya atıyor....

ZUCKER ve mavi gül... demek sıkışınca hemen o yazıyı ortaya atıyoruz öyle mi?...

Peki buna ne diyeceksiniz bakalım...

Uzuncası (uzatacağım için yani) Doğrusu bu mevzu üzerinde ben beni ve teyzemi bildim bileli bir takım geyikler, tartışmalar döner. insan evladının iki yüzünden birinin diğerini apriori (hiçbir deneye dayanmayan bilgi) olarak tam bir şekilde anlamasını beklemek çok da mantıklı olmamakla birlikte, konunun "kadınları anlamak" olan kısmında daha çok sorun varmış gibi duruyor. başta da belirttiğim gibi geniş bir mevzu ve ciddi manada bir şeyler ortaya koymak için nirvana (budizm’in en yüksek rütbesi olup, sonsuz ve acısız bir huzuru ifade eder) ya ulaşmak gerekiyor olabilir. ben bu yazıda ufak bir noktadan bahsetmek istiyorum.

insanoğlu sıradan bir davranışı, sıradan bir amaçla gerçekleştirir doğal olarak. burada dikkat edilmesi gereken husus ise bir davranışa sebep teşkil eden amacın gerçekte ne olduğunun kurban tarafından her zaman tam olarak anlaşılmayacağıdır.

yani, meselenin daha en başında "kendini anlamak" şeklinde bir yönü bulunmaktadır. bittabi (Doğal olarak) bireyin kendisinin gerçek amaçlarını anlaması, başka birisinin o kişinin amaçlarını anlamasından daha kolay olarak düşünülür ve bu düşünce de çoğu zaman geçerlidir. fakat, öyle karakteristik (Bir kimse ya da nesneye özgü olan ayırıcı nitelik) durumlar vardır ki başka birisinin bireyi anlaması, bireyin kendisini anlamasından çok daha kolay olabilir. 



böylesine karışık durumların ortaya çıkmasında insan evladının kendisini koşullandırması, kandırması, manipüle etmesi hatta amacı doğrultusunda fizyolojik manada yapay mutasyona uğraması gibi sebepler yatar ki bu konu oldukça kapsamlıdır.



işte tam bu noktada... daha en başta kendisini anlama yolunda bile önünde ciddi engeller bulunan insan evladı, tüm o kişisel zorlukların yanı sıra başka bir kişiyi anlarken de o kişinin de özelliklerini ve zorluklarını hesaba katmak zorundadır. hele ki karşıdaki birey bir kadın ise mesele daha da vahim ve bir o kadarda karışıyor gibi durmaktadır.



Bu kadar bıdı bıdı dan sonra; Bir kişi belli bir davranışı o davranışın sonunda birincil derecede kendisi ile ilgili bir fayda elde etmek için gerçekleştirir. (buradaki fayda kavramını ise istenilen şey olarak özetleyebilirim.) 


mesela soğuk bir bardak suyu neden içeriz? ferahlamak için. açık ve net değil mi? işte malesef ki hayatta her zaman işler böyle basit ve anlaşılır bir şekilde yürümüyor. Ne zaman ki formülün içine başka "bireyler" giriyor, işte o zaman hedefler ve eylemler karışıyor, işin içinden çıkılmaz hale geliyor. hele ki bu mesele sadece bireyler arasında gerçekleşiyorsa, yani bildiğin sohbet, ortam, görüşme vs. şeklindeyse o "ortamın karışık" olduğu durum apriori olarak ortaya çıkmış oluyor. bu noktada belirtmem gerekir ki görünür ve beklenir şekilde olan bir amaç kisvesi altında başka bir amaç gütmek tam anlamıyla kadınlara ait bir özellik olarak ele alınmamalı. bunu her insan bir şekilde yapıyordur ama bu durumun da kadınlarda yoğun bir şekilde gerçekleştiği de bir gerçek.



