Ankara ' yı diyince aklıma gelenleri saysam bitmez....
Öncelikle doğduğum ama hiç sevmediğim şehir...
Bütün 7 göbek sülalemin yaşadığı bayramdan bayrama gittiğim şehir...
Bütün sülalemin(babam dahil) üniversite yıllarının geçtiği; anıtkabir ' in defalarca hayatlarını kurtardığını söyledikleri öğrenci şehri...
Hiç trafiği olmayan; ama ona rağmen bir akıllı sürücüsü taksicisi olmayan; yolları bozuk,tabelaları asla okunamayan garip şehir...
Alt geçit ve üst geçitlerinde kendini kaybettiğin ve bütün yolların kızılaya çıktığı tuhaf şehir...
Atatürk Orman Çiftliği sütü ve dondurması...
Bir ucundan bir ucuna şehri dolaşan metro ve ankaray...
Küçükken amcamlarla gittiğim ve pahalılığından dilimin uçukladığı yüpyüksekkk Ata Kule ve manzarası...
Ve tabiki 7.cadde dondurmacıları ve kuzenlerimle tozunu attırdığım tabu cafeleri...
Yine 7.caddedeki atari salonu ve ilk cımbızımı aldığım bit pazarı
(hala duruyor
)
Bütün siyasi geçmişine; ağarladıkları konuklara rağmen bir türlü gecekondudan kurtulamayan; torpilsiz asla iş bulunamayan muhterem şehir...
Tabi ucsuzzz bucaksız yakacık mezarlığı ve orada yatan dedem ve anne annem...
Vee veeeee 10 günde 3-4 kg bitirdiğimiz Ankara Çekirdeği
Daha bitmez ben susuyorum