pride
🌱Yeni Üye🌱
- Katılım
- 4 Tem 2008
- Mesajlar
- 23
- Tepkime puanı
- 0
Eskiden ne güzeldi herşey, herkeste bilgisayar yoktu.
Hatta bende bile yoktu bir zamanlar,
Flash Bellek, İnternet Cafe şeklinde çalıştığımız zamanlar da vardı...
Bu BilgeAdam mıdır nedir yoktu,
Öyle heryer kursta kaynamıyordu hani,
Biz didinirdik bişi öğreneceğiz diye,
Ahmet Abinin, Mehmet Abini dibinden ayrılmazdık,
İki bişi kaparız diye...
Çırak, kalfa ilişkisi vardı, sen bişiyi bir kere yanlış yapma lüksüne sahiptin.
Hazır kütüphaneler yoktu,
Öyle vector mector kaynamıyordu ortalık,
56k Modemler vardı o zamanlar ADSL lükstü ev kullanıcısı için,
Bir zamanlar bize değer biçilir di bulunmaz adamlardık,
Freehand vardı, Photoshop vardı, G5 vardı,
Ajanda billbord falan tasarlayamazdık biz Windowsta,
Yana yakıla Freehand yüklü Mac arardık,
Hani senede bundan bir 5 6 sene öncesi...
Şimdi sokaktaki adamı çevirsen grafikerim diyor,
İki photoshop kullanıyor ya oldu grafiker,
Mizanpaj ne desen bilmez, Lak ne desen bilmez, Perferaj ne desen bilmez,
Hani en gerekli olan Kros'u bile bilmeyen grafiker gördükten sonra,
Ne diyeyim ben, o adamda matbaa da çalışıp para kazanıyorsa helal derim...
Ama grafiker işte, güya grafiker, bizim oğlan kursa gitti oldu grafiker abisi...
Herkes böyle artistik taslamıyordu, hani biz bir Logoyu 10 liradan da yapmazdık...
200 300 lira falan alırdık çünkü saatlerimizi harcardık eksizler çizerdik öyle hazır görsel de kullanmazdık,elimizde olanı taratır bilgisayarda işlerdik, uğraşırdık, değer verirdik...
Kurumsal kimlik mi yapılacak her çizdiğimiz eksizin ne olduğunu anlatan sayfalarca yazı yazardık, bu logo sizin şirketini şu şekilde temsil edecek böyle temsil edicek şöyle yapıcak böyle yapıcak diye. Logoyu gördümü bitti yazıya mazıya gerek yok ne diye yapıldı o logo amaç ne, amaç logo var işte yeter gider...
Ne oldu bize ne oldu diyesi geliyor insanın, gerçekten geliyor.
Hele bu halimle zerzenişte bulunasım geliyor,
Duvarları yumruklayasım, Sağa sola bardağı çanağı fırlatasım geliyor,
Senelerimi harcadığım bir mesleğin ölmüş olması, ölüyor olması...
Koyuyor be arkadaş, koyuyor.
Bizim zamanımızda Topkapı'daki Matbaacılar Sitesi'ni hatırladım bir anda,
En üst katında bir büfe vardı ne zamandır gitmedim,öğle yemeğinin üzerine ordaki sohbetleri muhabbetleri hatırladım da gözlerim doldu. . .
Okul sebebiyle bu işlere de ara vermiştim baktım okul uzayacak dışarıdan yaparım elimdekiyle yetinirim dedim, eş dost dışında başka kimseye yapmıyordum bu işleri, taki evime hırsız girip bilgisayarımı fotoğraf makinelerimi çalana kadar, tekrar aynı şeyleri toplamak için acil paraya ihtiyacım vardı ve giriştim tekrardan iş aramaya, ama bana gelen fiyat teklifleriyle 2 sene öncesinin fiyat teklifleri arasındaki Everest'i görene kadar.