İşte... Kadınlarda olan bir özellk bu. Birçok durumda gerçek amaçlarını gizleyerek yapay, sanal bir amacı ortama salarlar. Bunu bazen bilinçli bir şekilde bazen de tam anlamıyla bilinçsiz olarak -yani otomatik bir biçimde- yaparlar. Böyle yaparak beklenilen şey ise sizin, kadının gerçekleştirdiği davranışa/duruma/tuzağa karşı nasıl bir "tepki" vereceğinizdir. Bir çeşit oltaya getirilmeye çalışılıyorsunuz. Sazanlaşmanın manası yoktur.. Ve yine bir çeşit deney faresi vazifesi yüklenmiştir size kadın tarafından. Burdan "sizden" kastım ise sadece erkekler değil, bilakis tüm insanlardır. Daldan dala atlıyor gibi olsamda, kadınlar da kadınları anlamaz. Sonrada “bize” bıdı bıdı yaparlar . (Burdaki bize kelimesi biz gariban bir o kadarda mağdur erkekler için kullanılmıştır.)



işte böylece... ilginç bir şekilde, neredeyse her söylediklerimizi tevil (Bir sözü ya da davranışı görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme) etmek zorundadır kadınlar. (tabi, hepsi değil, paranoyaklaşmanın alemi yok, arkadaşım)

Kısacası (tamam artık sonlandırıyorum ve bir daha söz hakkı istemeyeceğim) Kadınlar tarafından söylenen sözü satrançta bir hamle gibi düşünmek durumunda kalıyorsunuz, maalesef. böylece de kadının gerçekte neyi amaçladığı ortaya çıkarılarak siz de duruma göre bir karşı hamle yapabilirsiniz. Misal satrançta biliyorsunuz ki beyaz oyuna başlar. satranç ustaları tarafından en tercih edileni sicilya dır. e4-c5 diye başlar. yeni başlayanlar ise ilk olarak ispanyol açılışını öğrenir..bunu italyan ve fransız açılışları takip eder her nasıl olursa olsun satrançta ilk çıkış önemlidir ve sağlam çıkış diye kabul edilen 20 civarında hamle vardır. Ancak kadınların ani çıkışları istatiksel verileri alt üst edecek kadar çoktur. Rakip rok yapar atını 3.e ye sürer ve şahın solunu koruyan piyonu korumaya alır. Sizde bunu görür ve Vezirin önüne beyaz fili çekerek ve Atlada şahın solunu koruyan piyona yönelik üçlü vuruş hamlesini geliştirirsiniz. Ve bu böyle sürer gider. Ancak iş kadına gelince ne onun yaptığı hamleyi anlayabilirsiniz, nede nasıl bir savunma yada saldırı geliştireceğiniz konusunda en ufak bir fikriniz olmaz. Ve rakibiniz (kadın) bıyık altından sırıtarak size (erkeklere) “ne oldu aslan parçası apıştın öyle” diyerek sizi bi nevi ortama madara etmek yolunda hızla ilerlediğini görürsünüz. (Bir önceki yazımda "biz sizi anlamıyor değiliz, siz kendinizi anlaşılmaz yapmak için elinizden geleni yapıyorsunuz" sözümüde tam buraya ataçlıyorum izninizle) özellikle bir erkek için, kadının bu özelliğini anlayıp buna göre karşı hamlelerde bulunmak oyunu kazanmak için yeterince iyi bir özelliktir. zira, kadın ilginç bir şekilde oynadığı oyunların karşısındaki kişi tarafından anlaşılmadığı ve karşıdaki kişinin hep oltaya geldiğini düşünme eğiliminde oluyor. bu, bir düşünceden çok bilinçaltının derinliklerinde kilitli bir odanın içerisindeki bir sandıkta (devam edeyim mi ) saklı sanki...



özetlersek şayet... yukarıda anlatmaya çalıştığım şeyi kadınları kötülemek için söylemiyorum. bunun kadınlara ait bir "temayül" (Bir tarafa eğilme, meyletme. Yönseme. Bir kimseye ya da bir şeye ilgi duyma) olduğunu ve bir şekilde bu kötü temayülün engellenip daha iyi bir kişiliğe bürünülebileceği açıktır. ayrıca, bu kötü temayülün erkeklerde de -bittabi- bir nebze olduğu ortada olmakla birlikte bu temayül genelde kadınlarda baskındır. samimiyetsiz bir ortamın oluşmasını sağlayan, kadın - erkek ilişkilerinde onarılamaz bir güven bunalımı inşa eden, toplumsal ilişkilerde dahi bir takım aşılmaz duvarların oluşmasının sağlanmasında bu temayülün de payı vardır.

Örnek olarak 30 yıl boyunca kadın psikolojisi üzerine çalışan freud'un bile ölmeden önce, "hala kadınların ne istediğini anlayamadım" demesini göz önüne aldığımızda, nasıl da imkansız bir şeyle karşı karşıya olduğumuzu görelim.

Trübünlere oynarsam şayet...işe önce biz erkekler kendimizi anlamaya çalışmakla başlarsak şayet şu düzmece hayatımızda bir atılım yapmış oluruz. Biz karşımızdakini salak yerine koymamayı, kandırmamayı, dürüst olmayı bir deniyelim gerisi çorap söküğü gibi gelir zaten...ama Biz oyun oynadıkça kafa bulandırdıkça karşı tarafı da anlamak zorlaşır tabi.

Kadın düşüncesine akıl sır ermez. duygularımızın anlatımı ne denli içten olursa olsun onları inandırmak güçtür. bütün sorun, kendi kendilerini inandırabilecek duruma getirinceye dek düşünceyi aşılamak. körü körüne inançlarını yıkmadaki yöntemleri de ilginçtir. mantık anlayışlarını mı öğrenmek istiyorsunuz. okulda öğrendiğiniz bütün mantık kurallarını ters çevirin, ne istediklerinimi öğrenmek istiyorsunuz, doğduğunuzdan beri gerek medya, gerek arkadaş çevresi, gerek aile içinde öğretilen kadın tiplemesini tersten okuyun olsun bitsin...

Günün sözü....Arif olan anlar...

Anafikir... Şimdi hep birlikte sınıffff, neymiiişşş KADINLARI ANLAMIYORUZ DOĞRU ÇÜNKÜ KADINLAR KENDİLERİNİ ANLATAMIYOR... Bir ortama bile girdiğinde insan tanımadığı birisi varsa elini uzatır ve "Merhaba ben güllü" diyerek kendini tanıtır... Lakin bizim güllüler ismini söylemeden hadi ismimizi bilin diyorlar... Bilmeyincede "ooo bunlarda hiç bişe bilmiyor" diyorlar... Bu bile başlı başına bi tezat ama neyse uzattıkça uzattım... galiba fazla işim yok bugün...

Siz bu yazıyı okuyup bitirene kadar biz sizi olumlu yada olumsuz ararız-tanırız..

bence çok abartmışsınız sayın adamınbiri bir kadın o kadar anlaşılmaz deyildir. bir kadın ne zaman isteklerini belirtmeye çalışsa mutlaka engelleniyor. ve malesef bu eski kadınlarımızdan kaynaklı oluyor erkeği pohpohlayan eski kadınlarımız yüzünden kadınlarımız anlaşılmaz hale geldiler aslında hiçte anlaşılmaz deyillerdir. sadece dinlemek lazım ama siz dinlemektense dinlemeden yargılamayı tercih ediyorsunuz ve siz erkekler nerdeyse bu yazıda zavallı hale getirilmişsiniz. ne yani şimdi bizmi sizi mutsuz ediyoruz hayır. güven istiyorsunuz ama güveni sağlayacak hiçbirşey yapmıyorsunuz. bir kadına ilkönce güven vereceksin sonra ilgiyi eksik etmeyeceksin ve seveceksin gör bakalım kadın anlaşılırmı anlaşılmazmı. o zaman belki bir melekle bile karşılaşabilirsin.. Tabiki bütün kadınlarımız bir deyil malesef bütün erkeklerimizin bir olmadığı gibi kadınında yüz karası vardır erkeğinde. Ama bir kadının yüreğine bir girdinizmi güven verdinizmi o zaman görünki kadın nedir aslında bilin anlayın ki kadın nelere katlanır o zaman sevdiği için ama işte dediğim gibi erkek önce güven vermeli, sonra ilgilenmeli ve sevmeli bencil olmamalı herşeyi tek taraflı istememeli istisnalar kaydeği bozmadığı gibi erkeklerin %90 ı bencildir. ama siz erkekler bunun farkında bile deyilsiniz malesef, yeterki siz mutlu olun kadın mutlu olmasada olur size mecbur gibi davranıyorsunuz. Bencillik deyilmi sizce kadını ruhundan anlayan o kadar az erkeğimiz varki.. malesef kadınlarımızda artık erkekleri de geçti ya neyse, zaman kötü zaman herkes kendini bilmeli bence ve doğrudan şaşmamalı, asil olmalı hatalarını kabul etmeli ve düzeltmeye çalışmalı bence gerek erkek olsun gerekse kadın hiç kimsenin tarafını tutamam dediğim gibi zaman kötü zaman istisnalar hariç herkes aynı nerdeyse....