Kabul ettim, çalışma istediler gönderemedim eski çalışmalarım bilgisayarımla beraber gittiği için, yapayım çalışmanızı öyle başlayalım dedim mecburiyetten iyi niyetten, iyi dediler, yaptık gönderdik 5 6 tane müşteriye biri bile geri dönmedi, hani arkadaşım yok beğenmedim der insan olmamış der bişi der, gidip matbaa'ya da bastırmaz ki bu kadar da olmaz ki arkadaş . . .
Hani bu benim ana mesleğim değil ek gelir kaynağı olarak yapıyorum desem bile. . .
Onu bunu bırakalım,
Birde başka pencereden bakalım,
Gemi Mühendisi olacağım hani şunun şurasında 4 tane dersim falan kalmış, ha bitti bitecek. 2008 senesinde uçuk maaşlarla çok iyi şartlarda çalışan bizler şimdi ne şartlarda ne koşullarda çalışıyoruz, onu da görünce bu işide yapmam diyesi geliyor insanın.
Tüketim toplumu koyuyor, kapitalist düzen koyuyor, emeğin 5 para etmediği düzen koyuyor be arkadaş koyuyor, senede bir meslek değiştirmekten yoruldum artık, bu sefer neye el atacağız acaba diye düşünesi geliyor insanın,inadla bildiğimi sevdiğimi yapmaya çalışmak ama önüne engel konulması hoş değil, hiç hoş değil...
Kadir İnanır'ın bir filmi geldi gece gece aklıma, müstehaktır bize. Birde bunu izledikten sonra üstüne, Cem Karaca'dan Bindik Bir Alamete Gidiyoz Kıyamete dinlerseniz iyi oluyor... Dönüyoz, dönüyoz geliyoz hep aynı yere...
Kadir İnanır'ın filmi için : https://www.youtube.com/watch?v=Ip_p9JdBvTM
Cem Karaca için : https://www.youtube.com/watch?v=w7N5hCT29mA
Ne yapayım ben gidip intihar falan mı edeyim diye düşünmüyor değilim,hayata bir yerden tutunası geliyor insanın. . .
Hatta bende bile yoktu bir zamanlar,
Flash Bellek, İnternet Cafe şeklinde çalıştığımız zamanlar da vardı...
Bu BilgeAdam mıdır nedir yoktu,
Öyle heryer kursta kaynamıyordu hani,
Biz didinirdik bişi öğreneceğiz diye,
Ahmet Abinin, Mehmet Abini dibinden ayrılmazdık,
İki bişi kaparız diye...
Çırak, kalfa ilişkisi vardı, sen bişiyi bir kere yanlış yapma lüksüne sahiptin.
Hazır kütüphaneler yoktu,
Öyle vector mector kaynamıyordu ortalık,
56k Modemler vardı o zamanlar ADSL lükstü ev kullanıcısı için,
Bir zamanlar bize değer biçilir di bulunmaz adamlardık,
Freehand vardı, Photoshop vardı, G5 vardı,
Ajanda billbord falan tasarlayamazdık biz Windowsta,
Yana yakıla Freehand yüklü Mac arardık,
Hani senede bundan bir 5 6 sene öncesi...
Şimdi sokaktaki adamı çevirsen grafikerim diyor,
İki photoshop kullanıyor ya oldu grafiker,
Mizanpaj ne desen bilmez, Lak ne desen bilmez, Perferaj ne desen bilmez,
Hani en gerekli olan Kros'u bile bilmeyen grafiker gördükten sonra,
Ne diyeyim ben, o adamda matbaa da çalışıp para kazanıyorsa helal derim...
Ama grafiker işte, güya grafiker, bizim oğlan kursa gitti oldu grafiker abisi...
Herkes böyle artistik taslamıyordu, hani biz bir Logoyu 10 liradan da yapmazdık...