"Eyvah!"tan kastım buydu... Bence gerçekten bir çözüm üretmek ya da anlamayı anlaşılmayı başarmaksa amaç, bayanlar kendi olumsuz özelliklerini, erkekler de kendi olumsuzluklarını belirtsinler. Bence bu tip tartışmalar asla bir sonuca ulaşmaz. Özeleştiri
belki bir sonuca vardırır birilerini.

bence anlaşılmazlık kadınlara değil insanlara özgü birşey. ne kadınlar erkekleri ne de erkekler kadınları tam olarak asla ve asla tanıyamazlar. zaten tanırsak büyü bozulur diye düşünüyorum. bence boşanmaların en büyük nedeni insanların aynı evde yaşarken birbirlerini tanımaya başlamaları. herkes "evlendikten sonra değişti" der ya işte tanıma evresi başladı demektir. dediğim gibi bırakın büyü bozulmasın )

yarenay' Alıntı:

bence anlaşılmazlık kadınlara değil insanlara özgü birşey. ne kadınlar erkekleri ne de erkekler kadınları tam olarak asla ve asla tanıyamazlar. zaten tanırsak büyü bozulur diye düşünüyorum. bence boşanmaların en büyük nedeni insanların aynı evde yaşarken birbirlerini tanımaya başlamaları. herkes "evlendikten sonra değişti" der ya işte tanıma evresi başladı demektir. dediğim gibi bırakın büyü bozulmasın )

Genişletmek için tıkla ...

kara bir büyü olsa gerek

Yazıları okudumda....Neyi tartışıyorsunuz Allah aşkına
Milattan 5000 yıl öncesinden bu yana Erkek-Dişi kavramları mevcut...O zamandan bu zamana erkek-dişi bir şekilde anlaşarak (anlaşamasaydılar şu anda burda olmazdık) gelmişler...

Bir çok bilim adamı bu durumu çözememişken ( Erkekleri anlamamak-Bayanları anlamamak)
,ki bu çözümler için bilimin bütün kapıları açılmışken, tek tek o kapılardan içeri bakılmışken... ( genler, hormonlar , organlar,çevresel faktörler, renkler, kokular)

Bazı şeyler kurcalanmaz-anlatılmaz...Yaşarsın ve öğrenirsin...

Kaçımız yakınımızdaki bütün insanları anlıyoruz? ki kalkıp bayanları-erkekleri anlamaktan bahsediyoruz...Benim anladığım birsürü bayan arkadaşım var...Bir okadarda anlamadığım...Beni anlayan vede anlamayan insan sayısıda bir hayli yüksek... Daha bu sabah annemi anlamadım...

Bayanlar duygusal, bu bir gerçek.. Biz erkekler daha katıyız...

Yazılan yorumlardan bunu çıkarmak çok kolay zaten

Gereksiz yere tartışıyorsunuz bence...Bu konuyu tartışarak ancak birbirinize zarar verirsiniz

TAbi bunlar şahsi fikirlerim...DAhil olmak istemezdim ama dayanamadım

Saygılar...

yoSa' Alıntı:

Yazıları okudumda....Neyi tartışıyorsunuz Allah aşkına
Milattan 5000 yıl öncesinden bu yana Erkek-Dişi kavramları mevcut...O zamandan bu zamana erkek-dişi bir şekilde anlaşarak (anlaşamasaydılar şu anda burda olmazdık) gelmişler...

Bir çok bilim adamı bu durumu çözememişken ( Erkekleri anlamamak-Bayanları anlamamak)
,ki bu çözümler için bilimin bütün kapıları açılmışken, tek tek o kapılardan içeri bakılmışken... ( genler, hormonlar , organlar,çevresel faktörler, renkler, kokular)

Bazı şeyler kurcalanmaz-anlatılmaz...Yaşarsın ve öğrenirsin...

Kaçımız yakınımızdaki bütün insanları anlıyoruz? ki kalkıp bayanları-erkekleri anlamaktan bahsediyoruz...Benim anladığım birsürü bayan arkadaşım var...Bir okadarda anlamadığım...Beni anlayan vede anlamayan insan sayısıda bir hayli yüksek... Daha bu sabah annemi anlamadım...

Bayanlar duygusal, bu bir gerçek.. Biz erkekler daha katıyız...

Yazılan yorumlardan bunu çıkarmak çok kolay zaten

Gereksiz yere tartışıyorsunuz bence...Bu konuyu tartışarak ancak birbirinize zarar verirsiniz

TAbi bunlar şahsi fikirlerim...DAhil olmak istemezdim ama dayanamadım

Saygılar...

Genişletmek için tıkla ...

söyledikleriniz gayet güzel şeyler ve doğru şeyler ama bu son zamanlarda bu konu çok tartışılıyor ve ben arkdaşların bu konudaki düşüncelerini merak ettim, nerdeyse her girdiğim ortamda biz kadınların ne kadar anlaşılmaz olduğumuz bahsediliyor ve bu konuda hikayeler anlatılıyor, ben sadece bu kadar anlaşılmaz olmadığımızı dile getiriyorum tabiki anlaşılmaz birçok kadınımız ve erkeğimiz var ama dediğim gibi sadece kadında deyil erkeklerdede var anlaşılmazlık...

mavi gül' Alıntı:

söyledikleriniz gayet güzel şeyler ve doğru şeyler ama bu son zamanlarda bu konu çok tartışılıyor ve ben arkdaşların bu konudaki düşüncelerini merak ettim, nerdeyse her girdiğim ortamda biz kadınların ne kadar anlaşılmaz olduğumuz bahsediliyor ve bu konuda hikayeler anlatılıyor, ben sadece bu kadar anlaşılmaz olmadığımızı dile getiriyorum tabiki anlaşılmaz birçok kadınımız ve erkeğimiz var ama dediğim gibi sadece kadında deyil erkeklerdede var anlaşılmazlık...

Genişletmek için tıkla ...

Mavi gül arkadaşım;

Bu konu hakkında cilt cilt yazılar yazmak mümkün...

Erkeklerin bayanları, bayanların erkekleri eleştirmesi kadar kolay bişey yok.
Şimdi uzlaşıyor gibi duruyoruz... 2 dk sonra belki ben sizi anlamayacam, belkide siz beni...
Heleki bunu sanal bir ortamda konuşurken..Beden dili yok, mimik yok, ses tonu yok!

Bir önceki yazımdada söylediğim gibi, daha bu sabah beni doğuran kadını anlamadım( beni en iyi tanıyanlardan biri halbuki)?????

Onunla oturup saatlerce bu konuyu tartışabilirdik...Peki amaç ne? amacın sonucunda elde edeceğim sonuç ne?

Koca bir hiç...Ben ,bayan olduğu için onu anlamayacam, oda , erkek olduğğum için beni...

Kaldıki bir konu tartışılıyorsa bir amaç olmalı (amaç erkeklerin bayanları,bayanların erkekleri anlaması ise, günlük hayatta bu olmuyorken sanalda nasıl olacak????)
Ben annemi anlamıyorken burda bu konuyu tartışmam nekadar mantıklı olacak(kendi üzerimden örnek veriyorum, herkes kendine uyarlasın)
Tamam diyelim amaç var...Peki amaca uygun sonuç??? Ne geçiyor elimize?

Okadar yazı yazılmış, toplamda 4 sayfa olmuş...Ben hala annemi anlamadım??? 48538453475384 sayfa olsa yine anlamayacam...Ki sorun benden kaynaklı değil(anlama kapasitemle alakalı değil, erkek olmamla alakalı)...

Yazıyı uzatıp okumayı işkenceye dönüştürmeden önce son bir şey eklemek istiyorum...

Bu konu burda kapanmayacaktır.Nice 4 sayfa daha yazı yazılacak...Sonuç????