200 300 lira falan alırdık çünkü saatlerimizi harcardık eksizler çizerdik öyle hazır görsel de kullanmazdık,elimizde olanı taratır bilgisayarda işlerdik, uğraşırdık, değer verirdik...
Kurumsal kimlik mi yapılacak her çizdiğimiz eksizin ne olduğunu anlatan sayfalarca yazı yazardık, bu logo sizin şirketini şu şekilde temsil edecek böyle temsil edicek şöyle yapıcak böyle yapıcak diye. Logoyu gördümü bitti yazıya mazıya gerek yok ne diye yapıldı o logo amaç ne, amaç logo var işte yeter gider...
Ne oldu bize ne oldu diyesi geliyor insanın, gerçekten geliyor.
Hele bu halimle zerzenişte bulunasım geliyor,
Duvarları yumruklayasım, Sağa sola bardağı çanağı fırlatasım geliyor,
Senelerimi harcadığım bir mesleğin ölmüş olması, ölüyor olması...
Koyuyor be arkadaş, koyuyor.
Bizim zamanımızda Topkapı'daki Matbaacılar Sitesi'ni hatırladım bir anda,
En üst katında bir büfe vardı ne zamandır gitmedim,öğle yemeğinin üzerine ordaki sohbetleri muhabbetleri hatırladım da gözlerim doldu. . .
Okul sebebiyle bu işlere de ara vermiştim baktım okul uzayacak dışarıdan yaparım elimdekiyle yetinirim dedim, eş dost dışında başka kimseye yapmıyordum bu işleri, taki evime hırsız girip bilgisayarımı fotoğraf makinelerimi çalana kadar, tekrar aynı şeyleri toplamak için acil paraya ihtiyacım vardı ve giriştim tekrardan iş aramaya, ama bana gelen fiyat teklifleriyle 2 sene öncesinin fiyat teklifleri arasındaki Everest'i görene kadar.
Kabul ettim, çalışma istediler gönderemedim eski çalışmalarım bilgisayarımla beraber gittiği için, yapayım çalışmanızı öyle başlayalım dedim mecburiyetten iyi niyetten, iyi dediler, yaptık gönderdik 5 6 tane müşteriye biri bile geri dönmedi, hani arkadaşım yok beğenmedim der insan olmamış der bişi der, gidip matbaa'ya da bastırmaz ki bu kadar da olmaz ki arkadaş . . .
Hani bu benim ana mesleğim değil ek gelir kaynağı olarak yapıyorum desem bile. . .
Onu bunu bırakalım,
Birde başka pencereden bakalım,
Gemi Mühendisi olacağım hani şunun şurasında 4 tane dersim falan kalmış, ha bitti bitecek. 2008 senesinde uçuk maaşlarla çok iyi şartlarda çalışan bizler şimdi ne şartlarda ne koşullarda çalışıyoruz, onu da görünce bu işide yapmam diyesi geliyor insanın.
Tüketim toplumu koyuyor, kapitalist düzen koyuyor, emeğin 5 para etmediği düzen koyuyor be arkadaş koyuyor, senede bir meslek değiştirmekten yoruldum artık, bu sefer neye el atacağız acaba diye düşünesi geliyor insanın,inadla bildiğimi sevdiğimi yapmaya çalışmak ama önüne engel konulması hoş değil, hiç hoş değil...
Kadir İnanır'ın bir filmi geldi gece gece aklıma, müstehaktır bize. Birde bunu izledikten sonra üstüne, Cem Karaca'dan Bindik Bir Alamete Gidiyoz Kıyamete dinlerseniz iyi oluyor... Dönüyoz, dönüyoz geliyoz hep aynı yere...
Kadir İnanır'ın filmi için : https://www.youtube.com/watch?v=Ip_p9JdBvTM
Cem Karaca için : https://www.youtube.com/watch?v=w7N5hCT29mA
Ne yapayım ben gidip intihar falan mı edeyim diye düşünmüyor değilim,hayata bir yerden tutunası geliyor insanın. . .