İyi Geceler diliyorum...

Saygılar...

bir kadını anlamak mümkün olmadığı için mutlu etmenin yolu yoktur...

şunu da belirteyim... mutlu olan kadınlar sadece yetinenlerdir... yani aslında mutlu edemiyorsunuz ama o kadın yapabildiklerinizle yetiniyor ve size hayatı zehir etmek için çabalamıyor... fark bu...

bir erkeğin bir kadını mutlu etme ihtimali çok çok çok zayıftır... bu onbinde bir gibi bir oranla ifade edilebilir diyebilirim...

Sevgili Can Dündar'dan bir yazı...

Bir kadın güçlüdür aslında.
Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür.
Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez.
İster ki erkeğin gücü kendisine huzur versin.
Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile erkeğin yapmasını bekler.
Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de
erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir.
Ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz.
Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.

Bir kadın sevgilidir aslında.
İçinde her zaman sevgiyi taşır.
Sevdiklerinden kolay kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay kıramaz.
Zor sever ama tam sever.
Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için
yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir.
Ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız.
Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz.
Ancak beyninde yer etmemişseniz her an terk edilebilirsiniz.
Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette.
Bunun nedeni ise engelleyemedikleri 'acımak' duygusudur.

Bir kadın yalnızdır aslında.
Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz.
Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır.
O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez.
Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz.
Yalnızlık onun sığınağıdır.
O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir.
Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz.

Bir kadın bilgindir aslında.
Neler yapabileceğini erkek aklı hayal bile edemez.
Yaratıcılığının sınırı yoktur.
Ama bunu ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler.
Hoyratça harcamaz yaratıcılığını sadece erkeğine saklar.
Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir.
Çünkü yaşamınız asla sıradan olmayacaktır.

Bir kadın hayattır aslında.
Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar
olduğunda anlam kazanıyor.
Yemek yemek, su içmek bile.
Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup
içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz?
Anlıyorsanız ne mutlu size.
Anlamıyorsanız, ne yazık ki yaşamıyorsunuz.

...

MehmetBaran' Alıntı:

bir kadını anlamak mümkün olmadığı için mutlu etmenin yolu yoktur...

şunu da belirteyim... mutlu olan kadınlar sadece yetinenlerdir... yani aslında mutlu edemiyorsunuz ama o kadın yapabildiklerinizle yetiniyor ve size hayatı zehir etmek için çabalamıyor... fark bu...

bir erkeğin bir kadını mutlu etme ihtimali çok çok çok zayıftır... bu onbinde bir gibi bir oranla ifade edilebilir diyebilirim...

Sevgili Can Dündar'dan bir yazı...

Bir kadın güçlüdür aslında.
Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür.
Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez.
İster ki erkeğin gücü kendisine huzur versin.
Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile erkeğin yapmasını bekler.
Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de
erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir.
Ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz.
Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.

Bir kadın sevgilidir aslında.
İçinde her zaman sevgiyi taşır.
Sevdiklerinden kolay kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay kıramaz.
Zor sever ama tam sever.
Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için
yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir.
Ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız.
Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz.
Ancak beyninde yer etmemişseniz her an terk edilebilirsiniz.
Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette.
Bunun nedeni ise engelleyemedikleri 'acımak' duygusudur.

Bir kadın yalnızdır aslında.
Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz.
Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır.
O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez.
Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz.
Yalnızlık onun sığınağıdır.
O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir.
Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz.

Bir kadın bilgindir aslında.
Neler yapabileceğini erkek aklı hayal bile edemez.
Yaratıcılığının sınırı yoktur.
Ama bunu ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler.
Hoyratça harcamaz yaratıcılığını sadece erkeğine saklar.
Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir.
Çünkü yaşamınız asla sıradan olmayacaktır.

Bir kadın hayattır aslında.
Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar
olduğunda anlam kazanıyor.
Yemek yemek, su içmek bile.
Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup
içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz?
Anlıyorsanız ne mutlu size.
Anlamıyorsanız, ne yazık ki yaşamıyorsunuz.

...

Genişletmek için tıkla ...

çok güzel yazmışsınız sayın mehmet baran, ama şunu söylemeliyimki bizim açıdan bakınca siz erkeklerde anlaşılmazsınız, nasıl siz bizi anlaşılmaz görüyorsanız bizde sizi anlaşılmaz görüyoruz. Dİyorsunuz ki yetinmesini bilen kadın mutludur, peki siz erkekler yetinebiliyormusunuz acaba, en azından yetinmesini bilen çok kadınımız var peki siz erkekler yetinebiliyormusunuz acaba. En ufak bir hatada kendinizi dışarı vuruyorsunuz ve ailenizden uzaklaşıyorsunuz.. Düzeltebilirim, sorunları çözebilirim diyeceğinize hemen kaçıyorsunuz ve bir bakıyoruz hata üstüne hata ve kadın da artık orda kopuyor. O ne yapsın peki bütün yaptıklarınıza göüs gerip çenesini kapatıp sussunmu? Onun gururu, kalbi yokmu, siz hata yapabilir o yapamazmı? söylediklerinizle can beyin yazısı hiç birbirine uymuyor bence sizde bence o yazıyı iyi okuyun saygılar....

Kadınlar Kaça Ayrılır...

Kadınları anlayıp anlamadığımızın kanıtıdır...

HARD-DISK tipi kadın:
Her şeyi hafızasında saklar.

RAM tipi kadın :
İşiniz bittiği anda sizi de unutur.

WINDOWS tipi kadın:
Herkes hiçbir şeyi doğru dürüst yapamadığını bilse de kimse onsuz yaşayamaz.

EXCEL tipi kadın:
Söylendiğine göre bir çok kabiliyeti olmasına rağmen bir çok kimse basit ihtiyaçlar için kullanır.

SCREENSAVER tipi kadın :
Eğlendirmekten başka hiçbir işe yaramaz.

INTERNET tipi kadın :
Erişilmesi zorlu olan tiptir.

SERVER tipi kadın :
İhtiyacınız olduğundan her zaman meşguldur.

MULTIMEDIA tipi kadın :
Korkunç şeylerin güzel gözükmesini sağlar.

E-MAIL tipi kadın :
Her 10 sözünden 8´i anlamsızdır.

VIRUS tipi kadın :
Bir başka ismi de “Es” tir. Hiç beklemediğiniz bir anda gelir kendisini yerleştirir ve kaynaklarınızı kullanmaya başlar. Kurtulmaya çalıştığınızda kesin bir şeyler kaybedersiniz eğer kurtulmazsanız her şeyinizi kaybedersiniz...

:rofl:

MehmetBaran' Alıntı:

Kadınları anlayıp anlamadığımızın kanıtıdır...

HARD-DISK tipi kadın:
Her şeyi hafızasında saklar.

RAM tipi kadın :
İşiniz bittiği anda sizi de unutur.

WINDOWS tipi kadın:
Herkes hiçbir şeyi doğru dürüst yapamadığını bilse de kimse onsuz yaşayamaz.

EXCEL tipi kadın:
Söylendiğine göre bir çok kabiliyeti olmasına rağmen bir çok kimse basit ihtiyaçlar için kullanır.

SCREENSAVER tipi kadın :
Eğlendirmekten başka hiçbir işe yaramaz.

INTERNET tipi kadın :
Erişilmesi zorlu olan tiptir.

SERVER tipi kadın :
İhtiyacınız olduğundan her zaman meşguldur.

MULTIMEDIA tipi kadın :
Korkunç şeylerin güzel gözükmesini sağlar.

E-MAIL tipi kadın :
Her 10 sözünden 8´i anlamsızdır.

VIRUS tipi kadın :
Bir başka ismi de “Es” tir. Hiç beklemediğiniz bir anda gelir kendisini yerleştirir ve kaynaklarınızı kullanmaya başlar. Kurtulmaya çalıştığınızda kesin bir şeyler kaybedersiniz eğer kurtulmazsanız her şeyinizi kaybedersiniz...

:rofl:

Genişletmek için tıkla ...

kadınlarla iyi dalga geçmişsiniz mehmet bey bu işin uzamayacağını bilsem siz erkeklerle çok iyi dalga geçerdim ama hiç uğraşmaya deymeyecek kadar bencil ve anlayışsızsınız.. üzgünüm..

ADAMINbiri' Alıntı:

Adamin biri kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmış, adam lambayı kumların içinden çıkarmış. Dalgasına belki cin çıkar deyip ovalamış lambanın orasını burasını, harbi harbi cin çıkmış.
Adam çok şaşırmış, cin başlamış konuşmaya:
- Tamam, tamam. Beni lambadan kurtardin, çok bıdı bıdı yapma... Bu, bu ay içinde dördüncü çıkarılışım ve bu işten sıkılmaya başladım bu yüzden 3 dileği unut. Sadece 1 dilek hakkın var! Sonrada dükkanın önünü kapatma gözüm hadi...
Adam oturmuş ve bir süre düşünmüş ve:
- Her zaman Hawaii'ye gitmek istedim ama uçaktan korkarım ve deniz beni çok tutar. Benim için Hawaii'ye bir köprü yap böylece arabayla oraya gidebileyim
Cin gülmüş ve:
- Puhahaha delimisin olum ya bu imkansiz. Bu işin lojistiğini düşün! Köprünün ayakları nasıl Pasifik'in dibine ulaşabilir? Ne kadar beton gerektiğini, ne kadar çelik gerektiğini düşün. Hayır yani akıllı bişeyede benziyorsun... başka bir dilek dile, zamanımıda boşa harcama.
Adam tamam demiş ve gerçekten güzel bir dilek düşünmeye başlamış. En sonunda:
- Dört kere evlendim ve boşandım. Bütün karılarım her zaman duyarsız olduğumu ve onunla ilgilenmediğimi söylerdi. Bu yüzden, kadınları tanıyabilmeyi diliyorum... Nasıl hissettiklerini ve neden ağladıklarını, bir şey söylemedikleri zaman gerçekten ne istediklerini...onları nasıl gerçekten mutlu edebileceğimi bilmek istiyorum...
Cin cevap vermis:
- Şu lanet köprü kaç şeritli olsun...

Kadınları biz tanımıyor, anlamıyoruz değil, kadınlar kendilerini tanınmaz, anlaşılmaz yapmak için elinden geleni yapıyor. Hayır yani sade olsanız, doğal olsanız basit olsanız (basit derken aşağılama anlamında değil, anlaşılabilir anlamında) biz niye sizi anlamayalım ki demi ama...

Genişletmek için tıkla ...

bende bir bayanım ama ne yalan söyliyeyim cok hoş

ADAMINbiri' Alıntı:

Kadınları tanımak mümkünmüki?

Öperseniz beyfendi değilsinizdir, öpmezseniz adam değilsiniz.
İltifat edersiniz yalan der, etmezseniz bırakır gider.
Her isteğine evet derseniz karaktersiz olursunuz, karşı çıkarsanız anlayışsız.
Çok yanına giderseniz usandım der, az giderseniz sizi ilgisizlikle suçlar.
İyi giyinirseniz çapkınsın der, dikkat etmezseniz zevksizlikle suçlar.
Kıskanırsınız huyun kötü der, kıskanmazsınız sevmiyorsun der.
Siz bir dakika geç kalın kıyamet kopar, kendisi bir saat gecikirse bunda ne var der.
Arkadaşınızla buluşursunuz adı ihmal olur, o buluşur "Bizim kızlar" olur.
Siz başka kadına bakacak olsanız gözleriniz oyulur, başka bir adam ona baktığında adı hayranlık konur.
Konuştuğunuz anda dinlemenizi ister, dinlediğiniz anda "Neden konuşmuyorsun?" der.
Ayrılmak istersin üstüne üstüne gelir... Üstüne üstüne gidersin ayrılmak ister. Dakka başı "beni seviyormusun" der. Evet seviyorum huleyn dersin "bunu kaç kıza söyledin hee" der.
Kısacası... Sade ama çok karışık. Çok güzelse nadiren sadıktır, Çok sadıksa da nadiren güzel...

Kadınları tanımak kolaydı da sanki biz tanıyamadık...

Genişletmek için tıkla ...

Doğru gerçekten, bazen aşağı yukarı bu şekilde davranabiliyoruz :rofl:

tamama böyle kadınlarda yok deyil ama hepsi deyil... tıpkı erkeklerinde hepsinin çekilir birileri olmadığı gibi...

hepinize teşekkür ederim arkadaşım